İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - aylinim

Sayfa: 1 2 [3] 4
31
Komik Videolar / nolur evet de
« : Eylül 29, 2007, 09:13:13 ÖS »
dinlemeye bıkmadığım bi şarkıydı ama gerçekten becerememişler hadi siz çekinde sizi de görelim olmadı benlede çekeriz  :P

32
Komik Resimler / abdulbaki soydakök
« : Eylül 29, 2007, 08:50:58 ÖS »

33
Komik Resimler / sahibinden satılık cabrio murat...
« : Eylül 29, 2007, 08:43:31 ÖS »

34
Cilt Bakımı / Cilt lekeleri
« : Eylül 29, 2007, 07:52:00 ÖS »
arkadaşım keşke linki bari atsaydın ben merak ettim şimdi nedenlerini falan daha detaylı olsaydı keşke  :(  :agla

35
Komik Yazılar / kadınlara ofsayt anlatmak...
« : Eylül 29, 2007, 02:21:24 ÖS »
YA NE GEREK VAR ŞU OFSAYTLARA FALAN YAA  :kzgn OLMASA DAHA İYİ KAFAMIZ KARIŞMAZ EN AZINDAN MAÇLARDAN SONRA HEP OFSAYT MIYDI DEĞİL MİYDİ  salak  DİYE KONUŞULUYO

36
Şarkı Sözleri / BEYAZ VE SEN
« : Eylül 29, 2007, 01:47:49 ÖS »
BEYAZ VE SEN

Bu bir yasak aşk öyküsü çok da acıklı
Birazdan evleniyor yarim ondan bu acı
İrde başımda dönüyorken bizim bu şarkı
Mutluluk hediyem şarkımda senin olsun

Ey tanrım dayanabilir miyim buna ben
Yardım et çıkar onu al aklımdan lütfen
Taşıya bilir miyim düşerim birden
Ne de güzel olmuşsundur beyazlar içinde sen

Sensizliği paylaşırım yalnız evimde
Yokmuş böyle bir acı ne yerde ne gökte
Attın imzanı kıydın ikimize de
Çektim kendimi sen mutlu ol dünya evinde

Ey tanrım dayanabilir miyim buna ben
Yardım et çıkar onu al aklımdan lütfen
Taşıya bilir miyim düşerim birden
Ne de güzel olmuşsundur beyazlar içinde sen

Şarkımızı söylüyorum sakın ağlama
Kıyamam ki sana benim olamasan da
Hani sana o ilk canım deyişim var ya
Çınlasın kulağında her bu şarkı çaldığında

Sensizliği paylaşırım yalnız evimde
Yokmuş böyle bir acı ne yerde ne gökte
Attın imzanı kıydın ikimize de
Çektim kendimi sen mutlu ol dünya evinde

37
Komik Fıkralar / ÖLÜM ŞEKİLLERİ
« : Eylül 29, 2007, 01:21:36 ÖS »
Ahirette sorgu sirasini bekleyen iki adam birbirleriyle konusmaya baslar.
"Sen nasil öldün?" diye sorar birinci adam ötekine.
"Donarak öldüm.."
"Kötü bir ölüm olsa gerek..." der birinci adam. " Donarak ölmek
nasil bir sey?
""Sey, baslangiçta çok rahatsiz edici.." diye anlatmaya baslar
ikinci adam.
"Titremeye basliyorsun, bütün el ve ayak parmaklarin agrimaya
basliyor. Ama sonrasi, ölmek için çok
sakin bir yol. Vücudun uyusuyor,adeta bosluga sürükleniyorsun,
tıpkı
uykuya dalmak gibi..
Peki ya sen? sen nasil öldün bakalim?"
"Kalp krizi geçirdim" der birinci adam. "Karimin beni aldattigindan
emindim.
Bir gün beklenmedik bir saatte eve döndüm, yatak odasina kostum..
Karimi orada yapayalniz örgü örerken buldum. Sonra bodruma kostum ama
kimseyibulamadim.
Ikinci katta da kimse yoktu. Sonra hizla çati katina vardigimda
kalp krizi beni buldu..Oraciga yigildim ve öldüm.. Aynen böyle.."
İkinci adam basini sallar
"Berbat birsey bu..." der "..Sadece bir an mutfakta durup
buzdolabina bakmayi akil edebilseydin simdi ikimiz de hayatta
olacaktik"

38
Komik Fıkralar / FIKRA
« : Eylül 29, 2007, 01:05:55 ÖS »
Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...

39
Her Telden / YABANCI DİLDEKİ KELİMELERİN TÜRKÇE KARŞILIKLARI...
« : Eylül 29, 2007, 12:54:58 ÖS »
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde düzenlenen Dil Bayramı töreninde ve bugün bazı günlük gazeteler ile dağıtılan rehberde, Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel'in ön sözü de yer alıyor.

Rehberde yer alan bazı öneriler şöyle:

-Abone: Sürdürümcü
-Ahize: Almaç
-Ambargo: Engelleyim
-Anchorman: Ana haber sunucusu
-Akü: Akımtoplar
-Angarya: Yüklenti
-Asparagas: Uydurma
-Ansiklopedi: Bilgilik
-Antrenman: Çalışım
-Best-seller: Çok satan
-Çip: Yonga
-Centilmen: İnce, görgülü
-Deterjan: Arıtıcı
-Dozer: Yoldüzler
-Fenomen: Görüngü
-Fidye: Kurtulmalık
-Faks: Belgeç
-Fren: Durduraç
-Gala: Öngösterim
-Hoparlör: Sesyayar
-Hobi: Düşkü
-İllüzyonist: Gözbağcı
-İnput: Girdi
-Jübile: Onur töreni
-Kapora: Güvenmelik
-Kompozitör: Besteci
-Konteynır: Taşımalık
-Koridor: Geçenek
-Laptop: Dizüstü
-Makyaj: Yüzboyama
-Matine: Gündüzlük
-Militarizm: Orduculuk
-Mouse: Fare
-Mübarek: Kutlu, uğurlu
-Natürmort: Ölüdoğa
-Pardon: af edersiniz, bağışlayın
-Polemik: Kalem kavgası
-Pansiyon: Barınak
-Pastoral: Çobanlama
-Potansiyel: Gizilgüç
-Panik: Ürkü
-Pedal: Ayaklık
-Sauna: Buhar banyosu
-Solaryum: Güneş odası
-Spot: Benek, benekçik
-Tank: Birikimlik
-Turist: Gezgin
-Vitrin: Sergen
-Vazo: Çiçeklik
-Vantilatör: Yelveren

40
Her Telden / İŞTE BİZİM TÜKETİCİLERİMİZ...
« : Eylül 29, 2007, 12:30:50 ÖS »

İŞTE BİZİM TÜKETİCİLERİMİZ...

Tüketicilerin " turkhukuksitesi.com" adlı internet sitesinde yayınlanan şikayetleri, yapılan inanılmaz hata ve çılgınlıkları gözler önüne seriyor. İşte insanı güldüren şikâyetler:

- Erzincan'da aşırı sıcaklardan bunalan bir ev hanımı raflarını çıkardığı buzdolabının içine minder koyarak oturmuş. Kapısı açık kalan buzdolabının kompresörü bozulunca "İyi soğutmuyor" diyerek üründen şikayetçi olmuş.

- Diyarbakır'da fritöz alan bir müşteri, ürünün ilk kullanımda eridiğini görünce firmanın yolunu tutmuş. Büyük bir hırsla içeri giren müşteri, elindeki erimiş fritözü göstererek kendisine arızalı mal satıldığını söylemiş. Fritözü gören satış görevlisi nasıl kullandığını sorunca adam anlatmış; "Ocağı yaktım, fritözü üzerine koydum. İçine yağ koydum. Ama yanmaya, erimeye başladı." Satış görevlileri müşteriyi kusur kendisinde olduğu için ürünü değiştiremeyeceklerine ikna etmekte oldukça zorlanmış.

- Bulaşık makinesi her işe yarar. Servis elemanları Türkiye'nin dört bir yanından gelen "Bulaşık makinem tabakları, bardakları çiziyor ya da şu boşaltmıyor" şikayetlerini incelemek için gittikleri evlerde müşterilerin ıspanak, lahana gibi yıkanması zor sebzeleri bulaşık makinesinde yıkadıklarını, hatta salça yapmak için domatesleri bulaşık makinesinde yumuşatanlar olduğunu görünce şoke olmuşlar. Sebzelerdeki kumun, su çıkış borularını tıkadığı ya da makinenin içinde kalarak
bulaşıkları çizdiği, bunun da arızaya yol açtığı ortaya çıkmış.

- Mersin'de son model bir ütü alan tüketici, elektrikler kesilip işi yarım kalınca elektriksiz ütü yapmanın yöntemini keşfetmiş! Ütüyü ocakta ısıtarak işine devam etmek isteyen ev hanımı, ütünün gövdesinin yanması üzerine bayisine başvurarak, ütünün değiştirilmesini istemiş.

- Şanlıurfa'da bir müşteri, satın aldığı mikrodalga fırında yumurta kaynatmayı denemiş. Deneme basınç nedeniyle yumurtanın patlamasıyla sona ermiş. Mikrodalga fırının infilak etmemesi şans olarak değerlendirilirken müşteri, "Yumurta bile kaynatamıyor. Bu fırını ne yapayım? Paramı geri verin" diyerek bayisine fırını iade etmeye kalkmış.

- Mersin'de fırının içinde elbisesinin yandığını söyleyen bir müşteri teknik servisi çağırmış. Elbisenin yanarak fırının içine yapışmasından muzdarip tüketiciye, fırınında sadece yemek pişirmesi önerilmiş. Fırının içinde çamaşır kurutma vakalarına sıklıkla rastlayan servis elemanları ayrıca çok sayıda beyaz eşya sahibinin fırınlarının içini mutfak dolabı olarak da kullandığına tanık olmuş. İçinde unutulan şeker, elbezi, mutfak önlüğü gibi malzemelerin yanması sonucu fırınların kullanılamaz hale geldiği belirlenmiş.

- Diyarbakır'da ise buzdolabının içini aydınlatan ışığı yetersiz bulan bir vatandaş, içine birkaç mum yerleştirerek kendince sorunu çözmüş. Ancak mum buzdolabının tavan kısmını yakınca üründen şikayetçi olmayı ihmal etmedi.

- İstanbul'daki bir müşteri de kettle'ının (su kaynatıcı) eridiği şikayetiyle servise başvurmuş. Kettle'ın elektrik ile çalıştığını bilmeyen müşterinin ocağın üzerine su ısıtıcısını koyarak suyu ısıtmaya çalıştığı anlaşılmış. Ocaktaki ateşin erittiği kettle'in yenisi ile değiştirilmesinde müşteri çok ısrarcı olmuş. İstanbul'daki başka bir müşteri de elektrikli karıştırıcıyı tencerenin içinden çıkarmadan yemek pişirmiş. Alet eriyince de şikâyetçi oldu.

- Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki tüketici toplantısında bir kişi, buzdolaplarının sebzeliklerinin daha büyük olması gerektiğini söylemiş. Bu talebinin nedeni sorulduğunda, "Yaz ayları çok sıcak geçiyor. Ayakkabılarımızı içine koyup soğutuyoruz. Sebzelikler büyük olursa daha çok ayakkabı soğutabiliriz" cevabını verdi.

- Elazığ'ın Maden İlçesi'nde mağarada oturan bir vatandaş, aşırı sıcaklardan bunalarak klima almış. Mağarada elektrik bulunmaması sebebiyle dışardan kaçak elektrik çekmiş. Yetersiz olan elektrik klimanın performansını bozunca tüketici, klimanın randımanı düşük diye şikayette bulunmuş.

- Bir bilgisayar firmasına müşteriden gelen şikayet: "İlk disketi sürdüm, ikincisini sürerken çok zorlandım üçüncüsü asla içeri girmiyor."

- Yeni aldığı bilgisayarın çalışmadığını ileri sürerek firmaya başvuran kadın sürekli, "Ayak pedalına basıyorum basıyorum makineden hiç ses gelmiyor." demiş. Ayak pedalı'nın fare olduğu ortaya çıkmış.

- Bir bilgisayar firmasının müşterisi dokümanı yazıcıya aktaramadığından şikayet etmiş. "Bilgisayar yazıcıyı görüyor mu?" sorusuna karşılık "Ekranı yazıcıya doğru çevirdim ama hala görmüyor." cevabını vermiş.

- Firmayı arayan bir müşteri, bilgisayarının faks çekememesinden şikayet etmiş. 40 dakikalık telefon görüşmesi sonucunda adamın kağıdı monitöre dayayıp "Gönder" tuşuna bastığı ortaya çıkmış.

41
Her Telden / Sivas'ta fil ve zürafa da yaşamış
« : Eylül 28, 2007, 08:36:52 ÖS »
 :kk :kk :kk

42
Her Telden / Her gün 3 bin kişi intihar ediyor
« : Eylül 28, 2007, 08:35:59 ÖS »
60 yaş üstünde olanlar kesin otobüslerde yer verilmiyo  diye intihar ediyodur bu çile çekilmez diye  :hihi ben en azından öbür dünyada yerime yerleşeyim diye bi düşünce olsa gerek onlarda

43
Her Telden / küllenen aşk?
« : Eylül 28, 2007, 08:32:21 ÖS »
d hiçbiri  :) görmezden gelir yoluma devam ederdim yada dediğin gibi onun beni hala sevdiğinden emin olursam konuşurdum... yani duruma göre C şıkkı

44
Her Telden / DÜNYA'NIN EN UZUN İSİMLİ ŞEHRİ...
« : Eylül 28, 2007, 08:24:25 ÖS »
okuyamadım bile yaaaa :huh

45
Her Telden / gerçek aşk...
« : Eylül 28, 2007, 07:48:01 ÖS »
Bir kız ve bir delikanlı, bir motosikletin üzerinde 180 Km hızla gidiyorlar ve aralarında şöyle bir konuşma geçiyor;

Kız : Lütfen yavaşla, ben korkuyorum

Delikanlı : Hayır, bak ne kadar eğlenceli

Kız : Lütfen, lütfen, çok korkuyorum

Delikanlı : Peki, beni sevdiğini söyle

Kız : Seni çok seviyorum, lütfen yavaşla

Delikanlı : Şimdi de bana sıkıca sarıl

* Kız delikanlıya sıkıca sarılır


Delikanlı : Şapkamı alıp, kendine takar mısın? Başımı çok sıktı..

Ertesi gün gazetelerde şöyle bir haber çıktı: Motorsiklet Kazası; Motorsiklet, fren arızası nedeniyle, bir binaya çarptı. Üzerindeki 2 kişiden sadece biri kurtuldu.

Gerçek ise şöyleydi; Yolun yarısında, delikanlı frenlerin bozulduğunu anlamış ama bunu kıza belli etmek istememişti.

Bunun yerine, kızdan kendisini sevdiğini söylemesini istemiş ve kendisine son defa sarılmasını istemişti. Sonra da kendi ölümü pahasına, kızın başlığı takmasını ve hayatta kalmasını sağlamıştı. İşte gerçek aşkın anlamı da buydu.

Sayfa: 1 2 [3] 4