İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - Loqum_mum

Sayfa: 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 28
151
Resim / gülüm
« : Mayıs 18, 2008, 06:33:26 ÖS »

152
Resim / ayrılık vakti
« : Mayıs 18, 2008, 06:30:19 ÖS »

153
Hikaye ve Yazılar / aşk ve çılgınlık
« : Mayıs 18, 2008, 05:41:16 ÖS »
Uzun zaman önce dünya yaratılmadan , insanlar dünyaya ayak basmadan önce iyi ve kötü huylar ne yapacaklarını bilmez vaziyette dolanıyorlarmış . Bir gün toplanmışlar ve her zamankinden daha fazla canları sıkkın oturuyorken SAFLIK ortaya bir fikir atmış 'Neden saklambaç oynamıyoruz ?' ve hepsi bu fikri beğenmiş , hemen çılgın ÇILGINLIK bağırmış 'Ben ebe olmak istiyorum !' ve başka hiç kimse ÇILGINLIK'ı arayacak kadar çıldırmadığı için ÇILGINLIK bir ağaca yaslanmış ve saymaya başlamış . 1,2,3,...

ÇILGINLIK saydıkça , İYİ HUYLAR'la KÖTÜ HUYLAR saklanacak yer aramışlar . ŞEFKAT Ay'ın boynuzuna asılmış , İHANET çöp yığınının içine girmiş , SEVGİ bulutların arasına kıvrılmış , YALAN bir taşın altına saklanacağını söylemiş ama gölün dibine saklanmış . TUTKU Dünya'nın merkezine gitmiş , PARA HIRSI bir çuvalın içine girerken çuvalı yırtmış ve ÇILGINLIK saymaya devam etmiş , 79, 80, 81, 82, 83...

AŞK dışında bütün İYİ ve KÖTÜ HUYLAR o ana kadar zaten saklanmış , AŞK kararsız olduğu gibi nereye saklanacağını da bilmiyormuş ... Bu bizi şaşırtmamalı , çünkü hepimiz aşkı saklamanın ne kadar zor olduğunu biliriz . ÇILGINLIK 95, 96, 97... ye gelmiş ve 100'e vardığı anda AŞK sıçrayıp güllerin arasına girmiş ve saklanmış . Ve ÇILGINLIK bağırmış 'Önüm , arkam , sağım , solum sobe , geliyorum' .

Arkasına döndüğünde ilk önce TEMBELLİK'i görmüş , o ayaktaymış çünkü saklanacak enerjisi yokmuş . Sonra ŞEFKAT'i Ay'ın boynuzunda görmüş , ve İHANET'i çöplerin arasında , SEVGİ'yi bulutların arasında , YALAN'ı gölün dibinde ve TUTKU'yu Dünya'nın merkezinde ... Hepsini birer birer bulmuş sadece biri hariç ! ÇILGINLIK umutsuzluğa kapılmış , en son saklı kişiyi bulamamış , derken HASET ÇILGINLIK'ın kulağına fısıldamış :

'AŞK'ı bulamıyorsun çünkü o güllerin arasında saklanıyor '

ÇILGINLIK çatal şeklinde tahta bir sopa almış ve güllerin arasına çılgınca saplamış , saplamış , saplamış ... Ta ki yürek burkan bir haykırma onu durdurana kadar ... Ve haykırıştan sonra , AŞK elleriyle yüzünü kapayarak ortaya çıkmış . Parmaklarının arasından sicim gibi kan akıyormuş , gözlerinden . ÇILGINLIK , AŞK'ı bulmak için , heyecandan AŞK'ın gözlerini çatal sopa ile kör etmiş ... 'Ne yaptım ben ? Ne yaptım ben ?' diye bağırmış 'Seni kör ettim , nasıl onarabilirim ?' AŞK cevap vermiş ; 'Gözlerimi geri veremezsin ama benim için birşey yapmak istersen benim kılavuzum olabilirsin !'

O günden beri AŞK'ın gözü kördür ve o günden beri ÇILGINLIK da her zaman onun yanındadır

154
Şiir / Fikirler ve Kirler
« : Mayıs 18, 2008, 05:32:17 ÖS »

 Su gibi akmalı, fikir dediğin
Berrak, Safi, duru, yüceden yüce
Güç vermeli bana, her söylediğin
Nasıl çözülür ki, bu zor bilmece ?..

Nabza göre şerbet, sırıtır elbet
Mavi boncuk dağıtır, sepet sepet
Havanda su dövülmez ilelebet
Zulmün tahtı bize, cüceden cüce…

Unutmayan, yutmayan bir vurguyla
Mert oğlu mert, hep yaşatan kurguyla
Varır hedefe ok , kırılmış yayla
Gün batsa da doğar geceden gece…

Karıncalar, ağır yürür menzile
Razıyız biz, engebeye tenzile
Hakikate köle, düşmandır ‘zül’e
Bu nasıl sabırdır, niceden nice ?..

Fikir bir zemindir, kurmalı bina
Tutarsa mayası, sığmaz kabına
Birkaç sözüm kaldı, sevdadan yana
Kırparız - ekleriz, heceden hece…
 

155
Şiir / Mavi Köprü
« : Mayıs 18, 2008, 05:31:26 ÖS »

 Maviydi rengi köprünün
Maviydi rengi umudun
Ve artık mavidir rengi ayrılığımızın

Gecenin en kararmış saatinde
Şehrin bilinen yerleri,bilinen kalabalıklarda
Bizde kalabalığındayız şehrin yar ile
Bir çaybahçesinde esinti ile kelam ederiz kaygısızca
Çay sıcaklığı ile karışır soğuk nefeslerimize
Bir yerde çay bahane
Bakınca gözlerine,ne de güzel gelir bu bahane
Ağzından dökülen sözler
Yüreğime durmaksızın işler
Ki ben farkında değildim uzunca süre bunun
Bakmıştım gözlerine -bir bakış ki kayboluş
Keşfedilmemiş bir dünya ışıldardı gözlerinin içinde
Sanırdım ki varacağım son durak kara gözlerin...
Saatin geçişiyle bir bir,zamanda giderdi su gibi
Sokaklara taşardı muhabbeti gecemizin
Sözlerin ordan oraya sürüklenirdi
Birden acılaşırdı kelimeler,yiterdi gülümsemen
Bitişi anlatırdı sözlerin,gözlerin ah kara gözlerin...
Sus nedir o vakit anlarım, sözlerim biter
Sırtım dayanır mavi köprünün demirine
Ne içli,ne hazin bir geceydi öyle
"Allahısmarladık" deyip gidişin varki
O gün ve beş yıl sonra bugün
Hala bir ölüm gibi dipdiri,solgun karşımda
Ve ben hala geçememişimdir o köprüden
Karşıdan karşıya...

156
Şiir / Gözlerdeki Düşüm
« : Mayıs 18, 2008, 05:30:00 ÖS »

 Bakmak, derin maviliklere öyle
Okyanusun derinliklerinde kaybolurcasına
Kürek çekmek,bıkmadan tüm inadına
Devası gemilere inatçasına...
İşlesede yüreğine ,hırçın tarifsiz dalgalar
Yıkılmaz göğüs gerer, gözlerinin mavisinde.

Ve içerim usul,usul öyle derinden
Kimsesiz, kalabalık içerisinde
Öyle tutulmuşken gözlerine
Tutulmuştur titrek ellerim,
Bir yetmişlik dibinde gördüğü resime...

Belli etmem gözlerimin karasından gördüğüm maviliği,
Kimseye söylemeden sessizce,
Silerim tuzlu akan ılık yaşları,

Ardından gamlı halimin neşesinde ,
Gece gördüğüm gündüz güneşinin,
Aya çatan hilal kaşlarının hatırasına,
Harman dalı vurur heybetli yüreğim,
Eğilir yarin eteğinde, diz vurur
İki kol açılırken şükürdeki Allah'a ...

Bir feryat kopar,
Yüreğimden, kimse duymaz oysa,
Gözleri mavi olan yarimden başka...

Sevgi için, sevgi tadında....

157
Şiir / Ahlar Sana!
« : Mayıs 18, 2008, 05:29:25 ÖS »

 Nasıl bir rüyasın, nasıl bir yalan?
Bâzan çok güzelsin, bâzan bir yılan
Bir nefeslik zamanda, bin ömür çalan
Âhlar sana, vâhlar sana… Ey dünya!

Her türlü haksızlık sende görülür
Her çeşit saltanat, sende sürülür
Defter sende açılır, sende dürülür
Âhlar sana, vâhlar sana… Ey dünya!

Ciğerleri yakarsın ya, dumansız
Ağlatırsın gönülleri, zamansız…
Dostluğun az, düşmanlığın amansız
Âhlar sana, vâhlar sana… Ey dünya!

Manzaran çok, ben pek güzel çizemem
Neler geçer içimden lâkin yazamam
Sana küsüp, içip, içip, sızamam…
Âhlar sana, vâhlar sana, Ey dünya!

Ozon tabakası deliniyormuş…
Senin de ömründen çalınıyormuş
Yavaş, yavaş sonuna geliniyormuş
Âhlar sana, vâhlar sana…Ey dünya!

 

158
Şiir / Agora Günceleri
« : Mayıs 18, 2008, 05:28:50 ÖS »

 Gün doğar renklerin dansıyla
Düşer gönül iz sularına
Yürekte kıssadan hisse bir Haziran
Bekler yarını umut soylu düşünler

Avuçların sıcaklığına saklı hasret
Duymakta insel çığlıkları sevgili
Geçmede zaman aksak yürüyüşlerde
Vurmada rüzgar saç tellerini bire bir

Sahil vuslatlarına derin bir haykırış
Sarmada imbatı delice betimlemeler

Sevda kurulur akşam sofralarına
Sarar kızılından bir şarap muhabbeti
Atılır arpejler yakamoz gülüşlere
Sus olur gün batımında fasıl

Bir gölge iner usulca meyhaneye
Dolanır şehri beklemsiz bir hayal
Sığınır yokuş artlarına umurlar
Öylesi akabe bir viranedir hayat

Sessiz söylemler sıralanırken dal sürgünlerinde
Çise bir dalga konuklar yeşili
Bir tutam öykü salınır yıldızlara

Aşk
Agora güncelerinin nağmelerindeyken
Ayrışır renkler ten solumalarında… 

 

159
Şiir / Vazgeçme Gelmelerinden
« : Mayıs 18, 2008, 05:28:05 ÖS »

 Ne hayal nede rüya, ordaydı
Sessizliğim dillendi duygularım şahlandı
Kalp atışlarım, yorgun bakışlarım
İlk defa yaşadığımı anımsattı

Artık dağlarımda hep senin karaltın
Karşılığı var mı bilmem ama sende kaldı aklım.

Yine gel aldırma gidişlerime
Kapı açık tekrar gir düşlerime
Soframa bir tabak daha koydum
Öğrendim yaşamayı hayalinle ... 

 

160
Şiir / Kağıtlara Düştüğüm Notlar I
« : Mayıs 18, 2008, 05:27:18 ÖS »

 1.

aşk, havaya
aşık, dala
aşık olunansa, kuşa benzer
dal kırılsa da
kuş nerde olsa uçar.
dalın kırılması kaza
kuşun uçması kader.

Ocak 2005

2.

Aşk bir ayının inine benzer
aşık ise inin ayısına

 

161
Şiir / Ben Bir Öğretmenim
« : Mayıs 18, 2008, 05:25:37 ÖS »

 Büyük bir hayalim vardı yıllar önce
Eğer olacaksam bir meslek sahibi büyüyünce
Ne zamandır tam hatırlamıyorum karar verdim öğretmen olacağım diye

Başladım azimle çalışmaya lise yıllarında hızlıca
İyi bir öğretmen olacaktım üniversiteyi kazanınca
Rüyalarımda hep öğretmen olarak gördüm kendimi yıl boyunca

Öss’yi kazanarak hayallerime doğru ilk adımı atmıştım
Güzel bir hayalin peşinde koşuyordum buna yürekten inanmıştım
Rüya alemindeydim sanki zaman hızla ilerledi su gibi akıp gitti
En yüksek dereceyle mezun olduğum üniversite hayatı bitti
Ta yıllar evvel çocukluk yıllarımda kurduğum hayalim gerçekleşti
Mutluluktan uçuyordum çünkü istediğim meslek öğretmenlikti
Eğer bir gün tekrar dünyaya gelsem ve meslek seçme şansım olsa benim
Ne yapıp ne edip yine öğretmenlik mesleğini seçerim
İyi bir öğretmen olmak istiyorum hayatım boyunca
Mesleğimi çok seviyorum adayacağım kendimi canım çocuklarıma 

162
Şiir / Zalimler Gözlerini Kapasın
« : Mayıs 18, 2008, 05:24:35 ÖS »

 Nereye kadar gider yapılan bu zulüm?
Zalimi de bekleyen var bir ölüm
Eni de belli, sonu da belli
Ömrü toplasan ya kırk eder ya elli.

Dar-ı imtihandır, ayan beyan ortada burası
Hesapların görüleceği asıl yer orası
Zerrelerin bile iyisi de kötüsü de yazılıyor burada
Tüm yaptığımız kötülüklerin cezasını çekeceğiz orada

Nasıl ki iki kere iki dört ederse matematikte,
Cenâb-ı Allah’ın da kuralları şaşmaz ahirette.
Zalimler diş biliyorlar ısrarla mazlumlara,
Yarın ne cevap verecekler hak isteyen bunca masumlara?

Kimsenin hakkı kimsede kalmaz kesinkes,
Allah’ın mutlak adaletine güvensin herkes,
Zalim gözlerini kapasın ve zulmededursun ancak,
Bakalım ruz-u mahşerde ne yapacak?

Nereye kadar gider yapılan bu zulüm?
Zalimi de bekleyen var bir ölüm.
 

163
Şiir / Yine Hüzün Var İçimde
« : Mayıs 18, 2008, 05:23:14 ÖS »

 Bu gece yine hüzün var içimde
Sarı renk tüm bedenimi sarmış
Buz tutmuş yüreğimin kapılarını
Dışarıdaki havanın kendisini
Soğuğa teslim etmesi gibi
Ben de acılarımı, kederlerimi
Ve de çaresizliğimi
Ay ışığına hasret kalmış
Issız ve kimsesiz gecelere
Teslim etmek istiyorum…

Fikret-İsmet Aktekin Anadolu Lises

164
Şiir / Yere Dökülen Damlalar
« : Mayıs 18, 2008, 05:22:20 ÖS »

 Zemin ıslak yağmur yağıyor
Şırıl şırıl akıyor yol boyu sular
Gökteki bulutlar hüznünden ağlıyor.
Yere dökülen damlalar bize hayat veriyor.

Yağmur, inceden inceye yağmaya devam ediyor
Rüzgarın etkisiyle yağan damlalar
Evimin penceresinin camına çarpıyor
O an aklıma sımsıcak bir bardak çay geliyor

Yağmur gittikçe hızlanıyor
Şimdi bardaktan boşalırcasına yağıyor.
Dökülen taneler birbirine değmiyor
İnsan bu güzel manzarayı pencereden seyre doyamıyor:

Zemin ıslak sırılsıklam olmuş her şey
Oluklardan birlikte akıyor gökten inen damlalar
Gözlerden dökülen yaş sel olmuş akıyor sanki
Halbuki bu yağmurun yağdıktan sonraki en doğal hali

 

165
Şiir / Yaşam ve Ölüm
« : Mayıs 18, 2008, 05:21:38 ÖS »

 Yaşam ve ölüm�
Bunun adı hayat.
Gel ve git�
Varlığın sanki bir saat.
Bir varsın, bir yoksun,
Arasında bir ömür var.
Zaman dakika ile salise kadar,
Ama sen bunu anlayamıyorsun.
Gözünü açıyorsun, kapıyorsun,
Gece yatıyorsun, sabah kalkıyorsun,
Zaman o kadar hızlı akıyor şaşıyorsun,
Bir bakmışın var bir de bakmışın yoksun.
Yaptıkların var ediyor seni,
Yapamadıklarına üzülüyorsun
Önce uzun geliyor hayat,
Sonra gittikçe kısalıyor heyhat!...
Ömür sana verilmiş bir elbise,
Güzel giyilirse yakışır herkese,
Marifet ömür kumaşını güzelce dikebilmekte,
Yoksa yazık olur ömre verilen kıymete�
Yaşam ve ölüm�
Bunun adı hayat.
Gel ve git�
Varlığın sanki bir saat.
 

Sayfa: 1 ... 9 10 [11] 12 13 ... 28