İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - pudra_shekeri

Sayfa: 1 ... 37 38 [39] 40 41 ... 109
571
Şarkı Sözleri / Rafet El Roman - Aşkından Haber Ver
« : Ağustos 07, 2008, 09:43:15 ÖS »
Kim bilir ömrümün kaçıncı telaşı
Sevgilim uğruna döktüğüm gözyaşı
Şimdi yoksun diye düştüm bir hallere
Kimse yokluğunda bunca özlenmedi

Olur ya bilmeden kırdıysam kalbini
Bağışla bin kere bu ömrü halimi
Nasıl unutsun yürek sevdiyse bir kere
Çıkmayınca fikrin aklım bedeninden

Vur kır geç bu kalbi emrindir
Her kahrın gönül kabulümdür
Sen koş gel yeter ki
Aşkından haber ver

Vur kır geç bu kalbi emrindir
Her kahrın gönül kabulümdür
Sen var dur yeter ki
Saadetsen haber ver

Bir bir ayıkladın içimde ne varsa
Şimdi bir sen varsın gerisi boş yalan
Ne gizli ne saklım en acı en hazin
Her türlü cefaya sevgilim razıyım

Olur ya bilmeden kırdıysam kalbini
Bağışla bin kere bu ömrü halimi
Nasıl unutsun yürek sevdiyse bir kere
Çıkmayınca fikrin aklım bedeninden

Vur kır geç bu kalbi emrindir
Her kahrın gönül kabulümdür
Sen koş gel yeter ki
Aşkından haber ver

Vur kır geç bu kalbi emrindir
Her kahrın gönül kabulümdür
Sen var dur yeter ki
Saadetsen haber ver

572
Şarkı Sözleri / Rafet El Roman - Ömrümün Sahibi
« : Ağustos 07, 2008, 09:41:32 ÖS »
Bende kaybolanı sende bulmak güzel
Yitip unutulanı sende görmek güzel
Güzel demek yetmez muhteşem olmalıyız
Bakir bir yere seninle varmalıyız

Bir umut göğüslediğim yıllardır beklediğim
Kalbimin sahibisin sen
Çırpınıyor yüreğim ferman buyur ölürüm
Ömürümün sahibisin sen

Duy şu kalbimin vurduğu sesi
Dilerim bitmesin bu tutku sevgi
Kulak verdiğimden dökülen sözlere
Bir söz bile met bana versene
Evlenir misin benimle

Kader kıymet budur kısmet buna derim
Mutluluksa dileğim seninle yaşamalı
Yaşamakla bitmez muhteşem olmalıyız
Mucize bir yere seninle varmalıyız

Bir umut göğüslediğim yıllardır beklediğim
Kalbimin sahibisin sen
Çırpınıyor yüreğim ferman buyur ölürüm
Ömürümün sahibisin sen

Duy şu kalbimin vurduğu sesi
Dilerim bitmesin bu tutku sevgi
Kulak verdiğimden dökülen sözlere
Bir söz bile met bana versene
Evlenir misin benimle

573
Diyet / Zayıflamanızı kolaylaştıracak çözümler
« : Temmuz 23, 2008, 04:51:12 ÖS »


Sadece rakamların içinde kaybolmak ve tek bir rakama odaklanmak her zaman doğru değildir. Her metabolizmanın farklı bir enerji ihtiyacı vardır, metabolik hız parmak izi gibidir.

Kendinizi iyi hissettiğiniz kiloyu arzulamanız çok normal ama en son ne zaman o kiloda kaldınız ve bu kiloyu uzun süre koruyabildiniz mi? Bu soruların cevabı önemlidir.
En iddiasız miktarda kilo kaybı bile sağlık açısından büyük yarar sağlayabilir. Yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol, uyku bozuklukları ve birçok tıbbi sorun, en iddiasız kilo kaybıyla bile düzelme göstermiştir. Bu gerçek her şeyi değiştirir. Hemen herkes kendini daha iyi hissettiği ve sağlık sorunları riskini azalttığı daha sağlıklı bir kiloya ulaşmayı başarabilir.

Kilo verirken başarıya giden 3 önemli nokta:
Hedef
Yöntem
Motivasyon

Hedeflerinizi belirleyin
Hedefler her zaman için planlı bir şekilde diyetinize uymanıza yardımcı olur. Ulaşmak istedikleriniz için detaylı bir şekilde plan yapmak başarınızın bir kısmını oluşturacaktır. Örneğin 10 kg verebilmek için kendinize 3 ay süre koyun. Zamanlama için bir tablo hazırlayın ve her hafta alışveriş stratejilerinizi, yaptığınız egzersizleri ve ileriye dönüp planlarınızı listeleyin. Bunlar motivasyonunuzu artıracak ve gerçekleştirilebilirliği yükseltecektir.

Başarınızı HAYAL EDİN
Genelde atletler elde edecekleri başarılarının her safhasını zihinlerinde prova ederler ve bu küçük zihin oyunu kişinin kendisini bu başarıya ulaşabileceğini hissetmesini sağlar. Aynı şekilde, siz de kendi hedeflerinizin gerçekleşmiş olduğunu, senaryoyu gözünüzde canlandırın. Örneğin akşam yemeği için doğru seçimler yaptığınızı gözünüzde canlandırabilirsiniz veya akşam bir davette önünüze gelen çikolatalı sufleyi yemek yerine sabah tartıda göreceğiniz hafiflemiş kilonuzu düşünün. Aklınıza geldikçe bu senaryoları tekrarlayın

Kendinizi SABOTE etmeyin
Birçok kez aslında farkında olmadan kendimize yeteri kadar güvenmediğimiz ve asla kilo veremeyeceğimizi düşündüğümüz için diyetimizi sabote ederiz. Kendinizi bu tarz düşünceler içinde yakalarsanız hemen bunu olumlu sözler ile yer değiştirmeye çalışın. Örneğin; ‘İstediğim kadar kilo veremedim fakat bunu değiştirebilirim. Şu andan itibaren kendime haftada 3 kez olacak şekilde egzersiz planı hazırlayacağım.’ diyebilirsiniz. Sağlıklı beslenmeye başlamak için hiçbir zaman geç değildir genelde diyete başlamak için ayın ilk günü veya haftanın ilk günü beklenir hiç gerek yok karar verdiğiniz anda değişime başlayın.

Kendi kendinizin KOÇU olun
Bazı insanlar kendilerini küçük görmenin alçakgönüllülük olduğuna inanırlar. Fakat siz arkadaşlarınızı şişman ya da çirkin diye çağırır mısınız? Aynı saygıyı sizde görmek istersiniz değil mi? Bu nedenle kendi kendinizin en yakın arkadaşı olmayı deneyin. Aksaklıkları kafanıza takmamaya çalışın ve ilerleyişinizi kutlayın. Bunun en iyi yollarından birisi ise hayatınızın tüm alanlarında sahip olduğunuz kişisel, profesyonel ve fiziksel becerilerinizi listelemeniz olacaktır. Bugünden itibaren yaptığınız tüm doğru şeyleri not alın. Doğruların büyük bir hızla artması sizi şaşırtacak.

Kendinize GÜVENin
Kendinize olan güveniniz hakkında tereddüt mü ediyorsunuz? Bunun bir yolu da kendinize olan inancınızı olumlu cümleler ile desteklemektir; basit, kendinizi onaylayıcı ifadeleri her gün tekrarlamaya çalışın size destek olabileceğini düşündüğünüz arkadaşlarınıza bunu açıkça paylaşın. Sizi iyi tanıyan birilerinin önceki başarılarınızı hatırlatması kendiniz için güven tazelemeye yardımcı olabilir.

Battı balık yan gider demeyin
Ya hep ya da hiç şeklinde düşünmemeye çalışın, örneğin sırf bir öğünde fazla yediniz diye diyetinizi mahvettiğinizi düşünmeyin. Kendinize karşı daha nazik olun ve yaşanan aksilikleri, öğrenmek için bir fırsat olarak görmeye çalışın.

Hedeflerinizin peşinden gidin
Kilo kaybetmekle ilgili hedeflerinize ulaşacağınıza dair olan inanç çok önemlidir. Fakat bunu aynı zamanda beslenmede davranış değişiklikleri yaparak ve fiziksel aktiviteyi artırarak gerçekleştirmelisiniz de. Kendinizi sadece incecik olarak düşünemezsiniz ama beklentilerinizi etkin kılmak için kendinizi doğru ruh durumu içerisinde düşünebilirsiniz.

574
Diyet / 2030'da dünyanın yarısı obez olacak!
« : Temmuz 23, 2008, 04:50:20 ÖS »


Giderek artan dengesiz beslenme ve hareketsiz yaşam obeziteyi giderek arttırıyor.

Bilimadamları, şehirlerde giderek artan hareketsiz yaşam tarzı ve gereksiz gıda tüketimi yüzünden 2030'da dünya nüfusunun yüzde 58'inin şişmanlık hastalığına (obezite) yakalanacağını bildirdi.

The Times of India gazetesinin haberine göre, ABD'deki Tulane Üniversitesi Halk Sağlığı Okulu'nun yaptığı 'Obezitenin Küresel Yükü' isimli araştırma, 2005-2030 yılları arasında yükselecek şişmanlık oranlarını ele aldı.

106 ülkeden gelen verilerin incelendiğini söyleyen araştırmacı Tanika Kelly, dünya nüfusunun yüzde 88'iyle alakalı bilgiler elde ettiklerini belirterek, "2005'te insanlığın yüzde 23,2'si kiloluydu ve yüzde 9,8'i obez sınıfına giriyordu. Yani 396 milyon kişi obezdi. 2030 yılında obez sayısının 1.12 milyar olacağını tahmin ediyoruz. Kilolu insan sayısı ise 2 milyarı geçecek" dedi.

Kelly, gelişmekte olan ülkelerde obeziteyi önleyici programlara hız kazandırıldığını, ancak nüfusu çok fazla olan gelişmemiş yada gelişmekte olan ülkelerde bu bilincin kazandırılmasının zaman alacağını aktardı.

575
Aşk - Sevgi / Ten uyumu gerekli mi?
« : Temmuz 23, 2008, 04:48:17 ÖS »


Çiftler arasında 'ten uyumu' denen şey gerçekten var mı? İşte yanıtı..

Ten uyumu çok abartılıyor. Çiftler arasında ten uyumu yoksa, hormonla bu uyum sağlanır."

Seks için ten uyumu gerekli mi, yoksa bu bir masal mı?
Bu iki kişinin birbirini benimsemesidir. Cinselliğin biyolojik boyutudur. Ten uyumu, kadın erkek ilişkisindeki basamaklardan yalnızca bir tanesidir.

Neden bazı insanlarla seks iyi, bazılarıyla daha kötü yaşanır?
Kötü seksin nedeni, iki kişinin cinsellikle ilgili beklentilerinin örtüşmemesinden kaynaklanır. Beklentiler tutmuyorsa, en ideal partnerle bile kötü seks olabilir. Tutuyorsa, o zaman seks doyurucudur.

Ten uyumu denen şey, aslında feromon' dediğimiz koku mu?
Koku, ten uyumunun fiziksel ayağı. Güzel kokunun çekim özelliği var ama bu daha çok hayvanlar için geçerli. Ten uyumu yalnızca koku transferi değildir. Parfümle de koku değiştirilebilir.

Ten uyumu bir ilişkinin başlaması için mi önemli, sürmesi için mi?
Kısa süreli beraberliklerde önemli. Çünkü ten uyumu saman alevi gibidir, çabuk etki eder. Ama uzun ilişkilerde, ten uyumu psikolojik yönüyle de güçlenirse nitelikli bir ilişki çıkar ortaya.

Yalnızca ten uyumu olduğu için biriyle birlikte olunabilir mi?
Östrojen ve testosteron vererek ten uyumu artırılabilir. Bitkisel desteklerle, padişah macunu gibi afrodizyaklarla ten uyumu sağlanır.

Ten uyumu yoksa, bu sonradan sağlanabilir mi?
Çiftlerin birbirlerine sevgi ve saygı hissetmesi, zaten ten uyumunu sağlar. Cinselliği yaşamak gerekmiyor. Kafalar ve beklentiler uyuşsun yeter.

Doç. Dr. Armağan Samancı:
"Ten uyumu vardır, ilişkilerin ilk üç yılını iyi bir ten uyumu kolaylıkla ayakta tutabilir."

Seks için ten uyumu gerekli mi, yoksa bu bir masal mı?
Ten uyumu denilen şey dokunma duygusudur. Ama duygusal etkilenmeyi bilinçaltı ve üstündeki pek çok şey etkiler. Biz bunların tümüne 'ten uyumu' diyoruz.

Neden bazı insanlarla seks iyi, bazılarıyla daha kötü yaşanır?
İnsanlar birbirlerini sevdikleri zaman, tensel olarak da isterler. Ama bazen birini çok sevdiğini düşünse de bilinçaltındaki küçük bir neden, onunla birlikte yaşanan cinselliği, olumlu ya da olumsuz etkileyebilir.

Ten uyumu denen şey, aslında 'feromon' dediğimiz koku mu?
Yalnızca feromon, yani koku değildir. Ama koku da ten uyumunun bir parçasıdır. Ten uyumunu etkileyen pek çok fiziksel parametre vardır; görünüm algısı, karşıdaki insanın nefesi, sesler, dokunma duyusu gibi.

Ten uyumu bir ilişkinin başlaması için mi önemli, sürmesi için mi?
Kolay değil, üzerinde çalışmak gerek. Ten uyumu hem fiziksel, hem duygusal, hem bilinçsel, hem de bilinçaltı pek çok şeyi içerdiği için, çok zor.

Cinsellik deneyimi olmadan evlenenler, aralarında ten uyumu olup olmadığını nasıl anlar?
Seks olmasa bile aralarında bir şekilde dokunma, birbirlerini okşama gibi kısmi bir cinsellik duygusu yaşanır. Cinselliği yaşamadan da ten uyumu anlaşılır.

576
Aşk - Sevgi / Kart borcu evlilikleri vurdu !
« : Temmuz 23, 2008, 04:46:48 ÖS »


Düğün mevsimi, mobilya ve beyaz eşya pazarında beklenen hareketliliği yaratmadı.

Sektör temsilcileri, durgunluğun baş nedenini kart limitlerinin dolması olarak gösterdi.

İç piyasada durgunluk rüzgarı esmeye devam ediyor. Yaz mevsiminin gelmesi ile ümitlerini düğünlere bağlayan ev eşyası sektörü temsilcilerinin hayalleri suya düştü. Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Başkanı Murat Önay, satışlarda bu yılın ilk yarısında yüzde 11'lik düşüş yaşandığını belirterek, "Düğünler nedeniyle her yıl yaz aylarında beyaz eşya satışları yükselir. Fakat bu yaz hareketlilik beklenenin altında oldu" dedi. Beyaz eşya satışlarının kredi kartlarıyla yapıldığını vurgulayan Önay, "İnsanlar kart borçlarını ödemekte zorlandıkları için biz de sıkıntıya girdik. Kart limiti dolanlar alışveriş yapamadı. Kart borcu evlilikleri de etkiledi" diye konuştu.

Doğtaş Mobilya Genel Müdürü Adnan Doğan da, mobilya sektörününde genel bir durgunluk olduğunu kaydetti. Ev-otomobil kredisi ve kredi kartı borçları nedeniyle evlilik hayallerinin suya düştüğünü ifade eden Doğan, şöyle devam etti: "Çok sayıda insan alım gücü düştüğü için düğünlerini erteliyor. Düğün yapanlar da mobilya alımında cimri davranıyor. Geçen yılın bu zamanlarına göre mobilya sektöründe en az yüzde 10'luk küçülme var."

Merkez Bankası'nın verilerine göre bireysel kredi kartı borçları 2008 Temmuz ayında, 2007 yılının Temmuz ayına göre yüzde 30 artarak 30 milyar 253 milyon 559 bin YTL'ye ulaştı. 2007 yılı Temmuz ayındaki kredi kartı borcumuz 23 milyar 152 milyon 936 bin YTL idi. Geçen ayki kredi kartı borcumuz ise 29 milyar 558 milyon 910 bin YTL olarak gerçekleşti.

577
MÜZİK / En komik şarkı sözleri
« : Temmuz 23, 2008, 04:44:06 ÖS »
Türkiye'nin popüler kültür tarihinin en çok akılda kalan, en çok dinlenen, en şakacı şarkılarını söyleyenlerin başında Yonca Evcimik geliyor. Evcimik'in ünlü Abone şarkısının "Aboneyim abone/ Biletleri cebimde/ Ballı lokma tatlısı/ Aman haydi hayırlısı/ Daha bir güzelleştim /Bu aşk yaradı bana/ Herkes dalga geçse de/Darısı başınıza" diyen şarkı sözlerini bir dinleyen bir daha unutamadı.

Yonca Evcimik'in Bandıra Bandıra adlı şarkısının kıpır kıpır ritmini duyanlar, kendilerini piste atıp Bandıra bandıra ye beni/ Hiç doyamazsın tadıma/ Bütün numaralar bende/ Sen de var benim farkıma/ Kalmasın aklın başka yerde/ Ne işin var başka yerde/ Bandıra bandıra ye beni/Hiç doyamazsın tadıma" sözlerine eşlik ettiler.

Hakan Peker'in şarkısının nakaratı bir dönen espri konusu olmuştu: "Hey zil çaldı mı/ Kızlar çıktı mı/ Bizim öğretmen/ Dalgayı çaktı mı /Seninki Hülya/ Benimki Rüya/ Ders çıkışında/ Okulun kapısında dikil ha/ Hey Corç versene borç/ Olmaz Maykıl bende de yok"

Peker'in müziğiyle olduğu kadar sözleriyle de dinleyenleri eğlendiren tek bir şarkısı yok. En çok akılda kalanlardan bir başkasının nakaratı da şuydu: "Miniksin ufacıksın sen tatlı bir kaçıksın/ Ufak tefek kusurlarınla gönlü açıksın/ Elleri boş dursa ağzı boş durmaz/ Maşallah hali vakti pek yerinde/ Kafayı bunlarla boş yere yormaz/ Bir sürü güzel gacı var elinde/ Barda durur barmen minik şişe elinde/ Biz çalarız o durmaz hep oynar yerinde"


Trajik öyküler anlatan acılı arabesk şarkılara karşı geliştirilen ve "acısız arabesk" olarak anılan akımın ilk ve belki de tek temsilcisi olan Hakkı Bulut'un şarkısının nakaratı uzun süre dillerden düşmedi: " Ne bileyim işte kıskanıyorum/ Seni kendimden bile kıskanıyorum/ Kıskanıyorum, kıskanıyorum/ Kıskanmak aşkın kanununda var/ Gerçek seven kalbi bu duygu sarar/ Henüz üç yaşında bir kardeşim var/ Seni ondan bile kıskanıyorum"

1990'ların başında Tayfun Duygulu nakarat söyele şu sözlerden oluşan şarkıyla pop müzik piyasasına hızlı bir giriş yaptı: " Hadi yine iyisin/ İyisin iyisin/ Sen işini bilirsin, bilirsin bilirsin/ Deli dolu birisin, birisin birisin/ Reçeteni ister misin/ Muck! ister misin

Milyonların Ümit Besen'in sesinden tanıdığı şu sözler hala unutulmadı: "I love you, I love you/ Do you love me/ Yes, I do/If you love me tell me, tell me/ If you love me kiss me, kiss me.

Türk pop müziğinin en üretken sanatçılarından biri olan Mustafa Sandal da komik sözle şarkılar koleksiyonuna çok sayıda eser kazandırdı. İşte bunlardan birinin ilginç sözleri: Bu kız beni beni görmeli/ Bana kazak örmeli/ Yalnız beni sevmeli artık/ Bu kız beni görmeli/ Bana kazak örmeli/ Muradına ermeli artık




578
Her Telden / Bu nasıl bina?
« : Temmuz 23, 2008, 04:42:00 ÖS »
Bu binaların mimari yapısını anlamak güç. Mühendisler ve mimarları çok kızdıran bu binalara bakarken bir kez daha güleceksiniz...





579
Testler - Anketler / Ynt: Onu Sevdiğinizi Nasıl Belli Edersiniz?
« : Temmuz 23, 2008, 04:40:23 ÖS »
Açıkça söylerim

580
Testler - Anketler / Onu Sevdiğinizi Nasıl Belli Edersiniz?
« : Temmuz 23, 2008, 04:40:03 ÖS »
?

581
FiZik

582
Aşk - Sevgi / Dünden Bugüne Aşk İlanı
« : Temmuz 23, 2008, 04:36:08 ÖS »
1967'de aşk nasıl anlatılırdı?.. Şimdi nasıl anlatılıyor?.. İşte yıllara göre aşk ilanı.



Yıl: 1967

'Karşıma aniden çıkınca ziyadesiyle şaşakaldım ve çok mütehassis oldum...
Nasil bir edâ takınacağıma hükûm veremedim, âdetâ vecde geldim.
Buna mukâbil az bir müddet sonra kendimi toparlar gibi oldum.
Cemalinde beni fevkalâde rahatlatan bir tebessüm vardı...
Üstümü başımı toparladım, kendimden emin bir sesle
'Akşam-i şerifleriniz hayrolsun' dedim..'

Yıl: 1977

'Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım ve hislendim..
Ne yapacağıma karar veremedim. heyecandan ayaklarım titredi.
Ama çok geçmeden kendime gelir gibi oldum, yüzünde beni rahatlatan bir gülümseme vardi.. Üstüme çeki düzen verdim. kendimden emin bir sesle 'iyi akşamlar' dedim..'

Yıl: 1987

'Karşıma aniden çıkınca fevkalâde şaşırdım ve duygulandım.. .
Nitekim ne yapacağıma hüküm veremedim, heyecandan ayaklarım titredi.
Amma ve lâkin kısa bir süre sonra kendime gelir gibi oldum.
Nitekim yüzünde beni ferahlatan bir tebessüm vardı.. Üstüme çeki düzen verdim, kendimden emin bir sesle 'Hayırlı akşamlar' dedim..'

Yıl: 1997

'Karşıma birdenbire çıkınca çok şaşırdım ve duygulandım...
Fena halde kal geldi yani.. Ama bu iş bizi bozar dedim. Baktım o da bana bakıyor, bu iş tamamdır dedim... Manitayı tavlamak için doğruldum, artistik bir sesle selam' dedim..'

Yıl: 2007

'Abi onu karşımda öyle görünce çüş falan oldum yani ve duygu durumum kabardı...
Oğlum bu is bizi kasar dedim, fena göçeriz dedim, enjoy durumları yani...
Ama concon muyum ki ben, baktım ki o da bana kesik.. Sarıl oğlum dedim, bu manita senin... 'Hav are you yavrum?''

583
Aşk - Sevgi / Sevgiliniz Ruh Eşiniz mi?
« : Temmuz 23, 2008, 04:32:14 ÖS »
Ne iş yaparsın?" ve "Neredensin" gibi sorularla onun ruh eşiniz olup olmadığını tam anlamıyla anlayamazsınız. Kimyanızın tam olarak uyumlu olup olmadığını merak ediyorsunuz peki ne tür sorular sormalısınız? Uzmanlar, sevgili seçerken kendi klonunuzu aramamanız konusunda sizi uyarıyor. İyi anlaşabileceğiniz biriyle aynı değerleri ve hedefleri paylaşıp paylaşmadığınıza dikkat edin. Eğer aynı değerler ve hedefler etrafında buluşamıyorsanız, geçen 50 dakikayı düşünmek yerine gelecek 50 yılı düşünerek asla üzülmeyin. En azından hoş bir akşam sohbeti yapmış olursunuz.




Ruh eşiniz olup olmadığını anlamanızı sağlayan sorular

Soru 1: "Şirketin sana bir yıllık ücretli izin verse ne yaparsın? " belki hemen bir tatile çıkacak, belki kendi işini kurmak isteyecek, belki de tüm zamanını evde geçirmek isteyecek. Cevap ne olursa olsun onun hayata dair hayallerini ve tutkularını öğrenmiş olacaksınız. Bu soruyu takip eden diğer sorunuz "Böyle yaşamak için şimdi birşey yapıyor musun?" olmalı. Verdiği cevaba göre yapınızı karşılaştırabilirsiniz.

Soru 2: “En çok utandığın anları benimle paylaşır mısın?” Sunum öncesi gömleğine sıçrayan ketçap nedeniyle leke oluştuğunda, birisyle buluşmaya gittiğinde yere kapaklandığında mı çok utanmıştır? Birisi sizinle en gizli sırlarını paylaşıyorsa ilişkiniz güvenli bir zemine oturuyor demektir.

Soru 3: "Eğer evin yanıyor olsaydı, kurtaracağın tek şey ne olurdu?" Bu soru sevgilinizi pratik mi yoksa duygusal mı düşündüğünü gösterir? Devamında "Kurtardığın şeyin öelliği ne" diye sorabilirsiniz.

Soru 4: “Senin hakkında insanların farkedemedikleri şey ne?" İnsanlar belki sevgilinizin utangaç, içine kapanık olduğunu düşünüyor olabilir. Alacağınız cevapla kendini nasıl gördüğünü ve değerlendirdiğini öğrenmiş olursunuz. Çekingen bir yapısı varsa, "İnsanlar bazen çok konuştuğumu düşünür ancak sadece kaygılı olduğum zamanlarda çok konuşurum. Etrafındakilerin senin hareketlerini farklı algıladıkları zamanlar olur mu?" diye sormanız kendisini daha kolay anlatmanızı sağlayabilir.

Soru 5: “Ölmeden önce hayatında mutlaka yapmak istediğin tek şey nedir?" Bu soru geçmişte gizli kalan dileğini ya da gelecekle ilgili çok özel bir isteğini sizinle paylaşmasını sağlayabilir

584
Magazin / Beyaz'ı hangi sevgilisi aldattı?
« : Temmuz 19, 2008, 09:32:21 ÖS »
Şovmen Beyazıt Öztürk, Bursa’da katıldığı bir imza gününde hayranlarının ilgi odağı oldu

Sorular karşısında zaman zaman zor anlar yaşayan Beyaz, sevenlerinin “evlen, evlen” sloganları atması üzerine “Evlensem hepiniz rahatlayacaksınız” dedi. Beyaz, “Sevgilin var mı?”, “Hiç aldatıldınız mı?” şeklindeki soruları “Sevgilim yok. Aldatılma konusuna gelince, evet, maalesef aldatıldım. 4 yıllık bir birlikteliğim vardı. 4 yılın sonunda sevgilim beni aldattı” diye yanıtladı.

Bir hayranının “Bursaspor’a sahip çık” demesi üzerine Beyaz “Bursalı işadamlarına sesleniyorum. Kemal Unakıtan’ı milletvekili yapın. Size Sergen’i alsın” diye espri yaptı.

585
Atatürk Köşesi / Gençliğe Hitabe'yi kim yazdi
« : Temmuz 19, 2008, 09:26:13 ÖS »
"Atatürk hazırladığı büyük nutku, yakın arkadaşı İsmet İnönü’ye okuması ve fikirlerini söylemesi için vermiş. İsmet Paşa uzun konuşmayı okuyup bitirdikten sonra Atatürk’e iade etmiş. Atatürk’ün ‘nasıl buldun’ sorusuna, ‘Paşam çok güzel, ancak, sonunu gençliğe hitap ederek bitirmek sanırım faydalı olur’ cevabını vermiş. Atatürk de bunun üzerine ‘O zaman sen yaz böyle bir bölüm; bakalım, iyi olursa dediğin gibi yaparız.’ deyince İsmet İnönü Nutuk’un sonundaki ünlü ‘Gençliğe Hitabe’ bölümünü kaleme almış.” Yeterince gündeme gelmemiş bu iddia Gazeteci Oral Çalışlar’ın yeniden basılan ‘Liderler Hapishanesi, 12 Eylül Günlükleri’ kitabında yer alıyor.

‘Liderler Hapishanesi’, 12 Eylül’ün hemen ardından tutukevi olarak kullanılan Ankara Merkez Komutanlığı’na bağlı Ordu Dil ve İstihbarat Okulu’nda yaşananları anlatıyor. Kitap, yaklaşık iki yıl siyasi liderlerle ve milletvekilleriyle burada kalan Oral Çalışlar’ın o zaman günü gününe tuttuğu notlardan oluşuyor. Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş, Doğu Perinçek gibi siyasiler içeride neler yaptı? Ecevit Türkeş’le, Perinçek Erbakan’la nasıl bir diyalog içindeydi, günlük dertleri ve sıkıntıları nelerdi? Kitap bu soruların cevabını verirken, ilginç bilgilerin de su yüzüne çıkmasına vesile oluyor.

Havalandırma sohbetleri

‘Liderler Hapishanesi’nin en dikkat çekici bölümlerinden biri, Oral Çalışlar ve Bülent Ecevit’in havalandırmada yaptıkları sohbet sayesinde ortaya çıkıyor. Ecevit, İnönü ile ilgili anılarını anlatırken, bugüne kadar farklı bilinen bir gerçeği ortaya çıkarıyor; ‘Gençliğe Hitabe’yi aslında İsmet İnönü kaleme almış. Ecevit İsmet İnönü’nün ağzından dinlediğini söyleyerek Oral Çalışlar’a şöyle aktarıyor: “Atatürk hazırladığı büyük nutku, yakın arkadaşı İsmet İnönü’ye okuması ve fikirlerini söylemesi için vermiş. İsmet Paşa uzun konuşmayı okuyup bitirdikten sonra Atatürk’e iade etmiş. Atatürk’ün ‘nasıl buldun’ sorusuna, ‘Paşam çok güzel, ancak, sonunu gençliğe hitap ederek bitirmek sanırım faydalı olur’ cevabını vermiş.

‘Necdet Uğur da biliyordu’

Atatürk de bunun üzerine ‘O zaman sen yaz böyle bir bölüm; bakalım, iyi olursa dediğin gibi yaparız.’ deyince İsmet İnönü ‘Nutuk’un sonundaki ünlü ‘Gençliğe Hitabe’ bölümünü kaleme almış. Kendisi bana bir keresinde böyle anlatmıştı. Aynı anısını Necdet Uğur’a da anlatmış, o da bu olayı biliyormuş.”
Türkeş faşistlere karşı emperyalistleri seçti

27 Nisan 1982’de havalandırmaya çıkan Türkeş, Ecevit ve Çalışlar siyasi gelişmeleri konuşurken, Türkeş araya girerek Ecevit’e Falkland bunalımını sordu: “Biz bu konuda ikiye bölündük, bazı arkadaşlar İngiltere’yi destekliyor, bazıları da Arjantin’i. Mesela ben ve Sadi Bey (Somuncuoğlu) İngiltere’den yanayız. Siz ne düşünüyorsunuz?” Ecevit, “Bilemiyorum bir yanda İngiliz sömürgeci imparatorluğu, öte yanda cuntacı Arjantin fasiştleri, insan tercih yapamıyor” cevabını verince Türkeş şu sözleri söylüyor: “Arjantin yenilsin efendim, böylece başındaki diktatör de gider, belki bu sayede faşizm de yıkılabilir...”

İnönü, Türkeş’i CHP’ye çağırmış

Türkeş, cezaevindeyken Oral Çalışlar’a şunları söylemiş: “... İsmet Paşa bana 27 Mayıs’tan sonra siyasete girmeyi teklif etti. CHP’ye davet etti. Metin Toker, Genel Sek- reter İsmail Rüştü Aksal, Ecevit, Nüvit Yetkin gelip benimle görüşürlerdi. Sonra birden tutumları değişti. Beni çekememeye başladılar. CHP, bir an önce iktidarı bırakıp gitmemiz yönünde tazyik ediyordu. İsmet Paşa’yla başa çıkamadık. Benim iktidarı tek başına ele geçirmeyi düşündüğümü yayıyorlardı. Mucip Ataklı, ‘İsmet Paşa ne derse onu yapalım’ diyordu, dinletemedim. En sonunda Cemal Gürsel Paşa’ya da etki yaptılar... Bir gün Cemal Paşa’ya ‘Paşam beni istemiyorlarsa gideyim’ dedim. Cemal Paşa: ‘O kadar çok söylenti çıkardılar ki, istersen biraz ayrıl...’ dedi. 1960’ta Devlet Planlama Teşkilatı’nın kuruluş kararnamesinin altında benim imzam vardı. İşçi hakları, sosyal güvenlik kurumları bizim çabamızla çıktı. Bize solcu, hatta Marksist bile diyorlardı.”

‘Cemal Gürsel, Kürt ve Alevi’ydi’

Türkeş ve Oral Çalışlar’ın Gürsel ile ilgili konuşmaları da ilginç bilgiler veriyordu. Türkeş şunları anlatmıştı: “Cemal Paşa çok tatlı bir insandır. Kendisini çok severim, o da beni severdi. Aslen Erzurum’un Hınıs kazasından. Kürt ve Alevi’dir. .... ‘Oral bey, Münih’i gördünüz mü, büyük bir birahane vardır. Bizim havlandırma kadar. Eskiden Hitler toplantılarını burada yaparmış. Münih’te dolaşırken Cemal Paşa bu birahaneyi görünce, ‘Hadi içeri girelim’ dedi. Biz, ‘Paşam üniformalısınız garip kaçar’ gibi uyarılar yaptıksa da dinletemedik... İçeri girdi. Arkasından da mecburen biz... Biz de birer bira söyledik. Tabii Almanlar garip garip bize bakıyorlardı. Gelip Cemal beyin yıldızlarını okşuyorlardı. Paşa da onlarla sohbete daldı... Almanların koluna girip dans etti, eğlendi... Çıkarken bize döndü, ‘Ne oldu, telaşlanıp duruyordunuz. Üniformanın bir zararını görmedik, güzelce eğlendik...

Sayfa: 1 ... 37 38 [39] 40 41 ... 109