İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - 3ng1n

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10 ... 18
106
Bilim Haberleri / Ynt: Kleopatra acaba nereli?
« : Haziran 20, 2009, 03:13:43 ÖS »
milletin isi yok herhalde arastrms  :hihi

107
Bilim Haberleri / Ynt: İnsanın ruhsal durumunu gösteren saat
« : Haziran 20, 2009, 03:10:47 ÖS »
merve bnce bu okul senin morelii fena bozmus yaniliomuyum  ;)

108
Bilim Haberleri / Ynt: Pahalı internette ikinciyiz
« : Haziran 20, 2009, 03:06:02 ÖS »
cok buyuk marifetteyiz bncede  :_(

109
Bilim Haberleri / Ynt: Geç kalkan yol alır!
« : Haziran 20, 2009, 02:26:35 ÖS »
walla bnde ayni erken kalksam bile gecikiom edecegim ise  :P

110
Bilim Haberleri / Deniz dalgalarından elektrik üretiminde sona gelin
« : Haziran 20, 2009, 02:15:44 ÖÖ »
Deniz dalgalarından elektrik üretiminde sona gelindi

Sakarya'nın Karasu ilçesinde kurulan sistemde üretilen elektrikle ilk ampül yakıldı.


Her ikisi de devlet kuruluşu olan Türkiye Elektromekanik Sanayi (TEMSAN) ve Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü (BOREN) işbirliğiyle kıyı kesimindeki yerleşim birimlerinin elektrik ihtiyacını karşılayabilmek amacıyla 1,5 yıl önce başlatılan ve uygulaması Karasu'da yürütülen projede mutlu sona gelindi.

Denize yerleştirilen 5 duba ve bir jeneratörden oluşan sistem, dalgaların dikey hareketini elektrik enerjisine çevirerek günde ortalama 5 kilovat saat elektrik enerjisi üretiyor.

Proje danışmanı Hasan Ali Coşkun, projenin ana amacının kıyılarda bulunan sınırsız dalga enerjisi potansiyelini elektrik enerjisine çevirerek, kendi elektriklerini üretmek isteyen tüketiciler, orta ölçekli sanayiciler ve yatırımcılara altyapı sağlamak olduğunu söyledi.

Test çalışmalarında çok olumlu sonuçlar alındığını ifade eden Çoşkun, dalgaların hareketini elektrik enerjisine çevirerek günde 5 kilovat saat enerji üretilebildiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Dünyada ilk kez mobil olarak uygulanan sistem başarıya ulaştı. Dünyada şu anda kullanılan sistemler deniz dibine sabitlenmiş sistemlerdir. Bizim sistemimiz ise deniz tabanıyla bağlantılı değil, suyun alçalması ve azalmasından bağımsız olarak enerjiyi problemsiz olarak üretme özelliğine sahip. Gemi trafiğini engelleyen, çok uzun metrajlarla uygulanan dünyadaki örneklerinden çok daha iyi özelliklere sahip bir sistemdir.

Çevreci bir sistem olması, rüzgar enerjisi üretiminde olduğu gibi gürültü ve fiziksel ortamdaki kirliliği olmayan enerji biçimi olması, güneş enerjisi üretimine göre maliyetinin ucuz olması, ilk defa bizim uyguladığımız teknikle mobil enerji santrali olması nedeniyle çok avantajlı bir sistem. Sistem mobil olduğu için dalganın daha çok olduğu bölgelere taşınabiliyor.''

Ulusal Bor Araştırma Enstitüsünün geliştirdiği bor katkılı neodyum ferrobor mıknatıslarının yeni jeneratör sisteminde kullanılmasının verimi yüzde 95'e çıkardığını kaydeden Coşkun, konvansiyonel jeneratörlerde verimin yüzde 75 ile 88 aralığında olduğunu söyledi.

DENEME ÜRETİMİ BAŞARILI

Projenin sahil kesimindeki yerleşim birimleri için yararlı bir uygulama olduğunu belirten Coşkun, projenin başarıya ulaşmasının sınırsız dalga potansiyelinin kullanımının önünü açtığını kaydederek, şunları bildirdi:

''Ortaya çıkacak uygulamalar birçok yatırımcı kuruluşun portföyünde yer alacak, dolayısıyla uygulamalarda ciddi bir artış görülecek. Bu uygulamanın da yatırımcılar açısından geniş bir zemin bulacağı kanaatindeyiz. Bundan sonra daha sığ bölgelerde elektrik üretimi yapabilecek modeller üzerinde çalışılması için bizim yürüttüğümüz çalışma zemin teşkil edecek. E

nerji Bakanlığı'nın desteğiyle projenin devamında kıyı bölgelerindeki lokal yerleşim birimlerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere imalatı programda olan bir proje. Proje şu anda tamamlanmış durumda. Deneme üretimi başarılı bir şekilde sürüyor. Güç arttırımı ve projenin yaygınlaştırılması ve yeni üretim tekniklerinin geliştirilmesiyle ilgili etapları çalışacağız bundan sonraki aşamada.''

Denizcilik Müsteşarlığının önerisi üzerine pilot uygulamayı Karasu ilçesinde başlattıklarını kaydeden Coşkun, ''İlk yaptığımız prototip santralin gerek duyduğu 8,5 metre minimum derinlik kıyıya 100 metre mesafede elde edilebildiği için bu bölgeyi pilot saha seçtik'' diye konuştu.

Kaynak: AA

111
Bilim Haberleri / İnsanın ruhsal durumunu gösteren saat
« : Haziran 20, 2009, 02:13:48 ÖÖ »
İnsanın ruhsal durumunu gösteren saat

İsviçreli bir firme, İnsanın ruhsal durumunu hissedip tepki gösteren saat üretti.

İsviçreli saat firması Borgeaud, Hindistan'daki yerel astrolojik takvimden, falcılardan ve Hint mitolojisinden faydalanarak ilginç bir projeye imza attı. Borgeaud'un ürettiği saatler, insanın o anki ruhsal durumunu hissedip, yapılması gerekenleri 'alarm çalarak' bildiriyor.

Merkezi İsviçre'nin meşhur saat üretim bölgesi Neuchatel'de bulunan Borgeaud, Hindistan'daki bazı ürünlerinde 'Panchangram' isimli yerel astrolojik takvim ve bazı kâhinlerden yararlanıldığını duyurdu.

Sınırlı sayıda üretilen saatlerin üzerinde küçük bir bölüm bulunduğunu kaydeden Borgeaud yetkilileri, Panchangram'a göre buradaki renklerin değiştiğini ve renklerden değişik anlamlar çıkarıldığını kaydetti.

Saatin tasarımcısı Chitra Subramaniam Duella, Hint basınına verdiği demecinde, "Örneğin bölüm kahverengiye dönüşürse, saati kullanan kişi bir süre sonra bir sıkıntıyla karşılaşabilir" dedi. Duella'ya göre, rengin değişmesinde 'karanlık ruhsal güçler' etkili oluyor ve kişinin üzerindeki kötü enerji geçene kadar renk beyaza dönüşmüyor. Hintli girişimci, herhangi bir 'şanssızlığın' yaklaşması durumunda saatin alarmının çaldığını aktardı.

Söz konusu küçük bölmede, 'Rahu periodu' başladığında ise, saati kullanan kişinin işlerine ara vermesi ve kendisini dinlemesi tavsiye ediliyor. Rahu, Hint mitolojisinde 'güneşi ve ayı yutarak, tutulmalara neden olan şeytan' olarak nitelendiriliyor. Saatin üzerindeki bu özel bölme her gün değişik zamanlarda 90 dakikalık bir vakit aralığında çalışıyor. Renklere göre saati kullanan kişi, kendisini "yeniden düşünme ve kontrol etme" fırsatı yakalıyor.

Firmanın diğer yetkilisi Marc Aeschbacher ise, "Tamamen yeni bir mekanik sistem oluşturduk. Dünyada ilk kez böyle bir saat üretildi" diye konuştu.

19 Mart'ta Hindistan'ın Bangalore kentinde ilk kez gösterilen ve türünün tek örneği olan saatlerin ünlü kişilere, politikacılara ve sanatçılara hazırlandığı, 150'si erkek, 500'ü kadınlar için olmak üzere toplam 650 adet üretildiği açıklandı

Kaynak: Ajanslar

112
Bilim Haberleri / Bilimadamlarından sentetik kan devrimi
« : Haziran 20, 2009, 02:13:03 ÖÖ »
Bilimadamlarından sentetik kan devrimi

İngiliz ve İskoç bilim adamları tıp tarihinde devrime yol açacak bir çalışmaya başladı.


İngiliz ve İskoç bilim insanları, sentetik insan kanı üretme çalışmalarına başlayarak dünyada bir ilke imza attı.

Embriyonik kök hücrelerden sentetik kan üretme çalışmalarının başarıyla sonuçlanması halinde, enfeksiyon riski olmaksızın sınırsız bir kan stoku sağlanacağı bildirildi. Araştırmacılar, kök hücrelerin sınırsız olarak çoğalabilme özelliğinden dolayı, istenildiği kadar kan üretmenin mümkün olabileceğini ifade etti.

Bilim insanlarının, tüp bebek tedavisinden arta kalan insan embriyolarını test edip, doku reddi kaygısı olmaksızın herhangi bir hastaya nakil edilebilen O RH negatif kan grubunu geliştirebilecek embriyoları bulmaya çalışacakları kaydedildi.

İskoçya Ulusal Kan Nakli Servisi'nin yöneteceği proje 3 yıl sürecek ve "Wellcome Trust" vakfı ile "İngiliz Ulusal Sağlık Servisi Kan ve Organ Nakli" kurumu da çalışmaları destekleyecek.

Kaynak: Milliyet

113
Bilim Haberleri / Virüsten pil üretmeyi başardılar
« : Haziran 20, 2009, 02:09:35 ÖÖ »
Bir süredir virüsleri kullanarak enerji üretmeye çalışan bilim adamları en sonunda virüslü pil üretmeyi başardı

MIT (Massachusetts Institute of Technology) araştırmacıları, 2006’dan beri üzerinde çalıştıkları ‘virüs kullanarak enerji üreten pil’ projesini en sonunda hayata geçirdi. Konu üzerinde çalışan uzmanlar, bakterilere saldıran ve onları yutarak yok edebilen makrofaj türü virüsler üzerinde yaptıkları genetik değişiklikler sayesinde, virüslerin pilin ana parçaları sayılan anot ve katotu oluşturmasını sağladı.

M13 adı verilen virüsün iki geninde değişiklik meydana getiren bilim adamları, güçlü bir lityum-iyon pil elde ederek pilin yapısında bulunan demir fosfat üretimini sağladılar. Araştırma ekibinin başkanı Prof. Angela Belcher konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Enerji üretiminde kullandığımız mikroskopik canlılar virüsten ziyade bakteriyofajdır” şeklinde konuştu. Bu pilin virüs içerdiği için canlı bir organizma olduğunu belirten Belcher, organik pil olarak kullanılabileceğini, doğaya bir zararı olmadığını vurguladı.

Ürettikleri piller sayesinde bir iPod’u 40 saat çalıştırmayı başardıklarını belirten Belcher, gelecekte elektrikle çalışan arabalar için bu teknolojiyi kullanmakta sakınca görmediklerini de sözlerine ekledi

114
Bilim Haberleri / Uzayda ısı yalıtımının geleceği belirleniyor
« : Haziran 20, 2009, 02:07:58 ÖÖ »
NASA, Orion adını verdiği yeni uzay aracında kullanılmak için ısı kalkanı olarak kullanılacak materyali seçtiğini açıkladı.

İSTANBUL - Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA), Orion isimli uzay aracının ısı yalıtımı için kullanılacak malzemeyi seçtiğini açıkladı.

NASA yaptığı açıklamada, genişletilmiş bir araştırma sürecinden sonra Avcoat ablator sisteminde karar kılındığını belirtti.

Orion, NASA'nın yeni nesil uzay mekiği sistemi olacak Constellation Program'ın bir parçası. Astronotları 2015 yılından itibaren Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ), 2020 yılından itibaren de Ay'a getirip götürmede kullanılacak araç, yolculuğu sırasında karşılaşabileceği sıradışı koşullara karşı olabilecek en iyi şekilde tasarlanıyor.




NASA, resmi sitesinde yaptığı açıklamada Orion'un Ay'dan dönerken 2760 derece santigratlık sıcaklığa maruz kalacağını, bu sıcaklığın UUİ'den dönüş sırasında gözlenen sıcaklıktan tam beş kat fazla olduğu belirtildi.

Binlerce testin ardından gelinen en son teknolojik noktada Orion'un beş metre genişliğindeki ısı kalkanında kullanılabilecek tüm materyallerle denemeler yapıldığını belirten araştırma yöneticisi James Reuther, Avcoat ablatorun şimdiye kadar yapılan tüm canlandırmalarda güvenirliğini tescillediğini söyledi.

115
Bilim Haberleri / Türk bilimadamlarının başarısı
« : Haziran 20, 2009, 02:01:18 ÖÖ »
Termik santrallerde dışa bağımlılığı azaltmak için önemli bir adım atıldı.

Tübitak-Marmara Araştırma Merkezi, süper alaşımlı bin 500'e yakın parçayı yerli hale getirdi. Türkiye gaz türbinlerini üretebilen ülke olacak.

Tübitak-Marmara Araştırma Merkezi, süper alaşımlı bin 500'e yakın parçayı yerli hale getirdi.

Böylece Türkiye gaz türbinlerini üretebilen ülke konumuna kavuşacak.

Tübitak Marmara Araştırma Merkezi Malzeme Enstitüsü, Hamitabat Santralı gaz türbinlerinde kullanılacak bin 500'e yakın süper alaşımlı parçanın üretimini tamamladı.

Nikel-kobalt karışımı bu ürünler Hamitabat Santrali'nde 19 bin saat süreyle kullanılarak denendi.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, "Biz artık yedek parça yapan bir ülke değil aslında türbinlerin kendisini hemen hemen yapabilecek duruma geleceğiz bu müthiş bir gelişme çok anlamlı bir gelişme bunu yapan bir ülke türbinleri yaptığı gibi biraz daha ilerisinde uçak yapabilir diğer türbinleri yapabilir." diye konuştu.

Seri üretime geçmeye hazır parçaların yerlileştirilmesiyle 700 bin İsviçre Frangı tasarruf edilecek.

116
Bilim Haberleri / Uzay, 118 km yukarida basliyor
« : Haziran 20, 2009, 02:00:13 ÖÖ »
Kanadalı bilim adamları, uzayın sınırının deniz seviyesinin 118 kilometre yukarısında başladığını hesapladı.

Journal of Geophysical Research dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, Kanada'nın Calgary Üniversitesi tarafından tasırımı yapılan ve Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA) tarafından iki yıl önce fırlatılan Supra-Thermal Ion Imager adı verilen cihaz, 200 km irtifadan topladığı verilerle uzayın sınırının hesaplanmasına yardımcı oldu.

Araştırmada, uzayın sınırı atmosferin göreli yumuşak rüzgarları ve hızı saatte bin kilometreyi aşan uzaydaki parçacık yüklü daha şiddetli akıntıların izi takip edilerek hesaplandı.

Calgary Fizik ve Astronomi Bölümü Doçenti David Knudsen, uzayın sınırın hesaplanması için daha önce de ölçümler yapıldığını, ancak üst atmosferin rüzgarları da dahil olmak üzere, tüm bileşenleriyle ilk kez incelendiğini belirtti.

117
Bilim Haberleri / Kuyrukluyıldız yaklaşıyor...
« : Haziran 20, 2009, 01:58:47 ÖÖ »
Lulin kuyrukluyıldızı dünyaya hızla yaklaşmaya devam ediyor...

İngiliz Telegraph gazetesinde yer alan habere göre, ilk defa 2 yıl önce Çinli gökbilimcilerce keşfedilen Lulin kuyrukluyıldızı önümüzdeki birkaç gün içinde Dünya'ya en yakın noktadan geçecek.Çıplak gözle görülebilecek kuyrukluyıldız Dünya'nın 61 milyon 155 bin 72 kilometre yakından geçecek.

Kuyrukluyıldız Libra takımyıldızı yakınındaki bu hareketini yakalayan NASA'nın Swift GRB keşif uydusu tarafından takip ediliyor.

Güneş sistemindeki tüm gezegenler ve diğer maddeler güneşin etrafında saat yönünün tersine hareket ederken, Lulin kuyrukluyıldızı saat yönünde hareket ediyor.Ve bir optik ilüzyon sayesinde kuyrukluyıldız dünyaya yaklaştıkça kuyruğu öndeymiş gibi görünüyor.

Temmuz 2007'de 19 yaşındaki meteoroloji öğrencisi Quanzhi Ye ve Chi-Sheng tarafından Tayvan'da bulunan Lulin Gözlemevi'nde keşfedilen kuyrukluyıldızın adı da buradan geliyor. Ye, keşfettiği kuyrukluyıldızın güzel görüntüsünün çıplak gözle de görülebileceği için heyecanlandığını belirtiyor.

NASA'dan yapılan bir açıklamada, 24 Şubat 2009 tarihinde Dünya'ya en yakın konumda olacak kuyrukluyıldızın Güneş'in doğuşundan kısa bir süre önce karanlık gökyüzünde belireceği günbatımından sonra da gökyüzünün güneyine doğru izlediği yolun dörtte üçünü kat etmiş olacağı belirtiliyor.

118
Bilim Haberleri / Kleopatra acaba nereli?
« : Haziran 20, 2009, 01:58:18 ÖÖ »
Antik Mısır'ın güzelliğiyle ünlü efsanevi Kraliçesi Kleopatra'nın daha önce düşünüldüğünün aksine Yunan değil, Afrika kökenli olduğu öne sürüldü.

Avusturya Bilimler Akademisi'nden Dr. Hilke Thuer, Efes'teki çalışmaları sırasında Kleopatra'nın kardeşi Prenses Arsinoe'nin mezarını bulduklarını söyledi. Thuer'e göre mezardan çıkan kemikler, Arsinoe'nin Afrikalılara özgü bir iskelet yapısının olduğuna işaret ediyor.

Hilke Thuer, "Ptolemais hanedanın bir üyesinin mezarını ve iskeletini bulmak bir arkeolog için eşşiz bir şey. Arsinoe'nin annesinin Afrikalı olduğunun ortaya çıkması geçek bir şok. Bu bulgular, Kleopatra'nın ailesi ve kardeşiyle ilişkisine dair önemli ipuçları veriyor." dedi.

BBC belgeselini sunan arkeolog Neil Oliver ise, Kleopatra, Julius Sezar ve Marcus Antonius'ün tarihin efsanevi figürleri olduğunu anımsatarak şunları söyledi:
''Richard Burton ve Elizabeth Taylor'un canlandırdığı bu figürlerin gerçek birer insan olduklarını hatırlamak neredeyse imkansızdır. Ama onları gerçek insanlar olarak karşısınızda görmek, sarsıcı birşey.''

''Laboratuvarda Kleopatra'nın öz kardeşinin kemiklerine dokundum. Onun Kleopatra'ya, belki Sezar ve Antonius'a dokunmuş olabileceğini düşününce tüylerim diken diken oldu. Tarihin bu dev figürleri bir anda ete kemiğe büründü."

119
Bilim Haberleri / Pankreas kanserine 50 bin işaret
« : Haziran 20, 2009, 01:57:46 ÖÖ »
Jonhs Hopkins Üniversitesi’nden bir araştırmacı Pankreas kanserinin işareti olabilecek 50 bin biyo işaretten oluşan bir liste yarattı.

İSTANBUL - ABD'nin ilk araştırma üniversitesi olarak tanınan Jonhs Hopkins Üniversitesi'nden bir araştırmacı, şimdiye kadar bilinen pankreas kanseri işaretlerinden 50 bin tanesini bir araya getiren bir çalışma yaptı.

Doçent Dr. Akhilesh Pandey, var olan kısıtlı kaynaklara ek olarak yapılan çalışmanın biyo işaretlerin klinik değerini arttırmak için iyi niyetli bir çaba olduğunu kaydetti. Pandey, stratejilerin geliştirilmesi için büyük resmin görülmesinin önemli olduğunu belirtiyor.

Pandey ve ekibi pankreas kanserini ortaya çıkarabilecek 2,516 potansiyel biyo işareti ortaya çıkardı. Pandey'in ekibinin ortaya çıkardığı bulgulardan 200'den fazlası dört veya daha fazla makalede üzerinde durulduğu için kısa listeye kaldı. Bilim insanları, bazı proteinlerin kansere yakalanmayan hastalarda daha verimli olduğunu da ortaya çıkardı.
Pandey, araştırmalarını derinleştirmek için ihtiyaç duyduğu motivasyonun önde gelen diğer kanser araştırmacılarının da kendisi gibi pankreas kanserini tanılamak için işaret olarak kabul edilebilecek birçok bulguya rastlamış olmasından geldiğini ifade ediyor.

"Tedavi etme ve veritabanı oluşturma süreçleri çok eğlenceli konseptler değiller" şeklinde konuşan Pandey, "Ancak heyecan verici yeni keşifler yaptığımız sürece kataloglarımızı güncelleyip başkalarıyla paylaşacak kadar vakit harcamaya motivasyonumuz oluyor" dedi.

PLoS Medicine isimli dergide yayınlanan araştırma raporunda, dünya genelindeki diğer araştırmacılara 50 bin maddeden oluşan listede yer alan biyo işaretlerin incelenmesi ve doğruluklarının test edilmesi istendi.

120
Bilim Haberleri / Yüksek frekanslı sesler, ışığa çevrildi
« : Haziran 20, 2009, 01:57:09 ÖÖ »
Bilim dünyası boş durmuyor!

Yüksek frekanslı sesler, ışığa çevrildi




Amerikalı bilim insanları, elektrik sinyallerini sese dönüştüren bir prosesi tersine çevirerek ilk kez yüksek frekanslı sesleri ışığa çevirmeyi başardıklarını açıkladı.

Nature Physics dergisinde yayımlanan makalede, Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı’ndan araştırmacılar, geliştirdikleri yeni teknolojinin, bilgisayar yongaları, LED'ler ve transistörlerin daha da geliştirilmesini sağlayacağını belirtti. Cep telefonları gibi cihazlarda bulunan piezo-elektrikli hoparlörlerin insan kulağının duyabileceği düşük frekanslarda çalıştığını kaydeden araştırmacılar, bu prosesi tersine çevirerek, ışığı üretmek için, insan kulağının duyabileceğinden 100 milyon kez daha yüksek frekanslı ses dalgaları kullandıklarını ifade ettiler.

Bu karmaşık araştırmanın başında yer alan Michael Armstrong, geliştirdikleri prosesin, yüksek frekanslı seslerin ışığa çevrilmesini çok doğru bir şekilde görmeyi sağladığını söyledi.

Sayfa: 1 ... 6 7 [8] 9 10 ... 18