İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - lazakrep61

Sayfa: 1 ... 107 108 [109] 110 111 ... 166
1621
Organik Kimya / C-H aktivasyon tepkimeleri
« : Haziran 06, 2009, 03:24:59 ÖÖ »
Bilindigi üzere C-H bagi pek de kolay kolay kopan bir bag degildir. Bazi durumlarda, karbonun alfa konumundaki gruplara bagli olarak bu karbona bagli hidrojen nisbeten asidik olabilmekte ve kuvvetli bazlarla koparilabilmektedir. Örnek vermekgerekirse, en basitinden herkesin bildigi karbonil grubunun alfa konumundaki karbon hidrojenlerini gösterebiliriz. Ama komsu karbonlarinda fonksiyonel gruplarin olmadigi karbonlarin hidrojenlerinin koparilmasi son yillara kadar basli basina bir problemdi.

Ancak, son zamanlarda yapilan bir cok arastirma, normal C-H baglarinin da aktive edilerek fonksiyonalize edilmesini yani, degisik atomlarin, gruplarin takilabilirligine mümkün kilmaktadir. Ama takdir ederseniz ki, burada kullanilan C-H baginin konumunun önemi oldukca fazla oldugundan, molekülün yapisi degistikce farkli C-H aktivasyon yöntemlerine ihtiyac duyulmaktadir. Bu da bu konuda yeni arastirmalar gerektiriyor.

Bir de isin icine Asimetrik C-H aktivasyonu girdi mi konu iyice dallanip budaklaniyor. Tutabilene askolsun.

Sunu da belirtmekte yarar var ki C-H aktivasyon tepkimelerinde gecis metalleri kullanilmakta ve bu da organometalik kimyanin önemini bir kez daha gözler önüne sermektedir.

Tabi burada sunu unutmamak gerekir. C-H aktivasyon tepkimelerinde seciciligi saglamak icin yönlendirici grup (directing group) gerekmektedir. Bir de sunu vurgulamak isterim ki, C-H aktivasyon tepkimeleri sadece bazlarla koparilamayan hidrojenlerle ilgilenmez. Normal bir sekilde koparilip fonksiyonalize edilebilecek gruplar icin de oldukca ilimli kosullarda, kuvvetli bazlarin kullanilmasina gerek kalmadan C-H baginin koparilmasi ile de ilgilenir.

1622
Organik Kimya / Swern Yükseltgenmesi
« : Haziran 06, 2009, 03:10:52 ÖÖ »
Birincil alkolleri aldehit basamagina kadar yükseltgeyen yumusak bir yükseltgeme tepkimesidir. 1978`de bulunmuştur.

Dimetil sülfoksit, okzalil klorür ve bir amin bazi kullanilir. Okzalil klorür, dimetil sülfoksiti aktive edip alkolun oksijenine baglar. amin bazinin yardimiyla da sülfoksit, dimetil sülfit olarak ayrilirken geride yükseltgenmis bir karbon birakir.





Tepkimenin yürüdügünü yan ürün olarak ortaya cikan dimetil sülfitin (CH3-S-CH3) berbat kokusundan anlayabilirsiniz.

Elbette ki sadece birincil alkollerde de degil, ikincil alkollerin ketona yükseltgenmesinde de kullanilir.

Herhangi sert bir kosul uygulanmadigi ve kolay bir tepkime oldugu icin genelde oldukca tercih edilen bir yöntemdir.

1623
Organik Kimya / SN2i tepkimesi
« : Haziran 06, 2009, 03:01:49 ÖÖ »
Pek fazla bilinmeyen bir yer degistirme tepkimesi. SN2i tepkimesinin i`si internal dan gelmektedir. Yani tepkime kendi icerisinde gerceklesen bir yer degistirme tepkimesidir aslinda. Söyle ki :




Yukaridaki tepkime normal bir SN2 tepkimesi olarak gerceklesmis olsaydi, Klor atomunun konfigürasyonu o sekilde degil tam zitti olacakti. Ama tepkime konfigürasyon korunmasi  ile gerceklesmistir. Bunun sebebini de su sekilde aciklanabilir :





Alkol oksijeninin tiyonil klorüre saldirmasi sonucu, ayrilan klor atomu ve alkolun hidrojeni ortamdan HCl gazi olarak uzaklasmaktadir. Ardindan tepkime kendi icinde bir SN2 tepkimesi yani SN2i olarak gerceklesmektedir. Öncelikle oksijen karbondan ayrilmakta ve burada fenil grubunun etkili oldugunu söylemekte yarar var ve ardindan klor atomu oksijenin ayrildigi taraftan karbona baglanmaktadir. Benzilik konumdaki alkollerde gerceklesiyor olmasi fenil grubunun mekanizmaya olan katkisini göstermektedir.

Ancak tepkime ortamina pridin gibi organik baz konuldugunda, aciga cikan HCl ortamdan gaz olarak uzaklasamayacak; pridin ile tuz olusturacak ve ortamdaki klor iyonlari SN2i tepkimesinin gerceklesmesine firsata vermeden karbona arkadan saldirip normal bildigimiz klasik SN2 tepkimesini konfigürasyon cevrilmesi ile gerceklestirecektir. Yani burada ortama baz konulup konulmamasi tepkimenin mekanizmasini ve bunun bir sonucu ve daha da önemli olarak tepkimenin stereokimyasini degistirmektedir

1624
Yeni Üyeler Buraya / Ynt: Merhaba Forum Sakinleri
« : Haziran 06, 2009, 02:13:35 ÖÖ »
zevklidirrrrr  :ok

1625
Organik Kimya / Organik bileşiklerin eldeleri
« : Haziran 06, 2009, 12:37:44 ÖÖ »
Organik Kimya'da elde edilme tepkimeleri aslında bir diğer fonksiyonel grubun tepkimesi ile eşdeğerdir. Yani birbirlerine sihirli bağlar ile bağlıdırlar. Zaten biz de bu bölümde onu göstereceğiz ve de site içerisinde bir sürü "bağ" kuracağız.

Bu bölümde aşağıdaki sınıflandırma kullanılacaktır:

    * Alkanlar
    * Alkenler
    * Alkinler
    * Alkoller
    * Tiyoller
    * Eterler
    * Sülfitler
    * Epoksitler
    * Alkil Halojenürler
    * Aminler
    * Aldehitler
    * Ketonlar
    * Karboksilli Asitler
    * Esterler
    * Amitler
    * Asit Anhidritler
    * Asit Klorürler
    * Aromatik Bileşikler

1626
Organik Kimya / Mannich Tepkimesi
« : Haziran 06, 2009, 12:37:13 ÖÖ »
Mannich tepkimesi bir ketonun α-karbonuna bir karbona bağlı amin gurubu yerleştirmek için kullanılabilen özel bir tepkimedir.

1627
Organik Kimya / Grignard Tepkimesi
« : Haziran 06, 2009, 12:35:23 ÖÖ »
Organik kimyada bilinen ilk tepkimelerden (metod) biridir. Bu reaksiyonun mucidi bilim adamı, Victor Grignard, bu tepkime sayesinde 1912 Kimya Nobel ödülünün sahibi olmuştur.

Tepkime temel olarak lewis bazı (nükleofil) üretilmesine dayanır. Burada eksi yüklü bir alkil grubu oluşturulmakta ve bu alkil de elektropozitif merkezlerle tepkimektedir. Sonuç olarak güçlü bir eksi yüklü nükleofille değişik tür tepkimeler elde etmek mümkün olduğundan çok geniş bir kullanım alanı bulmuştur. Grignard reaktifi olarak da bilinen bu baz bir organometalik bilesiktir.

1628
Organik Kimya / Michaelis-Arbuzov Tepkimesi
« : Haziran 06, 2009, 12:33:35 ÖÖ »
Kisaca Arbuzov tepkimesi olarak bilinse de, esas olarak Michaelis-Arbuzov Tepkimesidir. Tam olarak tarihcesini bilmiyorum ama ilk olarak 1898 yilinda, Michaelis tarafindan,1906 yilinda da Arbuzov tarafindan yayinlanan iki makale bu tepkime icin ilk referans olarak verilmekte. Konuya katkilarinin nasil olduklarini tam anlayamadim ama tahminim, konuyu ilk bulan Michaelis ama sonradan üzerine gidip detaylandiran Arbuzov. Ve de Arbuzov cok daha saglam bir fosfor kimyacisi oldugu icin sadece onun adiyla anilir hale de gelmis ama hakperest sahislarca Michaelis in de ismi sonradan eklenmis. Ya da birbirlerinden bagimsiz olarak buldular. Michaelis, sadece ilk örneklerini yayimladi ve aradan cekildi. Pek de ünlü bir kimyaci degildi. Arbuzov ise bagimsiz olarak kendisi de buldu ve üzerine detaylica gitti. Zamaninin ünlü kimyagerlerinden (özellikle fosfor kimyasi konusunda) olmasi ve ki adina ait bir enstitunun varligi bu kaniyi pekistiriyor, tepkimenin onun adiyla ünlenmesine olanak kiliyor. Hos iki makalenin yayinlanma sürelerinin aralarinda 8 yil gibi bir fark var ama o zamanki iletisim kosullarini düsününce belki de mümkündür böyle birsey. Elbette tüm bunlar benim spekülasyonlarim. Dogruluklari kesinlikle tartismaya aciktir.

Her ne ise, tepkimenin kendi tarihcesinden ziyade, tepkimenin benim acimdan var olan anekdotal hikayesine gelmek istiyorum ama öncelikle tepkimeden bahsedeyim.

Tepkime basit olarak, Trialkil fosfitler ile alkil halejenurlerin tepkimeye girerek, öncelikle ara ürünsel bir trialkoksifosfonyum tuzunu olusturmalari ve isitilmalari sonucu mono alkil fosfonyum esterlerinin olusturmasindan ibaret.







Tepkimeyi yavasca mekanistik acidan inceleyecek olursak; öncelikle ilk tepkime, trialkil fosfit ile alkil halejenür arasinda basit bir yer degistirme tepkimesi olarak düsünülebilir.
Olusan fosfonyum tuzunun halojeni, isinin da yardimiyla, fosfora bagli olan alkoksi gruplardan birinin oksijen bagli olan karbonuna saldirarak, R gruplarindan birini alkil halojenür olarak ayirir ve geriye fosfonyum esterini birakir.







Sentetik acidan elde edilen fosfonyum esterinin önemi, alkil halojenür olarak, alfa-halo esterlerin kullanilmasi sonucu elde edilen asagidaki fosfonyum esterinin, Wittig Tepkimesinde siklikla kullanilmasindan ileri gelmektedir.







Hafizam beni yaniltmiyorsa, bu tür fosfonyum esterleri kullanilarak elde edilen ilür (ylide)ler ile yapilan Wittig tepkimesi sonucu cogunlukla trans alkenler elde edilmektedir.

Tepkimeden bu kadar bahsettikten sonra, anekdotal hikayesine geleyim. Bu tepkimeyi ilk olarak Ayhan Hoca'dan olimpiyat kamplarindan birinde ögrenmistim. Sene 1995 idi. Yer ODTU kimya bölümü, seminer odasi idi. Ayhan hoca'nin kedileri cok sevdigini ögrenmem de ayni zamana denk gelir ki, kedilerinden birinin isminin Arbuzov oldugunu söylemesi ile bu tepkimenin hafizama kazinmasi da kolaylasmisti.

Aradan epey bir yil gecti. 2002 nin sonlari. Bir gün Organik katinda, eve gitmeye hazirlanirken, tam olarak nedenini hatirlamiyorum ama Ayhan hoca nerede oturdugumu sormus, ümitköy dedigimde ise, bak sen ben de orada oturuyorum, arabayla cikicam birazdan, seni de birakayim demisti. Seve seve kabul ettim. Ümitköy e aksam vakti gitmenin zorlugunu Ankara'yi bilenler tahmin edebilir. Atladik, Ayhan hoca'nin sari kizina, yani mercedesine, yola ciktik. Muhabbet sirasinda bir ara, Ayhan hoca'ya, kedisini kastederek, ee hocam Arbuzov nasil diye sordugum da aldigim cevap su oldu:

-Haa, ooo öleli cok oldu ama simdi torunu yasiyor.

kedilerin ortalama ömrü ne kadardi diye düsünmeye baslamistim ki ikinci cümle beni iyice sasirtti:

- Ve o da kimyager!!

O zaman biraz durakladim. Kedilerin ortalama ömrünü degil kabiliyetlerini düsünmeye basladim, acaba Ayhan hoca evdeki kedilerine deneyler mi yaptiriyordu. Bu iste bir yanlis anlama oldugu kesindi. Hocam, kediniz olandan bahsediyorum deyince, Ayhan hoca kahkahayi basti:

-Haaa, onu mu soruyorsun, ben de kimyager olan Arbuzov sanmistim, ha kedim Arbuzov. O da öleli cok oldu ama simdi torunu yasiyor dedi.

Cevap degismemisti. Arbuzovlar ölmüs, geriye torunlari kalmisti. Biri kimyagerdi ötekisi ise hala bir kedi.

1629
Organik Kimya / reagentler nedir ?
« : Haziran 06, 2009, 12:06:35 ÖÖ »
Reagentler için tepkimeye giren yan reaktifler diyebiliriz. Aslında onlar da reaktifler ama atom sayısı olarak daha az olunca esas yapıya "eklenen" reaktif sıfatını almış oluyorlar. Bir de reagentin tamamı reaksiyona girmemektedir diyebiliriz. Örnek vermek gerekirse, en basitinden, bir karboksilik asit esterinin indirgenmesinde kullanılan LiAlH4 bir tür reagenttir. Organik kimyada sık sık karşımıza çıkar ve ezber gibi gözükür. Fakat onlar aslında organik kimyanin "alfabesidir".

1630
Organik Kimya / Benzer reagentler arasındaki farklar
« : Haziran 06, 2009, 12:04:18 ÖÖ »
Reagentleri organik kimyanin alfabesi olarak adlandırmıştım. Reagentlerın doğru yerde kullanılması düzgün kelime ve cümleler kurmaya benzer. Benzer özellikteki reagentler arasındaki farkları bilmek organik kimyada büyük avantaj sağlar. Mesela, yükseltgeme tepkimeleri için kullanılan bir çok yükseltgen reagent vardır. Ama bunlardan bazıları, istediğimiz yükseltgenme basamağında dururken, kimisi kuvvetli yükseltgen oldukları için köküne kadar yükseltgerler. İndirgeme reagentleri için de benzer şeyleri söylemek mümkün. Dolayısıyla nerde hangi reagenti kullanacağını bilmek organik kimyanın olmazsa olmazlarındandır.

1631
Organik Kimya / Pcc
« : Haziran 06, 2009, 12:02:16 ÖÖ »
Alkolleri aldehit basamağına kadar yükseltgemeye yarayan bir reagent. Klasik yükseltgeme reagentlerini (KMnO4, H2CrO4 gibi) kullanmanız durumunda karboksilik asite kadar gider, kimse tutamaz onu. ing.

 Pyridinium Chloro Chromate

İşte bu da şekli;



Yükseltgeme sırasında Cr6+, Cr3+'e indirgenir.

1632
Organik Kimya / Süper bir indirgeyici olarak LiAlH4
« : Haziran 06, 2009, 12:01:41 ÖÖ »
Organik Kimya´nin olmazsa olmaz tepkilerinden biri olan indirgeme tepkimelerinde işini yarıda bırakmayı sevmeyen bir indirgeyicidir LiAlH4. Emanet edilen molekülü sonuna kadar indirger. Affetmez. Karboksilik asit esterlerini ve asit klorürleri alkollere; nitrilleri ve iminleri ise amine kadar indirger. Karboksilik asitin asidik hidrojeni yüzünden hidrojen gazı çıkartmaktan öteye gidemez tek başına. Hava ile uzun süre temas etmemesi gerekir, yoksa havadaki nemle tepkimeye girerek ölür. Birazcık da tehlikelidir kendisi. Tepkime sonrası fazla kalan LiAlH4`ü su ile öldürürken dikkatli olmak gerekir. Oldukça ısıveren (ekzotermik) bir tepkime verdiği için patlamalara ve yanmalara neden olabilir. Temiz bir reagenttir çünkü yan ürün oluşturduğu pek görülmemiştir.

1633
Trabzonspor / Ynt: Hüseyin Çimşir baba oldu
« : Haziran 05, 2009, 11:56:24 ÖS »
yesınler araklınızıııııı bende arsin akrep'iyim

huseyının usagı ıcınde bulundugun ıyı nıyett temenın ıcın amın dıyımm ve darısı olmayanların basına dıyelımm...

1634
tamam arkadaşlarr sustummmm  :.u

1635
Modifiye Araçlar / Ynt: LAMBORGHINI Modifiye!
« : Haziran 05, 2009, 11:19:42 ÖS »
resimleri düzenledim arkadaşlar artık görebilirsiniz :.8
şakacii ayşeeee  :yima








ben o araclai hicbirzaman göremedim genede göremiyorum :kat :kat
aynennnn  :ok  :hihi

Sayfa: 1 ... 107 108 [109] 110 111 ... 166