İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Gamzeli

Sayfa: 1 ... 828 829 [830] 831 832 ... 939
12436
Makyaj / Ynt: Kozmetik Sözlüğü
« : Ocak 04, 2008, 02:19:19 ÖS »
V

VİTAMİN A: İyi bir antioksidan.

VİTAMİN C: İyi bir antioksidan.

VİTAMİN D: Antioksidan.

VİTAMİN E: Bazı insanlarda alerjiye neden olabilmesine rağmen en güvenilir antioksidanlardandır.

VİTAMİN K: Kozmetikteki ana kullanımı göz çevresindeki halkaların koyuluklarını ve yüzeysel kılcal damarların görünümünü azaltmasıdır. Buna rağmen K vitamininin cilt bakımının herhangi bir evresinde işlevsel olduğunu kanıtlayan bağımsız bir araştırma yoktur.

Y

YEŞİL ÇAY: Tahriş önleyici özellikleri de olan bir anti-oksidan.

YAĞLAR: Yağ, yağ asitleri ve sebum içeren, hem bitkiler hem de ciltte bulunan çok çeşitli maddeye denir. Cilt bakım ürünlerinde, bunlar yumuşatıcı ve kalınlaştırıcı ajanlar olarak kullanılırlar.

Z

ZEDOARİ YAĞI: Cilde tahriş edici etkileri olan kokulu bir yağ. Buna rağmen, bu yağın antioksidan ve tahriş/iltihap giderici etkileri olduğunu gösteren çalışmalar da vardır.

ZEOLİTE: Kozmetikte emici olarak kullanılan mineral gruplarından biri. Kanseri önleyici etkileri olduğu da söylenmektedir.

12437
Makyaj / Ynt: Kozmetik Sözlüğü
« : Ocak 04, 2008, 02:17:02 ÖS »
P

PANTENOL: B kompleks vitamininden türetilmiş bir maddedir. Kalın, şurupsu bir yapısı ve nemlendirici özelliği vardır. Yumuşatıcı olarak da kullanılır.

PEELING: Yüzü ölü hücrelerden arındırma.

pH: Çözeltilerin asit, nötr veya alkali olma özelliğini gösteren değer. Organizmamızdaki tüm sıvılar belirli pH değeri taşırlar. Nötr pH değeri 7,0'dır.

PİGMENT: Dokulara gerçek rengini veren madde

R

RETİNOL: A vitamininin daha saf ve asitsiz halidir. Cildi yenileme özelliğine sahiptir.

S

SELF-TANNING: Güneşsiz bronzlaştırıcı.

SERAMİD: Tabii olarak oluşan cilt yağları. Cilt bakımı ürünlerinde kullanıldıklarında, su tutucu olarak faydalıdırlar.

SERBEST RADİKALLER: İç ve dış etkenlerle cilt dokusunda oluşan ve sabit olmayan moleküler parçacıklardır. Serbest radikaller, hücrelere saldırarak yapılarını bozar.

SİLİKAT: Kuvvetli emicilik ve kalınlaştırıcılık özellikleri olan inorganik bir tuz.

SİLİKON: Silisten (kum bir silistir) elde edilmiş bir madde. Eşsiz sıvı nitelikleri silikona kayganlığını verir ve farklı formlarda tende ipek gibi hissedilebilir, yumuşaklık verebilir ve cilt ıslansa bile iyi su tutan bir ajan olabilir.

SİTRİK ASİT: Narenciyeden elde edilir ve ürünlerin pH derecelerinin fazla alkalin olmasını önlemek için kullanılır.

SORBİTOL: Doğal kaynaklardan sentetik olarak elde edilebilir. Kalınlaştırıcı ve kayganlık verici bir ajandır. Gliserine benzer.

SPF ( Sun Protection Factor): Güneş koruma faktörü.

T

TALK: Emici olarak kullanılan toz halinde mineral ve preslenmiş veya toz halinde olan çoğu pudranın bazı. Talk çoğunlukla eleştirilen ve kullanılmaması önerilen kozmetik maddelerindendir. Bunun asıl nedeni 1990larda yayınlanan araştırmalarda talkın vajinal kullanımlarda yumurtalık kanserini artırma riskidir. Ancak kozmetik kullanımda talkın böyle bir risk faktörü yoktur.

TİTANYUM DİOKSİT: Kozmetikte kalınlaştırıcı, beyazlaştırıcı, yağlayıcı ve güneş ışınlarını kesici bir madde olarak kullanılan bir mineraldir. Cildi UVA ve UVB radyasyonundan korur ve cildi tahriş etme riski yoktur.

TRİGLİSERİT: Kozmetikte yumuşatıcı ve kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılır

12438
Makyaj / Ynt: Kozmetik Sözlüğü
« : Ocak 04, 2008, 02:14:12 ÖS »
J

JELATİN: Bitki veya hayvanlardan elde edilen ve kozmetikte kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılan bir maddedir.

JOJOBA YAĞI: Uçucu olmayan tüm bitki yağlarına benzer bir yumuşatıcıdır.

K

KAOLİN: Kozmetikte emici özellikleri nedeniyle kullanılan kile benzer doğal bir mineral (alüminyum silikat).

KAPATICI: Göz altı morluklarını, yüzdeki renk farklılıklarını, sivilce ve pürüzleri gizlemek için kapatıcı.

KATRAFAY YAĞI: Tahriş giderici özellikleri olduğu söylenen yumuşatıcı bitkisel bir yağ.

KERATİN: Derinin boynuzsu katmanındaki (üstderinin en üst katmanı) lifsi protein. Keratin, tırnaklarımızın ve vücudumuzdaki kılların en önemli yapısal maddesidir.

KERATOZ: Üst derideki boynuzsu katmanın düzensiz olarak kalınlaşması.

KOENZİM Q10: Cilt bakım ürünlerinde bir antioksidan.

KOLAJEN: Doku hücrelerinin aralarındaki boşlukları dolduran, son derece esnek yapıdaki lifsi protein. Fibroblast denilen özel hücreler tarafından üretilen kolajen, yaşın ilerlemesiyle birlikte esnekliğini kaybetmeye başlıyor.

L

LAKTAT: Kozmetikte yumuşatıcı, kalınlaştırıcı ajan veya yağ olarak kullanılan doğal veya sentetik maddeler.

LAKTİK ASİT: Sütten veya sentetik olarak elde edilir. Cilt hücrelerini bir arada tutan maddeyi kırar ve cilt yüzeyindeki hücreleri bölerek döker.

LANOLİN ALKOL: Alerjiye saf lanolinden daha az neden olduğu sanılan ve lanolinden elde edilen bir yumuşatıcı.

LANOLİN: Koyunların yağ bezlerinden elde edilen bir maddedir. Bazı bünyelerde alerji yaratabilir ancak kuru cilt için çok iyi bir yumuşatıcı olarak kabul edilir.

L-ASKORBİK ASİT: İyi bir antioksidan.

LİPİD: Yağ, yağ asitleri ve sebum içeren, hem bitkiler hem de ciltte bulunan çok çeşitli maddeye denir. Cilt bakım ürünlerinde, bunlar yumuşatıcı ve kalınlaştırıcı ajanlar olarak kullanılırlar.

LİPOZOM: Bir madde değil, bir taşıyıcı sistemdir; bazı maddeleri tutup, cilt tarafından emildikten sonra cilde geçirebilme özelliği vardır.

M

MAGNEZYUM: Güçlü emici özelliklerinin yanı sıra dezenfektan etkileri de olan bir mineral.

MAGNEZYUM ALÜMİNYUM SİLİKAT: Kozmetikte kalınlaştırıcı bir ajan ve toz olarak kullanılabilen kuru, beyaz bir madde.

MAGNEZYUM ASKORBİL PALMİTAT: C Vitamininden elde edilir ve kuvvetli bir antioksidandır.

MELANİN: Koyu kahverengi pigment. Fazlalığı tenimizin koyu renk, azlığı ise açık olmasını sağlar.

MOISTURIZER: Nemlendirici.


N

NEOPENTANATE: Kozmetikte kalınlaştırıcı ajan ve yumuşatıcı olarak kullanılır.

NYLON-12: Emici ve kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılan toz halinde bir madde.

12439
Makyaj / Ynt: Kozmetik Sözlüğü
« : Ocak 04, 2008, 02:10:57 ÖS »
E

EAU DE PARFUM: En yüksek konsantrasyonu olan koku. Bu nedenle diğerlerine göre daha pahalıdır.

EAU DE TOILETTE: Konsantrasyonu daha düşük olan koku.

EDTA: Ethylenediaminetetraacetic asitin kısaltılmışı. Bu asit kozmetik ürünlerinde kullanılan bir sabitleyicidir. Belli bir formülün içindeki maddelerin bazı elementlerle (özellikle minerallerle) birleşmesine mani olarak ürünün su gibi maddelerle karşılaştığında doku, koku ve kıvam gibi istenmeyen değişikliklere uğramasını önler.

ECZEMA: Cildin kızarmasına, kaşınmasına ve kabuklanmasına neden olan bir cilt rahatsızlığı. Nedeni bilinmemektedir. Vücudun herhangi bir yerinde ortaya çıkabilir. Akut veya kronik olarak görülebilen bu rahatsızlık genellikle reçeteli olarak satılan ve harici olarak kullanılan iltihap giderici kremlerle tedavi edilir.

ELASTİN: Cilde esnekliğini veren ana bileşenidir. Güneşin zararları ciltteki elastinin bozulmasına neden olabilir.

ELECTROLYSIS: Saç köklerini eritmek için kullanılan elektrik.

ERGOCALCIFEROL: D Vitamininin teknik adı.

ETHANOL: Alkol

F

FARNESOL: Bitkilerden elde edilen ve kozmetikte öncelikli olarak kokularda kullanılan bir öz. Hayvanlar üzerinde yapılan bazı araştırmaların sonucunda antibakteriyal özellikleri saptanmıştır.

FLORALOZONE: Birçok sentetik koku bileşeninden biri.

FOLİK ASiT: B-vitamin kompleksinin parçasıdır. Ağız yoluyla alındığında iyi bir antioksidan olarak kabul edilir. Bu yararı henüz cilt üzerinde kanıtlanmamıştır.

G

GOMMAGE: Vücudu ölü hücrelerden arındırma.

GELATİN: Bitki veya hayvanlardan elde edilen ve kozmetikte kalınlaştırıcı ajan olarak kullanılan bir madde.

GİNGKO BİLOBA: Yelpaze biçiminde yaprakları olan bu süs ağacı, kozmetik kullanımda antioksidan, iltihap giderici ve kızarıklık önleyici özellikleriyle öne çıkar.

GLİSERİN: Bitkilerden veya sentetik olarak elde edilen yapışkan bir sıvıdır. Yumuşatıcı, kaygan ve su tutucudur.

GLÜTAMİK ASİT: Buğday glüteninden elde edilen ve cilt için su tutucu özellikleri olan bir amino asittir.

GLÜTAMİN: Bir amino asittir.

H

HAMİLELİK MASKESİ: Alın, çene ve ağız çevresinde aşırı pigmentasyon nedeniyle oluşan kahverengi lekeler. Genellikle hamileliğin 4. ila 5.ayları arasında görüldüğü için bu adı almış.

HİPOALERJENİK: (Hypoallergenic) Kozmetik sanayiinde ürünün cilt reaksiyonu ve/veya hassasiyetine ve alerjiye neden olmayacağını göstermek için kullanılan bir terim. Ancak, üreticilerin bu iddialarını kanıtlamaları henüz bir standart veya yasaya bağlanmadığından bu tür ürünlerde çok dikkatli olunması gerekir.

HOELEN: Yüzeysel (harici) olarak uygulandığında antibakteriyel, koruyucu, yara iyileştirici ve su birleştirici özellikleri vardır.

HUMECTANT: Su birleştirici ajan.

HYALURONIC ASİT: Cilt bakımı ürünlerinde iyi bir su birleştirici olarak kullanılan cilt dokulsu bileşeni.

HYDRATANT: Nemlendirici.

İ

INOSITOL: Ciltte su birleştirici özellikleri olabilen lesitin bileşeni. Çoğunlukla B Vitaminiyle karıştırılmasına rağmen vitamin değildir.

ISOPROPYL LANOLATE: Lanolinden elde edilen ve kozmetikte kıvam verici ve yumuşatıcı olarak kullanılan bir madde.

IN VITRO: Kelime anlamıyla "camda" anlamına gelir. Biyokimyasal bir işlemin canlı bir organizmada değil de tüp ve benzeri yerde gerçekleştiğini gösterir.

IN VIVO: Kelime anlamıyla "canlıda" anlamına gelir. Biyolojik veya kimyasal bir işlem veya reaksiyonun yaşayan bir hücre, organizma, hayvan veya insanda gerçekleştirildiğini gösterir.

12440
Makyaj / Kozmetik Sözlüğü
« : Ocak 04, 2008, 02:02:54 ÖS »
A
AFTER SUN MOISTURIZER: Güneş sonrası nemlendirici.

AHA (Alfa-Hidroksit Asit): Çoğu meyvelerden elde edildiği için "meyve asitleri" olarak da adlandırılır. Cilt bakımında güçlü bir yaşlılık önleyicidir. Düşük konsantrasyonlarda, ölü hücreleri yok eder, yumuşak ve taze bir cilt oluşturur. Orta ve yüksek konsantrasyonlarda ise kırışıkların azalması için elastin ve kolajen üretimini uyarır.

ALBÜMİN: Yumurta akında bulunur ve ciltte bir tabaka bırakır.

ALDEHİT: Alkolleri oksitlendirme veya asitleri indirgeme yolu ile elde edilen uçucu bir sıvı.

ALKALİN: Ph değeri 7den büyük olup asit olmayan madde.

ALLANTOIN: İyileştirici ve rahatlatıcı etkileri olduğu söylenen botanik bir madde. Cilt için kullanılan kremlerde kullanılan bir madde.

ALLERGEN (Allerjen): Alerjik reaksiyona neden olan madde.

ALOE VERA: Tahriş önleyici ve rahatlatıcı etkileri vardır. Ancak, aloe değişken bir madde olduğundan, bu yararları için aloe veranın taze bitkisinden veya sıkıca kapatılmış koyu bir kapta soğutularak korunulan saf bir aloe ürününden elde edilir.

ALTHEA: Cilt için yumuşatıcı ve rahatlatıcı etkileri olduğu söylenen bir kök.

AMİNO ASİT: Proteinler amino asitlerden oluşur. Cilt bakım ürünlerinde, pek çok çeşidi bulunan bu madde, su tutucu ajan olarak kullanılır. (Bknz: Protein)

ANTI-ÂGE ÜRÜNLER: Cildin yaşlanma sürecini yavaşlatan ürünler. Yenileyici ve besleyici etkiye sahip olan bu ürünler erken yaşlanmaya karşı cildi güçlendirip korur.

ANTIBAKTERIAL: Özellikle yüzde kusurlar oluşturan bakteriler olmak üzere, her tür bakterinin oluşmasını engelleyen maddeler.

ANTI-CERNE: Göz altı morluklarını, yüzdeki renk farklılıklarını, sivilce ve pürüzleri gizlemek için kapatıcı.

ANTİOKSİDAN: Oksijen, güneş ışını veya herhangi diğer bir kaynağın zararlı etkilerini azaltabilen maddedir. Ancak, antioksidanların kırışıkları önlediği konusunda herhangi bir kanıt yoktur; bunların cilt üzerinde öncelikli etkileri iltihap ve kızarıklıkları azaltmalarıdır. Antioksidanlar birçok bitki özü, vitaminler ve sentetik maddeler içerir.

ANTI-RIDES ÜRÜNLER: Kırışık giderici ürünler. Ciltteki sarkmaları toparlar, cilt tabakalarını derinlemesine yeniler ve kırışıklıkları silikleştirir.

APRÈS-SOLEIL HYDRATANT: Güneş sonrası nemlendirici.

AROMATERAPİ: Bedensel rahatlama sağlamak için vücut bakımında temel yağların kullanılması.

ASKORBİK ASİT: Solüsyon halinde değişken sayılan ve cilt kızarıklığına sebep veren, C vitamininin bir türüdür.

AUTO-BRONZANT: Güneşsiz bronzlaştırıcı.

AZULENE: Alman papatyasından elde edilen ve yatıştırıcı özellikleri olan bir ajan.

B


BARIUM SULPHATE: Kozmetikte beyazlatcı bir ajan olarak kullanılan bir mineral. Cildi tahriş etme olasılığı vardır.

BENTONITE: Kozmetikte emici olarak kullanılan kile benzer bir materyal. Cildin kurumasına sebep olabilir.

BENZEPHENONE-3: "Oxybenzone" olarak da adlandırılır. Güneşin UVB ve bazı UVA ışınlarına karşı koruyucu olarak kullanılan bir ajan.

BENZOIK ASİT: Cilt bakım ürünlerinde kullanılan bir prezervatif (koruyucu). Diğer bazı prezervatif maddelere oranla daha az tahriş edici sayılır.

BENZOYL PEROXIDE: Akne tedavisinde sıkça kullanılan anti-bakteriyel bir madde.

BETACAROTEN: Potansiyel iyi bir antioksidan.

BETA-GLUCAN: Cildin doğal defans mekanizmasını güçlendirdiği rapor edilen ve mayadan elde edilen yeni bir madde.

BETA-HİDROKSİT: Alfa-hidroksitten daha ufak bir molekül boyuna sahip olan arındırıcı bir ajan.

BIOFLAVONOID: Genellikle narenciye bitkilerinden elde edilen ve antioksidan, yatıştırıcı etkileri olan bir madde.

BIOTIN: Diğer adıyla H vitamini. Vücutta, bazı bağırsak bakterileri tarafından üretilen ve suda eriyebilen bir vitamindir. B kompleks grubundan olan bu vitamin metabolizmadaki karbonhidratların, yağların ve amino asitlerin ihtiyacıdır. Yüzeysel uygulamada cilt için yararı bulunmamıştır.

BOTOX: Botulinum toxininin ticari adı. Az miktarlarda kullanılarak belli bir süre için kasları felç ederek kırışıklık ve çizgilerin giderilmesinde kullanılan madde.

C

CALCIUM ASCORBATE: C Vitamininin bir şekli; yüzeysel veya içilerek kullanımıyla ilgili çok az bilimsel araştırma vardır.

CALCIUM CARBONATE: Kozmetikte emici olarak kullanılır. Günlük kullanımda tebeşir olarak anılır.

CALCIUM GLUCONATE: Kalsiyum vücut için gerekli bir mineraldir. Az da olsa, yapılan araştırmalar yüzeysel uygulamalarda bu mineralin iyi bir iltihap giderici (anti-enflamatuar) ve tedavi edici olduğunu göstermiştir.

CALENDULA: İyileştirici, yatıştırıcı ve antiseptik etkileri olduğu bilinen bir yumuşatıcı. Kuru cildin tedavisinde kullanılır.

CERAMIDES: Ciltte doğal olarak bulunan ve koruyucu bir set oluşturarak su kaybına mani olan madde. Bu madde sentetik olarak da üretilerek cilt bakım ürünlerine katılmaktadır.

CITRONELLA YAĞI: Sabun ve deodorantlarda yaygın olarak kullanılan bir antiseptik. Böcek savar etkisi de vardır.

CONCEALER: Göz altı morluklarını, yüzdeki renk farklılıklarını, sivilce ve pürüzleri gizlemek için kapatıcı.

D

DERMATITIS: Cildin tahriş olması, iltihaplanması.

DHA: Cildin üst tabakalarında bulunan amino asitlerle reaksiyonu sonucu 2-3 saat içerisinde gerçekleşen bir kahverengi ton oluşturur ve her yeni uygulamada renk derinliği sağlar.

DHEA: New England Tıp Gazetesi ‘nin bir haber yayını olan HealthNews’a göre DHEA’nın ağızdan alınmasının faydası hakkında az da olsa araştırmaların bulunduğuna işaret edilse de, birçok nedenden dolayı yararından çok riskleri vardır. Büyük bir olasılıkla "dehydroepiandrosterone" adında kuvvetli bir steroid hormon, yani testesteron ve östrojenin kimyasal bir kuzenidir... DHEA testesterona dönüştürüldüğünden bunu kullanan bazı kadınlarda yüz veya vücut kıllanması olabilir ve eğer 50 yaşlarının altında iseler mensturasyonları durabilir. DHEA’nın ayrıca kalp hastalıkları riskini arttıran HDL (iyi kolesterol) oranını kadınlarda azalttığı da gösterilmiştir. Cilde yüzeysel uygulamada herhangi bir pozitif veya negatif etkisi bulunduğunu gösteren bir araştırma yoktur.

DIHYDROXYACETONE (DHA): Kozmetikte kullanılan kendinden bronzlaştırıcı bir ajan.

DONG QUAI: Düzensiz ay başı veya menopoz sorunlarını tedavi etmek için kullanılan geleneksel bir Çin bitkisi.

12441
Ünlüler Galerisi / Ynt: Grup hepsi
« : Ocak 04, 2008, 01:48:05 ÖS »

12442
Edebiyat ve Şiir / Ynt: DeSeM Ki(Cahit Sıtkı Tarancı)
« : Ocak 04, 2008, 01:46:47 ÖS »
 :ok :ok :okgüselll..

12443
Yeni Üyeler Buraya / Ynt: SLM
« : Ocak 04, 2008, 01:45:45 ÖS »
hoşgeldin ayşe..memnun oldum bende ayşe... :)

12444
Sağlık / İngiliz virüsü Türkiye'yi de mi vurdu?
« : Ocak 04, 2008, 01:44:20 ÖS »
İngiliz virüsü Türkiye'yi de mi vurdu?



İngiltere'de mideye yerleşen, kusma ve ishalle kendisini gösteren norovirüsün milyonlarca kişiyi yatağa düşürdüğü bildirildi. Virüsün hızla yayıldığı, bir hafta içinde yaklaşık 100 bin kişinin mide şikayetleriyle aile hekimlerine başvurduğu açıklandı. Bu arada Türkiye'de de aynı şikayetler nedeniyle özellikle çocukların aralarında bulunduğu çok sayıda kişi hastanelere başvuru yaptı.



Virüsün yayılmasının bu ay hızlanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, hastalığın ilk belirtilerinin ortaya çıkmasından sonra hastanın en az 48 saat süreyle evde dinlenmesi gerektiğini bildirdi. Virüsün şu ana kadar 2 milyon kişiyi etkilediği ve bu rakamın da bir rekor sayılabileceği belirtildi.



Hastalığın en hızlı yayıldığı yerlerin okullar, işyerleri, hastaneler ve hapishaneler olduğuna dikkat çeken uzmanlar, pahalı turlar düzenleyen "Queen Victoria" adlı lüks geminin de virüsün etkili olduğu yerler arasında bulunduğunu, binlerce yolcunun aynı anda yatağa düştüklerinin rapor edildiğini açıkladı.

Bu arada hastalık yüzünden işe gidemeyenlerin sayısının da giderek arttığı ve bu durumun ekonomiye milyonlarca sterline mal olduğu belirtiliyor.



TÜRKİYE'DE ÇOCUKLAR HASTA

Türkiye'de yüksek ateş, kusma ve ishalle belirtiler gösteren hastalık son günlerde hastanelere akın eden hasta sayısını artırdı. Özellikle okul çağındaki çocukları etkileyen hastalığın kalabalık yerlerde bulaşma riski de fazla. Öte yandan, son günlerde birçok kişinin bu şikayetler nedeniyle doktora başvurduğu ve işlerine gidemediği de öğrenildi.

AA


12445
Sağlık / Dikkatli olun 'atkınız' sizi hasta etmesin!
« : Ocak 04, 2008, 01:41:00 ÖS »
Dikkatli olun 'atkınız' sizi hasta etmesin!



 Uzmanlar, soğuk havanın bütün vücuda zarar vereceğini belirterek özellikle soğuk havanın doğrudan solunmaması için atkı bağlanmasını öneriyor. Ancak atkının bir hastalık kaynağı olmaması için sık sık yıkanması tavsiye ediliyor.

Sakarya Vatan Hastanesi Başhekimi uzman doktor Dursun Bostancı, soğuk havanın başta gribal enfeksiyonlar olmak üzere deri, göz ve saçlara zarar verdiğini söylüyor. Uzun süre soğuk hava solunmasının ağız içerisinde de bazı yaralara yol açabileceğini ifade eden Bostancı, "Soğuk hava ağız içerisinde bir takım enfeksiyonlar meydana getirebilir. Ayrıca akciğerlerde soğuktan etkilenebilir. Bunun için özellikle çok soğuk günlerde mutlaka atkı kullanılmalı ve ağız soğuktan korunmalıdır." dedi.

Ağıza sarılan atkıların her gün yıkanmasının çok önemli olduğunun altını çizen Bostancı, şu uyarılarda bulunuyor: "Kişi solurken havada bulunan bütün kirlilik unsurları gün boyu atkıya yapışır. Ayrıca ağızda oluşan bakteriler de gün içinde yine atkıya bulaşabilir. Bu sebeple atkılar her gün mutlaka yıkanmalıdır. Uzun süre yıkanmadan kullanılan atkılar başlı başına bir hastalık kaynağıdır. Uzun süre grip ya da nezlenin geçmemesi, kronik solunum yolu hastalıklarının sebebi kirli atkılar olabilir. Özellikle okula giden çocuklarımızın atkılarının temiz olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca başkasının atkısını kullanmak doğru değildir."

12446
Bayanlara Özel / Ayak Sağlığı Hakkında Bilmediklerimiz
« : Ocak 04, 2008, 01:31:53 ÖS »
Ayak Sağlığı Hakkında Bilmediklerimiz



Ayak sağlığı hakkında bilgisiz ve ilgisiz bir toplumuz
Havaların yavaş yavaş soğuması ile birlikte artmaya başlayan kapalı ayakkabı, bot ve çizme satışları, Türk insanının ayak bakımı ve ayak hastalıklarını araştırma konusu yaptı. Yüksek topuklu ve sivri uçlu, daracık sıkan ayakkabılar, ayak sorunları ve ortopedik sorunlar olarak geri dönebilir.

M&G Dermatoloji İstanbul'dan Gülnur Günay Araman sorularımıza verdiği yanıtlarında; mantarın bulaşması ve oluşması için en iyi zeminin hazırlayan durumların başkasının terliğini kullanarak, havasız ortam yaratan spor ayakkabılar ile veya havuzlarda yaygın olduğunu belirtti.
"Türk kadını ayakkabılarını seçerken estetiğe, modaya uygunluğa ve ucuzluğa rağbet ediyor. Ön planda olması gereken ayak sağlığı düşünülmüyor. İyi ayakkabı deri ve kösele olmalı, seçilen ayakkabıda ayağın hava alması gerekiyor ve bu ayakkabı ayağın terlemesini önlemeli."

Ayak bakımı hakkında insanımız hiçbir şey yaptırmıyor.



Sosyetik kuaförlerde pedikür en vazgeçilmez bakımlardan biriyken, diğer semtlerde bu durum tam tersi. İnsanlar pedikürün hala güzellik için yapıldığını zannediyor, pedikür ayak bakımında batık da dâhil birçok sorunun çözümü için başvurulan bir yöntemdir.

Ayak bakım konusunda ayak bakım, güzellik uzmanı ve deneyimli bir manikürcü de olan Ayşe Aydın söyle söyledi: "Pedikür sadece kadına yapılır, erkeğe yapılmaz diye bir şey yoktur, benim babam 20 yıldır şeker hastası ve ben onun yıllardır batıklı tırnağını keserim. Ayak bakımı yaptıran erkek metroseksüel erkek değildir. Bu tamamen bir ayak sağlığı ile ilgilidir."

Ayak sorunlarının başlıcaları

Batık, mantar, nasır, topuk sertleşmesi, tırnak sertleşmesi, tırnak sararması, tırnak boşalması, deri sertleşmesi, deformasyon ortopedik sorunlar, yanlış ayakkabı seçimine bağlı şikayetler, tırnağın fazla kesimi, tırnak kırılması, koku olması, sedef, egzama...

Mantarlar: Islak ortamda ürer, ayaklar ıslak ve terli bırakılmamalıdır.

Tırnak Batması: Yanlış tırnak kesimi, yanlış rahatsız ayakkabı seçiminden kaynaklanır.

Siğiller ve Nasırlar: Yanlış ayakkabı seçimi, özellikle dar sivri burunlu ayakkabı

Ayak Terlemesi: Eğer tiroidiniz yoksa bu bir cilt sorunudur, terleme yoğun kokuyu da beraberinde getirir. Tedavisi için kozmetikte kırışıklık açmada kullanılan botox da kullanılarak çözülüyor.

Bakımlı ayakta neleri arıyoruz



Bu konuda en fazla oyu temizlik almış, bizim için en önemlisi temiz olması.

Ayakların pedikürlü olması, tırnakların düzgün kesilmiş olması, nasır olmaması, kokusuz olması, yumuşaklık, ince yapılı ve zarif olması, güzel görünmesi, toplukların ve bileklerin ince olması, batık olmaması, mantarsız, kılsız olması, tırnakların törpülü olması.

Ayak sağlığına para ayıranlar sadece sanatçılar ve mankenler.

Bu araştırma 50 ünlü kuaförde yaptırılan hizmetler göz önüne alınarak gösterdi ki; sosyetik semtlerdeki kadınların bile sadece %22 si ayak bakımı yaptırıyor. Sürekli yaptıranların başında ünlü sanatçılar, manken ve modeller geliyor.








12447
ByKuS Muhabbet / Ynt: Çok faydalı 4 bilgi;
« : Ocak 04, 2008, 01:18:52 ÖS »
teşekkürler cnm... :.8

12448
Bilim-Teknik / Ynt: Yaşlıları uyaran otomobil tasarladı
« : Ocak 04, 2008, 01:16:29 ÖS »
 :.8 :.8 :.8

12449
Yeni Üyeler Buraya / Ynt: SELAM HERKESEEE
« : Ocak 04, 2008, 01:13:38 ÖS »
 :w :.8

12450
Yeni Üyeler Buraya / Ynt: selam
« : Ocak 04, 2008, 01:12:16 ÖS »
hoşgeldin aramıza.. :.8

Sayfa: 1 ... 828 829 [830] 831 832 ... 939