İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - pudra_shekeri

Sayfa: 1 ... 62 63 [64] 65 66 ... 109
946
Magazin / Güzide, Pınar ve Neco evlendi !
« : Nisan 16, 2008, 05:18:01 ÖS »
Önceki gece evlenen Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftinin düğünü, diğerlerine fark attı.



Güzide Duran-Adnan Aksoy ve Neco-İdil Erge, düğünlerinden tek kare fotoğraf vermezken, sıcak görüntüler veren Pınar-Yağmur çifti takdir topladı.

Çırağan'da kuş uçurtmayan Güzide Duran tepki çekti. Pınar Altuğ'a ünlü yağdı... Davul, zurna eşliğinde pasta kesti. Ailesini ikiye bölen Neco ise basınla köşe kapmaca oynadı....

Nisan'ın 13'ü sanat dünyasında üç düğünü de birlikte getirdi... Pınar Altuğ- Yağmur Atacan, Güzide Duran- Adnan Aksoy ve 60 yaşında aşkı bulduğunu söyleyen Neco-İdil Erge çifti aynı gece nikah masasına oturdu... Pınar Altuğ, 400 kişilik davetlisi ve basının rahat etmesi için elinden geleni yaptı. Maslak Refresh Venue'deki düğün törenine kendisinden 9 yaş küçük olan Yağmur'un babası katılmadı. Düğün hazırlıkları bir hafta sürdü.

Davette 60 güvenlik ve 15 vale görev yaptı. Pixus ışık sistemiyle farklı bir atmosfer yaratıldı. Çift balayı için Paris'e gitti. Nikah töreni için özel dekor hazırlandı ve çift davul-zurna eşliğinde imza attı. Pınar, boy farkını örtmek için babet giydi. Görkemli düğünde 10 nikah şahidi vardı.

Pınar Altuğ-Yağmur Atacan çiftinin görkemli düğününün aksine Güzide Duran-Adnan Aksoy ikilisinin nikahının sade geçtiği öğrenildi. Çırağan Sarayı'nda kuş uçurtmayan Güzi'nin gelinliği Dilek Hanif imzalıydı. Korumaların kuş uçurtmadığı törende Ayşe Hatun Önal ve Ece Sükan'ın yanı sıra 200 davetli katıldı.

İdil Erge ile nikahlanan Neco, basınla köşe kapmaca oynadı. 25 kişilik nikahtan görüntü vermeyen ünlü sanatçının yanında o gece kızı Zeynep vardı. Ayşe Özyılmazel ise düğüne katılmayarak tepkisini gösterdi.

947
Aşk - Sevgi / Ona daha yakın ol...
« : Nisan 16, 2008, 05:15:24 ÖS »
İlişkinizi daha heyecanlı hale getirmeye var mısınız?



Öğle saatlerinde her gün düzenli olarak, ne yaptığınızı ona mesaj atın. Böylece her gün aynı saatte sizden gelecek olan mesajı bekleyecektir.

Beraber alışverişe çıktığınızda, soyunma kabinine onu da çekin. Vereceğiniz kısa ama şehvetli bir öpücük bile onu çok heyecanlandıracaktır.

İşinin yoğun olduğu bir gün ona söylemeden iş yerine, en sevdiği sosisli, zeytinli, biberli pizza yollayın.

Yeni sezondan ona bir gömlek alın. Gardırobuna 'Bu sana çok yakışacak' notu ile asın.

Normalde kucaklaşmanız 3 saniye sürüyorsa bunu 6 saniyeye çıkarın. En azından haftada bir ona bu şekilde sımsıkı sarılın. Sevginizi iki kat daha fazla hissedecektir.

Gece çıkmadan önce giyinirken ona sıkıca sarılın. Böylece vücudunuzun her noktasını hissedecektir.

Açamadığınız bir kavanoz veya şişeyi ona verin. Bırakın açsın. Gücünü ispat etmek hoşuna gidecektir.

Onunla sohbet etmekten mutluluk duyuyorsunuz. Ama vücut dilinizle arada sırada ona yapacağınız ufak tefek sürprizler konuşmaktan daha etkili olabilir.

İşte ona daha yakın olmak için sevimli, göze batmayacak öneriler!

Cep telefonuna seksi bir mesaj atın ve devamında başka neler yapması gerektiğini yazın. Diğer detaylar için de bir an önce eve gelmesini isteyin.

Sabah duştan çıkarken onu yeni yıkanmış bir bornozla sarın.

Sizi gideceğiniz yere bıraktığında inerken bacağını okşayın. Bütün gün ondan ayrı olsanız bile bu hareketiniz kendisini size bağlı hissetmesini sağlayacaktır.

948
FUTBOL / Kaybolan yıldızlar!
« : Nisan 16, 2008, 05:06:28 ÖS »
Kariyerlerinin bir döneminde şöhretin en ateşlisini yaşadılar, yavaş yavaş silinip 'kaybolan yıldızlar' kervanına katıldılar.



İstikrarını futbol hayatının genelini yayan oyuncuların sayısı oldukça az. Mesela her dönem zirvede olan Hakan Şükür, muhteşem bir jübileyle yeşil sahalara veda eden Mehmet Özdilek. Herkes 'Kral' ve 'Şifo' kadar profesyonel ya da şanslı değil. Kariyerlerinin bir dönemini en tepede geçiren, ancak zirvede tutunamayıp hızla düşen futbocular konumuz...

Şöhretin en tatlısını yaşadıktan sonra yavaş yavaş etrafını saran kalabalıkta azalma olanlar... Gündemden düşenler, piyasa değerini kaybedenler;
paparazzilerin bile peşini bıraktığı yıldızlar. Ya şöhretin şaşasına kapılıp dağıldılar ya da fırsatları kaçırdılar... Belki de yanlış yerdeydiler; yanlış zamanda, yanlış kararlar verdiler. Yakasını sakatlık belasına kaptıranlar, yurt dışı hayali nedeniyle yurt içinden olanlara da açık listemiz. Eğer son dönemle sınırlı tutmasaydık, çok daha kabarık olabilirdi, 'Şimdi bana kaybolan yıllarımı verseler'i dilinden düşürmeyenlerin listesi...

İşte zirvede tutunamayan futbolcular kervanı:

İlhan Mansız: Beşiktaş, Samsunspor'dan aldığı golcünün bu kadar başarılı olacağını tahmin bile edemezdi. 2002 Dünya Kupası'nda attığı 'Altın Gol' ile adını dünyaya duyuran İlhan Mansız, Beşiktaş'ta yaşadığı şampiyonluğun ardından bolca hayranının olduğu Japonya'nın yolunu tuttu. Sakatlıklar peşini bırakmadı, inanılaz diz ağrıları nedeniyle A.Gücü'nde istediklerini yapamadı. Artık İlhan için tek çare futbolu bırakmaktı, doğu olanı yaptı.

Oktay Derelioğlu: O hala Beşiktaş'ın Avrupa'da en çok gol atan futbolcusu. Milli maçta 8 kişiyi çalımlayıp Belçika ağlarına gönderdiği gol hala hafızalarda. Siyah-beyazlı renklerden ayrıldıktan sonra 13 takım değiştirdi. Ne yurt dışında, ne de Türkiye'de aradığını buldu. Futbola başladığı Fatih Karagümrük'te jübile yapmadan yeşil sahalara veda etti.

Alpay Özalan: Zirveye çıktığı Beşiktaş'ı bırakıp, F.Bahçe'ye transfer olduğunda da gündemdeydi, 96'da Fair Play ödülü aldığında da. Ailesine küfür edildiği için Türkiye'den gitti, Beckham'ın kulağına söyledikleri nedeniyle İngiltere'de 'istenmeyen adam' ilan edildi. 2002 Dünya Kupası'nda 'Altın Kadro'ya girdi. İsviçre maçı sonrası rakibine tekmeleyince milli formayı kaybetti. Cezası 2 Haziran 2007 tarihinde oynanan Bosna-Hersek-Türkiye maçıyla son buldu.Güney Kore ve Japonya maceralarının ardından Köln'e gitti. Teknik direktörü Daum'u eleştirince kadro dışı kaldı.

Elvir Baliç: Bursaspor'da kendini gösterdi, F.Bahçe'de yıldızını parlatıı. İspanyol devi Real Madrid'e rekor ücretle transfer olduğunda, artık dünya çapında bir yıldızdı. Sezon öncesi hazırlık maçında ağır bir sakatlık geçirince, yurt dışı hayali kabus oldu. İkinci Türkiye macerasında hayal kırıklığı yaşadı, son umut olarak gördüğü G.Saray'da sakatlık peşini bırakmadı.

Elvir Boliç: 1992'de geldiği G.Saray'dan, Feldkamp tarafından uzaklaştırıldı. 1995'te F.Bahçe'ye gitti ve ilk sezonunda şampiyonluk yaşadı. Avrupa kupası maçında Manchester United'ın sahasında 40 yıl sonra yenilmesine neden olan golü atarak tarihe geçti. 2000'de İspanya'nın Rayo Vallecano takımına gitti. 2005'te eski takımı İstanbulspor'a döndü, ama sakatlıklar kendini göstermesine engel oldu.

Vedat İnceefe: Fatih Terim tarafından genç yaşta keşfedildi. EURO 96'da Milli Takım formasını giyerek, tüm dikkatleri üzerine çekti. Geldiği noktanın kıymetini bilmeyince hızla düşmeye başladı. Vestel Manisaspor ve Bursaspor'da geçen sessiz yılların ardından Karagümrük'e gitti. Son zamanlarda manken Ebru Destan'la olan birlikteliğiyle gündeme geldi.

Ahmet Dursun: Beşiktaş'ın 100. yılındaki efsane kadrosunda yer aldı, ileri uçta İlhan Mansız'la muhteşem bir ikili oluşturdu. İlk sezonunda 21 gol attığı siyah-beyazlı takımdan ayrılarak, Çin'de şansını denedi. Onun da yakasını sakatlıklar bırakmadı ve 2003'ten sonra seyyah oldu. İstanbulspor, Etimesgut Şekerspor, Antalyaspor ve Ankaragücü'den sonra Kocaelspor'a gitti.

Mustafa Kocabey: Feldkamp'ın verdiği şansları çok iyi kullanıp, genç yaşta kendini göstererek, Hakan Şükür'le birlikte G.Saray'ın forvet hattını oluşturdu. Ünlü Fransız oyuncu Jean Pierre Papin'de benzetildiği için 'Papin' lakabını aldı. Geçirdiği sakatlıklar sonrası altyapısında yetiştiği G.Saray’dan ayrıldı. Etimesgut Şekerspor'da 3. Lig Şampiyonluğu yaşadı. Bu sezon Beylerbeyispor forması giyiyor.

Kemalettin Şentürk: Kimine göre 'Türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi ön liberosu', kimine göre sadece hırsı ve sertliğiyle iş yapan bir futbolcu. 1993'te G.Birliği'nden F.Bahçe'ye transfer oldu. Uche ve Högh'le çok iyi anlaştı, agresif futbolu ve çok sık kart görmesiyle dikkati çekti. Sarı-lacivertli takımdan ayrıldıktan sonra İkinci ve Üçüncü Lig'de oynadı. Kırıkkalespor'da futbolu bıraktıktan sonra siyasete soyundu. Maccabi'ye attığı gol hala hafızalarda.

Tolunay Kafkas: Erzurumspor, Konyaspor, Trabzonspor, Galatasaray, Bursaspor ve Denizlispor'da oynadı. kariyerinin en patlak yıllarını Trabzonspor'da yaşadı. 33 kere A milli oldu. Milli takım'ın EURO 96 Finalleri'ne gitmesinde büyük rol oynadı. Futbolunun sonbaharını Avusturya ekibi Superfund’da geçirdi. Şu anda ligin flaş takımı Kayserispor'u çalıştırıyor.

Okan Yılmaz: 2000-01 ve 2002-03 sezonlarında Türkiye Birinci Ligi'nde gol kralı oldu. Kritik maçlarda attığı gollerle, (A) Milli Takıma kadar yükseldi. Adı 'üç büyükler'le anıldı, Marsilya'ya transferi son anda yattı. 2005'te Bursaspor'dan ayrıldıktan sonra eski formunu bir türlü yakalayamadı. Şu anda Orduspor'da oynuyor.

Bülent Akın: Hagi'nin isteğiyle Denizlispor'dan 6 milyon euroya alındı, Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek final oynayan kadroda yer aldı. G.Saray'daki ilk günlerinde Rumen futbolcunun veliahtı olacağı yorumları yapıldı. Bekleneni veremeyince Bolton Wanderers'a transfer oldu. Premier Lig'de tutunamadı ve kaybolup gitti.

Ahmet Yıldırım: Galatasaray'da UEFA Kupası'nı kaldırdı, Beşiktaş'ta 100. yıl şampiyonluğu yaşadı. Görev yaptığı mevkinin en iyilerinden biriydi. En büyük özelliği geriden oyun kurması ve soğukkanlı olmasıydı. Siyah-beyazlı takımdan sonrası dönem, Ahmet Yıldırım'ın isminin silindiği yıllar oldu. Etimesgut Şekerspor'da Sergen ve Ahmet Dursun'la birlikte kadro dışı bırakıldı.

Tayfun Korkut: Futbol hayatına Almaya'da başlayan Tayfun, 1995'te F.Bahçe'ye imza attı. Sarı-lacivertli takımda 5 sezon başarıyla forma giydikten sonra Real Sociedad’a, ardından da Espanyol'a transfer oldu. Ancak İspanya'da beklentileri karşılayamadı. Beşiktaş'tan olaylı ayrıldı, futbolu sessiz sedasız bıraktı. Şimdi Real Sociedad genç Takımı'nın başında.

Ceyhun Eriş: Siirtspor'da gösterdiği performansla Fenerbahçe'ye transfer oldu. Yeteneği tartışılmazdı, ancak egoist oynaması Fenerbahçe'den gönderilmesine neden oldu. Ankaragücü'nde yeniden kendini gösterdi ve Trabzonspor'a imza attı. Devre arasında Karadeniz ekibinden de gönderildi.

Serkan Aykut: Samsunspor formasıyla 1999-2000 sezonunda gol kralı olduktan sonra 20 milyon dolara Galatasaray'a transfer oldu. Sarı-kırmızılı takımda Süper Kupa zaferi yaşadı. İyi bir performans sergilemesine rağman teknik direktörünün gözüne giremedi ve 2002'de eski takımına geri döndü. Samsunspor'un ligden düşmesiyle gözden uzaklaşınca, adı unutuldu.

Tolga Seyhan: Malatyaspor forması altında kendini gösterdi. 2003'de Ziya Doğan'ın isteğiyle Trabzonspor'a, 2005'te Lucescu'nun yoğın çabalarıyla 3,5 Milyon euroya Shakhtar Donetsk'e transfer oldu. Ukrayna takımında kendi mevkiinde çok oyuncu bulunduğu için fazla forma şansı bulamadı. 2006 yılını G.Saray'da kiralık olarak geçirdi, yeni sezonda eski takımı Trabzonspor'a döndü.

Okan Koç: Gençlerbirliği'nde oynadığı futbolla 'üç büyükler'in transfer listesine girdi. Genç yıldızlar listesinin başında olduğu dönemde Beşiktaş'a transfer oldu. Ancak yeni takımında beklentilerin çok uzağında bir performans sergiledi. Konyaspor ve Ankaragücü'nde kiralık oynadıktan sonra Vestel Manisaspor'a gitti. Zirvenin hızla inmesinin en önemli nedeni disiplinsiz davranışları oldu.

Sinan Kaloğlu: Altay'da attığı gollerle dikkatleri üzerine çekti. Beşiktaş ve Galatasaray peşindeydi, o siyah-beyazlı takımı tercih etti. Kimine göre 'bal yapmayan arı'ydı, kimine göre gerektiği kadar şans verilmedi. Diyarbakırspor'a kiralandı, ardından V.Manisaspor'da oynadı. 2006 yılında Serdar Kurtuluş karşılığında Bursaspor'a verildi. Şimdilerde Fenerbahçe'ye attığı gollerle gündemde.

Zafer Biryol: 2003-2005 yılları arasında formasını giydiği Konyaspor'da kariyerin tepe noktasına çıktı. Gol kralı olduktan sonra Fenerbahçe'ye imza attı. Sakatlık nedeniyle uzun süre oynayamadı, kendini toparladığında ise forma şansı bulamadı. Sarı-lacivertli forma altında sadece 3 maça çıktı, Bursaspor'dan sonra Çaykur Rizespor'a gitti

949
Moda / İşte en büyük giyim hataları
« : Nisan 16, 2008, 05:03:28 ÖS »
Bayanlar ! Siz siz olun, sakın bu giyim hatalarına düşmeyin!



Sadece tayt giymek

Evet taytlar birkaç sezondur çok moda ama eğer bacaklarınıza yeterince güvenmiyorsanız, asla taytı tek başına giymeyin. Uzun tunikler ve topuklu çizmelerle çok daha çekici görüneceğiniz kesin!

Yerine göre giyinmemek

Şık bir partiye salaş bir pantolonla, bir sokak festivaline gece kıyafetiyle katılamazsınız. Bu en basit görgü kuralıdır. Eğer rahatlığınızın ön planda olacağı bir aktiviteye katılıyorsanız, kıyafetinizi buna göre seçmeye özen gösterin.

Şık da olsa beyaz çizme

Modanın çılgın çocuğu Galliano bile, beyaz; topuklu çizmelerin bir kadını bayağılaştırmaktan başka bir işe yaramadığını söylüyor. Siz onu dinleyin ve eğer böyle bir çizmeniz varsa, hemen ondan vazgeçmenin yollarını arayın.

Vücutla orantısız aksesuvar kullanmak

Evet kesinlikle çok rahatlar... Özellikle de uzun seyahatler için. Ancak o bile herkese yakışmıyor. Eğer gereğinden fazla kiloluysanız, küçük bir sırt çantası yerine daha büyük omuz çantalarını tercih edin. Böylece fazla kilolarınızı da kamufle edebilirsiniz.

Yaşına göre giyinmemek

Eğer yaşınız 30 ve üzeriyse kamuflaj desenli kıyafetlerinizi hemen gardırobunuzun derinliklerine gömün ya da yeğeninize verin. Çünkü onlar gerçekten gençler için.

Tek bir aksesuvarla şık olacağını sanmak

Şıklık bir bütündür ve bunu asla tek bir aksesuvarla sağlayamazsınız diyor Vakko'nun tasarımcısı Zac Posen. Eğer her tarafınız dökülüyorsa, sadece çok trendy bir çanta veya ayakkabı giyerek kendinizi asla kurtaramazsınız. Tümüyle salaş ve özensiz olmak mı? Bu bile bazen daha iyi!

Her türlü abartı

Eğer kış aylarını karın aylarca erimediği bir yerde geçirmiyorsanız, asla böyle bir bota ihtiyacınız olmayacak. Özellikle de metropollerde! Havanın her daim değiştiği bahar aylarında daha makul kıyafetler giyerek komik görünme ihtimalini sıfırlayabilirsiniz.

Tonları tutturamamak

Renk uyumu konusunda takıntılı olabilirsiniz ama eğer tonları tutturamayacaksınız, boşverin gitsin! Hem de bütün modacılar renk uyumunun çok demode olduğunu söylediği bugünlerde!

Kilolu olduğu halde beyaz pantolon giymek

Dünyanın en riskli kıyafeti beyaz pantolonu giymeden önce eminiz çok düşünüyorsunuz. İşte size biraz daha düşünmenizi sağlayacak bir fotoğraf! Pantolonunuz önden gayet şık görünebilir ama ya arkadan?

Vücuduna göre değil, trendlere göre giyinmek

Bir moda kurbanı gibi görünmek istemiyorsanız, kıyafet alışverişi yaparken çok iyi düşünün. Kabinde giydiğiniz parçaların her birini ayrı ayrı inceleyin, vücuduna yakışıp yakışmadığına bakın ve öyle satın alın. Popo kısmı taşlanmış jean pantolonlar moda olsa da bunun ancak çok formda birine yakışacağını unutmayın.

950
Moda / Sienna Miller Modası
« : Nisan 16, 2008, 05:01:31 ÖS »
Sienna Miller gibi giyinmeye ne dersiniz?




Sadece oyunculuğu ve güzelliği ile değil, giyimiyle de tüm dikkatleri üzerine toplayan bir isim Sienna Miller. Hatta giyim tarzı ile bir stil ikonu olarak görülüyor. Miller, giyim zevkini başkalarıyla da paylaşmak için geçtiğimiz yıl kardeşi Savannah Miller'la birlikte kendi markası 'Twenty8Twelve'i kurdu. Marka 'Twenty8Twelve' ismini, 28 Aralık'ta doğan Sienna Miller'ın doğum tarihinden alıyor.

SÜSTEN UZAK KESİMLER
Sanat, edebiyat, fotoğraf ve tiyatro gibi farklı sanat dallarından etkilenerek hazırlanan 'Twenty8Twelve'in 2008 İlkbahar/ Yaz Koleksiyonu da, her zamanki gibi güzel yıldızın giyim zevkini yansıtıyor. Koleksiyonda; modern ve erkeksi çizgiler, bol kesim, süsten uzak modeller yer alıyor.

951
Moda / 1.3 milyon dolarlık kot
« : Nisan 16, 2008, 05:00:11 ÖS »
Secret Circuit Clothing isimli giyim firması 1.3 milyon dolarlık kot pantolon üretti.



Monaco ve İngiltere Grand Prix yarışlarının resmi kıyafetlerini tasarlayan Secret Circuit Clothing isimli giyim firması 1.3 milyon dolarlık kot pantolon üretti. Servet değerindeki kotun aslında diğer kotlardan pek bir farkı yok. Sadece arka cebindeki işlemelerde 15 adet elmas var. Elmaslardan ikisi 6 karat. Ayrıca kotta bir adet 5 karat, bir adet 5.27 karat ve 10 adet 1 karatlık elmas bulunuyor.

952
Moda / En iyi giyinen ünlü
« : Nisan 16, 2008, 04:59:03 ÖS »
Glamour dergisi en iyi giyinen ünlüleri seçti.



Birinci sırada 34 yaşındaki İngiliz manken Kate Moss yer aldı. Onu Sienna Miller, Scarlett Johansson, Rachel Bilson, Jennifer Aniston, Alexa Chung, Reese Witherspoon, Jessica Alba, Keira Knightley ve Victoria Beckham izledi.

953
Bayanlara Özel / Dırdırcı kadın kalp hastası yapıyor !
« : Nisan 11, 2008, 07:39:40 ÖS »
Prof.Dr. Cihangir Uyan, dırdırcı kadınlar ile dayakçı kocaların eşlerini kalp hastası yaptığını söyledi.



Sigara, kan yağları, hipertansiyon, şeker hastalığı, erkek olmak, aileden gelen genetik kalp problemlerinin kalp damar hastalıklarının ana faktörlerinden olduğunu belirten Prof.Dr. Uyan, “Bu ana faktörlerin yanısıra fazla vırvırcı, dırdırcı bayanlar, dayakçı kocalar ile normal hayat standartlarının altında gelirleri olan insanların kalp-damar hastalığına yakalanma olasılıkları son derece yüksektir” dedi.

Prof.Dr. Uyan çok konuşan dırdırcı kadınların kocalarını, dayakçı kocaların da eşlerini strese sokarak kalp hastası olmalarına yol açtığını açıklayarak, şöyle konuştu;

“Yüksek tansiyon, beyin kanaması, felç, kalp krizi krizini arttıran faktörlerdendir. Çok konuşan kadınlarla, dayakçı kocalar, eşlerini strese sokarak tansiyonlarının yükselmesine yol açarlar. Ayrıca geçim standartları çok iyi olmayan, ısınma sorunu çeken ailelerin çocukları da kalp hastalığı riski taşırlar.”

Sadece karın doyurma derdinde olan ve hijyenik koşullarda beslenmeyen, diyet yapma şansı olmayan ve aşırı sigara tüketen kişilerin kalp damarlarının bozulduğunu ve kan yağlarının yükseldiğini de vurgulayan Prof.Dr. Uyan, “Hayat standartlarının altında yaşam sürdüren kişiler, damar tıkanıklığı ve kalp krizi sonucu ölümle karşı karşıya kalırlar. Isınma sorunu yaşayan aileler ve çocuklarında görülen akut eklem romatizması, kalp kapaklarının bozulmasına yol açar. Bademciklerin şişmesiyle başlayan, eklemlerde görülen şişlikler kalp kapaklarının bozulmasına yol açar” dedi.

954
Bayanlara Özel / Erkeklerin aldattıkları nasıl anlaşılır ?
« : Nisan 11, 2008, 07:37:59 ÖS »
İşte erkeklerin sevgililerini aldatacaklarını haber veren bazı önemli işaretler...



'The Script: The 100% Absolutely Predictable Things Men Do When They Cheat’ adlı kitabın yazarları Elizabeth Landers ve Vicky Mainzer erkeklerin sevgililerini /eşlerini aldatacaklarını haber veren bazı önemli işaretler olduğu konusunda hanımları uyarıyor.

Landers ile Mainzer’in yüzlerce çift üzerinde yaptığı araştırmada ortaya tek bir sonuç çıkıyor: Aldatan bütün erkekler aldatma sürecinde aynı senaryoyu bire-bir gözler önüne seriyor. Landers bu konuyla ilgili olarak şunları söylüyor:

‘Bir erkek aldatma yolunu seçtiği zaman diğer kocaların/sevgililerin kullandığı metotları kullanıyor. Onların sözcüklerini, cümlelerini, açıklamalarını alıp kendisine uyguluyor’. Cosmotürk'ün sizler için hazırladığı dosyaya bir göz atmakta yarar var... Şimdi size aktaracağımız bazı işaretler beraber olduğunuz erkeğin sizi yüzde yüz aldattığını/aldatacağını göstermez. Fakat bunları beraberliğinizin kötüye gittiğinin işareti olarak algılamanızı öneriyoruz.

‘Ben bunu asla yapmam!’

İşte tehlikeli bir cümle. Landers erkeğin bu rahatlatıcı sözlerle ‘sevgi dolu ve sadık’bir eş portresi çizdiğini söylüyor.

‘Bir psikoloğa görünsen iyi olacak’

Landers ve Mainzer kitaplarını hazırlarken yaptıkları röpörtajlarda konuştukları erkeklerin neredeyse hepsinin eşlerine depresyonda olduklarını söylediklerini belirtiyor ve konuyla ilgili şunları söylüyor: ‘Kadınları depresyona iten gücün kendileri olduklarının farkında bile değiller. Böyle birşey söyleterek onu başkalarına iten kişinin siz olduğunu düşünmenizi sağlıyorlar’.

‘Beni anlamıyorsun’

Böyle bir cümle kuran bir erkek ayrı yönlere doğru ilerlediğinizi ima eder. Bu cümleyi duyan kadın erkeğe sert bir yanıt verirse tartışma erkeğin tarafına döner. Landers bu konuyla ilgili bakın neler söylüyor: ‘Sizin mantıksız ve sevimsiz konuşmalarınız yüzünden ev dışında zaman geçirdiğini söyleyecek böylelilke sizi suçlayarak daha az suçluluk hissedecektir’.

‘Sana sürekli söyledim ama dinlemedin’

Çalışan bir kadındınız fakat bebeğiniz olunca bir süre onunla evde vakit geçirmeye karar verdiniz. Çalışmaya alışık olduğunuzdan sürekli evin içinde olmak sizi sıkmaya başladı. Bu arada eşiniz de sürekli ‘spora git, kursa git’ gibi önerilerde bulunuyordu. Siz evde oturmaya devam ettiniz.

955
Diyet / Bu gözlük iştahınızı kesecek
« : Nisan 11, 2008, 07:33:51 ÖS »
Bu gözlük iştahınızı kesecek.



Japonya’nın Yumetai şirketi diet güneş güzlüğü icat etti. Gözlüğün koyu mavi lensleri var ve yediğiniz gıdayı iğrenç gösteriyor.

Diet gözlüğünü icat eden Yumetai şirketine göre mavi renk beyindeki iştah merkezini durduruyor. Koyu mavi lensler ayrıca yemek yeme isteğini destekleyen kırmızı ışınları da engelliyor.

956
Bilim-Teknik / Karakter de nakil oluyor mu?
« : Nisan 11, 2008, 07:31:24 ÖS »
ABD'da yaşanan olay organ nakli için en çok merak edilen konuyu yeniden akıllara getirdi.



Kalp nakli yapılan kişiye ölen kişinin karakteri geçiyor mu? ABD'de yaşanan bir olay, bu tartışmaları alevlendirdi. ABD'li Claire Sylvia, (57) ölen kişinin ruhunun kendisine geçtiğini ileri sürdü. 10 yıl önce geçirdiği kalp ve akciğer nakli sonrasında yaşadığı sıra dışı olayları "Bir kalp değişikliği" isimli kitabında anlatan eski dansçı Sylvia, "Yavaş yavaş bana kalbini veren 18 yaşındaki genç erkeğe benzedim. Huyum ve yürüyüşüm bile değişti. Eskiden tavuk ve birayı ağzıma sürmezken ameliyattan çıkar çıkmaz ilk bunları istedim. Eskinin aksine hiç grip olmuyordum ve çok enerjiktim" dedi. Kendisine kalbini veren kişiyi bulmak için harekete geçen Sylvia, yasalar gereği donörünün kimliğine ulaşamadı. Ta ki bir gece, ona kalbini veren Timothy Lamirade rüyasına girip adını söyleyene kadar.

ADINI RÜYASINA GİRİP SÖYLEDİ

Claire Sylvia, sonrasını şöyle anlatıyor: "Arkadaşımla gazete arşivlerinde motosiklet kazasında ölen gençleri taramaya başladım. Ve onu buldum. Aynı rüyalarıma giren kişiydi ve adı da Timothy Lamirade'dı! 9 ay sonra tekrar rüyama girerek bana ailesiyle ilgili bilgi verdi. Ben de ailesini de buldum. Onlara 'Tim bira sever miydi' diye sorduğumda aldığım cevap beni şok etti: Birayı sever ama tavuğu daha fazla. Ayrıca hiç grip olmazdı ve çok enerjikti!"

Prof. Dr. Münci Kalayoğlu: Nakillerden sonra hastalarda kişilik değişimi yaşanabilir. Nakilden önce ya da sonrasında verilen ilaçların yan etkileri vardır. Bu yan etkiler sonucu beyin etkilenip kişilik değişimi olabilir. Bambaşka alışkanlıklar edinebilir. Önceden hiç sevmedikleri alışkanlıkları huy edinirler. Ama bu değişim organın vericisi ile bağlantılı değildir. Bu bilimsel olarak yüzde yüz kanıtlandı.

957
Aşk - Sevgi / Aşk stresi azaltıyor !
« : Nisan 11, 2008, 07:26:51 ÖS »
Aşk duygusu başlangıçta strese yol açsa da, sonraları güçlü bir stres azaltıcı oluyor.



Memorial Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Abdullah Özkardeş, "Aşk duygusu başlangıçta strese yol açsa da daha sonraki dönemlerde güçlü bir stres azaltıcı oluyor" dedi.

Dr. Özkardeş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aşkın dünyadaki her insanın karşısına çıkabilecek bir duygu olduğunu belirterek, aşkta hayranlıkla başlayan duyguların, daha sonra kişiye mutluluk vermeye başladığını bildirdi. Hastalıklarla mücadelede pozitif düşünce biçiminin büyük yararı olduğunu ifade eden Özkardeş, aşkın, insanda yarattığı pozitif düşünceyle hastalıklarla mücadelede önemli etken olduğunu belirtti. Pozitif duyguların, özellikle stresli durumlarda insanın kendisini daha iyi hissetmesini sağladığını ifade eden, Özkardeş, şunları kaydetti: "Aşk, şefkat ve mutluluk duyguları, bağışıklık sistemini daha iyi hale getirir ve hastalıklarla savaşmaya yardımcı olur. Aşk, pozitif psikoloji ile yakından ilgilidir. Aşk duygusu başlangıçta strese yol açsa da daha sonraki dönemlerde güçlü bir stres azaltıcı oluyor. Kişilerin stresli durumlarla baş edebilmesine yardım ederek, sağlıklı ve doyurucu bir yaşam için önemli bir etkeni oluşturur." Aşkın ilk belirtilerinin uykusuzluk ve iştahsızlık olarak kendisini gösterdiğini belirten Özkardeş, şöyle devam etti: "Aşkın önemli iki belirtisi var. Uykusuzluk ve iştahsızlık. Birde bunların yanında aşırı canlılık, enerji de varsa siz aşkın çemberine girmişsiniz demektir. Aşk, duygulanım, dikkat, motivasyon ve hafıza ile ilgili beyin alanlarını da aktif hale getirir. Bu yapıların aktifleşmesi, stresin azaltılması gibi sonuçlar verir."

958
Bilim-Teknik / Güneş Sistemi dışında hayat var mı ?
« : Mart 24, 2008, 12:17:35 ÖS »
Güneş sistemi dışındaki bir gezegende ilk kez organik molekül keşfedildi...



Uzak gezegenlerde yaşam olabileceğine ilişkin bir işaret olabilecek bu bulgu, Hubble teleskobu yardımıyla elde edildi. Metan olduğu bildirilen bu madde, yaklaşık Jüpiter büyüklüğünde olan ve dünyadan 63 ışık yılı uzaklıktaki "HD 189733b" adı verilen gezegenin atmosferinde bulundu.

Karbon ve hidrojen birleşiminden oluşan metan, yaşama ilişkin tek başına kanıt olarak kabul edilmiyor. Ancak uygun koşulların olması durumunda metan, canlı oluşumunun temel taşı olan aminoasitlerin oluşumuna katkıda bulunuyor.

Araştırmaya katılan University of College London’dan Giovanna Tinetti, "HD 189733b"nin atmosfer ısısının 1000 santigrat dereceyi bulduğunu, bu gezegende yaşam olmasına olasılık vermediklerini, bu gezegende metanın biyolojik olarak üretilmiş olmasını mümkün görmediklerini" söyledi. Metan, güneş sistemindeki gezegenlerin çoğunda da bulunuyor.

959
İnternet / İnternet erişim sinyalli tişört
« : Mart 24, 2008, 12:15:48 ÖS »
Hayal güçlerine sınır tanımayan mucitler ilginç icatlarına hergün yenilerini ekliyor. Bunlardan biri de internet erişim sinyalli tişört.



İnternet sitesi üzerinden satış yapılan ürünler arasında 'kablosuz internet erişimini gösteren tişört' dikkat çekiyor. Kişinin, bilgisayarını açıp internet erişimi aramasına gerek kalmadan bulunduğu yerde kablosuz internet erişimi olup olmadığını görmesine imkân veren tişört, üzerindeki küçük pil yuvası ve dijital algılayıcısıyla kablosuz internet erişimi bulunan yere gelindiğinde ışıklı olarak kullanıcıya bunu bildiriyor.

İngiliz Moixa Energy tarafından satışa sunulan USB piller, özellikle bilgisayar kullanıcıları için büyük kolaylık sağlıyor. Normal şarj edilebilir piller için bir elektrik kaynağına ihtiyaç duyulurken, söz konusu piller, bilgisayarların USB girişinden şarj edilebiliyor. Hasbro tarafından internette satılan müzikli diş fırçaları ise, diş fırçalamaktan hoşlanmayan çocuklar için bunu eğlence haline getiriyor. İçinde mini bir bellek, pil ve ses çıkışı olan diş fırçası, açma-kapama düğmesine basıldığında kayıttan şarkı çalmaya başayarak, 'sanki kafanın içerisinde biri şarkı söylüyormuş' etkisi oluşturuyor.

960
İş Dünyası / Ofiste striptizciler var
« : Mart 24, 2008, 12:13:01 ÖS »
Striptizci kadınlar, ofis ortamında da iş elbiseleriyle çalışıyor.



Her gece barlarda dans ederek kazandıkları parayı denkleştirip 400 bin dolara satın aldıkları kulübün sigorta, yönetim, finans ve benzeri her türlü işini de kendileri üstlenen striptizci kadınlar, ofiste de 'iş kıyafetleriyle', yani bikinili olarak çalışıyorlar.

Gündüz ofiste, gece ise sahnelerde çalışan kadınlar, bu şirketi kurarken eşitlikçi bir ortam yaratmayı kendilerine en temel ilke edinmiş.

Seçicilik unsurunun arka plana atıldığı işletmede çalışan kadınlar, fiziksel özelliklerine bakılmaksızın işe alınıyorlar. Burada çalışan kadınların kimi ince, kimi şişman, kimi uzun, kimiyse kısa...

Sayfa: 1 ... 62 63 [64] 65 66 ... 109