İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - lazakrep61

Sayfa: 1 ... 112 113 [114] 115 116 ... 166
1696
Organik Kimya / Swern Yükseltgenmesi Mekanizması
« : Haziran 02, 2009, 08:28:27 ÖS »
Yine bir yorum sayesinde farkettim ki, Swern yükseltgenmesinden bahsetmis ve mekanizmasini sonra yazmayi düsünüp yapmamisim. Sanirim bunu da tamamlama zamani gelmis aradan gecen 4 sene sonra.

Ikincil alkollerden keton ve birincil alkollerden aldehit elde etmek icin oldukca ideal olan bu yükseltgeme yönteminin avantajli yani, herhangi bir metalin kullanilmasinin gerekmemesidir. Normalde, mangan, krom, aluminyum gibi metaller kullanilarak yapilan bu tür yükseltgeme tepkimeleri, olusturduklari zehirli metal atiklar (krom icin geçerli bu daha çok) nedeniyle, sanayide büyük çapli üretimler için pek de ideal degildir. Swern yükseltgenmesinin belki de en kötü tarafi, tepkime sonunda, kötü kokulu dimetil sülfoksitin (9) olusmasidir. Ancak, son yillardaki bazi calismalar[1] gostermistir ki, dimetil sülfoksit (1) yerine, dodekil metil sülfoksit kullanilarak yapilan tepkimeler dimetil sülfoksit gibi Swern yükseltgenmesi gerçeklestirmekte ve olusan dodekil metil sülfür de dimetil sülfür (9) gibi kötü kokuya sahip degildir.





Swern yükseltgenmesinin ilk basamaginda, dimetil sulfoksit (1), okzalil klorüre (2) saldirip ara ürün 3'ü olusturur. Okzalil klor (1)'den ayrilan klorür iyonunun ara ürün 3'e saldirmasi sonucu da dimetil sulfil klorür (4) olusur ( ve okzalil klorürün bozulma ürünleri olarak CO2 ve CO ki, alkolun yükseltgenmesi icin aktif hale getiren reaktifin de bu oldugu düsünülmektedir.






Alkolun (5), sülfil klorür 4'e saldirmasi sonucu olusan ara ürün 6'nin metil gruplarindan birinin protonunun asidiklesmesi [2] nedeniyle, trialkil amin bazini proton koparmasiyla sulfur ilürü 7 olusur. Olusan bu ara üründeki karbonyon ise yükseltgenecek olan karbonun hidrojenini kopartarak, keton/aldehit (8) olustururken, sülfür ilürü de, dimetil sülfür (9) olarak ayrilir.






Oldukca yumusak bir yükseltgeme tepkimesi olan bu tepkimenin dezavantajlarindan biri olusan bir çok yan üründen dolayi atom ekonomisinin oldukça düsük olmasidir.



[1] S.-I. Ohsugia, K. Nishidea, K. Oonob, K. Okuyamab, M. Fudesakaa, S. Kodamaa, M. Node, Tetrahedron, 2003, 59, 8393-8398.

[2] Kükürt'ün pozitif yüklü ve oksijene bagli olmasi nedeniyle, elektronca fakirlesip metilden elektron çeken kükürt, metil hidrojenlerinin asidiklesmesine neden olur.

1697
Organik Kimya / Optikce aktif moleküller
« : Haziran 02, 2009, 08:24:36 ÖS »
Ayna görüntüsü birbiriyle cakismayan tüm molleküller optikce aktiftir. ve bu moleküller cogunlukla kiral karbon atomu icerirler. Ama her kiral karbon iceren molekül optikce aktif olmadigi gibi, her optikce aktif molekül de kiral karbon içermemektedir.

Optikce aktif moleküllerin ayna görüntülerine enantiomer denir.

Optikce aktif moleküller polarize isigi belli bir acida kirarlar. Bu aciya optik dönme acisi denir. Maddeden maddeye göre degistigi icin maddelerin ayirt edici özellikleri arasindadir. Kullanilan cözücüye göre de bu aci degismekte hatta cok nadir olarak isaret bile degistirmektedir (kendimden biliyorum). Bununla ilgili bir ziyaretci sorusuna (aslinda ziyaretci demek biraz yanlis olur.Smiley.) ve ilgili cevaba buradan ulasabilirsiniz.

1698
Organik Kimya / Enantiomer
« : Haziran 02, 2009, 08:22:42 ÖS »
Optikce aktif maddenin herhangi bir ayna görüntüsene verilen isim. Optikce aktif her maddenin iki tane enantiomeri vardir. Ve bunlarin optik dönme acilari rakam olarak ayni ama isaret olarak tam terstir. Chan-Ingeld-Prelog sistemine göre biri (R) iken digeri (S) enantiomeri olustururlar, asagidaki Adrenalin örneginde görüldügü üzere.





Enantiomerlerin erime ve kaynama noktalari, yogunluklari gibi tüm fiziksel özellikleri birbirinin aynidir. Kiral olmayan ortamlardaki kimyasal özellikleri de aynidir. Ayni hizda ayni sekilde tepkimeye girip, ayni ürünleri olustururlar. Bu yüzden klasik yöntemlerle enantiomerleri ayirmak mümkün degildir. Optikce aktif özellige sahip yardimci etken kullanilarak ayrilabilinir.

1699
Organik Kimya / Rasemik Karisim
« : Haziran 02, 2009, 08:12:47 ÖS »
Eger optikce aktif maddenin her iki enantiomeri de bir karisimda ayni miktarlarda bulunuyorsa, bu karisima rasemik karisim denir. Rasemik karisimlar optikce aktif degildir. Polarize isigin acisini aslinda degistirirler ama her iki enantiomer de ayni miktarda ama zit yönlere cevirdikleri icin toplam etki sifir olarak görünür. Ve önemli bir bilgi olarak: " Rasemik karisimlarin erime noktalari saf enantiomerlerinkinden farklidir".

1700
Organik Kimya / Konfigurasyon çevrilmesi
« : Haziran 02, 2009, 08:10:59 ÖS »
Organik kimyada R veya S konfigurasyonuna sahip bir stereojenik merkezin, tepkime sonrasinda konfigurasyonunun tam tersi hale gelmesine verilen isim. Yani, R konfigurasyonuna sahip asagidaki molekül, SN2 tepkimesinin ardindan, S konfigurasyonuna dönüsmüstür. SN2 tepkimeleri, konfigurasyon cevrilmesinin en tipik örnegidir.


1701
Organik Kimya / Konfigurasyon korunmasi (Retention of Configuratio
« : Haziran 02, 2009, 08:02:42 ÖS »
Türkceye cevirmekte biraz zorlansam da, retention kelimesinin sözlük anlamlarinin ve de buradaki anlaminin kesistigi bir ifade kullanmaya calistim ve de ortaya korunma cikti. Konfigurasyon korunmasi, Konfigurasyon cevrilmesinin  tam tersi ve de isminden anlasilacagi üzere, bir tepkimede,R veya S konfigurasyonuna sahip bir stereojenik merkezin bu konfigurasyonunu korumasina verilen isimdir.

Bazen, tepkimenin mekanizmasindan dolayi dogrudan bir korunma gerceklesirken bazen de, tepkime iki adet konfigurasyon cevrilmesi gecirir ve net sonuc olarak konfigurasyon korunmasi ortaya cikar. Ikinci tür konfigurasyon korunmasi daha sik karsimiza cikmaktadir.

1702
Organik Kimya / Stereoizomer sayisi
« : Haziran 02, 2009, 08:02:17 ÖS »
Bazi moleküllerde birden cok stereojenik merkez bulunabilir. Bu durumda olasi stereoizomer sayisi da dogal olarak ikiden fazla olacaktir.

Simdi, diyelim ki stereojenik merkez sayisina n diyelim. n=1 oldugu durumda, iki tane stereoizomer olacagi herhalde asikardir. (R ve S yada trans ve cis izomerleri) Unutmamali ki, cis-trans izomerizmi de bir stereoizomerligidir. Ama karismamasi icin iyisi mi ben hep R ve S den bahsedeyim.
n=2 olmasi durumunda, isin icine cok basit bir olasilik hesabi giriyor. Iki stereojenik merkez R konfigurasyonuna sahip olabilir, her ikisi S konfigurasyonuna sahip olabilir, biri R oteki S ya da biri S öteki R olabilir. Yani, kisaca RR-SS-RS-SR seklinde gösterebiliriz. Toplam 4 tane stereoizomeri vardir.
n=3 icin teker teker saymak zor olacagi icin, olasilik hesabi ile stereoizomer sayisinin 23=8 oldugunu bulmak cok zor olmasa gerek.
Buradan yola cikarak genelde,stereoizomer sayisi icin su formül verilir . 2n = stereoizomer sayisi, n=stereojenik merkez sayisi Simdi bu formül, düz zincirli yapilarda mümkün iken, birden fazla halka iceren (bisiklik, trisiklik, tetrasiklik vs.)moleküllere gecildiginde insanlari yaniltmaktadir.
En güzeli, formülü suyu buyu unutup, mantigi isin icine katip, her seferinde stereoizomer sayisini hesaplamak.

Cunku bazi moleküllerde, kiral bir karbonun her iki konfigurasyonunun da bulunmasi geometrik acidan imkansiz olmaktadir. Örnegin :



Bu molekülde üc kiral karbon var ama sadece 4 tane stereoizomeri var. Bunun nedeni, S konfigurasyona sahip moleküllerin biri S iken öbürünün R olmasi gibi bir sanslari yok. Ya her ikisi de de S ya da her ikisi de R konfigurasyona sahip olacaktir. Bu molekülün geometrik seklinde kaynaklaniyor. Köprü basi karbonuna bagli hidrojenlerine köprünün icine bakacak sekilde bir durmalari mümkün degildir. Bu nedenle, teorikte 8 tane stereoizomer var gibi gözükse de, gercekte sadece 4 tane vardir. Asagidaki küban (cubane) türevi bilesikte bunu cok daha iyi anlamak mümkün. Cünkü, 8 tane kiral karbona sahip olmasina ragmen, bir kendisi, bir de ayna görüntüsü olmak üzere sadece iki tane stereoizomeri vardir. Daha fazla olmasi lazim derseniz, o zaman buyrun cizin derim size.




Asagidaki molekülde kac tane kiral karbon oldugunu ve de stereoizomer sayisini bulun diye de bir soru ekleyeyim bari.





Cevap : Kiral karbon sayisi : 4 (yaziyla: dört) Stereoizomer sayisi :1 (yaziyla: bir)

1703
Organik Kimya / Mezo Bileşikler
« : Haziran 02, 2009, 08:01:00 ÖS »
Kiral karbona sahip olmalarina ragmen optikce aktiflik gösteremezler. Çünkü ayna görüntüleri birbiriyle cakisir. Bunun nedeni de, böyle molekülde, bir simetri düzleminin bulunmasidir.

Konuya biraz tersten giris yapmis oldum, aslında, söyle ifade etmek gerekir: Stereojenik merkeze sahip ama simetri düzlemi de iceren moleküllere mezo bileşikler denir. Hah simdi oldu..:). Bir de örnek verelim tam olsun.



1704
Organik Kimya / Stereoseçicilik ve stereospesifiklik
« : Haziran 02, 2009, 08:00:26 ÖS »
Bir tepkimenin stereosecici (stereoselective) mi yoksa stereospecifik oldugunu anlamak icin öncelikle tepkimenin mekanizmasini bilmek gerekir.
Stereosecici tepkimelerde, mekanistik olarak her iki ürünün de olusmasi mümkünken, herhangi bir dis sebepten dolayi,(kinetik olabilir, stereokimyasal sebepler olabilir) sadece bir stereoizomer olusur (ya da daha büyük bir yüzdeyle olusur). Organik kimyada bir cok tepkime stereosecici olabilir.

Stereospesifik tepkimelerde ise tepkimenin mekanizmasi geregi sadece tek bir stereoizomer olusabilir. Stereospesifik tepkimelere örnek olarak SN2 tepkimeleri verilebilir. Nükleofilin, ayrilan grubun ters tarafindan saldirip, konfigurasyon cevrilmesine neden olmasi gerekir. Bu durumda, diger izomerin olusmasi mümkün degildir. Yani spesifik olarak sadece tek bir stereoizomerin olusmasi mümkündür. Eger digeri de olusuyorsa, tepkime SN2 tepkimesi degil demektir. Bu kadar basittir yani durum.ı

Bu iki kavrami karistirmamak icin isimleri üzerinde birazcik düsünmek yeterli olacaktir. Stereosecici tepkimelerde adi üsütnde bir secme islemi söz konusu. Bu durumda iki ya da daha fazla olasiligin söz konusu olmasi gerekir. Stereospesifik tepkimelerde ise, spesifik olarak bir steroizomerin olusmasi mümkündür.

1705
Organik Kimya / Kinetik Ayirma (Resolution) Yöntemi
« : Haziran 02, 2009, 07:57:26 ÖS »
Ilk olarak, Louis Pastör (bildigimiz Pastör)(orjinal yazilisini bilemiycem simdi,Pasteur sanirim ama emin degilim kusura bakma Pastör, topragin bol olsun.) tarafindan sodyum tartarat ile yapilmistir.

Sodyum tartarate optikce aktif bir maddedir. Tartarik asit üzüm asiti olarak da bilinir. Sodyum tartarat da üzümden elde edilmektedir. Dogadaki hali elbette ki optikce aktiftir yani sadece tek bir enantiomer halinde bulunur.
Pastör, bazi mayalarin rasemik tartaratin bir enantiomerini yerken digerini yemeyip yaninda yattigini gözlemlemistir. Sentetik olarak elde edilen rasemik sodyum tartarati maya kullanarak enantiomerlerine ayiran Pastör, bu sayede, rasemik karisimlarin ayrilmasi konusunun öncüsü olmustur. Aslinda Pastörün kendisi icin stereokimyanin babasi diyebiliriz. Asimetrik kristallerin düzlem polarize isigin acisini degistirdigini ilk bulan kisidir de kendisi ayni zamanda.

Günümüzde bir cok rasemik karisim, optikce aktif baska maddelerle tuzlari olusturulup kinetik ayirma yöntemi ile enantiomerlerine ayrilirlar. Kinetik ayirma aslinda, rasemik bir karisimi, kiral baska bir madde ve tepkime hizi farklarini kullanarak enantiomerlerine ayirmaktir. Bu kiral maddelerle diastereomerik tuz olusturup, secici cöktürme yoluyla olabilirken, ayrica, optikce aktif maddelerle tepkimeye sokup, bir enantiomerin daha hizli bir sekilde tepkimeye girip, digerinin ya hic girmemesi ya da daha yavas bir sekilde tepkimeye girmesi yoluyla da olabilmektedir. Adi üstünde, kinetik yani tepkime hizi kullanarak enantiomerlerin ayrilmasi (resolution).

1706
Organik Kimya / Epimerleşme
« : Haziran 02, 2009, 07:55:28 ÖS »
Birden cok stereojenik merkez iceren moleküllerde, stereojenik merkezlerden birinin konfigurasyonunu degistirip digerlerinin sabit kalmasi sonucu diastereomerinin olusmasina verilen isim.

Cümle icinde kullanalim ki akilda kalsin : Gecen bir epimerlesmisim, tamam ayna görüntü yakalayamadim ama biraz daha epimerlesirsem yakalamam mümkün.
Epimerlestiremediklerimizden misiniz?

Aklima gelmisken bunun bir de disproporsinasyon versiyonu var.Smiley. Disproporsinasyonlastiramadiklarimizdan misiniz?

Epimerlestirme islemlerinde genelde bazlar ya da asitler kullanilir. Fonksiyonel gruba göre degisir tabi bunlar.

1707
Organik Kimya / rasemikleşme
« : Haziran 02, 2009, 07:54:48 ÖS »
Optikce aktif bir maddenin, degisik nedenlerden ötürü bir enantiomerinin diger enantiomerine dönüsümüyle rasemik karisim haline gelmesi.

Asimetrik sentez yapan kisilerin en korkulu rüyasidir. Stereojenik merkez, baza ya da asite karsi cok duyarliysa, karbokatyon ya da enolat olusturup stereojenik merkezin hibritinin degismesi ve ardindan tekrar ayni molekülün olusumu sirasinda ortamda herhangi bir secicilik olmadigi icin her iki enantiomerin de olusmasi ile rasemiklesir. Sonuc elde var sifir. Tek caresi neye karsi hassassa ondan uzak tutmaktir. Ama uzak tutmak o kadar da kolay degildir. Cunku, optikce aktif madde ile yapilacak olan tepkime de asit ya da baz kullanmak gerekiyorsa uzak tutsan tepkime olmaz, tutmazsan rasemiklesir. Iki ucu boklu degnek misali bir durumdur. Baska alternatif yol bulmak gerekir. Sentetik organik kimya da böyle gelisir zaten.

1708
Organik Kimya / Kiral Karbonu Olmayan, Ama Kiral Olan Molekuller
« : Haziran 02, 2009, 07:53:44 ÖS »
Bir maddenin kiral olabilmesi icin illa kiral karbonu olmasi gerekir mi? Tabi ki; "HAYIR". Kiral molekul demek; ayna goruntusuyle kendisinin ust uste cakismamasi demektir. Yani oyle molekuller vardir ki, bunlarin kiral karbonu olmadigi halde bilesik optikce aktiflik gosterir. Bunlarin en guzel ornekleri allenlerdir. Allen diyince aklimiza hemen C=C=C yapisi gelir. Bu meddenin optikce aktif ozellik gostermesinin sebebi 'pi' baglarinin yapisindan kaynaklanir. Diger bir optikce aktif ozellik gosteren bilesik ise orto konumlarina cesitli gruplar bagli olan bifenil molekulleridir.





Bir de "helix" seklinde olan molekuller vardir ki, bunlar da ayna goruntuleriyle cakismadigi icin optikce aktivite gosterirler. Bunlara en iyi ornek de (M)-hexahelicene molekuludur.



1709
Organik Kimya / Circular Dichroism
« : Haziran 02, 2009, 07:52:36 ÖS »
Asimetrik bilesiklerin mutlak konfigürasyonlarinin bulunmasinda kullanilan optik bir özellik ve bu özelligin kullanildigi ve de CD olarak kisaltilan spektroskopik yöntem.

Bilindigi gibi asimetrik bilesiklere optikce aktif bilesikler denmesinin nedeni, Pastör tarafindan bulunan, düzlem polarize isigi belli bir aci ile kirmalaridir.

Daha sonradan bulunan bir özellik olarak da, asimetrik bilesikler, sag ya da sol düzlem polarize isiklari farkli miktarlarda sogururlar (absorplarlar) ve bunun sonucu olarak da isik elipsel polarize hale gelir.

Iste bu özellik kullanilarak, optikce aktif moleküllerin mutlak konfigürasyonları tesbit edilebilmektedir.

Asimetrik molekülün, polarize isigi hangi yönde cevirdigini buluruz ama R veya S enantiomerlerinden hangisinin oldugu hakkinda en ufak bir bilgimiz olmaz. R, S isimlendirmesi ile optik döndürme acisinin + veya - olmasi arasinda kesinlikle bir iliski yoktur. Bunun icin günümüzde cogunlukla, mutlak konfigürasyonu yani R veya S enantiomerlerinden (enantiomer diyorum ama diastereomer de olabilir, birden fazla bilinen stereojenik merkez iceriyorsa)hangisi oldugu bilinen maddelerin optik dönme acilari ile karsilastirilarak yapiliyor. Ama bu sekilde bir referans maddenin olmadigi durumlarda ise danisilcak yollardan biri CD yani Circular Dichroism yöntemidir.

Bunun icin öncelikle, teorik olarak enantiomerlerin CD spektrumlari hesaplanir ki isin en zaman alan ve zor kismi burasidir. Teorik olarak hesaplanan CD spektrumlari, deneysel olarak ölcülen CD spektrumuyla karsilastirilir ve mutlak konfigurasyon, deneysel olarak ülcülen CD spektrumunun, teorik olanlardan hangisine uymasina göre belirlenir ki isin bu kismini 3 yasindaki cocuklar bile yapabilir. Isin zor kismi dedigim gibi, teorik olarak CD spektrumlarini hesaplamaktir ki bunu yapan insanlarin isimleri de X-isini spektrumlarindaki gibi yayinlara yazilir.

1710
Organik Kimya / Atropizomerizm
« : Haziran 02, 2009, 07:52:05 ÖS »
Tek bagin her zaman kendi etrafinda serbestce dönememesi durumunda olusan stereoizomerizm. Bunun en güzel örnegini bifeniller veya genel olara biaril bilesiklerde görürüz.

Kiral karbon icermememesine ragmen optikce özellik gösteren bilesiklerin olusmasinda rol oynar. Tek bagin dönebildigi kadariyla olusturdugu molekül bir enantiomeri olustururken, dönemedigi tarafa dönmüs olsaydi olusturdugu molekül de diger enantiomeri olusturur.





Yukarida gördügünüz Binaftil alkol ve onun ayna görüntüsü, naftalin halkasindaki yamuk bir aciyla gösterdigim hidrojenler yüzünden, naftalin halkalarini birbirine baglayan tek bagin kendi etrafinda 180° derece dönmesine engeller ve naftalin halklari birbirine dik duracak sekilde molekül asagi yukari sabit bir geometride kalir (Bahsedilen kil hidrojenlerin birbirleriyle didisip, itmesinden dolayi). Ve yukarida garip bir sekilde ifade etmeye calistigim sekilde eger dönebilseydi olusacak geometrideki molekül de onun ayna görüntüsünü olusturur.

Yani kisaca, molekülde kiral karbonun k si bile yokken, geometrik dönme sikintisindan dolayi molekül beklenmedik bir asimetriklik göstemektedir.

iste bu sekilde olusan stereoizomerizme atropizomerizm denir. ohh bee.

Binaftiller ve onlarin suyu cikmis türevleri, optkce aktif ligand sentezlerinde siklikla kullanilmaktadir.

Sayfa: 1 ... 112 113 [114] 115 116 ... 166