İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - physico

Sayfa: 1 ... 172 173 [174] 175 176 ... 184
2596
çok komik ama yaa :hihi  :hihi

2597
Komik Karikatürler / Ynt: Birkaç tane karışık karikatür
« : Aralık 23, 2007, 06:16:43 ÖS »
 :D  :D sıkılıp napıcam ki :hihi

2598
Komik Karikatürler / Ynt: MühendisLer OLmasYDı!:)
« : Aralık 23, 2007, 06:13:52 ÖS »
:hihi ewt dünyanın sonu değil, herşey daha yeni başlıyoo :D

2599
Komik Yazılar / Ynt: İnterneti Türkler İcat Etseydi
« : Aralık 23, 2007, 06:08:12 ÖS »
- Hatasız bilgisayar olmaz.
- Kime şikayet ederseniz edin.

 :hihi  :hihi  :hihi

2600
VE SİLAHINI ÇEKTİ :hihi
FIRÇANA BAYILDIM BOYACI :hihi
AYIKLA BENİ HÜSNÜ :hihi
ÖTTÜR KUŞU ÖMER  :hihi
İSMET BU NE KISMET  :hihi

 :kk benim gözümde ilk 5'e girenler  :kk paylaşım için tşk. ;)

2601
DİNİ HİKAYELER VE YAZILAR / Ynt: Aşk duası
« : Aralık 23, 2007, 05:40:37 ÖS »
 :) tşk.

2602
Bilgisayar Dünyası / Ynt: Bilgisayarlar tehdit altında
« : Aralık 23, 2007, 05:39:13 ÖS »
Bilgi verdiğin için saol :ok
Bilgisayar çıktı çıkalı böyle... huzur kalmadı ya :D Allaha emanet gidiyoruz ;)

2603
Aşk - Sevgi / Ynt: Bir aşk hikayesi
« : Aralık 22, 2007, 06:36:23 ÖS »
beğendiğine sevindim :) çok duygusal gerçekten  :agla

2604
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bilgisayar Laboratuarı Geyikleri

 :hihi   :hihi
Bilgisayarda çalışan öğrencinin elektrik kesildikten 15 dakika sonraki sorusu;

- Elektrik mi kesik?

***
—Boş bilgisayar yok mu?
— Yok
—Hiç mi yok?

***
—Word’lü bilgisayar var mı?

— Hayır, çilekli ve vanilyalı var sadece.

***
—Çıkıntı alabilir miyim?

(Printerdan çıktı almak için öğrencinin sorusu)

***

- Disketi print alabilir miyim?

***
—Çıktılar hep siyah beyaz mı oluyor?

—Hayır, ara sıra yeşil üzerine eflatun ördek desenlide çıkıyor.

***
—14 numaralı bilgisayar çok salak hocam yaaaaa...

***
—Chat yapabilir miyim hocam?
—Hayır!
—Ama niyeeeee?

***

Bilgisayarında resimli ekran koruyucusu çıkan öğrenci koşarak gelir;

—Hocam bilgisayarıma bişey oldu!



***
—Yer var mı?

—Var. Pencere kenarımı olsun koridor mu?

—Hı?

***

-Bilgisayar alabilir miyim?

—Tabi 1 mi olsun 1,5 mu?

***

—Boş masa var mı?
—Masa değil bilgisayar var.

***

-Internet geri geldi mi?

***
—Hocam 1 saat sonra bu ödevi teslim etmem lazım. 4 sayfa yazılacak. Ay ne yapıcam ben?

—Son 1 saate kadar aklın nerdeydi?

***
—İçeriye yiyecekle girme lütfen arkadaşım!
—Hocam hemen çıkıcam
—E herhalde çıkacaksın. Yatıya gelmedin di mi?

***
—Hocam. …….. adlı şarkıyı çalar mısınız?
—Peçeteye yaz ver...

10 dakika sonra öğrenciden peçeteye yazılı olarak şarkı isteği geldi.

***
—Hocam sınavdan çıktım çok kötü geçti...
—Olsun mühim olan katılmaktı...

***
Saat başlarına çeyrek kala dağıtılan bilgisayar kartlarını almak için öğrenciler çeyrek geçelerde sıraya giriyorlar...
Hoca:
—Ama tezgâhın önünü kapatıyorsunuz...


***
—Internet yok mu?

—Hayır, erişim şu an yok. Sorun bizden kaynaklanmıyor.

—Niye Superonline kullanmıyor musunuz?



—Internet bağlantısı geldi mi?

—Bugün internete giremeyecek miyiz yani?

—Internet düzeldi mi?

—İnternetler açık mı?

—Bağlantı gelmedi mi?

—Gelmeyecek mi hiç?

—Ne zaman gelecek?

—Niye kesik?

—Ne zaman kesildi?

—1 saate kadar gelir mi?

***
—Ben sabah geldim. Diğer amca vardı? O amca varken.........

—O amca değil Erol Hoca

***
—Disketle birlikte mi yazmaya başlayacağım?

—Evet, bir iki üç diyince aynı anda başlayacaksın…

***
—3.5 A'yı bulamıyorum (öğrenci disket sürücüyü soruyor)
—A 3,5’mu atıyor?







***
—Internet var mı?

—Hayır kesik.

30 dakika sonra aynı insan
—Internet geldi mi?
—Hayır, hala yok.

30 dakika sonra aynı insan
—Hocam baktım ama internet hala yok galiba!

***
—Internet var mı?
—Hayır, kesik
—Peki, ne zaman geleyim?

***
—2-3 dakika yazıcıya çıktı göndermeyin...

—Yani yazıcıya çıktı göndermeyecek miyiz?

***
—Word’ün olduğu bir yere oturup yazı yazabilir miyim?
—Word’e sor kabule ederse oturursun

***
—Bilgisayar disketi hapsetti vermiyor. naapcam?

—Yeni seansa uzatabilir miyim?

—Yeni seans ne zaman başlayacak?

***
—Printer sayfası ne kadar?
—40 bin
—25’di artmış dimi?
—Aferin

***
—Bir Word’lü birde internet'li bilgisayar alabilir miyim?
—Ortaya karışık yaptıralım istersen

***
—Internet kesik mi?
—Kesik.
—Hepsinde mi kesik?
—Hayır. Sırayla gidiyor. 1 kesik 1 bağlı.


***
—Internet kesik mi?
—Kesik
—E-maillerimize bakamaz mıyız?

***
—Sadece bilgisayar istiyorum.
—Ama biz yanında plastik tarak, 10 tane çengelli iğne, birde limon kolonyası veriyoruz. Onları da alın…

***
—Çıktı yaptırabilir miyim?
—Tabii nasıl bişey yaptıralım?

***
—Hocam siz ne yapıyorsunuz burada?
—Sıhhi tesisatçıyım. Su borusu döşüyorum. Boş zamanlarımda da bilgisayarlarla ilgileniyorum.

***
—Internet yok mu?
—Yok
—Hiç mi yok?
—Azcık var ama onu da kendime ayırdım

***
—Internet ne zaman gelicek?
—Sabah kargoya verilmiş. Yarın sabah elimizde olur.

***
—Bilgisayara girebilir miyiz?
—Hayır, çünkü kapısı yok. Olsa da içine sığamazsınız
—Niye? Hepsi boş ama.
—Onlar boş değil. Önündeki sandalyeler boş. Siz bilgisayar kullanabilirsiniz.
—Haa evet yani?
—Yalnız internet erişimimiz yok. Bizden kaynaklanan bir sorun değil
—Eeeee... Niye baştan söylemiyorsunuz.

***
—Buradaki amca nereye gitti?
—Ne amcası?
—Bir dayı vardı ya.
—O dayı veya amca değil Erol Hoca.
—Bizim hem şehri oluyorda.
—Gene de Erol Hoca




***
—Hocam yazıcı çalışıyor mu?
—Hayır, bugün izinli.
—Nasıl yani?

***
Öğrenci bilgisayar kartı almak için numara soruyor:
—3 ve 4 arasında en iyisi hangisi?
—Valla 3,5 ve 3,7 en iyileri

***
—Bana güzel bir yer verir misiniz?
—Tabi. Bahçede çiçekli falan bir masa ayırttım senin için. Sen git ben bilgisayarı gönderiyorum.

***
—Elektrikler mi kesik?
— Evet
—Ne zaman gelicek?
— Şimdi gitti... Biraz işi varmış hemen gelicek. Sizin isim neydi?
—Hicran.
—Hah tamam özellikle Hicran gelirse mutlaka beklesin dedi.
— İyi o zaman ben gene de bir kart alayım

***
—En erken hangisi boşalır?
—Bilgisayarların özel hayatı bizi ilgilendirmez!

***
—Boş yer yok değil mi?
—Aferin artık sen olayı...
— Rezervasyon yaptıramaz mıyız?
— Akşamdan havlu bırak istersen.
—Nasıl yani?

***
—Hocam siz bilgisayardan anlıyor musunuz?
— Hayır, ben aslında terziyim. Laf olsun diye burada duruyorum.

***
— Makine yazıcıya gönderdiğim yazının hepsinin çıkacağını nereden anlıyor?
— Transa geçip hissediyor. Makine deyip geçme çok duygusal bir alettir...










***

— Sınav var... Sınavı olmayanlar lütfen çıksın arkadaşlar..
— Hocam benimde Pazartesi sınavım var çıkmasam olur mu?

***
— Hocam buradaki bilgisayarlarda yazı yazılabiliyor mu?
— Hayır, biz bu makineleri dolma sarmak için kullanıyoruz.

2605
Aşk - Sevgi / Bir aşk hikayesi
« : Aralık 22, 2007, 06:18:10 ÖS »
Genç kız yine acılar içinde odasında yatıyordu. Henüz hayatının baharında ölümle yüz yüzeydi. Babası onu kurtarmak için gazetelere ilan vermiş, para teklif etmişti.ama onu kalbinin teklemesi değil kalbinin içindeki sızı ilgilendiriyordu. Sevdiği aklına geldi bir damla yaş daha döküldü gözlerinden  Ayrıldıklarından beri tam beş çile dolu yıl geçmişti.ama aslında sevgilerinin arasına o kahrolası para girmişti hatırlıyordu da sevdiği ona bir keresinde :''ben zengin değilim belki ama seni seven bir kalbim var sana sadece onu verebilirim '' demişti.zaten sevgiye muhtaç biri başka ne isteyebilirdi ki kendisini sevmesi yeterdi ona. O en çok saçlarının dökülmesine üzülüyordu . Çünkü sevdiği öpmüş koklamıştı saçlarını her dökülen saç yüreğine bir hançer gibi saplanıyordu. Şimdi tek istediği sevdiğinin son anlarında yanında olmasıydı. Ne olurdu onu bir kez daha görebilse,bir kez daha koklayabilse. Bu düşünceler arasında uykuya daldı. Babası heyecanlı bir şekilde kızının odasına girdi:''Müjde kızım,kalp bulundu'' dediğinde kızının bir peri güzelliğinde, sevdiğinin özleminden ıslanmış yüzüne baktı ve çıktı odadan... Genç kız bir hafta sonra kendine geldiğinde sanki başka bir dünyadaydı. İçinde acayip bir his vardı sanki bu dünya ona çok farklı gelmişti. Aklına yine sevdiği geldi kalbi eskisinden daha hızlı atmaya başladı kalbi değişmişti ama sevdiğini eskisinden daha çok sever olmuştu. Bir gece ansızın uyandı uykusundan kalbi çok hızlı atıyordu. Bu durum sürekli böyle devam etti. Doktora gitti durumunu anlattı. Doktor bir aya kalmaz geçer demişti ama aradan aylar geçmesine rağmen durum aynıydı. Bir gün bahçeye çıktı çiçekleri seviyordu. Kırmızı güllerin yanına gitti kalbi hızlı hızlı atmaya başladı en çok kırmızı gülleri severdi çünkü sevdiği onlara benzediğini söylerdi. Birden kapı çaldı.kapıyı açtı kimse yoktu yere baktı bir mektup vardı ve onaydı. Mektubu açtı ve kalbi hızlı hızlı atmaya başladı. Bu onun kokusuydu. Koltuğuna zar zor oturabildi. Zarfın içinden mektubu titreyen ellerle çıkardı ve okumaya başladı:''Sevdiğim bugün sevdamızın altıncı yılı. Seni hep sevdim. Seninle ayrılmak zorunda kaldığımızdan beri,bir kalbe iki sevginin sığamayacağını bildiğimden ne birini sevdim nede evlendim. Her günüm çile ve azapla geçti. Her gün sana şiirler yazdım, her gün şiirlerimi okudum, her gün ağladım. Bir gün önüme bir fırsat çıktı. Bu fırsatı reddedip kendime daha fazla haksızlık edemezdim. Belki seni unuturum diye senden çok uzaklara gittim. Ama şimdi seni daha çok özlüyorum. Her gece yanına geliyorum o masum yüzünü okşuyor yanağına öpücükler konduruyorum. Sen uyanıyorsun geldiğimi anladığını sanıyorum ama sen o tatlı uykuna geri dönüyorsun. Sevdiğim hep ben geldim senin yanına artık sen gel olur mu? Kırmızı güllerimize iyi bak.Ve artık unutma içinde seni senden daha çok seven bir kalbin var artık. Ona iyi bak olur mu ona ve kırmızı güllerimize iyi bak. Seni yanıma gelen kadar bekleyeceğim sevdiğim hoşçakal..  :agla

2606
Her Telden / Başarının On Yolu
« : Aralık 22, 2007, 06:15:20 ÖS »
Bill Gates'ten Öneriler

•   Yanlışlarınızı Bilin…
En memnuniyetsiz müşterileriniz en iyi öğretmelerinizdir. Öncelikle bunu aklınızdan çıkartmayın. Eğer nerede yanlış yaptığınızı bilirseniz mutlak surette başarılı olursunuz. Yanlışlarınızdan her zaman bir şeyler öğrenmeye bakın. Doğru yapamıyorsanız bile en azından yaptığınız doğruymuş gibi gösterebilmelisiniz.
•   Başarısızlıktan Ders Çıkarın…
Başarılı olan insanların doğuştan bu kabiliyete sahip olduklarını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz demektir. İşin asıl sırrı şu: Ben; başarısız insanların yapmak istemedikleri şeyleri yaparak başarılı oldum. Ve bunlar hiçte kolay olmayan şeylerdi.
•   Sıkı Çalışın…
Televizyon gerçek hayat değildir. Gerçek hayatta insanlar devamlı kahve içip kafelerde geyik yapmazlar. Çünkü insanlar çalışmak zorundadırlar. Eğer televizyondaki hayatın gerçek hayat olduğunu sanıyorsanız kendinizinkinden de şüphe edebilirsiniz. Çalışmak başarı yolundaki en önemli kuraldır.
•   Başarı Kötü Bir Öğretmendir…
Başarı insanları hiç kaybetmeyeceklerine inandırır. Ayaklarınızı yere sağlam basın. Ben bunu ailem, işim ve inandığım şeyler sayesinde yapabiliyorum. Bazı insanlar bana neden uçak almadığımı soruyorlar. Sebebi basit: Buna kendimi kaptırabilir, böyle lükslere alışabilir ve disiplinden uzaklaşabilirim. Bu da beni hayatın günlük ve sıradan deneyimlerinden yoksun kılar. Disiplin önemlidir. Eğer disiplini kaybederseniz her şeyinizi kaybedersiniz.
•   Akılcı Olun…
Parayla aramın nasıl olduğunu soruyorlar. Bozuk paraları yuttuğumu banknotları da yaktığımı mı sanıyorsunuz. Parayla aranızın iyi olmasını, hem eğlenip hem de sizde durmasını istiyorsanız yaptığımı örnek alın: Mesela golf oynamayı seviyorum, ama kullanılmış toplar alıp onlarla oynuyorum.
•   Amacınızı belirleyin…
Şimdi hepinize şu soruyu soruyorum: Kazanmak ne demektir? Eğer amacınız yoksa kazanmak hiçbir şey ifade etmez. Eğer şu hayattaki tek amacım kazanmak olsaydı şimdi bu işi bırakıp başka bir sektöre yönelmiş olmam gerekirdi. Amacınız yoksa kazanmanın anlamı yoktur. Zaten ihtimali de yoktur.
•   Etrafınızdaki İnsanları İyi Seçin…
Ben devamlı yeni fikirleri olan zeki insanların etrafımda olmasını severim. Yeni fikirler ve haberler duyamacağınız insanları etrafınızda toplayarak kendinizi yıpratmayın. Etrafınızda fikir adamları olsun. Yoksa çevrenizdeki kalabalık sadece kafanızı şişirir.
•   Davranışlarınıza Daima Hâkim Olun…
İnsanlara karşı davranışlarınızda daima iyi olun. Onlara iyi davranmakla bir şey kaybetmezsiniz. Hatta en nefret ettiğiniz ya da aptal bulduğunuz insanlara bile iyi davranın. Sakın bundan bir nebze olsun gocunmayın unutmayın ki, günün birinde onlardan için çalışmak zorunda kalabilirsiniz.
•   Sabır Başarı Anahtarıdır, Unutmayın…
Başarıya giden en önemli yollardan biride sabırdır. Çabuk sıkılırsanız, vazgeçerseniz ya da kolaya kaçarsanız başarma şansınız hiç yoktur. Eğer ben çabuk sıkılan bir insan olsaydım, emin olun ki Microsoft diye bir marka şu anda olmayabilirdi. Sıkılıp çoktan dükkânı kapatabilirdim. Eğer büyük hedefleriniz varsa sabırlı olmayı aklınızdan bir an olsun çıkarmayın.

•   Gözden Çıkarılmış, Atılmış Olana Bile Dikkat Edin…
İyi bir program yazmanın yolu sizden önce yazanlarınkini iyi bilmenizden geçer. Mesela ben bilgisayar programları yazan bir yerin çöplüğüne giderek attıklarını incelemiş ve ne yaptıkları hakkında fikir edinmiştim. Yapılanlar hakkında bir fikriniz yoksa bir şeyler yapmanız da imkânsızdır.
  ;)

2607
Aşk - Sevgi / Bekleyişin Öyküsü
« : Aralık 22, 2007, 06:13:12 ÖS »


Günler güz yaprakları gibi birer birer dökülürken ayaklarımın dibine, ben her gece karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını bekledim.  Sen yoktun...

Binlerce adım attım bu kentin sokaklarında. Her köşeyi, her parkı, her ağacı  ezberledim. Sevdaya bulanmış her kaldırım taşında senin adini aradım.  Sen yoktun...

Evlerin duvarları birer birer üzerime yıkıldı. Her bir hücremin acısını ta  yüreğimde hissederken beni enkazın altından çekip alacak elini aradım. Sen yoktun...

Özlem şarkılarını ezberledim. Kimini bağıra bağıra, kimini fısıltıyla  söyledim. karanlığa haykırdım hasretimi. Sesimi duyacaksın diye bekledim. Sen yoktun...

Senden gelecek bir tek haberi bekledim. Saatler asırlar gibi geldi, geçmedi.

Çalan her telefonu yüreğimin deli bir çağlayana dönen atışlarıyla açtım.
Senden başka duyduğum her seste hep aynı hayal kırıklığını yaşadım.
Onlar beni duymak istiyordu, bense seni. Sen yoktun...

Seni aramaktan yorgun düşmüş bedenimi karanlığın kucağına uzattım her gece.
Bir an önce sabah olsun diye uykunun beni çekip almasını istedim. Olmadı.  Kaç gece sabahı ettim gözlerimi kapamadan, Kaç gece merdivendeki ayak  seslerini dinledim gelen sensindir diye. Sen yoktun...

Her yağmurla birlikte hüzün de yağdı bu kentin üzerine. Bulutlar yalnızlığın işaretiydi benim için. Beni ıslatan yağmur olmadı. Ben senin özleminle  sırılsıklamdım her mevsim. Hayat merhaba dedi bahara çiçek çiçek. Uzun kıştan sonra gelmez dediğim göçmen kuşların donuşunu gördüm. Sen yoktun...

Her istasyon her otogar adresim oldu. Bir trenden inersin sandım. Otobüslerdeki her yolcuya sensin diye baktım. Ya da yolculuklara vurdum kendimi. Kimsenin uğramadığı öyle yerlere duyulmamış kasabalara gittim. Senden bir iz aradım.  Sen yoktun...

Denizin sonsuz maviliğine umut bağladım. Kıyılarda tükettim bekleyişlerimi.  Hep sensiz gemiler geçti limanlardan. Ben gemicilerin hasret türkülerine eşlik ettim.  Sen yoktun...

Gözümden bir tek damla yas akmadı. Onlar sana aitti, sana kalmalıydı. Kimselere söyleyemedim acılarımı. Bekleyişimin öyküsünü kimselere  anlatamadım.  Nice fırtınalar koptu yüreğimde. Dalgalar dövdü hayallerimi. Sığınacak bir liman, yaslanacak bir omuz aradım. İçimi dökecek bir insan aradım. Sen yoktun...

Her gece ay paramparça oldu. Her gece yıldızlar birer birer duştu sokaklara. Yıldızları saçına takip gelmeni bekledim. Ayı avucunda bana getirmeni  bekledim. Ve bir güneş gibi doğup aydınlatmanı bekledim bu kapkara dünyamı. Ama...  Sen yoktun...

2608
Şiir / Aşk Yemini
« : Aralık 22, 2007, 06:09:18 ÖS »
Bugün olduğu gibi yarın da,
Yarından sonra da, Ondan sonraki günlerde de gözlerimdeki yerinin değişmeyeceğine...

Seni bir ömür seveceğime...

Kelebeklerin renklerinin insanı büyülemesi gibi, yarınımda da hep sevginle yaşayacağıma...

Her bakışında okuduğun o gözleri her zaman yanımda göreceğime, en yakın dostun, en yakın sırdaşın, en yakın arkadaşın olacağıma...

Sıkıntının sıkıntım; üzüntünün üzüntüm olacağına...

Her kızgın anını çiçeğe dönüştüreceğime...

Her üzgün anında tebessümün geri gelmesi için elimden geleni yapacağıma...

Asla ve asla soğuktan ve yalnızlıktan üşümeyeceğime...

Yanında olmadığım ve varlığıma ihtiyacın olduğu her anda bir rüzgâr olup seni saracağıma...

Gözümün gözüne değdiği her an; sana yeniden âşık olup seni bir çiçeğe dönüştüreceğime...

Yaşam boyu her sabah sana âşık olarak uyanacağıma...

Sen uyurken sana bakıp, Sen ve Ben için dualar edeceğime...

Seni asla üzmeyeceğime... Seni kızdırırsam. Bunu bilmeden yaptığımdan hemen özür dileyeceğime...

Beni tanıdığın gün, benden gördüğün neyse, ömrünce beni aynı şekilde göreceğine...

Sevgimin asla değişmeyeceğine...

Sevgimin asla azalmayacağına...

Bilakis her gün büyüyen bir sevgiyi dönüp mutluluk ormanlarına seni taşıyacağıma...

Senin her şeyin önünde olduğun gerçeğinin asla değişmeyeceğine...

Seni asla ihmal etmeyeceğime...
Senin sadece 14 Şubat`ta değil, 365 tane Sevgililer Gününde 365 tane ismin olacağına...

Sana yalan söylemeyeceğime...

Başkalarının yanındayken seni asla unutmayacağıma...

Elini usul usul, korka korka tuttuğum o ilk gündeki aynı heyecanı hep yaşayacağıma...

Bir ömür senin elini bırakmayacağıma...

Bir ömür Canım olarak kalacağına...

Tüm balonları senin için gökyüzüne salacağıma...

Tüm çiçeklerde seni göreceğime...

Okyanuslarda seni dalga yapacağıma...

Yıldızlara kement atacağıma...

Gökkuşağına salıncak kurup 7 renge senin rengini karıştıracağıma...

Her satırda seni yazacağıma...

Seni çizeceğime ve sana sesleneceğime...

Hiç bir şeyin, hiçbir zaman senin önüne geçemeyeceğine...

Her günün bir öncekinden daha güzel olacağına...

Her anın unutulmazlık zincirine bir yenisini ekleyeceğine...

Bir ömür boyu senin canın, aşkın, sevgilin ve her şeyin olarak kalmak için elimden gelen her şeyi yapacağıma...

Sana her zaman Aşkım diyeceğime...

Seni sonsuzluk kadar çok seveceğime...

Sen, ""SEN"" olduğun için seni seveceğime...

Seni ""Bir ömürden de öte"" seveceğime...

Yemin Ederim…

2609
Şiir / Ynt: mavi kaldı mı
« : Aralık 22, 2007, 06:07:40 ÖS »
çok güzel ya  ;) "Aşk bize yakıştı" bu kitabı herkes mutlaka okusun derim :) 

Kitabın yazarı:  Mehmet Coşkundeniz
  :bye
teşekkürler bilgi verdiğin için.. :.8

:) Her zaman ;)

2610
DİNİ HİKAYELER VE YAZILAR / Aşk duası
« : Aralık 22, 2007, 06:03:25 ÖS »
Rabbim
Bir insan koy kalbime Ama o insan senin de sevdiğin olsun
Ve bana öyle bir insan sevdir ki
O insanin kalbi Seninle sevişen bir mabed olsun.
Beni öyle bir insanla buluştur ki benden önce
Onunla buluşmuş olan sen olasın
 Onunla el ele tutuştuğumuzda
İkimizin üzerinde Senin elin olsun
Bana öyle gözler göster ki
Ben o gözlerden sana bakayım
Bana öyle bir sevgili ver ki
O gözler cennete açılan iki pencere olsun
Onunla öyle bir yolda yürüyelim ki
Kılavuzumuz sen olasın ey Rabbim
Öyle bir sevgili ver ki bana
Ona sarıldığımda kâinat bize baksın
Birbirine sarılsın
Sevgimiz kurtla kuzuları barıştırsın
Bize bakıp şeytan Âdem’e secde etsin
Günah sevap uğruna kendini feda etsin
Ölüler birer birer uyansın sevgimizle
Bize öyle bir sevgili ver ki Rabbim!
Sevgimizde Muhammed sevilsin
Öyle sevelim ki birbirimizi
Hz. Hatice göklerden bize seslensin
Ve desin ki;
"Bak ya Muhammed bak şu sevgililere
Onlar bizde... Bizde onlardayız.
Bak Aşkımız bir kez daha yaşanıyor yeryüzünde…
Allah Aşkımızı öyle çok seviyor ki binlerce insana yaşatıyor…
  :)

Sayfa: 1 ... 172 173 [174] 175 176 ... 184