İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Mesajlar - Alleyesonme

Sayfa: [1] 2 3 ... 90
1
Photoshop Dersleri / Ynt: Çok Kolay PhotoShop'u öğrenelim
« : Eylül 22, 2009, 08:12:59 ÖS »
link yenilermisin?

2
emegine saglık...

3
Komik Fıkralar / Ynt: İNGİLİZ
« : Mayıs 14, 2009, 02:07:50 ÖÖ »
rica ederim..

4
Forum Oyunları / Ynt: 10.000 e sayım
« : Mayıs 09, 2009, 11:01:12 ÖS »
298

5
ByKuS Muhabbet / Ynt: Geri Dondum
« : Mayıs 09, 2009, 10:58:10 ÖS »
tekrar h.g :w

6
Komik Fıkralar / Ynt: Fıkralar
« : Mayıs 06, 2009, 06:21:42 ÖS »
bunları fıkralar bölümüne acarsan daha iyi olur  :.8 teşekkürler...

7
ByKuS Muhabbet / Ynt: Bunlar Biliyor Muydunuz?
« : Mayıs 06, 2009, 06:19:56 ÖS »
teşekkürler emegine saglık..

8
ByKuS Muhabbet / Ynt: Adolf Hitler
« : Mayıs 06, 2009, 06:18:58 ÖS »
teşekkürler..:)

9
ByKuS Muhabbet / Ynt: En Sevdiğiniz Romanlar Nelerdir?
« : Mayıs 06, 2009, 06:18:33 ÖS »
en son ne zaman kitap okudum onu bile unuttum :cig

10
Hastalıklar / Kök hücre nelere çare olacak?
« : Mayıs 06, 2009, 05:55:33 ÖS »


Tüm dünyada deneysel çalışmalarına hızla devam edilen kök hücre uygulamaları tıpta çığır açacağa benziyor. Peki, bu uygulamalar önümüzdeki 10 yılda hangi aşamaya gelecek? Kök hücre şu an tedavisi mümkün olmayan hangi hastalıklara çare sunabilecek? İşte bu soruların yanıtları.

Dünyada büyük bir yankı uyandıran kök hücre çalışmaları ve uygulamaları, son yıllarda hem bilim insanlarını, hem de hastaları en fazla heyecanlandıran konulardan biri. Önümüzdeki süreçte elde edilmesi planlanan sonuçların ardından kök hücre ile tedavi yöntemleri belki de bulunduğumuz yüzyılda "tıp alanındaki en büyük buluş" olarak nitelendirilecek. Ancak uzmanlar basın yayın organlarında çıkan haberlerin aksine, bu cümleyi söylemek için henüz çok erken olduğuna dikkat çekiyorlar. Çünkü günümüzde medyada kesin bir tedavi metodu gibi sunulan kök hücre çalışmaları aslında henüz deney veya klinik araştırma safhasındalar. Bilim insanları kök hücreyle ilgili yoğun araştırmalara devam ederken, bir yandan da edindikleri bilgileri paylaşmak için belirli aralıklarla toplantılar düzenliyorlar. Geçtiğimiz günlerde Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Derneği tarafından düzenlenen ve yurtiçi ile yurt dışından çok sayıda bilim insanının katıldığı Vinci Ulusal Hücresel Tedavi ve Rejeneratif Tıp Kongresi'nde de kök hücre tedavisiyle ilgili son gelişmeler ele alındı. Biz de kongreye katıldık ve uzmanlara günümüzde hematolojik kanserlerin tedavisinde kullanılan kök hücrenin önümüzdeki 10 yıl içinde başka hangi hastalıklara çare olabileceğini sorduk.

¦ Kalp krizinin oluşturduğu hasarlar önlenebilecek
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı'nda görevli öğretim üyesi Doç. Dr. A. Rüçhan Akar, kalp ve damar hastalıklarının günümüzde bir numaralı ölüm nedeni olduğuna dikkat çekti. Uzmanlar, 2020 yılında dünyada 25 milyon kalp ve damar hastalığına bağlı ölüm gerçekleşeceğini öngörüyorlar. Kalp krizi sonrası gelişen hasarın en aza indirilmesi için ilaç tedavileri ve anjioplasti gibi tedavi yöntemleri ile pek çok yaşam kurtarılmaya devam ediyor. Koroner bypass ameliyatları da hem hayat kurtarıyor, hem de yaşam kalitesini artırıyor. Ancak kalp krizi sonrası kalp fonksiyonları bozulan hastalarda yaşam kalitesi olumsuz yönde etkilendiği gibi yaşam süreleri de önemli ölçüde kısalıyor. Bu nedenle kök hücre araştırmaları kalp krizinde ve farklı nedenlerle gelişen kalp yetmezliklerinde yoğun bir şekilde sürüyor.

Diğer yandan 65 yaş üzerindeki her 5 kişiden birinin, uzuvları ilgilendiren atar damar hastası olduğu ve bu kişilerde 5 yıllık yaşam şansının yüzde 55-60 düzeylerinde olduğu belirtiliyor. Doç. Dr. Rüçhan Akar, bahsedilen kalp ve damar hastalıklarıyla ilgili kök hücre araştırmalarının en önemli basamağının halen temel bilimlerle ortak olarak gerçekleştirilen araştırmalar olduğunu belirtiyor. Bu çalışmalarda farklı kök hücrelerin davranışının farklı sinyallerle nasıl değiştiği, hücrelerin onarımına nasıl katıldığı, hastalıklı organda nasıl işlevler gördüğü araştırılıyor. Halen hangi tip kök hücrenin hangi hastalıkta daha faydalı olacağı, hangi yoldan kalp gibi hedef organlara ulaştırılması gerektiği, insanda uygulandığında hedef organda bu hücreleri nasıl bir sonuç beklediği bilinmiyor. Bu hücreleri daha iyi tanımaya yönelik olarak hayvanlar ve bitkiler üzerinde yoğun çalışmalar devam ederken, insanlar üzerindeki klinik çalışmalar da sürüyor. Ülkemizde de Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi dışında pek çok bilim insanı da araştırmalarını yoğun olarak sürdürüyor. Örneğin İzmir Ege Üniversitesi'nden Prof. Dr Mustafa Özbaran ve ekibi, İstanbul Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yılmaz Nişancı ve ekibi, bu konuda Türkiye'de pek çok ilke imza atmış durumdalar. Kalp ve damar hastalıkları üzerine yürütülen kök hücre çalışmalarında önümüzdeki 10 yıl İçinde kalp krizinin oluşturduğu hasarları önlemek gibi çok önemli gelişmeler kaydedileceği tahmin ediliyor.

¦ Diyabet tedavi edilebilecek

Hayvan ve insanlar üzerinde yapılan deneyler sonucunda; kök hücre tiplerinden olan embriyonal kök hücreden insülin salgılayan beta hücreleri üretilebileceği ortaya kondu. Bilim adamları, elde ettikleri bu önemli bilginin ardından, beta hücreleri elde edip, hasar görmüş pankreasa nakletmeyi amaçlıyorlar. Hücresel Tedavi Ve Rejeneratif Tıp Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Zafer Gülbaş, böylelikle pankreasın tekrar insülin salgılayabileceğin söylüyor. Günümüzde yürütülen çalışmalarda karşılaşılan en önemli sorun ise embriyonal kök hücreden yeterli miktarda beta hücreleri elde edebilecek teknolojiye henüz sahip olunamaması. İşte önümüzdeki 10 yıl içinde, bu teknoloji geliştirilirse, diyabet hastalarının tedavisi mümkün olabilecek.

¦ Buerger'de organ kaybına son verilebilecek
Özellikle sigara içenlerde gözlenen bir damar tıkanıklığı hastalığı olan Buerger'in ileriki aşamalarında parmak, ayak ve bacaklar kesilme riski ile karşı karşıya kalıyor, Hastayı yatağa bağlayan ciddi ağrılar da bir başka sorun. Ankara Tıp Yöntemi' adıyla dünya tıp literatürüne giren Buerger hastalarında kök hücre çalışması, Ankara Üniversitesi bünyesindeki pek çok anabilim dalının katkılarıyla tamamlandı. Kök hücre nakli sonrasında bu hastaların hem yaşam kaliteleri artırıldı, hem de önemli bir bölümünün uzuvları kesilmekten kurtarıldı. 5 yıllık takipleri sürdürülen hastalardan alınan sonuçlar da oldukça yüz güldürücü. 'Buerger hastalığının tedavisinde yeni bir umut olan bu çalışma, dünyaca kabul gören Journal Of Vascular Surgery Dergisi'nde yayımlandı. Önümüzdeki süreçte Sağlık Bakanlığı Kök Hücre Komisyonu'nun kök hücre araştırma ve uygulamalarında önemli kararlar alması bekleniyor.

¦ Parkinson'da titremeler kaybolabilecek

Kök hücre çalışmalarında hedeflerden biri de Parkinson tedavisinde gelişme kaydetmek. İsviçre ve İngiltere'de yürütülen bir projede, nöronal (sinir hücresi) kök hücrelerin laboratuar ortamında üretildikten sonra vücuda nakledilmesi amaçlanıyor. En büyük problem ise transplantasyon yapmak için yeterli sayıda sinir hücresi elde edememek. Bilim insanları ayrıca tedavide kullanılacak olan embriyonal kök hücrelerin hangi mekanizmalarla dopaminerjik nöron oluşturduklarını çözmeye çalışıyor. Prof. Dr. Zafer Gülbaş, bu mekanizma çözüldüğünde artık istenilen miktarda nöron üretilebileceğine dikkat çekiyor. Böylece hastalığın en tipik belirtileri olan ellerde titreme, hareketlerde yavaşlama gibi sorunlar hafifletilebilecek ve hastalar kendi kendine yetebilir hale gelebilecek.

 Yanıklarda, yüz ifadesi oluşturulabilecek
Kök hücrenin tek başına bile tüm vücudu kaplamaya yetecek kadar uzmanlaşmış deri hücresi üretebildiğini tespit eden bilim insanları, edindikleri bu bilgi ışığında, deri yanıklarının tedavisinde büyük bir yol kat ettiler. Prof. Dr. Zafer Gülbaş, İngiltere başta olmak üzere Avrupa ve Amerika'da uygulanan kök hücre tedavisinin günümüzde sadece derinin en dış katmanına uygulanabildiğine dikkat çekti. Yani, kök hücre tedavisi sayesinde ağır deri yanıkları olan insanların hayatları kurtulsa da, bu bölgeler ne terliyor, ne de kıl üretebiliyor. Dolayısıyla bu kişiler normal bir hayat süremiyor. Prof. Dr. Zafer Gülbaş, bilim insanlarının önümüzdeki 10 yıl içinde kök hücreyi derinin diğer katmanlarına da nakletmeyi hedeflediklerini belirtiyor. Böylelikle hastalar daha kaliteli bir yaşam sürebilecek ve yüzlerinde mutluluğun ifadesi fark edilebilecek.

¦ Omurilik felçlileri daha kaliteli bir yaşam sürebilecek
Omurilik yaralanmasıyla ilgili İngiltere ve Amerika'da hayvan deneylerine devam edilirken; Almanya, Çin ve Rusya'da hastalara kendi hücreleri naklediliyor. Hayvan deneylerinden elde edilen veriler, kök hücre naklinin omurilik felcinin tedavisinde umut verdiğini ortaya koyuyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ayhan Attar başkanlığında, yaklaşık 3 sene önce omurilik yaralanması geçirmiş hastalar üzerinde yapılan bir araştırmada bilim insanlarını heyecanlandıran sonuçlar alındı. Bu çalışma sadece omurilik yaralanması geçirmiş, yatağa bağımlı ve hemen hiçbir düzelme umudu olmayan 4 hasta üzerinde uygulandı. Uzmanlar, tuvaletini tutamayan ve bacaklarını hareket ettiremeyen bu hastalara, kendi kemik iliklerinden elde ettikleri kök hücreleri nakletti. Yapılan çalışmadan sonra bu hastalardan 2'si tuvaletini kontrollü olarak tutabilir ve destek alarak yürüyebilir hale geldi. Araştırmaya katılan 3'üncü hastada beklenilen sonucun altında bir gelişme görülürken, 4. hastada ise hiçbir olumlu gelişme sağlanamadı. Doç. Dr. Attar, bu sonuçlar yüz güldürse de kök hücre naklinin insanlar üzerinde etkili bir tedavi olduğuna dair kanıtlanmış hiçbir bilimsel verinin olmadığı uyarısında bulunuyor. Ayrıca böyle bir işlem sonucu doğabilecek olası zararlı etkilerin henüz ortaya konulmadığını belirtiyor. Bilimsel araştırmalara hızla devam eden uzmanlar, omurilik felçli hastaların 10 yıl içinde ayaklarını hareket ettirebilmek ve tuvaletini tutabilmek gibi işlevleri yerine getirip, daha kaliteli bir yaşam sürebileceklerini düşünüyorlar.

¦ Kıkırdak zedelenmeleri tedavi edilebilecek
Kök hücrelerinden elde edilen kıkırdak hücreleri günümüzde kıkırdak zedelenmesi sonucu gelişen osteoartrit gibi eklem hastalıklarında hasarlı bölgeye nakledilebiliyor. Önümüzdeki birkaç yıl içinde, kök hücrenin travma ya da operasyon sonucu hasar gören veya yok olan kemik dokusunda standart tedavi yöntemi İçine girebileceği öngörülüyor.

KÖK HÜCRE DENEYLERİ HANGİ AŞAMADA?
¦ Basın yayın organlarında kimi zaman tedavi yöntemi gibi sunulan kök hücre çalışmaları aslında hematoloji dışındaki alanlarda henüz deneysel aşamada.
¦ Çalışmalar sonucunda; kök hücrelerin sadece hematolojik hastalıkların tedavisinde değil, hücrelerin kaybına bağlı olarak gelişen hastalıklarda da kullanılabileceği ortaya kondu. Bunlar arasında; Parkinson, alzheimer, multiple skleroz, kaza sonucu oluşan felçler, kalp krizi sonucu gelişen kalp kası yetmezliği ve 'ostoeartrit' yer alıyor.
¦ Embriyonal kök hücre dışında günümüzde üzerinde tartışılan diğer bir kök hücre İse 'mezankimal' (kemik iliğinden alınan) kök hücreler. Bu tip kök hücrelerin de miyokard enfarktüs ve crohn hastalığı üzerinde klinik çalışmaları sürüyor. Bağırsak iltihabı olan ishal ve karın ağrısıyla seyreden Crohn Hastalığı'nın tam bir tedavisi yok. 'Mezankimal' kök hücrelerin yakın zamanda kalp hastalıkları ve Crohn Hastalığı*nda standart tedavide onaylanacağı ve ilaç haline gelebileceği belirtiliyor.
¦ Şimdi uzmanlar; kök hücrenin hasarlı organın neresine, ne kadar, ne zaman, hangi aralıklarla verilmesi gerektiği, kök hücre ayrıştırılırken kullanılan maddelerin vücuda nasıl etki yapacağı, hücrenin gereğinden fazla çoğalması durumunda ne olacağı ve bunun nasıl önüne geçilebileceği gibi pek çok soruya yanıt arıyor.

Formsante Dergisi


11
Hastalıklar / "Organik meyveler daha alerjik!"
« : Mayıs 06, 2009, 05:54:18 ÖS »
Organik meyvelerin alerji yapma riskinin daha fazla olabileceği bildirildi.

Paris’te düzenlenen alerji kongresinde yayımlanan bildiride, kimyasal madde kullanılmadan yetiştirilen meyvelerin alerji yapma riskinin diğerlerine göre fazla olabileceği belirtildi.

Fransız "Le Point" dergisinde yayımlanan makalede, araştırmacılar, yüzde yanma ve kızarıklığa yol açtığı için halk arasında gülleme ya da gül hastalığı olarak bilinen rozaseye neden olan meyve alerjilerinin meyvelerin "saldırganlara" karşı savunmaya geçmesiyle bağlantılı olabileceğini ifade etti.

Şeftali, elma, kayısı, çilek, erik ve armutta, alerjiye yol açan lipid transfer proteinlerinin (LTP) seviyesinin, fitopatojen mantarın saldırısına uğrayan meyvelerde büyük oranda arttığına dikkat çekildi. Bazı araştırmaların LTP’nin genellikle meyve kabuğunda yoğun olduğunu gösterdiğini belirten bilim adamları, ancak aynı meyvenin farklı türünde de LTP oranının değişebildiğini vurguladı.

Sarı elmada LTP oranının daha fazla olduğu örneğini veren bilim adamları, şeftalide LTP’nin tüylerde toplandığını, kayısı ve erikte ise LTP oranının kabuk ve ette eşit oranda bulunduğunu belirtti.

Bu sonucu doğrulamak amacıyla başka araştırmaların da yapılması gerektiğini söyleyen araştırmacılar, ayrıca, LTP oranının meyvenin olgunlaşma derecesine, meyve ağaçlarına yapılan bakıma ya da toplandıktan sonra meyvelerin nasıl saklandığına göre farklılık gösterdiğini de vurguladı.


12
Hastalıklar / Bu kamera domuz gribini tespit ediyor!
« : Mayıs 06, 2009, 05:53:36 ÖS »
Domuz gribi virüsünün Türkiye’ye girişinin önlenmesi amacıyla Atatürk Havalimanı’na, yolcuların vücut ısısını ölçecek termal kamera konuldu.

Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali geliş katında pasaport bölümünün karşısına konulan 20 bin Avro değerindeki termal kamera sayesinde yolcuların vücut ısıları sağlık görevlileri tarafından kameranın yanındaki bilgisayardan izlenebilecek.

Bu görüntülerde vücut ısıları 38.5 dereceyi geçen yolcular, koyu kırmızı renklerde bilgisayarda belirecek. Bu yolcular daha sonra tecrit edilerek sağlık denetleme merkezine alınacak.

Atatürk Havalimanı Sağlık Denetleme Merkezi Başhekimi Aykut Cengiz Kavak, şu an için havalimanında bir termal kamera kurulduğunu belirterek, ilerleyen zamanlarda bu sayının artabileceğini söyledi.


13
Hastalıklar / Beynin 3 düşmanı!
« : Mayıs 06, 2009, 05:52:56 ÖS »


California Üniversitesi'nden bilim adamı Daniel Amen, Amerika'da best seller olan kitabında kafein alkol ve sigaranın beyne etkilerini beynin MR görüntülerini inceleyerek yayımladı.

Buna göre fazla alkol, beyin damarlarını tıkıyor ve hücreleri öldürüyor. Bir süre sonra hafıza da etkileniyor. Kafein ve sigara da beyin damarlarını daraltıroy. Günde 3 fincan fazla kahveden uzak durulması gerekiyor.

Kafein ve sigara: Beyindeki damarların daralmasına yol açıyor. Etkisi uyuşturucu ve alkolden de kötü oluyor. Beynin ön lobunda görülen siyah noktalar kişiyi depresyona karşı savunmasız kılıyor. Orta kısımlardaki siyah noktalar zayıf hafızanın habercisi. Kitap, günde 3 fincandan fazla kahveden uzak durmayı tavsiye ediyor.

Alkol: Fazla alkol tüketmek beyin damarlarının tıkanmasına ve hücrelerin yavaş yavaş ölmesine neden olur. Ön lobdaki siyah lekeler karar verme yeteneğinin zayıflamasına, refleksleri kontrol edememeye ve yüksek depresyon riskine işaret ediyor. Orta kısımdaki lekeler dil, müzik yeteneklerini ve hafızayla ruh durumunu olumsuz etkiliyor. Dengesiz davranışlara neden oluyor.

Beyin dostu ceviz!


14
Galatasaray / Galatasaray'da boykot
« : Mayıs 06, 2009, 05:38:16 ÖS »
Galatasaray Erkek Basketbol Takımı oyuncuları, 3 aydır paralarını alamadıkları gerekçesiyle bu sabah yapılması gereken antrenmana çıkmadı.

Sezon başından bu yana ekonomik sıkıntılarla boğuşan Galatasaray Erkek Basketbol Takımı'nda, oyuncular 3 aydır ödeme yapılmadığı gerekçesiyle takım halinde antrenmana çıkmadı.

Play-off öncesi yaşanan bu olay üzerine yönetimin nasıl bir tavır sergileyeceği merak ediliyor


15
Fenerbahçe / Fenerbahçe'de tempo yüksek..
« : Mayıs 06, 2009, 05:37:26 ÖS »
Fenerbahçe, Süper Lig'de hafta sonu Denizlispor ile yapacağı maçın hazırlıklarını bir günlük izinin ardından sürdürdü.

Teknik direktör Luis Aragones yönetiminde Samandıra Kamp Merkezi'nde gerçekleştirilen antrenmanda, sarı-lacivertliler ısınma, koordinasyon, kontrollü pas çalışmalarının ardından, 3 takım halinde yarı sahada çift kale maç yaptı.

Futbolcuların çift kale maçtaki hızlı pas organizasyonları ve tempolu oyunları teknik heyeti sevindirirken, Semih, Emre, Lugano, Yasin, İlhan, Vederson ve Maldonado'dan oluşan yeşil takım performansıyla dikkati çekti. Bazı futbolcular antrenman sonunda ayak tenisi oynadılar.


SEMİH'TEN 23 GOL ESPRİSİ


Çift kale maçta çok sayıda gol atan forvet oyuncusu Semih, antrenmanın ön plana çıkan ismi oldu. Şık goller atan sarı-lacivertli futbolcu, antrenman sonunda kaç gol attığı sorulması üzerine, forma numarasını işaret ederek "23" gol attığını ifade etti.


ALEX TAKIMDAN AYRI ÇALIŞTI


Sakatlıkları nedeniyle tedavileri süren futbolculardan Alex ve Önder'in, 11.00'de başlayan antrenmandan önce çalışmalar yaptıkları bildirildi.

Durumu iyi olduğu öğrenilen iki futbolcunun yarın takımla çalışabileceği ifade edildi. Bu arada tedavisi süren Abdülkadir de çalışmasını tesislerde sürdürdü.


FUTBOLCULAR, ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

Antrenmanı izleyen Kurtköy Fenerbahçe Futbol Okulu ve Üsküdar İlköğretim ve Üsküdar İş Okulu öğrencileri antrenman sonunda futbolcularla bir araya geldi.

Antrenmanı zaman zaman tezahüratlarla takip eden öğrencilerin futbolcularla buluşmasında neşeli dakikalar yaşadı. Bir grup öğrenci futbolculara çiçek verirken, bir grup da futbolculardan Semih'e, üzerinde resminin yer aldığı bir tepsi, Roberto Carlos'a da üzerinde Fenerbahçe armasının bulunduğu bir tabak hediye etti. Fenerbahçe, Denizlispor maçının hazırlıklarını yarın basına kapalı antrenmanla sürdürecek.


ZİCO "KUPAYI FENERBAHÇE ALIR"

Öte yandan Fenerbahçe'nin eski teknik direktörü Zico, Fortis Türkiye Kupası'nın Fenerbahçe'nin kazanacağına inandığını söyledi. Kulüpte tercümanlık yapan Samet Güzel ile diyalog kuran Brezilyalı hocanın yıllardır kupaya hasret kalan Sarı-Lacivertli camianın bu sene mutlu sona ulaşacağını belirtti.


Sayfa: [1] 2 3 ... 90