Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Mesajlar - Gamzeli
Sayfa: 1 ... 922 923 [924] 925 926 ... 939
13848
« : Ekim 25, 2007, 08:17:08 ÖS »
Bitkilerle Tedavi: Vücut Kokusu
Çoğu vücut kokusunu gidericiler kokuyu gizlemeye, terlemeyi azaltmaya ve nemle dost olan bakterilerden cildi korumaya çalışır. Bununla beraber ter kokmaz, koltuk altlarında ve genital bölgelerde bulunan ter bezleri tarafından üretilen ter, protein ve yağlı mineraller yayar, kokuya neden olan bakterilerin gelişmesine yardımcı olur.
Deodorantlı sabunlarla yıkanmak ciltteki hemen hemen tüm bakterileri uzaklaştırır. Koku önleyiciler (antiperspirantlar) ve deodorantlar da etkilidir ancak koltuk altını tahriş edebilir..
Karbonhidrat ya da mısır ununu terleyen bölgeleriniz için deneyebilirsiniz. Her iki toz da nemi emer ana antiperspirant değildir. Karbonat ortalama bir antiseptik ve koku gidericidir.
Bakteri gibi, yiyeceklerde koku yapabilir; Soğan, sarımsak, balık, lifli yeşil yiyecekler gibi çinko içeren gıdalar koku yapabilir. Aşırı terleme, kimyasal dengesizlik gibi ciddil hastalıklar vücut kokusu yapabilir. Koku yapan hastalıklardan şüpheleniyorsanız doktora görünün.
Şifalı bitkilerle tedavi
Adaçayı: Bu bitki oldukça popüler bir ter önleyicidir. (antiperspirant). Adaçayı yağı, tentür ve çay poşetleri kolay bulunur. Tentür ile sulandırılmış yağı, yüz ve genital bölgeleriniz hariç terleyen bölgelerinize doğrudan sürün. Çay olarak da içebilir ya da terleyen bölgelerinizi bununla yıkayabilirsiniz. Hamile kadınlar çayını içmemeli ya da tentür kullanmamalı.
Çay ağacı yağı: Bu tarçın kokulu yağ, Avustralya'daki bir 'Melaleuca alternifolia' ağacından elde edilir. Terleyen bölgeelrinize uygulayın. Yağ, ortalama bir antiseptik ve deodorant dermatit (deri yanığına) neden olabilir.
13849
« : Ekim 25, 2007, 08:15:04 ÖS »
Risk Taşıyan Benler
Beni olmayan hemen hemen yok gibidir. Benlerimiz yazın güneşlenirken risk taşıması sebebiyle en büyük kabuzumuzdur. Peki hangi tür benler risk taşır? Ne yapılmalı, nelere dikkat edilmelidir? Sema Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Serpil Özyılmaz ile benler hakkındaki soruları yanıtladı..
Ben nedir?
Benler derinin rengini veren melanin maddesini yapan hücrelerden oluşurlar. Benler sayıları kalıtsal olarak belirlenir, çocuklukta çıkmaya başlar ve ergenlik döneminde renkleri koyulaşıp çapları büyür. Benlerin bir kısmı doğumsal olabilir. Ancak sonradan ortaya çıkanlarda özellikle genetik yapıya ek olarak ultraviyolenin, yani güneşin etkisi çok büyük.
Güneşin benlere etkisi var mı?
Benler güneşi gördükçe hem sayıları artıyor ham da yapıları bozulup, dejenere olabiliyorlar. Özellikle ani ve yüksek dozdaki güneş çok önemli. Yani yanık yapacak boyutta, kızarma, soyulma vs. gibi durumlar, deri kanserine dönüşme riski oluşturur.
Benlerin tehlikeli olup olmadıklarını görünüşlerinden anlamamız mümkün mü?
Belli bir ölçüde anlamak mümkün. Bir kişide çok sayıda ben bulunması, ailesinde özellikle deri kanseri bulunması, açık ten rengi bulunanlar özellikle risk altında. Bir bende değişiklik olması da çok önemli. Benlerin birden bire ortaya çıkması, hızla büyümesi, farklı renk tonları içermesi, sınırlarının düzensizleşmesi, kaşınması ve kanaması durumunda mutlaka bir dermatolog tarafından muayene edilmesi gerekir. Bunun için benleri analiz edip düzenli olarak takip etmek gereklidir. Risk faktörleri bulunan kişilerin her yıl düzenli olarak bir hekim tarafından takip edilmesi gerekir.
Benleri takiplerini nasıl yapıyorsunuz?
Uzun yıllardan beri benlerdeki değişimler dermatoskop yardımıyla takip ediliyordu. Ancak son yıllarda kullanılan dijital dermatoskoplar bu olayı daha kolaylaştırdı. Dermatoskop yardımıyla pigmentli lezyonlar 30 kat büyütülür ve bilgisayar bu benleri bazı kriterler ve matematiksel analizlerle değerlendirir, ben haritalaması yapılır. Dijital dermatoskop bilgisayar ortamında ben haritalamalarının saklanmasına yardım eder. Böylece yeni çıkan benler ve benlerdeki değişiklikler periyodik olarak takip edilir. Periyodik takipler sonucunda riskli değişiklikler erken dönemde tespit edilebilir.
Hastanın benlerinin görüntüsünü tekrar aldığımızda da benler üzerinde herhangi bir değişim olup olmadığını görebiliriz. Dijital dermatoskop çocuk, yaşlı gebe, her yaş grubunda ve herkeste hiçbir zarar vermeden rahatlıkla kullanılabilen bir cihazdır.
Kimler risk altında?
• Kolayca güneşte yanan açık tenli kişiler özellikle deri kanseri için yüksek risk altındadır.
• Fazlaca deri lekeleri ve benleri olması
• Ailede deri kanseri görülmüş olması veya güneşte derinin su toplaması
• Aşırı güneşlenme ve açık havada fazla kalmak
Peki, kanser riskini ortadan kaldırmak için ne yapmalıyız?
Yılda bir gibi belli aralıklarla doktor kontrolüne gidilmeli. Özellikle çok sayıda beni olanlar için geçerli bu. Bunun yanında güneşten korunmak çok önemli. Güneş dışında bir de benlerin çarpma, vurma, sürtme koparma gibi tahrişlerden ve zedelemelerden kaçınmak gerekir.
Ben aldırmanın tehlikesi var mı?
Genelde benler çıkarılınca kanser olunduğuna inanılır, ama benin tamamının vücuttan atılmasıyla hiçbir şey olmaz. Benden ve onun tehlikesinden kurtulmanın en sağlıklı yolu budur. Ama ben vücut üzerinde dururken kesilir, koparılır ya da takılıp düşme gibi nedenlerden koparsa, bu tehlikelidir.
Ben aldırmak basit bir işlem mi?
Evet. Benin çevresine iğneyle lokal anestezi yapılır. İşlem yarım saat kadar sürer.
13850
« : Ekim 25, 2007, 08:11:18 ÖS »
El Bakımında Bilinmeyenler
Güzel ve zarif eller çok çok önemlidir.
Hakkınızda pek çok ipucu verir. Nasıl bir yaşamınız olduğunu, vücudunuzu ne kadar sevip özen gösterdiğinizi yansıtır. Ne kadar bakımlı olursanız olun sizi bakımsız ve daha yaşlı gösterir.
Zarif eller ise, kişisel olarak kendinize verdiğiniz değeri yansıtır. Yaşınızın ve konumunuzun ne olduğu önem taşımaz.
Çok özel kıyafetlerin içinde bakımsız bir el hayal edebiliyor musunuz? Kıyafetiniz ve görünümünüzle ne kadar uyumsuz olur öyle değil mi?
Eğer el bakımınızı kendi başınıza yapamıyorsanız, parti, iş görüşmesi veya arkadaşlarınızla buluşmadan önce en yakın manikür uzmanına başvurun.
Hissetmek, pişirmek, doğramak, kesmek, taşımak, yazmak gibi bir sürü iş yaptığınız ellerinize daha özen göstermenizin zamanı geldi de geçiyor bile.
El bakımında dikkat etmeniz gerekenler
El deriniz inceyse ellerinizi soğuktan korumalısınız. Koruyucu krem kullanabilirsiniz.
Günde dört defa olmak üzere elinize özel losyon kullanabilirsiniz.
Haftada bir defa el maskesi uygulayabilirsiniz.
Haftada bir uyumadan önce yüzünüze sürdüğünüz gece kreminizi elinize de uygulayabilirsiniz.
Ev işleri yaparken eldiven kullanmayı alışkanlık haline getirin.
Cildinizi tahriş edecek durumlardan uzak durun.
Kuru havalarda ve aşırı sıcaklarda cildinizin kurumasını önlemek için nemlendirici kullanın.
13851
« : Ekim 25, 2007, 08:09:28 ÖS »
Tırnak Batması
Tırnak batması, bir ayak parmağı tırnağının keskin ucunun ayak parmağı etinin içine doğru büyümesi sonucu ortaya çıkıyor. Sıklıkla ayak başparmağında meydana geliyor.
Sema Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Serpil Özyılmaz, çoğu insanın başına gelen ve göz ardı ettiği tırnak batması hakkında bilgi verdi. Özyılmaz, "Tırnak batması kadın ve erkek herkeste görülebiliyor. Ayak sağlığı, yürümeyi etkilediğinden günlük aktiviteler ve çalışma hayatında daha büyük bir önem kazanıyor. Tırnak batması, ayak parmağının, genellikle de başparmağın dokusuna tırnağın batması sonucunda meydana geliyor. Tırnak batması, şiddetli ağrı ve yaranın iltihaplanmasına yol açıyor" dedi.
Tırnak batmasına sebep olan faktörler
Ayak tırnaklarını birbiri üstüne bindiren ayakkabılar giymek
Ayak tırnakların çok kısa kesmek ya da düz kesmemek
Ayak tırnağında zedelenme
Normalin dışında kıvrık ayak tırnakları
Ayak tırnaklarının kalınlaşması
Tırnak batmasının bulguları
Tırnağın bir ya da iki tarafında ağrı ve hassasiyet
Ayak tırnağının etrafında kızarıklık
Tırnağın etrafında şişme
Ayak tırnağının etrafındaki dokuda enfeksiyon
Ayak sağlığı için bakım önerileri
Tırnakları küt kesin. Ayak parmağınızın ön kenarına uydurmak için tırnaklarınızı yuvarlatmayın. Ayaklarınızda dolaşım problemi varsa, her üç ayda bir tırnaklarınızı, profesyonel olarak bakımını yaptırmak için, bir podiyatriste gösterin.
Ayak tırnaklarını orta uzunlukta tutun. Ayak tırnaklarını ayak parmaklarınızla bir boyda olacak şekilde kesin. Eğer ayak tırnaklarının çok kısa kesilmesi, ayakkabıların ayak parmaklarına yaptığı baskı, tırnakların yumuşak doku içine girmesine neden olabilir.
Ayaklarınıza tam uyan ayakkabılar giyin. Ayak parmaklarına aşırı derecede baskı yapan ya da sıkıştıran ayakkabılar tırnakların çevredeki dokulara girmesine neden olabilir. Eğer ayaklarınızda sinir rahatsızlığı varsa, ayakkabılarınızın çok sıkı olduğunu fark etmeyebilirsiniz. Tercihen ayak problemleri olan kimselere uyan ayakkabılar satan özel ayakkabı dükkânlarından olmak üzere, ayağınıza iyi uyan ayakkabılar almaya ve giymeye özen gösterin.
Koruyucu ayak malzemeleri kullanın.
13852
« : Ekim 25, 2007, 08:06:15 ÖS »
Eller Bakteri Yuvası
Gün içinde eller birçok yüzeye temas ediyor. Kapı kolları, telefon ve musluk gibi pek çok alanda mikrop ve bakteriler bulunuyor. Virüsler, dokunulan yüzeylerde uygun şartlar altında, saatlerce hatta daha uzun süre yaşayabiliyor. Parmak araları ve tırnak içleri de bu virüs ve bakterilerin oluşmasına ve barınmasına olanak sağlıyor. Bu yüzden ellerin yemekten önce ve sonra, tuvaleti kullandıktan sonra, yemek yapmaya başlamadan önce, dış mekandan iç mekana girildiğinde mutlaka yıkanması öneriliyor.
Sema Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Hülya Çaşkurlu yıkanmamış ellerin, göze, ağıza, buruna ya da açık bir yaraya temas etmesi sebebiyle enfeksiyon riskinin arttığına dikkat çekerek, makyaj yapılmadan önce ve sonra mutlaka ellerin yıkanması gerektiğine de dikkat çekti.
Elleri yıkamanın doğru yolu
Ellerinizi ıslatın ve sıvı sabun ve ya temiz bir kalıp sabun kullanın.
Uygun koşullarda kullanılmayan sabunlarda mikroorganizmalar üreyebilir.
Ellerinizi yıkamadan önce takıları çıkarın.
Ellerinizi birbirine iyice sürün, tüm cildinize sabunu sürdüğünüzden emin olun. Bileklerinizi de yıkamayı unutmayın.
Parmak aralarınıza ve tırnaklarınızın içine çok daha özen gösterin.
En az 30 saniye ellerinizi sabunlamaya devam edin.
Elleriniz iyice durulayıp, kağıt havluyla kurulayın.
Unutmayın!
Özenle ve sıklıkla yıkanan eller, birçok hastalıktan korunmanızın temel anahtarıdır.
13853
« : Ekim 25, 2007, 07:56:28 ÖS »
Limonla Güzelleşin
Yiyeceklerinizi tatlandırmak için tercih edilen limonu, banyo ve güzellik için de kullanabilirsiniz.
Tırnaklara parlaklık kazandırır
Sıcak havalarda tırnaklarınızı 10 dakika boyunca limon suyunda bekletin. Ellerinizi limon suyuyla sabunluyormuş gibi ovuşturun. Beyaz sirke, sıcak su karışımı ile fırçalayın. Daha sonra ellerinizi iyice durulayın.
Deride oluşan lekeleri yok eder
Yatmadan önce limon suyu ile ellerinizi ve yüzünüzü iyice ovuşturun. Sabah ılık suyla ellerinizi ve yüzünüzü durulayın. Siyah, kahverengi lekelerin kaybolması için bu işlemi düzenli olarak her akşam yapmanız tavsiye ediliyor.
Saçlarınızı güçlendirir
Dökülen ve cansızlaşan saçlarınızı yeniden canladırmak ve parlaklık kazandırmak için 3/4 fincan zeytin yağı, 1/2 fincan bal ve aşağı yukarı 3 yemek kaşığı limon suyunu karıştırın. Saçlarınızı suyla durulayın, havluyla kurulayın ve daha sonra az bir karışımı tarakla saçlarınıza yedirin. Daha sonra saçlarınızı yarım saat plastik bone ile sarın ve bekleyin. Daha sonra şampuanlayın ve durulayın, parlaklığı göreceksiniz.
Göze çarpan sarılık yaratır
Tüm saç boyalarına ve beyazlarına alternatif olarak 1/4 fincan limon ve 3/ 4 su ile saçınızı durulayın. Limonun saç renginizi doğal olarak açması için biraz güneşte bekleyin.
Nefes tazeleyicidir
Nefesiniz kötü kokuyorsa ağzınıza bir kaç damla limon suyu damlatın ve yutun. Sitrik asit, ağzınızdaki pH seviyesini değiştirerek, kötü kokuya neden olan bakterileri öldürecektir.
Rahatlatır
Mükemmel bir banyo için küvetinize deniz tuzu, limon suyu ve biberiye ekleyin ve vücudunuza özen gösterin.
13854
« : Ekim 25, 2007, 07:51:42 ÖS »
A Vitaminiyle Sağlıklı Cilt
Kadınlarda Saç Dökülmesi
Saçlar günde kaç tel dökülür? Babanız kelse siz de kel olacak mısınız? Detaylar için Tıklayın
Brokoli, havuç ve sütün ortak özelliği nedir? Bunlar çevresel ve yaşlanma etkilerinden cildinizi koruyan doğal cephanenin önemli bir parçasıdır. A vitamini kaynağı olması bu yiyeceklerdeki ortak özellğidir.
Çoğu kişi A vitamini ile sadece gözleri ve görme gücünü dengeler. Ama epithelial dokumuzun sağlığı -cilt ve vücudun dışına açılan geçitler, boğaz ve sinüsler gibi- beslenmemizdeki A vitamini miktarına doğrudan bağlıdır. A vitamini bir antioksidan gibi hareket ederek cildimizdeki zararlı unsurları etkisiz hale getirir. Kırışıklıkları önleyip enfeksiyona karşı direnerek cildimizin gençliğini korur.
Yeşil ve koyu turuncu düşün
Tipik Amerikan diyetindeki A vitaminin üçte ikisi, sarı renkli meyve ve sebzelerdeki karotenden gelir. Karoten vücudumuz tarafından A vitaminin içinde imal edilir, bu nedenle Onun için cilt sağlığı için çok önemlidir. Koyu turuncu? Tatlı papatesler, havuçlar ve kayısıları düşünün. Koyu yeşil? Ispanak ve brokloliyi deneyin. (Besin Kaynakları & Katoten Miktarı). Vücudunuzdaki A vitaminini artırmanın basit yolu, karoten bakımından yüksek besinleri zehirleyici olacak kadar aşırı olmamak kaydıyla çok tüketmektir.
Aşırı A vitamininin olumsuz yönü
A vitamini kuvvetli bir yağ çözücü vitamindir, vücudumuzdaki dokularda kolayca depolanabilir. Tavsiye edilen günlük alım miktarı aşıldığında zehirleyici olabilir (kadınlar için 800 mcg ve erkekler için 1000 mcg). Zehirlenme belirtileri beyin tümörlerine benzerdir: Başağrısı, eklem ve kemiklerde ağrı, kuru cilt ve iştahsızlık. A vitamini ilaçları ile beslenmenizi desteklemek akıllıca değildir. Bunun yerine, cilt sağlığınızı korumanızı sağlayacak karoten bakımından zengin, lezzetli sebze ve meyvelere odaklanın:
Eğer cildim sarıya dönerse ne olur?
Aslında çok fazla karoten cildinizi, özellikle avuç içleri ve tabanlarınızı farkedilebilir şekilde sarılaştırır. Endişelenmeyin; Etkileri sürekli değildir ve tıbbi tehlike durumu yoktur. Bunun anlamı, çok fazla iyi şeyler yediğinizdir ve beslenmenizdeki yiyeceklerin çeşitlerini artırmanız gerektiğidir. Bu genellikle yeni yürümeye başlayan çocuklarda ortaya çıkar. Bu nedenle kabak, tatlı patates ya da havuç gibi yiyecekleri parçalayarak verin. Çok fazla karoten küçük bedenlerinin giderek sarılaşmasına neden olur. Ciltlerinin normal rengine dönmesi için yeşil fasulye ve bezelyeleri daha sık yedirin.
Daha sağlıklı cilt için yiyin
Güneş kremleri ve kırışıklık kremlerinize ek olarak, karoten ya da A vitamini bakımından zengin yiyeceklerle cildinizi güçlendirin. Güzellik hiç bu kadar iyi lezzete sahip olmadı!
13855
« : Ekim 25, 2007, 07:44:04 ÖS »
13859
« : Ekim 25, 2007, 07:30:11 ÖS »
Sayfa: 1 ... 922 923 [924] 925 926 ... 939