İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - OĞUZHAN

Sayfa: 1 ... 87 88 [89] 90 91 ... 118
1321
Edebiyat ve Şiir / Büyük Sevdalar
« : Mayıs 09, 2009, 10:11:45 ÖÖ »
 
 
Ağla Yüreğim

Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...

Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...

İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.

Eğil başım
Sen..
Öne eğil....

Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....

Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.

Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..


Melih Baki
 
 

1322
Edebiyat ve Şiir / Ağla Yüreğim
« : Mayıs 09, 2009, 10:10:07 ÖÖ »
 
 
Ağla Yüreğim

Akşam olur
Bir başıma kalınca
Bu yerde...

Özlemin
Ateş olur..!
Dokunduğun her yerde
Kıvılcımlar saçar
Özlem ateşin
Yangınlara döner...

İçimde
Yıkılmaz sandığım
Dağlar erir
Ormanlar bir bir yanar.

Eğil başım
Sen..
Öne eğil....

Bunca yıldız varken
Gece neden karanlık olur
Sevdiğim.....

Kaybetmeyince
İnsan
Bilmezmiş
Elindeki nimetin kıymetini.

Ağla yüreğim kendi haline
Sen
Şimdi ağla..


 
Melih Baki
 
 

1323
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 e sayım
« : Mayıs 05, 2009, 11:48:29 ÖÖ »
284

1324
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 e sayım
« : Mayıs 03, 2009, 03:50:55 ÖS »
276

1325
Forum Oyunları / Ynt: +++YoKLaMa+++
« : Mayıs 03, 2009, 11:17:37 ÖÖ »
Burdayım  :cig

1326
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 e sayım
« : Mayıs 03, 2009, 11:14:39 ÖÖ »
274

1327
ByKuS Muhabbet / Ynt: Arkadaşlar Sözlendimmm!..
« : Mayıs 03, 2009, 11:09:12 ÖÖ »
Kusura bakmayın bayağı bi geç oldu ama ben yeni sayılırım aranızda Allah tamamını erdirsin ömür boyu mutluluklar dilerim .

1328
Komik Karikatürler / Ynt: Bykuş Ailesine Özel
« : Mayıs 02, 2009, 05:33:41 ÖS »
Haha 10 numara  :kk

1329
Forum Oyunları / Ynt: Tek Kelimeyle ruh Halini Anlat
« : Mayıs 02, 2009, 05:08:29 ÖS »
Kızgın  :kzgn

1330




NASA’nın efsanevi Hubble Uzay Teleskopu, Uranüs’ün etrafında iki yeni halka ve küçük uydu fotoğrafladı. Açıklamalara göre yeni keşfedilen halkalar gezegenden çok uzakta olmalarından dolayı “ikinci halka sistemi” olarak tanımlanıyor. Uydulardan birisi halkalardan birisiyle aynı yörüngeyi paylaşıyor. Hubble’dan elde edilen veriler ayrıca Uranüs’e en yakın uyduların yörüngelerinde son 10 yılda önemli değişiklikler olduğunu gösteriyor.

Hubble Uzay Teleskopu tarafından Uranüs etrafında keşfedilen iki yeni uydu ve halka, gezegenler hakkında bilim adamlarına yeni ufuklar açıyor. NASA’nın uzay keşiflerinde başarılı olabilmesi için en önemli noktalardan birisi olarak görülen gezegenlerin nasıl oluştuğu ve nasıl bir arada kaldığı konusunda yeni buluşlar çeşitli ipuçları sağlıyor. Ayrıca keşfedilen yeni uydu ve halkalar, Uranüs’ün genç bir gezegen olduğunu gösteriyor.

Keşif, yedinci gezegenin çevresinin sanıldığından daha kalabalık ve daha aktif olduğunu gösteriyor. Cupid ve Mab olarak isimlendirilen yeni uydular ve diğer 25 uydu, Uranüs’ün etrafında birbiriyle devinim halinde bulunuyor ve kendine yörünge kazanmak için “birbirleriyle yarışıyorlar”. Bilim adamları tarafından beklenmedik bir durum olarak nitelenen bu hareketliliğin ayrıca Uranüs’ün sanıldığından çok daha kaotik bir sisteme sahip olduğunu da gösterdiği belirtiliyor.

Keşfedilen iki yeni toz halkasından birisi, Uranüs’ten 99 bin 700 kilometre ötede bulunan Mab uydusu ile aynı yörüngeyi paylaşıyor. Bilim adamları tozun bizzat Mab uydusundan kaynaklandığını düşünüyor. Keşfedilen diğer halkanın ise bilinen herhangi bir uyduyla ilişkisi bulunmuyor. Bu toz halkasının yok olmuş bir uydunun kalıntıları olabileceği belirtiliyor.

Uranüs`ün İki Halkası Daha Keşfedildi

Güneş Sistemi`ndeki yedinci gezegen olan Uranüs`ü çevreleyen iki halka daha keşfedildi.

California`daki SETI Enstitüsü`nden gökbilimci Mark Showalter, silik ve tozlu halkaların, Uranüs`ün daha önce bilinen halka sisteminin yörüngesi dışında, ancak büyük uydularının yörüngesi içinde olduğunu söyledi.

Uzay sondası Voyager-2`nin yaklaşık 20 yıl önce Uranüs`ün yakınından geçişinden sonra, ilk kez gezegenin halka sistemine ilişkin bu tür bir keşif yapıldığı kaydedildi.

10 ve 11`inci halkalar
Voyager-2, 1986`da Uranüs`ün yakınından geçerek, gezegenin hayranlık uyandıran halkaları ve çok sayıdaki uydusuna ilişkin görüntülerini dünyaya gönderen ilk uzay aracı olmuştu.

Gezegenin çevresindeki dokuz ince halka daha önce keşfedilmişti. Uzay aracı Voyage-2 ile de Uranüs`ün 10`uncu ve 11`inci halkaları keşfedildi.

En son keşif 2004`te yapıldı
Uranüs`ün halkalarıyla ilgili en son keşif 2004`te Hubble teleskobuyla yapıldı. Daha sonra Voyager tarafından sağlanan görüntüler yeniden incelendi ve daha önce bilinmeyen halkalar fark edildi.

Gökbilimciler halkaların, uzay aracı gezegenin yanından geçerken keşfedilmemesinin, halkaların silikliğinden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor.

Yeni keşfedilen halkaların, toz taneciklerinin oluşturduğu, daha büyük uzay maddelerinin aşındırması sonucu sürekli yenilenen silik kuşaklar olduğu kaydediliyor.

Dünyanın dört katı
Bilim adamları, gezegenin en dıştaki halkasındaki toz bulutunun, Uranüs`ün 2003`te keşfedilen uydusu Mab`den kaynaklandığını düşünüyor.

Güneş Sistemi`nin Jüpiter, Satürn ve Neptün gibi dev gezegenlerinden biri olan Uranüs, dünyanın dört katı büyüklüğünde.



1331
Bilim-Teknik / 63 ışık yılı uzaklıkta CO2 ve CO keşfedildi
« : Mayıs 02, 2009, 03:04:40 ÖS »
Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), yörüngedeki uzay teleskobu Hubble’ın uzak bir gezegende karbondioksit ve karbonmonoksit tespit ettiğini ve bunun dünyadışı yaşamın keşfi için ilk adım olabileceğini bildirdi.

NASA’dan yapılan yazılı açıklamada, Hubble’ın Dünya’dan 63 ışık yılı uzakta ve Jüpiter büyüklüğündeki dev gezegende CO2 bulduğu belirtilerek, “Dünya’ya benzer bir gezegende yaşam olduğunu gösterebilecek organik bileşenlerin bulunmasının, bir gün gezegenimizin dışında da yaşamın bulunduğunun ilk kanıtı olabilir” denildi.


Hubble Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden Ray Villard, yaşamın oluşmasına izin vermeyecek şekilde çok ısıya sahip sıvı ve gaz halindeki “HD 189733b” adını verdikleri bu gezegende yaşam izi tespit edemediklerini belirtirken, “Ama bu gezegen, yaşamın varlığının biyolojik izini oluşturabilecek bir kimyasal oluşuma sahip” diye konuştu.

Bilim adamlarının, bu gezegende su buharı ile organik metan molekülleri bulduklarını kaydeden Ray Villard, en heyecanlı kısmın karbondioksit keşfi olduğunu, çünkü bunun uygun koşullarda Dünya’da olduğu gibi bir biyolojik faaliyete bağlı olabileceğini söyledi.

Bu uzak gezegende CO2 ve karbonmonoksit keşfi, NASA’nın Kaliforniya’daki Jet Motorları Laboratuvarı’ndan, gezegenden yayılan kızılötesi ışınları Hubble ile izleyen Mark Swain adlı bilim adamı tarafından yapıldı.

1990’da yörüngeye 575 km irtifada yerleştirilen Hubble, evrenin evrimi ve çok sayıda özelliğinin anlaşılması açısından astronomide devrim yarattı.

1332
Bilim-Teknik / Kara delik teorileri doğrulandı
« : Mayıs 02, 2009, 03:04:06 ÖS »
Gökbilimciler, Dünya’ya 10 milyar ışık yılı uzaklıkta dev bir kara deliği inceleme ve analiz etmeyi başararak, bu tip cisimleri tanımlayan teorileri doğruladı.

İsviçre’nin Lozan kentindeki Federal Politeknik Okulu (EPFL), uluslararası astronomi ekibinin, şu anki en büyük teleskoplardan bin kez daha üstün bir teleskopla, kara deliğin çevresinde dönen ve giderek genişleyen diskin dış bölümlerini incelediğini açıkladı.




Bunun için Güney Yarıküre Avrupa Gözlemevi’nin Çok büyük Teleskobu’nu (Very Large Telescobe-VLT) kullanan ve biri galaksi diğeri yıldızlar olmak üzere iki doğal büyüteçten faydalanan Avrupalı ve Amerikalı astronomlar, çok uzaktaki ışıklı bir kaynak olan kuasarın dört görüntüsünden oluşan ve “Einstein Haçı” denilen ünlü kozmik yükselişi inceleyerek, kara deliğin etrafındaki diski araştırdı.

EPFL’den Alexander Eigenbrod, en enerjik ışımanın dev kara deliğin orta bölgesinden yayıldığını ve teorinin öngördüğü gibi diskin kara deliğe mesafesine göre enerjinin azaldığını ispatlayabildiklerini söyledi.

Bilim adamlarının gözlemlediği kuasar, Dünya’dan yaklaşık 10 milyar ışık yılı uzakta bulunuyor ve ilk planda bulunan bir galaksinin yer çekimi etkisiyle ışığının yönü değişiyor ya da gücü artıyor.

Bu ışığın gücünün artması özelliği, astronomide, diğer zayıf ışıklı çok uzaklardaki cisimlerin günümüz teleskoplarıyla incelenmesi amacıyla kullanılıyor.

Kara delikler dev girdaplar gibi yıldızları yutabiliyor ve hiçbir ışık bundan kaçamıyor.

1333
Bilim-Teknik / Mars’ta karbonat, yaşam umudunu artırdı
« : Mayıs 02, 2009, 03:03:26 ÖS »
Amerikalı bilim adamlarının Mars yüzeyinde karbonat keşfetmeleri, Kızıl Gezegen’de geçmişte bulunduğu tahmin edilen suyun pek de asitli olmadığını ve yaşamın ortaya çıkmasına elverişli bir ortam sağladığını düşündürüyor.

Science dergisinde dün yayımlanan makaleye göre, Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumunun (NASA) Mars’ın yörüngesinde bilimsel çalışmalarını sürdüren Mars Yörünge Kaşifinin (Mars Reconnaissance Orbiter-MRO) spektrometresi sayesinde yaptığı keşif, bu gezegenin sularının, 3,6 milyar yıldan fazla zaman önce mineraller oluşmaya başladığında, nötr bir pH’ı veya alkalini bulunduğu gösteriyor.





Karbonat, Dünya yüzeyinde bolca bulunan ve asitte çabucak çözünen bir mineral. Bilim adamları, Mars yüzeyinde karbonatın varlığının, Kızıl Gezegen’in tarihinde asitli bir çevrenin egemen olduğu yönündeki yaygın teoriye ters düştüğüne işaret ediyor.

Bu çalışmaya katılan bilim adamları, Mars’ta karbonatın bulunmasının, tersine, değişik tipte nemli çevreler bulunduğuna işaret ettiğini ve bu çevrelerin çeşitliliği arttıkça, yaşamın oluşması şansının da arttığını belirtiyorlar.

Araştırmanın başında yer alan Johns Hopkins Üniversitesi uygulamalı fizik laboratuvarından Scott Murchie, çalışmalarının sonunda karbonatın varlığını keşfettiklerini, bunun da kendilerine Mars’ın değişik dönemleri boyunca var olan koşullar konusunda daha fazla ayrıntı sağladığını söyledi.

1334
Bilim-Teknik / En küçük dış gezegen keşfedildi
« : Mayıs 02, 2009, 03:02:36 ÖS »
COROT-Exo-7b adı verilen gezegen, Dünya’dan 1.7 kat daha büyük.




Bilim adamları güneş sistemimizin dışında bulunan CoRoT-Exo-7 adı verilen bir yıldızın etrafında dolaşan yeni bir gezegen keşfetti. Şimdiye kadar güneş sistemi dışında keşfedilmiş en küçük gezegene COROT-Exo-7b adı verildi.

Paris’te gerçekleştirilen CoRoT Sempozyumu’nda tanıtılan gezegen, Avusturya, Belçika, Almanya, İspanya ve Brezilya’nın tarafından yürütülen COROT 2009 görevi sırasında keşfedildi. Avrupa Uzay Ajansı (ESA) tarafından yapılan açıklamada Dünya’dan 1.7 kat daha büyük olduğu belirtilen dış gezegen (exoplanet), şimdiye kadar keşfedilmiş en küçük dış gezegen olarak kayıtlara geçirildi.

Gezegen, COROT-Exo-7 adı verilen yıldızın etrafındaki dönüşünü oldukça yakın bir yörüngede 20 saatte tamamlıyor. Güneş’ten oldukça küçük olduğu belirtilen Corot-Exo-7 yıldızı, Dünya’dan 457 ışık yılı uzaklıkta bulunan Tekboynuz Takımyıldızı içinde bulunuyor.

Henüz özkütlesi bilinmeyen dış gezegenin yüzey sıcaklığı 1000-1500 santigrat derece arasında. Bu yüksek sıcaklık nedeniyle gezegenin yüzeyinin lav veya su buharıyla kaplı olabileceği belirtiliyor

1335
Bilim-Teknik / 40 bin gezegende akıllı yaşam gelişebilir
« : Mayıs 02, 2009, 03:01:47 ÖS »
Mars’ta yaşam avı devam ederken bilim insanları galaksinin ücra köşelerinde daha akıllı yaşam formları gelişebileceğini düşünüyor.

Araştırmacılar galaksimizde bulunan 37 bin 964 gezegenin en az bizim kadar akıllı yaşam formlarına evsahipliği yapabileceğini hesapladı.


Astrofizik uzmanı Duncan Forgan tarafından geliştirilen bir bilgisayar yazılımı bilinen 330 gezegenden topladığı veriler ışığında yaşam için elverişli olabilecek gezegenleri hesapladı.






Samanyolu galaksisinde bulunan gezegenlerin sıcaklık, su ve mineral zenginliği gibi değişkenler gözetilerek incelenmesi sonucunda üç senaryo göz edilerek hesaplamalar yapılduı. Birinci senaryoda hem yaşamın hem de evrimin zor olacağı bir algoritma yaratan yazılım, buna göre 361 gezegenin yaşama olanak tanıyabileceğini hesapladı. İkinci senaryoda yaşamın başlaması zor olsa da, evrime imkan tanıyabilecek bir algoritma kullanan yazılım bu sayıyı 31 bin 513’e çıkardı. Üçüncü senaryoya göre yaşamın gezegenler arası göktaşlarıyla taşınabileceği varsayımına dayanan bir algoritma kullanan yazılım bu sayının 38 bine yaklaştığını gösterdi.

Hesaplamanın tek hücreli yaşam formlarından daha ziyade analog organları olan ve bilinç sahibi yaşam formlarını yaratmak için gerekli olan koşulları araştırdığını belirten bilim insanları, en zor koşullarda bile 361 gezegenin zaman içinde akıllı yaşam formlarına ev sahipliği yapabileceğini, akıllı uzaylılarla insan ırkının iletişim kurmasının 300 ve 400 yıl gibi bir süre alabileceğini belitiyorlar.

Sayfa: 1 ... 87 88 [89] 90 91 ... 118