İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - pudra_shekeri

Sayfa: 1 ... 86 87 [88] 89 90 ... 109
1306
Sağlık / Kanserle ilgili bilgileriniz doğru mu?
« : Ocak 08, 2008, 02:31:16 ÖS »
Yaygın söylenceye göre, kanser sebebi bilinmeyen bir hastalıktır ve 85 çeşittir. Aslında bu çok yanlış bir bilgi. Ve yanlışlar sadece bununla sınırlı değil: İşte kanser hakkında bilinmeyenler veya yanlış bilinenler:

1- Kanser, sebebi bilinmeyen bir hastalıktır. 85 çeşit kanser vardır: YANLIŞ

Kanser, mikrobik ve sistemik bir hastalıktır. Kanserin sebebi, Progenitor Cryptosid adlı polimorfik (çok şekilli, şekil değiştirebilen) bir bakteridir. Porselen süzgecinden geçebilen virüs boyutlarındaki bu bakteri, Dark Field (karanlık alan) mikroskobuyla görülebilir. Şu dört hastalık birbiriyle yakın akrabadır: Kanser, verem, cüzam ve sklorederma.

2- Kanser urdur: Yanlış

Ur, kanserin kendisi değil semptomudur. (belirtisidir) Bu nedenle sadece uru yok etmeye endekslenen klasik tedaviler tamamen yanlıştır. Urun yok edilmesi, kanserin yenildiği anlamına gelmez. Ur yok edilse bile kanser vücutta kalmaya devam eder.

3- Kemoterapi, kanseri yenmek için uygulanan alternatifsiz bir tedavidir: YANLIŞ.

Kemoterapi, uru yok etmek veya ana kitleden koparak kanda serbestçe dolaştığı varsayılan kanser hücresini yok etmek amacıyla hastayı zehirlemek demektir. Hastayı zehirlemek, ölümcül sonuçlara yol açar. Kemoterapi görenler genelde 3-4 yıllık bir süreçte ölürler. Hastayı zehirlemek, tıp ahlakına da aykırıdır, Hipokrat’ın “Prima non nocere –önce zarar vermeyeceksin” şeklindeki ilkesine de.

4- Alternetif kanser tedavisi şarlatanların uydurmasıdır: YANLIŞ

Alternatif tedavinin mısır çarşısındaki aktarlarla bir ilgisi yoktur. Alternatif kanser tedavisini bulan Dr. Virginia Livingston, mikrobiyoloji profesörüdür. C vitamininin kanser tedavisindeki yerini gösteren Dr. Linus Pauling ise, 2 defa Nobel ödülü kazanmış dünyaca ünlü bir bilim adamıdır. (Dünyada 2 defa Nobel ödülü alan sadece dört bilim adamı vardır ve Dr. Linus Pauling bu dört bilim adamından biridir) Türkiye’de alternatif tedaviyi Dr. İlhami güneral uyguluyor ve hastalarına reçete yazıyor.

5- Kemoterapi ve radyoterapi bilimsel tedavilerdir: YANLIŞ

Kemoterapi ve radyoterapi bilimin değil, Amerikan Tıp Endüstrisi’nin ürünüdür. Amerikan tıbbı, sebebini bilmediği kanseri güya yenmek için kanser hastalarını hücre zehirleriyle zehirlemekte ve radyasyonla yakmaktadır. Kemoterapi ve radyoterapi Amerikan tıp endüstrisine her yıl milyarlarca dolar kazandırmaktadır. Geçen yıl dünyada 16 milyar dolarlık zehir satıldı. Bu yıl bu paranın 19 milyar dolara çıkması beklenmektedir. Kanser rantı, Amerikan Tıp Endüstirisi’nin dümensuyunda giden Türk doktorlarını da zenginleştirmektedir.

6- Kanser tedavisi çok pahalıdır: Hem DOĞRU, hem YANLIŞ

Doğru, çünkü; kemoterapik zehirler çok pahalıdır. Çünkü, bu zehirlerin tamamı patentlidir. Türkiye’de de satılan Gleevec’in (glivek) bir kutusu 4 milyar 109 milyon liradır. Mide kanserli hastalar haftada 2 milyar liraları alınarak zehirlenmektedirler. Şişesi 16 milyar lira olan kemoterapik zehirler vardır.

Yanlış: çünkü; alternatif tedavide kullanılan ilaçlar patentsiz ve ucuzdur. Bir kutu prolysin-C kapınıza kadar sadece 25 Euroya gelmektedir. A, C ve E vitaminleri eczanelerde 3-4 liradan satılmaktadır. Etkili bir kanser ilacı olan İmuneks’in kutusu 19 liradır. 2 ay kullanıbilecek miktardaki DMSO (di metil sülfoksit) 200-250 liradır. Vb.

7- Meme kanserine yakalanan kadınların memesi tamamen alınmalıdır: YANLIŞ

Memesi tamamen alınan kadınlarla, memesi korunarak sadece uru alınan kadınların teşhisten sonraki yaşama sürelerinin aynı olduğu bulundu. 75 bin meme kanserli kadın arasında yapılan araştırma, 25 yıllık bir süreye yayılan vakaları kapsıyordu. Bu konudaki bilimsel veriler, İngiltere’de yayınlanan New England Journal of Medicine adlı dergide yayınlandı. Oysa cerrahlar tam 100 yıl “kanser tedavisi yapıyoruz” numarasıyla hiç gerekmediği halde kadınların memelerini kesip çöpe attılar. Meme kesmek iyi para kazandırdığı için Türkiye’de cerrahlar bu işe hala devam ediyor. Türk doktorları farkında değil ama, 3 yıl önce Çinliler, meme ameliyatını tamamen gereksiz hale getiren yani ve acısız bir yöntem buldular.

8- Meme kanserinde koltuk altı lenf düğümleri de alınmalıdır: YANLIŞ

Koltuk altı lenf düğümlerinin tamamı alınırsa kadının kolu sakat hale geliyor. Artık, o kol, kesilmeyecek, sıkılmayacak, darbe almayacak. Kolda lenf akımı engellendiği için lenf ödem oluşma ihtimali çok yüksektir. Yani kol şişer. Fil kolu olur. Ameliyatlı kadın, ömür boyu sürecek acılarla baş başa kalır. Enfekte olduğu çıplak gözle görünenler dışında lenf düğümleri yerinde bırakılmalıdır.

9- Kemoterapi ve radyoterapiyle bazı kanser türlerinde tam şifa sağlanmıştır: YANLIŞ

Kemoterapiden fayda görenler, sadece ender rastlanan kan kanserinin yine ender rastlanan iki türüne yakalananlardır. Oysa kanserlerin yüzde 99.99’u metastatik organ kanserleridir. Ve bunlarda klasik tedavinin hiçbir faydası yoktur. Klasik kanser tedavisi görenler ya ölür ya da sakat kalır. Yaşayanlar, mesela; kısır olurlar. Artık çocukları olmaz. Üstelik kısır kalacakları kemoterapiden önce kendilerine söylenmez. Kemoterapi ve radyoterapi insan DNA’sında geri dönüşümsüz değişiklikler yapar. Bu tedavileri görenlerin yüzde 10’u zaten kendi kanserleri yüzünden değil kemoterapinin yol açtığı sekonder lösemiden ölürler. Klasik tedavi, onarılmaz derecede, kalp, karaciğer, akciğer, böbrek ve immün sistem hasarlarına yol açar.

10- Kemoterapi hayat kurtarmasa da ömrü uzatır: YANLIŞ

Kemoterapiyi pazarlayanlar, zavallı hastalarla hasta yakınlarını işte bu sözlerle kandırırlar. Almanya’da Münih Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, bu sözlerin safsata olduğunu ortaya koydu. Binlerce hastanın dosyası incelendi ve kemoterapinin ömrü uzattığına ilişkin en küçük bir kanıt bile bulunamadı. Aslında kanserde kontrol grupları bulunmadığı için “kemoterapi ömrü uzatıyor” diyen doktor yalan söylüyor ve ilaç şirketlerinin sözcülüğünü yapıyor demektir.

1307
Diyet / Kilo kontrol testi
« : Ocak 08, 2008, 02:28:36 ÖS »
Kilo fazlalığı veya şişmanlık sorunu yaşayan biriyseniz, kilonuzu yönetmeyi öğrenmeli, kilonuz üzerindeki kontrolünüzü özenle sürdürmelisiniz. İşte kilonuzu kontrol edebileceğiniz kısacık bir test.

Kilo yönetiminin üç temel unsuru olduğunu bir kez daha hatırlatalım: Aldığınız kalorileri azaltmak, daha çok kalori harcamak ve yeme davranışınız üzerindeki kontrolü bırakmamak. Aşağıdaki test bu üç altın anahtarı size hatırlatmak ve kilo yönetiminizin ne durumda olduğuna yönelik bir fikir vermek için hazırlanmıştır. Toplam puanınızı hesaplayın. Aldığınız puana uygun değerlendirmeyi dikkate alın. Toplam puanınız 20 ve üzerinde bir değere ulaştıysa yanlışınızın nerede olduğunu araştırın.

1 Tabağınızdakilerin hepsini bitirir misiniz?

a. Hayır, bitirmeye çalışmam.

b. Evet, sonra bir tabak yemek daha almam.

c. Evet, sonra ikinci tabağı da alırım.

2 Lokantaya gittiğinizde genelde, 3 çeşit mi yersiniz (giriş, ana yemek, tatlı )

a. Sadece giriş veya ana yemeği isterim.

b. Bazen, fakat sık değil. Tatlı almıyorum.

c. Her zaman üç çeşit sipariş yaparım.

3 Haftada en az 3 kez 35-40 dakika süre ile egzersiz yapar mısınız?

a. Evet, bazen daha da fazla yaparım.

b. Hayır fakat aktif bir yaşam tarzım var.

c. Hayır, nadiren egzersiz yaparım.

4 Her gün sebze-meyve yer misiniz?

a. Evet, bol miktarda sebze-meyve yerim.

b. Günde 1 veya 2 parça meyve-sebze ile yetinirim.

c. Hayır, haftada sadece 1-2 kez yiyorum.

5 Süt ürünlerini az yağlı mı tüketiyorsunuz?

a. Evet, az yağlı veya yağsız tercih ederim.

b. Dikkat etmem. Çoğu kez tam yağlı tüketirim.

c. Hayır, tam yağlı süt ürünlerini yiyorum.

6 Ana yemekler ve ara öğünlerinizi az yağlı ve düşük kalorili besinlerden (meyve, sebze , light ürünler) mi seçiyorsunuz?

a. Evet, her zaman düşük kalorili ve az yağlı besinleri kullanıyorum.

b. Evet, fakat sık sık kaçamak yaparım.

c. Hayır, tam yağlı ve kalorisi yüksek besinleri seçerim.

7 Ne kadar süre ile TV seyrediyorsunuz?

a. Günde 1 saatten az, bazen hiç seyretmiyorum.

b. Günde 2-3 saat

c. Günde 4 saatten fazla

8 Şeker ve tatlı alımınızı kısıtlıyor musunuz?

a. Evet, tatlıların yerine meyveyi tercih ediyorum.

b. Evet, fakat bazen kendimi şımartıyor, küçük bir parça tatlı alıyorum.

c. Hayır, hemen hemen her yemeğimi unlu ve sütlü tatlı ile tamamlarım.

9 Şekerli içecekler yerine suyu tercih ediyor musunuz?

a. Su veya düşük kalorili (diyet) içecekleri tercih ediyorum.

b. Evet, fakat zaman zaman şekerli içecekler ve meyve sularını da içerim.

c. Hayır, kolalı ve şekerli içecekleri tercih ederim.

10 Alkol kullanım sıklığınız nasıl?

a. Alkollü içki kullanmıyorum.

b. Nadiren, bir-iki bardak hafif alkollü bir içki (şarap) alırım.

c. Her gün 3-4 bardak alkol alıyorum, genelikle alkol oranı yüksek içecekleri (rakı, viski, votka, cin) kullanıyorum.

PUANLAMA: a:1 b:2 c:3

9-13 puan: Kilonuzu kontrol etmek için oldukça dikkatlisiniz.

14-20 puan: Kilo kontrolünde bir hayli dikkatlisiniz. Çabalarınız yeterli olabilir. Biraz daha çaba göstermeye çalışın.

21-27 puan: Toplam puanınız kilo almanıza yol açacak yanlış seçimler yaptığınızı gösteriyor. Durumunuzu yeniden gözden geçirmenizde yarar var.

1308
Bayanlara Özel / Güzel görünmenin yolları!
« : Ocak 08, 2008, 02:27:22 ÖS »
Güzelleşmek için pratik küçük çözümler mevcut. Önemli olan bunları doğru zamanda, doğru şekilde uygulamak.

İşte güzelliğinize güzellik katacak küçük ama önemli ipuçları...

AKNELER İÇİN
Evde biraz sütle mayaladığınız doğal yoğurdu aknelerinizin üzerine sürün. Birkaç dakika bekledikten sonra bir parça pamukla silin. Ertesi gün akneden eser kalmadığını göreceksiniz.

TONİĞİNİZİ KENDİNİZ YAPIN
Kendi toniğinizi kendiniz yapın. Bir çay bardağı içme suyunun içine iki damla mentol ya da lavanta esansı damlattıktan sonra buzdolabında soğutun. Bir parça pamukla yüzünüze uygulayın. Gözle görülür bir canlanma hissedeceksiniz.

SAÇLARINIZ İÇİN MUZ
Kuru saçları nemlendirmek ve canlandırmak için olgun bir muzu iyice ezin. Bir ay kaşığı bademyağıyla karıştırıp saçınıza friksiyon yaparak uygulayın. 20 dakika beklettikten sonra durulayın. Sonuca inanamayacaksınız.

SAÇI YAĞLI OLANLARA BİR TAVSİYE
Aloe vera içeren bir parça saç jölesiyle aynı miktarda şampuanı karıştırın. Karışıma bir çorba kaşığı limon suyu katıp saçınıza uygulayın. En az iki haftada bir bu maskeyi yapın; saçınızın yağ oranı normale dönecek.

CİLDİNİZ VE TIRNAKLARINIZ İÇİN
İçebildiğiniz kadar su için. Cilt bakımı ve sağlıklı saç ve tırnaklar için su içmek şart. Günde en az sekiz bardak su vücuttaki toksinlerin atılmasını sağlıyor. Su aynı zamanda diyet listelerinin de vazgeçilmez ögesi.

SAĞLIKLI VE GÜZEL DİŞLER İÇİN
Sağlıklı ve güzel dişlere sahip olabilirsiniz. Bunun için yapmanız gereken tek şey, bir miktar sodayla hidrojen-peroksidi karıştırıp haftada bir kez bu karışımla dişlerinizi fırçalamak. Diş ve dişetlerindeki bakteri ve plaklara yaşam şansı tanımayacaksınız böylece.

SELÜLİT İÇİN KAFEİN
Selülitle başınız dertteyse, selülitli bölgeye limon ya da greyfurt yağıyla masaj yapın veya yaptırın. Ancak ondan daha ilginç bir önerimiz daha var size. Piyasadaki selülit kremlerinin hepsinin içeriğinde kafein olduğunu biliyor muydunuz? Duş yaptığınız sırada, bir fincan ılık, kafeinli granül kahveyle selülitli bölgeye sıkı bir masaj yapın. Farkı hemen farkedeceksiniz.

1309
Diyet / Zayıflamanın en kolay yolu
« : Ocak 08, 2008, 02:25:36 ÖS »
Uzmanlar zayıflamak isteyenlere en sağlıklı ve en kolay yolu buldu..

Sıcak su içmek, insana tokluk hissi verdiği için zayıflamaya yardımcı oluyor. Soğuk su ise tam aksine iştah açıp daha çok yemek yemeye yol açıyor

Soğuk su içmek ve hatta soğuk suda yüzmek, karnı acıktırarak daha çok yemek yenilmesine neden oluyor. İngiltere'de, soğuk suda yüzen ve spor yaptıktan sonra soğuk su içen kişiler üzerinde deneyler yapıldı. Araştırma sonucunda, bu kişilerin soğuk suda yüzerken daha sıcak suda yüzenlere oranla az kalori yaktığı belirlendi. Ayrıca, araştırmacılara göre; terli içilen soğuk su da sıcak suya oranla daha çok karın acıktırıyor. Sıcak su içmenin ise kişileri tok tutup zayıflattığını belirten uzmanlar, "Zayıflamak isteyenler, sıcak su içmeli. Sıcak su, bağırsakları daha hızlı çalıştırırken fazla yağları da yakıyor" diyor.

1310
Sağlık / Minicik bedeniyle 'laneti' alt etti!..
« : Ocak 08, 2008, 02:23:51 ÖS »
5 milyonda bir rastlanan 'Ondine'nin Laneti' hastalığı yüzünden ölümün eşiğine gelen Umut bebek, hastalık konusunda uzmanlaşan doktorunun tedavisiyle hayata döndü.

Adını mitolojiden alan ve 5 milyonda bir rastlanan 'Ondine'nin Laneti' (Ondine's Curse) adlı hastalığa yakalanan İzmirli Umut bebek, doğduğundan bu yana sürdürdüğü yaşam mücadelesini kazandı. 7,5 aylık ve 1 kilo 200 gram olarak dünyaya gelen, hastalığı nedeniyle uykusunda nefes alamayan ve kalın bağırsağındaki sorun nedeniyle de dışkısını yapamayan Umut Tamer Karamal, ABD'de bu hastalık üzerine çalışmalar yapan Prof. Dr. Feza Akgür'ün tedavisi sayesinde hayata yeniden tutundu.

UYKUSUNDA NEFES ALAMIYORDU
Umut bebek kanındaki oksijen değeri azaldığından nefes almayı sağlayan solunum merkezi tam olarak gelişmediği için uyuduğunda nefes alamıyorve oksijensiz kalan vücudu morarıyordu. Henüz 45 günlükken Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne sevkedilen talihsiz bebek, iki ay boyunca gırtlağına sokulan boruyla oksijen verilerek yaşatıldı. Ancak Umut'un akciğerlerinde iltihap oluştu. Bu durum nefes almasını daha da zorlaştırıyordu. Umut bebek kalın bağırsak çıkışı çalışmadığı için dışkısını da yapamıyordu. Bağırsağındaki toksinler kana karıştığı takdirde hayatını kaybedebilirdi.

HAYAT KURTARAN TEŞHİS
Bu arada 1998 yılında ABD'deki eğitimi sırasında Ondine'nin Laneti' hastalığı konusunda çalışmalar yapan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Cerrahisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. FezaAkgür, Umut bebeğe 'Ondine'nin Laneti' teşhisi koydu. Yüzde 5 yaşama şansı tanınan küçük Umut'u ameliyat etmeye karar veren Dr. Akgür ve ekibi, kalın bağırsağın çalışan bölümünü bebeğin karnına açarak, dışkısını göbeğinden yapması sağladı. Minik Umut, bilgisayarlı solunum cihazına bağlanarak, uykusunda nefessiz kalıp ölmekten kurtuldu. Altı 6 ay cihaza bağlı yaşayan bebeğin, bu sürede solunum merkezi gelişimini tamamladı. Bu sayede minik Umut, uykusunda normal nefes alıp vermeye başladı. 15 aylık olan ve etrafına gülücükler saçan Umut bebek, geceleri ise artık mışıl mışıl uyuyor.'

1311
Diyet / Üç Saat Diyeti ABD’de kıyameti kopartıyor
« : Ocak 08, 2008, 02:20:51 ÖS »
Atkins ve South Beach diyetinden sonra ABD yeni bir diyetle çalkalanıyor. Fitnes gurusu Jorge Cruise’un ‘The Three Hour Diet’ (Üç Saat Diyeti) kitabı, New York Times’ta bestseller listesine üçüncü sıradan girdi. Diyetin mantığı basit: Günde üç ana, iki ara öğün. Her şeyi yemek serbest, ancak 1450 kaloriyi geçmemek, bir de öğün arasını üç saatten fazla olmamasına dikkat etmek gerekiyor.

Çünkü Jorge Cruise’a göre üç saatten fazla aç kalındığında, eski zamanlardan kalma ‘açlık mekanizması’ devreye giriyor. Açlık günlerinin başladığını sanan insan metabolizması, yağları işleyip kullanmak yerine, depolamayı tercih ediyor. İşte bu yanılgıyı yaratmamak için vücuda üç saatte bir gıda takviyesi yapmak gerekiyor. Dikkat edilecek bir diğer nokta ise yatmadan üç saat önce yemeyi kesmek.

EGZERSİZLE DESTEKLENMELİ
Diyet boyunca protein, tahıl, süt ürünleri, sebze, meyvenin dengeli tüketilmesine dikkat edilmesi gerekiyor, isteyenler başka şeylerden kısıp küçük bir tatlıyla nefsini köreltebiliyor. 1450 kalorinin üstüne çıkmamak ise en önemli şart. Egzersizle desteklendiğinde kişinin zorlanmadan haftada bir kilogram verebileceği öne sürülüyor.

1312
Diyet / Yoğurt yağ yakıyor
« : Ocak 08, 2008, 02:20:19 ÖS »
Diyetlerine yağsız yoğurt ekleyenler yüzde 22 daha fazla kilo kaybediyor. Göbekteki yağların yüzde 81'i de yoğurtla eriyor.

Göbeğini hızla eritmek isteyenler, bol bol yağsız yoğurt yesin! ABD'de yapılan bir araştırmada, düşük kalorili rejimlerine yoğurt seçeneğini ekleyen ve günde üç öğün yağsız yoğurt yiyen aşırı kiloluların, yoğurtsuz bir diyet uygulayanlara oranla yüzde 22 daha fazla kilo verdikleri ve yüzde 61 daha fazla yağ yaktıkları tespit edildi. Yoğurt yiyenlerin ayrıca, karın bölgelerinde yüzde 81 daha fazla yağ yaktıkları ortaya çıktı.

Tennessee Üniversitesi'ndeki araştırmaya katılanlardan Dr. Michael Zemel, yoğurt yiyenlerin hem ortalama yedi kilo olan zayıflama seviyesinden daha fazla inceldiklerini hem de kaslarını diğerlerinden iki kat fazla koruduklarını belirtti.

1313
Bilim-Teknik / TÜRKİYE BİLİMDE SONDAN 7. SIRADA
« : Ocak 07, 2008, 04:15:04 ÖS »
Türkiye'nin, bilimsel yayın konusunda 28 ülke arasında 98 bin 186 yayınla 21. sırada



TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi'nin (ULAKBİM), Thomson Institute of Scientific Information (ISI) tarafından sağlanan verilere dayanarak hazırladığı "Türkiye Bilimsel Yayın Göstergeleri" kataloğunda, Türkiye bilimsel yayın konusunda 28 ülke arasında 98 bin 186 yayınla 21. sırada yer aldı.


ISI veri tabanlarında Türkiye adresli yayınların tam olarak saptanılması için oluşturulan çalışma grubu, her bir olasılık üzerinde çalışarak, elde edilen algoritmalar ve anahtar kelimelere göre taramalar yaptı.


Çalışma sonucu elde edilen verilere göre, Türkiye 1981-2006 yılları arasında, 28 ülke arasında toplam 98 bin 186 bilimsel yayınıyla 21. sırada yer aldı.


ABD, aynı yıllar arasında 5 milyon 861 bin 401 yayın ve 123 milyon 847 bin 576 atıfla listenin ilk sırasında yer aldı. ABD'yi, 1 milyon 443 bin 131 yayın ve 24 milyon 893 bin 165 atıf ile İngiltere ve 1 milyon 371 bin 470 yayın ve 16 milyon 530 bin 172 atıfla Japonya izledi.


Göstergede, Japonya'dan sonra sırasıyla, Almanya, Fransa, Kanada, İtalya, Çin Halk Cumhuriyeti, Avustralya, Hindistan, Hollanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İsrail, Polonya, Brezilya, Finlandiya, Avusturya, Norveç, Türkiye, Yunanistan, Meksika, Arjantin, Portekiz, Şili, İran ve Venezuella yer alıyor.


TIP ARAŞTIRMALARI HACETTEPE'Yİ İLK SIRAYA TAŞIDI


Hacettepe Üniversitesinin toplam 25 yılda yayınladığı 9 bin 729 yayınının 5 bin 367'sinin klinik tıp alanıyla ilk sırada yer aldığı belirlendi.


Üniversitenin tüm yayınları içinde, bin 400 yayınla kimya alanı 2. olurken, 544 yayınla biyoloji ve biyokimya alanı da 3. sırada yer buldu.


Söz konusu sıralamaya göre, İstanbul Üniversitesi 8 bin 841 yayınla Hacettepe Üniversitesinin ardından ikinci sıraya yerleşti. Üniversitenin klinik tıp alanı 4 bin 369 yayınla tüm yayınları içinde ilk sırayı, kimya alanı 875 yayınla 2. sırayı, mühendislik bilimleri alanı ise 615 yayınla 3. sırayı aldı.


Ankara Üniversitesi 5 bin 980 yayınla İstanbul Üniversitesinin ardından üçüncü sıraya yerleşti. Üniversitenin tüm yayınları arasında, diğer iki üniversitede olduğu gibi klinik tıp alanı 2 bin 537 yayın sayısıyla ilk sırada yer aldı. Klinik tıp yayınlarını, 902 yayınla kimya, 486 yayınla bitki ve hayvan bilimleri izledi.


ODTÜ ise 5 bin 711 yayınla dördüncü sırada yer aldı. Üniversitenin tüm yayınları içinde bin 344 yayınla kimya ilk sırada yer alırken, bin 235 yayınla mühendislik bilimleri ikinci sırada, bin 83 yayınla da fizik bilimi üçüncü sırada yer aldı. ODTÜ'yü sırasıyla, Ege Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi izledi.


ATIF SAYISINDA HACETTEPE YİNE İLK SIRADA


Katalogdaki bilgilere göre, atıf sayısında Hacettepe Üniversitesi, Türkiye'deki üniversiteler arasında 61 bin 37 atıfla yine birinci sırada yer aldı.


İstanbul Üniversitesi 53 bin 48 atıfla ikinci, ODTÜ 29 bin 452 atıfla üçüncü sırada, Ankara Üniversitesi 28 bin 447 atıfla 4. sırada yer aldı.


Türkiye, 1981-2006 yılları arasında, 28 ülke arasında toplam 98 bin 186 bilimsel yayın yaptı. Tüm üniversiteler 38 bin 161 yayınla en çok klinik tıp alanında uluslararası yayın yaparken, kimya alanındaki 13 bin 245 yayınla 2., mühendislik bilimleri ise 10 bin 348 yayınla 3. oldu. Hukuk bilimleri ise 25 yılda toplam 14 yayınla sıralamada sonda yer buldu.

1314
Her Telden / ÇOK KAZANAN KADIN ÇOK DAYAK YİYOR!
« : Ocak 07, 2008, 04:09:52 ÖS »
Kadına Yönelik Şiddet’ araştırmasına göre, her üç kadından biri eşinden dayak yiyor. Çalışan kadının kocasından daha çok kazanması da şiddet sebebi.






Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Ayşe Gül Altınay ve Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Yeşim Arat, 56 ilden, 1800 evli kadınla görüşülerek hazırladıkları “Kadına Yönelik Şiddet Araştırması”nın sonuçlarını açıkladı. Ocak 2006 ile Haziran 2007 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmaya göre, ilk evliliğini yaşayan ya da evlenip boşanmış her üç kadından biri eşinden dayak yiyiyor.


TÜBİTAK’ın desteğiyle hazırlanan çalışmanın endişe uyandıran bir diğer tespitine göre de yüksek öğrenim görmüş her 6 erkekten biri eşine fiziksel şiddet uyguluyor. İşte araştırmadan elde edilen çarpıcı verilerden bazıları:


Dayak yiyen kadınların yarısı bu durumdan daha önce hiç kimseye bahsetmediğini söylüyor.


Kocasıyla kendisi tanışan ve ailesinin onayıyla evlenenlerin yüzde 22’si, görücü usulüyle evlenenlerin yüzde 37’si, kendileri tanışıp ailelerinin onayını almadan evlenenlerin ise yüzde 49’u şiddet görüyor.


Her 10 kadından yalnızca biri başka bir şehre ya da köye izin almadan gidebiliyor.


Okuma-yazma bilmeyen kadınlar arasında şiddet oranı yüzde 43 iken, yüksek öğrenim görmüş kadınlar arasında bu oran yüzde 12’ye düşüyor. Ancak bu konuda yüksek öğrenim görmüş kadınların durumu saklaması gerçek veriye ulaşmayı engelliyor.


Ankete katılan kadınların yüzde 89.4’ü dayağın haklı görülebilecek bir tarafı olmadığını düşünüyor.


Çocukken tanık olunan veya maruz kalınan şiddet, şiddete yönelme olasılığını iki kat artırıyor.


Katılımcıların yarısı medeni kanunda yeniden düzenlenen mal rejiminden habersiz olduğunu söyledi.


Türkiye’nin orta ve batısında okur-yazar olmayan kadınların oranı yüzde 15,5 iken, bu oran doğuda yüzde 41,9’a çıkıyor.


Kadınların ev dışında istedikleri işte çalışabilmeleri gerektiği görüşüne katılanların oranı yüzde 87.


Ankete katılanların yüzde 70-85’i devletin erkekleri eğiterek, sığınma evleri açarak ya da ağır cezalarla şiddeti engelleyebileceğini düşünüyor.


Kadınların yüzde 92’si mahkemelerin şiddet uygulayan erkeklere ceza vermesini istiyor.

1315
Bayanlara Özel / Kadınlar Neden Komik Erkek Seçer?
« : Ocak 07, 2008, 04:00:57 ÖS »
Kadınların kalbini çalmakta esprili erkeklerin çok daha başarılı.. Peki neden?




Türkiye’de de ünlü komedyenler, aşk dünyasında en gıpta edilen kişiler arasında yer alıyor. Peki ama kadınlar niçin komik erkekleri tercih ediyor?

İşte bunun bilimsel cevabı da ortaya çıktı: Araştırmaya göre kadınların çoğu kendi tercihlerine güvenemiyor.

Bu yüzden erkeğin diğer kadınlara nasıl davrandığını inceliyor. Erkek çevresindeki kadınları güldürerek mutlu edebiliyorsa tercih sebebi oluyor.

1316
Sağlık / Bu Yastık Bildiğiniz Gibi Değil
« : Ocak 07, 2008, 03:59:43 ÖS »
Bu yastık ruh halinize göre şarkı çalıyor...



Bugünlerde hiç de azımsanmayacak bir sorun olan uyku problemine veda etmek mümkün.

Doğru dürüst uyuyamadınız mı? Kısa bir süre için bu değişecek. Tasarımcılar, MPillow ile ruh halinize göre müzik çalabilen ve odayı buna uygun ışıklandırabilen bir yastık yapmak istiyorlar.

Bu iş için MPillow müziklerin içinde bulunduğu bilgisayara ile kablosuz olarak bağlanıyor. Alternatif olarak MPillow sunucularından dinlendirici doğa sesleri de dinleyebiliyorsunuz.

Yastık, optimum kafa duruşunu sağlayan ve teknik iç ortamı da koruyan "Technogel" adındaki bir materyal ile doldurulmuş. MPillow'un pazara ne zaman sunulacağı henüz belli değil.

1317
MÜZİK / Türkiye'nin Einsten'i Benim
« : Ocak 07, 2008, 03:56:44 ÖS »
Hülya Avşar Turkish Times dergisine ünlü bilgin Albert Einstein imajıyla poz verdi.



Artık sahneleri bıraktığını söyleyen Avşar, "Markalaşmak insanın doğasında olan bir şey. doğuştan marka özellikleriniz varsa marka oluyorsunuz. Ölmemek için öldürmeye inanırım, kimsenin canını yakmadan her şeyi yapabilirim. Türkiye'de kendimi Einstein gibi görüyorum. Dilim de Einstein uzun zaten" dedi.

1318
MÜZİK / Canlı Yayında Yakınlaşma
« : Ocak 07, 2008, 03:55:00 ÖS »




Kenan Doğulu, yılbaşı gecesi Hadise ile yaptığı düetteki samimi tavırları dikkat çekti.

Yılbaşı gecesi Discorium'da sahneye çıkan Kenan Doğulu'ya, Sıla, Hadise, Burak Kut ve Hepsi grubu eşlik etti. Doğulu'nun atv'den canlı yayınlanan konserinde, Hadise ile yaptığı düetteki samimi tavırları dikkat çekti. Hadise'nin, "Stir me Up" şarkısını seslendirirken söylediği "Yaklaş yanıma, sakın korkma Kenan. Sana hastayım anlasana" sözleri, ikili arasındaki yeni bir ilişkinin sinyali olarak yorumlandı.

1319
MÜZİK / Bebeği Öldü Nez Boşanıyor
« : Ocak 07, 2008, 03:50:41 ÖS »



İki aylık hamileyken bebeği karnında ölen ünlü popçu Nez, bu olayın ardından dokuz aylık eşi Berna Nuri Süer'le ayrılık kararı aldı.

BAYRAMDA ACI HABER ALDI!
2008'in ilk boşanma haberi Nez'den geldi! Ünlü popçu, ABD'de nişanlandığı ve geçtiğimiz yıl martta evlendiği işletmeci eşi Berna Nuri Süer'le ayrılık kararı aldı. Bir süre önce hamile olduğunu öğrenen Nez'in mutluluğu Kurban Bayramı'nda aldığı acı bir haberle son buldu. Doktora kontrole giden güzel popçu, iki aylık bebeğinin karnında öldüğünü öğrendi.

NURİ SÜER EVDEN AYRILDI
Bebeğini aldıran Nez, büyük acı yaşadı! Korkunç bir travma atlatan Nez ile eşi özel hayatlarındaki sorunların da üstesinden gelemeyince boşanma kararı aldı! Çift konuyla ilgili konuşmamaya karar verirken; Süer evden ayrıldı. Nez, evlendikten sonra müziği bırakmayacağını belirtmişti; boşanmanın ardından işine daha da çok ağırlık vereceği söyleniyor.

SÜRPRİZ NİKAH YAPMIŞTI
14 Ekim 2006'da Amerika'da nişanlanan Nez-Berna Nuri Süer çifti Mart 2007'de Beşiktaş Evlendirme Dairesi'nde düzenlenen sade bir nikah töreniyle evlenmişti.

1320
Bayanlara Özel / Sen Sus! Bacakların Konuşsun
« : Ocak 07, 2008, 03:46:22 ÖS »
Her kadın sütun gibi bacaklara sahip olmak ister. Düzgün bir bacak bakımla daha da güzelleştirilir, güzelliğini korur.



Bacaklar`ın cilt güzelliği, cilt bakımından ve genel bakımdan ayrı düşünülmemelidir. Genellikle eller için kullanılan bakım ürünleri, bacaklar için de kullanılır. Tonikler ve losyonlardan da yararlanabilirsiniz. Sağlıklı bir cilt görünümü ancak iyi bir kan dolaşımına sahip olmayı gerektirir. Dolaşımı artırmanın ve sağlıklı olmasını sağlamanın en iyi yolu, masaj ve spor yapmaktır. Kasları çalıştıracak ancak aşırı gelişimine neden olmayacak sporlar, güzel bir bacak görünümü sağlar. Yürüyüş, step, aerobik, yüzme önerilebilir. Egzersiz sonrası kaslarda biriken atık zararlı maddelerin atılımı için iyi bir dinlenme gereklidir.

Nelere dikkat etmeli?
Bacak bakımı konusunda dikkat etmeniz gereken noktaları sıralarsak:

YORGUN BACAKLAR İÇİN
Yorgun bacaklar`ınızı mutlaka dinlendirin. Ayağınızı, bacaklar`dan başlayıp topuğa dek kremleyin. Uygun bir yere uzanın ve bacaklar`ınız kalbiniz seviyesinde olsun. Ayağınızın altına çok yüksek olmayan bir yastık koyabilirsiniz. Bacaklar`ınızı sıra ile havaya kaldırın, el parmaklarınızla kasları, uzun eksenleri boyunca iyice sıkarak masaj yapın. Başlangıçta yumuşak olan masaj, adeleler alıştıkça sertleşmelidir.

Bol bol yürüyüş ve spor yapın. Egzersiz, kan akımını hızlandırır ve bacak kaslarınızı besler, gerginlik, sıkılık sağlar. Yürüyüşte kullanacağınız ayakkabıların rahat olmasına dikkat edin. Egzersiz sırasında terleyen ayaklarınızı derhal yıkayın ve iyice kurulayın. Nem, mantar enfeksiyonlarını davet eder. İstenmeyen kokular ortaya çıkabilir.

Bacak cildinin bakımında, yüzünüze kullandığınız nemlendirici ve tonikleri kullanınız. Eğer bacağınızın cildi pürtüklü ise bitkisel sütler ile daha güzel bir görünüme sahip olabilirsiniz. Bacak cildiniz UV ışınların özellikle yaz aylarında açıktır. Yüzünüze gösterdiğiniz özeni mutlaka bacaklar`ınızada göstermelisiniz. Kullanacağınız ürünlerin UV filtresi içermesi mutlaka gerekir.

Bacağınızdaki tüyler yumuşaksa; bol oksijen sürerek onları sarartıp, görünmez hale getirebilirsiniz. Sert iseler; tüyleri mutlaka yok etmeniz gerekir. Bu takdirde değişik epilasyon yöntemleri uygulayabilirsiniz.

BACAKLARINIZ KALINDA
Bacağınız kalın ve fazla kaslı ise, parafin banyoları, uygun spor ve zayıflatıcı bir beslenme sistemiyle onları biraz inceltebilirsiniz.

Sayfa: 1 ... 86 87 [88] 89 90 ... 109