13831
Resim / başka duygular 2
« : Ekim 25, 2007, 09:58:35 ÖS »
Haberler:
İletileri Göster
Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
13833
Sustum!
Ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
kendimle konuşuyorum şimdi yalnız...
yalnız yüreğimle dokunuyorum sesime
kimse duymuyor...
sustum!
sustu dudağımdaki şarkı, gözlerimdeki şiir
yaraları yalayan rüzgar
sokaklarında kahrolduğum şehir
gözlerim konuşuyor yalnız...
sustum!
bin ah sürüp dudaklarıma
ne kadar susulacaksa o kadar sustum!
sustu benimle deniz,
sustu deli dalgalar, sustu martılar...
umutlarımı sarıp rüzgarlara
uzaklara savuruyorum her gece
yıldız yapıp serpiyorum gökyüzüne
Sustum!
tuz basıp yaralarıma!
sustum
içinde volkanlar taşıyan bir derviş gibi
yaslanıp yalnızlığın duvarına
gül döküp kalabalıklara
kimsesiz geziyorum gönül ülkemi her gece
kimse bilmiyor..
kimse görmüyor...
sustum!
sustu benimle gök, sustu dağ, sustu toprak
acılar konuşuyor şimdi yalnız
yaralı gönlümün sızıları konuşuyor
tutup öldürüyorum içimdeki sevdaları bir bir
atıyorum uçurumlardan
kimse hissetmiyor...
sustum!
saçlarını kokluyorum rüzgarların
dudaklarından öpüyorum hayatı
içimde incecik bir sevgi ürperiyor
sarı hüzünler dökülüyor gönül bahçeme
gelmiyor beklediğim bahar
yaralar merhem tutmuyor
gözyaşı olup dökülüyorum kaldırımlara
mendil silmiyor
yağmur dinmiyor
sevdiğim bilmiyor...
sustum!
sustu benimle sarı sabır, sustu hasret, sustu zaman
sustum
yalnız gözlerimle dokunuyorum hayata
kimse anlamıyor...
sustum!
ey beşiğini sallayıp boğduğum hayat
kucağımda büyütüp öldürdüğüm sevgi
yaralar merhem tutmuyor
geceler avutmuyor
ben sustum
acılarım konuşuyor yalnız...
ben sustum!
susmuyor yüreğimi kavuran kasırga
pencereme vuran yağmur damlaları
susmuyor her gece dışarda inleyen rüzgar
gelmiyor bahar
kuşlar sevinmiyor
yıldızlar küs
ay üzgün
güneş doğmuyor
acılar dinmiyor
içimde binlerce şiir kanıyor her gece
kimse bilmiyor...
sustum!
sustu benimle sarı sabır, sustu hasret,
sustu hayat
sustu zaman
acılar konuşuyor yalnız
acılarım konuşuyor
kimse duymuyor...
duymuyor...
duymuyor...
duymu...
duy...
13837
Edebiyat ve Şiir / Seni düşünmek güzel şey......
« : Ekim 25, 2007, 09:20:29 ÖS »
anlamlı bir şiir..paylaşım için teşekkürler.. 
13838
Komik Yazılar / Bebek Günlüğü
« : Ekim 25, 2007, 09:15:42 ÖS »
harika bişiy yaa..eline sağlık cnm... 
13839
Edebiyat ve Şiir / Bekleyenler için.........
« : Ekim 25, 2007, 08:51:53 ÖS »
Bir gün bu kapıdan sen gireceksin
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlıyacağım.
bu kısım çok hoşuma gitti..paylaşım için sağoll...
Biliyorum
Ergeç bu bekleyişin bir sonu gelecek
Yıllarca sonra
Öldüğüm gün bile gelsen
Bütün bu bekleyişimi ve öldüğümü unutup
Çocuklar gibi sevineceğim
Kalkıp sarılacağım ellerine
Uzun uzun ağlıyacağım.
bu kısım çok hoşuma gitti..paylaşım için sağoll...
13840
Sağlık / İnsanları dinlemek sevgi bağını kuvvetlendiriyor
« : Ekim 25, 2007, 08:45:13 ÖS »
İnsanları dinlemek sevgi bağını kuvvetlendiriyor
KAYSERİ (İHA) - İnsanların birbirlerini dinlemesinin sevgi bağını kuvvetlendirdiğini belirten Akıl Uzmanı İhsan Özalp, insanları hayata bağlamanın en güzel yolunun onları dinlemekten geçtiğini söyledi.
Özel Tekden Hastanesi tarafından hastane çalışanlarına yönelik düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan başta güreş milli takım ve çeşitli spor kulüplerine akıl koçluğu yapan Mentör İhsan Özalp, başarıya ulaşmada hedef, algı, eylem ve esnekliğin önemli faktörler olduğunu vurguladı. Algının iletişimde en önemli unsur olduğunu ifade eden Özalp, Türk insanının proje üretmede usta olduğunu fakat, uygulamada pasif kaldığına dikkat çekti. Özalp, bir bilinci davranışa çevirmenin, iletişimin önemli adımlarından birisi olduğunun altını çizdi.
“DİNLEMEK İNSANI HAYATA BAĞLAR”
İnsanların hayatları boyunca birçok hata yaptığını belirten Özalp, bir insanın sıkıntılarını dinlemenin o insanı hayata bağlayacağını ifade etti. Bir insanın diğer insanı dinlemesinin o insana verilecek en güzel hediye olduğunu dile getiren Özalp, “Bir insan, diğer insanı dinlerse ve onun meselesine çözüm yolu ararsa sevgi bağı kuvvetlenir. Kendinin diğer insanlar tarafından umursandığını fark eden kişi hayata daha sıkı bağlanır. Bence insanları dinlemek onlara verilecek en önemli armağandır” dedi.
13841
Sağlık / Fast food lokantalarında tuz çok yüksek
« : Ekim 25, 2007, 08:43:27 ÖS »
Fast food lokantalarında tuz çok yüksek
Londra -AA- İngiltere'de yapılan bir araştırmada,ülkedeki fast food lokantalarındaki yemeklerin tuz seviyesinin "şaşırtıcı derecede" yüksek olduğu ortaya çıktı.
BBC'nin haberine göre, Consensus Action on Salt and Health (CASH) lobi grubu tarafından yapılan araştırmada, Pizza Hut'taki bir yemeğin 6 yaşındaki bir çocuğun günde alması gereken azami tuz miktarının 4 katı tuz ihtiva ettiği ortaya çıktı.
İngiliz hükümeti, yetişkinler için günde azami 6 gram, 7-10 yaş arasındakiler için 5 gram, 4-6 yaş arasındakiler için ise 3 gram tuz öneriyor.
CASH'in araştırmasına göre, Pizza Hut'ın bir orta boy Super Supreme pizza, bir porsiyon sarımsaklı ekmek, bir porsiyon patates, tavuk kanadı ve peynirli tatlısından oluşan menüsünü ısmarlayan 4 kişilik bir ailenin her bir ferdinin 12,3 gram tuz aldığını saptadı.
Bunun, bu lokantada tek bir öğün yemekte alınan tuzun, yetişkinlerin günde alması gereken azami miktarın iki katı, 6 yaşındaki bir çocuğun alması gerekenin ise 4 katı olduğunu gösterdiği bildirildi.
KFC lokantasında 4 kişilik bir ailenin aldığı menünün ise kişi başına 5,2 gram tuz içerdiği belirlendi
13842
Sağlık / Binde bir doğalız
« : Ekim 25, 2007, 08:41:08 ÖS »
Binde bir doğalız
ANKRA (ANKA)- Ekolojik ve tahıl ürünleri üreticisi ve DOĞALSAN'ın sahibi Ufuk Ilgaz, Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD'de kanser ve obezitenin önde gelen hastalıkların başını çekmesinin ardından ekolojik ve organik ürünlerin gıda sektöründe öne çıktığını belirterek, “Türkiye'de ekolojik ve organik gıda tüketim oranı binde bir. Bu oranın yükselmesi, sağlıklı nesillerin yetişmesi için bir zorunluluktur” dedi.
"GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDALAR SAĞLIMIZI TEHDİT EDİYOR"
Yarı rafine,doğal ve sağlıklı beslenme ürünleri üretmek üzere Ankara'da DOĞALSAN'ı kurduklarını belirten Ilgaz şunları söyledi: “Bir süredir soframızı, dolayısıyla sağlığımızı ve geleceğimizi tehdit eden önemli bir sorun; genetiği değiştirilmiş ürünlerdir. GDO'lu ( Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünlerin oluşturduğu sağlık risklerini doğrulayan bilimsel araştırmalara her geçen gün yenileri eklenmektedir. Ürünlerimiz arasında yer alan soya grubu (soya fasulyesi, soya unu, soya eti) genetiği ile oynanmamış sertifikalı ürünlerdir”
Genetiği degiştirilmiş gıdalar yerine doğal ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Ilgaz, “Tüketiciler, sağlıklarını düşünerek tüketim yapmalı. Doğal ürünleri tercih edenlerin büyük bir bölümü sağlık sorunu yaşayanlar veya bilinçli beslenenler oluyor. Doğal ürün tüketiminin artması sağlıklı nesillerin yetişmesinin önünü açacak” diye konuştu.
İŞTE, GENETİĞİ İLE OYNANMAMIŞ ÜRÜNLER VE SAĞLIĞA ETKİLERİ
Soya unu: Kolesterol içermemesi ve doymamış yağ oranının yüksek olması nedeniyle damar sertliği, kroner kalp rahatsızlığı olanlara uzmanlarca tavsiye edilir. Soya unu hamur işlerinde kullanıldığında bayatlamayı geciktirir ayrıca fındık veya ceviz lezzeti verir. Soya unu yüksek protein kaynağı.
Soya kıyması: Soya kıyması tekstüre edilmiş (proteini artırılmış) yağsız soya ununun granül şekline getirilmesiyle elde edilir. Yüksek oranda protein içerdiğinden kullanıldığı yemeklerin besleyici değerini artırır. Normal kıymaya belirli oranda katılarak kullanılacağı gibi tek başına da kullanılabilir. Hayvansal proteine en yakın bitkisel protein içermesinden dolayı vejeteryanlara özellikle tavsiye edilmektedir.
Soya fasülyesi: Yüksek oranda hayvansal proteine benzer bitkisel protein içerir. Vejetaryenler için önemli besin kaynağıdır. Yüksek oranda doymamış yağ içerir, kolesterol içermez. Damar sertliği, yüksek kolesterol kroner kalp ve diyabet hastalar için uzmanlar tarafından özellikle tavsiye edilir. Bazı araştırmalarda soya fasulyesinin meme kanseri riskini azalttığı, safra kesesi taşı oluşumunu engellediği,kadınlardaki estojen oranını artırdığı görülmüştür. Toronto üniversitesinden (Kanada) profesör doktor David Jenkins'e göre kandaki şekeri en iyi dengeleyen besinler sıralamasında birinci sırada soya fasulyesi gelmektedir. FDA (ABD gıda ve İlaç Dairesi) kroner kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltmak için her gün 80 gr SOYA ürünü tüketilmesini önermektedir.
Kepekli pirinç: Kepekli pirincin beslenme açısından önemi, B grubu vitaminler ve posa açısından zengin olmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi posa açısından zengin yiyecekler, diyabetli hastalar ve diyet yapanlara sağlıklı zayıflama acısından özellikle tavsiye edilir. Kepek sindirim sistemini düzenleyici ve koruyucu etki yapmaktadır; Bu özelliğinden dolayı bağırsak kanseri ve kabızlığı önleyici etki göstermektedir. Posası yüksek kepekli pirinç kan kolesterolünün ve şekerinin düşürülmesine yardımcı olur. Ayrıca kepekte bulunan yüksek miktarda B1 vitamini 'nin sindirim bozukluklarını, zihinsel yorgunlukları ve stres'i önleyici etkisi vardır.
Soya unu karışımı: İçerdiği doymamış yağ asitleri, hücrelerin yenilenmesinde, beyin ve sinirlerin işlevini yerine getirmesinde önemli rol oynar. Kepekli besinlerde bulunan lif hazmı kolaylaştırır, sindirim sistemini düzenler, midede şişmesi ile tokluk hissi verir. Kan şekerini düzenler, yemek sonrası uyku ve yorgunluğu azaltır. Daha önemlisi vücudumuzda daha az yağ depolanmasını sağlar.
ANKRA (ANKA)- Ekolojik ve tahıl ürünleri üreticisi ve DOĞALSAN'ın sahibi Ufuk Ilgaz, Avrupa Birliği ülkelerinde ve ABD'de kanser ve obezitenin önde gelen hastalıkların başını çekmesinin ardından ekolojik ve organik ürünlerin gıda sektöründe öne çıktığını belirterek, “Türkiye'de ekolojik ve organik gıda tüketim oranı binde bir. Bu oranın yükselmesi, sağlıklı nesillerin yetişmesi için bir zorunluluktur” dedi.
"GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ GIDALAR SAĞLIMIZI TEHDİT EDİYOR"
Yarı rafine,doğal ve sağlıklı beslenme ürünleri üretmek üzere Ankara'da DOĞALSAN'ı kurduklarını belirten Ilgaz şunları söyledi: “Bir süredir soframızı, dolayısıyla sağlığımızı ve geleceğimizi tehdit eden önemli bir sorun; genetiği değiştirilmiş ürünlerdir. GDO'lu ( Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar) ürünlerin oluşturduğu sağlık risklerini doğrulayan bilimsel araştırmalara her geçen gün yenileri eklenmektedir. Ürünlerimiz arasında yer alan soya grubu (soya fasulyesi, soya unu, soya eti) genetiği ile oynanmamış sertifikalı ürünlerdir”
Genetiği degiştirilmiş gıdalar yerine doğal ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Ilgaz, “Tüketiciler, sağlıklarını düşünerek tüketim yapmalı. Doğal ürünleri tercih edenlerin büyük bir bölümü sağlık sorunu yaşayanlar veya bilinçli beslenenler oluyor. Doğal ürün tüketiminin artması sağlıklı nesillerin yetişmesinin önünü açacak” diye konuştu.
İŞTE, GENETİĞİ İLE OYNANMAMIŞ ÜRÜNLER VE SAĞLIĞA ETKİLERİ
Soya unu: Kolesterol içermemesi ve doymamış yağ oranının yüksek olması nedeniyle damar sertliği, kroner kalp rahatsızlığı olanlara uzmanlarca tavsiye edilir. Soya unu hamur işlerinde kullanıldığında bayatlamayı geciktirir ayrıca fındık veya ceviz lezzeti verir. Soya unu yüksek protein kaynağı.
Soya kıyması: Soya kıyması tekstüre edilmiş (proteini artırılmış) yağsız soya ununun granül şekline getirilmesiyle elde edilir. Yüksek oranda protein içerdiğinden kullanıldığı yemeklerin besleyici değerini artırır. Normal kıymaya belirli oranda katılarak kullanılacağı gibi tek başına da kullanılabilir. Hayvansal proteine en yakın bitkisel protein içermesinden dolayı vejeteryanlara özellikle tavsiye edilmektedir.
Soya fasülyesi: Yüksek oranda hayvansal proteine benzer bitkisel protein içerir. Vejetaryenler için önemli besin kaynağıdır. Yüksek oranda doymamış yağ içerir, kolesterol içermez. Damar sertliği, yüksek kolesterol kroner kalp ve diyabet hastalar için uzmanlar tarafından özellikle tavsiye edilir. Bazı araştırmalarda soya fasulyesinin meme kanseri riskini azalttığı, safra kesesi taşı oluşumunu engellediği,kadınlardaki estojen oranını artırdığı görülmüştür. Toronto üniversitesinden (Kanada) profesör doktor David Jenkins'e göre kandaki şekeri en iyi dengeleyen besinler sıralamasında birinci sırada soya fasulyesi gelmektedir. FDA (ABD gıda ve İlaç Dairesi) kroner kalp hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltmak için her gün 80 gr SOYA ürünü tüketilmesini önermektedir.
Kepekli pirinç: Kepekli pirincin beslenme açısından önemi, B grubu vitaminler ve posa açısından zengin olmasından kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi posa açısından zengin yiyecekler, diyabetli hastalar ve diyet yapanlara sağlıklı zayıflama acısından özellikle tavsiye edilir. Kepek sindirim sistemini düzenleyici ve koruyucu etki yapmaktadır; Bu özelliğinden dolayı bağırsak kanseri ve kabızlığı önleyici etki göstermektedir. Posası yüksek kepekli pirinç kan kolesterolünün ve şekerinin düşürülmesine yardımcı olur. Ayrıca kepekte bulunan yüksek miktarda B1 vitamini 'nin sindirim bozukluklarını, zihinsel yorgunlukları ve stres'i önleyici etkisi vardır.
Soya unu karışımı: İçerdiği doymamış yağ asitleri, hücrelerin yenilenmesinde, beyin ve sinirlerin işlevini yerine getirmesinde önemli rol oynar. Kepekli besinlerde bulunan lif hazmı kolaylaştırır, sindirim sistemini düzenler, midede şişmesi ile tokluk hissi verir. Kan şekerini düzenler, yemek sonrası uyku ve yorgunluğu azaltır. Daha önemlisi vücudumuzda daha az yağ depolanmasını sağlar.
13843
Sağlık / Sebze yemiyorsanız suçlusu genleriniz
« : Ekim 25, 2007, 08:38:08 ÖS »
İngiliz araştırmacılar, çocukların neden sebze yemedikleri sorusunun yanıtını genlerde buldular. Londra'daki King's College öğretim üyeleri, 18 ila 79 yaşlarındaki 3 binden fazla aynı ve ayrı yumurta ikizi kadın üzerinde yaptıkları araştırmada, bireylerin yemek seçiminin, ailelerin çocukları yemeye zorlamaları ile diğer sosyal ve çevresel etkenlerden ziyade, genetik mirasa bağlı olduğunu tespit ettiler.
Aynı yumurta ikizlerinin, ayrı yumurta ikizlerine göre çoğunlukla aynı tür yemekleri seçtiklerini gören ve bu durumun ağız tadının daha çok genetik mirasla geçtiğini düşündürdüğünü belirten araştırmacılar, iki grup karşılaştırıldığında, aynı yumurta ikizlerinin, yemek seçimi özelliklerinin "yetişme" koşullarından ziyade "doğal" koşullara bağlı olduğunun görüldüğünü kaydettiler.
Sarımsak, kahve ve meyve yemeye düşkün olanların bu özelliklerini ailelerinden aldıklarını ortaya koyan araştırmada, yemek seçiminin, çocukken yemeye zorlanma ya da okuldaki menüde yer alanlar gibi sosyal ve çevresel faktörlerden ziyade çoğunlukla genlerin etkisine bağlı olduğu görüldü.
Araştırmada elde edilen bulguların, sağlık ile diyet arasındaki bağlantıdan ötürü hastalıkların önlenmesinde yararlı olabileceği belirtildi.
13844
Bilgisayar Dünyası / Hareketli çekimler için Kodak Z812
« : Ekim 25, 2007, 08:31:36 ÖS »
Hareketli çekimler için Kodak Z812
Kodak, yeni zoom'lu dijital fotoğraf makinesi modeli EasyShare Z812 IS'yi piyasaya sundu. Yaratıcılığı destekleyici özellikler içeren model, şık ve ergonomik tasarımıyla, kullanıcının avcuna tam olarak oturuyor; zorlu hareket fotoğraflarını tek elle çekme imkanı veriyor.
Tamamı cam 12X Schneider-Kreuznach Variogon optik zoom lense ve 8,1 Mp çözünürlüğe sahip olan Z812 IS ile, 76×102 cm'ye kadar net baskılar alınabiliyor. Z812 IS ayrıca, 8 farklı çözünürlük ayarı sunuyor
13845
Bilgisayar Dünyası / Elle çalışabilen XO, el yakmıyor
« : Ekim 25, 2007, 08:28:59 ÖS »
Elle çalışabilen XO, el yakmıyor
Kâr amacı gütmeyen, Her Çocuğa Bir Bilgisayar (OLPC) girişimi tarafından gelişmekte olan ülkelerdeki çocukların “öğrenmeyi öğrenmelerine” yardım etmek amacıyla geliştirilen dizüstü bilgisayarı, aynı zamanda dünyanın en enerji tasarruflu ve çevre dostu dizüstü bilgisayarı özelliğini taşıyor.
Yılsonuna doğru seri üretimi başlayacak olan yeşil renkli XO dizüstü, az enerji harcayan, zehirli maddeleri asgari derecede içeren, sağlam, uzun ömürlü, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışan ve geri dönüştürülebilen bir bilgisayar profiline sahip bulunuyor.