Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz
Mesajlar - pudra_shekeri
Sayfa: 1 ... 70 71 [72] 73 74 ... 109
1066
« : Şubat 19, 2008, 03:11:13 ÖS »
Zor günler yaşayan Teoman’a en büyük moral 14 ünlünün Teoman parçalarını söylediği albüm oldu.Şantajla 100 bin YTL istediğini ileri sürdüğü iki kişi hakkında suç duyurusunda bulunmasından sonra ortaya çıkan yatak fotoğrafları yüzünden sıkıntılı günler geçiren Teoman’a en iyi moral, "Söz ve Müzik Teoman" adlı albüm oldu. Ünlü sanatçıların Teoman’ın şarkılarını seslendirdiği albümün satış listelerinde üst sıraya tırmanması, genç rock’çıyı sevindirdi14 ünlüden 14 şarkı Sezen Aksu, Yalın, Candan Erçetin, Yaşar, Nil Karaibrahimgil, Emre Aydın, İzel, Mirkelam, İrem Candar, Yavuz Bingöl, Kreş, Harun Tekin, Rashit ve Hayko Cepkin gibi ünlü isimlerin şarkılarını söylediği albümle ilgili yapılan olumlu eleştirilerle yüzü gülen genç şarkıcı, moralinin yerine geldiğini söyledi.
1067
« : Şubat 19, 2008, 03:08:56 ÖS »
Hafıza problemleriyle karşılaşmamak için bu önerilere kulak verin...Anahtarınızı mı kaybettiniz, hay Allah! Ayşe'nin telefonunu mu unuttunuz? Örnekleri çoğaltabilirsiniz. Genç yaşlı demeyen ve başta yoğun hayat temposu esir alıyor hafızayı. Hafızanın gereksiz birçok bilgiyle kirletilmesi, önemsiz şeylerin kayda alınması, bir işi öğrenirken birden fazla işle uğraşmak, dikkat eksikliği ve endişe gibi dikkati yoğunlaştırmayı güçleştiren etkenler, yapılan işe gereken önemin verilmemesi, dağınık çalışma düzeni de hafızayı etkileyen başlıca faktörler. “Kişi, yaşadığı hayatın temposundan yorulduğunda, stresli anlarında, depresyon halinde unutkanlık sorunları yaşayabilir ”diyor uzmanlar. Unutkanlıktan kurtulmanın yolları:*Düzenli ve dengeli bir yaşam sürdürün.
*Yeterli ve dengeli beslenin.
*İyi uyuyun.
*Alkolü azaltın.
*Sigara kullanmayın.
*Temiz havada yürüyüş yapın.
*Sosyal ilişkilerinizi artırın.
*Düzenli kan basıncına sahip olmaya özen gösterin.
*Kolay hatırlamak için öneriler:
*Zihninizi zorlayın. Dikkatinizi verin.
1068
« : Şubat 19, 2008, 03:06:00 ÖS »
Neden kaşındığınızı hiç merak ettiniz mi?Kaşınmak, beyindeki "nahoş duygular ve anılarla ilgili bölgeleri" geçici bir süre etkisiz duruma getiriyor.
Kaşınmak, beyindeki "nahoş duygular ve anılarla ilgili bölgeleri" geçici bir süre etkisiz duruma getiriyor. Kaşıma işleminin yoğunlaşması, beynin bu bölgelerindeki faaliyetini iyice düşürüyor.
Kaşınmak etkisiz kılıyor
Kuzey Carolina’daki Wake Forest Üniversitesi’nden Dr. Gil Yosipovitch ve ekibi, kaşınmanın, beyindeki "nahoş duygular ve anılarla ilgili bölgeleri" geçici bir süre etkisiz duruma getirdiğini belirledi.
Yosipovitch, kaşınma sırasında beyin aktivitesini izlemeye aldıkları araştırmanın, “kaşımanın, kaşınma hissini nasıl geçirdiğinin yanıtını veren” ilk araştırma olduğunu söyledi.
Acı hissi azalıyor
Araştırma kapsamında uzmanlar, 13 sağlıklı insanın bacaklarının alt kısmını 30 dakika süresince aralıklı olarak toplam 5 dakika yumuşak bir fırçayla kaşıdı. Bu sırada deneklerin beyinlerini MR yardımıyla izlemeye alan araştırmacılar, kaşıma işlemi sırasında beyindeki "acıyı algılama ve hatırlamayla ilgili" bölgelerin aktivitesinin azaldığını saptadı. Kaşıma işleminin yoğunlaşması, beynin bu bölgelerindeki faaliyetini iyice düşürdü.
Yosipovitch, "kaşımanın, kaşınma hissi yaratan duyguları bastırarak rahatlama getirdiğini" sandıklarını bildirdi.
Kaşındıkça kaşınmak
Araştırmacılar ayrıca, "kaşındıkça kaşınmak istemenin" de nedenini buldular. Kaşınma eyleminin, beyindeki ağrı ve aynı zamanda kompulsif (tekrarlayan) davranışlarla ilgili bir bölgedeki aktiviteyi artırdığını saptayan uzmanlar, bunun "sürekli kaşınmak istemenin" yanıtı olabileceğini kaydettiler.
Kronik hastalıklara çözüm olabilir
Deneyin, gerçekten "kaşınma isteği" duymayan insanlar üzerinde yapılması nedeniyle sınırlı sonuçlar verdiği, ancak bu sonuçların, sürekli kaşıntı yaratan egzama gibi kronik hastalıklara sahip kişilerin tedavisinde yararlı olabileceği belirtildi.
1069
« : Şubat 19, 2008, 03:02:19 ÖS »
Fransız mühendis Guy Negre kompres edilmiş havayla çalışan bir araba dizayn etti. Havalı araba kısa yolculuklarda egzoz gazı üretmiyor.
OneCAT adı verilen arabaların yaklaşık 5000 dolardan satışa çıkması planlanıyor.
Aslında bu arabalar balonla yolculuğun karayolundan yapılan şekli diyebiliriz. Kompres edilmiş havalar karbon fiber tanklarda depolanıyor. Serbest bırakılan havanın basıncı pistonları harekete geçiriyor ve motor çalışıyor, araba hareket ediyor. Kısa yolculuklarda araba sadece hava ile çalışıyor. Fakat uzun yolculuklar için benzin kullanılıyor. Mühendis Negre’nin amacı çevreye zarar vermeyen bir ulaşım şekli yaratabilmek. Tasarladığı bu yeni arabayı hayata geçirmek için Hindistan’daki Tata Motors şirketiyle işbirliği yapıyor.
1070
« : Şubat 19, 2008, 02:59:55 ÖS »
Bu yaz plajlarda bikinili güzellerin üzerinde aksesuvar olarak geçmişte bir dönem olduğu gibi yine pareoyu göreceğiz. Dünyanın en büyük moda fuarı olarak bilinen Igedo Fuarı Almanya'nın Düsseldorf kentinde dün başladı. İkibini aşkın firmanın katıldığı fuarın ilk gününe, Almanya'nın en ünlü modaevlerinden Glumann'ın pareoları damgasını vurdu. Bu yaz plajlarda bikinili güzellerin üzerinde aksesuvar olarak geçmişte bir dönem olduğu gibi yine pareoyu göreceğiz.
1071
« : Şubat 19, 2008, 02:58:38 ÖS »
Ünlü tasarımcı Miuccia Prada, yeni koleksiyonunu tanıtmak için '0' beden mankenler yerine balık etlileri seçti.
Milano Moda Haftası’nda Hollandalı Lara Stone ile çalışan Miuccia Prada’nın bu tercihi Paris modasını da etkileyeceğe benziyor. İngiliz Grazia mağazalarının ‘0 beden’ karşıtı müdürü Paula Reed, “Prada’nın sağlıklı görünüme sahip modellerle çalıştığını görmek güzel” dedi.
1072
« : Şubat 19, 2008, 02:56:50 ÖS »
Özel kağıda el yazısıyla yazılmış aşk mektubu, romantizmin sembolerindendir. Her zaman taşıması güçtür. Ama bu aşk mektubu semboller, kolay taşınıyor ve hiç bir zaman çıkartılmak istenmeyecek türden.
Kendimizin, sevdiğimizin ya da çocuğumuzun ismini boyuna kolye yapmanın yerini, aşk mektupları ya da kartpostallar almak istiyor. Romantizmin sembolü aşk mektubu, kendini kolye şeklinde boyuna asmak niyetinde. Kartpostal versiyonları da olan bu kolyeler yeni bir trendin habercisi.
1073
« : Şubat 19, 2008, 02:55:07 ÖS »
Birkaç sezon boyunca süren dağınık, kıvırcık ve dalgalı saçların hükümdarlığı son buldu. Bu sonbahar olduğu gibi bu kış da yumuşak dalgalar çok moda.Her yıl değişen ve yenilenen saç ve makyaj trendleri, bakımlı görünmeyi ve kendine özen göstermeyi seven kadınlar için yepyeni alternatifler sunuyor. Doğal olana geri dönüş bu yılda devam ediyor.
Veronica Lake dalgaları
Birkaç sezon boyunca süren dağınık, kıvırcık ve dalgalı saçların hükümdarlığı son buldu. Bu sonbahar olduğu gibi bu kış da yumuşak dalgalar çok moda. Özellikle de, kıpkırmızı dudaklar, iri dalgalı saçlarla beraber kullanıldığında 40’lı yılların femme fatale kadınlarını hatırlatan bir görünüm ortaya çıkıyor. Son derece bakımlı ve hacimli görünen bu model kadına gösterişli ve baştan çıkarıcı bir hava veriyor. Bu saç modelini, hem gün içinde, hem da akşam şık bir davete giderken rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Topuzlar ve örgüler
Bu görünüm, kadına hem derli toplu hem de son derece rahat ve asil bir hava veriyor. Ayrıca düzgün ya da dağınık topuz yapılmış saçlar, sezonun keskin hatlı kıyafetlerine çok yakışıyor.
Dümdüz, uzun saçlar
Ortadan ayrılmış, dümdüz saçlar yine çok moda. Saçlarınıza dümdüz fön çektirin, kısaysa da mutlaka postiş ekletin. Hacimsiz durmasını önlemek için de saçınızın alt kısımlarını maşayla düzeltin.
Kedi gibi bakan gözler
Dramatik ve belirgin çizgilerle ön plana çıkan gözler, kadınlara hem cesur hem de flörtöz bir hava veriyor. Kedi gözlere sahip olmak için, siyah likit eye-liner ile kirpiklere yakın çizgiler çekin ve çizgiyi dışa doğru uzatın.
Doğal yüzler
Soluk cilt, pembe yanaklar ve renksiz dudaklar, daha süslü görünümlerin yanında tazeleyici bir alternatif sunuyor. Doğal bir görünüme sahip olmak için, dudaklara parlatıcı sürmeniz yeterli.
1074
« : Şubat 19, 2008, 02:47:31 ÖS »
Kadın sürücünün kullandığı bu otomobilin bu fotoğrafı görenleri hayretler içerisinde bıraktı...
Bayan okurlarımız bu habere belki kızacak ama öyle sanıyoruz ki internette e-postalar aracılığıyla dolaşan bu fotoğraf onları da çok güldürecek.
1075
« : Şubat 19, 2008, 02:42:49 ÖS »
Her evlilik hayata yeni bir başlangıçtır. Ancak yaptığınız güzel başlangıcın bir kâbusa dönüşmemesi için, eşinizle ‘para, iş bölümü, çocuklar, aile ve çalışma’ gibi bazı konuları önceden konuşmalısınız.
Uzmanlar, çiftler evlendikten sonra artık ortak bir bütçeleri olacağını, ancak para harcama alışkanlıklarının birbirininkine uymayabileceğini belirtiyor. Dikkat edilmesi gereken noktaları cosmutürk şöyle sıralıyor: "Eğer çalışmayacaksanız, eşiniz size günlük ev harcamalarının dışında da para bırakmalı. İleriki planlarınız için, örneğin ev almak, taksit ödemek gibi, sizin de paranızın ne durumda olduğundan haberdar olmanız gerekir.
Eğer siz de çalışacaksanız, her ikiniz de kazandığınız parayı ortak bir hesaba yatırabilirsiniz. Ancak kendiniz için para biriktirmek gibi bir niyetiniz varsa, her ikiniz için özel bir hesap açtırıp, her ay buraya belli bir miktarda para yatırabilir ve kalanı, ortak hesaba aktarabilirsiniz. Ortak hesaptan yapacağınız harcamalarıysa birbirinize haber vermenizde fayda vardır."
EVDE İŞ BÖLÜMÜ ŞART
Erkeklerin çoğu ev işlerinde annelerine yardımcı olur. Çoğu kendi işlerini annelerine bırakmaz kendi yapar. Ama iş gerçeğe dönüşüp, evlenilince birden bütün iş tek kişinin üstüne yığılır. Bu durumun kâbusa dönüşmemesi için yapılacak en doğru iş evlenmeden önce tüm bu önemli ayrıntıların konuşulmasında yatıyor. Evlilik terapistleri, kadınların bu ağır yükten kurtulmaları için şu önerilerde bulunuyor :
"Sizin ütü yapıp, yemek hazırlamak için değil bir yuva kurmak için onunla evlendiğinizin altını çizin. Şüphesiz çalışmayıp, ev kadını olmayı tercih ettiğiniz takdirde ev işlerinin büyük sorumluluğu sizde olacaktır. Ama bu, müstakbel eşinizin size kesinlikle yardım etmeyeceği anlamına gelmez."
ÇOCUK İÇİN ORTAK KARAR
İşte bir evlilikteki en güzel ama en önemli sorun. Çocuk doğurmanın ortak kararını vermek başlı başına sorun teşkil ettiği gibi, sonrasında doğan çocuk ya da çocukların sorumluluk ve eğitimi üzerine ortak kararlar almak da bir o kadar güç olabiliyor bazen. Henüz çocuk doğurmaya hazır olmadığınızı düşünebilir, bu yüzden beklemek isteyebilirsiniz. Öte yandan eşiniz sizinle hemfikir olmayabilir. Bu durumu da önceden çözmeniz gerekir. Çocuk yapacağınız zamanı birlikte kararlaştırmalı, eşinizin bu konuda size baskı yapmamasını önceden sağlamalısınız.
GÜÇLÜ AİLE BAĞLARI
Siz eşinizi eşiniz de sizi deliler gibi seviyor olabilir. Peki aynı şey aileleriniz için de geçerli mi? Hiç düşündünüz mü? Ne yazık ki evlilik iki kişiden oluşmuyor. Geniş bir yapıya sahip. Siz istediğiniz kadar anlaşın, eğer ailelerde bir sorun varsa, sizin de evliliğinizin zehir olma ihtimali sözkonusu. Peki ne yapmalı? Aileler ve çevrenin, ilişkinin yürüyüp yürümemesindeki en büyük etken olduğunu belirten terapistler, "Eğer taraflardan biri ailesine fazlasıyla bağlıysa diğeri bu durumdan rahatsız olabilir.
Örneğin eşinizin annesi sürekli gelip, sizin ortak hayatınıza müdahale ediyorsa, ikilemler yaşanacaktır. Bu yüzden evlenmeden önce bu konuya değinmeli, ikinizin de hoşlanacağı bir yol bulmalısınız. Bunu önceden konuşmanız, ilerideki pürüzleri de silecektir" uyarısında bulunuyor.
OLUMLU VE YAPICI DÜŞÜNCE
Son söz yine evlilik terapistlerinden geliyor: "İnsan ilişkilerindeki en önemli konunun samimiyet ve saygıyla varolduğunu unutmayın. Güleryüzün her kapıyı açar. Olumlu ve yapıcı düşünce pek çok sorunu halleder. Eşlerin birbirlerine sevgi ve anlayışla yaklaşması gerekir. 'Şirket' damgası yiyen evlilik kurumuna 'sevgi' yolundan girmek pek çok pürüzü giderir...
ÇALIŞMAK
İşte bir hassas konu daha. Bu konu ve sorunu elbette ki kadın tarafı yaşıyor. Eğer eşiniz kıskançsa, sizin çalışmanızı istemiyorsa sorun daha da büyüyebilir. Özellikle ülkemizde bu önemli bir sorun. Terapistlere ve sosyologlara göre birçok kadın, eşi izin vermediği için istediği halde çalışamıyor. Bu yüzden bu konunun da evlenmeden önce netleştirilmesi gerekiyor.
Eğer çalışamıyorsanız, evlendikten ve çocuklarınız doğduktan sonra da iş hayatınızı sürdürebileceğinizi eşinize net biçimde anlatmalısınız. Çalışma hayatınız yoksa bile, ona istediğiniz takdirde çalışabileceğinizi belirtmelisiniz. Bu şartlar size önemsiz gibi gelebilir ama ileriki yaşantınızda nelerle karşılaşabileceğinizi bilmediğinizi unutmayın.
1076
« : Şubat 19, 2008, 02:40:27 ÖS »
Burcu Kara’nın başlattığı yıldız satın alma modasına Ajda Pekkan’da katıldı.Burcu Kara’nın bir dönem birlikte olduğu Yavuz Bingöl’e NASA’dan yıldız almasıyla başlayan moda, hızla yayılıyor. Trende Ajda Pekkan da uydu. Şarkıcı 190 YTL vererek kendi adına bir yıldız aldı ve ismini de ‘Süper Star’ koydu. Şu sıralar Pekkan, her gece teleskopuyla gökyüzüdeki yıldızını izliyor. ABD’de yaklaşık 30 yıldır uygulanan ve şu ana kadar 16 milyon yıldızın isimlendirildiği sistem, Türkiye’de de bir süre önce hizmete girdi. ABD’de yaşayan bir Türk tarafından kurulan ‘www.yildizal.com’ adresinden kuzey yarım küredeki burçlar kuşağında bulunan 2 milyon 500 bin yıldız satışa sunuldu. 130 ila 190 YTL arasında satılan yıldızlara ünlü isimlerin ilgisi büyük oldu. Selin Toktay, Ali Sunal, Beyaz, Berna Öztürk, Aylin Coşkun gibi isimlerin yıldızları var. Ali Sunal Andromeda, Beyazıt Öztürk Hercules, Selin Toktay ise Yay isimli takım yıldızlarında kendi adlarına birer yıldız satın aldı.
1077
« : Şubat 19, 2008, 02:36:40 ÖS »
Sansür, MSN'e de girdi. Bu haberde vereceğimiz kelimenin geçtiği mesajlar, karşı tarafa iletilmiyor. Bakalım Microsoft, bu ilginç duruma ne diyecek? Bu denemeyi yapmak için MSN'i açın ve listenizde çevrimiçi olan birisine "rahip" yazıp gönderin. Sonuç, maalesef olumsuz. Mesajınız karşı tarafa gitmedi. Bu sansürün ve denetlemenin neden yapıldığı konusunda herhangi bir açıklama yok. Bu engellemenin, sadece Türkiye'deki MSN kullanıcıları için yapıldığı da söylenenler arasında. Ancak yurtdışındaki bilgisayar kullanıcılarına da bu kelimeyle ilgili sansürün uygulandığı, basit denemelerle ortaya çıkıyor.
DİĞER YASAK KELİMELER DE VAR MI?
Bu uygulama, Microsoft tarafından uygulanan sansürün hangi boyutta olduğu sorusunu da akıllara getiriyor. Yasaklanan diğer kelimelerin ne olduğu merak konusu. MSN kullanıcıları, yasaklanması muhtemel kelimeleri denemeye başladılar bile.
VİRÜSLÜ DOSYALAR DA YASAKLI
MSN üzerinden gönderilen virüslerin kullandığı dosya isimleri de yasaklılar listesinde. Aşağıda, bu amaçla kullanılan en popüler isimler mevcut. "Rahip" kelimesinin, virüsler kullandığı için mi yoksa siyasi bir amaçla mı yasaklandığı halen merak konusu olmaya devam ediyor.
shiftdelete.net bu durumu, Microsoft Türkiye yetkililerine bildirdiği için konuyla ilgili olarak en kısa zamanda daha net bir açıklama geleceğini umuyoruz.
Yasaklanan diğer kelimeler; pif
imp.exe
bush-gracioso.exe
album.zip
photos.zip
images.zip
myalbum2007.zip
img301.zip
img1756.zip
hoto234.zip
pic.zip
g038_jpg.zip
secretimages56.zip
love33.zip
monica.zip
img-0012.zip
imag091307.zip
pic1273.zip
img-3773.zip
img-6434.zip
img-8197.zip
img-0950.zip
picts-7053.zip
mypictures.zip
image25.zip
pics.zip
foto.exe
fantasma.zip
impluse.exe
downgrdr.exe
photo656.jpg
photo234.zip
img021.zip
tanyababe.zip
stuff.zip
fotos.zip
tufoto
get-messenger
2nnvc7
blockinrio
messaging-names
pictura002
messenger-scan
summer2008
messengerdeletechecker
photoalbum2007
1078
« : Şubat 19, 2008, 02:32:40 ÖS »
Hollywood'da 3 aydır grev yapan sinema ve tv yazarları sendikası, grevi sona erdirme kararı aldı.Amerikan Yazarlar Sendikası, Beverly Hills ve New York'ta sendika üyeleri arasında yapılan oylamadan sonra grevi bitirdi. Oylamaya katılan 3 bin 775 sendika üyesinin yüzde 92,5'inin grevin sona ermesi yönünde oy kullandığı belirtildi.
Grev yüzünden onlarca TV şovu ve film çekimi durmuştu. Böylece 10 bin 500 film ve televizyon yazarı bugün işlerine dönecek.
Sendika, film ve TV programlarının internet üzerinden yeniden yayımlanmasından sağlanan gelirin paylaşılması isteğiyle greve başlamıştı.
1079
« : Şubat 19, 2008, 02:30:16 ÖS »
1080
« : Şubat 19, 2008, 02:27:12 ÖS »
Sayfa: 1 ... 70 71 [72] 73 74 ... 109