824
« : Ekim 11, 2008, 11:22:26 ÖS »
Kadının fazilet ve iffeti, toplumu cennete çevirir. O cennette büyüyen nesiller de, toplumların huzur kaynağı olur. Bu bakımdan sâlihâ kadın; âilede, toplumun billur bir âvizesi gibidir.
*Kadının İslâm’daki mevkii nedir? Günümüzde kadınlar çeşitli vesîlelerle ve yaldızlı sözlerle sokaklarda mutluluğu aramaya itiliyor. Kadınlar huzur ve saâdeti nerede aramalıdır?
Cenâb-ı Hak, kadını duygu bakımından erkeğe göre daha zengin yaratmıştır.
Bu duygu ve his zenginliği, kadına Allah’ın yüklediği bir temel vazifenin îcabıdır.
Bu vazife, neslin muhafazası ve terbiyesidir.
Bu ilâhî tanzimin dışına çıkılırsa, kadının fıtratına ihânet edilmiş olur.
Çağımızda kadınlarla erkekler arasında uydurma bir eşitlik yarışı başlatılmıştır.
Yaratılıştaki hususiyetlere zıt olan bu yarış, hanımlık ve annelik vazîfelerini zedelemiş, âilenin huzur ve sükûnu kaybolmuş, toplum hayatı sarsılmış, fertler şahsiyetini yitirmiştir.
Kadın ve erkeğin fizîkî, rûhî yaratılış ve fıtratları eşit değildir ki, fiilî veya hukûkî eşitlik gerekli olsun.
Mühim olan her alanda bir eşitlik değil, haklar ve vazifeler arasındaki dengedir.
Kadının olgunluğu, Allah’ın verdiği güzel hasletleri koruması ve geliştirmesi ile ortaya çıkar.
Kadın, sahip olduğu bu hasletleri, ilâhî tanzime ters bir şekilde yönlendirir, kendi hakîkat ve haysiyetine vedâ ederse kıymetini mahvetmiş; letâfet, nezâket ve zarâfetini zâyî etmiş olur.
Böylece toplum hayatı çoraklaşır.
Kadının yaratılışına göre yaşaması toplumu cennete çevirir.
Kadın; âilede, toplumun billur bir âvizesi gibidir.
Tarih sayfalarını karıştırdığımız zaman görürüz ki, toplumlar hanımlarla âbâd olmuş ve yine onların elleriyle berbât olmuşlardır.
Eğer kadınlara mutluluk için sokaklar gösterilirse, hayat yolları cam kırıkları ile dolar.
Kadının saâdeti, haysiyetini koruyarak yaşamasında ve âilesini muhafazasındadır.
"Cennet annelerin ayağı altındadır." [5] (Suyûtî, Câmius’sağîr, I, 125) hadîs-i şerîfi, gerçek anne için Peygamberimizin ne büyük bir müjdesidir.
Fazîletli anne, ilâhî kudretin genişletilmiş bir rahmet kucağı, âilede saâdet kaynağı, zevk ve safâ ışığı, âile fertlerinin şefkat odağıdır.
Rabbimizin, "er-Rahmân" ve "er-Rahîm" esmâsının dünyadaki müstesnâ ve mûtena bir tecellîgâhıdır.