İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Danzel19

Sayfa: [1] 2
1
Edebiyat ve Şiir / Türkü Gözlüm(Bedirhan GOKCE)
« : Mayıs 15, 2009, 12:47:13 ÖS »
Kar yağıyor türkü gözlüm
Kar yağıyor buralara.
Uzun hava ağıt gibi,
Dökülüyor bulvarlara.
Sen de gittin buralardan,
Böyle bir karlı havada.
Okul bittikten sonra 95'in yılbaşında,
Gelmiş özlemiştin beni,
Sarılmıştın hıçkırıkla,
Kar yağarken dilek tutmuş,
Kar yemiştin avucumda.
Nasıl gittin türkü gözlüm,
Mahzun kaldım buralarda.
Gülüşlerimiz geliyor,
Ağlıyorum buralarda.

Sen bir öğretmensin şimdi,
657 devlet memuru.
Kıt kanaat geçinirsin,
Seni beklediğim gibi,
Beklersin ay sonunu.

Belki de evlisin şimdi,
Bunca yıl geçti aradan.
Sen beni unuttun belli,
Türkü gözlüm çık hatrımdan.

Oralara da kar yağar mı,
Güneş çıkar mı ardından?
Saçaklardan su damlar mı,
Su girer mi papucundan?

Yokluk kötü türkü gözlüm,
Yokluğun çıkmaz aklımdan.
Varlık güzel türkü gözlüm,
Varlığın yitti yanımdan.

Okulun bittiği yıl tayinin çıktı doğuya.
Belki yazarsın diye,
Bir kalem almıştım sana.
O kalemle mektup yazmış,
O kalemle ağlamıştın.
Ama o son mektubunda,
Sen ne kadar değişmiştin...
Sözlerin de değişmişti...
Değiştiğin belliydi ki,
Kalemin de değişmişti...

Ah benim türkü gözlüm
Ne oldu birden sana?
And içmiştik gündüz gece,
And içmiştik kopmamaya.
Hacı Bayram'da dua ettik,
Ayırmasın Allah diye...
Bir fakire para verdik,
Belki dua eder diye...

Fakir mi dua etmedi,
Sen mi yalancı çıktın?
O fakiri göremedim,
Gelmedi namaz vakti.
Çok oturdum musallada,
Her tabutta kendim vardım,
Dua ettim ardım sıra...

Şimdi en arabesk duygularla
Dudağımda o türkü,
Yürüyorum bulvarlarda...
Ellerim üşürken hep
Ellerin gelir aklıma.
Yüreğim ağlıyor şimdi,
Yanıyorum buralarda...
Kar yağarken hazin hazin,
Ölüyorum türkü gözlüm,
Ölüyorum buralarda...

2
Edebiyat ve Şiir / ANLATAMIYORUM(ORHAN VELİ KANIK)
« : Mayıs 15, 2009, 12:45:13 ÖS »
Ağlasam sesimi duyar mısınız, 
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle? 
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce. 
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum. 

3
Edebiyat ve Şiir / SESSİZ GEMİ(YAHYA KEMAL BEYATLI)
« : Mayıs 15, 2009, 12:44:25 ÖS »
Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu.
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

4
Edebiyat ve Şiir / İSTANBUL’U DİNLİYORUM (orhan veli kanık)
« : Mayıs 15, 2009, 12:42:21 ÖS »
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Önce hafiften bir rüzgar esiyor
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar, ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda,
Sucuların hiç durmayan çıngırakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Kuşlar geçiyor, derken
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
Ağlar çekiliyor dalyanlarda
Bir kadının suya değiyor ayakları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Serin serin Kapalıçarsı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Los kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı
Bir yosma geçiyor kaldırımdan
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere
Bir gül olmalı
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı

Bir kuş çırpınıyor eteklerinde
Alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum
Dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vurusundan anlıyorum
İstanbul'u dinliyorum.

5
Edebiyat ve Şiir / merdivenler(AHMET HAŞİM)
« : Mayıs 15, 2009, 12:39:52 ÖS »
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...

Sular sarardı... yüzün perde perde solmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller;
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller,
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Bu bir lisân-ı hafîdir ki ruha dolmakta,
Kızıl havâları seyret ki akşam olmakta...

6
Edebiyat ve Şiir / KALDIRIMLAR(NECİP FAZIL KISAKÜREK)
« : Mayıs 15, 2009, 12:38:39 ÖS »
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer tâkı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir uykuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi...

NECİP FAZIL KISAKÜREK

7
Edebiyat ve Şiir / HANCI - Bekir Sıtkı Erdoğan
« : Mayıs 15, 2009, 12:36:21 ÖS »
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...

Bekir Sıtkı Erdoğan

8
Edebiyat ve Şiir / CENK MARSI
« : Mayıs 12, 2009, 06:41:28 ÖS »
Cenk marşı

Ey sürüden arkaya kalmış yiğit
Arkadaşın gitti haydi sen de git
Bak ne diyor ceddi şehidin işit
Haydi git evladım uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
Uğurun açık olsun uğurlar ola.

Eşele bir yerleri örten karı
Ot değil onlar dedenin saçları
Dinle şehit sesleridir rüzgarı
Haydi git evladım uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek on safa geçmiş bulun
Uğurun açık olsun uğurlar ola
Haydi levent asker uğurlar ola

Yerleri yırtan sel olup taşmalı
Dağ demeyip taş demeyip aşmalı
Sende ki coşkunluğa er şaşmalı
Kahraman askerim uğurlar ola
Haydi git evladım açıktır yolun
Zalimlere karşı bükülmez kolun
Bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
Haydi levent asker uğurlar ola
Haydi git evladım uğurlar ola.
 
Mehmet Akif Ersoy
 

9
Edebiyat ve Şiir / SESSIZ GEMI
« : Mayıs 12, 2009, 06:40:25 ÖS »
Sessiz Gemi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

YAHYA KEMAL BEYATLI

10
Edebiyat ve Şiir / KALDIRIMLAR
« : Mayıs 12, 2009, 06:38:40 ÖS »
      KALDIRIMLAR

Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.

Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.

Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!

Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.

Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.

Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..

 NECİP FAZIL KISAKÜREK

11
Edebiyat ve Şiir / bir acayip adam (yusuf HAYALOGLU)
« : Mayıs 12, 2009, 06:36:56 ÖS »
       BIR ACAYIP ADAM
Suphi benim canım ciğerim
Kimse bilmez nereli olduğunu
Susar akşam oldu mu
Bir cebinde das kapital
Bir cebinde kenevir tohumu
Fırtınadan arda kalmış bir teknede tevekkül içinde
Görkemli sakalı ve iğreti parkasıyla gizlediği macerasıyla
Bir acayip adam yaşardı
Akşamları susardı
Ben konuşsam kızardı
Bir sürgün kasabasıydı
Bir eski zamandı, hazirandı
Çocuktum evden kaçmıştım
Gelip ona sığınmıştım
Küçüçük bir koydu, sığdı
Burayı keşfeden belki de oydu.
Uzaktan kasabanın ışıkları yanardı
İçim anneyle dolardı, ağlardım
Suphi söyle bir göz atardı,
Gizli bir cigara yakardı
Ağlardı, sonra barışırdık
Ben flüt çalardım, cigara sönerdi ağlardık

Nerden geldiğini bilmezdim,
Kimsesizdi, belki kimliksizdi
Onun macerası onu ilgilendirirdi
Kimseye ilişmezdi
Bir şeylere küfrederdi hep
Tedirgin bir balık gibi uyurdu
Bazen kaybolurdu
Arardım, yağmurun altında dururdu
Bir kalın kitabı vardı, cebinde dururdu, hergün okurdu
Ben bir şey anlamazdım
Kapağını seyreder duymazdım
Sakallı bir resimdi, kimdi, ne kadar mutebessimdi
Sordum bir gün suphi'ye soylediklerini niye anlamıyorum
Diye
Bildiklerini dedi; yüzleştir hayatla ve sınamaktan korkma
Doğru ile yanlışı o zaman ayırdedebilirsin
Ve onu anlarsın
Sonra gülerdi
Günlerim yüzlerce ayrıntıyı merak etmekle geçerdi
Sonra yine akşam olurdu.
Suphi susardı, ben konuşsam kızardı
Tekneye martılar konardı
Yüreğim suphi'ye yanardı, ağlardım.
Suphi denize tükürürdü
Gökyüzünü tarardı, ağlardı
Sonra barışırdık
Ben flüt çalardım
Yıldız kayardı, ağlardık.

Bir sürgün kasabasıydı, bir eski zamandı, hazirandı
Cocuktum, evden kaçmıştım, gelip ona sığınmıştım
Bir gün aksilik oldu
Annem beni buldu
Suphi kaçıp kayboldu
Kasaba çalkalandı, olay oldu
Ben sustum, kanım dondu
Polisler onu yakaladığında tekti
Felaketti
Herkes meydanda birikti
Karakoldan içeri girerken sanki mağrur bir tüfekti
Ansızın dönüp bana baktı
" anladın mı ? " dedi.
Anladım dedim anladım
Ve o günden sonra hiç bir zaman hiç bir yerde
Hiç ağlamadım...

12
Edebiyat ve Şiir / MERDIVENLER
« : Mayıs 12, 2009, 06:34:04 ÖS »
MERDİVEN

Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak…
Sular sarardı… Yüzün perde perde solmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

 
Eğilmiş arza, kanar, muttasıl kanar güller
Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?
Bu bir lisân-ı hafîdir ki rûha dolmakta
Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta…

                               AHMET HÂŞİM


13
Edebiyat ve Şiir / HANCI SIIR
« : Mayıs 12, 2009, 06:32:50 ÖS »
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...
--------------------------------------------------------------------------------

Bekir Sıtkı Erdoğan

14
Edebiyat ve Şiir / Aşk Nedir?
« : Mayıs 12, 2009, 06:25:41 ÖS »
Aşk, iyi geceler öpücügünü uzun tutmaktir. Beklentidir.
Aşk, delicesine flört ederken yanindakinin hiçbir sey yapmama hakkini teslim etmektir. Saygidir.
Aşk, zaaflariniz oldugunu ortaya çikarir. Kabullenmektir.
Aşk, simdi zamani degil diye beklemeyi bilmektir. Sabirdir.

15
Komik Yazılar / TÜRK KIZLARININ OZELLIKLERI
« : Mayıs 12, 2009, 06:22:37 ÖS »
1-) Brad Pitt, Leonardo Di Caprio,vs... gibi tanımadığı insanLara aşık oLurLar.


2-) CırtLak renkLi markası we fiyatı 100 m öteden beLLi oLan "cast" ayakkabıLarın içine kot pantoLonun paçasını sokar we herkesin onLara beğeniyLe baktığını zannederLer.


3-) Dış görünüşe değiL iç görünüşe önem werdikLerini söyLeyip karşıLarına çıkan iLk yakışıkLı we beyinsiz erkeğe aşık oLurLar.


4-) OnLarın önem sırası aşağıdan yukarıya doorudur. Ayakkabının markası,pantoLonun markası,gömLeğin markası, beyin...


5-) KendiLerini dünyanın en güzeL kızı zannederLer we bunu çewreye hissettirmeye çaLışırLar.


6-) Kadın HakLarı diye çığırırLar ama kamu kuruLuşLarında en hızLı onLarın işi görüLür.


7-) "Aaaaaeeyayayay iiinaaağğğğnnnmmııığğğğyyyoooğğğğğ rrruuuuuooommmmm m, ciiidddiiiiiğğğğymiiisiiiiııııaannnn, aaaaayyyyyy çuuuooookkkk tııııaaaattttLLııııaaaaa" gibi angutça bir konuşma diLLeri wardır.


8-) En PatatesLeri internete girince ortamın şahı padişahı CLaudia Schifferi oLur.


9-) OnLara göre paran oLduğu sürece adamsındır.Parasız erkek öLü erkektir.


10-)Poposunu açıkta bırakan bodyLer giyip gün boyu çekiştirirLer. Ya görünmesini istemiosan giyme!Bu ne pehriz bu ne Lahana turşusu...


11-) Edep yerLerine kadar görünecek kıyafetLer giyip "ErkekLer sapık, bakıyorLar" derLer. Ya peki senin açık giyinmekteki amacın ne?Göstermekse eğer bakınca niye sapık diyorsun. Sende teşhircisin ona bakarsan...


12-) Bir erkek kötü 1 şey yaptığında "Erkek diiLmi hepsi aynı" derLer. Bende geçen sokakta hayat kadını gördüm. Napiim şimdi "kadın değiL mi hepsi aynı " mı diyeyim? Aynı mantık ona bakarsan...


13-) MesajLarında "canım,şekerim,1 tanem" gibi sıfatLarı resmi oLdukLarı kişiLere yazar, sonrada "umut wermedim ki ben" diye zeytinyağı moduna geçerLer.


14-) Erkeğin yaptığı her işe "ben de yaparım ne farkım war" diye atLarLar.


15-) Sokakta bağıra bağıra anıra anıra güLerLer we siz ona kınayarak baktığınızda siz geçene kadar durup siz geçer geçmez."KİKİKİKiiikklkkkiikkl" diye bağırırLar.


16-) Kot pantoLonu çizmenin içine sokup şebek oLurLar.


17-) DuwarLarına Gökhan Özen posterLeri yapıştırıp "aşkııııaaaıııaıaıaıaım yaaaaaağğğğğ" diye arkadaşLarıyLa ayin yaparLar.


1 1 PLaza topuk giyip yürürken Yao Ming oLurLar. Yürüyemiyosan giyme ya... ALLA ALLA...


19-) Gitar(ki ben çaLıyorum), bağLama vs çaLan erkekLerin dibine girip bir o yana bir bu yana kafa saLLayarak yavşarLar.


20-) YüzLerini fondotene ruja carta curta buLarLar.


21-) Sınıfta ağLayıp sızLarLar nedensiz yere...


22-) "Ay arabeskmi dinLiyosun iiğğğğğğwweeeennnnçç" diyip biLgisayarLarında İbrahim TatLıses'in tüm aLbümLerini buLundururLar.


23-) SeninLe mesLeğin,araban,okuLun,paran,ayakkabın vs gibi her şeyin için beraber oLabiLirLer. Karakterin we beynin hariç...


24-) 1 BirayLa sarhoş oLup geceyi mahwederLer.


25-) OkuL etekLerini kısaLtırLar.

Sayfa: [1] 2