İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - P.u.S.u

Sayfa: 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 15
151
Bayanlara Özel / Dünyanın En Güzel Kadınları Türk Kadınları
« : Haziran 02, 2009, 06:59:07 ÖS »

   
Dünyanın En Güzel Kadınları Türk Kadınları


Estetik cerrahı Prof. Dr. Onur Erol, dünyanın en güzel kadınlarını, İsveç, Ukrayna ve Türk kadınları olarak sıraladı. Ege Bölgesi Diş Hekimleri'nin bilimsel kongresinde konferans vermek üzere Antalya'ya gelen ünlü estetik cerrah Prof. Dr. Onur Erol, “Dünyanın en güzel kadınları hangi ırktan” sorusuna şu yanıtı verdi:

“Genel konuşmak doğru olmamakla beraber, Avrupa'nın kuzey bölgesindeki, İsveçli kadınların bir grubu çok güzel. Ukraynalı kadınlar da güzel ama Türk kadınları da çok güzel. Çünkü Türk kadını kendisine bakmayı öğrendi. Onun için yurt dışından gelenler kadınlarımıza bayılıyor. İklim şartları, beslenme bozuklukları nedeniyle insanlar çöküntüye uğrayabiliyor. Bu olmasa bizim ırkımızın aslında en güzel ırklardan olması lazım. Çünkü karışmış. Anadolu'da o kadar çok medeniyet olmuş ki o medeniyetler insanları karıştırmış ve güzel bir şey yapmış. Bu sayede genetik hastalıklarından da uzaklaşmışız. Bizim iyi beslenmiş, iyi yetişmiş insanlarımız çok güzel görüntü sergileyebiliyorlar.”
Buğday tenli Türk erkeklerinin de kendilerine bakmaları halinde çok yakışıklı olduklarını belierten Prof. Dr. Erol, “Bence bizim erkelerimiz diğer ırklardan daha iyidir. Dünyada çok güzel erkekler var ama erkeğin yakışıklı olması önemli” dedi.

VAROŞ KADINLARININ ESTETİK TALEBİ

Eskiden yalnızca sahne sanatları yapan kadınların estetik yaptırdığı gibi bir izlenim olduğunu, ancak son 10-15 yıldır toplumun hemen her kesiminden insanların estetik ihtiyacı duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Onur Erol, estetik müdahalenin varoşlardaki kadınlar arasında da çok yaygınlaştığını bildirdi. Prof. Dr. Erol, şöyle devam etti:
“Estetik müdahale varoşlara kadar yayıldı. Artık her tür insan estetik için geliyor. Türbanlısı da iş kadınları da... Günümüzde 'body imaj' çok önemli sayılıyor. Vücudu güzel olanın kendine güveni geliyor. Sanatçı hem kendi için hem de mesleği için estetik yaptırıyor. Diğerleri kendisi için estetik yaptırıyor. Bu, iş yerine de sosyal hayata da olumlu yansıyor. Üniversite sınavını kazanan öğrenci, önce burnunu yaptırıyor, üniversiteye yeni burnuyla gidiyor. Yeni çevresi, arkadaşları onun burnunun estetikli olduğunu bile fark etmiyor.”

KARADENİZLİLER BURUN, DOĞULULAR KILLARINDAN ŞİKAYETÇİ

Dünya tıp literatürüne “Turkish delight-Türk lokumu” adını verdiği burun ameliyatı yöntemini kazandıran, bu konuda dünyanın çeşitli ülkelerinde konferanslar veren Prof. Dr. Erol, Karadenizli insanların burunlarının genellikle büyük ve sivri, Güney Doğuluların ise etli ve büyük olduğunu söyledi. Onur Erol, şöyle devam etti:

“Karadenizliler sivri ve iri burun, doğulu erkekler ise aşırı kıllanma yüzünden estetik merkezlerine geliyor. Onlar zamanında kıllarını iplikle aldırıyorlardı. Şimdi lazer epilasyon çıktı. Doğulu erkekler lazer epilasyonu sırtlarına, boyunlarına uygulatıyor.”

KENDİSİ DE ESTETİKLİ

Prof. Dr. Onur Erol, kendisinin de estetik yaptırıp, yaptırmadığına ilişkin soru üzerine, yüzünde üç ayrı müdahale olduğunu belirtti. Onur Erol şöyle konuştu:

“Kaşımda estetik var. Kaşım asıldı. Göz kapağımın üzerinden bir yer ve alında estetik müdahale var. Bir de kendime termaj (Bir çeşit doku sıklaştırma yöntemi) yaptırdım. Termaj ile derin tabakalardaki doku sıklaştırılıyor. Sarkan dokular büzüşüyor. Ama bu yöntem, yüz germe ameliyatının alternatifi değildir. Yüz germe ile termaj birlikte yapılabilir. Bu, yüzü zinde tutar. Termaj yalnızca yüze uygulanmıyor. Karın ve kalçaları da topluyor. Bu yöntem, yeni yeni uygulanıyor.”

KİM NE İÇİN GELİYOR?

Prof. Dr. Onur Erol, estetik müdahale için yaş grupları ve cinsiyete göre farklı amaçlar güdüldüğüne de işaret ederek, 18-25 yaş grubundakilerin daha çok burun ameliyatı, bu gruptaki kızların meme küçültme veya büyütme, basenleri sıklaştırma amacıyla da hekime başvurduklarını bildirdi.

Kadınların 25 yaşın üzerinde “yüzdeki yorgun ifade” konusunda başvurduklarını söyleyen Erol, bu yaş grubundaki erkeklerin ise gözünün üzerine binen kaşlarını kaldırmak için müdahale istediklerini kaydetti.

Erol, 40-55 yaşlarında insanların daha aktif ve hayata bağlılıklarını göstermek istediklerini, bu kesimin gençliğinin son demlerini yaşadıklarını sandıklarını, bu yüzden estetik yaptırdıklarını belirtti. Prof. Dr. Onur Erol, şöyle dedi:

“Bu yaş grubundaki insanlarda daha diri, daha hoş görünmek ihtiyacı doğuyor. Hem iş çevreleri hem sosyal yaşantıları bakımından bu önem kazanıyor. Yüz germe talebi oluyor. Yüzdeki sarkıklar için basit askılar yapılıyor.”

Prof. Dr. Onur Erol, bu yaştaki kadınların sarkan memelerini toplattıklarını, erkeklerin ise saç ektirmeye yöneldiklerini söyledi.

ESTETİK MÜDAHALENİN MALİYETİ

Prof. Dr. Onur Erol, Türkiye'de estetik müdahalenin maliyetinin ABD'nin onda biri, Avrupa'nın ise 5 ile 8'de biri olduğunu açıkladı. Onur Erol, “ABD'de, bin 500 dolara da ameliyat yapan vardır, 30 bin dolara da... Türkiye'de ise neredeyse ücretsiz ameliyat yapmak isteyenler çıkabiliyor. Çünkü uygulama yaparak, işi öğrenmek isteyenler var” diye konuştu.

Prof. Dr, Erol, ABD'de hasta bulamayan plastik cerrahlar bin-1500 dolara razı gelirken, New York'taki ünlü bir plastik cerrahın yüz germe için 30 bin, şakaktan askı için 20 bin, göz kapağı için 25 bin, boyundaki sarkmalar için 20 bin dolar talep edebildiğini söyledi.

İşte Türk Kadinlari...

152
Bayanlara Özel / Aşk Hata Kabul Etmez
« : Haziran 02, 2009, 06:57:58 ÖS »
Çok mutlu bir beraberliğiniz var ve onu sonsuza dek yaşatmak istiyorsanız bazı yanlışlardan uzak durmalısınız.

Kendinize önem gösterin

Dağınık olduğunuz zamanlar kadar farklı giyindiğiniz zamanlarda olsun. Dantel gecelikle olduğunuz kadar eşofmanlarla da seksi olmayı ve kalmayı bilin.

Annecilik oynamayın

Erkeğe gereğinden fazla ilgi göstermeyin. Annesi gibi davranmayın. Yaptığınız her şeyi birlikte yapmaya çalışın. Sorumluluk alması gerektiğinde sizi hayal kırıklığına uğratmaz. Zaten sorumlu bir erkek sizi bunca yükün altında bırakmaz.

Kıskançlık kıskacına düşmeyin

Kıskançlık hissi onun sevgisini hak etmediğinize dair derin bir korkunun dışavurumudur. Başka bir kadına ilgi gösteriyorsa bağırıp çağırmayın (çok aleni) ya da ortalığı birbirine katmayın (çok çaresizce). Kulağına baştan çıkarıcı sözler fısıldayın, ona acımasızca kur yapın. Böylece ilgisinin size kaymasını sağlayarak kendinizden şüphe duymanıza yol açan yıkıcı hislerden kurtulacaksınız.

Sıkıcı sorulardan kaçının

Kadınların sorduğu bazı sorular anlamsız ve feci şekilde sinir bozucudur. Erkek arkadaşınızın size bağlı kalmasını istiyorsanız "Beni ne kadar seviyorsun?", "Sence ben şişman mıyım?", "O gömleği bu pantolonla giymeyeceksin değil mi?" , "Yemeğe çıkıp sonra da sinemaya gitmek yerine video kiralayıp pizza ısmarlasak olmaz mı?" gibi sorular sormaktan kaçının.

153
Bayanlara Özel / Şiddet ve Kadın Üzerine
« : Haziran 02, 2009, 06:55:39 ÖS »
Şiddet ve Kadın üzerine

Şiddet egemen gücün ve ideolojinin kendi üstünlüğünü ve gücünü korumada gösterdiği tepkisel bir tavırdır.Egemen gücün en önemlisi toplumsal dayanağı Aile ile başlıyor.Şiddetin meşruluğu egemen güç,sistem içinde Devlet Babada sembolleşirken onun en küçük çekirdeği ailede ise evin reisi.Baba yada abilerde şekilleniyor.Egemen güç için her zaman bir otorite gerekir.Şiddet kimi zaman Devlet kimi zaman koca,Baba ve abi olarak çıkar.karşımıza...
Sistem coğu kez şiddetin,dayağın meşruluğu temelinde eğitir insanı ''Kızını dövmeyen dizini döver'' ile çıkar karşımıza Dayak yiyen kadın için mutlaka bir sebep aranır.Toplumsal yaşantımızda şiddet o denli içselleştirmişiz ki dayağın mutlaka haklılık yönünün olduğunu düşünürüz.Okula başlayan küçük çocuklarımızı bile teslim ederken hocam,eti senin kemiği benim diyerek daha küçüçük beyinlere ve bedenlere bunun gerekliliğini vurgulayak başlarız eğitime.TVlerde izlediğimiz ,gazetelerde okuduğumuz haberlerin coğu şiddete yöneliktir.İşkencede insanlar öldürülür,gözaltında kaybedilir.Bilmem hangi apartmanın kaçıncı katında çıkan çatışmada hangi insanlar öldürülür.Yine mahale sakinleri dışarıya taşınan cesetlere yuh çekerler.Öldürülenleri alkışlarlar...Şiddet artık dışarıya sokağa taşmıştır.
Ya namusa yönelik şiddete ne demeli Okullarda okula geç gelen,erkek arkadaşlarının elini tutan,yanağından öpen vb.gibi tüm sevgi biçimlerinin onları ''kızlık muayenesine'' kadar oradanda intiharlara götüreceğini hiçkimse bilmez mi?Diğer töre cinayetleri,tecavüze uğrayan masum kadınların aile bireyleri tarafından öldürülmesi...
Gündelik yaşamızda şiddet içselleşmiştir.Bizim farkına ve olumsuzluklarına bakmadan kabullerek devam eden gelenekselleşen bu tavırla hergün karşıya geldiğimiz olaylardan da kimi kez gururla bahsederiz ki.Kızlara laf atan taciz eden delikanlının ardından 'o delikanlıdır,olsun o kadar'' dediğimiz taciz yada tecavüze uğrayan kadın için mutlaka fingirdemiştir,kuyruğunu sallayan dişi köpektir,kadın kısmının gece vekti işi ne var'' demek çifte standartlı namus anlayışımızn ürünü değilmi?Dolayısıyla;kadın erkeğin elinin kiriyse şiddet,taciz,tecavüz kadın için kaçınılmaz olur...
Egemen gücün gösterdiği bu tavır aileden çıkmış,toplumsallaşmıştır.Yaşamımızın bir parçası haline gelmiştir haklılık temelinde meşrulaştırılmıştır.Sistem kendi devamlılığını kutsal saydığı aile ile tamamlar.Aile devletin candamarıdır.Bu nedenle evde dayak yiyen kadına,dayak yiyen çocuğa karşı olmak,aile içi şiddete karşı olmak.toplumsal şiddetin karşısında olmak gerekir.
Hergün bir biçimiyle karşılaştığımız,meşrulaştırılmış şiddete karşı olmak insanlığın onuruyla yaşaması için bir gerekliliktir.

154
Bayanlara Özel / Kadın ve Erkek Arasındaki Farklar
« : Haziran 02, 2009, 06:54:42 ÖS »
Kadınlar ve erkekler arasındaki 45 fark

Kadınlar ve erkekler arasında 45 temel fark olduğunu biliyor muydunuz? Çok şaşırtıcı gerçekler var..

Ergenlik sivilcesi: Erkeklerin sivilce sorunu daha fazladır. Bu da daha çok testosteron hormonundan kaynaklanmaktadır. Bu hormon yağ bezlerini uyarır ve derideki gözeneklerin tıkanmasına, dolayısıyla da sivilceye neden olur.

Vücut kokusu: Erkeklerin vücut kokusu kadınlardan çok daha güçlüdür.

Saldırganlık: Erkekler kadınlardan daha saldırgan olup bedensel güç kullanımına daha eğilimlidirler. Bunun açıklaması da testosterona bağlanmaktadır. Buna karşılık kadınlar kelimelerle saldırır ve savaşırlar.

Spor: Spor konusunda erkekler kadınlardan daha hızlıdır ancak kadınlar daha dayanıklıdırlar.

Kan: Erkeklerde 4.5, kadınlarda 3.6 litre kan vardır. Erkek kanı daha koyu kıvamlıdır, bir damlasında 1 milyon kan hücresi vardır. Toplam olarak erkeklerde 1 santimetreküp kanda 5 milyon alyuvar vardır, bu da kadınlara kıyasla yüzde yirmi fazlalık demektir. Erkeklerin tansiyonu da kadınlardan yüksektir: 140/88. Bu değer kadınlarda 130/80'dir.

Yüzme yeteneği: Kadınlar derilerinin altındaki yağ tabakası nedeniyle daha iyi yüzerler.

Yaş dönümü: Kadınlar menopoz döneminde ateş basması, uykusuzluk, şişmanlama, gece terlemeleri ve vajina kuruluğu gibi belirtiler yaşarlar. Erkekler andropoz denen yaş döneminde hemen hemen hiçbir bedensel belirti yaşamazlar.

Vücut ısısı: Erkeklerin vücut ısısı kadınlardan daha yüksektir.
Su: Erkek vücudunun yüzde 60-70'i sudan ibarettir. Kadın vücudundaki su oranı ise yüzde 50-60 arasındadır.

Cinsel organlar: Ana cinsel organlar erkekte vücudun dışında bulunur ve kolayca yaralanabilir. Kadında vücudun içine gizlenmiş olup korunmadadır.

İskelet: Erkeklerin omuzları daha geniş, kolları ve bacakları daha uzun, kemikleri daha ağır, eklemleri de daha büyüktür. Buna karşılık kadınların kalça kemikleri daha geniş, eklemleri daha esnektir.

Ses telleri: Kadınların ses telleri daha kısa olduğundan sesleri daha tizdir.

Vücudun ağırlık noktası: Omuz ve kalça iskeletleri farklı olduğundan, kadınların ağırlık noktası erkeklerinkinden daha aşağıdadır.

Duyu organları: Kadınların işitme ve koklama duyuları daha güçlüdür. Buna karşılık erkekler ışığa karşı daha hassastır. Erkek gözü ayrıntıları daha iyi seçer.

Enerji harcaması: Erkekler hareketsiz halde, vücudun metrekaresi başına ortalama 39,5 kalori yakarlar. Ka

Yağ: Erkeklerde kadınlarınkinin yarısı kadar yağ dokusu vardır. Kadınlarda yağ dokusu vücudun yüzde 27'sini oluştururken, bu değer erkeklerde yüzde 15'tir. Kadın vücudunda erkeklerden 3,5 kg daha fazla yağ vardır. Yağ, erkeklerde karın bölgesinde toplanırken kadınlarda daha çok kalça, baldır ve göbekte yoğunlaşır.

Hastalıklar: Erkekler hayatları boyunca kadınlardan ortalama 40 gün daha az hastalanırlar.

Dirsek: Kadınlar erkeklere kıyasla kollarını dirsekten 6 derece daha fazla açabilirler.

Kromozomlar: Erkek ve dişilerde toplam 46 kromozom vardır. Bunların yarısı babadan, yarısı anneden gelir. Bu 46 kromozomun içinden iki tane cinsiyet hormonu vardır ki; bu erkekte XY, kadında XX olarak bulunur.

Saçlar: Kadınların saçları daha sık ve daha dirençlidir. Saç kökleri iki milim daha derinde olduğu için erkeğinki kadar çabuk dökülmez.

Deri: Erkeklerin toplam 1,8 metrekare, kadınların 1,6 metrekare derileri vardır. Kadını derisi daha ince ve kuru, bu yüzden de daha hassastır. Erkekte ter bezleri ve deri altı yağ bezleri daha fazla olduğundan derisi yağlıdır ve daha çok terler.

Mastürbasyon: Erkeklerin yüzde 93'ü, kadınların yüzde 62'si kendini mastürbasyonla tatmin eder.

Akciğerler: Erkeklerin akciğerleri kadınlarınkinden yüzde 50 daha geniş hacme sahiptir.

Yemek: Aynı kilodaki kişilerden, erkekler kadınlardan daha çok yemek ihtiyacı duyarlar; çünkü metabolizmaları daha hızlıdır.

Antikorlar: Kadınlar daha çok antikor üretirler, bu yüzden de erkeklere kıyasla bakteri ve virüs hastalıklarına daha seyrek yakalanırlar.

Ağlamak: Kadınlar erkeklerden 5 kat fazla ağlarlar. Genellikle de saat 19.00-22.00 arası.

Beyin: Erkek beyni yüzde 14 daha ağırdır. Buna karşılık kadınlarda iki yarım küre arasındaki iletişim daha iyidir.

Dölleyebilme yeteneği: Erkekler ileri yaşa kadar, kadınlar ise menopoza (yaklaşık 50 yaş civarı) kadar dölleyebilme ve döllenebilme yeteneğine sahiptir. Erkeklerde sıcaklığın artışıyla dölleyebilme yeteneği azalır. Kadınların döllenmeye müsait oldukları en uygun olan oda sıcaklığı 17 derecedir.

Safrakesesi taşı: Kadınların yüzde 20'sinde, erkeklerin yüzde 8'inde safrakesesi taşı oluşur.

Kalp atışı: Erkeklerin kalbi daha büyüktür ve daha yavaş çarpar: Dakikada ortalama 72. Bu değer kadınlarda 80'dir.

Gelişme: Buluğ çağına kadar kızlar erkeklerden daha hızlı büyürler (10'a 8 oranında). Erkek çocuklar 14-15 yaşları arasında gelişmeye başlarlar ve 20 yaşına kadar bu büyüme gerçekleşebilir. Kız çocukları en hızlı 12-13 yaşları arasında gelişirken 17-18 yaşında bu gelişme durur.

Sıcaklık duyarlılığı: Kadınlar kalın yağ dokuları nedeniyle soğuğa daha dayanıklıdırlar.

Yaşlanmak: Erkekler kadınlardan daha hızlı yaşlanırlar. 55 yaşındaki bir kadın bedensel gücünün yüzde 90'ına sahiptir. Oysa aynı yaştaki bir erkek gücünün sadece yüzde 70'ine sahiptir. 35 yaşındaki bir erkeğin damar sistemi 50 yaşındaki bir kadınınkine eşdeğerdir. Buna karşılık kadında sadece cilt daha ince olduğundan çabuk yaşlanıp kırışır. Kadınlar yaşlanma olayını psikolojik olarak erkeklerden çok daha kolay kabullenirler.

Kaslar: Erkekler kadınlardan yüzde 50 oranında fazla kas gücüne sahiptir. Buluğ çağında erkeklerde kas hücrelerinin sayısı 20 misli, kadınlarda 10 misli artar. Erkekler kadınlardan üçte bir oranında daha güçlüdürler.

Buluğ: Erkekler buluğ çağını 10-15, kadınlar 9-14 yaşları arasında yaşarlar.

Yaşam süresi: Erkeklerin ortalama omrü 71,5 yıl, kadınların 78 yıldır.

Bacaklar: Erkeklerin bacakları daha uzun ve kaslıdır. Bu yüzden kadınlardan daha hızlı koşar, daha uzağa zıplarlar.

Vücut ölçüleri: Erkek ortalama 175 cm boyunda ve 73,5 kg ağırlığındadır. Göğüs çevresi 98,5cm , beli 80,4cm'dir. Kadın ortalama 160 cm boyunda olup 61,2 kg'dir. Göğüs çevresi 90,1; kalça genişliği 96,5 cm; beli 74,3 cm'dir.

Adem elması: Gırtlaktaki adem elması adlı çıkıntı sadece erkeklere hastır.

Solunum: Erkekler dakikada ortalama 16 kez soluk alıp verir. Kadınlar ise dakikada 20-22 kez soluk alıp verir. Her iki cinsin günde soludukları miktar ise aynı olup 12 bin litredir.

Cinsel organda tüylenme: Genital tüylenme, erkeklerde göbeğe kadar çıkarken kadınlarda göbeğin altında yatay bir çizgide biter.

155
Bayanlara Özel / Kadınların Hoşlanacağı Erkek Tipleri
« : Haziran 02, 2009, 06:53:58 ÖS »

1-ROMANTİKLER
Kesinlikle klasik romantizme inanırlar. Buluşmalara çiçeksiz gitmez ev ziyaretlerine giderken çikolatalarını almayı ihmal etmezler. Sürekli ellerinde telefon kız arkadaşlarını ararlar gözlerinin içine bakıp onlara sevgi sözcükleri söylemekten kendilerini alamazlar.

Neden bu kadar çekici: Kadınlar romantizmi severler. Sevilmek ve ilgilenilmek fikri onlara hep cazip gelmiştir. İçindeki romantik tarafı bu tip erkeklere daha rahat gösterdiğinden bu tip erkekler kadınların birinci tercihidir.

2-KENDİNE GÜVENENLER
Kendinden emin ve koruma içgüdüleri yüksek erkeklerdir. Kendine o kadar güvenir ki iş arkadaşlarınızdan erkek arkadaşlarınızdan sizi kıskanmaz ve ne yaparsanız yapın arkanızda dururlar.

Neden bu kadar çekici: Kadınlar kendine güvenen erkeklere bayılırlar. Eğer o kendini mükemmel görüyorsa siz de görürsünüz. İmrenilerek bakılan bir kendine güven abidesi olması haliyle kadınlara çekici gelir.

3-SANATÇILAR
Anı yaşayan erkek tipidir. Spontane sürprizler ve el yapımı hediyeler onların ilgi alanına girer. Hayatında değilseniz olmak isteyenlerdensinizdir!

Neden bu kadar çekici: Her kadın kendini biricik ve özel hissetmek ister. Sanatçı olmasından dolayı yaratıcı zekası karizması asi karakteri düşünceli ve saygılı yapısı onu karşı konulmaz kılar.

4-YABANCI UYRUKLULAR
Egzotiktirler. Dünyayı gezmiş ve sonunda sizinle karşılaşmıştır. Bilgiye açtır. Sürekli size bir şeyler anlatma ve sizin anlattıklarınızı beynine kazıma halindedir. Kendi ülkenizden olmadığı için de hep bir cazibesi vardır.

Neden bu kadar çekici: Karizma karizma karizma! Yabancı bir ülkeden geliyor olması ve gizemli duruşu daima kadınlarda mıknatıs etkisi yaratır.

5-ÖZGÜR RUHLULAR YA DA KÖTÜ ÇOCUKLAR
Rüzgarın kendilerini sürüklediği yöne giderler. Bir yere ve bir kişiye bağlı kalmak istemezler. Macera adamıdırlar ve genellikle motosiklet sahibidirler. Onlarla yolculuk yapan her kadın (10 dakikalığına bile olsa) kendilerini onların rüzgarına kaptırıverir.

Neden bu kadar çekici: Her kadın bir parça asi olmak ister. Daha da ilginci asi olanı bulunca asi olduklarına inanırlar! Asla tamamen elde edemeyeceğini bilen acı çekmeyi seven kadınlar bu tip erkeklerden hoşlanırlar.

6- ZEKİ OLANLAR
Her konuda bilgi sahibi olan hazır cevap espri kabiliyetine sahip karşısındakini dinlerken verdiği tavsiyeler yüzünden bir çeşit ’guru’ olan erkek tipidir. Kadınlar yanlarında asla sıkılmazlar.

Neden bu kadar çekici: Bir süre sonra ilişkinizin monotonlaşma şansı yoktur. Sürekli kendini yeniler sizi düşünür ve düşünmekten asla vazgeçmez. Entelektüel konuşmaları sayesinde kendinizi dünyanın en zeki erkeğiyle birlikteymişsiniz gibi hissedersiniz. Bu erkekler kariyer düşkünü kadınların bir numaralı tercihidir.

7- DÜŞÜNCELİ ERKEKLER


Yemeğe gittiğinizde siz sandalyeye oturana kadar başınızda bekleyen otomobile binerken kapınızı açan duygusal ve aşırı centilmen erkeklerdir. Eve gitmek istediğinizde ya da filmden sıkıldığınızda bunu siz daha söylemeden anlayabilecek karakterdedir.

Neden bu kadar çekici: Bu tarz erkeklerin kadınları ellerinde tutamadığını düşünenler yanılıyor. Özgür ruhlu veya zeki olan erkeklerde aradıklarını bulamayan kadınların son durağı düşünceli erkeklerdir. Uzun süreli ilişki düşünen kadınların hayalindeki erkek de bunlardan biridir.

156
Bayanlara Özel / Aşk Mı Daha Önemli Güvenmek Mi?
« : Haziran 02, 2009, 06:53:20 ÖS »
Tutkulu ama belirsizliklerle dolu bi aşk mı yoksa dingin ama huzurlu bir ilişki mi? Kararsız kaldıysanız yazımızı mutlaka okuyun.

Siz de aşk ve güveni aynı erkekte bulabilen şanslı azınlıktan mısınız? Aşk hayatınız heyecan ya da güven vaat eden ciddi bir yol ayrımına geldiyse harekete geçmeniz gerekir. Bunun için yapmanız gerekenleri bilmek istiyorsanız yazımızı okumaya başlayın.

İçinizde uzun zamandır bir sıkıntı var. Sık sık aklınıza takılan ve içinden bir türlü çıkamadığınız bu sıkıntının kaynağı belli aslında. Birkaç gün önce, birlikte olduğunuz erkeğe duyduğunuz heyecanın artık kaybolduğunu ve gözlerinizin yeni tanıştığınız o yakışıklıyı aradığını fark ettiniz. Birlikte olduğunuz erkeğe güveniniz tam. Kalbinizin başkası için çarptığını hissettiğinizde yanlış karar vermemek için kendinize biraz zaman verdiniz. Sonuçta gördünüz ki ayaklarınız sizi, aşkı yeniden hatırlatan adamın kapısına götürüyor. Onun yanındayken heyecandan tir tir titriyorsunuz. Gün boyu yaşamınızdaki bu yeniliği düşünüyorsunuz.

Fakat diğer yandan hayatınızda kollarında huzur bulduğunuz biri var. O size aşkın şiddetli ateşi yerine sakin bir deniz kenarı vaat ediyor. İlişkinizde her şey belirli sizin için. Sırtınızı yaslayabileceğiniz kendinden emin bir gövdesi ve sizi teskin eden bir ses tonu var. Diğeri ise; adı aşk olduğundan bir o kadar cesur, özgür ve belirsiz... O halde bu durumda ne yapacaksınız? Aşkın tılsımı ile güvendiğiniz adam arasında kaldıysanız önerilerimize kulak vermenizi tavsiye ediyoruz.

Sakin olun

Kadınlar güven duymadıkları bir adamla birlikte yaşamak yerine yalnız kalmayı yeğlerler. Bunun için; bir kadını güven duygusundan alıkoyan tek şey aşktır. Aşkın getirdiği heyecan ve bilinmezlik aslında çoğu kadını tedirgin eder. Yeni bir aşk kapınızdayken eliniz kolunuz bağlı kaldıysa öncelikle sakin olmalı ve ardından derin bir nefes almalısınız. Bu aşamada kendinizle ve ne istediğinizle ilgili bir değerlendirme yapmanız gerekiyor.

Bundan sonra yaşamınızı nasıl şekillendirmek istediğinizi bilirseniz hangi yöne doğru adım atmanız gerektiğini kararlaştırabilirsiniz. Burada önemli olan nokta kendinizi tanımanız ve hayatınızda nasıl bir erkek olmasını istediğinizi bilmenizdir.

İki erkeği kıyaslayın

Uzun zamandır birlikte olduğunuz partnerinizle hayatınıza yeni giren erkeğin fiziksel çekiciliklerinin farklı olması çok doğaldır. Sizin için önemli olması gereken şey; aşkı ve güveni size sunan bu iki erkeğin karakteristik özellikleridir.

Birlikte olduğunuz adam; sakin, ağırbaşlı, yaşam kriterleri belli, şefkatli, açık ve net, kısacası evlenmek için ideal biri olabilir. Oysa diğeri; kokusu ve teniyle farklı, gizemli ve sürprizli, tavırları çoğu zaman güven vermeyen ancak bir o kadar sempatik ve çekici bir erkek modeli yansıtabilir. Şöyle bir düşününce sevgilinizi seçmenin mantıklı bir karar olduğunu söyleyebilirsiniz. Ne de olsa o sizinle vakit geçirmekten hoşlanır, yemeğe gittiğinizde oturacağınız sandalyeyi hafifçe çeker, alışverişlerinize karışmaz kısacası sizi çok rahat ettirir.

Fakat aşık olduğunuzerkeğin yukarıda saydığımız özelliklerin tam tersine sahip olması mümkündür. O, mağazalardaki uzun kuyruklardan hoşlanmaz, nerede olduğunuz ve zamanınızı nasıl geçirdiğinizle çok ilgilenmez. Ortak ilgi alanlarınız ve yapacaklarınız sınırlıdır. Mesela siz daha çok şiir okumayı seversiniz, o borsayla ilgilenir. Sizin tarihi mekanlara ilginiz vardır onun araba yarışlarına...

Aslında yapınıza ters düştüğü halde neden aşık olduğunuz yeni birinin peşinden koştuğunuza bir türlü anlam veremezsiniz, işte size açıklama: Aşkta zıt kutuplar birbirini her zaman çeker. Bunun için yeterli asgari kıyaslamayı yaptıktan sonra iki erkeğin benzer durumlardaki tepkisini ölçmeye çalışın.

Her ikisini de belli bir zaman geçene kadar aramayın. Bu sürenin sonunda verecekleri tepkiden hangisinin sizi daha çok istediğini anlayabilirsiniz. Acaba hangisi sizi çılgınca özlediğini itiraf edecek?

Pişman olmaktan korkmayın

Her ne olursa olsun vereceğiniz karardan dolayı pişman olmamanız gerektiğini bilmelisiniz. Çünkü bu sizin yaşamınız ve kararlarınızın sonuçlarına katlanmak zorunda olan kişi yine sizsiniz. Bunun için yapacağınız küçük testler ve duygularınızın rehberliğinde varacağınız sonuçtan dolayı mutlu da olabilirsiniz, hayal kırıklığına da uğrayabilirsiniz. Bu sizin için oldukça önemli. Sonuçta güven duyduğunuz erkeği seçtiğinizde hayat boyu huzur içinde yaşayacağınızı kimse garanti edemez.

Öte yandan duygularınıza güvenip aşık olduğunuz erkekle birlikte olduğunuz zaman da sonsuza kadar her şey mükemmel gidecek diye bir şey yok. Eğer verdiğiniz kararların arkasında durup, olaylara cesurca yaklaşmazsanız yaşam boyu istediğiniz gibi hareket edemezsiniz. Bu durumda hayati kararlar verirken pişman olma korkusunu kafanızdan atmalı ve risk almaya hazır olmalısınız.

Zamana bırakın

Bu tür arada kaldığınız durumlarda işi oluruna bırakırsanız her şeyin rayına oturduğunu görebilirsiniz. Böylelikle hata payınız azalacak. Böylelikle erkek arkadaşınızın size ne kadar değer verdiğini ya da sizi heyecanlandıran yakışıklının neler hissettiğini gözlemleyebilirsiniz. Bu süreç içerisinde bütün taşlar yerinden oynayabilir ve seçiminiz hakkında daha sağlıklı gerekçeler öne sürebilirsiniz. Belki güven duyduğunuz erkeği gerçekten sevdiğinizi anlayacak veya aşık olduğunuz kişiye içten içe güven duymaya başlayacaksınız. Zaman içerisinde düşünceleriniz giderek daha anlamlı halde şekillenirken nasıl bir yaşam sürdürmek istediğiniz sorusuna verdiğiniz yanıt son halini alacaktır. Eğer hayatı (tabii kontrollü bir şekilde!) akışına bırakırsanız çelişkide kalmak ve ayrıntılarda kaybolmak yerine mutlu olmaya odaklanabilirsiniz. Böylece doğru erkek tanımlamalarınız ve ideal ilişki hakkındaki yorumlarınız değişecektir.

Vereceğiniz karar her ne olursa olsun mutluluğu yakalayacağınıza inanın. Çünkü bu sizin hayatınız ve en önemlisi sizin doğrunuz. En önemlisi şunu hiç aklınızdan çıkarmayın: Hayat mutluluğu bekleyecek kadar uzun değildir, mutluluğu kendiniz yaratmalısınız!

157
Bayanlara Özel / Kadın Olmanın Dayanılmaz Cazibesi
« : Haziran 02, 2009, 06:52:27 ÖS »
İşte kadınlarin "İyi ki kadınız" dedirten sözleri ve bunu kanıtlayan gerçekler...

* Aşık oluyoruz... Korkmadan.

* Kırıizı ışıkta yanımızdaki arabanın bizden önce çıkması ya da bir aracın bizi sollaması bizim için "hiçbir şey" anlamina gelir.

* Her yerde ve her koşulda ağlayabiliriz.

* Sıgaradan sararmış bıyıklarımız yok.

* Arabamızın yolda patlayan lastiğini değistirmeyi bilmesek de olur.

* Pantolon giymek bizim için fizyolojik olarak en az etek kadar rahattır.

* Kişiliğimiz, kullandiğımız arabanın beygir gücü ile doğru orantılı olarak değerlendirilmiyor.

* "Damsız girilmez", bize bir şey ifade etmiyor...

* Vücudumuzda kas olacak diye bir zorunluluğumuz yok.

* Kozmetik ürünlerinden sonuna kadar yararlanıyoruz.

* Asla dış görünüşümüzle ilgili yalan telkinlerle, kendimizi kandırmaya çalışmıyoruz.

* Duygusal saçmalıklar adina kredi sahibiyiz... Çiçek ve çikolata istiyoruz.

* Evde, banyoda, kıl dökmeyiz...

* Dokunduğumuz bedenin herhangi bir kısmından silikonlarin fışkırma korkusunu duymayiz.

* Sünnet olmuyoruz...

* Meslek grubunda "ev kadını" diye kebap bir seçenek var...

* Birinden hoslansak da "ilk adim atma kabusu"ndan muafız...

* Gelinlik ve damatlık... Her ikisini de sevgili damat ödüyor...

* 3 dubleden sonra "Feci sarhoş olurum" diyebiliriz rahatlıkla...

* "Çirkin" kadın yoktur.

* Kısa boy mu? Topuklu ayakkabılar ne güne duruyor ki?

* Yaşımız ne olursa olsun bir uçan balon taşıyabilir, pamuk helva ve elma şekeri de yiyebiliriz.

* Her sabah traş olmak zorunda degiliz.

* Istediğimizi almamiz için söylememiz yeterlidir...

* En sevmedigimiz insanlara bile, öyle gerekiyorsa eğer, yeterince dayanabiliriz.

* "Anneme gidiyorum" diyerek kapiyi çarpmak bize yakisan bir ayricalik.

* Saçımızı boyayabiliriz. 20 yaşında bile...

* Çığlık atabiliyoruz. Sevinince, üzülünce ve korkunca...

* Aradığımız adresi, kaybolmadan önce sormayı akil edebiliyoruz...

* Askere gitmiyoruz.

* Annelik duygusu... Apayrıdir...

* Sevgilimize, ağabey ya da babamıza ait gömlek, kazak, mont, T-shirt'leri giyebiliyoruz.

* Hayatımızın hiçbir döneminde kravat takmak zorunda değiliz...

* Mücevherler bizim...

* Yağmurda asla semsiyesiz kalmayiz.

* Bir gün önce çıkardığımız çoraplarımızı evin altı üstüne gelmeden, üstelik de kimselere sormadan bulabiliyoruz.

* Kol saatimizin, aynı zamanda hesap makinesi, takometre, barometre, termometre ve radyo olmasi gerekmiyor.

* Özel günleri parmağımıza kırmızı iplik bağlamadan da hatırlayabiliyoruz...

* "Kahve"ye gitmiyoruz.

* Istemezsek hiçbir sekilde hesap ödemeyebiliriz.

* Yürürken ceplerimizden bozuk para, anahtar, çakmak vs. sesleri gelmez...

* Gece geç saatlerde eve bırakılma şansımız var..

* Toplu tasima araçlarinda ayakta kalma ihtimalimiz çok düsük.

* Gece yarısı yataktan sıvısip, zeytinyağlı dolma, börek ve "hain köfte" yemiyoruz.

* Futbol mu? Bizim tuttuğumuz takım genelde kaybetmez.

* Başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır.

* Berberde kimse yüzümüzü kolonya ile ovuşturarak gözlerimizi çıkartmıyor.

* Pantolon almaya çıkıp eve uçak maketi, uzaktan kumandalı araba ile dönmüyoruz.

* 30'undan sonra kel olma korkusu yaşamıyoruz.

* Brad Pitt'in en seksi posterini odamızın duvarına özgürce asabiliyoruz.

158
Bayanlara Özel / Kadınlar Neden Aldatır? İhanet Eder?
« : Haziran 02, 2009, 06:51:48 ÖS »
Sanmayın ki , sadece erkekler aldatıyor, kadınlar da aldatıyor.

Kadınlar tüm dünyada yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli bir değişim geçirmeye başladılar. Kendi yerleşmiş geleneksel rolünü zaten temelden görev edinmiş olan kadın, üretime olan katkısı arttıkça, hak arama motivasyonuna da sahip olmaya başladı.

Hakları konusunda dünyaya meydan okumaya karar veren kadın, kimi zaman bu meydan okuyuşun sınırları içine kendi cinsel özgürlüğünü de katmaya karar verdi.

Bazı kadınların içlerinde bulundukları ilişkilere rağmen bir başka ilişki yaşamaları, bir bedel kesmek adınadır. Neye bedel kesildiği durumdan duruma değişiklik gösterebilir. Bazen bedel, birlikte olduğu erkeğin kendisine haksızlık ettiği algılamasından kaynaklanır, bazen geçmişte annesinin yaşadıklarının intikamıdır.
İçinde bilemediği bir boşluk duygusu yaşar bazı kadınlar. Görünürde her şey yolunda gibidir. Ama onlar bir şeylerin eksik olduğunu hissederler. Kendilerine o an içinde bulundukları ilişkiye girme motivasyonunu sağlayan faktörler hayatlarındaki önemi kaybetmiştir. Çünkü pek de sevgi değildir o motivasyon. Belki sevgi sanılmış ve pek çok duygu idealleştirilmiştir ama zaman içinde gerçekler kendini göstermiş ve yüceleştirilen kurgu sona ermiştir. Amaç sevgi olmaktan çıkıp, özlem duyulan bir hayata kavuşmak olarak belirdiğinde, amaca ulaşıncaya değin, gözü hiçbir şey görmüyordur. Amaca ulaşıldığı andan itibaren, ne yaparsa yapsın dolduramadığı sevgi ve ilgi alma ihtiyacı bir kez daha onu başka mecralara sürükleyecektir.

Bazı kadınlar ise, içlerinde kaynağını bilmedikleri bir suçluluk duygusu ile yaşarlar. Suç daima cezayı gerektirir. Çok iyi gittiğini düşündüğü bir ilişkinin içinde dahi olsa, bilinçaltında aslında yaşadıklarını hak etmediği duygusu hüküm sürer. Kendi kendisini sabote eder. Aldatır.

Kadının kendine güvensizliği bazen kendisini yönlendiren güç olur. Kendini güçsüz hissettiği sürece, gücü hissedebilmenin yolunu kendini güce teslim etmekte bulur. Zihnindeki çağrışımlarda gücü çağrıştıran her ne ise ona gider, neler kaybettiğinin farkında olmadan. Her gidişinde ve güce sahip olmak için kendisini verişinde, güce sahip olmak bir yana daha da güçsüzleştiğinin farkına varmaz. Kendine güvenini iyice yitirdiği, hayatta var olduğunu hissetmek için birileri tarafından seçilmesi gerektiği duygusu ile bir kısır döngüye girer.

Her aldatan kadının kendince bir hikayesi vardır. Pek çoğu çözümlenebilir ve kayıplar önlenebilir. Ama bir de, önlenmesi pek mümkün olmayan durumlar vardır. Temel değerleri çarpık yapılanmış ve değer sistemini kaybetmiş kişiler, yaşadıklarını doğru dürüst sorgulamazlar bile. Yaşadıkları ile ilgili sorumluluk duygusundan uzaktırlar.

159
Yeni Üyeler Buraya / Merhaba Forum Sakinleri
« : Haziran 02, 2009, 06:47:44 ÖS »
Kendimi Tanıtayım

En belirgin özelliği: Merhamet
En büyük emeli: Rahat etmek
En büyük hatası: Kendini kötülemesi
En büyük arzusu: Dünyayı dolaşmak

Sabır, eli açıklık ve duyarlılık bu kişinin en önemli nitelikleridir. Büyük bir inandırma yeteneği vardır. Sessizce herkesle iyi geçinir. Dürüst, vicdanlı, bağlı ve uysaldır. Her çevreye kolayca uyum sağlayabilir. Genellikle hayal dünyasında yaşar. Yaşam görüşleri ciddi fakat gerçekçi değildir. Çift karakterlidir. Gerçekten bu kişi, diğerleri için bir bilmecedir. En önemsiz konuları bile gizli tutar ama önemli konularda sırlarını verebilir.
*
Dış etkenlerden oldukça kolay etkilenebilir. Duyarlı, acı gerçeklerden her zaman kaçan, dünya dışı bir kişidir.
*
Güçlü bir mizah duygusu vardır. Bu alay etme niteliği ve olayları gülünç yönde ele alması, arkadaşları tarafından pek hoş karşılanmaz. Kararsızlıkları, zayıflıklarıyla kendisine karşı hoşgörülü oluşu yüzünden, kendi kendisinin düşmanı olabilir. Kendine güvensizlik en önemli özelliklerindendir. Tersliklerden korkar. Dünyanın onu yıkmaya çalıştığını ya da kaderin ona hep karşı olduğunu düşünür. Yakınlarının onu anlamadığını, yanlış anladığını düşünüp kendine eziyet eder. Amaçsız, sıkılgan, ürkek, aynı zamanda iradesizdir. Aşırı duyarlıdır ve hatalarını üstlenmez. Dayanıksız ve iradesizdir. Sanat ürünleri veren ruhsal duyguları çok güçlüdür.
*
Başkalarına merhametle, acılarını hafifletmek üzere ya yardım eder ya da mistik bir biçimde dua eder. Ama gerçeklerle yüz yüze gelmez.
*
Kolay kolay ölçeğe gelmez, disiplin ve olağan şeylere uymaz; ancak iyi yürekli, sevimli ve yumuşak olduğundan, arkadaşları onun içinde bulunduğu karmaşayı anlayamazlar.
*
Düşünce ve kararlarını biçimlendirebilirse de bunu nasıl başardığını bilmez. Birtakım düşünceleri vardır ama hangisinin doğru ve iyi olduğuna karar veremez. Düşüncelerinin çoğu uygulanamaz olduğundan, kırmadan bu işin olamayacağını ona anlatmak gerekir.
*
Dinsel inançlara oldukça yatkın bir insandır. Sezgi gücü çok önemlidir. Bu nedenle ruh doktoru ya da medyum bile olabilir.
*
Evliliğin gündelik sorunlarına kolay ayak uyduramaz ama çok iyi bir âşık, duygusal bir sevgili olabilir. Disiplin gerektiren, yüksek sesle yapılacak, gürültülü işlerden hoşlanmasa da hizmet işlerinde disipline uyar. Bilimsel değil, artistik işler ona göredir.
*
Zevkli bir insan olup konforlu evlerde yaşamak ister. Konukseverdir. Evlenirse çocuklarına disiplin veremez ve çocukları şımarık olur. Kendi eksiği olan düzensizlik, vaktinde bir yere yetişme gibi davranışlarda çocuklarına örnek olmamalıdır.
*
Bilinçaltında başkalarının görüşlerinden etkilenir ama bunun farkında olmaz. Sıkça ikileme düşüp kafasını kolay kolay toplayamaz.
*
Yarışmacı değildir. Kişisel tartışmaya girmektense kaçmayı tercih eder. Kaçamadığı ya da sabrı tükendiği zaman çığrından çıkar, yatışamaz, inatçı ve dik kafalı olur, anlaşmaya yanaşmaz.
*
Dünyevi şeylere pek değer vermez. Kadercidir. Kendi kaderini kendisinin çizebileceğini öğrenmelidir. Onu tanımlayan cümle "İNANIYORUM"'dur.


80’s Music & Oldies Music dinler , yerli olarakta 90’s pop & Arabesk Sever

160
Forum Oyunları / Bir Üstteki Üye
« : Haziran 02, 2009, 06:43:18 ÖS »
Üstteki hakkında yorum yapıyoruz   :huh

161
Galatasaray / Galatasaray Televizyonu (GS TV)
« : Haziran 02, 2009, 06:33:51 ÖS »
Galatasaray Televizyonu (GS TV)

Galatasaray TV
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Tam Adı Galatasaray Televizyonu
Sahibi GALATASARAY A.Ş.
Merkez Bayrampaşa, İstanbul
Ülkesi Türkiye
Kuruluş 24 Nisan, 2007
Yan Kuruluşlar - Slogan Avrupa Fatihi'nin Kanalı. İzlemek İçin Digitürk Yok
Kablo Tv Digital
Turksat 2A Frekans:10970 MHz
Sembol Oranı: 30000 Mysmb
Polarizasyon:Dikey
FEC:5/6
Resmi Adresi Galatasaray TV

Galatasaray TV, Doğan Grubu ile ortak bir sözleşme çerçevesinde kurulmuştur.
Kuruluş çalışmaları Eylül 2006’da başlamış olup 24 Nisan 2007’de test yayını, 1 Mayıs 2007’de ise normal yayın ile uydu üzerinden izlenilmeye başlanmıştır.
GS TV uydu değerleri, Turksat 1 C 2007 Eylül ayından itibaren ise Türkiye’nin en son digital platformu olan D-Smart’tan da yayınları izlenmektedir..
Galatasaray TV’nin Doğan TV Center bünyesindeki stüdyo ve teknik oluşumlarının dışında, biri Florya’da, biri de Ali Sami Yen Stadı’nda olmak üzere iki stüdyosu bulunmaktadır. Florya’daki Galatasaray TV Stüdyosu, tesislerde kurulan radyo link aracılığıyla 24 saat canlı yayın yapma olanağı yaratan donanıma sahiptir.
Yapımı Galatasaray Spor Kulübü ve GSYİAD üyesi Fazlı Yıldırım'ın katkılarıyla oluşturulan stüdyonun reji ses masası kamera ve diğer teknik donanımları Doğan Grubu tarafından sağlanmıştır.
Ali Sami Yen Stadı’ndaki stüdyo ise maç günlerinde up-link desteği ile canlı yayın yapma özelliği içermekte ve Galatasaray Futbol A takımının her maçı öncesi ve sonrasında Galatasaray TV buradan yayın yapmaktadır.
Galatasaray TV, 15 Kasım 2008 tarihinde D-Smart üzerindeki yayınını durdurmuştur.Ancak şu anda yeni yayın hayatına başlamıştır.

.==Spiker ve Sunucular==

    * Adnan Paşaoğlu
    * Burcu Baber
    * Can Erbesler
    * Derya Aydoğan
    * Melisa Çizmeci
    * Veli Yiğit
    * Volkan Karsan
    * Yakup Çınar

Yayın

    * GS TV Uydu Yayını: Turksat 2A - 10970 V 30000 5/6 parametleri üzerinde yapılmaktadır
    * GS TV D-Smart Yayını: 81.Kanal
    * GS TV Digitürk Yayını: Yok
    * GS TV Kablo TV Yayını: Teledünya Digital Kablo
    * GS TV Internet Yayını: Var (ücretli)[1]

162
Beşiktaş / Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kuruluş Tarihi
« : Haziran 02, 2009, 06:32:15 ÖS »
Beşiktaş Jimnastik Kulübü Kuruluş Tarihi

    Kuruluş Belgesi

1902 sonbaharında Beşiktaş Serencebey Mahallesi'nde, o zamanın Medine Muhafızı olan Osman Paşa'nın konağının bahçesinde, 22 kişilik genç grup, haftanın bazı günlerinde toplanıp jimnastik hareketleri yapmaktaydı. Başta Osman Paşa'nın oğulları Mehmet Şamil ve Hüseyin Bereket ile mahellenin gençlerinden Ahmet Fetgeri, Mehmet Ali Fetgeri, Nazımnazif, Cemil Feti ve Şevket Beyler’in aralarında bulunduğu gençlerin ilk ilgilendikleri spor branşları, özellikle barfiks, paralel, güreş, halter, aletli ve aletsiz jimnastikti. O sıralarda siyasi hareketler dolayısıyla her türlü toplanmadan ürkerek hafiyeler dolaştıran 2. Abdülhamit'in adamları Serencebey'deki bu toplanmaları haber alınca, spor yapan gençler bir baskınla karakola götürüldü. Bu sporcu gençlerin bir kısmının saray erkanına yakın olması, ayrıca o dönemlerde kötü gözle bakılan futbol oynamadıkları ve sadece beden hareketleri yaptıklarını belirtmeleriyle gergin durum yumuşadı. Hatta saray çevresinden Şeyhzade Abdülhalim bu sporcuları destekledi ve sık sık antrenmanları seyretmeye başladı. Ünlü boksör ve güreşçi Kenan Bey de antrenmanlara gelerek güreş ve boks hareketleri göstermeye başladı.
1903 Mart'ında ise özel bir izinle Bereket Jimnastik Kulübü kuruldu. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla sportif hareketler biraz daha serbestlik kazandı. 31 Mart 1909'daki siyasi olaylardan sonra Edirne'de bulunan Fuat Balkan ve Mazhar Kazancı, Hareket Ordusu ile İstanbul'a geldi. Siyasi olaylar yatıştıktan sonra iyi bir eskrim hocası olan Fuat Balkan ile başta güreş ve halter sporlarını yapan Mazhar Kazancı, Serencebey'de jimnastik yapan gençleri bularak birlikte spor yapma fikrini kabul ettirdi. Fuat Balkan, Ihlamur'daki evinin altındaki yeri, kulüp merkezi yaptı ve Bereket Jimnastik Kulübü'nün adı Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü olarak değiştirildi. Böylece jimnastik, güreş, boks, eskrim ve atletizmin ön planda tutulduğu güçlü bir spor kulübü meydana geldi. Fuat Bey'in arkadaşları Refik ve Şerafettin Beyler de iyi birer eskrimciydi.

İlk Sporcular

Bu arada Beyoğlu Mutasarrıfı Muhittin Bey'in teşvikiyle Beşiktaş Osmanlı Jimnastik Kulübü, 13 Ocak 1910 tarihinde tescil edilen ilk Türk spor kulübü oldu. Semtin gençlerinin bu spor kulübüne ilgisi büyüdü ve spor yapan üyelerin sayısı bir anda 150'ye yükseldi. Kulübün merkezi de Ihlamur'dan Akaretler'de 49 numaralı binaya taşındı. Bir süre sonra bu bina da küçük gelince, yine Akaretler'de 84 numaralı binaya geçildi. Bu binanın arkasındaki bahçe de bir spor sahası haline getirildi.

163
Beşiktaş / Kara Kartallar Efsanesi
« : Haziran 02, 2009, 06:31:08 ÖS »
Kara Kartallar Efsanesi

Son iki sezonun şampiyonu Beşiktaş, 1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer. Haftalar ilerledikçe puan farkını açan Beşiktaş, ligde liderliğini sürdürmektedir. Bitime 5 hafta kala rakip Süleymaniye’dir. 19 Ocak 1941 Pazar günü Semih Duransoy’un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı’ndaki maça Beşiktaş şu kadro ile çıkar: Faruk, Yavuz, İbrahim, Rıfat, Halil, Hüseyin, Şakir, Hakkı, Şükrü, Şeref, Eşref. O sezon bütün maçlarda olduğu gibi, Takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar. Maçın ikinci yarısının ortalarıdır. Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir. İşte o sıralarda Beşiktaş’ın akın yönü olan Şeref Stadı’nın Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir:

    “Haydi Kara Kartallar... Hücum edin Kara Kartallar...”

Şeref Stadı’nı dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler, çınlayan sesle donup kalmıştır. Son derece isabetli bir benzetmedir o anda yapılan. O sezon rakiplerini ezip geçen Beşiktaşlı futbolcuları “Kara Kartal”dan, oynadıkları futbolu “Kara Kartal gibi hücum etmek”ten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir. Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır.
Voleci Şeref lakabıyla maruf Şeref Görkey’in voleyle attığı 3 muhteşem gol ve kaptan Hakkı’nın, Şakir’in ve Şükrü’nün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar.
Bu maçın ardından, Beşiktaş’ın sembolü “Kara Kartallar” olmuştur.

164
Beşiktaş / Beşiktaş Televizyonu (BJK TV)
« : Haziran 02, 2009, 06:26:01 ÖS »
Beşiktaş TV
Vikipedi, özgür ansiklopedi

Açılış 19 Ocak 2005 Sahibi Doğan Holding Slogan Beşiktaş Burada. Ülke Türkiye

Medya Portalı
BJK TV, Beşiktaş Jimnastik Kulübü'nün 24 saat yayın yapan televizyon kanalıdır.

Tarihçe

Ilk olarak Galaxy TV ile yayın yapan BJK TV, D-Smart Digital platformu kurulduğu anda 24 saat yayina girdi. Besiktas Spor Kulübünün resmi kanalı olarak yayınını sürdürdü.

Kanalın Formatı

2004-2005 sezonunun 6. haftası maçı Beşiktaş-Galatasaray maçında Dream TV aracılığıyla yayın hayatına başlayan televizyon kanalı, D-smart, kablolu tv ve Eurasiasat 1 uydusundan izlenebilmektedir. Kuruluşu için ünlü haber sunucusu Reha Muhtar görevlendirilmiştir. Reha Muhtar'ın yönetim kurulundan istifasından sonra kanalın başına sırasıyla Aydın Özdalga, Cemal Alkan ve Erhun Ateş getirilmiştir. Ancak yüksek maliyet nedeniyle kanalın işletmesi 2005 yılında Doğan grubuna kiralanmıştır.RTÜK lisansı iptal ettiği için yayını durdurulmuştur .

Kanalda Yayınlanan Programlar

    * Basın Tribünü
    * Sınırsız Spor
    * Beşiktaşk
    * Taraftar TV
    * Libero
    * İddaa
    * Muhabir
    * BJK TV 19.00 Ana Haber
    * Yüzüncü Yıl Belgeseli
    * Futbol Analiz
    * Maç Başlıyor
    * Maçın Ardından
    * Avrupadan Futbol
    * Bank Asya 1.Ligi
    * Gündem
    * Haftanın Sohbeti
    * Çizgi Film Kuşağı
    * Günaydın Beşiktaş
    * Yedi Metre
    * Çıkış Tüneli
    * Paf Ligi
    * Nostalji Futbol
    * Goalismo
    * Sport Active

Kanalın Spikerleri ve Sunucuları

    * Erdem Ulus
    * Güney Mergen
    * Tuğba Ağaoğlu
    * Sema Eryiğit

Yayını

BJK TV Uydu yayını: Türksat 2A - 11804 V 24444 5/6 parametreleri üzerinden yapılmaktadır.
BJK TV D-Smart yayını: 42.kanal
BJK TV Digiturk yayını:Yok
BJK TV Kablo TV yayını:Samsun, Tekirdağ, Zonguldak, Kocaeli, Mersin, Denizli, Erzurum, Balıkesir, Eskişehir, Yalova ve Edirne illerinde Faz 2 frekansında yayındadır.

165
Beşiktaş / Beşiktaş Yemini
« : Haziran 02, 2009, 06:24:35 ÖS »
BEŞİKTAŞ YEMİNİ

BEŞİKTAŞ'ımız için;

Seyirci değil , T A R A F T A R...

Bayramda değil , K A R A G Ü N D E...

Moda için değil , F O R M A için...

Kupa için değil , A R M A için...

Hava için değil , S E V D A için...

Ayrı ayrı değil , O M U Z O M U Z A...

90dk. değil , Ö M Ü R B O Y U...

Yalanla değil , K A N I M L A...

Şerefsizce değil , O N U R L A...

Utanarak değil , G U R U R L A...

Eğilerek değil , D İ M D İ K ...

Sefada değil , C E F A D A...

Koltukta değil , B E T O N D A...

Minderde değil , Ç A M U R D A...

Skorda değil , V E F A D A...

Bazen değil , H E R - M A Ç T A...

Yuhalayan değil , A L K I Ş L A Y A N...

Oturan değil , Z I P L A Y A N...

Puroyla değil , A T K I Y L A...

Çekirdekle değil , B A Y R A K L A...

Muhabbetle değil , T E Z A H Ü R A T L A...

Köstekle değil , D E S T E K L E...

İhanetle değil , S A D A K A T L E...

Kendime değil , KARAKARTAL'A...

Söverek değil , T A P A R A K...

Zaferde değil , H E Z İ M E T T E...

Şampiyonken değil , H A S R E T K E N...

Görüntüde değil , Ö L Ü M Ü N E...

BEŞİKTAŞ'A ...

BAĞLI KALACAĞIMA YEMİN EDERİM...

Sayfa: 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 15