İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - OLCAY

Sayfa: 1 ... 480 481 [482] 483 484 ... 495
7216
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 den geri sayım....
« : Ağustos 28, 2007, 12:08:18 ÖÖ »
bitmez bu yaaa 9994  :no

7217
Forum Oyunları / Ynt: Son Harften Kelime Bulma
« : Ağustos 28, 2007, 12:06:59 ÖÖ »
Anakonda  :P

7218
Bence ikiz deiller tek yumurta ikizleri  :.c

7219
Sende hoş  :w geldin ayşe. sitemizi beğendiğine sevindim.  :.y

7220
Genel Kültür / Beynimizin Kaçta Kaçını Kullanıyoruz?
« : Ağustos 27, 2007, 10:24:54 ÖS »
Beynimiz yaklaşık 10-12 milyar arası nöron (sinir hücresi) içerir. Ancak bilindiği üzere beynimizin çok düşük bir yüzdesini kullanırız. Bunun nedeni aslında sinir hücrelerinin (yani bilgi depolayan nöronların) kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini yitirmiş olmalarıdır. Eğer sinir hücresine sentrozom ya da sentrozomun görevini görebilecek enzim nakledilirse kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini kazanabilirler mi? Eğer bu mümkünse, beynimizin daha fazla bölümünü kullanabilir miyiz? (Cansın Kalın)

Beynimizin Yalnızca % 10’unu Kullandığımız Söylencesi
Öncelikle sorunuzun başında belirttiğiniz varsayıma göz atalım isterseniz: “Beynimizin çok düşük bir yüzdesini kullanırız.” Yaklaşık bir asır önce ortaya atılan bu iddianın kaynağı bazı bilim insanlarının söylem ve bulgularının yanlış yorumlanıp çarpıtılmasına dayanıyor. Bugün, sinir bilim ve beyin görüntüleme tekniklerindeki gelişmeler öyle gösteriyor ki, beynimizdeki tüm sinirler çeşitli eylemler sırasında aktive oluyor. Daha açık bir deyişle, kullanmadığımız herhangi bir sinir ağı bulunmuyor. Konuyla ilgili bir başka yaklaşımsa sinir hücrelerinin herhangi bir uyarıcı almadıklarında dejenere olarak işlevselliklerini kaybediyor olma özellikleri. Örneğin, görsel sistem. Gelişmenin erken dönemlerinde göz sinirleri yeterli uyarıcıya maruz bırakılmadıklarında görme yetisi kayboluyor. Benzer şekilde, eğer ki beynimizde kullanılmayan sinir ağları bulunsaydı, işlevselliklerini kaybetmiş olmalarını beklememiz gerekirdi. Fizyolojik kanıtlar bir yana, iddia evrimle de uyuşmuyor. Aktif olmayan, hayatta kalma mücadelemize katılmayan sinir ağları içeren büyük bir beyin evrimsel gelişimle de bağdaşmıyor.

ANCAK
Olgun haldeki sinir hücrelerinin (yani bilgi depolayan nöronların) kendi kendilerini yenileyebilme özelliklerini yitirmiş olmaları gibi bir durum söz konusu. Bu nedenle de, herhangi bir darbe ya da yaşlanma sonucu kaybedilen sinirler beyin kapasitesini doğal olarak olumsuz yönde etkiliyor.

Beyindeki Sinir Hücreleri Gerçekten de Kendilerini Yenileme Yetisinden Yoksun mu?
Beyindeki sinir hücrelerinin kendilerini yenileyebilme yetisinden yoksun olduklarını gösteren çalışmaların öncüsü 1960’larda yaptığı çalışmalarla ismini duyuran bir sinir bilimci: Dr. Pasko Rakic. Nitekim felç ya da diğer beyin zedelenmelerinde hastaların kaybettikleri konuşma ve yürüme gibi yetileri daha sonradan tekrar edinememeleri de bu bulguları destekler nitelikte. Ancak başlangıcı 1965 yılında sıçanlar üzerinde yapılan deneylere dayanan ve son yıllarda hız kazanan bir takım çalışmalar, beyindeki bazı bölgelerde sinir hücrelerinin yenilenebildiğini gösteriyor. Özellikle de belleksel işlevleri olan hippokampüs bölgesi ile makaklar üzerinde çalışılan üst düzey bilişsel işlemlerden sorumlu ve evrimsel gelişimde son sırada yer alan düşünme, koklama ve duyma ile ilişkili korteks bölgelerinin kök hücreler sayesinde sinirsel yönden yenilenebildikleri bulgular arasında. Ancak bilim insanları, bu çalışma sonuçlarının Alzheimer ya da Parkinson gibi sinir hücreleri kaybı içeren bir takım hastalıkların tedavisinde kullanılabilmesi için klinik ve uygulamaya yönelik daha çok çalışma yapılması gerektiğini söylüyorlar.

Gelelim Sentrozomlarla Sinir Hücreleri Arasındaki İlişkiye...
Sinir hücresinin başka bir hücre üretme olasılığının kalmadığı gelişim aşamasında sentrozoma rastlanmıyor. Her ne kadar bazı araştırmacılar, yaralanmaların olduğu birtakım yetişkin beyni bölgelerinde sentrozoma rastlamış olduklarını rapor etmişlerse de sonraki araştırmalar bu bulguları pek de kanıtlar nitelikte değil. Sinir hücreleri, gelişim dönemleri içerisinde özelleştikçe, çoğalma yetilerini de kaybediyorlar. Bölünme yetisinin yitiminin, meydana gelebilecek bölünmelerin, mevcut sinaps ağlarının da bozulmasına yol açabileceğinden evrilmiş olabileceği düşünülüyor.

Sinir Hücrelerinde Sentrozom Görevi Görebilecek Bir Yapı Oluşturulursa, Kendilerini Yenileyebilme Özelliğini Edinebilirler mi?
Eğer ki sinir hücrelerine böyle bir müdahalede bulunacak olursak, tekrar bölünebilme özelliği kazanacaklardır. Ancak uzmanlar, bu yöntemin tıp uygulamalarında niçin kullanılamayacağına dair iki önemli noktaya işaret ediyorlar:
1.) Eğer ki, sentrozom yapısını kaybetmiş bir hücrede bu yapıyı tekrar oluşturursak, hücre kontrolsüzce çoğalmaya başlıyor. Tıpkı kanser hücreleri gibi. Bu nedenle de bu uygulama, tümör oluşumlarına yol açıyor.
2.) Eğer ki, sentrozom yapısı yalnızca embriyonal dönemde korunan hücrelerde (örneğin, sinir hücreleri) bu yapı müdahale ile sürekli hale getirilirse, hücreler özelleşme durumu göstermiyorlar. Çünkü hücrelerdeki özelleşme, sentrozom yapısının kaybından sonra gerçekleşiyor.

7221
Hayvan Resimleri / Ynt: Doberman resimleri
« : Ağustos 27, 2007, 10:23:25 ÖS »
benden uzak olsun diyon bir yandan da oynuon ne iş? :D

7222
Futbol Videoları / Kadından Hakem Olursa Böyle Golü verir işte
« : Ağustos 27, 2007, 04:23:22 ÖS »
[youtube=425,350]ZFKBzHho92A&mode=related&search=[/youtube]  >:(

7223
[youtube=425,350]nJFA3wr__WU[/youtube]  :P

7224
Futbol Videoları / Dünyanın En Komik En İlginç Golleri
« : Ağustos 27, 2007, 03:51:38 ÖS »
 ;)
[youtube=425,350]GHIBbEvCgx8[/youtube]

[youtube=425,350]0p3Xd02N9Zo[/youtube]



Bunlarda en ilginç goller. Ama 1.sıradaki gol favorim. Tek geçerim yani....  :D

[youtube=425,350]B0XMu5-bOSs[/youtube]

7225
hehehehehe Fark attım hepinize. 90 Metre hadi geçin de göreyim sizi...  ;)


7226
Cem Yılmaz / cem yılmaz sahte hoca
« : Ağustos 27, 2007, 02:39:55 ÖS »
[youtube=425,350]DJ23NBQWmfg[/youtube]  :)

7227
Cem Yılmaz / Cem Yılmaz Askerde
« : Ağustos 27, 2007, 02:38:59 ÖS »
:D :o ;D buyrun bakalım.  :o
1.Bölüm
[youtube=425,350]egGQJJ49e1k[/youtube]
2.Bölüm
[youtube=425,350]T81ciCPvfPE[/youtube]
3.Bölüm
[youtube=425,350]UvKvVVCHMzo[/youtube]
4.Bölüm
[youtube=425,350]O9vr6mhWTJk[/youtube]
5.Bölüm
[youtube=425,350]4vUE-Uo7_s4[/youtube]
6.Bölüm
[youtube=425,350]t1vYG5L-LdY[/youtube]
7.Bölüm
[youtube=425,350]iueHPmeA0Ro[/youtube]
8.Bölüm
[youtube=425,350]Eqa01wouMHk[/youtube]

7228
Bayanlara Özel / Kozmetik ürünler yavaş yavaş öldürüyor
« : Ağustos 27, 2007, 02:34:27 ÖS »


Halk Sağlığı ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. M. Emin Dinççağ, günlük hayatta kullanılan bazı kozmetik ürünlerin insanları yavaş yavaş öldürdüğünü belirtti.
 
Günlük hayatta kullanılan pek çok şeyin aslında sağlık için zararlı olduğuna dikkat çeken Dinççağ, tüketicileri bilinçli olmaya çağırdı. Dinççağ, "Son derece masum bildiğimiz ürünler kimsenin aklına hayaline gelmeyecek zararlar veriyor" dedi.
 
Sıklıkla kullanılan tıraş kremlerinin alkil fenol içerdiğini, alkil fenol etoksilatların hormonal sistemi bozduğunu ve insan üreme sistemine olumsuz etkileri bulunduğunu kaydeden Dinççağ, "Tıraş kremleri paraben içerir. Kozmetik ve tuvalet malzemelerinde antimikrobiyal olarak kullanılan bu madde hormonal sistemimizi bozar. Kadınların kullandığı saç boyaları alerji yaparlar. PPD (p-fenilenediamine) toluen-2.5 diamine içerir ve mesane kanseri yapma riski vardır. Lösemi ve diğer kan kanserine neden olabilir. Saç boyamada kullanılan hidrojen peroksit gözde alerji yapar." uyarısında bulundu.
 
Şampuanların, fenoksietanol içerdiğini, gözü ve cildi tahriş ettiğini, üreme sistemi üzerine olumsuz etkileri bulunduğunu vurgulayan Dinççağ, şu bilgileri verdi:
 
"Saç spreyleri çok sayıda farklı madde içerir. İçinde kimyasal olarak formaldehit bulunur. Şiddetli zehirdir. Alerjik ve kanserojendir. Göz burun ve boğazı tahriş eder. Dibutilftalat içerir. Sindirim sistemini ve üreme sistemini etkiler. Yine içinde paraben vardır. Hava temizleyici parfümler, alerjiktir.
 
Benzen içerir ve benzen kan kanseri yapar. Genetik yapıyı bozar. Gözü, boğazı ve akciğerleri tahriş eder. Güneş yağları, fenoksietanol içermekte olup gözü ve cildi tahriş ettiği bilinmektedir. Üreme sistemini olumsuz etkiler. Fragrances alerjiktir. Paraben, hormonal sistemi etkiler, tüm kozmetik ve tuvalet malzemelerinde mikrop öldürücü olarak ilave edilir. Görüldüğü gibi bilmediğimiz ve tahmin etmediğimiz ürünler sağlığımız için tehlike oluşturabilir. Tüketiciler bu konuda uyanık olmalıdır."

7229
Sağlık / Kalp, Kanser ve Alzheimer'a karşı "Kayısı"
« : Ağustos 27, 2007, 02:33:05 ÖS »


İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Reşat Apak, Malatya kayısısının kalp, kanser ve Alzheimer hastalıklarına karşı duyarlı olduğunu belirterek vatandaşlardan bol bol kayısı tüketmelerini istedi.
 
İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümü'nden Prof. Dr. Reşat Apak, Yrd. Doç. Dr. Mehmet Altun, Yrd. Doç. Dr. Kubilay Güçlü, Yüksek Kimyager Mustafa Özyürek ve Yüksek Kimyager Saliha Esin Çelik tarafından gerçekleştirilen "Malatya Kayısısının Antioksidan Değeri" konulu araştırmanın sonucu açıklandı.
 
Malatya Eğitim Vakfı Başkanı Şaban Taçyıldız ile birlikte araştırmanın sonucunu açıklayan Prof. Dr. Reşat Apak, "Kayısının içindeki antioksidanlar kalp hastalıkları, kanser ve Alzheimer gibi hastalıklarla mücadelede en önemli unsurlardan biri. Biz de kayısının antioksidan değerlerini İstanbul Üniversitesi'nde araştırıp ortaya koyduk" dedi.
 
Malatya'da yetiştirilen çeşitli kayısı türlerinin yaş halde ortalama toplam antioksidan içeriğini keşfedip dünya literatürüne kazandırdıklarını belirten Prof. Dr. Apak, kuru kayısının da antioksidan, vitamin ve mineral deposu olarak yararlı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Apak,"Özelikle gün kurusu kayısıyı tavsiye ediyoruz. İçerisinde hiçbir kalıntı yok, antioksidan değerlerini de muhafaza ediyor" dedi.
 
Malatya'da yetişen yaş kayısının dünya standartlarının üzerinde olduğunu ifade eden Prof. Dr. Apak, "Yaş haldeki Malatya kayısısının antioksidan içeriği, bu yörenin benzersiz iklim yapısı nedeniyle ABD ve Avrupa'daki emsallerden üstündür. Araştırmalarımız bunu doğrulamıştır. Dünya değerleri yaş kayısı için 2.0-2.6 mikromol trolox/g iken Malatya kayısındaki bulgularımız ortalama 3.6 mikromol trolox/g dolayında çıkmıştır" şeklinde bilgi verdi.

7230
Komik Resimler / Ynt: şişman olsalardı?
« : Ağustos 27, 2007, 12:24:28 ÖS »
Eee illa ki muharrem fotomontaj zaten bunlar  ;)

Sayfa: 1 ... 480 481 [482] 483 484 ... 495