İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - merve35

Sayfa: 1 ... 214 215 [216] 217 218 ... 276
3226
Kitap ve Roman Özetleri / Öteki-Fyodor Mihailoviç Dostoyevski
« : Aralık 26, 2008, 05:45:07 ÖS »
Adı: Öteki
Yazar: Fyodor Mihailoviç Dostoyevski

Konu:

 İnsancıklar yayımlandığında, dönemin büyük edebiyat eleştirmeni Belinski, Dostoyevski’yi şöyle övmüştü: “Yeni bir yazarın, yeni bir yeteneğin kalemi bu; onu tanımıyorum, ama bu roman Rusya’da hayatın sırlarını öyle kahramanlarla veriyor ki bize, bundan önce hiçbir yazar bu kadarını düşlerinde bile göremezdi.” Ama bu övgülerin sarhoşluğuyla hemen ikinci romanını, Öteki’yi yazıp yayımlayan genç yazarı, bu sefer sert eleştiriler, daha da beteri büyük bir kayıtsızlık ve sessizlik bekliyordu. Dostoyevski’nin ilk kitabıyla kazandığı ilgi ve şöhreti kaybetmesine sebep olan, ama ölümünden sonra, başka dillere çevrildikçe değeri daha iyi anlaşılan bu unutulmaz romanını, Ergin Altay’ın Rusça aslından yaptığı çeviriden ve gelmiş geçmiş en büyük Dostoyevski uzmanı Joseph Frank’in kapsamlı sonsözüyle sunuyoruz. “İleride Öteki’den benim başyapıtım olarak söz edecekler.” Dostoyevski Kardeşi Michael’e yazdığı bir mektuptan, 16 Kasım 1845 “Öteki, Dostoyevski’nin yazdığı en güzel şeydir.” Vladimir Nabokov

3227
Adı: Stepançikovo Köyü ve Sakinleri
Yazar :Fyodor Mihailoviç Dostoyevski


Konu:

“Şaşılacak bir şey değil bu: Foma Fomiç’in kara cahilliği, onun edebiyat alanındaki başarısını engelleyemezdi kuşkusuz.”

Dostoyevski’nin “Sibirya Dönemi”nde yazdığı iki romandan biri olan Stepançikovo Köyü ve Sakinleri’nde, bambaşka bir yazarla karşılaşırız. Dostoyevski, hem alışık olduğu büyük şehir hayatından uzak olmasının hem de sansür korkusunun etkisiyle bu dönem kitaplarında daha çok köy hayatı hakkında ve yarı mizahi bir üslupla yazmıştır. Gogol’e bir selam niteliği taşıyan ve 1859’da yayımlanan Stepançikovo Köyü ve Sakinleri’nde, Sergey isimli genç bir üniversite öğrencisi, dayısının evinde hâkimiyeti eline almış bir şarlatanın, Foma Fomiç’in komik ve akıl almaz hikâyesini anlatır bize. Pek çok açıdan Budala ve Karamazov Kardeşler’in habercisi olan bu harika romanı Ergin Altay’ın Rusça aslından yaptığı çeviri ve Dostoyevski uzmanı Joseph Frank’in kapsamlı sonsözüyle sunulmaktadır.


3228
Fizik / Ynt: FİZİK NEDİR?
« : Aralık 26, 2008, 05:23:51 ÖS »
bir çok kişinin hayatının karardığı andır  :.c  :kat
öle deme olcay güzel bizim bölümümüz herkese tavsiye ederiz okusunlar :P

3229
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 den geri sayım....
« : Aralık 26, 2008, 05:19:39 ÖS »
3759

3230
Kitap Tanıtımları / Ynt: Fizik Kitapları
« : Aralık 26, 2008, 05:18:06 ÖS »
:=) ayip wllaha hmn sattiniz 2dk da dimi :S
sus be sen demedinmi ortalığı karıştırıonuz die tam dayaklıksın  :kat

3231
Deney Raporları / Osilaskop Nedir ve Nasıl Çalışır
« : Aralık 26, 2008, 11:55:33 ÖÖ »
Osilaskop Nedir : Elektriksel işaretlerin ölçülüp degerlendirilmesinde kullanılan aletler içinde en geniş ölçüm olanaklarına sahip olan osilaskop cihazıdır.İşaretin dalga şeklinin, frekansının ve genliğinin aynı anda belirlenebilmesini sağlar.
Osilaskop Nasıl Çalışır : Hareket halindeki elektronların yörüngelerinin bir elektrik alan içerisinden geçerken sapmaları temel prensibine dayanir. Katod isin tupundeki saptirma plakalari adi verilen duzlemsel levhalara uygun potansiyellerde gerilimler uygulanarak olusturulan elektrik alanlar, plakalar arasindan geçen elektronlari  saptirarak fosfor ekrana çarptigi noktanin yerini degistirir. Bu noktanin konumu saptirma plakalarina uygulanan gerilimin ani degeri ve dalga sekline bağlı olarak değişecek ve ekranda ışıklı bir çizgi olusacaktır.
Osiloskop çalıştırıldıktan sonra bir kac dakika ısınması beklenir. Bu esnada timebase komutatorunun ortalarda bir konumda  olmasi iyi olur.Surenin sonunda ekranda ışıklı çizgi meydan gelmedi ise parlaklik potansiyometresi yeterince acik degildir. Saat yönüne tam turunun 3/4 u kadar cevrilmesi gerekmektedir. Çizgi belirdikten sonra parlaklık yine bu dugme yardimi ile istenilen sekilde ayarlayabiliriz.

Bu aşamaları tamamladıktan sonra eğer çizgi hala belirmedi ise Xpos ve Ypos dugmeleri ile oynanarak cizgi ekran uzerine dusurulmeye calisilir. Hala sonuç olumsuz ise AT/NORM TRIGGER anahtari AT konumuna getirilir ve yukarıdaki islemler tekrarlanir.

Işıklı çizginin parlaklıgı ayarlandıktan sonra gerekiyorsa netligi de FOCUS dugmesi ile ayarlanmalıdır. Işıklı  çizgi ekranda belirdikten sonra Y INPUT girisine  bir prob monte edilir. Büyün problarda BNC tipi konnektorler (fişler) kullanılmaktadır.

Bu fisler yerlerine tam olarak oturtulduktan sonra dis taraflarindaki hareketli kısım saat yönünde bir miktar çevrilerek sabitlenir. Problar X1, X10 ve X100 olmak üzere birkac çesittir. Bir prob uzerindeki bir anahtar yardımı ile hem X1 hemde X10 özelligi gösterebilir. X1 tipi problarda ölçülen isaret oldugu gibi osiloskoba uygulanir. X10 ve X100 tipleri ise sirasiyla isareti 10ve 100 kez zayiflatip osiloskoba gonderir. X10 veya X100 tipi bir probkullanilmadan once asagidaki sekilde kompanze edilmelidir.

Prob, osiloskop uzerindeki kare dalga uretecine baglanir ve uzerindeki ayar vidasi, ekrandakoseleri duzgun bir kare dalga gorulene kadar cevrilir. Bu islemden sonra hatasiz bir olcum yapmak mumkundur. X1 tipi problarin bu isleme ihtiyaci yoktur


3232
Forum Oyunları / Ynt: bu isim senin neyin oluyo?
« : Aralık 26, 2008, 11:49:56 ÖÖ »
tanımıyorum

cem

3233
Forum Oyunları / Ynt: Bakalım Alttaki Senin İsmini Biliyomu???
« : Aralık 26, 2008, 11:49:29 ÖÖ »
cansu

3234
Forum Oyunları / Ynt: Şuan saat kaç?
« : Aralık 26, 2008, 11:48:49 ÖÖ »
11,48

3235
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 den geri sayım....
« : Aralık 26, 2008, 11:46:56 ÖÖ »
3773

3236
Fizik / FİZİĞİN KISA GEÇMİŞİ
« : Aralık 26, 2008, 11:43:42 ÖÖ »
Başlangıçta Aristo vardı:
Duran nesneler durmaya devam ederdi,
Hareket eden nesneler de durmaya çalışırdı.
Ve Tanrı bunun sakin fakat sıkıcı olduğunu gördü.


Sonra Tanrı Newton'u yarattı:
Ve duran nesneler durmaya devam etti,
Ve hareket eden nesneler de hareket etmeye.
Ve enerji korundu, ve momentum korundu,
Ve madde korundu.
Ve Tanrı bunun fazlaca korunumlu olduğunu gördü.


Sonra Tanrı Einstein'ı yarattı:
Ve herşey göreceli oldu,
Ve hızlı nesneler kısaldı,
Ve doğru nesneler eğrildi,
Ve evren eylemsizlik çerçeveleriyle doldu.
Ve Tanrı bunun göreceli olarak genel olduğunu
Fakat bazı kısımlarının özel olarak göreceli olduğunu gördü.


Sonra Tanrı Bohr'u yarattı:
Ve bir ilke vardı,
Ve ilke quantumla birlikteydi,
Ve ilke quantumdu,
Ve her şey paketler halindeydi,
Ama bazı şeyler hala göreceliydi.
Ve Tanrı bunun kafa karıştırıcı olduğunu gördü.


Sonra Tanrı birini daha yaratacaktı:
Ve o biri birleştirecekti,
Bir teoriyi araziye salacaktı,
Ve her şey tek olacaktı.
Ama yedinci gün olmuştu,
Ve Tanrı dinlenmeye çekilmişti

3237
Fizik / FİZİK NEDİR?
« : Aralık 26, 2008, 11:42:02 ÖÖ »
Madde ve madde bileşenlerini inceleyen, aynı zamanda bunların etkileşimlerini açıklamaya çalışan bir bilim dalıdır. Fizik genellikle cansız varlıklarla uğraşan, fakat çok zaman canlılarla ilgilenen bilimlere de yardımcı olan bir bilim kolu olaraktan anılır.


Fizik kelimesi yunanca ''Doğa'' anlamına gelen terimlerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle yakın zamana kadar fiziğe ''Doğa felsefesi'' gözüyle bakılıştır. Astronomi, Kimya, Biyoloji, Jeoloji,.....v.s. de birer doğa bilimi olmalarına rağmen, fiziğin en temel doğa bilimi ve aynı zamanda bu doğa bilimlerinin en önemli yardımcıları olduğu gerçektir. Diğer taraftan Tıp, Mühendislik...v.s. gibi uygulamalı bilimlerde çok kullanılan ve bazılarının temelini oluşturan Fizik, ilk bakışta hiç ilgisi olmadığı düşünülen arkeoloji, psikoloji, tarih...v.s. konularında da önemli bir yardımcıdır. Ancak konusu bakımından Fiziğe en yakın, hatta Fizikle içiçe olan bilim öncelikle kimyadır.

    O halde Fizik hemen hemen tüm bilimlerin gelişmesine yardımcı olmakta ve bir çok konuda onlarla iş birliği yapmaktadır. Bu işbirliğinden şüphesiz Fizikte yararlanmakta ve gelişmektedir. Fiziğin en yakın yardımcısı ise Matematiktir. Matematik bilimi kısaca Fiziğin dilidir.

    Temel doğa bilimi olan Fizik, evrenin sırlarını, madde yapısını ve bunların arasındaki etkileşimlerini açıklamaya çalışırken Fiziğin başlıca iki metodu vardır; bunlar gözlem ve deneydir. Doğa olaylarının çeşitli duyu organlarını etkilemeleri sonucu Fizikte çeşitli kolların gelişmesi sağlanmıştır. Bu sebeple görme duyusunu uyandıran ışıkla beraber Fiziğin bir kolu olan optik gelişmiştir. Aynı şekilde işitme ile akustik, sıcak soğuk duygusu ile termodinamik...v.s. fizik konuları ortaya çıkmıştır.Bunların yanı sıra elektromagnetima gibi doğrudan duyu organlarını etkilemeyen kolların da gelişmiştir. Fiziğin 19. yüzyılın sonuna kadar geçirdiği aşamalarda geçirdiği aşamalarda her ne kadar mekanik temel ise de, birbirinden bağımsız olarak incelenen Fizik konuları klasik fizik altında toplanabilir. 20. yüzyılın başından itibaren klasik fizik kurallarından daha değişik, ancak çok daha mantıklı ve mükemmel sonuçlar elde edilmiştir. Bu tür modellerle olayı açıklayan Fizik kolları ise Modern Fizik adı altında toplanmıştır. Fizik eğitimi bugünde gerçeğe çok yakın sonuçlar veren Klasik Fizikle başlamaktadır

3238
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 den geri sayım....
« : Aralık 26, 2008, 11:34:23 ÖÖ »
3777

3239
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 den geri sayım....
« : Aralık 26, 2008, 11:32:41 ÖÖ »
3779

3240
Kitap Tanıtımları / Ynt: Fizik Kitapları
« : Aralık 26, 2008, 11:24:48 ÖÖ »
saol :P

Sayfa: 1 ... 214 215 [216] 217 218 ... 276