708
« : Aralık 05, 2008, 03:15:25 ÖS »
İnsana Dair Efsaneler Destanlar.
Kendi memleketim Denizli ili ilgili de epey bir efsane mevcut. Buyrun okuyalım ....
Denizli adı, Selçuklular zamanında burada bir şehir kuran Tonguzlu Türken oymağından gelir. Bu ismin zamanla Tonuzlu,Tonguzlu, Tengizli, Dengizli derken Denizli olduğunu tarihçilerimiz söyler. Büyük Türk coğrafyacısı Kâtip Çelebi, suların çokluğu nedeniyle, şehrimize Denizli adının verildiğini söyler. Haklıdır da. Zira çocukluğumda bir çok inşaatın başlaması, yerin altından çıkan su nedeniyle sekteye uğramıştır. Elbette günümüzde global sorunlardan şehrim de etkilendi ve yerin altından artık eskisi gibi su çıkmıyor.
Deniyor ki şehrimizin bulunduğu bölgede bir iç deniz varmış aslında. Ve bu denizin kıyısında fakir bir balıkçı ile yaşlı anacığı yaşarmış. Çocuk balığa gider, anacığı da onun yolunu gözlermiş. Bir gün oğlu yine çıkmış balığa. Derken bir fırtına bir alabora. Genç balıkçı kayığı ile ortadan yokoluvermiş. Anacığı üzüntüden ah etmeye başlamış;
Üstün dağ taş altın ataş olasın deniz . . .
Ataşla taş arasında kalasın deniz...
Senin yüreğin benim gibi yansın
Dumanın çıksın,suyun kaynasın!..
Ana ahı elbet bu. Yerde kalır mı? Koca deniz ortadan yokoluvermiş. Yer yer sular kaynamaya başlamış. Ve yeni bir şehir doğmuş. İşte burası Denizli imiş.
Şehrimizin batısında Kızıldere yöresinde 300 metre derinden fışkıran su buharları, balıkçının anasının yakarışları kadar yakıcıdır. Bölgedeki kaplıcalar, sıcak sular da ateşler kadar yakıcıdır. Bu suların en güzeli ve en şifalıları ise Pamukkale’dedir.
(alıntıdır)