İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - pudra_shekeri

Sayfa: 1 ... 71 72 [73] 74 75 ... 109
1081
Her Telden / Polis Kayıtları
« : Şubat 19, 2008, 02:22:26 ÖS »
Polis kayıtlarına geçen en ilginçler...



• Jake Fen isimli Macar adam, eşini korkutmak için kendini asmış pozu verdi... Eve gelen eş kocasını o halde gorünce bayıldı..Kapıyı açık gören komşu kadın içeri girince iki cesetle karsilaştiğını sanıp evi soydu.Topladıkları ile çıkarken Jake kadına bir tekme attı. Cesedin canlandığını sanan kadın korkudan öldü..Jake beraat etti..

• New York'ta 5'inci caddede bir adama araç hafifçe çarptı. Adama birşey olmamıştı.. Şoförle konuştu ve kalkacakken olayı gören biri yanına gelerek,kalkmazsa sigortadan para alabileceğini söyleyince yeniden aracın önüne yattı. Araç sürücüsü ise adamın gittiğini düşünerek gaza bastı ve adam öldü...

• Bayan Carson Amerika'nin New York kentinde yaşıyordu.. Birgün eğlenmek için cenaze işleri yapan bir şirketle anlaşti. Şirket eve telefon etti ve bayan Carson'un kalp krizi geçirip öldüğünü söyledi . Aile hemen koştu. Bu sırada tabutun içinde yatan bayan Carson birden doğruluverdi. Ama kızı o anda kalp krizi geçirip öldü...

• Romollo Ribaldo işsizdi. Pisa kentinde oturan 42 yaşındaki bu Italyan birgün, tabanca ile intihar etmeye hazırlandı. Eşi onu engellemek için dil döktü.. Sonunda Romolo ağlamaya başladı ve intihardan vazgeçip silahını yere fırlattı. Ateş alan tabancadan çıkan mermi eşine isabet etti ve eşi öldü...

• Güney Afrika Johannesbur'da iki adam birbirlerinin kafası üzerine koydukları bira kutularına ateş ederlerken birisi arkadaşının yüzüne ateş etti.Adam ağır yaralandı.

• Bir şirket,çalışanlarının iş başında güvenli gözlük kullanmalarını teşvik etmek için özel bir film izletti.Kanlı iş kazalarını gösteren film o kadar canlıydı ki 25 kişi odadan kaçtı.13 işçi bayıldı.Ve işçilerden biri sandalyeden düşerek kafasını yardı.

• Washington'da bir suçlu hapishaneden kaçtı.Birkaç gün sonra kız arkadaşıyla yemeğe gitti.Ama uzun süre geri dönmeyince kız arkadaşı merak ederek polise haber verdi.Polisler adını duyunca kim olduğunu anladılar ve yakaladılar.

• Michigan lonia'da sarhoş bir hırsız,iki hizmetçi kızdan nakit para istedi,kızlar parayı vermeyi reddedince adam polis çağıracağını söylerek onları korkutmaya çalıştı.Kızlar aldırmayınca adam gerçekten polis çağırdı ve tutuklandı.

• Pennsylvania Radnor'da bir şüpheliyi sorguya çeken polis,şüphelinin kafasına metal bir süzgeç yerleştirmiş ve tellerle fotokopi makinasına bağlamıştı.Polisin Fotokopi makinasında şüphelinin yalanlarının yazdığını söylemesi inanan şüpheli suçunu itiraf etti.

1082
Her Telden / Meğer Koyun Gibiymişiz
« : Şubat 19, 2008, 02:20:46 ÖS »
Koyun gibiyiz" sözü gerçek çıktı. Bilimadamları koyunlarla insanlar arasındaki benzerliği belirledi.



Kalabalık gruplar halindeki insanlarla koyunlar arasında davranış biçiminde fark yok!

Bazen insanlara da "Koyun sürüsü gibi" denilmesine içerleyebiliriz. Ama bu deyim gerçek çıktı. Bilim adamları üşenmedi araştırdı. Sonuç şaşırtıcı çıktı. Çünkü kalabalık gruplar halindeki insanlar gerçekten koyun sürüsü gibi davranış gösterdi. Araştırmacılara göre kalabalık insan grubuyla koyun sürüsü arasında yok denecek kadar az fark var, çünkü her iki durumda da bazı kişiler grubun diğer kısmını yönlendiriyor.

Davranışı yüzde 5 belirler yüzde 95 buna uyar

Kalabalık grupların davranışlarını anlayabilmek için bazı testler yapan Leeds Üniversitesi’nden bilim insanları, kalabalık bir grup halinde olması durumunda insanların koyun ya da göçmen kuş sürüleriyle arasında pek fark olmadığı sonucuna vardı. Buna göre yüzde 5’lik bir azınlık grubu etkileyebilir, yüzde 95 çoğunluk bunun farkına varmadan azınlığı izler.

Bu sonuca varmak için araştırmacılar büyük bir salonda kobay grubunu gelişigüzel yürüttü. Grup içindeki bazı kobaylara yer değiştirme “emri verildi”. Bir süre sonra aralarında iletişim kurmaları engellenen grubun “örgütlendiği” ve tamamının bu kobayları izlediği görüldü.

Yönlendirilenler bunun farkında bile değil

Farklı büyüklükte, “yönlendirenlerin” sayısının farklı olduğu başka testler de aynı sonucu verdi. Gruptakilerin sayısı arttıkça “motor unsuruna” gereksinim azaldı. Örneğin 200 kişinin bulunduğu bir grup için yüzde 5’lik yönlendiren azınlık yeterli oldu, üstelik bu kişilerin çoğu yönlendirildiklerinin farkına varmadı.

"Animal Behaviour" dergisinde yer alan araştırmanın sonuçlarının kalabalık grupların davranışları ve felaket durumunda olay yerinin boşaltılması stratejilerine ışık tutmaya yarayabileceği belirtildi.

1083
Erkekler Kahvesi!.. / Erkekler Plazma Tv'yi Altı Ay Sekse Tercih Etti
« : Şubat 18, 2008, 04:35:04 ÖS »
İngiltere'deki araştırma, erkeklerin televizyonlarını seksten daha fazla sevdiğini ortaya çıkardı.



2 bin kişi üzerindeki araştırmada, erkeklerin yüzde 47'si bir plazma TV için 6 ay seksten vazgeçmeyi kabul edebileceklerini söyledi. Yüzde 25'lik bir kesim ise plazma TV için sigarayı bırakmayı ya da 6 ay boyunca çikolata yememeyi göze alabileceğini belirtti.


1084
Aşk - Sevgi / Nasıl 'Aşık' Oluruz
« : Şubat 18, 2008, 04:22:16 ÖS »
Âşık olmanın beş aşaması bulunuyor ve her bir aşamada salgılanan hormonlar farklı. İşte bilim gözüyle aşk...



Sevgilisi olanların iple çektiği sevgilisi olmayanların duymak dahi istemediği Sevgililer Günü...

Aşık nasıl olunur? İlk görüşte aşk var mı?
Âşıkken beynimizde oluşan aktiviteler "akıl hastalığı" olan bir kişinin beyninde gözlemlenen aktivitelerden çok da farklı değil. Biriyle ilgilenmeye başladığımız zaman, aslında bilinçaltımızdan farkında olmadan o kişinin genleriyle ilgileniyor olabiliriz."


AŞKIN EVRELERİ
1 AY: AŞK SARHOŞLUĞU
İlişkinin birinci ayının sonunda, iki taraf da aşkın heyecan ve coşkusunun yanı sıra baskı ve stresini de yaşamaya devam eder. Neyse ki birbirini henüz yeterince tanımamaktan kaynaklanan endişeler "balayı" psikolojisinin yaşattığı hoşgörüyle dengelenir. Bu dönemde sizi arkadaşlarıyla, hele ailesiyle tanıştırmasını beklemeyin, çünkü buna hazır değildir. Hatta belki böylesi çok daha İyi, çünkü bu sayede baş başa kalabilir, Önce birbirinizin kişisel alışkanlıklarını ve zevklerini öğrenebilirsiniz. Siz de onu kendi arkadaşlarınızla tanıştırmakta acele etmeseniz iyi olur. Eğer bu ilişkinin sağlam temeller üzerinde yükselmesini istiyorsanız, önce birlikte vakit geçirmekten zevk alıp almadığınızı öğrenmelisiniz.

Cinselliğe gelince... İlişkinizin henüz yeni başladığını unutmamalı ve ilk etapta kendi isteklerinizi gerçekleştirmek yerine karşı tarafın beklentilerini keşfetmeye çalışmalısınız. Bu dönem, yatakta uyumlu olup olmadığınızı öğrenmek açısından sizin için harika bir fırsat. İlk heyecan ve gerginlikleri atlattıktan sonra sevgilinizle sadece seks konusunda değil, her konuda çok daha rahat iletişim kurabildiğinizi göreceksiniz.

3 AY: TAŞLAR YERİNE OTURUYOR
Artık kendinizi kelimenin tam anlamıyla "çift" olarak gördüğünüz bir döneme girdiniz. Birbirinizi daha iyi tanıyorsunuz, taşlar biraz daha yerine oturdu, onun arkadaşları ve ailesiyle tanıştınız; tabii o da sizinkilerle...

İlişkinizin bu aşamasında karşılıklı beklentilerinizin ve sorumluluğunuzun artmasına hazırlıklı olmalısınız. Mesela siz kendi adınıza sevdiğiniz erkeğin ilişkinizin geleceği konusunda ne düşündüğünü ölesiye merak etmeye başlayabilirsiniz. Bunu ona açıkça sormaktan çekinmeyin. Ama sormaktan sormaya fark olduğunu da asla unutmayın. Üç ayın sonunda kalkıp da "Benimle evlenmeyi düşünüyor musun? Düşünmüyorsan, boşuna vakit kaybetmeyeyim" derseniz, kesinlikle olumsuz yanıt alacağınızdan emin olabilirsiniz.

Eğer sorunuzu daha üstü kapalı bir biçimde formüle edemeyeceğinizi düşünüyorsanız, gözünüzü açın ve ondan gelen sinyalleri daha sıkı takip etmeye başlayın. Konuşurken araya sıkıştırdığı, "gelecek vaat eden" sözlerden, hayallerinden ve ileriye yönelik planlarından bahsederken sizi bu planlara dahil edip etmeyişinden, ilişkinize ne kadar ciddi baktığını anlamanız mümkün.

6 AY: KRİTİK GÜNLER
Birbirinize aslında ne kadar bağlandığınız ilişkinizin bu aşamasında ortaya çıkacak. Onun kusurlarını ve size uymayan yanlarını görmeye başlayacaksınız, karakterleriniz arasındaki uyuşmazlıklar su yüzüne çıkacak. İlişkiniz bütün bunları kaldırabiliyor mu? Anlaşmazlıkları anlayış, iletişim ve uzlaşmayla giderebiliyor musunuz? Her konuda konuşmayı, ama bunu yaparken meseleyi kişiselleştirmemeyi ve birbirinizi kırmamayı başarabiliyor musunuz?

İlişkinizin altıncı ayında bütün bunlar son derece önemli. Çünkü bugüne kadar sürekli ortak noktalarınıza odaklanmıştınız, bundan sonraysa aranızdaki farklar ön plana çıkacak. Eğer aşkınızın düşüşe geçmeye başladığı noktada bu boşluğu arkadaşlık ve sevgiyle kapatabiliyor ve hala paylaşacak bir şeyler bulabiliyorsanız, birlikte vakit geçirmek size hala zevk veriyorsa, beraberliğiniz testi geçti demektir. Fakat birbirinizden sıkıldıysanız, buluştuğunuzda konuşacak konunuz yoksa, ikinizin de gözü başka insanlara kayıyorsa ve yeni bir aşk arayışı içindeyseniz, ilişkinizin bundan sonrası pek iç açıcı gelmeyecek demektir.

18 AY: YAPIŞIK İKİZLER
Aradan on ay daha geçti ve artık çevrenizdeki insanlar sizi ayrı düşünemez hale geldiler. Adeta bir elmanın iki yansı gibisiniz. Fakat aynı zamanda çok da tehlikeli bir döneme girdiniz. Tam da bu "yapışık ikiz" sendromu sizin ya da onun -ya da ikinizin birden- kendinizi kapana kısılmış hissetmenize, birey olma duygusunu yitirmenize ve özgürlüğünüzü sonsuza dek kaybettiğinize inanmanıza neden olabilir.

Fakat bu tip duyguların sizi bu ilişkiyi bitirme noktasına getirmesine sakın İzin vermeyin, çünkü bunlar çok doğal, ama kesinlikle geçicidir. Artık birbirinizin hayatının ayrılmaz bir parçası olabilirsiniz, fakat bu aşamada ilişkiyi tüketmemek adına kesinlikle kendinize ayrı, sevgilinizden bağımsız bir yaşam alanı açın ve bu alana sonuna kadar sahip çıkın. Bunu hem ilişkiniz, hem de kendiniz için yapmalısınız. Tamamen kendinize ait arkadaşlar ve hobiler edinin, bazı sosyal etkinliklere yalnız katılın, eski dostlarınızla buluşun, kendinize vakit ayırın. Aynı şeyleri yapması için onu da teşvik edin, çünkü bu dönemde ihtiyacınız olan asıl şey, birlikte vakit geçirmeyi biraz olsun özlemek...

2 YIL: BAĞLILIK VE SEVGİNİN GÜCÜ
Artık ilişkiniz kendini kanıtladı ve geleceğe yönelik daha ciddi planlar yapabilirsiniz. Zaten çoğu birliktelikte evlilik ya da aynı eve taşınma gibi konuların gündeme gelmesi bu döneme denk düşer. İlişkide her günün balayı gibi yaşanmadığını gördünüz, birlikte bir yığın zorluğa göğüs gerdiniz ve sonunda fırtınalı bir aşkın yerini sağlam bir dostluk, bağlılık ve sevgiyle doldurmayı başardınız.

Ama eğer "her şey tamam" diye rahatlayıp ilişkinizi savsaklamaya başlarsanız, bu birliktelik iki yıl sonra değil, yirmi iki yıl sonra da bitebilir ve siz nerede hata yaptığınızı bir türlü bulamazsınız. Duygusal beraberliğin her aşamasında emek vermenin ve açık iletişimin önemini unutmayın.

1085
Aşk - Sevgi / Yalnızlara “Hızlı Flört” Buluşması
« : Şubat 18, 2008, 04:20:03 ÖS »
Sevgililer Günü’nü yalnız geçirmek istemeyenler Sydney’de buluştu. Neden mi?



Avustralya'nın Sydney kenti sahilleri dün Sevgililer Günü'nü yalnız geçirmek istemeyenlerin akınına uğradı. Çöpçatan siteleri tarafından organize edilen "Sevgililer Günü Hızlı Flört" etkinliğinde buluşan onlarca kadın ve erkek, 14 Şubat'ta yalnız kalmamak için birkaç dakikada partnerini seçmeye çalıştı. Sahilde belli bir sırayla birbirleriyle tanıştırılan çiftler, kısa süre içinde karar vermek zorunda olsa da yalnız kalmamak için şanslarını sonuna kadar denedi. Havanın rüzgârlı olmasına da aldırmadan sahile akın edenlerden "anlaşanlar" ise romantik bir Sevgililer Günü akşamını kutlamak için ayrıldı.

1086
MÜZİK / İşte Bazı Ünlülerin Gerçek İsimleri
« : Şubat 18, 2008, 04:15:18 ÖS »
Ekranlarda severek izlediğimiz bir çok ünlünün gerçek ismi aslında farklı. İşte 70 milyonun kullandığı isimlerle tanıdığı ünlülerin gerçek isimleri.

Ayhan Işık: Ayhan Işıyan

Aytaç Arman: Veysel İnce

Banu Aklan: Renka Bronkavi

Bülent Ersoy: Bülent Erkoç

Doğuş: Orhan Baltacı

Ekrem Bora: Ekrem Şerifuçak

Engin Çağlar: Çağlayan Övet

Ferdi Tayfur: Turhan Bayburt

Fikret Hakan: Bumin Gaffar Çıtanak

Gönül Yazar. Gönül Özyeğiner

Kenan Pars: Kirkor Cezveciyan

Kibariye: Bahriye Tokmak

Mahsun Kırmızıgül: Abdullah Bazencir

Muazzez Ersoy: Hatice Yıldız Levent

Murat Soydan: Rüjdan Tercan

Neriman Köksal: Hatice Kökçü

Neru Sesigüzel. Nuri Kaçtaş

Okan Bayülgen: Kaan Okan Görgün

Orhan Gencebay: Orhan Kencebay

Perran Kutman: Perran Kanat

Petek Dinçöz: Diğdem Ezgün

Seda Sayan. Aysel Gürsaçer

Serdar Gökhan: Nusret Ersöz

Sezen Aksu: Fatma Sezen Yıldırım

Tarık Akan: Tarık Üregül

Yaşar Kemal: Kemal Sağdıkgöğçeli

Yıldız Kenter: Ayşe Yıldız

Yılmaz Güney: Yılmaz Pütün

Alişan: Serkan Burak

Teoman: Teoman Fazlı Yakupoğlu

Yaşar: Yaşar Günaçgün

Sibel Can: Deniz Engüzel

Berdan Mardini: Engin Karademir

Perihan Savaş: Şerife Perihan

İbrahim Tatlıses: İbrahim Tatlı

Şener Şen: Ali Haydar Şen

Müjde Ar: Kamile Suat Ebrem

Ahmet Özhan: Ahmet Şükrü Kadıöz

Ahu Tuğba: Tuğba Çetin

Asena: Onur Çakmak

1087
Bilim-Teknik / En Çok İlgi Oyun Konsollarına
« : Şubat 18, 2008, 04:12:25 ÖS »
Geçen yılın en çok ilgi gören elektronik cihazları listesinde oyun konsolları Nintendo Wii ve PlayStation 3, ilk iki sırayı paylaştı...



Nintendo’nun yeni nesil oyun konsollarından olan Wii, oyunseverleri sanal gerçekliğe bir adım daha yaklaştırıyor. Bağlandığı televizyonun üzerine yerleştirilen algılayıcının, oyunseverin elindeki kablosuz kumandanın 3 boyutlu hareketlerini tespit ederek oyunu yönlendirmesi temeline dayanan Wii oyun konsolu, 2007 yılını birinci sırada kapadı.

Yaklaşık 10 yıllık bir geçmişi olan Sony’nin PlayStation oyun konsolunun son nesli “PlayStation 3”, geçtiğimiz yıl en çok talep edilen ikinci ürün olarak yer aldı. Konsol, yüksek grafikli oyunları ve titreşimli kumandasıyla oyunseverlerin en çok tercih ettiği ikinci konsol oldu.

Cnet’in araştırmasında LG’nin Voyager serisi cep telefonu VX-10000, dokunmatik ekranı, klavyesi, televizyon izleme özelliği, internet tarayıcısı, 2 Megapixel kamerası, bluetooth ve müzik dinleme özellikleri ile kullanıcıların en çok istediği ürünler arasında 3. sırada yer aldı.

Cnet’in araştırmasına göre 2007 yılında kullanıcılar tarafından en çok istenen diğer elektronik cihazların adı ve türü şöyle sıralandı:

Apple iPhone (Cep Telefonu)
AT&T Tilt (Cep Telefonu & Cep bilgisayarı (PDA))
Panasonic DMP-BD50 (Blu-Ray Disk okuyabilen film oynatıcı )
Monoprice 5*1 HDMI Switcher (HDMI özellikli cihazlar için mikser)
Dell XPS M1710 (Dizüstü bilgisayarı )
Panasonic TH-42PX60u (HD teknolojili plazma televizyon)
Apple iPod Nano (Portatif müzik/video dinleme/izleme cihazı ) 
 


1088
Moda / Bikini Geleneği Bozulmadı
« : Şubat 18, 2008, 03:58:30 ÖS »
Sports Illustrated artık geleneksel hale gelen 2008 bikini modellerini tanıttı. Birbirinden güzel mankenler çekim için objektif karşısına geçti. İşte göz alıcı bikini modelleri.



Ünlü Sports Illustrated dergisi geleneksel bikini sayısını hazırladı. Kapağında Marisa Miller'ın yer aldığı sayıda ünlü aktör Leonardo DiCaprio'nun sevgilisi Bar Rafaeli, Irina Shayk, Brooklyn Decker, Selita Ebanks, Tori Praver gibi ünlü mankenlerin çarpıcı pozları bulunuyor. Tirajı 3 milyon civarında olan Sports Illustrated 2008 bikini sayısıyla tirajını iki katına çıkarmayı hedefliyor.

Geçen yılki bikini sayısından 39 milyon dolar reklam geliri elde eden derginin bu yıl için hedefi de 70 milyon dolara ulaşmak.

Derginin internet sitesinin ise bu yeni sayının yayınlanmasıyla birlikte 250 milyon hite ulaşması bekleniyor.

Sports Ullustrated bu özel bikini sayısı geleneğini bikinini ortaya çıkışından 18 yıl sonra, 1964'te başlattı.

Dergi 2003 yılındaki özel sayı çekimlerini bazılarını Türkiye'de gerçekleştirmişi.

1089
Her Telden / Şeker Testini Dudaklarıyla Yaptı
« : Şubat 18, 2008, 03:55:40 ÖS »
Son reklam filminde polisi canlandıran Aysun Kayacı'nın öpüşme sahnesi henüz televizyonlarda yayınlanmadan olay oldu.



Trafikte geçen reklam filminde, polisi canlandıran Aysun Kayacı durdurduğu araca 'şeker aldık mı gençler' diye soruyor, 'Hayır' yanıtı veren gençlerden birini dudağından öperek 'şeker testi' yapıyor.

Ancak reklam filmi dikkatle izlendiğinde Aysun Kayacı'nın öpüşmediği, kamera hilesi ile öpüşüyormuş gibi gösterildiği anlaşılıyor. Serinin ilk reklam filminde de aynı tartışma yaşanmıştı. Reklam ayrıca bir tüketici tarafından, "Pepsi içtim Aysun beni öpmedi" diyerek dava da edilmişti. Kayacı bu reklam sayesinde 'öpüşüyormuş gibi' yaparak 250 bin YTL daha kazanmış oldu.




HÜLYA AVŞAR'I ÖRNEK ALSAYDI

Aysun Kayacı'nın reklamda öpüşmediği ve öpüşme sahnelerine çalışmadığı dikkatle bakıldığında anlaşılıyor. Oysa yılların deneyimli oyuncusu hülya Avşar'ı örnek alsa, rolüne çalışması gerektiğini bilirdi. Avşar kızı, bir genelev patronunu canlandırdığı son filmi için haftada 3 gün geneleve giderek gözlem yaptığını açıklamıştı. Güzel fotomodel Aysun Kayacı rolüne biraz çalışmış olsaydı, bu öpüşme sahnelerini daha gerçekçi çekebilirdi.

AMERİKAN POLİSİNİ CANLANDIRDI

Reklam filminde gözden kaçmayan bir detay da Aysun Kayacı'nın bir Amerikan polisini canlandırması. Bilindiği gibi Coca Cola ve Pepsi, reklamlarında genellikle yerel figürler kullanmaya önem verir. Ancak Kayacı'nın canlandırdığı 'şuh polis' tiplemesi ve Aysel Gürel'in canlandırdığı 'polis amiri', emniyet teşkilatının tepkisini çekeceği düşünülerek Amerikan polisi kıyafetleri ile canlandırdı.

1090
MÜZİK / 50 Cent'ten düet teklifi
« : Şubat 09, 2008, 05:28:23 ÖS »
Dünyaca ünlü 50 Cent'in solisti Işın Karaca'ya düet yapma teklifinde bulundu.




Kendi çıkaracakları yeni single için Işın Karaca'ya menajerleri aracılığıyla düet teklifinde bulunan 50 Cent, kendi özel uçağı ile sanatçıyı Amerika'ya götürmeyi de önerdi. Hiç beklemediği bir sırada böyle bir teklifle karşılaşan ve oldukça sevinen sanatçı, yoğun iş programı ve mart ayında çıkarmaya hazırladığı yeni albümden sonra teklifine cevap vereceğini söyledi.

1091
İnternet Dünyası / İşte Youtube’un yeni yıldızı
« : Şubat 09, 2008, 05:26:06 ÖS »
Kırım Türkleri’nden Zarema’nın “Atak” klibi internette büyük ilgi görüyor.



Sesi kadar güzel fiziğiyle de dikkat çeken Kırım Türkü Zarema'nın "Atak" adlı şarkısının klibi, YouTube'da 400 bin kişi tarafından izlendi. Amerika, İtalya ve Almanya'daki ünlü yapımcı ve sanatçılardan da teklifler aldığını söyleyen Zarema, "Ben Türküm ve bir Türk olarak dünyaya açılmak istiyorum. Benim için önemli olan Türk olarak algılanmak" dedi.

1092
Bilim-Teknik / 2 Annesi 1 Babası Var
« : Şubat 09, 2008, 05:21:19 ÖS »
Yanlış okumadınız! Bilim adamları 3 ebeveynli embriyoyu vücuda getirdi.



İngiliz bilim adamları, 3 ebeveynli embriyo vücuda getirdi.

Mitokondrial DNA'larında bozukluk bulunan kadınların taşıdığı bazı hastalıkların anneden çocuğa geçmesini önleme fikriyle harekete geçen Newcastle üniversitesinden bilim adamları, embriyoyu, tüpte dölleme yöntemiyle bir erkekle iki kadının DNA'larını kullanarak oluşturdu.

Mitokondri, hücrelere enerji veren minik güç santralleri olarak biliniyor. Genetik bozukluklar, mitokondrinin gıdayı ve oksijeni tamamen yakmaması anlamına gelebiliyor ve bu durum, 40'tan fazla hastalığa yol açan zehirlerin oluşumuna sebep olabiliyor.

Araştırmacılar bu hastalıkların, risk altındaki embriyolara mitokondri nakli yapılmasıyla çözülebileceği fikrinden hareketle yumurtanın çekirdeğini çıkardılar. Araştırmacılar, daha sonra bu çekirdeği, vericinin DNA'sı çıkarılmış yumurtasına nakletti.

Böylece, nükleer DNA'sını (genler) anne babasından mitokondrial DNA'sınıysa üçüncü kişiden alan bir embriyo gelişti.

Deneme amaçlı yapılan çalışmada gelişen embriyo, 6 gün sonra imha edildi.

Genetik hastalıkların tedavisine yönelik bir adım olduğu düşünülen çalışmaya, ileride "tasarım bebeklerin yaratılacağı" korkusunu duyanlardan tepki gelmesi bekleniyor.
Araştırma, Londra'da yapılan Tıbbi Araştırma Konseyi Merkezinin toplantısında bilim çevrelerine sunuldu.

1093
Bilim-Teknik / Bu Balık Ne Yediğini Hatırlıyor
« : Şubat 09, 2008, 05:20:16 ÖS »
Herkes bilir ki balıklar hafızası olmayan canlılardır. Fakat biri istisna. Devon Ulusal Marine Akvaryumu'nda görev yapan bilim adamları bu tropikal balığı eğittiler.



Bentley adındaki eğitimli balık, artık her gong sesinde yemek saatinin geldiğini biliyor. Uzmanlar balıkların kısa süreli hafızaları olduğu yanılgısını da çürüttü.

Bentley'e tam 4 ay gong sesiyle yemeğe çağırmadılar. Fakat 4 ayın sonunda Bentley gong sesini duyar duymaz yemeğe koştu.

Böylece bilge balık Bentley, her öğün gong sesinin 'yemek zamanı' anlamına geldiğini tam 4 ay sonra hatırlayarak, balıkların da hafızası olduğunu ispatladı.

1094
Bilim-Teknik / Soğan artık Ağlatmayacak
« : Şubat 09, 2008, 05:19:02 ÖS »
Ve bilim bunu da yaptı. Ağlatmayan soğan üretildi...



Yeni Zelandalı ve Japon bilim insanları, ağlatmayan soğan ürettiler.

Tüm dünyanın aşçılarını gözyaşına boğan geni çıkararak ağlatmayan soğan
prototipini geliştiren Yeni Zelanda tarım ar-ge kuruluşu, yeni tip soğanın 10 yıl içinde piyasaya çıkmasını umuyor.

Japon araştırmacıların 2002'de soğanın içinde var olan ve gözyaşına neden
olan geni keşfetmelerinin ardından, Yeni Zelanda'da başlayan araştırma
programında yer alan Colin Eady, "İlk başta gözyaşına neden olan maddenin soğanı kesme eylemiyle kendiliğinden ortaya çıktığını düşünüyorduk. Ama Japon bilim insanları bize bu maddenin bir enzimle kontrol edildiğini gösterdiler" diye konuştu.

Yeni Zelanda'daki teknolojinin soğanlara DNA nakline olanak tanıdığını ve bu DNA'nın gözyaşına yol açan genin aktif hale gelmesine engel olacağını söyleyen Yeni Zelandalı araştırmacı, kısa süre önce Hollanda'daki bir sempozyumda sunulan buluşun, uzmanların büyük ilgisiyle karşılaştığını kaydetti.

Eady, sanayinin böyle bir ürün için kuvvetli beklentisine karşın, ağlatmayan
soğanın mutfaklara girmesi için 10-15 yıl gerektiğini söyledi.

1095
Moda / New York Cıvıl Cıvıl
« : Şubat 09, 2008, 04:54:33 ÖS »
2008-2009 sonbahar koleksiyonlarının tanıtıldığı New York Moda Haftası, tüm ihtişamıyla devam ediyor.



Dünyaca ünlü moda tasarımcılarının yaratıcılık açısından birbirleriyle yarıştıkları defileler birbirini izliyor. Bu defileler arasında en dikkat çekenler ise Betsey Johnson ve Carolina Herrera'nınki oldu. İki modacının sıra dışı koleksiyonları, izleyicilerden büyük alkış aldı.




Sayfa: 1 ... 71 72 [73] 74 75 ... 109