İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - lazakrep61

Sayfa: 1 ... 104 105 [106] 107 108 ... 166
1576
Organik Kimya / Benzen
« : Haziran 07, 2009, 08:08:50 ÖS »
Kaynama noktasi 80.1 oC olan yanici organik bir sivi. Su ile karismaz. Apolar bir çözücüdür.
Aromatik bilesiklerin en temel örnegidir.
çKanserojen olmasina ragmen cözücü olarak kullanilmaktadir hala bir cok sanayide. Bunun sebebi de bir cok tepkimede benzerlerine göre cok iyi sonuclar vermesidir. Ha iki gidim soludun mu kanser yapmiyor elbette ama kanserojenligi tescilli maddeler arasinda.

1577
Organik Kimya / Küban
« : Haziran 07, 2009, 06:34:09 ÖS »
Muhtemelen, baslangicta fantezi olsun diye sentezlenen küp seklinde, tahmin edilenden de fazla kararli bir molekül.






1964 yilinda ilk olarak sentezlenmistir. Sentezini daha sonra yazacagim.

Aradan gecen 4.5 sene sonra küban sentezi icin buraya tiklayiniz.


C-C baglari arasindaki acinin 109.5° olmasi beklenirken, 90° olmasi moleküle oldukca yüksek bir gerilme (strain) enerjisi vermektedir (166 kkal/mol). Aslinda karbon atomunun hibritlesmesi sp3 degildir. Yapilan hesaplamalar,karbon atomunun hibritinin %31 s karakteri oldugunu göstermistir.(sp3 hibritinde, s karakteri yüzdesi %25`dir)

Suya, isiga ve havaya karsi ilginc bir sekilde kararlidir. 220°C`nin üstünde bozunur.

Oda sicakliginda yogunlugu 1.29 g/mL olan kati haldedir. Ilginc bir sekilde, kati kristal halinin geometrisi kübik degil, rombohedraldir. Yani, küp seklinde bir molekülün, kristal yapisinin da, küp olmasini beklerdim ben sahsen :). Erime noktasi ile kaynama noktasi arasindaki fark da ilginc bir sekilde cok cok düsüktür (E.N = 130°C, K.N = 133°C). NMR da, 4.0 ppm de tek singlet piki verir.

Kübandaki hidrojenler yerine nitro (NO2) gruplari konuldugunda, TNT den iki kat daha patlayici oktanitro küban molekülü elde edilir.

Hidrojen yerine farkli gruplar takilarak elde edilen türevleri AIDS, bazi kanser hastaliklari ve de Parkinson hastaligi tedavisi icin test edilmektedir.

1578
Organik Kimya / Cythane
« : Haziran 07, 2009, 06:31:48 ÖS »
Hernekadar 14 Karbon ve 20 Hidrojenden oluşan bu molekülün hayal ürünü olduğu söylense de ilginç ve aykırı dizaynı ile bir şaheser olarak karşımızda durmaktadır cythane.






Yukarıdan üç boyutlu görünüşü:







Yandan 3D görünüşü:








Gerçek uzay modeli:


1579
Organik Kimya / Karbenler
« : Haziran 07, 2009, 06:12:50 ÖS »
Karbonun iki bag yaptigi, cogu zaman kararsiz ara ürün olan hali. Karbenler nötrdür, iki baglari ve de iki de eslesmemis elektronlari vardir. Ama elektronca oldukca fakirdirler cünkü cevrelerinde 6 elektron bulunmaktadir. Bazilari, bagli gruplarinin kuvvetli elektron verici olmalarindan dolayi nükleofilik özellik de tasiyabilmektedir.

Indüktöf etki ile elektron verici gruplar baglanarak kararli hale getirilebilmektedir. Günümüzde siselenebilip satilan karbenler mevcuttur. Oldukca ilginc tepkimeleri vardir.

Singlet ve de triplet olarak iki adet elektronik hali bulunur. Elde edilmede kullanilan bilesige göre singlet ya da triplet karben olusumlari degismektedir.

1580
Organik Kimya / Formaldehit
« : Haziran 07, 2009, 06:11:56 ÖS »
Bir karbon. Sagina soluna birer hidrojen bagladik. Bir de cift bagli oksijen koyduk mu oldu size formaldehit; resmi adiyla da metanal.

Su ile karisabilen bir sividir. Kadavralarin icinde bulundugu sividir ayrica kendisi. Ama sulu cözeltisi kullaniliyor olsa gerek.

Kanserojendir. Elidor sampuanlarinda bulunur. Kullanmayin. Kendileri yazdigim mektuba verdikleri cevapta, saglik bakanliginin yasal sinirlarinin altinda kullandiklarini savunmuslardi ama ben sahsen ne kadar az da olsa formaldehit iceren bir sampuanla o güzelim saclarimi yikamak istemem. Sampuan almadan önce arkasina bakmanizi öneririm.

Paraformaldehit adinda polimer hali ((CH2O)n)vardir ki kati kristal olarak bulunur.

1581
Organik Kimya / Formik Asit
« : Haziran 07, 2009, 06:11:32 ÖS »
Hem aldehit hem de karboksilik asit ailesine üyedir aslinda. Tarif edelim, Bir karbon, etrafinda bir hidrojen, bir cift bagli oksijen ve bir de hidroksil (-OH) grubu.

Formik asit karinca asiti olarak da bilinir. Hatta almancasi direk karinca asiti anlamina gelen, Ameise Säure`dir.
Nedeni de karincalarin saldiri veya savunma amaciyla bu asidi yani formik asiti kullaniyor oluslari ve ilk olarak bir cok karincanin damitilmasi sonucu elde edilmesidir.tir.

Isirgan otunu da bilirsiniz. Yapraklarina dokundugunuzda eliniz bir süre sizlar. Yakar diyemiycem ama dokunmamayi tercih edecek kadar rahatsiz eder diyeyim. Iste isirgan otundaki bu yakici madde de formik asit.

Asitlik sabiti 1.8 x 10-4 (pKa=3.74) olan zayif bir asittir formik asit. Diger basit karboksilikler icinde en asidik olanidir ki bunun nedeni genel olarak elektron verici olan alkil gruplari icermeyip, sadece hidrojen icermesi dolayisiyla, asidik hidrojene bagli oksijenin elektron yogunlugunun alkil olanlarina göre daha az olmasidir. Bu da bagli oldugu hidrojen atomundan daha kolay elektron cekebilmesini ve hidrojen iyonunun daha kolay ayrilabilmesi anlamina gelmektedir.

Yapitasi olarak baska maddelerin sentezlerinde kullanilir. Sanayi olarak özellikle polimer sentezlerinde ve deri sanayinde kullanilir.

1582
Organik Kimya / Aseton
« : Haziran 07, 2009, 06:10:31 ÖS »
Herhangi bir organik kimya laboratuvarının lavabosunun kenarında duran plastik şişelerin üzerinde ne yazdığına hiç baktınız mı? Neyse bakmadıysanız ben söyleyeyim; çok muhtemel olarak şişelerin birinin üzerinde 'Aseton' yazıyordur.

Aseton bir karbonil grubuna bağlı iki metil grubundan oluşan simetrik bir moleküldür. Polaritesi yüksek olduğu için birçok organik yapıyı çözebilir. Ucuz bir madde olması ve yüksek çözücü niteliği nedeniyle kirlenen cam malzemeleri temizlemede birebirdir.

1583
Organik Kimya / Ynt: Toluen - 2
« : Haziran 07, 2009, 06:07:48 ÖS »
Toluen, Toluol, Fenil Metan, Metil Benzen olarak da bilinir. Renksiz, hoş kokulu bir sıvıdır. Sudaki çözünürlüğü doğal olarak azdır (100 ml suda 0.05 gr). Petrokimyasal maddelerin üretim proseslerinde hammadde olarak kullanılır. Bir çok organik madde için çok iyi bir çözücüdür.
Kullanım alanları: Bazı ilaç ve parfümlerin sentez yoluyla eldesinde, patlayıcı madde (TNT : trinitro toluen) üretiminde, boya ve petrokimya sanayisinde olmak üzere bir çok kullanım alanı vardır.

1584
Organik Kimya / Toluen - 2
« : Haziran 07, 2009, 06:07:28 ÖS »
Toluen, Toluol, Fenil Metan, Metil Benzen olarak da bilinir. Renksiz, hoş kokulu bir sıvıdır. Sudaki çözünürlüğü doğal olarak azdır (100 ml suda 0.05 gr). Petrokimyasal maddelerin üretim proseslerinde hammadde olarak kullanılır. Bir çok organik madde için çok iyi bir çözücüdür.
Kullanım alanları: Bazı ilaç ve parfümlerin sentez yoluyla eldesinde, patlayıcı madde (TNT : trinitro toluen) üretiminde, boya ve petrokimya sanayisinde olmak üzere bir çok kullanım alanı vardır.


1585
Organik Kimya / Dietil eter
« : Haziran 07, 2009, 06:06:44 ÖS »
Eterlerin oksijen atomuna iki alkil grubundan olustugu bilgisini araya sikistirip dietil etere geceyim. En kücük eter olmamasina ragmen en meshurudur. Kisaca eter olarak isimlendirilir.

Kaynama noktasi oldukca düsüktür. 35°C. Donma noktasi da oldukca düsüktür Smiley -123°C.

Yogunlugu 0.71 g/cm3 olup sudaki cözünürlügü oldukca düsüktür ve su ile karismaz ve ayri faz olusturarak suyun üstüne kurulur.

Kimyaci olmayan kisilerin bayiltilmasinda kullanilir. Cok kolay alev alir. Uzun süre isiga maruz kaldiginda, patlayici peroksitler olusturarak oldukca tehlikeli olabilmektedir. Günes isigi almayan, cocuklarin erisemeyecegi serin yerlerde saklanmasi tavsiye olunur. Genelde cözücü olarak kullanilir. Polar bir cözücüdür denebilir. Kaynama noktasinin düsüklügü nedeniyle ortamdan uzaklastirmasi kolay oldugundan tercih edilir. (en azindan ben tercih ediyorum demek aslinda bu)

Sanayide sentezi etil alkolun dehidrasyonu ile yapilir. Derisik sülfürik asit ile karistirilan etil alkolun isitilmasi sonucu dietil eter olusur ve olusan dietil eterin ortamdan distilasyon yoluyla cekilmesiyle aslen denge olan tepkime saga dogru kaydirilir. Tepkime genelde 130-140°C`de gerceklestirilir. Daha yüksek sicakliklarda etanol etilene dönüsürken daha düsük sicaklarda tepkime cok yavas gerceklesmektedir.

Cevre kirliligine pek yol acmaz. Su ile karistiginda cok kolay buharlastigi icin havaya karisir ve isik ve isiyla bozulur.

Hava ile temas halinde bulunan dietil eter icinde az miktarda su bulunmaktadir. kuru eter elde etmek icin dietil eter kücük sodyum parcalari varliginda, argon atmosferi altinda distillenerek yine argon altinda saklanir.

1586
Organik Kimya / Metanol
« : Haziran 07, 2009, 06:01:50 ÖS »
Alkol ailesinin en kücük üyesidir.CH3OH. metil alkol de denir. Kaynama noktasi 64.7°C olup yogunlugu 0.79 g/cm3 tür ve su ile her oranda karisabilen renksiz bir sividir. Oldukca zehirlidir. Buhari solunmamasi gerekir, belli bir miktari kör edebilmekte, daha fazlasi da öldürebilmektedir. Etanolden daha ucuz oldugundan midir nedir, ucuz kacak kolonyalarin icine katilir. Bu yüzden ne idügü belirsiz kolonya markalarinin, ucuz diye alinmamasi tavsiye edilinir. (bkz: araya toplumu bilinclendirici bilgi sokmak). Ismini simdi ve daha sonraki zamanlarda da hatirlayamayacagim (bkz: bilmiyorum demenin 101 yolu) bir eski yesil cam aktristi, alkolik oldugu zamanlarda ictigi kolonyada metanol olmasindan dolayi kör olmustur. Hala yasiyor kendisi sanirim.

Sanayide üretimi birazcik zahmetlidir. Metan gazinin (CH4) su ile yüksek sicakliklardaki (1000°C) tepkimesinden önce CO ve H2 gazlari elde edilir. Ardindan bu gazlar 400°C`de, bakir, alüminyum ve cinko katalizorü varliginda isitilmasi sonucu elde edilir.

Ancak bir iki hafta önce okudugum bir makalede, bir grup bilimadami (nedense hep grup halinde bulunur bu bilim adamlari, yalniz baslarina birsey yaptiklari pek görülmüyor günümüzde.Smiley) metan gazi kullanarak daha ilimli kosullarda dogrudan metanol sentezlediklerini rapor etmisler ama verimi düsük oldugu icin henüz sanayide kullanilabilmesi pek mümkün gözükmüyor. Verimi makul rakamlara getirmeleri durumunda nobel almasalarda (bkz:nobel geyikleri) epey bir zengin olacaklarini söyleyebilirim bu bir grup bilim adaminin.

Polaritesi ve dielektrik sabitinin (33.6) oldukca yüksek olmasindan dolayi oldukca iyi bir cözücüdür.

Sanayide, formaldehit eldesinde kullanilmaktadir.

Bunun yanisira baska bir cok maddenin sentezinde de rol almaktadir. Roket yakitlarinda ve yüksek oktan sayisina sahip olmasindan dolayi kursunsuz benzinlerde de kullanilmaktadir.

1587
Organik Kimya / Tosil Klorür
« : Haziran 07, 2009, 06:00:49 ÖS »
Alkolleri tosillemekte kullanilir ama esas amac elbette ki tosilleyip birakmak degil.




Tosil Klorür, para-metil sülfonil klorür`ün genel olarak kullanilan ismi ve kisaca TsCl olarak gösterilir. Sakkarin sentezinde yan ürün olarak elde edilir. Organik Kimyada, alkolleri iyi ayrilan grup haline getirmekte siklikla kullanilir. Alkollerle su sekilde tepkime verir :





Aciga cikan HCl ile tepkimeye girerek tuz olusturmasi icin ortama organik bir baz (piridin veya Et3N)konulur. Olusan sülfonat türevi oldukca iyi bir ayrilan grup oldugu icin nükleofillerle kolaylikla tepkimeye girerek C-O baginin koparilabilmesini saglar.

Tosil klorür ucuz bir sekilde elde edilmesinden ve de olusturdugu tosilatin kolaylikla saflastirilabilmesinde dolayi, alkollerin yer degistirme tepkimelerinde oldukca sik kullanilir. Tosil grubunun ayrilabilme özelligi aromatik halka üzerindeki metil grubunun degisik gruplarla (halojen, nitro gibi) degistirilmesi ile ayarlanabilir. Bu acidan sentetik uygulamalarda kolaylik saglar.

1588
Organik Kimya / Okzalik asit
« : Haziran 07, 2009, 06:00:02 ÖS »
Bir cok sebzede bulunan en kücük dikarboksilik asit ailesi üyesi organik asit. Kapali formülü H2C2O4.



Sistematik adlandirma ile etandioik asit denir ve pKa1`i 1.46, pKa2`si 4.40`dir. Organik asitler icin biraz yüksek pKa degerine sahip denilebilir. Fikriniz olmasi acisindan söyleyeyim; 0.1 M`lik sulu cözeltisi yaklasik 1.3 pH degerine sahip.

Suda oldukca kolay cözünür. Polar organik cözücülerindeki(dietil eter, metanol gibi) cözünürlügü de hayli yüksektir.

Oldukca higroskopik yani havadan nem kapma özelligi oldugu icin ticari olarak genelde dihidrat yani H2C2O4.2H2O halinde satilir. Renksiz, kokusuz kristal ya da toz halindedir.

Tektil yikamada, metal temizleyicilerinde, pas gidericilerinde, seramik ve kaucuk sanayinde, fotografcilikta kullanilir.

Toksin olarak dogada bircok bitkide (kabak, ispanak, bezelye, kakao, patates, karabiber, cay, findik, cilek, badem, patlican vs.) bol miktarda bulunur. Insan vücudunda C vitamininin yani askorbik asitin ic yikimi (matabolizmasi) sonucu az miktarda olusur. Kalsiyum, demir gibi bircok metalle yaptigi okzalat tuzlari az cözünür oldugu icin vücut icin zararlidir. Vücuda herhangi bir sekilde fazla alinimi böbrek tasi üretimine yaptigi katkidan dolayi kalsiyum eksikligine neden olur. Bu nedenle böbrek hastalarinin yukarida sayilan bitkileri fazla tüketmemesi önerilir. Fazla aliminin vücuda zarari sadece böbrek tasi olusumu olarak degil sindirim sistemine özellkle de mide ve böbreklere tahris edici etkisi olarak da var.
[/quote]

1589
Organik Kimya / Siklofanlar (Cyclophanes) : Köprülü aromatik bileş
« : Haziran 07, 2009, 05:59:19 ÖS »
Siklofanlar koprulu aromatik bilesikler genel sinifina verilen isimdir. Bu bilesik sinifinin öncüsü olan Cram ve Steinberg bu sinifin uyelerinden [2.2]parasiklofeni ilk defa sentezlemis ve adlandirilmalarini da kendileri bulmuslardir. Bu adlandirma sistemine gore parantez icindeki sayilar kac tane kopru oldugunu ve her koprude kac tane atom oldugunu belirtmektedir. Yani [2.2.2] seklindeki bir ön taki bize 3 tane ve her birisinde 2'şer atom bulunan bir yapiyi belirtmektedir. Koprubasi atomlarin aromatik halkadaki pozisyonlari ise orta,meta ve para seklinde adlandirildigi gibi daha siklikla koseli parantezleri takip eden parantezler icindeki sayilarla belirtilir. Ayrica eger koprulerdeki atom sayilari ayniysa kopru sayisi altsimge ile belirtilebilir. Mesela; [23] (1,3,5)siklofen. Bu tür yapilar ozellikle halka gerginligi, bağ gerilmesi, bağ açisindan sapmalar, aromatik yapidan sapmalar ve pi-pi orbital etkilesimleri gibi konular hakkindaki sorularin cevaplamasinda onemli rol oynamaktadir.

1590
Organik Kimya / Parasetamol
« : Haziran 07, 2009, 05:58:49 ÖS »
Evet, aspirin kadar ünlü ama bir cok ticari isme sahip olmasindan dolayi tam olarak da bilinmeyen ama yine de hangi ilaci ictigini bilen zihniyet tarafindan cok iyi bilinen ve özellikleri nedeniyle de tartismalara neden olan, agri dindirici ve ates düsürücülerin etken maddesi, harika ilac.

Yapisi oldukca basit :




para-hidroksi anilinin asetillenmesi ile kolayca elde edilebilir. 4-asetamidofenol kimyasal ismiyle de bilinir. Asetaminofen patent ismine sahiptir.

Dünya da aspirinden sonra en cok kullanilan ilac desem abartmis sayilmam sanirim. (Ingiltere de en cok tüketilen ilac oldugunu okumustum) Gripin, Novalgin, Tylol Hot ticari isimleri ile bilinen ilaclarin etken maddesi. Agri giderici ve ates düsürücü özelligi aspirinle karsilastiralabilecek kadar güclüdür. Almalarinin zararli oldugu tesbit edilen herhangi bir insan grubu yoktur. Baska ilaclarla olumsuz etkilesime girdigi gozlenmemistir ve tavsiye edilen dozajlarda görülebilen bir yan etkisi de yoktur (Daha ne olsun). Aspirine hassas olanlar ve ülser hastalarinin da alabilecegi bir ilac olan parasetamolun kücük cocuklarda da herhangi bir olumsuz etki yapmadigi görülmüstür.

Yetiskinler icin 500 mg tabletler halinde satilan parasetamolun, her alim arasinda en az 4 er saat ve 24 saat icinde 8 kereden fazla alinmamasi tavsiye edilmektedir.

Yaklasik 100 küsür yildir bilinen parasetamolün etki mekanizmasi günümüzde dahi net olarak aciklanamamistir.
Vücudumuzdaki yüksek ates dedigimi biyolojik olay, hastaliga karsi vücudun tepkilerinden biri olan prostaglandin üretimidir. Aspirin ve iboprüfen gibi diger ates düsürücülerin, prostaglandinlerin üretiminden sorumlu COX-1 ve COX-2 enzimlerini inhibe ederek etkili oldugu bilinmektedir. Ayrica bu ilaclarin midesel yan etkilerinin, COX-1 enzimine olan etkilerinden dolayi oldugu da bilinmektedir.
Parasetamol`ün ise bu enzimlere belirgin bir etkisi olmamasi, parasetamolün prostaglandin üretimini inhibe ederek ates düsürme etkisi göstermedigi kanisini ortaya atmasina ragmen, birkac yil önce yapilan son arastirmalara göre, tam olarak bilinmeyen, beyinde ve omurilikte bulunan yeni bir grup enzim olan COX-3 enzim grubunu secici olarak inhibe ettigi ve bu nedenle de midesel yan etkiler göstermedigi düsünülmektedir.

Sayfa: 1 ... 104 105 [106] 107 108 ... 166