İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Loqum_mum

Sayfa: 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 88
91
Şiir / Kadın Çıkıntıları (*)
« : Haziran 27, 2008, 08:57:18 ÖÖ »

 


Gece kısrak düşlere gebe
Tütsüler sarmada inceden ruhu

Ateşe tutmuş kırsallarında
İnlemsel çığlıklar vurur koyaklarını
Dolaşır tende hasret

Küllendirilmiş ihtiras yığınları
Patlamaya hazır volkanlar misali
Göğüs uçlarında ihtilal

Sığmaz yatağına akan arzular
Dinmez gölgelerine düşen kan taneleri

Sahtekar Sezen şarkıları uğuldarken
Karışır aydınlığına “sen bana tutsak”
Dolaşır kasıklarında vurgulu sazlar
Titrer benliği dokuz sekizlik arpejlerde

Islak saçlarından dökülmede yakamoz
Kavurmada ay “kadın çıkıntılarını”

Dingin bir Eylül işlemedeyken
Gizem kutular ardına saklamında aşk

Fasıl tefin klarnet geçişlerinde
Sevda,

Sus

Pus…
 

92
Şiir / Ellerin Nerde
« : Haziran 27, 2008, 08:56:36 ÖÖ »

 Dolandım dünyayı şehir,kasaba
Her yer sensizlikti her yer kalaba
Ne kervan buldum ne de bir araba
Sana gidemedim yolların nerde

Bağla yetinmedim gezdim çölleri
Dur durak demeden bütün elleri
Derlediğim kadar beyaz gülleri
Sana veremedim ellerin nerde

Aşkı taşıyarak geçen devirde
Sayfalar doludur bir bak çevir de
Bir gün sıhhatliydim bir gün revirde
Geçmiş olsun diyen dillerin nerde

İçimde heyecan öyle durgundu
Aşkına sitemli sana kırgındı
Yıllar yılı her gün yorgun argındı
Bana sor bakalım yılların nerde

Her düşte; gözlerin hep revnak halli,
Tan yaylası gibi yanaklar allı,
Ağuşum bekledi hep selvi dallı,
 

93
Şiir / Hassas Terazi
« : Haziran 27, 2008, 08:55:56 ÖÖ »

 Yangından mal kaçırır, derdi kendi nefesi
Bu ses yabancı değil, başında kimin fesi?
Zor günde belli olur, dostun düşmanın hası

Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan?
Fikriyata bakarım, ben anlamam kavuktan

İsterim kara günler, güneşte kurutulsun
Yaslı yaşlı gönüller, sevinsin de kurtulsun
Şaşmaz terazi ile, her icraat tartılsın

Bu ne biçim gidişat, içim dondu soğuktan
Fikriyata bakarım, ben anlamam kavuktan

Sele verdik harmanı, kağnı kaldı bayırda
Yaz boz tahtası mıdır, öküz öldü çayırda
hiç bir şeyde gözüm yok, sen neslimi kayır da

Bin bir umut beklerken, ayı çıktı kovuktan
Fikriyata bakarım, ben anlamam kavuktan

Doğum yaptıran ebe, çocuğu aldı kaçtı
Bu işe sabıkalı hırsızlar bile şaştı
Hak, hukuk, görev, sınır, birbirine karıştı

Biz ayranı beklerken, çamur çıktı yayıktan
Fikriyata bakarım, ben anlamam kavuktan

İstemem gül bahçede, faydasız ayrık otu
Kendini taşıyamaz, neyleyim koşmaz atı
Gündelik sefahatı, terk eyledik rahatı

Dün doğruyu haykırıp, bu gün dönen cayıktan
Fikriyata bakarım, ben anlamam kavuktan   

 

94
Şiir / Evrensel Urlar ve Surlar
« : Haziran 27, 2008, 08:55:24 ÖÖ »

 Egemenlik ulusundur kayıtsız
Millet ve Meclisi, büyüktür büyük
Dost – düşman aşikâr, gerekmez kâhin
Pişmiş aşa su katanlar, yüktür yük

Çalışan millettir, üreten millet
Bu yara vahimdir, süremez zillet
Sülüklerin ömrü kısadır elbet
Emer hazmedemez, bayıktır bayık

Asalaklar, parazitler hazırcı
Tahammülsüz kafa, her zaman “hır”cı
Yenik pehlivanlar, kaosun burcu
Minderi görünce, cayıktır cayık

Millete sevginiz, yamyam usulü
Kes de pişir, çorbasını yap sulu
İtirazım vardır, işte yazılı
Vicdan sessiz, beyin ayıktır ayık

Biz milletiz, dert bizim derman bizde
Katıksız saf, geçerli ferman bizde
En uyumlu, rengârenk harman bizde
Sizdeki muhabbet, geyiktir geyik

Sanki engizisyon çarkı kurulmuş
Dönen dünya, can evinden vurulmuş
Düzen çapraz, ar damarı yarılmış
İnsafsız boş kafa, yayıktır yayık

Cumhuriyet, demokrasi andımız
İnançlara saygı, en baş bendimiz
Yüce iradeyi, siz ne sandınız?
Bu Millet güzele, lâyıktır lâyık
 

95
Şiir / Beni Çok Ararsın
« : Haziran 27, 2008, 08:54:56 ÖÖ »

 İki lafından biri kurtulayım ben dersin
Ben gidersen beni çok ararsın kahve gözlüm
Sabah akşam demeden severek okşadığım
O ipek saçlarını yolarsın kahve gözlüm.

Canım benim diyerek bir kuş gibi beslerdim
Gece rüyalarına girer onu süslerdim
Kollarımı sararak aşk şarkısı seslerdim
Ben olmazsam sen kimi sararsın kahve gözlüm

96
Şiir / Keskin Şehidi
« : Haziran 27, 2008, 08:54:31 ÖÖ »

 Bir kahpe kurşunla yığıldım kaldım
Potin bağlarımı çözemem gayri
Sevdiğim ağlama sil göz yaşını
Boynuna altınlar dizemem gayrı.

Keskin’in etrafı bir kara yoldu
Kırlarda çiçekler sararıp soldu
Analar ağlayıp acıyla doldu
Yolcuyum dünyadan dönemem gayrı.

Sıkılan kurşunlar canımı aldı
Toplandı dostlarım namazım kıldı
Kutluca’nın adı yadigar kaldı
Keskin bağlarını gezemem gayrı.

Dermanî ne desin bunlar azdılar
Kaderimi kurşun atıp yazdılar
Karşı mahalleye mezar kazdılar
Baba ocağına dönemem gayrı. 

 

97
Şiir / Cümbüşümü Astım
« : Haziran 27, 2008, 08:51:31 ÖÖ »

 Cümbüşümü astım gayri duvara
Avara bu gönlüm sensiz avara
Ömrüm gelmiş sonuna son bahara
Cümbüşümü astım gayri duvara.

Leylakları sümbülleri soldurdum
Yüreğime aşkından dert doldurdum
Kızgın çöle ben kendimi koydurdum
Cümbüşümü astım gayri duvara.

98
Şiir / Gurbet Sancısı
« : Haziran 27, 2008, 08:51:00 ÖÖ »

 Gurbet öyle bir sancı ki
Yüreğime derdi düştü
İçin için yiyor sanki
Pençe pençe beni deşti.

Ne tarafa gideyim ben
Kimden yardım dileyim ben
Aşkı nasıl bileyim ben
Vurup vurup beni eşti.

Feleğe ben küsüyorum
Gözyaşımı döküyorum
Derdi hep ben çekiyorum
Dertler bende birleşti.

99
Şiir / Gece Olunca
« : Haziran 27, 2008, 08:50:35 ÖÖ »

 Yıldızları görsem de
Bir seven bulamadım
Kor yansa da gönlümde
Zevkini alamadım.

Ne gönlüm hoş burada
Ne can sarhoş burada
Sevgili olmayınca
Yaşanan boş burada.

Dalına ben gelsem de
Yüzüne ben gülsem de
Yoluna ben ölsem de
Bir haber salamadım.

Ne gönlüm hoş burada
Ne can sarhoş burada
Sevgili olmayınca
Yaşanan boş burada. 

 

100
Şiir / Umrumda Değil
« : Haziran 27, 2008, 08:50:00 ÖÖ »

 bakınca cenneti gördüm gözlerinde
ne servet ne para umurumda değil
yeniden hayat buldum kutsal ellerinde
dünya yıkılsa da umurumda değil
görür gözüm görmez senden gayrisini
bana sen gereksin başkası değil
sende buldum yaşam arzusunu
dünya yıkılsa da umurumda değil

bir allahım bir de sen beni yaşatan
sevginden gayrısı önemli değil
serseler önümü yalan dünyayı
istemem senden gayrısı umurumda değil...

101
Şiir / O Hiç Tanımadığım Babama!
« : Haziran 27, 2008, 08:49:28 ÖÖ »

 


Erguvan Işıltıları


Endazesi kaçmış aşkların tan yeri izlerinde
Entarisi ala benzemiş yarin...



Cam kafeste
Kendi etrafında dönüşlerinde balerin
Yelkovanın akrepe kavuşma arzusuyla
Saat sevda gibi işlemekte
Tık tıklar rodrigo nağmeleriyle eşleşmiş
Yatağında usulca akan ırmak misali ruhlar dingin...

Hiç konuşmadan saatlerce
Belki de günlerce süren ard yürüyüşleri

Bir an döner de
Bir an gözleri buluşur gönlünde diye
Adım adım öyküleri yayılır sokağın taşlarına

Sırım gibi delikanlım
Yaka cebinde mendili erguvan ışıltısında

Belki bir çay bahçesinde
Belki bir düğün katılımında
Öylesi uzak bakışların iç kaynamalarında
Sevda tutmak yare...

Sözsüz sevda köşeleri oluşmuş akşam postalarında
Yazıyoooooo çığırtkanlarına düşmemişken aşk
Yürekte bir deli ateş...


Sabaha adanan şarkılara fal tuttumlardan
“Bir bahar akşamı rastladım size” ye sayrılar

Kokulu mavi pembe kağıtlara aksedilen
Dolmakalemli sevda uzanışları
Siz benim hayalim diye atılan başlıklara ulanan
Canım cananımla nihayetlenmiş duygu sağanakları

Vücût ikliminin sultanıyla
Rüyalarda buluşuruz düşlerine uzanışlar...


Dest-i izdivacına talip rüya artığı gecelerin
Begonya dokusu kilimlerine işlenir sevda da
Sürülür közüne mangalların aşk söylemleri

Buhar olur sarar asumanı seslenişler
Açar salkım saçak portre boyu şarkılar
Gönül şarkılarından bir demettir ki bunlar
Öyle si çığırır nazendeler fasl-ı şahanelerden


“Entarisi ala benziyor
Benim yarim bana benziyor......”

 

102
Şiir / Sizinle Karşılaştık Mı Hiç?
« : Haziran 27, 2008, 08:48:55 ÖÖ »

 Her gün birilerinizin yanından geçiyorum
Kiminizle göz göze geliyorum,
Kiminizle ortak konular konuşuyorum,
Kiminizin yüzüne bile bakmıyorum belki
Ama aranızda yaşıyorum.
Yıllar önce başlayan bir serüven,
Belki bazılarınızdan çok yaşadım,
Bazılarınızdan daha az,
Sizinle karşılaştık mı hiç?
Yolda, durakta, sokakta?
Karşılaşırsak selam verelim birbirimize,
Yakamda kırmızı bir karanfil olacak,
Dünyanın aynı yaşında, aynı yerinde yaşıyor olmamız bile
Konuşmak için sebep değil mi?
Her canlının tadacağı bile,
Kim bilir ne zaman...

103
Şiir / Gidişin
« : Haziran 27, 2008, 08:48:23 ÖÖ »

 Nehirler gibi geçtin şu uslanmaz gönlümden,
Toprağımı götürdün,bir taş koymadan gittin.
Yılları heba ettin, bu kısacık ömrümden,
Mevsimleri,ayları ,günü saymadan gittin.

Köprü olduğun yerde sular gibi aktığım,
Gezindiğin yollarda gül yaprağı döktüğüm,
Her akla gelişinde senin için yaktığım,
Türkülerimi,sazı,sözü duymadan gittin.

Dile düşmüş sevdanın şimdi süresi doldu;
Bu ayrılığa sebep bir tatlı heves oldu;
Kendimi anlatmaya sözler yetersiz kaldı,
Senin için atan bu kalbi soymadan gittin.

Gün oldu hasret çektim,umut bağladım;
An geldi,yokluğunda çaresizce ağladım;
Gönlün hoş olur diye, ırmak gibi çağladım,
Her duyguyu yaşadın,aşka doymadan gittin.

 

104
Şiir / Sevdalı Beyitler
« : Haziran 27, 2008, 08:47:40 ÖÖ »

 (Ahmet Tevfik Ozan’a)

Kibrit tutuşturur, yanar çırası,
Ocaktaki köze kül sevdalanır.

Seraba karışmış yağmura hasret,
Yeşil vahalara çöl sevdalanır.

Döner elde kirman,gezinir mekik,
Yörük kilimine çul sevdalanır.

Can verir şiire,çelikten bama
Gezinen mızraba tel sevdalanır.

Ne de hoş duruyor üstünde başı,
İpeksi omuza şal sevdalanır.

Beyazda en beyaz,saftan da saf,
Gelinde duvağa tül sevdalanır.

Cemreler düşende suya toprağa,
Vatan kokusuna gül sevdalanır.

Yaz gelir ülkeme,göğerir her yan,
Zümrütten yaprağa dal sevdalanır.

Bağında üzümü,dalında incir
Meyvenin tadına bal sevdalanır.

İncecik pınarı Aydın elinin,
Dağlardan akışına sel sevdalanır.

Yaylalar yolunda Türkmen kızı,
O berrak sese bülbül sevdalanır.

Kaleminden dizi dizi mısralar,
Ahmet Tevfik Bey’e dil sevdalanır. 

 

105
Şiir / Yalnızca Sitem
« : Haziran 27, 2008, 08:46:59 ÖÖ »

 şte sadece kaçmak..yaptıklarının toplamı bu..neden neden...
bu gün çok üzüldüm ve kırıldım SANA .
şunu düşünüp için rahat olmasın:artık bana karşı soğudu,olmayacaktı zaten bitti...
beni düşün söylediklerimi ve senin için yaptıklarımı...seni ne kadar sevdiğimi..
hep senin doğruların vardı..benim duygularım hiç olmadı düşüncelerinde..
yaktın beni biliyo musun...
çok yıprandım.
kızdım kendime neden bu kadar özledim sevdim seni diye...
bugün böyle düşündüm..
yoksun bak karşımda şimdi..bende yokum karşında..
anlattım her zaman ve anlatıyorum şimdi...
ne şarkılarla ne başka dillerden.her şey kendimden ve kendi dilimden.......
duyuyo musun beni.
artık gözlerinin daldığı noktada olmayacağım ben.
artık seni sürekli kıran biri olmayacak..
sevgimdendi sana bu davranışlarım ve beklemediğim tanımadığım senden davranışlarına karşı...
nerdesin...bulamıyorum..
eğerki benim bu diyosan tanıyamıyorum seni..
nerdesin....
kimsin sen....
ben seni sevmedim.... 

 

Sayfa: 1 ... 5 6 [7] 8 9 ... 88