İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - asi kaptan

Sayfa: 1 ... 14 15 [16] 17 18 ... 21
226
Windows XP / Windows Xp hakkında bilgiler
« : Haziran 23, 2009, 11:17:04 ÖS »
Win Xp Professional ' De Adsl Hızınız Artık Daha Hızlı

Başlat >çalıştır >gpedit.msc >bilgisayar yapılandırıcısı >yönetim şablonları >ağ >Qos paket zamanlayıcısı >ayarlanabilen bant genişliğini sınırla >etkin >bant genişlik sınırı = 0 >uygula >tamam. ve şimdi deneme zamanı...



Windows Xp' De Bilgi Sorgulamasını Kapatmak

Bilgisayarınızla her internete bağlandığınızda sisteminiz Microsoft tarafından sorgulanır.Bu işlem sistem kayıt defterindeki RegDone değeri "1" e ayarlanmadığı sürece böyle devam eder . Windows Update sırasında bilgisayarınızla ilgili tam olarak hangi bilgilerin karşıya gönderildiğini ise sadece Microsoft bilmektedir. Eğer bilgisayarınızla ilgili bilgilere bakılmasını istemiyorsanız:

Başlat / Çalıştır
regedit / Enter (Şuan sistem kayıt defteri düzenleyicisini açıyoruz)
Açılan pencerede "HKEY_LOCAL_MACHİNE" menüsüne çift tıklayarak veya yanındaki + işaretine tıklayarak alt menülerini açın.
Sonra SOFTWARE alt menüsünü açın.
Microsoft / Windows NT / Current Version alt menülerini sırayla açın. Current Version' un üzerine tıkladığınızda karşınıza liste gelecek ve listeden "RegDone" yazan yere çift tıklayın karşınıza çıkan değer atama penceresinde "Değer Verisi" yazan bölüme sadece "1" yazmanız ve Tamam' a tıklamanız yeterli olacaktır.


Hoşgeldiniz Yazısını Değiştirin

1. http://delphi.icm.edu.pl/ftp/tools/ResHack.zip
2. yukard verdiğim prograı çalıştırın açılan ekranda Files tuşuna ardından open tuşuna basın ve C:/WINDOWS/system32/logonui.exe dosyasını açın.
3. resimdeki yola gidin

ve burdaki ''Hoşgeldiniz'' yazısnı istediğiniz gib değiştirin.
NOT: YALNIZCA 11 KARAKTER
4. 'Compile script' tuşuna basın ve files dan save as seçin ve ''badsontr.exe'' olarak C:/WINDOWS/system32/ altına kaydedin.
5. programı kapatın.
6. başlat/çalıştır/ regedit yazın ve enter diyin sora sırası ile.
7. HKEY_LOCAL_MACHINE\ SOFTWARE\ Microsoft\ Windows NT\ CurrentVersion\Winlogon altındaki 'UIHOST' değerine çift tıklayın ve burdaki 'logonui.exe' yi 'badsontr.exe' olarak değiştirin.
8. registry'i kapatın ve bilgisayarınzız yeniden başatın.
NOT:Ben Burada Logonui.exe yi badsontr.exe olarak Kaydettim Siz İstediğiniz Gibi Kaydedebilirsiniz


Windows Xp Deki Casusu Silin;

Arkadaşlar Microsoft Win XP ile bir çok yenilige imza atti. Bir çok iyilik yerine birde katlanilmaz mecburi üyelik, sadece aldiginiz sistemle çalisma, format yada yeni kurmadada key alma vs...

Üstüne üstlük birde bilgisayariniza bir casus koyup sizleri istedigi an izliyor ve ne yaptiginizi biliyor.

Simdi size bu casusu nasil bulup yok edeceginizi anlatayim;

Bilgisayarinizi açtiktan sonra

Başlat'a tıklayıp sonra Çalıştır'a tıklıyoruz. Çıkan yere "cmd" yazıyoruz ve Enter' e basıyoruz. Karşınıza Ms-Dos penceresi çıkıyor yani command komutunu çalıştırmış oluyoruz.

imlecin yanıp söndüğü satırda "net user" yazıp Enter' e basıyoruz ve karşınıza kullanıcıların olduğu bir liste çıkıyor. Buraya kadar problem yok. Eğerki o liste içinde SUPPORT_388945a0 diye bir kullanıcı gözüküyorsa işte bu Bill GATES amcamızın casusu. Aşagıdaki komutu aynı ekranda yazarsak bu casustan kurtulmuş oluyoruz.

net user SUPPORT_388945a0 /delete


Xp`yi Kuramıyorum Diyorsan "kaçırma"

XP Kurulumu başlıyor...

İşte bu ekranla karşılaştığımızda bilgisayarımızda "SATA" veya "SCSI" bir sabitdisk kullanıyorsak "F6" 'ya basmalıyız.

Windows XP Kur başlatma dosyalarını yüklemeye devam edecek ve bir süre için siyah bekleme ekranı ile karşılaşacağız.

Kurulum bize ne yapmak istediğimizi soruyor.Biz sıfırdan yükleme yapmak istediğimizden "Enter" tuşuna basıyoruz.Daha sonra karşımıza gelen sözleşme ekranınıda "F8" tuşuna basarak geçiyoruz.

Windows XP'yi kurmak istediğimiz sabit diski ve bölümü seçip tekrar "Enter" tuşuna basıyoruz.

İşte önemli bir yol ayrımındayız.Sabit diskimizde dosya yapısı olarak FAT32 'yi mi yoksa NTFS'yi mi seçeceğiz. Ben dosya sistemini değiştirmek istemediğimden default olarak gelen son seçeneği benimsiyorum ve devam etmek için "Enter" tuşuna basıyorum.

Windows Kur bir inceleme gerçekleştirip bilgisayarınızı yeniden başlatacak. Yeniden başlatma ekranında 15 saniye beklemek yerine "Enter" tuşuna basarak manuel olarak yeniden başlatma işlemini hızlandırabilirsiniz..Kurulum sırasında USBEHCI hatası ile karşılaşırsanız yapmanız gereken şey bios'tan veya anakartın üzerinde bulunan jumperlardan USB 2.0 özelliğini disable yapmanızdır.

Yeniden başlatma ile beraber Windows XP başlangıç logosu ile ilk kez karşılaşıyoruz ve asıl kurulum işlemi başlıyor.

Aygıtların yüklendiğine dair ekrandan sonra ayar pencereleri ardı ardına geliyor.Bölge ve Dil seçenekleri menüsünde ben şahsen Türkiye'de olduğumdan özel bir ayar yapmadan "İleri" tuşuna basıyorum. İsteyenler "Ayrıntılar" tuşuna basarak yüklenecek ingilizce dil seçeneğini kaldırabilirler.Yükleme sırasında monitorünüz birkaç kez kapanıp açılabilir bu sizi korkutmasın sadece algılama işlemi yapılıyor.

Diğer ayar pencerelerinde ise Windows XP Kur'un bizden istediklerini yazıp "İleri" tuşu ile devam ediyoruz

Bu ekranda bir yönetici parolası girmemiz şart değil ,bu bölümü boş bırakıp sadece bilgisayar adını vemeniz de yeterli olacaktır."İleri" tuşu ile sonraki ekrana geçiyoruz.Karşımıza gelen zaman ayarları da doğruysa tekrar "İleri" 'ye basıp kurulumun diğer safhalarına geçmemek için bir nedenimiz yok.

Ağ yüklemesinin sonunda bize tekrar birkaç soru sorulacak.Bunları hiç karıştırmadan "İleri" tuşu ile geçiyoruz.

Ve kurulum farklı yüklemelerle sürüyor.

Bilgisayarımız yeniden başlatılıyor.Ve görünüm ayarlarını onaylamamız isteniyor.Onaylamalardan sonra Windows XP sizi biraz bekletebilir.

Tam işlemler bitti derken Windows XP'nin yeni bir ayar penceresi ile karşılaşıyoruz."İleri" tuşuna basıyoruz ve yeni ayarlara başlıyoruz. XP bilgisayarımızda sürücüsünü kurabildiği bir modem ve/veya ağ kartı algılayıp onu sisteme kurduğu zaman bu ayarlarla karşılaşırız, ayarlar kişiye özel yapılabilir ben ilk pencerede 2. seçeneği seçip "İleri" 3. pencerede de herhangi bir ayar yapmayıp "Atla" tuşuna basıyorum.

Şimdiki ekranımız ise Microsoft'un tartışılan etkinleştirme. Etkinleştirmeyi sonra yapmak istediğimizi belirten şıkkı seçip "İleri" tuşuna basıyoruz.Ürün aktivasyonu hakkında bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.Sonra karşımıza çıkan ekran bize adımızı soracak ,yazıyoruz ve tekrar "İleri" tuşuna basıyoruz.

Ve işte bilginler bu kadar Windows XP bize teşekkür edip hoşgeldiniz diyecek

227
yemekten sonra sigara icilmezmi yau  :cig en tatli ozaman oliyo :kat
arkadaşım ama bak bu yaptığın olmuyor biz burada sigara bırakmaya yardımcı olmaya çalışıyoruz ama sen ise onu güzel birşeymiş gibi gösteriyorsun

228
Alkol Sigara ve Zararları / ALKOL VE SİGARADAN KURTULMA YOLLARI
« : Haziran 23, 2009, 09:58:50 ÖS »
ALKOLDEN KURTULMANIN YOLLARI
Kategori: PROF DR IBRAHIM SARA_OGLU

Prof.Dr İbrahim Saraçoğlu Alkolden Kurtulmak için neler yapılması gerektiğini açıkladı
*12 Tana taze asma yaprağını
*2bardak suda 6 dakika haşlayın haftada 3 defa taze hazırlayarak için göreceksinizki alkolden nefret edeceksiniz ve vücudunuz temizlenecek
Sigara Bilindiği Gibi Sağlığa Çok Zararlıdır.Eğer sigara içiyorsanız ve birtürlü bırakamıyorsanız Prof.Dr İbrahim Saraçoğlu'nun verdiği öneriliri uygulayı
SİGARAYI BIRAKMAK İÇİN
*1 su bardağı suya 1tatlı kaşığı karabaş otunu koyup 3 dakkika kaynatıp gün aşırı 1 gün içilip birgün bekleyerek içilecek(içildiği gün gün boyu içilecek)
* Çayı yapamayacak durumdaysanız. Evde olmadığınız zaman karabaş otunun sapını cebinizde bulundurun ve canınız sigara istediğinde karabaş sapını çiğneyerek sigara isteğinizi giderin
*Aslan pencesi sapı(düz yapraklı olanı) canınız sigara istediği zaman çiğnerseniz sigara isteğiniz azalır
Karabaş bitkisiyle sigarayı bırakabilirsiniz ,ama öncelikle gerçekten bırakmak istemelisiniz sağlığınız için sigaradan uzak durun

ALINTIDIR!!!

229
Alkol Sigara ve Zararları / ALKOL VE GENÇLER
« : Haziran 23, 2009, 09:31:56 ÖS »
Her yıl ABD de yaşları 16-24 yaş arası onbinden fazla genç otomobil kazalarında ölmektedir. Yaklaşık 40000 kişi de yaralanmaktadır. Alkol çoğu kez boğulma.intihar ve yangınlar nedeniyle oluşan ölümlerden de sorumludur.
Alkol tüketimi özellikle lise son sınıf erkek çocuklar arasında oldukça yüksek bulunmuştur. Ancak ergenlik dönemindeki kız çocuklarında da alkol kullanım oranı yüksek bulunmuştur.

Bir gencin alkol kullanması alışkanlığa yolaçabileceği için tehlikelidir. Bu ülkede alkol alışkanlığı olan yaklaşık 20 milyon erişkinin yarıdan fazlası aşırı alkol tüketimine gençlik yıllarında başlamıştır. Bir erişkin için alkol alışkanlığının gelişmesi yıllar almasına rağmen, gençlerde birkaç ay gibi kısa bir sürede oluşabilir.

Bir kişinin alkolik olmasının nedenleri oldukça karmaşıktır. Bununla birlikte genç bir insan için reklam kampanyaları ve örnek aldığı modeller(akranlar ve ebeveynler)alışkanlık oluşmasında çok önemlidir. Alkol kullanmaya erken yaşlarda başlanması, psikolojik olarak alkole ihtiyaç duyulması ve belki de genetik faktörler bağımlılığa belirli bir eğilim oluştururlar. Gençler arasındaki alkol alı§kafltjıft!|ajleyi, okulu ve toplumu etkilediği için önemli bir sorundur. Alkol alışkanlığını önlemek veya onunla başetmenin tek yolu: sorunu anlamak ve eğitimdir.

Bir Ebeveyn Olarak Rolünüz

Okullarda alkol ve uyuşturucu kullanımına karşı eğitimin önemi giderek daha iyi kavranmaya başlanmıştır. Aynı oranda önemli bir diğer eğitim alanı da ailedir. Çünkü çocuklar ilk kez bu ortamda alkolden neden uzak durmaları gerektiğini ve nasıl uzak durabileceklerini öğrenirler. Ebeveynler, alkol ve uyuşturucu maddelerin neden gençlere çekici geldiği, alışkanlığın belirtileri, alışkanlığın uzun ve kısa dönem etkileri, alışkanlığı olduğundan kuşkulanılan bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği ve ne tür yardımlar isteyebilecekleri konusunda daha çok şey öğrenmelidir.

Kendine güven ve iletişim kurma biçimlerinin alkol alışkanlığında yaşamsal bir rolü vardır. Birçok genç alkolik, ebeveynlerinin, çocuklarının kişisel yetersizliklerini farkedemediklerini ve birçok alanda aileleriyle iletişim kurmanın imkansız olduğunu bildirmişlerdir. Güven ilişkisi ilk çocukluk yıllarında kurulmalı ve çocuğun olgunlaşmasına kadar devam ettirilmelidir. Okul yaşı çocuğunda , akran baskısı birçok değer yargısının kaynağını oluşturduğu için çok önemlidir. Özellikle alkol kullanımı konusunda. ..

Çocuklar duyduklarını ve gördüklerini öğrenirler. Birçok çocuk psikologu, çocuğun alkol kullanımı konusundaki tavrının beşinci sınıftan önce aile ve televizyon tarafından şekillendirildiğine inanır. Ebeveynlerin iyi örnek olması ve bunu erken yaşlarda yapması önemlidir. Akran baskısının egemen olduğu ergenlik yıllarında ebeveynlerin iyi örnek olması daha da önemlidir. Eğer alkol alışkanlığınız varsa büyük olasılıkla çocuğunuzda da olacaktır. Eğer çocuklarınız alkolü tehlikeli, alışkanlık yapıcı bir madde olarak gördüğünüzü bilirlerse alkolle ilişkileri sağlıklı olacaktır.

Genç insanların alkol alışkanlığı konusunda çok az eğitildikleri bir toplumda yaşıyoruz. Çocukların, alkol kullanımı gibi bir konuda akranları tarafından yönlendirilmelerine izin verilmesi saçma ve sorumsuz bir davranıştır. Birçok genç alkole bağlı olarak ortaya çıkabilecek fizyolojik ve psikolojik sorunlara karşı pek de duyarlı değildir. Eğer bu süreçte onlara sevgiyle yaklaşmaz , akıllıca yol göstermezseniz bir trajediyle karşılaşabilirsiniz.


230
İçkiyi azaltmanız için geçmişte içki içmenize yolaçan nedenleri anlamaya çalışın, örneğin, kendinize o anlarda neler hissettiğinizi sorun. Kendinizi huzursuz mu hissediyordunuz? Öfkeli ya da yalnız mıydınız? Bitkin ya da aç olduğunuzdan mı yoksa bunalımda olduğunuz için mi içiyordunuz?
Bunların hiçbiri içmek için gerekçe olamaz. Yaşamla alkol kullanmadan mücadele etmeyi öğrenmek zorundasınız.

Kendinize geçmişteki hangi alışkanlıkların sorunlara yolaçtığını sorun. Kadehi kafanıza dikermisiniz? Çok sert içkiler mi içersiniz? Daha fazla ve hızlı içildiğinde sorunların ortaya çıkma olasılığı artacaktır.

Önceden ne zaman ve ne kadar içeceğinizi tasarlayın. Asla bu sınırın üstüne çıkmayın. Günde iki kadeh makul bir miktardır; ancak bu bile hergün içildiğinde aşırı olabilir. Aslında hergün iki kadeh içmeniz gerektiğine inanırsanız bu alkol bağımlısı olabileceğinizi gösterir.

Alkolün bağımlılık yaratan bir madde olduğunu aklınızda tutun. Her zaman yavaş için. Susuzluğunuzu gidermek için asla alkollü bir içecek (bira bile) içmeyin. Bir bardak su ya da meyva suyu daha iyi bir seçenektir.


231
Alkol Sigara ve Zararları / ALKOLÜN ZARARLARI NELERDİR?
« : Haziran 23, 2009, 09:21:11 ÖS »
Aşırı alkol kullanımı önemli bir sosyal ve tıbbi sorundur. Bir çok toplumda orta düzeyde alkol kullanımı kabul edilebilir. Ancak aşırı alkol kullanımı karaciğer,pankreas,beyin ve dolaşım sistemine büyük hasarlar verir.

Beyin ve Sinir Sistemi

Aşırı alkol kullanımının beyin ve sinir sistemi üzerine önemli etkileri vardır. Alkol geçici bir bellek kaybına da neden olabilir. Gerek yeni içmeye başlayanlarda gerekse aşırı kullananlarda içtikleri dönemin tümünü ya da bir bölümünü unutmak sık görülen bir durumdur. Aşırı alkol kullananlarda,içki bırakıldıktan sonra birkaç hafta süren geçici bellek kayıpları da görülebilir. Ancak alkolden uzak durulduğunda bellek sorunları ortadan kalkabilir.

Aşırı alkol kullanımı uyku bozukluklarına ve bütün gece uyuduktan sonra bile sabah bit-km kalkmaya neden olabilir. Beynimizin etkinliğiyle hafif veya orta uyku derinliği dönemlerinden,rüya gördüğümüz uyku dönemine geçeriz. Bu döneme hızlı göz hareketleri (REM) dönemi denir ki fiziksel ve ruhsal sağlığımız bu döneme bağlıdır. Ne yazık ki alkolün anestezik (narkoz benzeri) etkisi beynin yeterince REM uyku dönemi oluşturma yeteneğini etkiler ve bu durum aşırı alkol kullananlarda görülen sabah yorgunluğunun sebebidir.


Bazı kronik alkoliklerde Wernicke-Korsakoff Sendromu denen bir nörolojik bozukluk bulunabilir. Bu bozukluk özellikle kötü beslenen (özellikle yetersiz tiamin[B1 vitamini] )alkoliklerde görülür.

Hastalığın ilk belirtisi göz kaslarında ani güçsüzlük ve felce bağlı çift görmedir. Zamanla hasta yardımsız ayakta duramaz veya yürüyemez. Wernicke-Korsakoff Sendromu nda hasta özellikle yakın geçmişe ait olayları unutur,ayrıca çok ileri derecede bellek kayıpları da ortaya çıkabilir; dönem dönem kim olduğunu bile unutur. Ayrıca bu kişilerde kendi kendine konuşma, bulunduğu yerin ve zamanın farkında olmama ve halüsinasyonlar (gerçek olduğu düşünülen hayaller) görülebilir.

Wernicke-Korsakoff Sendromunun tedavisi bellidir:alkolden uzak durmak ve vitamin yetersizliği belirtilerini geriletmek için tiamin (B1 vitamini) kullanmak. Ancak bu bozukluğun yol açtığı şikayetler genellikle tam olarak ortadan kalkmaz.

Sindirim Sistemi

Alkol midenizin iç yüzeyini örten tabakayı tahriş ederek gastrite, kusmaya yol açarak midenin üst bölümü ve yemek borusunun alt bölümünde küçük yırtıklara neden olabilir; Mallory-Weiss Yırtıkları denen bu küçük yırtıklardan kanama olabilir. Uzun süre alkol kullanımı özellikle B vitaminlerinin (özellikle folik asit ve tiamin) ve diğer besinlerin emilimini engelleyebilir. Alkol kullanımını kestiğinizde bu sorunların çoğu ortadan kalkacaktır. Bununla birlikte, yağlanmış veya büyümüş karaciğer, alkol hepatiti veya yemek borusu varisleri gibi sorunlar acil tıbbi müdahale gerektirir.

Dolaşıma katılan alkol karaciğere gelir ve orada enzimler tarafından parçalanır. Sağlıklı bir karaciğer alkolü saatte 50 kalori oluşturacak bir hızla parçalar. Bu 30ml. viskiye eşittir. Eğer karaciğere gelen alkol bu miktardan fazla olursa, parçalanana kadar kanda kalacaktır.

Alkol kullanımından sonraki gün ortaya çıkan baş ağrısı ve ağız kuruluğunun nedeni pek belli değildir. Olası bir neden, alkolün idrar söktürücü etkisi nedeniyle oluşan su kaybıdır. Bu, dehidratasyona (vücuttaki sıvının azalması) neden olabilir. Bu şikayetlerin ortadan kalkması için dinlenmek, bol miktarda sıvı ve bir ağrı kesici almak gerekir (mide sorunu olanlar ağrı kesici kullanırken dikkatli olmalıdır).

Alkoliklerde akut veya kronik pankreas iltihabı da görülebilir.

Dolaşım Sistemi

Alkol geçici olarak kan basıncını düşürebilir. Ancak sürekli kullanıldığında kan basıncını yükseltebilir.

Sürekli ve aşırı alkol kullananlarda kardiyomiyopati denilen, kalp kasını harabeden ve aritmiden (kalp atışları ritminde düzensizlik) kalp yetmezliğine kadar çeşitli önemli sorunlara yol açan bir hastalık da sık olarak görülür. Az miktarda alkol kullanımı da kalp hastalığı olasılığını artırır.

Kanser

Alkoliklerde kalp-damar hastalıklarından sonra en sık ölüm nedeni kanserdir. Alkol kullanmayanlara göre kansere yakalanma olasılıkları oldukça yüksektir (özellikle gırtlak, yemek borusu, mide ve pankreas kanserleri).

232
senin gibi insanı tanıyamadı  :D

233
hoss geldunn emreee, sefalar geturdunnnnn....

demek akcabatta takilisinnnnn....
:Dhoş bulduk şenol evet akçaabatta takılıyrum şenol açtığım anket bölümünde seni tanımayan biri var gördün mü  ;)

234
Sigara içmek büyümek değil gelişememek

Sigara yasağının yürürlüğe girmesi nedeniyle bu bağımlılık yapan madde hakkında sizleri bilgilendirmek istiyoruz. Sigaranın zararlarını herkesin bu zararları bilmesine rağmen neden hala sigara içmeye devam ettiğini ve ondan kurtulmanın yollarını aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz.
Bir adet sigarada yaklaşık 44 adet zehirli madde var. Bunların neredeyse hepsi kanserojen maddeler ve en tehlikelileri arsenik benzin kadmiyum hidrojen siyanid toluen amonyak ve propilen glikol. En iyi ihtimalle ciğerlerimizde katran oluşuyor. Aslında durum o kadar vahim ki sigaranın zararlarını ne sigara içenler ne de sigara üreticileri inkâr ediyor.
Buna rağmen insanlar neden halen sigara içmektedir?
Sorunun cevabı basit; sigara bağımlılık yapıyor. Otoritere göre sigaranın bağımlılık oranı eroin kadar etkili. Gençlerin 1/3'ü sigara içmeyi bir kez olsun deniyor ve deneyenlerin yarısı maalesef sigara içmeye devam ediyor. Öyle ki hayatında sadece ilk iki sigarasını tam olarak bitiren bir genç %85 ihtimalle sigara bağımlısı oluyor ve ömrünün büyük bir kısmını (çok iradeli değilse) sigara içerek geçiriyor.
Sigara ilk olarak nefes darlığı erken yorulma tıkanma kalp çarpıntısı gibi belirtiler gösteriyor. İleriki yıllarda kalp krizi riskini yükseltiyor ve damar tıkanıklığı çeşitli kanser türleri ve felce sebep oluyor. Sigara içen kişilerin akciğerleri tam olarak çalışmıyor. Ve bırakmadıkları sürece fiziksel olarak bir daha asla eski randımanlarını yakalayamıyorlar...
Ayrıca pis bir koku sarı ya da kararmış dişlere sahip olmak hiç hoş değil.
Pasif içicilik
Hep duyarız da pek ciddiye almayız. Hâlbuki pasif içiciler sigara içen kişilerin yanında durarak 3.700 çeşit kimyasal gazdan zarar görüyorlar. Bunların büyük bir kısmı zehirli. Hayatında hiç sigara içmediği halde sigara içilen ortamlarda bulunan ve hastalanarak hayatını kaybeden yüzlerce insan var. Oysa herkesin “havamı kirletme!” demeye hakkı var. Sigara tiryakileri kendi hayatlarını riske attıkları yetmiyormuş gibi etraflarındakilerin hayatlarını da tehlikeye atıyorlar. Neyse ki birçok lokanta ve cafe sigara içilen ve içilmeyen kısımlara ayrılıyor.

Devletin bakış açısı ve yasalar

Her yıl sigaraya verdiğimiz canlar terör ve trafik kazaları sebebiyle ölen insanların toplamının beş katına eriştiğinden olsa gerek devlet yasa yoluyla çok ciddi önlemler almış durumda.
19.01.2008 tarihinde resmi gazetede yayınlanan kanuna göre "Kamu hizmet binalarıyla koridorlar dâhil olmak üzere her türlü eğitim sağlık spor ve eğlence yerlerinin kapalı alanlarında sigara içilmesi" artık yasak.
Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun 19 Mayıs’ta uygulanmaya başlayacak. Kahvehanelerde lokanta ve kafeteryalarda ise yasa 19 Temmuz 2009'da yürürlüğe girecek. Yasağa aldırmayıp sigara içilmesi yasak olan alanlarda sigara içenlere 50 YTL sigara paketini ve izmaritini yere atanlara ise 20 YTL’lik para cezası verilecek.

235
Arkadaşlar.ben bir tiryakiyim ne yazık ki bunu kabul ediyorum. bu bölümü ziyaret edenlerin %99 unun da tiryaki olduğunu varsayarsak size bir tavsiyem var. Ablam Ankara da uzman psikolog ve bana sigarayı bırakabilmem için kesin bi yöntem söyledi ve işe yarıyormuş. biraz da psikolojiye dayanıyor. yöntemin adı erteleme yöntemi.. yani yöntem kısaca sigara içme sürelerini uzatma yöntemi yani örnek olarak diyelimki canınız çok sigara istedi ama yapacak bir işiniz var(yemek yemek gibi) "yemek yedikten sonra içerim" diyorsunuz. ama önemli olan şey yani püf nokta yemek yedikten sonra da içmiyorsunuz. onun yerine başka yapacak bir iş ya da meşgale bulup ondan sonra sigara içebilirim demek oluyor.ama içmiyorsunuz ve başka bir meşgale geliyor . sonrasında içerim diye kendinizi telkin ediyorsunuz.bu böyle sürüp gidiyor. diceksiniz ki ne anlamı var... beyindeki reseptör hücreleri insan oğlunun genel fizyolojik ihtiyaçlarının kodlarını kaydeden bir bölüm. yani yemek ve su ve hava gibi. bunlara ihtiyacınız var ve almak zorundasınız. nikotin denen maddenin de olayı burda başlıyor. ilk sigara içen birinde reseptör hücre bu maddeyi reddediyor. ama daha sonraarında ise yaklaşık 3 gün içerisinde reseptör hücreler nikotin yani sigaranın kodunu beyine fizyolojik bir ihtiyac olarak kodunu ekliyor. bunun sonucunda ise tiryakilik denilen unsur ortaya çıkıyor. şimdi bu erteleme yöntemii ile 3 gün sabretmeniz lazım. (az önce ben son sigaramı yaktım ve içtim. son olarak. buradaki arkadaşlarımızın dedikleri ve videodan sonra aşırı derecede tiksindim.) beyindeki reseptör hücreler aynen ilk nikotinin kodunu beyne kaydederken bırakırken de nikotinsiz de yaşanabildiğini anlıyor ve reseptör hücrelerden nikotinin kodunu siliyor. geriye size kalan el ve dudak alışkanlığını atmanız kalıyor onu da her halde bir kalemşekersakız(keskin naneli) ya da taze bir elma ile çözebilirsiniz. diyeceklerim bu kadar. isterseniz bu yöntemi uygulayın sadece 3 gününüzü alıcak. ama 3 gün sonra bu yötemle bırakırsanız da bana bi msj atın ki ne kadar kişiyi hayata bağladığımı anlayabileyim. yorumlarınızı bekliyorum kardeşlerim.. kendinize iyi ve sigarasız bakın

ALINTIDIR!!!

236
Alkol Sigara ve Zararları / Sigaranın Kimliği
« : Haziran 23, 2009, 05:55:54 ÖS »
Adı=Tütün

Soyadı=Sigara

Ana adı=Yaprak

Baba adı=Kök

Cinsi=Nikotin

Görevi=Kanser

Adresi=İnsan

Durağı=Dudak

Sokağı=Gırtlak

Caddesi=Bağırsak

Mahallesi=Akciğer

Kenti=Ölüm

Eşi=Azrail

Sonu=Mezar


SİGARAYI BİTİRİN ARTIK...

237
Alkol Sigara ve Zararları / Sigara ile ilgili 50 Soru 50 Cevap
« : Haziran 23, 2009, 05:54:42 ÖS »
1. Zararsız sigara var mıdır?
Hayır. Sigaranın hiçbir türü zararsız değildir ve insan sağlığına zarar verdiği halde satışına ve rekl..... izin verilen yegane ticari mal sigaradır.

2. Az sayıda sigara içmek zararsız olabilir mi?
Hayır. İçilen her sigaranın insan sağlığına zararı vardır. Otopside az sayıda sigara içenlerin akciğerlerinde bile bozukluklar saptanmıştır. Öte yandan sigara içenlerin büyük bir bölümü az sayıda sigara içmeyi başaramamaktadır.

3. Sigaranın sağlığa zarar vermesi ne kadar süre sonra olur?
Sigaranın sağlık üzerine olan zararları sigaranın içildiği anda başlar. Sigara dumanı ağız dil boğaz yemek borusu nefes boruları akciğerler ve mideye doğrudan ulaşır. Dumanın içinde bulunan zararlı maddeler de saniyeler içinde kalp beyin kan damarları böbrekler mesane gibi pek çok organa ulaşır ve zarar verir.

4. Nikotin vücutta ne gibi etkiler yapar?
Nikotin vücuda ilk olarak girdiğinde beyin ve sinir sistemini uyarır ancak sondaki alınışlarda beyin ve sinir sistemi üzerinde baskılayıcı uyuşturucu etki gösterir. Nikotin ayrıca kan basıncını yükseltir nabız sayısını arttırır sindirimi yavaşlatır kanın damarlar içindeki dolaşımını bozar organların yeterli kan almalarını engeller. Çok yüksek dozlarda alındığında bulantı ve kusmaya neden olur solunum felci yaparak ölüme yol açar.

5. Sigara dumanı içindeki hangi maddeler hastalık yapar?
Dumanda bulunan katranın içinde 4000 dolayında kimyasal madde vardır. Bunlar arasında bulunan asitler alkol aldehitler ketonlar siyanür karbonmonoksit gibi maddeler doğrudan zehir etkisi gösterirler ve organlarda tahribat yaparlar. Kalp hastalıkları akciğer kanseri vücuttaki başka kanserler (gırtlak kanseri mesane kanseri yemek borusu kanseri rahim kanseri v.b.) bronşit amfizem gibi pek çok hastalığın sigaraya bağlı olarak meydana geldiği bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

6. Dumanda bulunan karbon monoksitin etkileri nelerdir?
Sigara dumanının içinde %4 oranında karbonmonoksit bulunur. Bu gaz alyuvarlardaki hemoglobine bağlanarak hemoglobinin oksijen taşımasını engeller. Sigara içenlerde hemoglobinin oksijen taşıma kapasitesi %2.5 ile %15 arasında azalır. Bunun sonucunda organlar yeterli oksijen alamazlar. Özellikle beynin yeterli oksijen alamaması sonucu düşünme karar verme net görme ve işitme gibi önemli bazı fonksiyonlarında zayıflama olur. Karbonmonoksit ayrıca damarlarda kolesterol depolanmasına yol açar.

7. Bu maddeleri solumanın zararlı etkileri geçici değil midir?
Evet bu etkiler geçicidir. Ancak tiryakiler sık aralıklarla sigara içerler. Bu durumda sigara dumanına bağlı etkilerin düzelmesi mümkün olmamaktadır.

8. Sigaranın bütün zararları kalıcı ve sürekli midir?
Hayır eğer iş işten geçmeden sigara bırakılırsa vücut kendini yenileme fırsatı bulabilir. Sigarayı bırakanlarda özellikle kalp hastalığı ve kanser riskinde azalma olmaktadır. Sigarayı bıraktıktan sonra bir yıl geçince kalp krizi riski yarıya inmektedir. On yıl sonra ise kalp hastalığı ve kanser riski sigara içmemiş bir kişi ile eşit düzeye yaklaşmaktadır.

9. Filtreler koruyucu mudur?
Filtreli sigara içenlerde kanser riski filtresiz sigara içenlere göre biraz daha azdır.

10. Katran ve nikotin miktarı az olan sigaraların da zararı var mıdır?
Bazı ülkelerde nikotin ve katranı azaltılmış sigaralar bir süreden beri denenmektedir. Ancak bu sigaraları içenlerde de risk çok yüksektir. Ayrıca sigara içenler nikotin ve katranı az olan sigarayı daha fazla sayıda içmektedirler.

11. Mentollü sigaraların riski nasıldır?
Mentollü sigaraların riski diğerlerinden farklı değildir mentollü sigaralar da sağlık için aynı derecede zararlıdır.

12. Sigaranın kanser yaptığı bilimsel olarak ispatlanmış mıdır?
Evet. Sigara bütün kanser ölümlerinin üçte birinden sorumludur. Akciğer kanserlerinin ise %85'i sigara nedeniyle olmaktadır. Bunun dışında sigaranın ağız boğaz yemek borusu gırtlak mesane rahim pankreas böbrek vb. kanserlerin meydana gelmesinde de rolü vardır.

13. Sigara kansere nasıl yol açmaktadır?
Sigara dumanı içinde 43 tane kanser yapıcı madde bulunmaktadır. Bunların bazıları kanseri başlatan bazıları da kanserin ilerlemesine yol açan maddelerdir.

14. Akciğer kanserinin iyileşme şansı nasıldır?
Akciğer kanserine yakalanmış olan bir hastanın iyileşme şansı çok azdır. Başka bazı kanserlerin tedavisinde sağlanan önemli gelişmelere karşın akciğer kanserinin tedavisi bakımından başarılı sonuç alınamamaktadır. Akciğer kanserli her on hastadan ancak bir tanesi 5 yıl yaşayabilmektedir. Diğerleri kısa süreler içinde hayatını kaybetmektedir. Tedavisi yeterince başarılı olmadığına göre akciğer kanserinden korunmaya öncelik vermek gerekmektedir bu da sigaradan uzak durmakla mümkündür.

15. Sigara başka akciğer hastalıklarına da yol açmakta mıdır?
Sigara bronşit ve amfizem oluşunda da başlıca etkendir.

16. Sigara içen bir kişi dumanı içine çekmezse yine de tehlikesi olur mu?
Olur. Sigara dumanı içeriye çekilmese bile temas ettiği yerlerde (dudak dil ağız içi yemek borusu gırtlak) tahribata yol açar. Ayrıca duman içeriye çekilmese bile yine de bir miktar duman akciğerlere gitmektedir.

17. Sigara içenler neden öksürürler?
Sigara dumanı asit özelliktedir. Asit ve duman içindeki başka tahriş edici maddeler öksürüğe yol açar. Sigara içenlerin çoğu özellikle sabahları olmak üzere öksürürler. Soluk boruları içinde yabancı maddelerin nefes yollarına kaçmasını engellemek amacı ile ince tüycükler vardır. Sigara dumanı bu tüycüklerin hareketini bozar. Böylece yabancı maddelerin nefes yollarına girmesi mümkün olur. Gece sigara içilmediği zaman tüycüklerin hareketi biraz düzelir ve gündüz nefes borularına girmiş olan yabancı maddeleri dışarı atmak amacı ile tüycükler çalışmaya başlar ve böylece öksürük olur. Öksürüğün oluşunda bu mekanizmanın da rolü vardır.

18. Sigara içmek kalbe etki yapar mı?
Evet yapar. Sigaranın insan vücudunda en çok etki yaptığı organların başında kalp gelir. Kalp hastalıkları ve beyin kanaması nedeni ile olan ölümlerin üçte biri sigaraya bağlıdır.

19. Sigaranın gebe kadına ve bebeğine zararı var mıdır?
Gebe bir kadın sigara içtiği taktirde gebeliğin düşükle veya ölü doğumla sonlanması olasılığı artmaktadır. Ayrıca bebek canlı olarak doğduğunda da doğum ağırlığı normalden daha az olmaktadır. Sigara içen annelerin bebeklerinde doğumdan hemen sonraki dönemde meydana gelen ölümlerde daha fazla olmaktadır.

20. Doğum kontrol hapları ile sigaranın etkileşimi olur mu?
Doğum kontrol hapları bazı kalp hastalıklarının riskini arttırabilmektedir. Doğum kontrol hapı kullanan bir kadın aynı zamanda sigara da içiyorsa kalp hastalığı riski daha fazla artmaktadır.

21. Sigaranın başka sakıncaları da var mıdır?
Sigaranın bazı ilaçlarla da etkileşimi söz konusudur. Sigara bazı ilaçların etkisini azaltırken bazılarının etkisini de arttırmaktadır.

22. Sigara bu kadar değişik ve çok sayıda etkileri nasıl yapabilmektedir?
Sigara dumanında bulunan katran içinde sayıları 4000 dolayında çeşitli kimyasal maddeler vardır. Bunların da vücuttaki çeşitli organlar üzerinde değişik sağlık etkileri olabilmektedir.

23. Neden sigara içenlerin hepsi akciğer kanserine yakalanmıyor?
Sigara tiryakilerinin %10-15 kadarı akciğer kanserinden ölür. Bundan çok daha fazlası da kalp hastalığı nedeniyle hayatını kaybeder. Bu iki hastalık sigara tiryakilerinin başlıca ölüm nedenidir. Başka nedenlere bağlı ölümler de sigara içenlerde içmeyenlere göre daha fazladır. İnsanlar çok çeşitli hastalıklar nedeniyle öldükleri için hepsinin de akciğer kanserinden ölmeleri söz konusu değildir. Ancak sigara içenlerde akciğer kanserinden ölme riski sigara içme süresi ve günde içilen sigara sayısı ile ilgili olmak üzere sigara içmeyenlere göre 10 ile 25 kat daha fazladır. Ayrıca sigara içenler içmeyenlere göre daha erken yaşta ölmektedir.

24. Sigara içmeyenler de akciğer kanserine yakalanır mı?
Akciğer kanseri sigaradan başka nedenlere bağlı olarak da meydana gelebilir ve sigara içmeyenler de akciğer kanserine yakalanabilir. Ancak sigara içmeyenlerde akciğer kanseri son derece ender görülür.

25. Hava kirliliği akciğer kanserine neden olabilir mi?
Belki ancak çok az oranda. Büyük kentlerde ve sanayi bölgelerinde yaşayanlar arasında akciğer kanseri hafifçe yüksek bulunmaktadır. Ancak bu bölgelerde yaşayanlar sigara da içiyorlarsa akciğer kanserine yakalanma riskleri daha fazla olmaktadır.

26. Bir süredir sigara içiyor olsam sonra bırakabilir miyim?
Sigaraya bağımlılık meydana geldikten sonra bırakmak daha zordur. Başlangıçta devamlı yapılan bir alışkanlık şeklinde olan sigara içme davranışı bir süre sonra nikotin bağımlılığına dönüşür. Bu dönemde sigarayı bırakmak daha zor olmakla birlikte yine de bırakılabilir. Ama önemli olan bağımlılık meydana gelmesine izin vermeden mümkün olduğu kadar erken dönemde sigarayı bırakmaktır.

27. Sigara gerçekten bağımlılık yapar mı?
Evet sigara da alkol ve bazı ilaçlar gibi gerçek anlamda bağımlılık yapar. Sigara tiryakilerinin kontrolsüz olarak düşünmeden sigara yakmaları uzunca bir süre içmedikten sonra üst üste birkaç sigara içmeleri bu bağımlılığın göstergeleridir.

28. Sigarayı bırakanlarda "yoksunluk belirtileri" görülür mü?
Sigara tiryakisi olan bir kişi sigarayı bırakınca terleme kalp hızının değişmesi hazımsızlık uyku bozukluğu sinirlilik hali gibi belirtiler gösterirler. Bu belirtiler bir hafta içinde azalır ancak tamamen kaybolması birkaç hafta alabilir.

29. İnsanlar sigaraya neden başlıyorlar?
Özellikle gençler arasında "arkadaş etkisi" sigaraya başlamanın başlıca nedenidir. Bunun dışında büyükleri taklit etmek kendini bağımsız hissetmek başkaldırmak kendisini büyümüş hissetmek gibi nedenler sigaraya başlamanın önemli gerekçeleri olmaktadır.

30. Sigarayı daha çok ne tür insanlar içmektedir?
Sigara alışkanlığı ile eğitim kültür ve ekonomik güç arasında ters bir ilişki vardır. Sigara alışkanlığı eğitimi ve gelir düzeyi az olan kişiler arasında daha fazladır.

31. Türkiye'de ne kadar insan sigara içmektedir?
Türkiye'de 15 yaşın üzerindeki kişiler arasında sigara içenlerin oranı %45 dolayındadır. Bir diğer ifade ile yaklaşık iki kişiden birisi sigara içmektedir. Bu oran erkeklerde %62 kadınlarda da %25 dolayındadır. Bu değerlere göre Türkiye'de yaklaşık 17 milyon kişinin sigara içmekte olduğu söylenebilir.

32. Bu kişiler ne kadar sigara içmektedir?
Türkiye'de 17 milyon kişinin günde ortalama bir paket sigara içtiği varsayıldığında her gün 17 milyon paket sigara içildiği hesaplanır. Bir paket sigara fiyatının yaklaşık 1 dolar olduğu düşünüldüğünde her gün sigaraya yaklaşık 17 milyon dolar verildiği söylenebilir. Sigaraya yapılan bir aylık harcama Sağlık Bakanlığı'nın bir yıllık bütçesinden fazladır.

33. Türkiye'de sigara içenlerin sayısı artıyor mu?
Gelişmiş ülkelerin pek çoğunda sigara içme alışkanlığı azalma gösterirken ülkemizde herhangi bir azalma yoktur aksine artmakta olduğu bile söylenebilir.

34. Sigara alışkanlığı erkeklerde mi kadınlarda mı daha fazladır?
Türkiye'de sigara içme alışkanlığı erkeklerde kadınlara göre daha fazladır. Özellikle kırsal bölgelerde kadınlar arasında sigara alışkanlığı çok azdır. Ancak kentlerde yaşayan ve çalışan kadınlar arasında sigara alışkanlığı zamanla artış göstermektedir.

35. Gençler arasında sigara alışkanlığı ne durumdadır?
Türkiye'de sigaraya başlama yaşı giderek daha küçük yaşlara doğru inmektedir. Eski yıllarda çoğunlukla askerlik döneminde sigaraya başlanırken günümüzde ortalama olarak 13.5 yaşında sigaraya başlanmaktadır. Ülkemizde 13 yaşındaki erkek çocukların yarısı 16 yaşındakilerin de %80'i sigarayı en az bir defa denemişlerdir.

36. İnsanlar neden sigara içmeye devam ediyorlar?
Sigara bağımlılık yapıcı bir madde olduğu için bir kez sigara alışkanlığı oluştuktan sonra bu alışkanlıktan vazgeçmek zor olmaktadır. Bununla birlikte sigara alışkanlığı "vazgeçilmez" bir alışkanlık değildir. Bu konuda kararlı olan pek çok tiryakinin bu alışkanlıktan kurtulabildiği bilinmektedir.

37. Sigara alışkanlığı nasıl edinilmektedir?
İlk kez sigara içenlerde genellikle bulantı baş dönmesi gibi belirtiler olur. Ancak bir süre sonra sigaranın insanı rahatlattığı uyarıcı ve zevk verici olduğu da fark edilir. Bu özelliklerden dolayı bir kez sigarayı denemiş olanlar bu denemeyi tekrarlama isteği gösterirler. Bu dönemde alışkanlık ve giderek de bağımlılık gelişir.

38. Sigara içenlerin ne kadarı sigarayı bırakmak istemektedir?
Aslında sigara tiryakilerinin büyük bir bölümü bu alışkanlıklarından hoşnut değildir ve sigarayı bırakmak istemektedir. Çeşitli araştırmaların sonuçlarından sigara içenlerin en az üçte ikisinin sigarayı bırakmak istediği anlaşılmaktadır.

39. Sigarayı bırakmak mümkün müdür?
Elbette. Sigarayı bırakma konusunda kararlı olmak önemlidir. Pek çok kişi sağlık nedenlerinden dolayı sigara alışkanlığından vazgeçmek durumunda kalmaktadır. Sigaranın neden olduğu kalp hastalığı ve akciğer hastalığı gibi rahatsızlığı olan kişiler doktor tavsiyesi ile sigarayı bırakmaktadır.

40. İnsanlar sigarayı bırakmayı nasıl başarmaktadır?
Sigara içenlerin önemli bir bölümü sigarayı bırakma konusunda ufak bir teşvik ve destek beklemektedirler. Ancak sigarayı bırakma konusunda en önemli konu sigara içen kişinin sigarayı bırakma konusunda kendisinin istekli ve kararlı olmasıdır. Sigara bırakma konusunda batı ülkelerinde daha yaygın olan "sigara bırakma klinikleri" ülkemizde de açılmaya başlanmıştır. Bu kliniklerden veya her hangi bir doktordan sigarayı bırakma konusunda yardım istenebilir.

41. Sigarayı bıraktıktan sonra arada bir sigara içebilir miyim?
Kesinlikle hayır. Sigarayı bıraktıktan yıllar sonra dahi olsa bir tek sigara içilmesi halinde kolaylıkla tiryakiliğe dönülebilmektedir. Bu nedenle sigara tiryakiliğinden kurtulmuş olan bir kişinin kesinlikle bir daha sigara içmemesi gerekir.

42. İnsanlar sigara içmezlerse tütün üreticilerinin durumu ne olur?
Tütün tarımı yapılan toprakta başta tahıllar olmak üzere patates domates fıstık vb. pek çok ürün yetişebilir. Dolayısıyla sigara içilmediği zaman tütüne olan talebin azalması durumunda tütün tarımı yerine başka ürünler yetiştirilebilir. Bu geçişi sağlamak için bazı ülkelerde üreticilere devlet tarafından destek sağlanabilmektedir.

43. Tütünden dolayı ülkeler fazla miktarda vergi geliri sağlamıyorlar mı?
Evet tütün ve tütün ürünlerinden alınan vergiler ülkeler için önemli bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Ancak tütünün zararları düşünüldüğünde bu vergi gelirlerinin iyi bir gelir kaynağı olarak değerlendirilmesi mümkün olmaz. Öte yandan ülkenin toplam gelirleri içinde tütünden alınan vergilerin payı sanıldığı kadar da fazla değildir.

44. Bir anda bütün insanlar sigara içmez hale gelse bu durum ülke ekonomisi bakımından sorun yaratır mı?
Kesinlikle hayır. Çünkü bir ülkenin tütünden sağladığı gelire göre tütünün neden olduğu sağlık sorunlarının yol açtığı maddi kayıplar çok daha fazladır. Bu nedenle esasen tütün tarımı karlı bir üretim tarzı olarak kabul edilemez. Ayrıca bir ülkedeki insanların hepsinin bir anda sigaradan vazgeçmeleri söz konusu olamaz. Zaman içinde tütün talebindeki yavaş bir tempo ile olan azalma da kolaylıkla başka tarım ürünleri ile değiştirilerek karşılanabilir.

45. Pasif sigara içimi ne demektir?
Kendisi sigara içmediği halde sigara içilen bir ortamda bulunduğu için sigara dumanına maruz kalma durumunda pasif sigara içiminden söz edilir. Sigara içenler nefes alarak dumanı içlerine çektiklerinde duman hava ile karıştığından duman içinde bulunan maddeler seyreltik hale gelir. Oysa sigara kendi kendine yanarken yandan çıkan duman hava ile seyreltilmediği için bu duman içinde bulunan maddeler daha yoğundur.

46. Pasif sigara içimi zararlı mıdır?
Evet. Araştırmalar pasif olarak sigara dumanına maruz kalan kişilerde de kalp hastalığı ve kanser riskinin arttığını göstermektedir. O halde sigara içen bir kişi kendisine zarar verdiği gibi aynı ortamda bulunan (evde eş ve çocukları işyerinde iş arkadaşları vb.) diğer kişilerin sağlığını da tehlikeye sokmaktadır.

47. Pasif sigara dumanı maruziyetinin çocuklar üzerindeki etkileri nelerdir?
Sigara içilen evlerde büyüyen çocuklarda solunum sistemi hastalıkları daha fazla görülmektedir. Anne ya da babadan birisinin sigara içmesi halinde bu hastalıkların riski iki katına çıkarken anne ve babanın her ikisinin de sigara içmesi halinde çocuğun solunum sistemi hastalığı geçirme olasılığı daha da fazla olmaktadır.

48. Marihuanadan (esrar) yapılan sigaralar daha güvenli midir?
Hayır marihuanadan yapılan sigaraların dumanında daha fazla miktarda katran bulunur. Ayrıca mariuhana içenler dumanı içlerine çok derin olarak çekerler ve uzunca bir süre içlerinde tutarlar. Bu nedenle marihuanadan yapılan sigaralar daha tehlikelidir.

49. Tütünü çiğnemek zararlı mıdır?
Evet tütünü çiğnemekle özellikle ağız boşluğu kanserlerinin riski artmaktadır. Ayrıca tütünün çiğnenmesi sırasında da nikotin kolaylıkla kana karışabilmekte ve zararlı etki yapabilmektedir.

50. Tütün emmek zararlı mıdır?
Evet. Bazı toplumlarda tütün tablet haline getirilerek diş eti ile yanak arasına sıkıştırılmakta ve suyu emilmektedir. Bu durumda da özellikle ağız boşluğu ve gırtlak kanseri riski artmaktadır. Ayrıca emilen tütünün suyu içindeki nikotin kana karıştığı için bu yönü ile de zararlı etki yapmaktadır.

238
Alkol Sigara ve Zararları / sigarayı ilk kim keşfetti
« : Haziran 23, 2009, 05:53:32 ÖS »
Sigarayı ilk kim KEŞFETTİ?
Sigara 5 bin 700 yıldır insanoğlunun hayatında var. Dünyaya yayan ise tanıdık bir isim.

Sigarayla insanoğlu 5 bin 700 yıl önce tanıştı. İlk zamanlar tören ve büyü yaparken kullanılan tütün Kristof Kolomb'un Amerika'yı keşfinin ardından tüm dünyaya yayıldı.

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi tarafından çıkarılan Meram Tıp Sağlık Dergisinde yayınlanan bilgilere göre sigara içmenin orjini milattan önce 3 binli yıllara kadar dayanıyor. Elde edilen verilere göre o tarihlerde Mısır ve Güney Amerika'daki Maya Uygarlığı'nda yapılan dini ve resmi törenlerde ve ayrıca büyü ve sihir yapmak için kurutulmuş bitkilerin yakılarak tütsü olarak kullanıldığı tespit edildi.

HEM AMERİKA'YI HEM SİGARAYI KEŞFETTİ

15. yüzyılın sonlarında ise Kristof Kolomb Amerika kıtasını keşfettiğinde Amerika yerlilerinin "Tobaccos" adını verdiği bir bitki yaprağını sararak yakıp dumanını içlerine çektiklerini ve bu dumanın insana keyif verdiğini gördü. Kolomb faydalı olur düşüncesiyle bu bitkinin tohumlarını alarak denizciler vasıtasıyla diğer ülkelere yayılmasına neden oldu. Daha sonra tüm dünyaya yayılan tütün bitkisi yetiştirilip ilk olarak küçük tesislerde daha sonra ise kurulan büyük fabrikalarda sigaraya dönüştü.

OSMANLI'YA İNGİLİZLER GETİRDİ



Tütün ülkemize Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1601 yılında İngilizler tarafından getirilmiş ve bazı göğüs hastalıklarına iyi geldiği söylentisiyle kullanımı yaygınlaştırılmıştır. Çeşitli dönemlerde caiz değildir denerek fetvalarla dinen yasaklanmışsa da yayılması ve alışkanlık halini alması engellenememiştir.

239
Alkol Sigara ve Zararları / babasına sigarayı bıraktıran mektup
« : Haziran 23, 2009, 05:52:15 ÖS »
SEVGİLİ BABACIĞIM

Seni çok seviyorum. Senin gibi olmak senin gibi giyinmek senin gibi yemek içmek istiyorum. Her zaman demez miydin; "Aslan çocuğum nasıl da babasına çekmiş" diye... İşte ben de seni taklit ederek senin yaptıklarını yapmak istiyorum. Ama verdiğin harçlık çok az.

Mesela ayda 60 milyon yılda 720 milyon. Şimdilik 10 yaşımdayım 60 yaşıma kadar yaşarsam 50 yılda da 50 X 720.000.000 = 36.000.000.000. Yanlış okumayasın eski para ile otuz altı milyar yeni para ile otuz altı bin YTL verirsen ancak senin gibi yaşamanın bir bölümünü gerçekleştirebilirim.

Bu kadar parayı nereden mi bulayım diyorsun. Çok basit kazanıp vereceksin. Hadi sana kolaylık sağlayayım taksit taksit öde; ama vade farkını da üzerine korum. Çünkü alacağım içecekler her gün zam görüyor. Galiba çok merak ettin bu kadar parayı ne yapacaksın diye hiç ne yapayım senin yaptığın gibi "SİGARA" alıp içeceğim.

Ne o baba kaşların çatıldı! Galiba çok kızdın! Beni mi döveceksin! Herkesin yanında gururla adımı söylediğin aslan oğlunu. Sen bilirsin babacığım. Döversin de seversin de babam değil misin? Yalnız döverken dikkatli ol! Bir yerim kırılırsa o zaman hastaneye götürüp yol parası hastane doktor parası verirsin.

Sevgili babacığım bu konuda bana kızmana beni dövmene hiç hakkın yok. Senin yaptığını ben de yapmak istiyorum. Senin içtiğin sigaradan ben de içmek istiyorum. Kim bilir sigara ne kadar tatlıdır? Çünkü sen her şeyin en iyisini yaparsın. Sigara içmek kötü bir şey olsaydı sen kesinlikle içmezdin. İçtiğine göre çok faydalıdır. Şöyle seninle karşılıklı sigara içmek ne keyifli olurdu. Ben senin sigaranı yakardım. Sen de benimkini.

Babacığım yine çok kızdın kaşların da çatıldı. İstersen oturup bu konuyu aramızda konuşalım. Bana vereceğin 36 milyar ile senin içeceğin sigaranın parası 50 milyarı geçiyor. Yok canım atıyorsun deme hesap ortada. Senin içeceğin en ucuz sigaranın paketi 2 milyon lira ayda eder 60 milyon lira yılda eder 720 milyon lira 10 yılda eder 7 milyar 200 milyon. Sigara paketinin üzerinde yazdığı gibi "Sigara öldürür" yazısına göre sigara içerek ölmezsem 50 yıl sigara içeceğime göre 50 x 7.200.000.000 = 36.000.000.000 yeni para ile 36.000 YTL.

Sevgili babacığım. Gel sigaraya vereceğimiz para ile neler alacağımızın hayalini kuralım. Ev alabiliriz araba alabiliriz daha neler neler alabiliriz. Bu kadar para ile neleri alacağımızın hayalini kurmak bile bir başka oluyor. Konuştuklarımızı ağabeyimle annem duymasın onlar da benim istediğim kadar para isterlerse hesap iyice karışır.

Sevgili babacığım. Bir kumbara alıp her gün senin yerine 2 lira benim yerime 2 lira atalım. Su gibi akıp giden zaman içinde bir de bakacağız ki attığımız paraları kumbaralar bile almayacak.

Arkadaşımın babası da sigarayı bıraktı. Hadi babacığım söndür sigaranı ikinci sınıf vatandaş olmaktan kurtul. At paketini çöp kutusuna şunu da içeyim demeden bitirelim şu işi. Bak öksürüyorsun. Daha yeni doktora gittin. Doktor da sigara içmemeni istemiş. Bak göreceksin sigarayı bırakınca eski sağlığına kavuşacaksın. Baba oğul birlikte temiz havalı yerlerde gezer eğleniriz.

Sevgili babacığım öğretmenim bana sigaranın ne kadar zararlı olduğunu öğretti. Ben de öğretmenime söz verdim. "Hayatımda hiç sigara içmeyeceğim. Spor yapacağım. Zararlı alışkanlıklar edinmeyeceğim. Sağlıklı olacağım." diye

Sevgili babacığım bu mektup eline geçince birkaç defa daha okuyacağını biliyorum. Biraz düşününce ne kadar haklı olduğumu anlayacaksın. Sigarayı bıraktığın zaman ailemizin ne kadar mutlu olacağını göreceksin.

Canım babacığım seni çok seviyorum. Seninle gurur duyuyorum. Bir daha dünyaya gelsem babamın kim olmasını sorsalar ben yine seni seçerim.

SEN DÜNYANIN EN İYİ BABASISIN ellerinden öpüyorum.

Seni çok seven yavrun."

240
Alkol Sigara ve Zararları / Karabaş Otunu Ye Sigarayi Birak !!!
« : Haziran 23, 2009, 05:51:28 ÖS »
KARABAŞ OTU

Latince ismi : Lavandula stoechas

(Lavandula stoechas / French lavander / Lavande) Ballibabagiller familyasından bir veya çok yıllık otsu bir bitkidir. Ezildiği zaman çok kuvvetli ve hoş olmayan bir koku çıkartır. Çiçekleri mavi veya menekşe rengindedir. Bir türünden "Karabaş yağı" denilen bir yağ çıkartılır. Yurdumuzda alçak maki gruplarıyla birlikte yetişir.

Kullanıldığı yerler: Ağrıları dindirir. Kalbe kuvvet verir. Balgam söker. Uyuşukluk giderir zindelik verir. (*1)Sara ve beyin hastalıklarında kullanılır. Damar sertliğinde faydalıdır. (*2)Lavandula stoechas (yalancı Lavanta çiçeği) Marmara ve Ege bölgesinde yaygın yapraklarından uçucu yağ elde edilirsüs bitkisi olarak da yetiştirilir...

"Fransız lavantası diye de bilinen karabaş otu başta Batı bölgelerimizde olmakla birlikte İstanbul'da da yetişmekte. Egelilerin soğuk algınlıklarında sıkça başvurduğu bu güzel bitki de lavanta ailesinden ancak İngiliz Lavantası gibi büyük çalı formunda değil. Kökten çıkan birkaç dalın üzerinde biberiye benzeri sivri yapraklar oluşuyor. Daha sonra bu dallar uzayıp lavantadan daha büyük mor bir çiçeğe dönüşüyor. karabaş otunun çiçekleri kara duta benzer. Üzerinde sonradan çıkan eflatun minik çiçekleri ise üzerine konmuş kelebekleri andırıyor. İngiliz lavantası diye bilinen lavanta mis kokulu mor çiçekleri olan uçuk mavimsi yeşil sivri yapraklı çalı formunda bir bitkidir. 90 santimetreye kadar uzayabilir sıcak iklimleri ve kuru toprağı sever. Bir kere ektiniz mi yerini de sevdiyse genişleyip kocaman bir çalı haline gelir. Odunsu dalların üzerinde oluşan çiçekler yeşilden mora döner sonra hafiften kurur. İşte bu dönemde artık toplama zamanı gelmiştir. İngiliz lavantası Türkiye'de Ege ve Akdeniz'in dışında İç Anadolu'nun belli bölgelerinde de yetişir ancak çoğunlukla ekilmesi ya da fideden yetiştirilmesi gerekir. Karabaş otu ise çoğunlukla yol kenarlarında tepelerde bulunur. Kendiliğinden yetiştiği gibi doğadan aldığınız bir kök bahçenizde de yaşamını sürdürebilir. Her iki türde kuru topraklı ve güneşli yerleri sever. Her iki lavantanın da çiçekleri yaz aylarında çiçekler açtığında toplanır ve gölgede kurutulur.

TEDAVİ EDİCİ BİR BİTKİ

İngiliz lavantasının çiçeklerinden yapılan çay sakinleştirici ve baş ağrılarını giderici olarak kullanılır. Lavanta yağı yanıklara baş ağrılarına kas ağrılarına ve uykusuzluğa iyi gelir. Karabaş otu Ege Bölgesi'nde özellikle öksürüğe karşı kullanılmaktadır. Bodrum ve civarında kekik suyu gibi karabaş otunun da suyu yapılıp satılır. İngiliz lavantası mutfakta daha çok tatlılarda kullanılır. Şekere aromasını vermesi için şeker kavanozuna bir miktar koyabilirsiniz. Sirkelere ve zeytinyağına da koku verir marmelat ve reçellere eklenebilir. Karabaş otundan Karaburunlu kadınlar reçel yaparlar. Lavantanın Latince adı "lavare"den yani yıkanmaktan geliyor. Romalıların banyo sularına lavanta çiçekleri serptikleri söylenir. Aromaterapinin kurucularından Rene Gattefosse elini ciddi bir şekilde yaktığında lavanta yağı kullanmış ve lavantanın tedavi edici özelliklerini bu şekilde keşfetmiştir. O zamandan sonra yapılan araştırmalar lavantanın antiseptik ve anti bakteriyel özelliklerini ortaya koymuştur." Kitapta aynı zamanda lavanta'nın tam kimlik dökümü verilmiş.

Sayfa: 1 ... 14 15 [16] 17 18 ... 21