Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Mesajlar - pudra_shekeri
Sayfa: 1 ... 11 12 [13] 14 15 ... 109
181
« : Mart 26, 2009, 12:59:10 ÖS »
Aysun Kayacı, hem babası hem de Seda Sayan’dan davacı oldu: “Babam 50 bin dolar vermezsem yüzüme kezzap atacağını söylüyor. Seda da programına çıkmıyorum diye aleyhimde konuşan babamı bilerek programına çağırıyor”
Ünlü sunucu ve oyuncu Aysun Kayacı, babası Selahattin Kayacı ve onu programına çıkaran Seda Sayan hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Kayacı, dilekçesinde şu sözlere yer verdi: “Babam sürekli sabah programlarına çıkıp aleyhime konuşuyor ve beni zor durumda bırakıyordu. Kendisini arayıp ’Aleyhimde konuşma’ dedim. Ama o benden bunun karşılığında 50 bin dolar istedi. Para vermeyeceğimi söyleyince de ’Yüzüne kezzap atarım’ diyerek tehdit etti.” Kayacı, Bakırköy Adliyesi’ne gelerek Seda Sayan ve babası Selahattin Kayacı hakkında tehdit, hakaret ve özel hayatın gizliliği ilkesinin ihlali suçlarından suç duyurusunda bulundu. Ünlü sunucunun talebi üzerine nöbetçi mahkeme Selahattin Kayacı’ya yazılı ve sözlü basında kızıyla ilgili konuşma yasağı getirdi.
“Bana kimsenin siniri sökmez”
Seda Sayan, kendisini suçlayan Aysun Kayacı’ya tepki göstermişti: “Babası kötü bir şey söylemedi. Kendisi başka bir sabah programda 1.5 saat derdini anlattı, yana yıkıla. Yalandan salya sümük ağlayarak, ‘Amerika’ya yerleşeceğim’ diyerek sorununu halledemezsin. Biz kimsenin anasını babasını alıp zorla konuşturmuyoruz. Bana kimsenin siniri de sökmez. Şimdi sabah programlarını aşağılamak gibi bir şey çıktı. Siz orda dördünüz dizildiniz de çok kaliteli mi oldunuz.”
“Altı ayda bir konuşturuyor”
BabasInIn belirli aralıklarla televizyona çıkıp kendisini suçlamasına Seda Sayan’ın çanak tuttuğunu öne süren Aysun Kayacı ise şunları söylemişti: “Ben baba şiddetinden raporlarla kurtuldum. Acılarımı geride bıraktım derken başkalarının acısıyla gözyaşlarıyla beslenen bir takım sabah programları babama para verip ekrana çıkartıyor, aleyhime konuşturuyor. Ben her 6 ayda bir Seda Sayan’da orada burada sesini duymak istemiyorum.”
182
« : Mart 26, 2009, 12:57:29 ÖS »
"Sete giderken ölmek istemiyorum!"
Kanalturk'te Ebru Akel'in programına konuk olan Janset, bir süre önce kurulan ve oyuncuların telif haklarıyla ilgili mücadele eden BİROY Meslek birliğinin çalışmalarını anlattı.
"Bilgisiziz, bilgimiz yok" diyerek oyuncuların haklarıyla ilgili bir bilgileri olmamalarından yakınan Janset, 4,5 aydır sendikada sürdürdükleri çalışmalar sonucunda bir şartname oluşturulduğunu belirtti. Janset, "Haklarımız nedir, dünyada nasıl yapılıyor, örnekler toplandı, Türkçe'ye çevrildi ve Türkiye'ye uygulanabilecekler kağıtlara döküldü. Güzel bir şartname oluşturduk. yakında da yapımcılarımızla birlikte masaya oturacağız" diye konuştu.
TEKNİK EKİP OLMADAN BİZ DE YOKUZ
Bir programın, dizinin, sinema filminin vs. oluşabilmesi için arka plandaki ekibin önemine dikkat çeken Janset, "Bir sette arkada çalışan en az 20-30 kişilik bir ekip var. Onlar sessiz çoğunluk. Biz sesli azınlığız. Dolayısıyla biz o teknik ekibi sokaktan toplamıyoruz. Onlar bizim kıymetlimiz. Onlar olmazsa bir sahneye çıkamayız. İster bir tiyatro oyunu olsun, ister sinema, ister televizyon ekranı olsun" dedi.
BU BİR DAVET DEĞİL, MECBURUZ
Sektörde 6 bin çalışan olduğunu ve bunların 3 binin de oyuncu olduğunun tahmin edildiğini ifade eden Janset, "Buradan sesi çıkabilecek en fazla 150-200 başrol oyuncusu var" açıklamasını yaptı.
Tüm oyuncuları meslek birliğine üye olmaya çağıran Janset, "Bu bir davet deği! Bu herhangi bir yere istiyorsanız gelin çağrısı değil. Bu zaten oyuncu arkadaşlarımızın ve sektördeki herkesin mecburiyetten gelip üye olması gereken bir durum" dedi.
ÖLEN İKİ KIZIMIZI UNUTMADIK
İki ay kadar önce 'Sonbahar' dizisi ekibinden 2 genç kızın ölümüyle sonuçlanan kazayı hatırlatan Janset, "Önce 2 kızımız öldü. Biri 21, biri 20 yaşında. Ben bundan kendimi sorumlu tutuyorum. Cenazeye de gittim. Bana hep yeni proje soruyorlar. O kadar çok özledim, o kadar istiyorum ki.. Bu zaten benim aşkım ama ben aşkım için insanları telef edemeyeceğim. Buna kendi adıma izin vermeyeceğim" ifadesini kullandı.
90 DAKİKA OLDUĞU SÜRECE OYNAMAYACAĞIM
Dizilerin neredeyse bir sinema filmi uzunluğunda çekilmesinin hem oyuncular hem de ekibin insani şartları zorlamasına değinen Janset, "90 dakika olduğu sürece, sigortasız çalışıldığı sürece televizyon dizisi yapmayı düşünmüyorum. Böyle bir mantık dünyanın hiç bir yerinde yok. Bu şartlarda oyuncular oyun falan oynayamıyorlar" şeklinde konuştu ve oyunculara şu manidar mesajı gönderdi:
BU FİKRE KATILMAYAN ÖLÜMLERE GÖZ YUMUYOR DEMEKTİR!
"Şu an benim fikrime katılmayan insan diyor ki 'Ben 90 dakika dizi yapılmasına, insanların setlerde ölmesine göz yumuyorum' demektir. Bunu da bir insanın diyebileceğini, hele de duygularını kullanan bir oyuncunun diyeceğini hiç sanmıyorum. İşime bu kadar aşık olabilirim ama sete giderken ölmek istemiyorum"
183
« : Mart 26, 2009, 12:45:44 ÖS »
Pasta ve kekler size kendinizi iyi mi hissettiriyor? Düşünce şeklinizi değiştirdiğinizde bir daha asla bu yiyecekleri yerken iyi hissedemeyeceksiniz..
Amanda Hamilton ve Sandy Newbigging yeni kitapları 'Life-Changing Weight Loss' kitaplarında hayatınızı değiştirerek nasıl zayıflayacağınızı anlatıyor.
Araştırmalara göre olumsuz düşünceler yüzde yüz yemeğe yönlendiriyor. Bu nedenle ilk olarak her mutsuz olduğunuzda yememek için kendinize dışarıdan bakın. Beliniz ya da kalçalarınız giderek kalınlaşıyor mu? Bu sizi daha da mutsuz etmiyor mu? Burada yiyerek rahatlamayı bırakmak için beyin detoksuna ihtiyacınız olacak.
1. Aklınızdaki ağırlıklardan kurtulun.
Ağırlıkları değiştirmek için gerçekten yapacak birşeyiniz yok mu? Kendi kendinize olmanız gereken kilonun çok üzerinde olduğunuzu söyleyin. Araştırmalar insanın inandığı şeyi tekrarlamasının motivasyon için çok önemli olduğunu belirtiyor. Yani kilolu olmanın kaderiniz olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle öyle olacak.
Vücudunuzla ilgili aşağıdaki düşünceler defalarca aklınızdan geçebilir. Bunları aklınızdan çıkarın ve tam tersini düşünmeye ve en az 10 kez söylemeye başlayın.
1 Kolayca zayıflayamam
2 Metabolizmam yavaş
3 Kilo vermek için çok çalışmam gerek
4 Benim için kilo vermek imkansız
5 Bu benim doğal halim
Belirtilenlerden en çok hangisi sizi anlatıyor? Unutmayın, bu tür negatif düşünceler sizi zayıflatmaz.
2. Aşırı yemeyi bırakın
İlk adımda negatif düşüncelerinizden kurtuldunuz. İkinci olarak yiyerek rahatlamanızın gerçek sebebini keşfedin. 5 dakikanızı ayırarak hayatınızda sizi en çok üzen şeyin ne olduğunu keşfedin. Ne olduğu, kaç yaşında olduğunuz hiç önemli değil sadece en çok üzüldüğünüz anları yazın.
1
2
3
4
5
Şimdisize en çok kilo aldıran sebebi belirleyin. O zamanlar nasıl hissettiğinizi düşünün ve bunun gibi bir cümle ile durumu özetleyin: "Büyükannemsiz korunmasız hissettim" ya da "Ali tarafından istenmediğimi hissettim". Bu neden yiyerek rahatlamaya başladığınızı bulmanızı sağlar.
3. Yanlış alışkanlıklarınızı bırakın
Yiyerek rahatlama alışkanlığınıza sonsuza kadar veda edebilirsiniz. Nasıl mı? Duygularınızla yüzleştiniz ve bu alışkanlıktan kurtulmak için yolun yarısına geldiniz. Olumsuz anılarınızı geride bıraktınız buna rağmen bu 5 dakikalık ödevi de yapın. Aşağıdaki cümleyi tamamlayın.
Yeme alışkanlıklarımı kontrol edemiyorum çünkü................................
(sizi mutsuz eden sebepten başlayarak düşüncelerinizi yazabilirsiniz ya da acı veren bir anınızdan yola çıkarak duygularınızı anlatabilirsiniz.)
Daha sonra yazdıklarınızı yüksek sesle okuyun ve ne kadar mutsuz olduğunuzu puanlayın.
"Bu sebepten mutsuzluğum 10 üzerinden................................ Ancak daha önce bu şekilde hissetmiş olsam bile kendimi çok seviyorum ve olduğum gibi kabul ediyorum" diye düşünün.
Sandy ve Amanda bunu defalarca yapmanızı öneriyor ve bunun sizi negatif düşüncelerinizden arındıracağını belirtiyor.
4. İnce düşünmeye başlayın
Şimdi artıl pozitif ve başarabileceklerinizi düşünmenizin zamanı geldi. Kendinizi çok sevin. Bedeninizin sağlıklı olması için yapmanız gerekenleri yapın. Kalorilerinize dikkat edin, düşük yağlı beslenin. Sizin formda kalmanızı sağlayacak "Mutlu, sağlıklı, aşk dolu, eğlenceli, yaratıcı, kibar, akıllı, anne, arkadaş, eş, koca, aşık, dinleyici, öğretmen..im." gibi cümleler kurun.
"Kendini seven, motive eden, sonuca ulaşan, gülen, sağlıklı bir yaşam süren BİRİ OLMAK İSTİYORUM" cümlesini her gün, fırsat bulduğunuz her zaman yüksek sesle söyleyin. Bu sizi forma sokarken, formda kalmanızı, motive olmanızı sağlayacak.
184
« : Mart 26, 2009, 12:42:49 ÖS »
Araştırmalara göre yulaf ezmesi zayıflamayı ve sağlıklı beslenmeyi sağlamasının yanı sıra obezite, diyabet ve kalp krizine engel oluyor. Yulaf ezmenize ekleyeceğiniz diğer besinlerle çok daha kolay formda kalabilirsiniz.
Ayçiçeği tohumu ve kızılcık
Ayçiçeği tohumu (çekirdek), yulaf ve sütü bir araya getirerek tükettiğinde metabolizman hızlanacak. Yarım kase klasik yulafa bir çorba kasığı ayçiçeği tohumu ve bir çorba kasığı kurutulmuş kızılcık ekle. Üzerine bir su bardağı kadar yağsız süt ekle üzerini kapat ve bir gece boyunca buzdolabında sakla ve sabah tüket.
Badem ve yaban mersini
Bir kase suyu kaynat. Yarım kase parçalanmış yulaf ekle. 25 dakika boyunca yulaflar iyice yumuşayana kadar karıştırarak pişir. Ocağın altını kısarak üç dakika daha karıştırarak pişirmeye devam et. Sonra bir başka kase yağsız süt, bir çorba kasığı rendelenmiş badem, 1/3 kase taze ya da dondurulmuş yaban mersini ve bir çay kaşığı keten tohumu ilave et. Karıştır ve servis yap.
Yer fıstığı ezmesi
Yumurta, yerfıstığı ezmesi ve soya sütüyle birlikte pişmiş yulaf ezmesi öğleden sonraki saatlere kadar ihtiyacın olacak tüm protein sana sağlar. Fırını 190 de ısıt, 20 x 20 cm boyutlarında bir tepsiye önce pişirme spreyi sık. Geniş bir kapta iki bardak yulaf ezmesini iki çay kaşığı tarçınla karıştır. Ayrı bir kapta iki yumurtayı çırp, iki bardak vanilyalı soya sütü, bir bardak su ve dört çorba kasığı doğal fıstık ezmesi ekle. Bu karışıma yulafı ekle ve tepsiye dök. 20 dakika pişirdikten sonra üzerine iki çorba kaşığı agave şurubu serpiştir. Altı kişilik. Porsiyon başına: 253 kalori, 10 gryağ (1 gr'ı doymuş), 30 gr karbonhidrsî. 96 mg sodyum, 3,7 gr lif, 11 gr protein,
Ceviz ve muzun lezzeti
Potasyum zengini muz ve kas üretimine yardımcı whey tozu sana ihtiyacın olan tüm enerjiyi sağlayacak.
Yarım kase yulafı iki bardak su, Vb kasık vanilyalı whey tozu, bir cay kasığı tarçın ve bir tutam tuzla karıştır. Karışımı microdalga fırında 90 saniye yüksek ısıda pişir. Hazırladığın karışımın üzerine 1/2 bardak yağsız süt, dilimlenmiş muz ve bir çorba kasığı ceviz parçaları koyarak servis yap.
185
« : Mart 26, 2009, 12:41:18 ÖS »
Diyet esnasında alınan toplam kafein miktarı önemlidir. Eğer kahve, kolalı içecekler, asın çay tüketimi beraber ise yoğun kafein alınmış olur. Bu durum diyeti sadece kilo kontrolü açısından değil özellikle vitamin ve mineral emiliminde azalmalar açısından da olumsuz etkiler. Asıl önemli olan kafein miktarını azaltmaktır. Dolayısıyla günde iki kere Türk kahvesi içiyorsanız aynı gün içinde çay veya diyet dahi olsa kolalı içeceklerden uzaklaşın. Meyve çayları tercih edin. Bu arada kullanılan şeker miktarı da gün içinde alınan karbonhidratı etkileyeceği için dikkatli tüketilmelidir. Türk kahvesi, özellikle bağırsak tembelliği veya kabızlık şikayeti olan kişilerde dikkatli alınmalıdır. Çünkü bağırsak hareketlerini yavaşlatan bir özelliğe sahiptir. Gün içinde kafein atımına yardımcı olan suyu içmeyi ihmal etmeyin. Her gün mutlaka ortalama üç litre su almaya özen gösterin. Arabik türü kahveden öğütülen Türk kahvesinin kafein oranı daha düşük ve kalitelidir.
Besinlerdeki yaklaşık kafein değerleri
1 Fincan Türk kahvesi; 84 mg
l fincan (240 mi) filtre kahve; 100 mg
7 kutu enerji içeceği; 80 mg
7 fincan cay yapraklarından yapılmış çay; 41 mg
1 fincan poşet çaydan yapılmış çay; 40 mg
1 kutu kola; 23 mg
7 fincan yeşil çay; 4 mg
7 fincan kafeinsiz kahve; 3 mg
Kışın artan yağlara dikkkat!
Kış aylarında havaların daha erken kararması, güneşin yerini yağmurların alması ve soğukların gitgide artıp, islerin yoğunlaşması dolayısıyla gelişen halsizlik, isteksizlik, mutsuzluk sonucu asın yeme atakları bu aylarda daha fazla gelişebilir böylece diğer mevsimlere oranla daha fazla kilo artısı görülür. Kendinizi mutsuz hissediyorsanız muz, taze sıkılmış meyve suları, ceviz, fındık, badem ya da bir-iki parça bitter çikolata da ara öğünlerde tüketilebilir.
186
« : Mart 26, 2009, 12:40:03 ÖS »
Metabolizmanız hızlı yoksa yavaş mı çalışıyor öğrenmenizin yolu çok kolay!
BMH Nedir?
BMH, bir kişinin 24 saat içinde hayati organlarının faaliyetlerini devam ettirmesi için gerekli olan kalori miktarıdır. Kişinin uyanık ve dinlenir haldeyken gün boyunca yaktığı kalori miktarıdır.
BMH'nı ölçmek neden önemlidir?
BMH'nın bilinmesi, kalori ihtiyaç kontrolü için önemlidir. Geleneksel yöntemlerle bunun ölçümü oldukça pahalıdır, bu yüzden pek çok kişi formüller yoluyla kesin olmayan hesaplar yapar. Metabolizma hızı bireyden bireye değişir ve pek çok faktörün etkisine acıktır. Beslenme programı takip edilirken, düzenli olarak ölçülmesi gerekir. Metabolizma hızı günden güne hatta aynı gün içinde bile farklı çıkabilir.
Metabolizma hızıyla kilo kaybının arasındaki bağlantıyı açıklar mısınız?
Kilo kaybının ideali kaslardan ziyade, yağlardan kaybetmektir. Egzersizle birlikte olan kilo kaybında bu azalma yağlardan sağlanır. Kilo kaybı süresinde vücut daha az kalori alacağı için metabolizma hızı da düşer. Fitmate, kişinin istirahat halindeki metabolizma hızını en kolay yoldan ve kesin bir şekilde ölçen bir cihazdır.
Ölçüm öncesinde nelere dikkat etmeliyiz?
Ölçümden önceki 12 saatlik sürede açlık, kafein içeren içecekler tüketmemek, egzersiz yapmamak ve ölçümden en az üç saat öncesinde asın sıvı almamış olmak.
Fitmate ölçümü kimlere yapılamaz?
Akciğer hastalığı tanısı olanlarda doğru sonuç vermeyebilir.
Nefes alıp vermeyle bağlantısı nedir?
Nefes alıp vermeyle metabolizmanın tükettiği oksijen bu makineyle ölçülür ve çeşitli hesaplama yöntemleriyle metabolik hızı oksijen kapasitesi üzerinden gösterir. Oksijen kullanımı arttıkça metabolizma daha hızlı çalışır. Egzersizdeki metabolizma artısı da bununla ilişkilidir. Bunun yanı sıra oksijen kullanımının yeterli olmadığı bazı akciğer hastalıklarında yanıltıcı sonuç verebilir.
187
« : Mart 26, 2009, 12:38:34 ÖS »
Görme alanına giren çikolatalı çörekleri savuşturmaya hazır mısın?
1- Sakız çiğnemek iştahı azaltır. Öğlen yemeğinden sonra bir, iki ve üç saat aralıklarla sakız çiğnemek iştahı azlatır.
2- Diyet uygulamakta başarılı, azimli ve iradeli insanların canı asla bir şey çekmez! Yanlış. Diyet sırasında yeme içme arzusuna yenik düşen ve sonra yoluna devam edenler, kilo kaybetme konusunda daha başarılı ve istikrarlı oluyor.
3- Her gün aynı şeyleri yemek iştahı artırıyor. Her gün aynı gıdalarla beslenmek baskıyı artırarak iştahlanmaya sebep oluyor.
4- Her gün aynı gıdaları tüketirsen, canın zırt pırt bir şeyler çeker.
5- Çikolata bağımlılık yapar. Doğru. Journal of American Dietetic
Association'a göre, çikolatanın biyolojik olarak bağımlılık yaratan
bir gıda olup olmadığı kanıtlanmamış olsa da, en arzulanan yiyecek olduğu kesin.
6- Canın bir şey çekiyorsa, dikkatini başka yöne vermelisin.
Yanlış. Başka bir şeye bakman ya da koklaman daha etkili olur. Finders Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, görsel ve duyusal etkenler daha fazla işe yarıyor.
7- Kadınların daha fazla canı bişey çekiyor. Doğru. Özellikle de konu abur cubur olunca. Illinois Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmada, kadınların kurabiye, şekerleme gibi tatlı yiyeceklere, erkeklere göre daha meraklı olduğu ortaya çıktı.
188
« : Mart 26, 2009, 12:37:15 ÖS »
Koton İlkbahar & Yaz’09 koleksiyonu Koton Mağazaları’nda yerini aldı… Şehir hayatının her dakikasıyla bütünleşen Koton yeni sezon koleksiyonu, takımlardan şık elbiselere ve hafta sonu gardırobuna kadar birçok farklı öneriyi modayı yakından takip eden müşterilerinin beğenisine sunuyor.
“Glamourous Safari”, “Cote d’Azur”, “Folkloric Modern”, “Tribal Vibe” ve “Wild and Exotic” temalarından oluşan Koton İlkbahar & Yaz’09 kadın koleksiyonu ve “Smart Casual”, “Urban Safari” ve “Marine” konseptlerini barındıran Koton İlkbahar & Yaz’09 erkek koleksiyonu tarzıyla fark edilmek isteyen Koton kadını ve erkeklerini bekliyor…
189
« : Mart 26, 2009, 12:36:14 ÖS »
Reflections, iç giyimde o denli, fit ve formda gösteren ürünleri tercih eden kadınlara, hitap eden mayo ve bikini modelleri ile dikkat çekecek. Mayo ve bikinilere Push-up'ı taşıyarak bir ilki gerçekleştiren marka REFLECTIONS, Push-up modelleri ile bayanlar kendilerini daha iyi, daha formda ve kadınsı hissedecekler. Mayo, 2009 koleksiyonunda farklı temaları modellerine yansıtıldı. Marin Grubunda, renklerde lacivert, kırmızı, beyaz, sarı, kombini ve deniz, marin temalarının buluştuğu modeller, Biber Teması Grubunda, renkelerde, kırmızı, yeşil, siyah, sarı desenli biber temalı aksesuarlarla tamamlayan modeller, Fashion Grubu, düz ve iri çiçek desenli kumaşların kombini, renklerde yağ yeşili, buz renkleri, bakır tonları, kum rengi, son derece sakin, şık modellerden oluşuyor.
Teenage Grubunda ise, minik çiçekli, modern biyeler, siyah beyaz dünya trendindeki hatlı biyeler, renklerde, kırmızı-beyaz, oranj-kum rengi, petrol yeşili-kum rengi ile oluşan, çıtır desen görsel olarak form veren hatlar çizgilerden oluşan modeller yer alıyor.Koleksiyonda göğüslere şekil veren üçgenler, boş straplez bikiniler, aksesuarlarda mine kaplama, merküteri el yapımı, kemik, her biri farklı renkte olan doğal deniz fosillerinden toka ve broşlar, rugan kemer, kumaş güllerden oluşan, mayo ve bikiniyi tamamlamak için alışılmışın dışında geniş aksesuarlarla tamamlayan modeller yer alıyor.
190
« : Mart 26, 2009, 12:35:12 ÖS »
Karma ciltler, kuru ciltler, yağlı ciltler.. Kremler, nemlendiriciler ve diğerleri.. Cilt bakımını bu kadar kompleks bir vakaya dönüştürmek kadınları aynalardan uzaklaştırıyor. Sürekli kendinde kusur bulmasına neden oluyor. Tüm bu ürünlerin arasından cildinize en yararlı ürünleri nasıl bulacak ve cildinize nasıl özen göstereceksiniz? İşte sorunuzun bilimsel cevapları..
Cildimiz doktorlarının da dediği gibi "bariyer görevi" görür. Hassas cildimiz, dış yüzeyini sağlıklı tutabilmek için su ve lipid denen nemlendirici yağlar gibi çeşitli maddeler içerir. Daha önce cildinde hiç şişlik ya da pullanma gözlemlememiş olsan bile, yaş ilerledikçe daha az doğal nemlendirici üretmeye başlar ve savunmasız hale gelir.
Yüzeysel cilt temizliği dış korumayı güçsüzleştirir
Cildinin zırhını TLC ile doldurarak (bu genellikle nem formundadır) önemli kuvvetlendirme görevinin yapılıyor olmasının nedeni budur. Hücreleri, üst üste dizilmiş tuğlalar olarak düşünün. Tuğlalar arasında, yağ matriksi bulunur. Yağ matriksi vücut tarafından üretilen yağların karışım halinde bulunduğu bir yapıdır. Sağlıklı bir ciltte, bu tuğlalar birbiri üzerine düzgünce oturur. Birbirlerine yakın oldukça, dış etkilerden kendini koruma yetileri daha da artar. Üst üste binmiş korneositler ve lipid matriks nemlendirildiğinde, boşlukları doldurduğu için cildinde alerji yapacak maddelerin içeri girmesini engeller. Ayrıca, nemlendirme bedeninin dipdiri ve sağlıklı olmasını sağlayacak lipidlerin üretimine yardımcı olur. Bilim adamları lipid dengesizliğinin asıl nedeni olan aşırı yıkama, zararlı kimyasallar, güneş ısınlarına maruz kalma ve bunun gibi etkenlerin atopik dermatit ve sedef gibi cilt rahatsızlıklarının temeli olduğunu ortaya koyuyor.
Cilt sorunları varsa bariyeriniz zarar görmüş demektir
Yüzünüzde çatlama, pullanma, soyulma, sislik, hatta ve hatta akneler oluştu, yani paramparça olmuş bir bariyere sahipsiniz. Endişelenmeyin yalnız değilsiniz. Tahminen yüzde 30'umuz yağlı cilde sahibiz ve en azından yüzde 50'mizin aknesi oldu. Geri kalan yüzde 20 ise, hassas cilde sahip. Hava kirliliği, güneş, rüzgâr gibi cildi yıpratan etkilerin cildindeki yükünü arttırır. Bu da ciltte, iltihaplanma, kızarıklık, ateş ya da kabarıklık gibi reaksiyonları ortaya çıkararak hücresel zedelenmeyi meydana getirir. Öyleyse ne yapman gerekiyor? Her gün üç saat köpük banyosu ve galonlarca su içmek mi? Kesinlikle hayır. Su içmek ve Heidi Klum'un tenine sahip olmak arasında pek bir bağlantı yok.
Su içmek cildi güzelleştirmiyor
Su için güzelleşin savının süregelen en büyük efsane olduğunu belirten Yale Üniversitesi School of Medicine'da Klinik Dermatolog Jeffrey Dover, "Bol sıvı tüketmek vücudun ve böbreklerin için iyi fakat açıkçası su içmenin cilde faydası çok azdır. Ciddi anlamda susuz kalmadığın takdirde, su vücudunu dolaşıp ona etki edemeyecek kadar kısa sürede vücudunu terk eder. Örneğin duşta suyu tenine tutmanın, hatta bir kısmının içine girmesinin bir sakıncası yok. Fakat işin içine sabun girdiğinde bu bir sorun haline dönüşmeye başlıyor. Sabunla yalnız derideki kiri değil aynı zamanda cildin için yararlı olan yağ, seramid, yağ asitleri ve kolesterol gibi yararlı bileşikleri de temizlemiş olursunuz. Ofiste ya da uçakla gidilen seyahatlerde yani kuru ortamlarda cildi günde iki ya da üç kez su ile biraz ıslatıp yeniden nemlendirici uygulama taraftarıyım" diye belirtiyor. Eğer bir su molası verecek kadar vaktin yoksa cildini gün boyu nemli tutacak zengin nemlendiricili bir fondöten uygulayabilirsiniz.
Cildinin susadığını nasıl anlarsınız?
Her zaman cildinin kuru ve gergin olduğunu hissedebilirsiniz. Bunu hafife almayın ve nemlendirici kullanın. Çoğumuz bir gündüz ve gece uygulaması ve iş aralarında ekstra yüz temizliğinin ardından doymuş hissediyoruz. Gün içinde kullandığınız losyonun en azından 15 koruma faktörlü olmasına dikkat edin. Cildiniz yağlı ve sivilceye yatkın bir cilt olduğu için yağlı losyonları süremem diye hemen belirtelim bu tavsiye her cilt için geçerli.
Cildi nasıl temizlemelisiniz?
Cildini temizlendiysen ve hâlâ sivilceli, iltihaplı bir cildiniz varsa, yeniden suya sabuna dönmeniz işe yarayabilir. Bu kez cildinizi sabunsuz temizleyiciler ile temizleyin. Eğer yıllardır kullandığın sabundan vazgecemiyorsanız kullanımını günde bire indirin. Aşırı yıkamanın verdiği zararları azlatmak için ile cildinizi ılık su ile yıkama, sonrasında soğuk su ile durulama öneriliyor. Soğuk su ciltteki yağ oranını korur. Cildinizi kurulamadan önce bolca losyon sürün. Cildinizi dış etkenlerden korumak için gece-gündüz sürülen nemlendiriciler yeterli olmayabilir.
Yağlı ciltler bile kurur, akneler cildi tahriş eder
Aşırı temizleme işlemi iltihaplanmaya ve hastanın tedaviye daha hassas hale dönüşmesine sebep olur. Bunun anlamanın en iyi yolu bir süngeri göz önüne getirmek. Sünger kupkuru olduğunda hiç su ememez çünkü membranlar katılaşmıştır. Aynı şekilde, cildin kuruduğunda lipid matriksi sertleşir ve büzülür. Böylelikle bir hücre diğerinden uzaklaşır ki bu da kir ve bakteriler için yuva oluşumu demektir. Fakat azıcık nemlendirici eklerseniz, tıpkı nemli süngerin dökülen su birikintisini emdiği gibi, cildiniz de akne ilaçlarını daha iyi emecektir. Bu kırmızı şişslikleri yok etmek için, üzerinde "noncomedogenic" ya da "nonacnegenic" yazan ve bazı kişilerde alerjiye neden olan SD alkol, lanolin ve mineral yağlar içermeyen ürünleri tercih etmelisiniz.
Günün sonunda mutlaka bunu yapın
Muhakkak daha az yıkamalı, düşündüğünüzden daha fazla nemlendirmelisiniz. Sabunsuz temizleyiciler kullanın ve cildin için en zengin içeriğin hangisi olduğunu keşfedene dek çeşitli losyonlar deneyin. Test için en uygun bölge kulak arkası. Ürünün sana uygun olup olmadığını hemen anlayacaksınız. Kasıntı, alerji veya pişik, ürünün sana uygun olmadığını gösterir. Eğer 10 dakika sonra hâlâ kayganlığı hissediyorsanız, bu tamamen emilemediği ve sizin ihtiyacınıza oranla çok ağır bir nemlendirici olduğu anlamına gelir.
Doğru nemlendirici nasıl olmalı?
En etkili bariyer yenileyiciler bu kategorileri içerir.
Yumuşatıcı: Güzellik dünyasının omega 3'leri olan yumuşatıcılar cildin için süper besleyici yağlardır. Lipid matriksinin, hücrelerin vücut geliştiricisi olarak kalmalarını sağlar; yağlı ve güçlü. Kısacası nemlendiricinin içinde, gliserol stearat, ianolin, shea yağı ve soya sterolleri gibi içeriklerin olmasına özen gösterin.
Nemlendirici: Cildinin nemi epidermis denen alt tabakada kalmaya gereksinim duyar. Nemlendiriciler ise cildinizin üst kısmını nemli tutmak için bunları yüzeye doğru çeker. En fazla emilenler ise, gliserin, glikozaminog-likanlar, hiyaluronik asit, laktik asit, sorbitol ve üredir.
Kapatıcı: Avakado artıkları kadar iyi bir nemlendirici uygulamak istiyorsunuz. Kapatırsanız daha fazla keyif alırsınız. Kapatıcıların yaptığı tam olarak budur. Petrolatum en etkili olanıdır fakat biraz kayganlık hissi verebilir, iste sana iki güçlü fakat ağır olmayan nem tutucu: Kaprilik trigliserid ve dimetikon.
191
« : Mart 26, 2009, 12:29:12 ÖS »
Bu sezon Süper Lig’de henüz golle buluşamayan kaptan Ümit Karan, Galatasaray’daki en kötü dönemlerinden birini yaşıyor
14 lig maçında 713 dakika forma giyen ve 8 kez 11’de sahaya çıkan tecrübeli forvet fileleri havalandıramadı. Ümit bu sezon gösterdiği performansla Ankaraspor’a kiralık gitmek zorunda kaldığı 2004-05 sezonuna döndü. 33 yaşındaki deneyimli oyuncu, 2004-05 sezonunun ilk yarısında 6 maçta görev yaparken, 1 gol atmıştı.
Ümit Karan, 2003-04 sezonunda da ligde yalnızca 8 maçta oynamış ve yine 1 gol bulabilmişti. Sarı-kırmızılı oyuncu 2005-06 sezonunda ise 24 maçta 17 gol atmayı başarmıştı. Galatasaray’da bugüne kadar 227 maçta görev yapan Ümit’in toplam 98 golü bulunuyor.
192
« : Mart 26, 2009, 12:26:53 ÖS »
Galatasaray ve Fenerbahçe hangi gün kaçta karşılaşacak...
Turkcell Süper Lig'de 26. ve 27. haftada yapılacak maçların programı belli oldu. Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, ligin 27. haftasındaki Galatasaray-Fenerbahçe derbisi, 12 Nisan Pazar günü yapılacak. Ligde 26 ve 27. hafta maçlarının programı şöyle:
26. Hafta:
----------
4 Nisan Cumartesi:
13.30 Konyaspor-Hacettepe (Konya Büyükşehir Belediyesi Atatürk)
13.30 Ankaraspor-Bursaspor (Yenikent)
16.15 Denizlispor-Sivasspor (Denizli Atatürk)
20.00 Beşiktaş-Kayserispor (BJK İnönü)
5 Nisan Pazar:
13.30 Antalyaspor-Gençlerbirliği (Antalya Atatürk)
13.30 Ankaragücü-Kocaelispor (Ankara 19 Mayıs)
15.15 Trabzonspor-İstanbul Büyükşehir Belediyesi (Hüseyin Avni Aker)
19.00 Fenerbahçe-Eskişehirspor (FB Şükrü Saracoğlu)
6 Nisan Pazartesi:
20.00 Gaziantepspor-Galatasaray (Kamil Ocak)
27. Hafta:
----------
10 Nisan Cuma:
20.00 Kocaelispor-Beşiktaş (İsmetpaşa)
11 Nisan Cumartesi:
13.30 İstanbul Büyükşehir Belediyesi-Gaziantepspor (Atatürk Olimpiyat)
13.30 Bursaspor-Ankaragücü (Bursa Atatürk)
15.15 Sivasspor-Antalyaspor (4 Eylül)
19.00 Hacettepe-Trabzonspor (Ankara 19 Mayıs)
12 Nisan Pazar:
13.30 Gençlerbirliği-Konyaspor (Ankara 19 Mayıs)
13.30 Kayserispor-Denizlispor (Kadir Has)
13.30 Eskişehirspor-Ankaraspor (Eskişehir Atatürk)
19.00 Galatasaray-Fenerbahçe (Ali Sami Yen)
193
« : Mart 26, 2009, 12:24:39 ÖS »
Ünlü oyuncu Meltem Cumbul ile aşk yaşayan Kıvanç Tatlıtuğ, Uludağ'ın romantik atmosferinde sevgilisiyle tatil yaptı. İstanbul'dan bir günlüğüne zirveye gelen ünlü çift, snowboard yaparak tatilin tadını çıkardı. Herkesten gizli yaşamaya çalıştıkları aşklarının gün yüzüne çıkmasıyla birlikte bir süre İstanbul'dan uzaklaşma kararı alan çiçeği burnunda sevgililer Meltem Cumbul ve Kıvanç Tatlıtuğ, soluğu Uludağ'da aldı. Zirvenin romantik atmosferinde baş başa kalan ünlü çift, birlikte snowboard yaparak tatilin tadını çıkardı. İkili, zirve tatilinde objektiflere yakalanmamak için çaba sarf etti.
194
« : Mart 26, 2009, 12:23:08 ÖS »
Bugün Gazetesi yazarı Aykut Işıklar, Eurovision temsilcimiz Hadise ile ilgili zehir zemberek bir yazı kaleme aldı! İşte Işıklar'ın o yazısı..
'TRT şayet internet sitelerinde dolaşan 'Düm Tek Tek' klibini beğenmemişse, çok iyi yapmış. Buna karar veren kişileri kutlarım. Çok haklılar. Konu dekolte, şortla filan ilgili değil, resmen kalitesizlik...
Hadise'ye karışmış, ikaz etmişse, bana göre 'babalık' yapmış. TRT yetkilisi olsam, Metin Arolat'ın çektiği bu 'Düm Tek Tek' klip versiyonunu Eurovision'a göndermezdim. Hatta Hadise'nin yüzüne aynen şu soruyu sorardım. 'Sen şarkıcı mısın, yoksa vücudunu teşhir eden bir porno yıldızı mı?'
Baktım mırım kırım ediyor, bu hiç anlaşılmayan, ara sıra Hadise'nin mahrem yerlerini göstererek reyting avcılığı yapan absürt klipte ısrar ediyor...
O zaman da şunları yüzüne baka baka söylerdim. 'Senin özelliğin şirin yüzün, sempatik hareketlerin ve seksi görünüşün. Bu nedenle şöhret oldun, sevildin. Bu özelliklerini yok edersek, seni de yok ederiz. Ama Metin Arolat'ın çektiği bu klip gerçekten kötü. Çünkü porno. Senin imajını zedeliyor...'
İşte o klip..http://www.izlesene.com/video/muzik-hadise-dum-tek-tek-yeni-klip/830858
195
« : Mart 26, 2009, 12:19:36 ÖS »
Rulet Operasyonu kapsamında tutuklanıp 167 gün cezaevinde kalan Tuğba Özay, uyuşturucu bulundurma ve temin etme iddiasıyla tutuklanan Deniz Seki için şarkı yazdı. Özay, şarkısında Seki’ye “Ah benim kaderdaşım” diye sesleniyor.
Kader mahkumlarına yazdım
Suç işlemek için kurulan bir örgüte yardım etme ve tehdide azmettirme suçlarından tutuklanan, Paşakapısı Cezaevi’nde tam 167 gün geçiren Tuğba Özay, Deniz Seki’ye moral için kolları sıvadı. Jandarmanın düzenlediği uyuşturucu operasyonu kapsamında tutuklanan Seki’yi “kader arkadaşı” ilan eden ünlü manken, onun için bir şarkı yazdı. Özay, “Deniz’den ilham alarak bütün kader mahkumları için yazdım” dediği şarkısına “Ah benim kaderdaşım” adını verdi.
İşte o şarkının sözleri
Ah benim kaderdaşım / Ah benim dertli başım/ Ah benim can yoldaşım, arkadaşım, sırdaşım/ Ah benim gözyaşlarım/ Ah benim tutkularım/ Ah benim hatalarım, yanılgılarım/ Son yağan yağmurdu o yüzümdeki ıslaklığım/ Son bakıştaydı yürekteki acılarım/ Son kez demir aldı/ Çocukluğum, gençliğim, içimdeki güçlü kadın/ şimdiki yol çok uzun/ Berrak, beyaz, kızıl biraz/ Zora inat sana inat yargıları kıracağım/ Ayakta kalacağız, kalacaksın, kalacağım.
Sayfa: 1 ... 11 12 [13] 14 15 ... 109