Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Mesajlar - pudra_shekeri
Sayfa: 1 ... 75 76 [77] 78 79 ... 109
1141
« : Ocak 25, 2008, 05:21:27 ÖS »
Redd’den iki sürpriz: Unplugged Konser DVD’si “Gecenin Fişi Yok” ve yeni akustik stüdyo albüm “Plastik Çiçekler ve Böcek” Pasaj Müzik etiketi ile müzik marketlerde.Beş aydır tüm üyeleri askerde olan başarılı rock grubu Redd’in, askere gitmeden önce verdiği son akustik konserin beklenen DVD’si “Gecenin Fişi Yok” Pasaj Müzik etiketi ile müzik marketlerde yerini aldı. 21 Temmuz’da Ghetto’da gerçekleşen akustik performansın kaydedildiği konser DVD’si, Redd’in ilk albümü “50/50” ve 2.albümü “Kirli Suyunda Parıltılar”dan parçalar içeriyor. DVD’de ayrıca grubun birlikte ilk müzik yapmaya başladıkları döneme ait olan “Boşver” isimli parçaları da performansın bir parçası olarak ilk kez Redd severlerle buluşuyor.
“Gecenin Fişi Yok” adlı konser DVD’sinde Redd’in müzikal olgunluğu ve sahne performansındaki başarısı dikkat çekiyor. Özel sahne dekoru ve ışıklar görsel anlamda konsere etkileyici bir hava katarken, aynı zamanda Redd’in özgün ve derin şarkı sözlerine de ayrı bir boyut getiriyor. Unplugged olmasına rağmen son derece yüksek tempolu olan konserin DVD’sinde yeni düzenlemelerle orijinallerinden çok farklı seslendirilen 15 şarkı bulunuyor. Bunlar arasında Redd’in sevilen şarkılarından Mutlu Olmak için, Falan Filan, Dünya, Hala Aşk Var mı, Prensesin Uykusuyum, Nefes Bile Almadan, Keyifli bir Gün, Artık Melek Değilim gibi parçalar bulunuyor. Yapımı Pasaj müziğe, yönetmenliği Gökhan Gürek’e, müzik prodüktörlüğü ise Redd’e ait olan “Gecenin Fişi Yok”, Türkiye’de gerçek anlamda ilk unplugged (akustik) konser DVD’si. Redd’in orijinal şarkı sözlerini, kendine özgü sound’unu ve büyük beğeni toplayan güçlü canlı performansını bir kez de akustik olarak dinlemek ve izlemek isteyenler için “Gecenin Fişi Yok” konser DVD’si müzik marketlerde…
Konser DVD’si “Gecenin Fişi Yok” ile eş zamanlı olarak dinleyicilerle buluşan akustik stüdyo albüm “Plastik Çiçekler ve Böcek” de müzik marketlerde yerini aldı. İlk albüm “50/50” ve 2.albüm “Kirli Suyunda Parıltılar”dan parçalar içeren yeni akustik albümde, Redd şarkıları yeni düzenlemeleriyle sevenlerinin karşısına çıkıyor ve ayrıca albümde grubun “Senden Sonra” isimli yepyeni bir şarkısı da yer alıyor. Tüm parçaların aynı anda çalınarak canlı olarak 2 günde kaydedildiği “Plastik Çiçekler ve Böcek”’in prodüktörlüğü Redd’e, mix ve mastering’i ise Erim Arkman’a ait. Albüm, akustik yapısı ve teması ile insanın öznelliğinden uzaklaşıp nesneye karşı esaretinden kaynaklanan yalnızlığına dikkat çekiyor. Plastik Çiçekler ve Böcek, kayıt şekli olarak da bu mantıkla, çalınan parçaların üzerinde düzeltmeler yapılmadan, direk dinleyiciye ulaştığı bir albüm. Plastik Çiçekler ve Böcek, müzikal olarak dinginliği ve kusursuz performansı ile dikkat çekiyor.
Albümde “Bak Keyfine”, “Mutlu Olmak İçin”, “Hala Aşk Var Mı”, “Dünya”, “Roman Kahramanı”, “Sen Kendinde Ol Yeter”, “Senden Sonra”, “Nefes Bile Almadan”, “Artık Melek Değilim”, “Ne Olmaya Geldim”, “Prensesin Uykusuyum”, “Falan Filan” olmak üzere 12 şarkı bulunuyor.
1142
« : Ocak 25, 2008, 05:19:20 ÖS »
ABD'de yapılan bir araştırma, fiziksel aktivitenin kolon kanseri riskini azalttığını ortaya koydu.
Washington Ünieversitesi Top Okulu'ndan Dr. Kathleen Y. Wolin, haftada sadece bir saat yürüyüş yapmanın hastalığa karşı koruduğunu bildirdi.
Wolin, International Journal of Cancer dergisindeki araştırmasında, "Bulgularımız gösteriyor ki, düşük yoğunluklu aktiviteler riski azaltmada yeterli olmakla birlikte, daha kuvvetli aktivite riski daha da azaltabilir" diye yazdı.
Araştırmada 40-65 yaş arası 79 bin 295 kadın 16 yıl boyunca takip edildi. Bunların 547'si bu zaman içinde kolon kanserine yakalandı.
Araştırmada, haftada 1 ila yaklaşık 2 saat yürüyen kadınların yürümeyenlere oranla kolon kanserine yakalanma riskinin yüzde 31 daha az olduğu tesbit edildi.
Haftada 4 saatten fazla orta derecede veya kuvvetli egzersiz yapan kadınların kansere yakalanma oranının ise haftada bir saatten az süreyle egzersiz yapanlara kıyasla yüzde 44 daha az olduğu belirlendi.
1143
« : Ocak 25, 2008, 05:16:47 ÖS »
Erkekler dikkat! Bu davranışlarınız kadınların hiç hoşuna gitmiyor...
Onu küçük düşürmeyin!
Erkek arkadaşının / eşinin yanında hangi kadın küçük düşmek ister? Tabii ki hiç kimse! Mesela sakın ona kalabalık bir arkadaş grubu ile birlikte yemeğe çıktığınızda "bu aralar çok kilo aldın, tatlı yemesen daha iyi edersin" tarzı bir cümle kurmayın, belki o anda size "haklısın sevgilim" diyecektir, ancak eve gittiğinizde söyleyeceklerini duymak dahi istemeyecek ve kulağınızı kapatacaksınız.
Size önerimiz onu asla başkalarının yanında "giyimi, makyajı, kilosu, saçı ve söyledikleri" ile ilgili olarak eleştirmemeniz, belki kılıbıklık olacak ama yapmanız gereken "başkalarının yanında onu yüceltmeniz"...
Ona çok para harcıyorsun demeyin!
Her ne kadar artık kadınlar kendi kazandıkları paraları harcıyor olsalar da, erkekler "alışverişe çok para harcıyorsun hayatım" cümlesini kurmaktan kendilerini alıkoyamazlar... Eğer böyle bir cümle kurmayı cesaret ediyorsanız, peşinden gelecek aşağıdaki cümlelere de hazırlıklı olun:
"Dilediğim gibi harcarım paramı, senden çok kazanıyorum ne de olsa!", "Senin gibi pintilik yapıp senede bir alışveriş yapıp her gün aynı kıyafetle gezmektense çok para harcayıp alışveriş yapmayı tercih ederim", "Sanki senin paranı harcıyorum, sana ne oluyor ki!"
Onu kıskandıracak hareketlerden kaçının!
Yan masanızdaki kadın çok alımlı ve tatlı olabilir, bu sizin ona kaçamak bakışlar fırlatmanıza, hatta abartıp "ne hoş kadınmış" demenize bir bahane asla olamaz! Unutmayın, kadınlar kıskançtır ve kendilerinden güzel olan kadınlara tahammülleri yoktur. Eğer onun yanında başka bir kadına bakıyorsanız, fotoğraftaki gibi başınızdan aşağı bir kadeh şarap dökme ihtimali var sevgilinizin...
Ona asla "kendine bak" demeyin!
Kadınlar her zaman bakımlı olacak diye bir kural olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz! Kadınlar bazı günlerde, özellikle de regl dönemlerinde, paspal gezmek isterler. Bırakın makyaj yapmayı, saçlarını taramayı dahi istemezler.
Böyle günlerde sakın ona "kendine bak biraz" demeyin, sizi hemen paralayabilir "sen beni beğenmiyor musun" diye... Unutmayın kadınlar her halleriyle güzel olduklarını duymak isterler!
Onu hizmetçi gibi görmeyin
Anneniz her şeyinizi önünüze hazır olarak sunmuş olabilir, ev işleriyle uzaktan yakından ilginiz olmayabilir. Size hak veriyoruz bu konuda ama bu durum sevgilinizi / eşinizi hizmetçi gibi görmenize neden olmamalı, değil mi?
Ona sürekli iş vermeye kalkarsanız ve her şeyi ondan beklerseniz bir süre sonra "yeter artık" diyebilir ve şakayla karışık sizi evden kovabilir...
Onunla tartışmaya girmeyin!
Ne kadar haklı olursanız olun, kadınlar her zaman üste çıkarlar ve tartışmalarda kendilerini haklı bulurlar!
Eğer onun tırnakları arasında parçalanmak ve laflarını yemek istemiyorsanız uysal bir şekilde "haklısın sevgilim" deyip tartışmayı uzatmamanızı öneririz. Kadınların çok dırdırcı olduğunu unutmayın!
Onu cinsel bir obje olarak görmeyin!
Kadınlar kendilerinin cinsel bir obje olarak görülmesinden nefret ederler. Kendisini tatmin edip yatakta hemen arkasını dönen erkeklere sinir olurlar. Yatakta sevgilinizin ruhunu okşayın, önsevişmeyi uzatın, onun zevk aldığına emin olmadan geceyi bitirmeyin...
Başarılarını görmezden gelmeyin!
Kadınlar da artık kariyerlerinde erkekler kadar başarılı... Eğer sevgilinizin / eşinizin çok başarılı bir iş hayatı varsa ve siz onun başarılarını takdir etmiyosanız, onu iş kadını olarak görmüyorsanız ve hala ona ev hanımı muamelesi yapıyorsanız onun saldırısına da hazır olun!
Unutmayın, kadınlar takdir edilmek ister!
Kumandayı tekelinizde tutmayın!
Televizyon izlemek sadece erkeklerin tekelinde olmamalı değil mi? Hele bir de sürekli maç ve futbol programları açıksa...
Önerimiz kumandayı ortaklaşa kullanmanız veya televizyonun düğmesini kapatıp romantik akşamlar yaşamanız... Hem ilişkinize hareket de gelecektir!
1144
« : Ocak 25, 2008, 05:14:27 ÖS »
9 yıldır aşkına kavuşamadığı için Dicle Nehri'nde yaşayan Şeyhmus Çekirdek, ne gülüyor ne de kimseyle konuşuyor.
Diyarbakır'da trajikomik bir aşk öyküsü yaşanıyor. 1999 yılında sevdiği kızı alamadığı için hayata küsüp kendini Dicle Nehri'ne adete mahkum eden Diyarbakır'lı Şeyhmus Çekirdek barakada yaşam mücadalese veriyor.
Dicle Nehri kıyısında bulduğu tenekelerden yaptığı küçük baraka evde yaşayan Çekirdek 9 yıldır aynı yastıkta yatarken, yastığın 9 yıldır yıkanmaması bu içler açası manzarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Kimseyi yanına almayan ve kimseyle konuşmayan Şeyhmus Çekirdek yiyecek ihtiyacını çöplerden toplarken su ihtiyacını Dicle Nehri'niden gideriyor.
Yaz kış demeden 9 yıldır hiç şehir merkezine inmeden aynı yerde yaşayan Şeyhmus Çekirdek sabahları sadece gençlik yıllarını ararcasına Dicle Nehri'ne bakıyor. Kameraların kendisini yakından çekmesine izin vermeyen Çekirdek'i tanıyan vatandaşlar, "Kimseyle konuşmuyor. Kimseden yardım almıyor. Çöplerden bulduğu ekmeklerle karnını doyuruyor. Tenekelerle kendi yaptığı evde yaşıyor. Valliik bir an önce Şeyhmus Çekirdek'e yardım etmesi gerek" dedi.
1145
« : Ocak 25, 2008, 05:11:50 ÖS »
Yanlış tek bir hamle ile geri dönüşü olmayan bir yola girebilirsiniz. Harekete geçmeden önce, bu işi zarar görmeden atlatmak için uzmanlarca hazırlanmış 4 önerimize göz atın. ORTAMI YARATIN
İkinizin de rahat hissettiği bir mekân seçin. Mümkün olduğunca normal davranmaya çalışın ve abartıya kaçmamaya dikkat edin çünkü gerçek hayatta hiçbir şey romantik komedi filmlerindeki gibi yürümez. Yani penceresinin altında elinizde balonlar ve çiçeklerle sabaha kadar beklemek pek bir işe yaramaz.
VÜCUT DİLİNE DİKKAT EDİN!
Dudaklarınızı sadece konuşmak İçin kullanmayın. Bazen kelimeler anlamsız gelebilir, hatta onlara gerek bile olmayabilir. Vücuduna dikkat edin, eğer yüzü yeterince yakınınızda ise düşünmeyin ve onu öpün. Riskli gibi gözükse de ne demişler "Az laf çok iş..."
OYUN OYNAMAYI BIRAKIN
Uzun süredir arkadaşsanız, karşınızdaki kadın muhtemelen eski kız arkadaşlarınızı ve eski yaramazlıklarınızı biliyor olacağından yalan söylemeyi denemeyin bile. Gözlerinin İçine bakın ve ona "Beni tanıyorsun daha önce neler yaşadığımı biliyorsun, başkasını değil seni istiyorum." deyin. Bu cümle size çok sıradan hatta fazla düz gelse de dürüstlük her zaman işe yarar.
GERİ ÇEKİLİN
Yaptıklarınız işe yaramazsa, bu cümleyi aklınızdan çıkartmayın: Her şey olacağına varır. Arkadaşlığınız, eğer temelleri sağlam atılmış ise eninde sonunda normale dönecektir. Siz en azından şansınızı denediniz.
1146
« : Ocak 25, 2008, 05:07:59 ÖS »
Bu otomobilin içinde hayal dahi edemeyeceğiniz özellikler var.
Popüler teknoloji dergisi Wired’a göre yakında içinde otomobillerde hayal bile edilemeyecek gelişmeler yaşanacak
Günümüzde otomobiller bilgisayar donanımları sayesinde güzergâh bilgisi verebiliyor, bir arıza durumunda sorunun nereden kaynaklandığını söyleyebiliyor.
Dünyanın en popüler teknoloji dergisi Wired’a göreyse birkaç yıl içinde otomobil teknolojisinde hayal bile edilemeyecek gelişmeler yaşanacak.
Araçları tanıyacak
Köşelerde göremediğiniz araçları haber verecek.
Göstergeler camda
Sürücü yol bilgilerini camdan okuyacak.
Çoklu kullanım
Aracı başkası kullanıyorsa, benzin sarfiyatını kısarak hız yapması engellenecek.
Otomatik farlar
Gece gözleri kör eden farların yerini, ışığı ayarlayan far alacak.
Kuralcı motor
Uydudan anlık hız limiti verilerini alacak. Sınır aşılınca sesli uyaracak.
Alkol dedektörü
Sürücünün alkollü olması durumunda otomobili anında bloke edecek.
Servisle iletişim kuracak
Sensörler araç hakkında aylık rapor verecek. Olası arızaları e-posta ile servise bildirecek.
Yön değiştirme
Yolda trafik sıkıştığında sürücüyü uyarıp yönünü değiştirecek.
1147
« : Ocak 25, 2008, 05:06:18 ÖS »
Otobüse kabul edilmeyen gotik çift aralarındaki 'Köpek gibi davranma' anlaşmasını anlattı. OTOBÜSE kabul edilmeyip habere konu olan gotik İngiliz çift, hayatlarından oldukça memnun. Sevgilisine tasma takıp gezdiren Dani Graves, "Tasha'yla köpek gibi davranmasını içeren bir anlaşma yaptık. Tüm direktiflerime uyuyor. Kesinlikle evcildir. İyi şeyler yaptığı zaman karnını okşuyorum, yemiş atıyorum" dedi. Tasha Maltby de "Karar vermeyi sevmiyorum bunu benim yerime Dani yapıyor. Beni yıkıyor, bana yemek veriyor" diye konuştu.
1148
« : Ocak 25, 2008, 05:04:12 ÖS »
Eğer Pablo Picasso araba dizaynı işine el atsaydı herhalde ortaya bunun gibi bir şey çıkardı.
İngiltere, Dorset, Poole'da yaşayan 44 yaşındaki makineci Andy Saunders, 6 ayda yaşlı bir Citroen 2CV'yi, sanatını kullanarak ve Picasso'nun Dora Maar portresinden esinlenerek bu hale getirdi.
"Ben Bay Saunders olarak bunu yaparken araba dizaynıyla sanatı bir çizgide birleştirmeye karar verdim. Picasso'yu örnek alarak çalıştım ve onun çoğunlukla ana renkleri kullandığını farkettim. Dizaynımda da bunu kullandım. Ona Picasso'nun Citroen'i adını verdim. Sıkıcı insanların arabalarından çok daha iyi olduğunu düşünüyorum." diyen Saunders yasal olarak gündüzleri yola çıkabildiğini, ön farların dışında göstergelere ihtiyaç duymadığını çünkü sinyali elleriyle yapabildiğini söylüyor.
Ayrıca tüm parçalarını kendi yaptığı ve dizayn ettiği için arabasına daha özel baktığını belirterek, arabasının hızından hiçbir şey kaybetmediğini ve satmayı umduğunu söyleyen Saunders ayrıca Tate galerisinin veya Paris'teki Pompidou Centre'ın da arabasını alabileceğini belirtti.
"Şimdilik ona bir değer biçmek zor, fakat bir sanat eseri olduğu için bir milyon pound civarında satablilirim" diyen Saunders onu müzelerin veya sanat koleksiyoncularının almadığı takdirde AutoTrader'da satışa çıkaracağını söylüyor.
1149
« : Ocak 25, 2008, 04:58:26 ÖS »
2008 kışına hakim olacak makyaj ve saç trendleri, dünyaca ünlü markaların sonbahar aylarında düzenlediği defilelerde kendini gösterdi. Belirgin çizgilere sahip 'kedi' gözler ve dalgalı saçlar bu kışın gözdeleri..
Birkaç sezon boyunca süren dağınık, kıvırcık ve dalgalı saçların hükümdarlığı son buldu. Bu sonbahar olduğu gibi bu kış da yumuşak dalgalar çok moda. Özellikle de, kıpkırmızı dudaklar, iri dalgalı saçlarla beraber kullanıldığında 40'lı yılların femme fatale kadınlarını hatırlatan bir görünüm ortaya çıkıyor. Son derece bakımlı ve hacimli görünen bu model kadına gösterişli ve baştan çıkarıcı bir hava veriyor. Bu saç modelini, hem gün içinde, hem da akşam şık bir davete giderken rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Dramatik ve belirgin çizgilerle ön plana çıkan gözler, kadınlara hem cesur hem de flörtöz bir hava veriyor. Kedi gözlere sahip olmak için, siyah likit eye-liner ile kirpiklere yakın çizgiler çekin ve çizgiyi dışa doğru uzatın.
Düzgün ya da dağınık topuz yapılmış saçlar, sezonun keskin hatlı kıyafetlerine çok yakışıyor.
Ortadan ayrılmış, dümdüz saçlar yine çok moda. Saçlarınıza dümdüz fön çektirin, kısaysa da mutlaka postiş ekletin. Hacimsiz durmasını önlemek için de saçınızın alt kısımlarını maşayla düzeltin.
Sabah'ta yer alan araştırmaya göre, soluk cilt, pembe yanaklar ve renksiz dudaklar, daha süslü görünümlerin yanında tazeleyici bir alternatif sunuyor. Doğal bir görünüme sahip olmak için, dudaklara parlatıcı sürmeniz yeterli.
1150
« : Ocak 23, 2008, 09:08:17 ÖS »
Cemil İpekçi, ‘Muhafazakâr eşcinselim’ ve ‘Kadın olsam türban takardım’ açıklamalarından sonra kendisine yöneltilen eleştirilere ilginç bir yolla cevap vereceğini söyledi.SKYTURK’te yayınlanan Son Nokta programına konuk olan İpekçi, “Albüm çıkarma kararı aldım. Önümüzdeki günlerde müzik dersi almaya başlayacağım. Bunun için sigarayı bile bıraktım” dedi. Daha önce de şarkıcılık yaptığını söyleyen İpekçi, “Gençlik yıllarımda Belçika’da okurken babam iflas etmişti. Masraflarımı karşılayabilmek için Belçika’daki bazı gece kulüplerinde şarkı söyledim” diye konuştu.
AZ ELBİSE ÇOK FİKİR
Ünlü modacı, kendine yeni bir rota çizdiğini de anlatarak şunları söyledi: Artık daha az elbise dikip, beni eleştirenlerle uğraşma kararı aldım. Bundan sonra modacılığı biraz daha geri plana çekerek canım ne istiyorsa onu yapacağım. Kendime daha fazla vakit ayırarak, istediğim şeylerle meşgul olacağım.
1151
« : Ocak 23, 2008, 09:07:00 ÖS »
Mustafa Sandal ile Emina Jahoviç arkadaşlarını nikaha 'Akşam yemek yiyelim' diye davet etmişler.
Mustafa Sandal ile Emina Jahoviç, gizli nikahlarını bütün ayrıntılarıyla ilk kez anlattılar.
Mustafa Sandal ile Emina Jahoviç 3.5 senelik beraberliğin ardından 13 Ocak'ta Les Ottomans Otel'de 40 kişilik davetli topluluğunun önünde hayatlarını birleştirdi. Ünlü çift büyük gizlilik içindeki nikah törenlerini anlattı.
Düğün daveti bile çok gizliydi!
Mustafa Sandal bir ay öncesinden Les Ottomans'ta rezervasyon yapılmasına rağmen nikahı herkesten gizliyor. Ailesi dışındaki yakın arkadaşlarını 'Akşam yemek yiyelim' diye çağırırken bazılarını da 'Bir arkadaşımın düğününe gideceğim, bana eşlik eder misiniz' diye nikahına davet ediyor. 10 kişi kız tarafından, 30 kişi de erkek tarafından olmak üzere 40 kişi Les Ottomans'ta bir araya geliyor. Mustafa Sandal, nikahı şöyle anlatıyor: "Çok heyecanlı olacağımı zannediyordum ama son derece mutlu ve huzurluydum. Emina heyecanlıydı. Yine de nikah kıyıldıktan sonra benden önce davrandı ve ayağıma bastı ama ben de ayağına basmayı ihmal etmedim..."
Hemen çocuk istiyoruz
Sandal, nikahtan hemen sonra "Emina senden iki çocuk istiyorum" diyor, kayınvalide Tülin İleri'den de benzer bir dilek geliyor: "Torun sahibi olmak istiyorum!" Emina da onaylar gibi gülümsüyor. Düğün ise yaz aylarında Bodrum Mandal Otel'de üç gün üç gece sürecek bir partiyle yapılacak. Kız tarafı 150 kişi olacak. Sandal ise kaç kişi davet edeceğini kestiremiyor.
1152
« : Ocak 21, 2008, 08:44:45 ÖS »
1153
« : Ocak 21, 2008, 08:40:54 ÖS »
Koyun kopyalamayla başlayan klonlama çılgınlığına maymun da eklendi. Maymun kopyaladıklarını ileri süren Rus bilim adamlarının yeni hedefi ise çok tartışılacak!
Rusya'da bilim adamları, ilk kez maymun klonladıklarını iddia etti. Rus bilim adamları denenen yeni yöntem ile insan klonlamasına çok yaklaştıklarını illeri sürdü. Ruslar, bu konudaki bilimsel açıklamayı ay sonunda yapacaklarını söyledi. Ayrıca Rus bilim adamları, kullandıkları yöntemin çok başarılı olduğunu, bu yöntemi insan klonlanmasında denemek istediklerini ifade etti. Ruslara göre insan klonlamak bu aşamada daha kolay.
1154
« : Ocak 21, 2008, 08:37:36 ÖS »
Macar bilim insanları, köpek havlamalarını tercüme eden bir bilgisayar programı geliştirdiler... BUDAPEŞTE - Macaristan’ın Eötvös Lorand Üniversitesi’nde 14 Macar çoban köpeğinin 6 değişik durumda 6 binden fazla havlaması analiz edilerek hazırlanan program, köpeğin havlamasının “yabancı”, “dövüş”, “yürüyüş”, “yalnız”, “top” ya da “oyun” senaryolarından hangi anlama geldiğini tanıyor.
Havlamaların teybe kayıt edildikten sonra bilgisayarda dijital ortama aktarılmasıyla yazılan programın havlamaları doğru anlama oranının yüzde 43 olduğu belirtiliyor. Uzmanlar, yazılımın yüksek bir oran yakalamasa da havlamaları insandan çok daha iyi anladığını kaydediyorlar.
Yazılımın, en doğru “dövüş” ve “yabancı” anlamına gelen havlamaları tanımladığı, en fazla ise “oyun” havlamasında hata yaptığı belirtiliyor.
Programın hazırlanması sırasında yürütülen analiz ve araştırmanın sonuçları da Animal Cognition adlı bilimsel dergide yayımlanırken, köpeklerin duygusal durumlarına bağlı havlamalarının değişik akustik özellikleri bulunduğu ifade edildi
1155
« : Ocak 21, 2008, 08:34:59 ÖS »
"Buzda Dans" yarışmasında İlhan Mansız ile finale kalarak dikkatleri üzerine çeken güzel oyuncu Yasemin Hadivent, gönlünü genç şarkıcı Özgün’e kaptırdı.Yaklaşık iki haftadır birlikte oldukları öğrenilen Yasemin Hadivent ile Özgün, önceki gece Zuhal Olcay’ın sahne aldığı Ghetto bar çıkışında objektiflere yakalandı.
Sayfa: 1 ... 75 76 [77] 78 79 ... 109