İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - aksaa

Sayfa: 1 ... 161 162 [163] 164
2431
Hiç yüzünü görmeden âşık oldunuz mu birine? Ezelde âşık olmuşum sadece bir isme… ” Bu nasıl iştir ?! ” demeyin… Ben de bilmiyorum, ama oldu işte!..Her an şaşılacak işler olmuyor mu yerde ve gökte?..

Bir ismin peşinde koştum durdum yıllarca ümitsizce…

Acaba kimdir, bilir miyim, yüzünü görür müyüm? diye…

Ansızın karşılaşıverdim O’nunla zamanın bir yerinde…

Yer ve gökte ararken Öz’de buldum,

Sen’de ararken Ben’de buldum derler ya,

İşte öylesine…

Meğer ne de güzelmiş… Ey benim nazlı yarim, sevda çiçeğim, aşk bahçem… Ne yana dönsem, sadece Sen ! Yalnız Sen !

Mecnûnum, aşkından olmuşum bir divâne…

Bir varmış, Bir yokmuş, evvel zaman içinde, zaman hayal içinde.. Hani o vakitler çağırmıştın beni, gönülden sessiz ve gizlice ?.. ” Çiçeği dalından kim kopardı, seni BEN’den kim ayırdı ? Ben Gül’üm, sen bülbül, dön gel yine BEN’im ol ! ” diye…

Gelmez miyim Yâr, Belî ! elbette ! elbette !

İşte o gün bir yemin ettim ilâhi aşkımız üstüne…

Sözleştik O Arşın altında BİR’leşmek üzere…

Vakit o vakit, bugün neş’e var, aşk var evimizde…

Düğün dernek kuruldu Gül bahçemizde…

Melekler koşuşuyor bir telaş, pür telaş içinde..

Bir o yana, bir bu yana, hepsi de delicesine…

En güzel ilâhiler söylenirken o yüksek burçlarımda…

Güneş, ay ve yıldızlar raks eder semalarımda…

Bir bir çıkarıp attım o eski elbiselerimi de…

Kuğular gibiyim bembeyaz gelinliğimle…

İnciler taktılar sırma saçımın örgüsüne,

Sürmeler çektiler gözümün kısırdöngüsüne,

Gül suları serptiler aşkınla yanan şu zavallı göğsüme,

Taze gül yaprakları da dökülmüş üstüne… Mikâil tatlı bir meltem estiriyor başımda yine… Cebrâil hayretten secde etmiş, çok şaşkın bu işe,Ömründe hiç böyle aşk görmemiş mi ne?!.. İşte duyuyorum defler çalınıyor bir yerlerde, Sevdiğim sesleniyor, ” Bir AN’da, ansızın geliver ! ” diye…

Ne duruyorsun İsrâfil, artık şu Sûr’a üfle!

Varsın kıyamet kopsun külliyen alemde, bundan kime ne?

Aşk ile BİR olacağız, kâinat duysun ezelden ebede…

İşiten, gören, bilen herkes dâvetli bu düğüne…

Selâmun aleykum Azrail !

Çok sevindim seni gördüğüme…

Hazırım, gidelim…

Örtün artık şu duvağı yüzüme...

-Alıntı-

2432
Edebiyat ve Şiir / Al yüregim Senin olsun...
« : Mart 06, 2008, 06:31:48 ÖS »
Al yüregim Senin olsun...
 
Sanat keskin bir cizgi,
Gülün yapragina duygularini isleyeceksin,
Doku bozulmayacak,
Gercek bir ask gibi...
Ben seni öyle sevdim,
Duygularim, düsüncelerimden bile mahrem,
Ben, Seni öyle sevdim,
Yeni katmerlesmis gül kadar beyaz,
Umut veren gözlerinden okudum sevdani,
Unutamazsin beni, unutamazsin,
Yüregim Seninle dolu aylardir,
Herseyi unutsan bile, beni unutamazsin...
Hatiralar isyan eder haksizliga,
Duygularim tutusturur dünyayi,
Seninle dolu dedigim yüregim susar,
Ellerin silmez olur gözyaslarini,
Yemin ederim...
Unutamazsin beni, unutamazsin...

Insan toprak icin süslenir...
Bir aldatmaca aslinda her sey,
Gercekler gizlemis kendini,
Akli olan sahibine yönelir...
Gercekler sihir, hisler gibi...
Insani tutsak eden gözlerin gibi,
Gönlüm gözlerine esir...

Hayat bir efsun,
Insani büyülemis yasamak,
Mor düsüncelerin ummaninda,
Unutmusuz kendimizi...
Sahi, neydi hayatin sirri?
Gönül goncalari dallarda cicek,
Unutma, hayat bir sonbaharla bitecek,
Ve her kalp ölümle kilitlenecek...

Senin sahibin benim de sahibim,
Duygularla bezenmis kainat,
Askla güzellesmis,
Sen benim alinyazimsin,
Unutamazsin beni, unutamazsin,
Kirpiklerin vurdu beni...

Okyanusa sigmayan anlamlarla dolu gözlerin,
Gözlerinin esiriyim,
Sakin düsürme kirpiklerini, sakin,
Kapanmasin...
Onlar, benim aynalarim...
Beni hayata baglayan onlar,
Cözemezsin...

Sen benim alinyazimsin,
Kursunlardan beter kahrin,
Sakin, efkarlanma benim gibi,
Dayanamam, aglama Sen...
Ikimiz, ah ikimiz birden aglayacak olsak,
Sönmüs yanardaglar tutusur...
Uzaklarda durma yabanci gibi,
Ellerin bilinmez hislerle titrek,
Koyu bir matem örtmüs güzelligini,
Bakislar ürkek...

Saclarini hoyrat eller dagitmis,
Hüzün yakismamis sana, gül biraz!
Bilmezdim lügatin kifayetsiz oldugunu,
Duygular lisanla anlatilamaz...
Insan toprak icin süslenir,
Güzelles, güzelles biraz...
Gözlerindi, beni Sana baglayan,
Ip uclari verirdi, duygularindan...
Sevda misralarla anlatilamaz...
Bak buharlasti gözlerin,
Ne olur dikkat et, dikkat et biraz...
Düsürürsen kirpiklerini,
Yorgun dünya, o yükü tasiyamaz...
Aldirma, sende olmus, bende olmus,
Suc, yorgan olsa kimse üstüne almaz...
Yasanacak günler var,
Gayret et, gayret et biraz...

Hüzün yakismamis Sana, gül biraz!
Gözlerin ipuclari veriyor duygularindan,
Ben onlarla baglanmisim hayata...
Anlamsiz bir gururun pencesindesin,
Bunlar misralarla anlatilamaz...
Gözlerin, gözlerin anlam dolu eskisi kadar...
Inat etme, kir zincirlerini,
Yaklas, yaklas biraz...
Atesi su söndürür,
Kara sevdayi vuslat...
Hadi tut ellerimden n'olur, tut biraz,
Yeni bir sayfa ac,
Lekesiz, anlamli kar gibi beyaz,
Insan toprak icin süslenir,
Güzelles, güzelles biraz...
Ask tezgahinda maneviyat,
Doku, doku biraz...

Yad eller duymus,
Umutsuz sevdalara tutsak yasadigimizi,
Yüregini cagiran sesleri dinle,
Dinle biraz...
Secdalarin icten ice büyümesi, catlatir cekirdegi,
Günesi görmeden tomurcuk acmaz,
Dudaklarim catlak, catlak,
Ben suyum ic, ic biraz...

Ask gurura galebe calmazsa cildirir,
Gönül terazisine koy duygulari,
Düsün, düsün biraz....


Sen benim alinyazimsin,
Hayatimin anlamisin,
Birlikte yürüyelim, sonsuza giden yollarda...
Sen yanimda oldukca gönlüm rahat...
Tut ellerimden n'olur, birakma,
Tut biraz...
Ufka bak,
Dipsiz mesafeler...
Hüvel baki!...
Aklini basina al...
Pembe hayaller yutar insani,
Önümüzde ucurumlar,
Yüreginden gelen sesleri
Dinle, dinle biraz...

Maneviyat!...
Insanin, dipsiz derinliklerindeki yitik hazine,
Birak gamsizligi,
Hayata bigane kalmak yanlis,
Insan toprak icin süslenir,
Kendini sorgula, sorgula biraz...

Hepimiz ayni sanatkarin eseriyiz,
Bazi davranislari akil almaz,
Gülün inadi, bülbülün aymazligi,
Öldürür arzulari,
yaklas, yaklas biraz...
Cile sefanin karsiligi degil,
Vuslat nasil bir duygu bilir misin?
Cekinme, kir duygularina vurulan zincirleri!
Arzular vardir bilirsin, anlatilamaz...
Ask, maneviyat tezgahinda dokunur,
Bizimkisi duygularin oyunu,
Al, yüregim Senin olsun,
Oyna, oyna biraz...
Yagmura susamis toprak gibisin,
Bak dudaklarin, catlak catlak,
Inat etme, kavrulursun,
Ben suyum,
Ic, ic biraz...





A.G.Y.

2433
Komik Fıkralar / Ynt: :))Kayserilinin Eşeği:)) Mutlaka okuyun...
« : Mart 06, 2008, 06:21:03 ÖS »
saolun....

2434
Ben Afyonluyum 10 yaşıma kadar orada büyüdüm afyonu iyi biliyorum tabii şehirin merkezini diger yerleri pek bilmem köyde çok hatıralarım var hepsini ben bıraktım hatıralarımı. mesela köyün okulunun köşesinde bir direk var yamuk 9 yaşında iken traktörle ben çarptım hala yamuk duruyor, sonra amcamın evine girdim traktörle,duvarı ördüler ama hala izleri duruyor daha neler neler yaşadım bu arada traktörle bir yerlere çarpma mayı yeni ögrendim 2 senedir hiç bir yere vurmadım traktörle  :D :D :D

afyonda bilmedigimiz sizin bildiginiz güzel yerler varsa bizimle paylaşırmısınız

2435
her resim için bu kadar ugraşılırsa çok zaman alır ben başka bir forum sayfasında direk kopyala ve yapıştır yapıyordum ve oluyordu böyle olması mümkün degil mi bu forumda

2436
Arabic             Ana Ba-heb-bak
Arabic             Ana Behibak (to a male)
Arabic             Ana Behibek (to a female)
Arabic             Ib'n hebbak
Arabic             Nhebuk
Arabic             Nohiboka (male to male or female to male)
Arabic             Nohiboke (more than one male or female to female)
Arabic             Nohibokom (m. to m. or f. to more than two males)
Arabic             Nohibokoma (m. to m. or f. to two males or two females)
Arabic             Nohibokon (m. to m. or f. to more than two females)
Arabic             Ohiboka (female to male)
Arabic             Ohiboke (male to female)
Arabic             Ohibokoma (male or female to two males or two females)
Arabic (formal)     Ooheboka (to a male)
Arabic (formal)     Ooheboki (to a female)
Arabic (not standard)     Bahibak (female to male)
Arabic (not standard)     Bahibik (male to female)
Arabic (not standard)     Benhibak (more than one male or female to male)
Arabic (not standard)     Benhibik (male to male or female to female)
Arabic (not standard)     Benhibkom (m. to m. or female to more than one male)
Arabic(Formal)     Ooheboki (to a female)
Arabic(Formal)     Oooheboka (to a male)



en güzelleri arapça benceeeeeee

2437
Komik Fıkralar / Ynt: :))Kayserilinin Eşeği:)) Mutlaka okuyun...
« : Mart 06, 2008, 05:02:43 ÖS »
yazdıklarmı kimse okumuyor sanıyodum

2439
hıııııııı  :kat :kat :kat :kat :kat :kat öldüm valla
 
* Erozyon nedir?
-Şarkı yarışmasıdır

*Karadeniz de geçim kaynakları nelerdir?
-Karadenizde insanlar çay üretir,ayrıca seracılık çok yaygındır ve bu seralarda hamsi yetiştirilir.

2440
yorum yapan :yok :yok :yok :yok :yok :yok

2441
kkonulara ilgi neden yok :yok :yok :yok :yok

2442
Yeni Üyeler Buraya / Ynt: MRB ben geldim
« : Mart 06, 2008, 10:44:34 ÖÖ »
HOŞŞŞBULDUK :)))))))

2443
Edebiyat ve Şiir / Sayın abonemiz!
« : Mart 06, 2008, 10:20:07 ÖÖ »
Sayın abonemiz! Aradığınız numara yanlıştır.Tamam insanoğlu yanlış yapabilir ama siz bir yığın yanlış içinde boğulmak üzeresiniz.Kendinizi kısa sürede toparlamanız, artık doğru istikamete yönelmeniz şarttır.Bakın şu iki günlük dünyada bütün mesainizi, dikkat ve gayretinizi dünyalık işlere sarfettiğiniz halde onaları da doğru dürüst beceremiyor; yanlış numarayı arıyorsunuz.
Biliyoruz eşinii arayacaktınız ama yanlış çevirdiniz! Zavallı kadın, bütün gün 4 çocuğa bakara bir oraya, bir buraya koşuşturuyor.Fakat sen ona bir kerecik "SENİ SEVİYORUM HAYATIM" bile demedin.Bu da başka bir yanlış.Hem de yanlışın alası....Günde 12-15 saatinizi işe ayırıyor, müşteri peşinde koşuyorsunuz ama sizin hayat arkadaşınız olan hanımefendiye sadece yarım saat bile ayırmıyorsunuz.
Çocuklar içinde öyle. Onlar sizin geleceğiniz ama siz eve ne zaman geleceksiniz? Sabah 6'da çıkıyor, gece 11'de geliyorsunuz. Sabah 6'da çıkıyorsunuz çocuklar uyuyor, gece 1'de geliyorsunuz çocuklar uyuyor. Eeeee, bu evlilikte uyuyor beyefendi!
Sayın abonemiz! Aradığınız numara yanlıştır ama keşke yanlış bir tek bu olsa...Akşama kadar ne yanlış numaralar peşindesiniz kim bilir! Yanlış çevrede yanlış kişilerle yanlış işler yapıyosunuz sayın abonemiz! Abonemiz olmasaydınız inanın bunları size söylemeyecektik, fakat madem abonemissiniz; o halde aboneliğinizi bilin ve yanlış numaraları bırakın!Sayın abonemiz! Aradığınız numara yanlıştır, daha farklı nasihatlar dinlemek istiyorsanız bir daha deneyin! Çünkü size söyleyecek çok şeyimiz var! Sizde bunca yanlış olduktan sonra bizde nasihat çok...
Allah doğruluktan ayırmasın sayın abonemiz!

2444
Edebiyat ve Şiir / ATATÜRK ZAMAN MAKİNASI İLE 2008'e GELİR
« : Mart 06, 2008, 10:08:36 ÖÖ »
GÜNLERDEN BİR GÜN ZAMAN MAKİNESİNİ İCAD EDEN BİR MUCİD DENEMEK AMAÇLI OLARAK ATATÜRK'Ü , EŞİ LATİFE HANIMI VE ANNESİ ZÜBEYDE HANIIMI GÜNÜMÜZE IŞINLAR ...TAM BU SIRA TÜRKİYE'NİN AYDIN İNSANI VE ÇAPÇAĞDAŞ REKTÖRÜ ADAŞI PROF. DR MUSTAFA AKAYDIN İİLE KARŞILAŞIR VE ARALARINDA ŞU KONUŞMALAR GEÇER.......

REKTÖR:Aman tanrım ulu önder Atatürk de burada hoş geldiniz şerefler verdiniz efendim...

ATATÜRK:Sağol evladım.. Tükiye cumhuriyetinin muassır medeniyeltler seviyesine siz değerli aydınlar sayesinde ulaşacağını biliyordum zaten ...Evladım bu kalabalık nedir?

REKTÖR:çok önemli bir açıklamayı kamuoyuna duyuracağım paşam..

ATATÜRK:Güzeeel..fevkalade onurlandım ....Demek bilimsel buluşlarınızı,uluslar arası makalelerinizi,icadlarınızı buradan ilan ediyorsunuz .Zaten ünivrsiteler bilim yuvaları olmalı herkes fikirlerini özgürce tartışıp;terkipler,tahliller,tasnifler,deneyler ve gözlemler yapılarak bir sonuca ulaşılan yerler olmalı değil mi?

REKTÖR:Şey..şey.. evet.. evet öyle tabi mesala ben yaptığım inceleme ve araştırmalarım sonucunda başörtülü öğrencilerin başlarını KOPYA çekmek için örttüklerini tesbit ettim ve bu buluşumla prof olmakla kalmadım üniversteye rektör bile oldum...

ATATÜRK:Yaaa demek öyle ben de bizim LATİFE hanımın bu kadar okulu nasıl bitirip birçok yabancı dili anadili gibi nasıl konuşabildiğini anlayamamııştım şu senin buluşunla TÜRKİYE muasır medeniyetini yakalamayı bırak çoktan geride ırakmıştır herhalde?.....Güldürme beni evlat şakanın sırası değil.. hele birde senin şu ünivesiteni bir gezelim bakalım ..Düş önüme..

REKTÖR:Hay..hay.. efendim şeref duyarız... Yalnız eşiniz LATİFE hanım ve pek muhterem valideniz ZÜBEYDE hanım üniversiteye böyle girmeleri yasak...onları almak yasak...çünkü başları örtülü.....TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK...

ATATÜRK:Bre sen benim kim olduğumu unuttun galiba ben BU DEVLETİN kurucusu ATATÜRK'ÜM..ben ilk cumhurbaşkanıyım ve çankaya'ya eşim latife hanım bırak baş örtüsünü çarşafla girmiştir ..Hem ben bu devletin başında iken cuma namazına da gittim gitmekle de kalmadım..camide cemaate hutbe bile verdim..Herhalde BALIKESİR HUTBEMİ okumuşsundur..şimdi beni laik karşıtlğyla mı suçlayacaksın ?..Eşim ve validem laik karşıtı mı demek istiyorsun?...

REKTÖR:Şey..kem küm....yani... gak guk..yani öyle demek istemedim ama eeeeeeeeeee.. TÜRKİYE LAİKTİR LAİK KALACAK...ülke bu şekilde yönetilmeye devam edilip ve oy kaygısı ile yasaklar kaldırılp üniversitelere özgürlük getirtilecek olması beni deli ediyor paşam kurtar bizi...özgürlük beni kudurtuyor yasaklar bol bol yasaklar olmalı ...bundan sonra ey millet !! Tesbitim sonucu siyasiler yakakkabı kiydiği ve siyasi simge olduğu gerekçesi ile üniversiyelere AYAKKABI İLE GİRMEK YASAAAK...hem yaptığım bilimsel tetkik ve tahliller doğrultusunda siyasi nesne olarak tesbit ettiğim su , gazoz,çay,cola turca üniversite ve kamu alanlarında içilmesini YASAKLIYORUUMM.....ayrıca siyaseti çağrıştıran ve laikliğe bilmem nereden aykırı olan konuşmayı,ciklet çiğnemeyi,çorbaya limon sıkmayı da YASAKLIYORUUUUM....BURADA BEN NE DERSEM O OLUR O KADAR .....OH BE RAHATLADIM..Şey özür dilerim sizi unttum paşam sizi dinliyorum...

ATATÜRK:BEN NİCE HARPLEDE BULUNDUM VE ZAFERLER KAZANIP DÜŞMANI MAĞLUB ETTİM AMA SENİN ŞU CAHİLLİĞİN BENİ MAĞLUB ETTİ.. BEN ''HAKİMİYET KAYTSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR ''DEDİM SEN ''hakimiyet kayıtsız şartsız rektörün, askerindir ''olarak anlamışsın HEM ANLADIĞIM KADARIYLA HALKI CAHİL SANIYOR VE KÜÇÜMSÜYORSUN..UNUTMAKİ BEN KURTULUŞ SAVAŞINDAKİ TEK DAYANAĞIM CANIMDAN AZİZ BİLDİĞİM TÜRK HALKIYDI ..ŞİMDİ ÇOOK MÜTEESSİRİM NASIL OLYOR Kİ KURTULUŞ SAVAŞININ KAHRAMAN KADINLARINDAN ŞERİFE BACIYI, KARA FATMAYI, ELİFLERİ VE DAHA NİCELERİNİ BAŞI ÖRTÜLÜ ,TESETTÜRLÜ OLRAK DÜŞMANA KARŞI SAVAŞITIRIRKEN ONLARIN TORUNLARI AYŞELERİ ,ELİFLERİ FATMALARI BAŞI ÖRTÜLÜ TESETÜRLÜ DİYE ÜNİVERSİTEYE ALMZSIINIZ..İDRAKİM DURDU ÜMİTLERİMİ YIKTINIZ AMA BU NECİP MİLLETİM SİZE GERÇEK CEVABI ER VEYA GEÇ VERECEKTİR......

REKTÖR:Yaassaak kardeşim yassak

lleey lley looomm hebele hübülü laiklik dı tıs dım

MUCİD ALEL ACELE GELEN VE BİR OKADAR YORGUN VE MUTSUZ GÖRDÜĞÜ ATATÜRK'Ü ZAMANINA GERİ GÖNDERİR VE ATASININ RİCASI ÜZERE ZAMAN MAKİNASINI ORTADAN KALDIRIIR ..

DALDA DÜŞMESİ YASAKLANANAN VE LAİKLİĞE AYKIIRI KABUL EDİLEN ÜÇ ELMA DÜŞMÜŞ..BİRİ YASAKÇILARIN BAŞIINA...BİRİ ÖZGÜLÜKÇÜLERİN BAŞINA ..... BİRİDE SABIRLA BU MESAJI OKUYANLARIN BAŞINA

2445
DİNİ HİKAYELER VE YAZILAR / 40 Yasındasın....
« : Mart 06, 2008, 09:51:37 ÖÖ »
40 Yasındasın....
 

Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah Azze ve Celle

Ya Rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni Sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor Beni Sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.Halime kucağına alıyor seni
Yeryüzünde bir gölgelik...Seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i Münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve Ümmü Eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, Ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu Talip bir başka seviyor

Ya Rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı Ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen Muhammed-ül Emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak Rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey Yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira Nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan ' Ah! ' sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen Nebiyullahsın
Sen Habibullahsın
Sen Rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu Talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
' Amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin ' diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor Mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş Arş-ı Âla
' Bu koşan kimdir ' diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı Fatımatüz-Zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
' Ağlama kızım ' diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
'Seni bizim elimizden kim kurtaracak' diyorlardı
Sen,
Sen ' Allah! ' diyordun
Allah Azze ve Celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen ' Allah! ' diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de ' Allah! ' diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi:
' Anam babam sana feda olsun ' diyordu

Ya Rasulallah
Medine-i Münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar Oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
' Beni seviyor musunuz ' diye sormuştun onlara
' Seni çok seviyoruz Ya Habiballah ' demişlerdi
Sen de:
' Allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum' demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar Oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak:
' Görüyor musunuz ne kadar güzel ' demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti:
' Anam babam sana feda olsun ya Rasulallah, onu bana ver '
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen ' hayır ' demediğini bile bile
' Peki ' dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun Ebu Hureyre' nin diliyle:
' Benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne evladımız olsaydı diyecekler '
Ve Hz. Enes ile paylaşmıştın özlemini
' Beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim'

Sultanım!
Ey Medine minberinde ' ümmeti, ümmeti ' diye hüznü giyen sevgili
Ey Mekke mihrabında alemler hesabına ' Allah! ' diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya Rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...
 
 
 

 
 

Dursun Ali Erzincanlı

Sayfa: 1 ... 161 162 [163] 164