İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - pudra_shekeri

Sayfa: 1 ... 80 81 [82] 83 84 ... 109
1216
Erkekler Kahvesi!.. / Ynt: Erkeklerin gizli dünyası
« : Ocak 19, 2008, 06:12:31 ÖS »
 :kat

1217
Diyet / Diyet bıraktıran bahaneler
« : Ocak 19, 2008, 05:59:07 ÖS »
Hangimiz zayıflama maceramızda ümitsizliğe kapılıp, diyeti bırakmak için çeşitli bahaneler aramadık ki? Ancak istenmeyen kiloları verebilmeniz için bütün bahanelerinizi geçersiz kılacak bir yanıt yok değil.


Diyete karar vermek ve bunu sürdürmek çoğumuz için hem sıkıcı, hem de zor bir süreç. Özellikle arkadaşlarla çıkılan yemekler, birbiri ardına gelen davetler, lezzetli yiyecekler diyete başladığımızda bizlerin en büyük düşmanı oluyor. Kendimize bile itiraf etmekte zorlandığımız bu durumu inandırıcı kılmak için ``Az yesem bile kilo alıyorum'''' , ``Su içsem yarıyor'''' gibi bahaneler uyduruyoruz. Oysa bunların hiçbiri doğru değil, çünkü kararlı ve inançlı olunduğunda kilo veremememiz için hiçbir sebep yok... İşte bahaneler ve yanıtları...

Çok az yiyorum, yine de kilo veremiyorum!

Çok az yediğiniz halde kilo veremediğinizi düşünüyorsunuz. Peki şimdiye kadar hiç yediğiniz yiyeceklerin listesini tuttunuz mu? Bir gün boyunca yediklerinizin listesini tutsanız, düşündüğünüzden çok daha fazla yediğinizi göreceksiniz. Belki de çok fazla abur cubur yiyorsunuz ve bunları normal yiyeceklerden saymadığınız için az yediğinizi düşünüyorsunuz. Unutmayın, kalorisi düşük yiyeceklerle beslenir ve hareketli bir yaşam sürerseniz, istediğiniz ölçülere kolaylıkla kavuşmanız mümkün.

Sevdiğim yiyeceklerden vazgeçmek istemiyorum!

Diyet yaparken sevdiğiniz yiyeceklerden vazgeçmenize gerek yok. Çikolata, patates cipsi ve dondurmadan vazgeçemem diyorsanız, bu yiyeceklerden az miktarda ve çok sık olmamak kaydıyla yiyebilirsiniz. Tabii bir an için kendinizi kaybedip, diyetten hemen vazgeçmeniz riskini de göz önünde bulundurmanız gerektiğini de unutmayın.

Daha önce pek çok kez denedim ama başarılı olamadım

Diyet yapmayı daha önce denemiş ve başarısızlığa uğramış olabilirsiniz. Fakat sakın vazgeçmeyin. Geçmiş deneyimlerinizden de ders alarak hatanızı fark etmeye çalışın. Örneğin; diyetiniz sırasında çok katı kurallar mı koydunuz? Kısa zamanda çok fazla kilo kaybetmek mi istediniz? Bir başkası istediği için mi diyete başladınız? Bütün bu soruların cevaplarını bulmaya çalışın. Bu kez daha önce yaptığınız hataları yapmayın. Daha gerçekçi olun, ne kadar sürede kaç kilo verebileceğinizi iyi hesaplayın. Ve mükemmel olmasanız da en azından elinizden geleni yapabileceğinizi düşünün.

Diyet yiyecekleri çok pahalı

Diyet bisküvileri, kekleri, çikolataları gerçekten de pahalıdır. Fakat siz bunların yerine kolaylıkla satın alabileceğiniz ve en az diğerleri kadar etkili olan sebze, meyve, pirinç, yoğurt ve beyaz eti deneyebilirsiniz. Böylece kendi diyet yemeklerinizi kendiniz yaratabilirsiniz. Sonuçta hem paranız cebinizde kalır, hem de diyetiniz yarım kalmamış olur.

Sigarayı yeni bıraktım, bir de diyet yapamam

İster inanın, ister inanmayın sigarayı bırakma dönemleri yeme alışkanlıklarını değiştirmek için en uygun zaman. Bunu başarabilmeniz için olumlu düşünmeniz, kendinizi meşgul etmeniz ve planlı olmanız yeterli olacak. Acıktığınızı hissettiğinizde hemen bir elma ya da başka bir meyve yiyin. Bir yandan sigarayı bırakırken diğer yandan yeme alışkanlıklarınızı da değiştirebilir ve bu olumsuz dönemi kendiniz için olumlu bir hale çevirebilirsiniz.

Kilolarım ailemden geliyor

Şişmanlık bir yönüyle genlere bağlı olabilir. Ama bu durum sizin hiç kilo veremeyeceğinizi göstermez. Ailenizde kalıtsal olarak gelişen bir şişmanlık söz konusuysa bile, siz sağlıklı bir diyet programıyla ve düzenli egzersizlerle kilo verebilirsiniz. Sizin şanssızlığınız büyük olasılıkla bünyenizin küçük yaşınızdan beri size verilen geniş porsiyonlar, kızartmalar ve çikolatalara alışık olması. Ama doğru bir diyet programıyla bütün bunların üstesinden gelmeniz mümkün...

Meyve ve sebzeden nefret ediyorum

Rahat bir koltuğa oturun. Arkanıza yaslanın ve gözlerinizi kapayın. Kendinizi sahilde kumların üzerinde bir şezlongda farzedin. Önünüzde büyük geniş bir tabak ve içinde birbirinden lezzetli muhteşem görünüşlü tropikal meyveler... Dişlerinizi sulu bir kavuna geçirdiğinizi hayal edin. Hala meyvelerden nefret ediyor musunuz? Sadece belirli bir meyve ya da sebze seçmek zorunda da değilsiniz üstelik, diyet yaparken yiyebileceğiniz bir sürü meyve çeşidi var. Ayrıca her zaman taze meyve ve sebze yemenize de gerek yok. Bu besinleri, kimi zaman dondurulmuş, kurutulmuş olarak da yiyebilir ya da sularını içebilirsiniz. Meyveli yoğurtlar, meyve salataları da diyetiniz boyunca sizi bekliyor.

1218
Erkekler Kahvesi!.. / Erkeklerin gizli dünyası
« : Ocak 19, 2008, 05:57:38 ÖS »
Erkeklerin gizli dünyalarının kapısını aralamak için bu ipuçları çok işe yarayacak! Bakalım erkekler nasıl varlıklar...




Erkekler her zaman, kadını anlamanın zorluğundan söz ederler. Oysa anlaşılması gerçekte daha zor olan erkektir. Eşiniz olsun, sevgiliniz olsun, hatta ergenlik çağındaki oğlunuz olsun, hayatınızdaki her erkek, size iç dünyasının kapılarını ardına kadar açmaktan kaçınır.

Görünüşe bakılırsa, erkeğin gizlisi saklısı yoktur. Duygularını düşüncelerini açıklamaktan hiç çekinmez. Ama gerçeğin görünenler gibi olmadığını biliyoruz. Erkeğin aklından geçenlerle, yaptığı açıklamalar birbirinden farklıdır.

Erkeği anlayabilmek için onun gizli formüllerini öğrenmek gerekiyor. Amerikalı Sosyolog Chris Keller, yazdığı kitapta kadınların erkekleri daha iyi anlayabilmelerini sağlayacak bazı ipuçları veriyor.

Ruh halini gizler

Erkek, pek sık olmasa da zaman zaman duygularını dışa vurmaktan kendini alıkoyamaz. Örneğin masayı yumruklamak ya da birdenbire ıslık çalmaya başlamak, avaz avaz bağırmak gibi. Bu tür olaylar her zaman yaşanmaz.

Erkek, çeşitli nedenlerle duygularını, ruh halini, kadından gizlemeye çalışır. Ve de çoğunlukla başarılı olur. Ama hayatınızdaki erkeğin gizli dünyasını keşfetmekten umudu kesmeyin. Yapmanız gereken sadece bazı formülleri öğrenmek.

Erkek, hayatının kadınıyla bazen ilgilenmiyormuş gibi görünebilir. Aslında, o kadına karşı duyduğu sevgide bir azalma olmamıştır. Onunla artık ilgilenmemesi de söz konusu değildir.

‘Hıı’lar ‘Evet’ler

Erkeğin kafası çeşitli konularla dolu olduğu zamanlar, bazı sorunları nasıl çözeceğine karar veremediği için çevresine, özellikle de hayatındaki kadından uzaklaşmış gibi görünür. İşte size evlerde çok sık yaşanan bir sahne:

Kadın eve dönen eşine, ‘Günün nasıldı?’ diye sorar.

Erkek, ‘İyiydi’ deyip susar.

Kadın, eşinin o günü nasıl geçirdiğini ayrıntılarıyla öğrenmek ister: ‘Hepsi bu mu? Günün iyi miydi?’

Erkek gene oralı değildir ‘Hıı.’

‘Bugün neler oldu tahmin et bakalım.’ Kadın bu sözleriyle kocasını suskunluktan kurtarmaya çalışır. Oysa erkek o sırada, kafasını meşgul eden sorunlardan kaçmak için asla gerçekleşmeyeceğini bildiği hayallerle avunmaktadır.

Erkeğin bu soğuk ve kaçamak tavırları, kadını asla karamsarlığa yönlendirmemeli.

Gerçekte, erkek onu sabırsızlıkla bekleyen eşinden değil, hayatın kargaşasından, ağır sorunlardan kaçmaya çalışmaktadır. Suskunluğu seçmesi yüzünden suçlanan erkeklerden birinin şu itirafı, herşeyi açıklamaya yetiyor:

‘Ben dokuz aylıkken konuşmaya başladım. Yani her çocuk gibi o gün bugündür de konuşuyorum. Ama zaman zaman konuşmak sıkıcı ve yorucu oluyor. Sürekli olarak bir başkasına hesap vermeye çalışırken gereksiz yere zorlanıyorum.’

Suskunluk dönemine giren erkeği yeni sorularla bunaltmak ters tepki verir.

‘Senin neyin var?’

‘Bir şeye canın mı sıkıldı?’

‘Benden bir şeyler mi gizliyorsun?’ gibi sorulardan kesinlikle kaçınmalısınız. Bu arada sizin karamsarlığa kapılmanız için bir neden olmadığını da kabul edin.

Hayatınızdaki erkek, sizden ya da beraberliğinizden bıktığı için böyle suskun davranmıyor. Bunu öncelikle aklınızın bir köşesine yazın.

Meselenin içyüzü

Erkek sadece sorunlarını kendi kendine çözümlemenin çarelerini aramaktadır. Böyle zamanlarda erkeğin damarına basılmamalı. O, kafasındaki sorunlara çözüm bulunca, her şey eskisi gibi olacaktır.

Erkekler, gizli dünyalarının kapılarını zorla açmak istemezler.

Çocukluk dönemlerinde de sırlarını ebeveynlerine açıklamamak için direnirler. Kız çocuklar okulda neler yaptıklarını uzun uzun anlatmayı yeğlerken, erkek çocukları konuşturmak zaman alır.

Bilirsiniz, bazı erkekler kendilerini dev aynasında görmeye meraklıdırlar.

‘Ben her şeyin en iyisini yaparım’ düşüncesi, beyinlerine iyice kazınmıştır. Bu düşünceyi oradan çıkarıp atmanın imkanı yoktur.
Dünyanın hakimidir

Erkeğin, kendini başkalarından üstün ve becerikli görmesi, göz göre göre tehlikeye atılması, doğasının bir özelliğidir. Erkek, yenilgiyi kendine yakıştırmaz. Bu uğurda da zaman zaman hayatını tehlikeye atmaktan kaçınmaz.

Yenilmezlik, üstünlük ve başarılı olmak duyguları, her erkeği bir ölçüde etkiler.

Ama bazıları, kendilerini dev aynasında görmeye alıştıkları için, en basit bir başarısızlık, onlar için ağır bir darbe olur.

Erkeğin dünyaya meydan okuyan tavırlarının arkasında büyük bir korku yatar.

Kendini üstün yaratık saydığı için yenilgiye uğramaktan korkar.

Bu duygusunu açıklamak yerine kendini olduğundan başka türlü göstermeye çalışır. Korkusunu cesaret gösterilerinin ardına gizlemesi yadırganmamalı.

Ayrıca erkek, bu tür gösterilerden zevk de alır. Kendini kanıtlama telaşı ona tehlikeleri unutturur.

Erkeklerin öfkelendikleri zaman şiddete başvurduklarını iddia edemeyiz. Böyle davrananlar, erkek cinsinin çoğunluğunu oluşturmaz. Çoğunluğun başvurduğu yöntem surat asmaktır.

Size küçük bir örnek verelim:

Bir genç kadın, eşinin çok sevdiği ve eskimesine rağmen giymekte ısrar ettiği gömleğini, elden çıkarmak ister ve gömleği bir yardım kurumuna gönderir.

Ertesi gün, eşi sevgili gömleğini giymek isteyince, genç kadın, ‘O eski püskü gömleği giymekten bıkmadın mı?’ diye sorar. Sonra da bu eski giyeceği ne yaptığını açıklar. Erkek hem şaşırmış, hem de üzülmüştür.

Eşinin yaptığı mantıklı açıklama karşısında öfkesini dışa vurmaz. Böyle bir durumda erkeğin etkili silahı, surat asmak olur. Evde dargınlık, kavga gürültü çıkarmaz ama yüzündeki o aksi ifade, kadını yaptıklarına bin kez pişman etmeye yetmiştir. Evli çiftler arasında, benzeri olaylar sık sık yaşanır. Kadınlar, eşlerinin aksi tavırlarından yakınırlar.

Bunun bir çeşit cezalandırma yöntemi olduğunu da akıldan çıkarmamak gerekir. Erkeğin surat asması, bazen onun kendini ifade etmek için başvurduğu son çaredir.

Biliyorsunuz, erkekler, ağlayıp bağırmaktan kaçınırlar, çoğu şiddete başvurmaz. Bu durumda ellerinde kalan son silah da surat asmak olur.

1219
Her Telden / 23 sayısına dikkat edin!
« : Ocak 19, 2008, 05:54:17 ÖS »
23 sayısının gizemi şimdi de film oldu. Peki 23 sayısında ne var?



Ünlü aktör Jim Carrey'nin başrolünü oynadığı '23 Numara' 23 sayısının gizemine kapılan bir adamın değişen hayatını anlatıyor. Film sayısal bir fenomen haline gelen 23 sayısının gizemine bir pencere açıyor.

Yönetmenliğini Joel Schumacher'in üstlendiği; başrollerini Jim Carrey, Virginia Madsen, Logan Lerman ve Danny Huston'ın oynadığı '23 Numara' ülkemizde de vizyona girdi. Karısı Agatha ile sıradan bir yaşam sürerken, 'Number 23' isimli bir kitabın eline geçmesiyle, saplantılı bir şekilde kendi hayatını kitapla özdeşleştiren ve sonunda cinayet bile işleyen Walter Sparrow (Jim Carrey) adlı bir adamın korkutucu hikayesinin anlattığı film, 23 sayısının gizemine bir pencere açıyor.

23 FENOMENİ BİR ÇILGINLIK GİBİ

Filmin senaristi Fernley Phillips, 23 muammasını ilk olarak bir arkadaşından duyduğunu söylüyor. Ardından sayıyla ilgili pek çok yayını incelemeye koyulan Phillips, sonunda bu muammayı tüyler ürpertici bir filmin belkemiği olarak kullanmaya karar verdi. Yapımcılar Beau Flynn ve Tripp Vinson, Phillips'in senaryosundan etkilenip, yönetmen Joel Schumacher ile filmi çekmeye karar veriyorlar. Projeyi hemen kabul eden yönetmen, "23 olgusu hakkında bir şey bilmiyordum. Bu yüzden, Google'da arama yaptım ve bu sayı hakkında ölçü tanımaz bir çılgınlık olduğunu gördüm" diye konuşuyor.

HER ŞEY BU SAYIYLA BAĞLANTILI

'23 Muamması' tüm olayların doğrudan 23 sayısıyla, 23'ün permütasyonlarıyla ya da 23'le ilgili olan bir sayıyla bağlantılı olduğu inancıdır. İşte örnekler:

1. 23 sayısı sadece kendisine ve 1'e bölünebilen bir sayıdır.

2. 23 sayısı iki filme konu olmuştur, birincisi 1998 yılında çekilen, bir Alman filmi olan '23', bir diğeri de başrolünü Jim Carrey'nin oynadığı '23 Numara' adlı film.

3. Russell Crowe'un başrolünü oynadığı, Nobel ödüllü yazar John Nash'i canlandırdığı 'Akıl Oyunları' adlı filmde, profesör Nash de 23 sayısıyla takıntılıydı. Nash, toplam 23 bilimsel makale yayınlamıştı.

4. Charles Darwin'in 1859'da yayınladığı kitabı 'Türlerin Kökeni' de yayınlandığı yıl olan 1859 yani 1+8+5+9=23'e denk gelir.

5. Antik Çin'de insanlar sayıların cinsiyetleri sembolize ettiğine inanırdı. Çift rakamlar kadınları, tek rakamlar ise erkekleri temsil ederdi. Asal sayı 23 ise en erkeksi sayıydı.

6. Bir felaket filmi Airport'ta, bombacının koltuk numarası 23'dü. Lost dizisinde 23, dünyanın sonunu engellemek için bilgisayara girilmesi gereken 6 sayıdan birisiydi.

7. Teröristler, Amerika'ya 11 Eylül 2001 tarihinde saldırdılar. Rakamlar toplandığında 23 ortaya çıkıyor; 9+11+2+0+0+1=23

8. Michael Jordan kariyeri boyunca 23 numaralı formayı giydi.

9. Eski Ahit'e göre, Adem ile Havva'nın tam 23 kızı bulunuyor.

10. Her ebeveyn, çocuğun DNA'sına 23 kromozom verir.

11. Kanın tüm vücuttaki dolaşımını tamamlaması 23 saniye sürer.

12. İnsanlarda cinsiyeti belirleyen 23. kromozomdur.

13. Latin alfabesinde 23 harf vardır.

14. Julius Caesar suikast sırasında 23 kez bıçaklanmıştır.

15. Dünya'nın ekseni 23.5 derece eğridir.

16. Tapınak Şövalyeleri'nin 23 Büyük Üstadı vardır.

17. William Shakespeare 23 Nisan 1564'te doğmuştur.

18. William Shakespeare 23 Nisan 1616'da ölmüştür.

19. Eski Mısır takvimleri 23 Temmuz'da başlar.

20. Mayalar dünyanın sonunun 23 Aralık 2012'de (20+1+2 =23) geleceğine inanırlar.

21. Jim Carrey'nin yapım şirketinin adı JC23 Entertainment'tır.

22. Kurt Cobain 1967 doğumludur: 1+9+6+7 = 23 Kurt Cobain 1994'te ölmüştür: 1+9+9+4 = 23.

23. 23 Numara 23 Ocak 2006'da çekilmeye başlanmıştır. 23 Şubat 2007'de gösterime girmiştir.

1220
Bayanlara Özel / Kadınlara aynalı kredi kartı
« : Ocak 19, 2008, 05:52:54 ÖS »
Garanti Bankası, Dünya Kadınlar Günü'nde kadınlara hediye olarak tasarladığı, üzerinde 'ayna' bulunan yeni Bonus Card'ı hizmete sundu.




Aynalı Bonus Card sayesinde kadınlar sadece alışverişleri sırasında değil, artık makyaj yaparken de kredi kartlarını kullanabilecek. Aynalı Bonus'a 8 Nisan tarihine kadar başvuranlar, Nisan ayında yaptıkları giyim, kozmetik, bakım ve kuaför harcamaları için yüzde 5 nakit geri ödemesi kazanacak.

Konuyla ilgili bir açıklama yapan Garanti Ödeme Sistemleri Kart Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Elvan Bilge “Aynalı Bonus Card’ı, kadınların her geçen gün artan harcama ve karar verme gücünü göz önüne alarak, onlara hitap eden bir kart sunabilmek amacı ile tasarladık. Kredi kartını sadece ödeme sistemi olarak değil, hayatlarının her aşamasında kullanabileceği bir araç olarak konumlandırmayı hedefliyoruz. Bu amaçla, Garanti Bankası olarak dünyadaki ve Türkiye’deki moda ve trendleri yakından izliyor, bunları müşterilerimizin tercihleri doğrultusunda ürünlerimize yansıtıyoruz. Bu anlayış doğrultusunda çıkarttığımız Türkiye’nin ilk şeffaf ve üç köşeli kartı Bonus Şeffaf’dan sonra şimdi de Aynalı Bonus’u müşterilerimize sunuyoruz.” dedi.

1221
Erkekler Kahvesi!.. / Erkekler ne ister?
« : Ocak 19, 2008, 05:51:39 ÖS »
Kadınları anlamak ve ona göre davranmak nasıl zorsa, erkekler de aynı şekilde.Bayanların çok işine yarayacak püf noktalarını sizlerle paylaşıyoruz.




Ona yakışıklısın, hoşsun deyin ama 'ne kadar şirinsin' demeyin.

- Çok ilginizi çekmese de birlikte spor programları izleyin. Tuttuğu takımın kalecisinin adını duyduğunuzda ona anlamaz gözlerle bakmamaya gayret edin.

- Ailesini tanımaya çalışın, mümkünse sevin.

- Ona çiçek alın.

- Sizin için çok önemli birşeyi mesela tanışma yıldönümünüzü unuttuğunda bile ona çok kızmayın. Maalesef onların kafası bizimkinden farklı işliyor; tam da o gün bize bir çiçek almalarının ne kadar önemli olduğunu asla anlayamayacaklar.

- Gününün nasıl geçtiğini sorun ve sorunlarını dinleyin.

- Kafanızı onun dizine koyun.

- Her an birlikte olmak ikinizi de sıkabilir. Zaman zaman onu yalnız bırakın, ona ayrı bir yaşam alanı tanıyın.

- Her şeyi berbat ettiğinde bile onu affedin.

- Birlikte ve birbirinizle vakit geçirin; televizyon, bilgisayar, telefon olmadan yalnızca siz...

- Ona neden aşık olduğunuzu kendinize sürekli hatırlatın.

- Hoşlanmadığınız yönlerini sürekli hatırlatmayın, hatalarını sürekli yüzüne vurmayın.

- Onu olduğu gibi kabul edin.

- Rahat ve komplekssiz olun, dırdır etmeyin

- Ona güzel görünmeye çalışın.

- Ona güvenin ve saygı duyun.

1222
Moda / Ayakkabı seçiminin 5 altın kuralı
« : Ocak 19, 2008, 05:50:18 ÖS »
Dolabımızda ne kadar çok ayakkabı olsa da vitrinde gördüğümüz anda almayı düşünürüz. Hele de çok sevdiğimiz bir kıyafeti tamamladığına inanıyorsak, o zaman tutamayız kendimizi.


1. Hepimiz aynı şeyi istiyoruz, daha ince ve daha uzun görünmek. Bunun için düz bir çizgi etkisi yaratmamız gerekiyor. Sadece giysilerde değil, ayakkabılarla da… Ayakkabılarınızla pantolonlarınızı ve çoraplarınızı aynı tonlarda seçerek yukardan aşağı bir bütünlük sağlayabilirsin. Aynı kuralı eteklerinle de uygulamayı unutmayın, kesintisiz bir bütün çizgi. Bilekten bağlı ayakkabıların en çok ince bileklilere yakıştığını hatırlatmaya gerek var mı?

2. Topuklu mu düz mü? Profesyonel yaşamda 8 cm’den daha yüksek topuklu ayakkabılar önerilmiyor. İş giyimi konusunda geleneksel sektörler olan banka, finans, hukuk, kamu sektörlerde klasik topuklulardan şaşmayın. Geçtiğimiz yaz çok moda olan dolgu topukları özel hayatınıza saklayın. 4- 5 cm’lik topuklar aslında pek çok bacakta şık duruyor. Bacaklarınızın kalın olduğundan şikayetçiyseniz bacağınızı daha ince ve uzun göstermek için en azından 2,5 -3 cm’lik topuklar seçin, düz bapet ve kolej ayakkabılardan uzak durun.

3. İşte giyeceğiniz ayakkabılara karar vermekte zorlanıyorsanız, burnu açık ayakkabılar, sandaletler, dans ayakkabıları, terlikler geleneksel iş yeri giyimine uygun düşmez. Burnu kapalı ya da yaz ayları için arkadan bantlı ayakkabılar bu tarz giyim için en uygun seçimlerdir. Çizme ve botlar söz konusu olunca ponponlar, kauçuk tabanlar, püsküller de sizinle işe gelen modeller olmamalı.

4. Ayakkabınızın ayaklarınızla hatta bacaklarınızla orantılı olmasına özen gösterin. Yani ince, narin ayaklarınız ve ince bacaklarınız varsa daha ince topuklu zarif ayakkabıları ya da ayaklarınız taraklıysa daha geniş yüzlü ayakkabıları, bacaklarınızla orantılı kalınlıkta topukları seçin. Bu arada sivri burunlu ayakkabılar ayakları daha uzun, yuvarlak burunlularsa daha küçük gösterir aklınızda bulunsun.

5. Alabileceğinizin en iyisini almaya çalışın. Başta biraz daha pahalı gelse de kaliteli ayakkabı deporme olmadan çok daha uzun süre dayanır. Ne de olsa dost düşman herkes ayakkabılara bakıyor...

1223
Erkekler Kahvesi!.. / Bir kadının kalbi nasıl kazanılır?
« : Ocak 19, 2008, 05:47:31 ÖS »
Rüyalarınızdaki kadını en nihayetinde bulduğunuzu düşünüyorsunuz. Ancak onun sizden hoşlanıp hoşlanmadığından emin değilsiniz. Şimdi en zor olan, hayatınızın kadınının kalbini kazanmak! İşte size birkaç ipucu...

Masallar
Kadınların bir çoğu çocukluklarında masal okumaktan büyük zevk almışlardır. Ayrıca kadınların romantik filmlere dayanamadıkları da bir gerçektir. Yapmanız gereken tek şey, sevdiğiniz kadına bir masal yazın. Nasıl etkilendiğini göreceksiniz!

Aşk şarkıları
Emin olun, hiçbir kadın kendisi için yazılmış bir aşk şarkısına 'hayır' diyemez. Dikkat etmeniz gereken tek unsur doğru ortamı beklemeniz!

CD'ler, kasetler
Sesine güvenmeyen erkekler endişelenmesin. Belki şarkı söyleyemiyorsunuz, ama sevdiğiniz kadına aşk şarkılarından oluşan bir albüm hediye edebilirsiniz. Hatta farklı parçalardan derlediğiniz bir albüm daha da iyi olur. Böylece emek verdiğiniz anlaşılır.

Balonlar
Sevdiğiniz kadının işe giderken hangi yollardan geçtiğini biliyor musunuz? Eğer biliyorsanız işiniz çok basit. Yol boyunca bütün ağaçlara, sokak lambalarına kalpli balonlar asın. Ayrıca balonların üstüne sadece ikiniz için anlamı olan birşeyler yazın. Etki mükemmel olacak.

Telesekreter
Biraz cesaretli olun! Sevdiğiniz kadının hangi parçayı sevdiğini biliyorsanız, telesekreterine bu parçayı kaydedin. Tabii birkaç tatlı söz söylemeyi de unutmayın.

Haftasonu gezileri
Maddi açıdan durumunuzda bir sorun yoksa, sevdiğiniz insanla birlikte haftasonu gezilerine katılın. Değişik mekanlar sizin yakınlaşmanızı sağlayacaktır. Ayrıca böylece birbirinize ne kadar uyduğunuzu da anlayabilirsiniz.

1224
Erkekler Kahvesi!.. / Dünyadaki erkek cenneti
« : Ocak 19, 2008, 05:46:40 ÖS »


Çanakkale'nin Bayramiç ilçesine bağlı Mollahasanlar köyünde tarladan pazara tüm işleri kadınlar yaparken, erkekler hiç çalışmadan yaşamlarını sürdürüyor. Bayramiç'e 20 kilometre uzaklıktaki köyde erkekler, bu inanılmaz tablo için "Geleneklerimiz böyle" derken, kadınlar eşlerinden destek görememekten yakınıyor.

Kadının adının olmadığı, "Hasan'ın karısı", "Ali'nin karısı" şeklinde anıldığı köyde, erkekler bütün zamanlarını evde yatarak ya da kahvehanede oturarak geçiriyor. Kadınlarsa evde ev işlerini yapıp çocuklarına bakıyor, tarlada çalışıp hayvanlarını besliyor. Elde edilen ürünleri de yine kadınlar pazara götürüp satıyor.

1225
Erkekler Kahvesi!.. / Tutucu bir erkek nasıl anlaşılır?
« : Ocak 19, 2008, 05:45:56 ÖS »
Karşınızdaki erkek tutucu mu yoksa değil mi?İşte anlamanız için birtakım ipuçları...

1- Straplez, seksi elbisenizin içinde, restorandan içeri girdiğinizde ilk tepkisi 'Üşüyor olmalısın' diyerek omzunuzun üzerine ceketini koymak oluyorsa. Ve aylardan ağustossa!

2- Siz ona 'Merhaba' demek için, eğilip yanağından öpmek üzereyken, o hemen elinizi kavrayıp, içtenlikle sıkıyorsa.

3- Erkek arkadaşınızla karşılaştığınızda ciddi ciddi bozuluyorsa.

4- Sinemada o daracık koltuklarda dizinin sizinkine değmemesi için yogacıların dahi zorlanacağı pozisyonlarda başarı gösteriyorsa.

5- Fimdeki sevişme sahnelerinde kızarıp bozarıyor, kafasını ekrandan başka her yere çevirebiliyorsa.

6- Trafikte onu hızla sollayıp geçen arabanın şoförüne söylediği en ağır söz 'Kendini düşünmüyorsan, bari arabadakileri düşün' ise...

7- Favori içkisi: votka tonik ve üstelik de votkası az toniği bol ise.

1226
Aşk - Sevgi / Aşkın kokusunu kolunuza yapıştırın
« : Ocak 19, 2008, 05:41:46 ÖS »
Topu topu 1 YTL büyüklüğünde oval, şeffaf bant... Kolunuza yapıştırıyor, arada sırada kokluyorsunuz. Ve tüm gün boyunca sekse hazırsınız. İyi de her an patlamaya hazır bomba gibi dolaşmak iyi mi? Uzmanlar ve deneyenler anlattı.

Yoğun stres, çalışma yaşamının zorlukları, maddi sorunlar cinsel isteksizliğin nedenleri arasında öne çıkıyor. Zevkli bir seks yaşamı için bitkisel özlü ilaçlar, macun kıvamında gıda takviyeleri birbiri ardına piyasaya sürülüyor. Cinsel gücü artıran haplara herkesin sıcak bakmadığını düşünen girişimciler, kokuyla insanı etkileyen 'aşk mendili'ni piyasaya sürdüler. Mendillere talep, önce ABD'de, sonra Avrupa'da piyasaya çıkan bir ürünün yolunu açtı: Tutku bantları.

Nanoteknolojiyle üretilen bantlar, aynı aşk mendili gibi, mutluluk artırıcı dopamin maddesinin yapay koku moleküllerini içeriyor. Ancak aşk mendili, kullanana yönelik ilgiyi artırırken, koku bandı, kullananın haz merkezini harekete geçiriyor. Kişinin, koluna taktığı bandı gün içinde sık sık koklaması yeterli oluyor. Kan dolaşımına karışmayan aromalar içeren bant, en fazla bir-iki saniye içinde cinsel istek uyandırmaya başlıyor.

Kadınlar ve erkekler için iki ayrı şekilde tasarlanan ve 2007'nin ilk aylarında ABD'de piyasaya çıkan bant, üreticilere göre her yaşta cinsel isteği artırıyor. ABD'li üretici firmanın yetkilileri, yine ABD'de yayımlanan Daily Mail gazetesine yaptıkları açıklamada, "Burnumuz, kokuları doğru yere iletmede bir araç görevi görür. Doğru yer burnumuzun hemen üzerindeki koku alıcılarıdır. Bu alıcılar, doğrudan beynin mutluluk ve haz gibi duygularla ilgilenen bölümündeki limbik sistemine giderler. Böylece burnumuz, bizi zevk merkezine yönlendirmiş olur" diyor. Firmanın iddiasına göre bantlar, ABD'de diğer cinsel istek artırıcılardan daha büyük ilgi görüyor. Türkiye'de satışına başlanan bantlar, sadece erkeklerin değil, kadınların da yoğun ilgisini görüyor.

Bantların Türkiye'deki satışını üstlenen firmanın yetkilisi, Türkiye'de koku bantlarıyla ilgili ilginç sorularla karşılaştıkları söylüyor: "Erkekler ve kadınların kullandığı bantlar birbirinden farklı; ama satış sorumlularımızdan gelen bilgilere göre, kadınlar bandı satın alırken biraz çekingen davranıyorlar. Sordukları sorular da ilginç. Bizi en çok şaşırtan ve düşündüren sorulardan biri, 'Yanlışlıkla biri kolumu koklarsa, istekli hale gelip saldırır mı?' oldu."

Kadınların, günlük hayatta bant kullandıklarının anlaşılmasından korktuklarını belirten yetkili, şeffaf bantların dışarıdan görülmesinin mümkün olmadığını söylüyor. Bandın takıldıktan hemen sonra duyguları değiştirdiği, ancak doğru bir şekilde çalışması için her gün yenisiyle değiştirilmesi ve en az üç hafta kullanılması gerektiği belirtiliyor.

Her an hazır olmak iyi mi?

İngiltere'de yayımlanan haftalık The News Business gazetesi konuya farklı yaklaşıyor. Gün boyu bant takan kadın ya da erkeğin nasıl değişebileceğini sorguluyor. Konuyla ilgili makaleyi kaleme alan Jeremy Dunning, "Hayatımızda her an sevişmeye hazır kadın ya da erkekler görmek, onlarla beraber çalışmak doğru mu?" diye soruyor. Bu sorunun yanıtını Türk yetkili bize şöyle veriyor:

"Cinsel isteksizlik yaşayan kişilerin çoğunda, zaten yoğun bir sinir hali, kavga çıkarmaya hazır bir karakter gözlemleniyor. Bu açıdan bakılırsa, tutku bandı takan kişinin aldığı mutluluk hormonu ile kişilik olarak değişeceği kesin. Ama bu, her an sevişebileceği anlamına da gelmez. Çünkü bu bir uyuşturucu değil ve kimsenin aklını başından almıyor."

Daily Mail gazetesinin yayımladığı bir araştırma gösteriyor ki, Avrupa'da tutku bantlarını tercih edenler, genellikle 60 yaş üstü çiftler. Araştırmayı kaleme alan Jerome Burne, bu çiftlerden biriyle konuşmuş: 30 yıllık evli Murtage çifti, 10 yıldır birbirlerine dokunmadıklarını, fakat her ikisi de bant takmaya başladıktan sonra, yeni tanışan gençler gibi aralıksız seks yapmaya başladıklarını anlatıyor. Tutku bantlarındaki kimyasal kana karışmadığı için yan etkisi yok Ancak yine de cinsel isteği zaten yüksek olanların bandı denememeleri öneriliyor.

"Bazen istek yeterli olmuyor"

Gelelim uzmanların bantla ilgili görüşlerine... Amerikalı seks terapisti Michele C., "Üründen faydalanacağını düşündüğüm pek çok hastam var. Kana karışmaması çok iyi. Çünkü şimdiye kadar kana karışan tüm uyarıcılarda ciddi sorunlar yaşadık."

Koku bantları hakkında görüşlerine başvurduğumuz, İstanbul Üniversitesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kadıoğlu, toplumda yoğun bir şekilde cinsel problem, isteksizlik ve buna bağlı stres yaşandığını; fakat doktora başvuran insan sayısının az olduğunu belirtiyor:

"Seksi dört bölüme ayırıyoruz; istek, uyarılma, orgazm ve rahatlama. Erkek ve kadının birbirini uyarması gerekiyor ki erkekte sertleşme, kadının vajinasında kayganlık olabilsin. İstek bölümünü aşan ama uyarma olayını gerçekleştiremeyen pek çok çift var. Bu tip ürünlerin, isteği artırdığı kesin fakat her iki cinsin de süreklilik için bir doktora gözükmeleri şart."

1227
Amerika, 2007 mali yılındaki bir dönemi daha geride bırakırken, dünya genelinde satış yapan birçok teknoloji şirketi de kâr oranlarını açıklamaya başladı. Dünyanın en büyük arama motoru Google, 3. çeyrekte 925 milyon dolar kâr elde etti.



Geçen yıl aynı dönemde 1 milyar dolar kâr eden şirketin rakamlar açıklandıktan sonra hisseleri düştü. Merkezi California eyaletindeki Cupertino'da bulunan teknoloji firması Apple ise 30 Haziran 2007'de sona eren 3. çeyrekte 818 milyon dolar kâr elde etti. Firmanın geçen senenin aynı dönemindeki kâr oranı ise 472 milyon dolardı. Apple, 2006'da 4,37 milyar dolar olan satışını artırarak 5,41 milyar dolara ulaştı. Diğer yandan Yahoo da geçtiğimiz dönem için 161 milyon dolar kâr elde etti. Merkezi Sunnyvale, California'da bulunan internet firması, geçtiğimiz yıl aynı dönemde 164 milyon dolar kazanmıştı. Merkezi ABD'nin Seattle kentinde bulunan internetten alışveriş sitesi Amazon ise yeni dönemde yatırımcıların yüzünü güldürdü. 3 aylık dönem sonunda 2,88 milyar dolar kâr açıklayan şirket, geçtiğimiz yıl aynı dönemde 2,14 milyar dolar kâr elde etmişti. Wall Street'in beklentilerini aşan internet sitesi, medya ve elektronik satışlarının arttığını belirtirken, bir dahaki dönem için 3 milyar dolarlık gelir elde etmeyi hedefliyor. Açıklama yapan diğer teknoloji şirketlerinden İntel, IBM, Ericsson, AT&T geçtiğimiz dönem için başarılı sonuçlar açıklarken, Motorola ve AMD dönemi düşüşle kapattı.

Apple'ın üst yöneticisi Steve Jobs, Apple'ın tarihindeki en yüksek satış ve kâr oranlarına ulaştığını açıkladı. Şirketin finanstan sorumlu yöneticisi Peter Oppenheimerise ise 4. dönemde 5,7 milyar dolarlık satış beklediklerini söyledi. Apple, geçtiğimiz dönem içinde 1,76 milyon adet Macintosh bilgisayar satarken, geçen yıla göre bilgisayar satışında yüzde 33'lük bir büyüme kaydetti. Macintosh'un en çok satıldığı dönemdeki satışları 150 bin ile geride bırakan firma, bir başka ilke daha imza attı. Bu dönemde 9,8 milyon iPod satılırken, geçen seneye göre yüzde 21'lik artış kaydedildi. Apple iPhone da piyasaya sunulduğu ilk iki gün içinde 270 bin sattı. Gelecek dönem sonunda 1 milyonluk satış hedeflediklerini belirten teknoloji devi, 2008'e kadar 10 milyon satış hedefliyor. iPhone ve iPod aksesuar satışları ise 5 milyon dolar.

1228
MÜZİK / 2008'de Bomba Gibi Albümler Geliyor
« : Ocak 19, 2008, 05:32:38 ÖS »
Birçok sanatçının uzun süreden beri beklenen albümü 2008'de peşpeşe çıkacak. U2, Oasis, Dido gibi uzun süreden beri albümleri dört gözle beklenen müzisyenler nihayet bu sene yeni albüm çıkarıyor. Bu müzik bereketi sonucunda ne oluyor bizim kulaklarımız şenleniyor.

ASIS: Manchester'ın hüzünlü dahileri 5 kasımdan bu yana yeni albüm için kapandıkları stüdyodan sadece acil ihtiyaçlar için çıkıyorlar) 20 Kasım'da piyasaya çıkan 'Stop The Clocks'un ardından grup 2008 Ağustos'unda Dave Sardy prodüktörlüğünde gerçekleştirilecek. Stop The Clocks'la birlikte Sony ile anlaşması sona erdiğini söyleyen Noel Gallagher bundan böyle Sony ile çalışmayacaklarını belirtmiş.

U2: Fransa ve Fas'da devam eden albüm çalışmaları yine Brian Eno ve Daniel Lanois prodüktörlüğünde gerçekleştirilecek. 2004 yılında piyasaya çıkan 'How To Dismantle An Atom Bomb'dan sonra grubun eski U2 sound'ına geri dönüp dönmeyeceği ise merak konusu. Bunun cevabını ancak albüm yayınlandığında anlayacağız.

COLDPLAY: Çalışkan müzik prodüktörü Brian Eno, Coldplay'in 4.albümünede el attı. Henüz kesinleşmeyen albüm ismi ise 'Prospekt' olacakmış deniyor. Coldplay sevenlerine unutulmayacak bir albüm hazırlıyor diye dedikodular dolaşıyor. 4. albüm ortalığı sallyacak gibi.

DIDO: Çok uzun süreden beri beklediğimiz Dido albümü nihayet geliyor. 2003 yılında çıkan 'Life for rent'ten beri hayranlarını bekleten sanatçının bu sene çıkacak albümü beklemeye değecek. Dido Güney Amerika sahillerinde yaptığı uzun araba seyehatlerinin kendisi için çok ilham verici olduğunu ve bunun yeni albümüne yansıdığını belirtmiş. Sony BMG'den çıkacak albümden plak şirketinin büyük beklentisi olduğu belirtiliyor.

MADONNA: Hip-Hop lezzeti taşıyaması beklenen albüm Madonna'nın 11.stüdyo albümü olacak. Geçtiğimiz sene eski plak şirketi Warner Bros'dan 120 milyon dolar karşılığı Live Nation'a geçen sanatçının çıkacak albümüne doğal olarak yeni plak şirketi büyük umutlar besliyor. Yayınlanacak ilk single muhtemelen '4 Minutes To Save The World'olacak ve Madonna bu şarkıda Justin Timberlake ile düet yapacak.

ROBBIE WILLIAMS: Söz yazarı Guy Chambers'la yeni albümünde beraber çalışacak olan Willams'dan hayranları en az Rudebox kadar sıkı parçalar bekliyor. Albüm sonbaharda piyasada olacak.

GREEN DAY: Grubun solisti Billie Joe Armstrong elinde bitmiş 45 şarkının olduğunu belirtmiş. Herhalde hem bu sene çıkacak 8.stüdyo albümü hem de daha sonrakiler için epey bir kaynağı var demek oluyor bu.

KASABIAN: İngililtere'nin taze kan grublarından Leicester'lı Kasabian, çıkacak 3.albümleri için çok heyecanlı olduğunu belirtmiş. Şarkıcı Tom Meighan 'Progressive tarzda olcak albümde bir de gitarist Serge Pizzorno'nun Syd Barret'tan ilham alarak yazdığı şarkı bulunuyormuş.

RAZORLIGHT: Eğer Johny Borrel'in egosu kadar büyük bir albüm geliyorsa iyi iş yapar diyor, Rock severler. Müzik piyasasının bu nev-i şahsına münhasır grublarından Razorlight'da ekim ayından bu yana çıkacak olan yeni albüm üzerinde çalışıyor.

R.E.M.: 2004'de çıkardıkları Around the Sun taşıdığı politik kimlik ile dikkat çekiyordu. Bu albüm de karışık tepkiler topladı. Albüm sonrası George W. Bush karşıtı "Vote For Change" kampanyasına katılan grup geçtiğimiz sene And I Feel Fine... The Best of the I.R.S. Years 1982-1987 adında bir toplama albüm çıkardı. 2004'den beri istediklerini alamayan R.E.M hayranları için ise 14. albüm yolda.

THE VERVE: Bunu beklemeyen hayranları için gerçek bir müjde olarak tekrar biraraya gelen grubun çıkacak olan 4. albümü için eli kulağında diyebiliriz.

THE FRATELLIS: 2007 Brit Award sahibi bu İskoçyalı genç grup daha şimdiden 2. albümün hazırlıklarını tamamladı bile.

HOT CHIP: Son albümü The Warning'le büyük beğeni toplayan elektronik grup Hot Chip'in 'Made In The Dark' adını verdikleri yeni albümü çok yakında müzik piyasasında.

THE KOOKS: Brit İndie grup Tony Hoffer prodüktörlüğünde yeni albümün hazırlıkları içinde. Daha dinamik ve modern bir albüme hazırlıklı olun.

THE FEELING: Soft-rocker The Feeling'in ikinci albümü şubat ortası gibi müzik marketlerde olacak.

1229
Komik Resimler / Güldüren reklam
« : Ocak 19, 2008, 05:28:39 ÖS »
Reklamda sınır yok. Bir çorap markasının İETT otobüslerine verdiği reklam ilginç görüntülerin ortaya çıkmasına neden oluyor.



Reklamda rengarenk çoraplar giyen kadınlarla koltuklarda oturan yolcuların bir araya gelmesi ile oluşan görüntü vatandaşlara tebessüm ettiriyor. Özellikle kadın bacakları ile bütünleşen erkek yolcular dışarıdan kendilerine bakarak gülenlere bir anlam veremiyor. Bu fotoğraf önceki gün Taksim’de çekildi. Taksim Meydanı’ndan hareket eden otobüs yolcularını almış giderken camdan bakan yolcular, vatandaşların gülümseyen yüzüyle karşılaşıyor.

YOLCULAR ŞAŞKIN
Bindikleri otobüsün üzerindeki reklamdan habersiz olan yolcular vatandaşların kendilerine bakıp bakıp birbirlerine göstererek gülmelerine pek bir anlam veremiyor. Reklamdan haberi olan bazı kadın yolcular yüzlerini kapatırken, bir kadın bacağı ile oluşturduğu ilginç görüntünün farkında olmayan bir erkek yolcu ise, yoldakilerin neden kendisine güldüklerini anlamaya çalışıyor.

1230
Komik Yazılar / Aysun beni öpmedi davası
« : Ocak 19, 2008, 05:21:26 ÖS »
Bir tüketici, Pepsi Max'ın Aysun Kayacı'lı reklamını 'içtim ama reklamdaki vaat yerine gelmedi' diyerek şikâyet etti. Şikâyeti Tüketiciler Birliği de destekledi..




Pendikli Veysel Dağ, Pepsi Max'ı Sanayi Bakanlığı'na şikâyet etti. Dağ, "Reklamdaki vaade inandım ürünü satın aldım. Ama hiçbir kadın reklamdaki gibi beni gelip öpmedi" dedi. Dağ'ı destekleyen Tüketiciler Birliği de ilgili firma ve reklam ajansına cezai işlem uygulanmasını istedi. Veysel Dağ, İstanbul Pendik Tüketici Sorunları Hakem Heyeti'ne yaptığı başvuru ile Pepsi Max isimli ürünün reklamındaki vaade inanarak, ürünü satın alıp içtiği halde herhangi bir kadının reklamda gösterildiği gibi gelip kendisini öpmediği, herhangi bir kadınla arasında birliktelik yaşanmadığını belirtti.

Dağ, reklamda vaat edilen hususun yerine gelmemesi nedeniyle 'ürünün ayıplı olduğunu' iddia etti ve ödediği 1,03 YTL'nin iadesini talep etti. Tüketiciler Birliği'nin desteklediği başvuru Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'na iletildi. Tüketiciler Birliği, Pepsi Max içecek reklamının TV ve internet sitesinden yayımının durdurulmasını ve ürün sahibi firmaya ve reklam ajansına cezai işlem yapılmasını talep etti.

Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Nazım Kaya; "Yayınlanan reklam cinselliği istismar etmekte, öte yandan firma reklamda vaat ettiğini de yerine getirmemektedir" diye Dağ'a destek çıktı.

Sayfa: 1 ... 80 81 [82] 83 84 ... 109