61
Genel Kültür / Ynt: Çerkez Kültürü
« : Haziran 05, 2009, 06:24:00 ÖS »
ÇERKEZ KÜLTÜRÜ
Ayakkabı ve Mest: Ayakkabı siyah sahtiyandan yapılır. Kırmızı sahtiyandan ayakkabı giymek büyüklere mahsus gibidir. Güzel terbiye edilmiş, tüyleri alınmış sığır derisinden yapılmış yumuşak ayakkabıları daha çok fakirler ve özellikle piyadeler giyerler. Sahtiyandan mamul ayakkabının ağzı, kenarları sırma şeritlerle süslenir. Çerkez ayakkabıları hafif olduğu gibi sahtiyan ya da yumuşak deri ayağın ihtiyacı nispetinde genişlemekte ve ayağa uygun bir şekil almakta olduğundan rahattır. Ayakkabı ile yalnız çorap giymek ayıp sayıldığından her halde sahtiyandan yapılmış mest ile giyilir. Mestte ayakkabının biçiminde olup, topuktan 4-5 parmak kadar yükse olur. mestin dikiş yerleri sırma şeritlerle donatılır.
Kaptan: Kaptan dedikleri eteği uzunca, mintan aynen setrenin şeklindedir. Ancak kaptanın yakası kapı olup beş santimetrelik kola yakaları kadar yüksektir.
Kaptan genelde siyah ipekli satenden ve bazen de beyaz pakistandan imal edilir. Kaptanın eteğinin uzunluğu azami diz kapağına kadar olup, ev dahilinde setresiz giyildiği için, genellikle uzun yapılır. Kaptanın kolları geniş olmayıp bilekte kendi renginde küçük ve zarif düğmeleri vardır.
Don ve Gömlek: Don ve gömlek daima beyaz pakistandan yapılır. Fakir kısmı; kadınların dokudukları ince bezden yaptırırlar. Donun biçimi aynen Çerkez pantolonu gibidir. Gömlek ise alaturka gömlekler biçiminde olup yalnız kaptan gibi dik ve yüksek yakası vardır.
Yamçı – Ş’ague: Yamçı, askeri pelerinleri şeklinde olup, üzeri kıvırcık olmak üzere siyah yünden imal edilir. Önü yakanın iki tarafına dikilmiş olan sahtiyandan düğme ile tutturulur ve yaka ile düğme şeritlerle süslenir. Beyaz ve kıza zarif yamçılar kadınlara mahsus omuz atkısıdır.
Kürk – Şibe: Çerkezler; kuzu derisinden soğuğa karşı kısa kürk (şibe) giyerler. Özellikle karlı havalarda bununla kendilerin muhafaza ederler. Kürkün tüylü kısmı içeride bulunur.
Başlık – Shorkan: Başlık yalnız beyaz sayaktan yapılır. Kenarlarında ve dikiş aralarında beyaz, nadiren de siyah ip konur. Başlığın kenarları bazen sırma şeritlerle süslenir.
Kumaşlar: İç çamaşırları kaptanlık kumaşlar müstesna olmak üzere erkek elbiseleri levazımatı tamamen Çerkez kadınlarının imalatıdır. Yünden, deriden bu elbiseleri dokuyup yapmak hususunda kadın ve kızlar takdire değer gayretler gösterirler. Evinde genç kadın ve kız bulunmayanlar komşularının genç kadın ve kızlarına elbise dikmek, kumaş dokumak için başvurmakta olduklarından kadınların bu hususdaki çalışması yalnız kendi hanelerinin ihtiyacına inhisar etmez. Müracaat edenlerin işlerini de yaparlar. Karşılık beklemezler.
Kadın Elbiseleri:
Çerkez kadın elbisesi sade ve zariftir. Kadının narin ve ince endamını fidan gibi güzel göstermek, genellikle güzelliğini arttırmak gibi hususlarda büyük bir üstünlük taşır. Latif endamlarıyla ün salmış bu Kafkas kadınlarının doğanın kendilerine bahşettiği güzellik ve modeli; insan eli vücuda getiremez. Çünkü o; yüksek bir zevki selimin ürünüdür. Tabiat kadar sade ve güzeldir. Çerkez kadın elbisesinin parçalarına bakacak olursak:
Dişepoa – Sırma Saç: Çerkez kızları, sırma kaytan ve şeritlerden yapılmış zarif ir taç giyerler. Büyüklüğü yüze güzellik verecek derecededir. Zülüfleri, perçemlerini kapamayacak şekilde biraz tepede bulunur. Tacın üstünde birde altın ve gümüş top vardır. Tepesi bazen düz, bazen de biraz koni biçimindedir. Altında perçem: alın üzerine dökülür. Zülüfleri kulaklara doğru iner. Tek ve büyük saç örgüsü de belden şagıya doğru iner.
Bu sırma saç bazen yalnız olarak giyilmez. Üstüne gayet ince ve ŞAMHA dedikleri bir beyaz ya da pembe tül örtülür.
Bu serpuş (İsa’nın milat ağacı) gibi her rengi, her çeşidi olan, dallı, budaklı biçimsiz Avrupa kadın şapkalarından çok güzeldir.
Korak Say: Korak denilen kız mantosu, erkek setresine benzer. Ancak korakın kolları dar ve omuzdan itibaren giyilmeyip serbest bırakılır. Setre gibi yakasız, haydari biçiminde göğse kadar açık olup göğüste bulunun çapraz gümüş yada altın düğmelerle tutturulur. omuzdan bele kadar vücuda yapışacak derecede dardır. Etek topuğa kadar ve erkek setresi eteklerinden biraz dardır. Bundan dolayı biraz açık duran önde entari görünür. Korak siyah yada koyu kırmızı ve kahverengi sırma süslü güzel ve parlak gösterecek koyu renkli ince çuhadan yapılır. Korakın bütün kenarları, dikiş araları şeritlerle süslenir.
Entari – Can: Çerkez kadın entarileri alaturka düz entarilerin aynısıdır. Uzunluğu topuğu geçmez. Yakası gerdan görünecek şekilde açıktır. Resmi yerlerde kızlar korak altında düz ince ipekten yapılmış entari giyerler ve açık renkleri tercih ederler. Ev içinde basma entari giyerler. Entarilerde süsü yapmazlar.
Ayakkabı: Kadın ayakkabısı ve mest daima kırmızı sahtiyandan yapılır. Şekilce erkek ayakkabı ve mestlerinin aynısıdır. Çok resmi görünmek istedikleri yerde ayakkabı ile beraber üzeri şeritlerle işlenmiş yüksek takunya giyerler.
Şamiha – Başörtüsü: Ev içinde yada resmi olarak görünmeyeceği yerlerde kızlar taç giymezler. Yalnız başlarına bir eşarp atarlar. Başı açık tutmak saygısızlık olduğu için başa atılan bu tül, eşarp güzelliği saklamak için değil, tersine güzel göstermek içindir.
Kemer: Çerkez kız ve kadınları resmi ve resmi olmayan her yerde kemer takarlar. Kemersiz bulunmayı ayıp sayarlar. Genelde kemerler kırmızı sahtiyan üzerin araları birer parmak arayla gümüş yada altın düğmeler konmuş ve önde bir mili olacak şekilde yapılır.
Korsa – Şuktan: Çerkez kadınları çok eski zamanlardan beri korsa kullanırlar. Vücutlarının düzgün durmasına ve endamlarına önem verirler.
11. Silah ve At Takımları
Çerkez silahlarının da her şey gibi zamanın, değişik ve gelişmelerine uyarak biçim değiştirdiği anlaşılmıştır. Ecdattan kalan eserler ve kazılardan çıkan savaş malzemesi bunun er. büyük delilidir. En sonra bıraktıkları silah ok ve yaydır. Eski zamanda bunu yalnız kibarlar taşırmış.
1722 yılında başlayıp 1864 yılına kadar kanlı bir şekilde devam eden Çerkez-Rus harplerinde hasmın silahına üstün, hiç olmazsa eşit silah kullanmak icap ettiğinden bu savaşlarda ok ve yay kullanılması terk edilmişti. Sonraları bunu sadece kibarlık nişanesi olarak savaş haricinde taşırlardı.
Çerkez silahları zamanlarına göre en zarif, en iyi silah idi. Ruslarla yapılan savaşlar sırasında koca Avrupa arkasında yardımcı olduğu halde Rusların silahına; Çerkez silahlarının üstün olduğu konusunda batı yazarları hemfikirdirler. İyi çelik yapmakta Çerkezler çağdaşlarından ileri idiler. Bundan dolayı kama ve kılıçları iyi kesmek hususunda eşsizdi.
Tüfekleri hafif ve zarif olmasının yanında atış gücü ve kolay kolay şişmemesi bakımından diğer tüfeklerden üstündür. "Yiv"i icat ederek şişhane usulünü meydana getiren Çerkezler, silah tarihinde önemli bir değişiklik meydana getirdiler. Kendileri yivli tüfek kullandıklarından kaval tüfek taşıyan Avrupalılarla alay ederlerdi. Bir Çerkez şiiri:
"İngiliz cesur, atları güzel, takımları mükemmel, fakat tüfekleri kavaldır" diyor.
Çerkez zevki selimi, tabiat güzelliği silah takımlarının umumundaki zarafet ve isabeti göstermektedir.
Ayakkabı ve Mest: Ayakkabı siyah sahtiyandan yapılır. Kırmızı sahtiyandan ayakkabı giymek büyüklere mahsus gibidir. Güzel terbiye edilmiş, tüyleri alınmış sığır derisinden yapılmış yumuşak ayakkabıları daha çok fakirler ve özellikle piyadeler giyerler. Sahtiyandan mamul ayakkabının ağzı, kenarları sırma şeritlerle süslenir. Çerkez ayakkabıları hafif olduğu gibi sahtiyan ya da yumuşak deri ayağın ihtiyacı nispetinde genişlemekte ve ayağa uygun bir şekil almakta olduğundan rahattır. Ayakkabı ile yalnız çorap giymek ayıp sayıldığından her halde sahtiyandan yapılmış mest ile giyilir. Mestte ayakkabının biçiminde olup, topuktan 4-5 parmak kadar yükse olur. mestin dikiş yerleri sırma şeritlerle donatılır.
Kaptan: Kaptan dedikleri eteği uzunca, mintan aynen setrenin şeklindedir. Ancak kaptanın yakası kapı olup beş santimetrelik kola yakaları kadar yüksektir.
Kaptan genelde siyah ipekli satenden ve bazen de beyaz pakistandan imal edilir. Kaptanın eteğinin uzunluğu azami diz kapağına kadar olup, ev dahilinde setresiz giyildiği için, genellikle uzun yapılır. Kaptanın kolları geniş olmayıp bilekte kendi renginde küçük ve zarif düğmeleri vardır.
Don ve Gömlek: Don ve gömlek daima beyaz pakistandan yapılır. Fakir kısmı; kadınların dokudukları ince bezden yaptırırlar. Donun biçimi aynen Çerkez pantolonu gibidir. Gömlek ise alaturka gömlekler biçiminde olup yalnız kaptan gibi dik ve yüksek yakası vardır.
Yamçı – Ş’ague: Yamçı, askeri pelerinleri şeklinde olup, üzeri kıvırcık olmak üzere siyah yünden imal edilir. Önü yakanın iki tarafına dikilmiş olan sahtiyandan düğme ile tutturulur ve yaka ile düğme şeritlerle süslenir. Beyaz ve kıza zarif yamçılar kadınlara mahsus omuz atkısıdır.
Kürk – Şibe: Çerkezler; kuzu derisinden soğuğa karşı kısa kürk (şibe) giyerler. Özellikle karlı havalarda bununla kendilerin muhafaza ederler. Kürkün tüylü kısmı içeride bulunur.
Başlık – Shorkan: Başlık yalnız beyaz sayaktan yapılır. Kenarlarında ve dikiş aralarında beyaz, nadiren de siyah ip konur. Başlığın kenarları bazen sırma şeritlerle süslenir.
Kumaşlar: İç çamaşırları kaptanlık kumaşlar müstesna olmak üzere erkek elbiseleri levazımatı tamamen Çerkez kadınlarının imalatıdır. Yünden, deriden bu elbiseleri dokuyup yapmak hususunda kadın ve kızlar takdire değer gayretler gösterirler. Evinde genç kadın ve kız bulunmayanlar komşularının genç kadın ve kızlarına elbise dikmek, kumaş dokumak için başvurmakta olduklarından kadınların bu hususdaki çalışması yalnız kendi hanelerinin ihtiyacına inhisar etmez. Müracaat edenlerin işlerini de yaparlar. Karşılık beklemezler.
Kadın Elbiseleri:
Çerkez kadın elbisesi sade ve zariftir. Kadının narin ve ince endamını fidan gibi güzel göstermek, genellikle güzelliğini arttırmak gibi hususlarda büyük bir üstünlük taşır. Latif endamlarıyla ün salmış bu Kafkas kadınlarının doğanın kendilerine bahşettiği güzellik ve modeli; insan eli vücuda getiremez. Çünkü o; yüksek bir zevki selimin ürünüdür. Tabiat kadar sade ve güzeldir. Çerkez kadın elbisesinin parçalarına bakacak olursak:
Dişepoa – Sırma Saç: Çerkez kızları, sırma kaytan ve şeritlerden yapılmış zarif ir taç giyerler. Büyüklüğü yüze güzellik verecek derecededir. Zülüfleri, perçemlerini kapamayacak şekilde biraz tepede bulunur. Tacın üstünde birde altın ve gümüş top vardır. Tepesi bazen düz, bazen de biraz koni biçimindedir. Altında perçem: alın üzerine dökülür. Zülüfleri kulaklara doğru iner. Tek ve büyük saç örgüsü de belden şagıya doğru iner.
Bu sırma saç bazen yalnız olarak giyilmez. Üstüne gayet ince ve ŞAMHA dedikleri bir beyaz ya da pembe tül örtülür.
Bu serpuş (İsa’nın milat ağacı) gibi her rengi, her çeşidi olan, dallı, budaklı biçimsiz Avrupa kadın şapkalarından çok güzeldir.
Korak Say: Korak denilen kız mantosu, erkek setresine benzer. Ancak korakın kolları dar ve omuzdan itibaren giyilmeyip serbest bırakılır. Setre gibi yakasız, haydari biçiminde göğse kadar açık olup göğüste bulunun çapraz gümüş yada altın düğmelerle tutturulur. omuzdan bele kadar vücuda yapışacak derecede dardır. Etek topuğa kadar ve erkek setresi eteklerinden biraz dardır. Bundan dolayı biraz açık duran önde entari görünür. Korak siyah yada koyu kırmızı ve kahverengi sırma süslü güzel ve parlak gösterecek koyu renkli ince çuhadan yapılır. Korakın bütün kenarları, dikiş araları şeritlerle süslenir.
Entari – Can: Çerkez kadın entarileri alaturka düz entarilerin aynısıdır. Uzunluğu topuğu geçmez. Yakası gerdan görünecek şekilde açıktır. Resmi yerlerde kızlar korak altında düz ince ipekten yapılmış entari giyerler ve açık renkleri tercih ederler. Ev içinde basma entari giyerler. Entarilerde süsü yapmazlar.
Ayakkabı: Kadın ayakkabısı ve mest daima kırmızı sahtiyandan yapılır. Şekilce erkek ayakkabı ve mestlerinin aynısıdır. Çok resmi görünmek istedikleri yerde ayakkabı ile beraber üzeri şeritlerle işlenmiş yüksek takunya giyerler.
Şamiha – Başörtüsü: Ev içinde yada resmi olarak görünmeyeceği yerlerde kızlar taç giymezler. Yalnız başlarına bir eşarp atarlar. Başı açık tutmak saygısızlık olduğu için başa atılan bu tül, eşarp güzelliği saklamak için değil, tersine güzel göstermek içindir.
Kemer: Çerkez kız ve kadınları resmi ve resmi olmayan her yerde kemer takarlar. Kemersiz bulunmayı ayıp sayarlar. Genelde kemerler kırmızı sahtiyan üzerin araları birer parmak arayla gümüş yada altın düğmeler konmuş ve önde bir mili olacak şekilde yapılır.
Korsa – Şuktan: Çerkez kadınları çok eski zamanlardan beri korsa kullanırlar. Vücutlarının düzgün durmasına ve endamlarına önem verirler.
11. Silah ve At Takımları
Çerkez silahlarının da her şey gibi zamanın, değişik ve gelişmelerine uyarak biçim değiştirdiği anlaşılmıştır. Ecdattan kalan eserler ve kazılardan çıkan savaş malzemesi bunun er. büyük delilidir. En sonra bıraktıkları silah ok ve yaydır. Eski zamanda bunu yalnız kibarlar taşırmış.
1722 yılında başlayıp 1864 yılına kadar kanlı bir şekilde devam eden Çerkez-Rus harplerinde hasmın silahına üstün, hiç olmazsa eşit silah kullanmak icap ettiğinden bu savaşlarda ok ve yay kullanılması terk edilmişti. Sonraları bunu sadece kibarlık nişanesi olarak savaş haricinde taşırlardı.
Çerkez silahları zamanlarına göre en zarif, en iyi silah idi. Ruslarla yapılan savaşlar sırasında koca Avrupa arkasında yardımcı olduğu halde Rusların silahına; Çerkez silahlarının üstün olduğu konusunda batı yazarları hemfikirdirler. İyi çelik yapmakta Çerkezler çağdaşlarından ileri idiler. Bundan dolayı kama ve kılıçları iyi kesmek hususunda eşsizdi.
Tüfekleri hafif ve zarif olmasının yanında atış gücü ve kolay kolay şişmemesi bakımından diğer tüfeklerden üstündür. "Yiv"i icat ederek şişhane usulünü meydana getiren Çerkezler, silah tarihinde önemli bir değişiklik meydana getirdiler. Kendileri yivli tüfek kullandıklarından kaval tüfek taşıyan Avrupalılarla alay ederlerdi. Bir Çerkez şiiri:
"İngiliz cesur, atları güzel, takımları mükemmel, fakat tüfekleri kavaldır" diyor.
Çerkez zevki selimi, tabiat güzelliği silah takımlarının umumundaki zarafet ve isabeti göstermektedir.