İletileri Göster

Bu özellik size üyenin attığı tüm iletileri gösterme olanağı sağlayacaktır . Not sadece size izin verilen bölümlerdeki iletilerini görebilirsiniz


Konular - OĞUZHAN

Sayfa: 1 ... 7 8 [9] 10 11 ... 37
121
Kitap ve Roman Özetleri / Harry Potter Ve Ölüm Yadigarları - Özet
« : Haziran 14, 2009, 09:01:13 ÖÖ »

Hortkuluklar:

1) Harry
2) Hufflepuf' ın Kupası
3) Yüzük
4) T. Riddle'ın Güncesi
5) Nagini ( Yılan )
6) Madalyon ( R.A.B.(Regulus A. Black evet Sirius'un kardeşi))
7) Rawenclaw' ın Tac'ı

( Bütün bunlara karşın bence bir eksiklik var:
Dumbledor Voldemort'un 7 tane Hortkuluk yaptığını tahmin ettiğini söyledi, ve Hermione'de bunun doğru olduğunu, tarihdeki en fazla Hortkuluk yapan kişinin 6 tane yaptığını, Voldemort2un bunun ilerisine gitmek istediğini düşündüğünü söyledi. Ancak Voldemort Harry'nin bir Hortkuluk olduğunu bilmiyordu ve J.K.R'de (chat Live Forumlarından birisinde, bir gaf ederek) Voldemort'un bunu bilmeden 8 tane Hortkuluk yarattığını söyledi. Peki öyleyse 8. Hortkuluk nedir?
Bu cevapsız kaldı bence kitabın en büyük hatalarından biris bence bu, ancak gözardı edilebilirliği yüksek...)

Dumbledor'un Ölümü:

Arkadaşlar, Dumbledor kesinlikle öldü, sonrasında Spane Müdür oldu Hogwarts'a ve, Dumbledor Portresinden Snape'i yönlendirdi...

Dumbledor'un Snape Güveni:

Snape Lilly'ye tam anlamıyla aşıktı ve uğruna ölenin kendi olmasına da hazırdı...voldemort'dan merhamet diledi Lilly'yi öldürmemesi için, ancak dilediği kişi voldemort'tu...
Sonra Snape Dumbledor'a, Voldemort'a kehanetin duyduğu kısmını anlattığını söyledi ve Kısa bir konuşmanın ardından Dumbledor Lilly'ye olan aşkını anladı ve ona bu sevgi karşısında güvendi. Snape'in Dumbledor safında olmasının tek nedeni, Gözlerini feci derecede Lilly den alan Harry Potter'ı koruma, Lilly'nin anısına onun hayatta kalmasına yardım etmek. Ancak Harry'ye çektirdiği eziyet, hareketlerini ve tavırlarını, fena halde James Potter'dan alması sonucudur.

Çlümcül Kutsallar'ın ne olduğunu burdan anlatmam çok uzun sürebiliri. Anlamak için benden kitabı isteyebilirsiniz

Voldemort'un Ölümü:

Harry, son hortkuluğun kendisi olduğunu anladığı anda, kendisi yaşadığı sürece Voldemort'u öldüremeyeceğini anladı. Ve Voldemort'un yanına, Karanlık Orman'a (Hogwarts'taki D.O. üyeleri, Voldemort'a karşı Harry'yi savunuyorlardı ki buda Harry'nin, kendisinden iki önceki son Hortkuluğu bulması içindi) ölüme, ölmeye acı ve ıstırap dolu bir şekilde gitti. Ancak Voldemort'un Harry'yi Lanetlemesi( Avada Kedavra! ) Harry'yi değil onun içindeki Hortkuluğu yok etti. Ve ölümcül Kutsallar sayesinde Ölümün Efendisi olan Harry geri döndü ( Dumbledor ile Aklının derinlerinde kısa bir konuşmadan sonra) ve hala yaşadığını belli etmedi. Bunun üzerine zaferle(!) Howgarts'ın ön bahçesine giden Voldemort tayfası, Harry'nin cesedini öğrencilere ve onun arkadaşlarına gösterip, son umutlarını kırar.

Ancak buna dayanamayan Neville Voldemort' a arkasından dolanıp saldırır ve Voldemort onu engeller. Biraz güldükten sonra Neville'in haline, Seçmen Şapkayı alıp Neville'in başına koyar ve bir büyüy yapıp Şapkanın alev almasını sağlar.
Bir süre acı ceken Neville, daha sonra Şapkadan Godric Gryffindor'un kılıcını çıkarıp, son hortkuluk; yani Nagininin kafasını keser.( Hortkulukları ancak çok güçlü maddeler yok edebilir, ve buna Basilisk zehride dahildir. 2. kitab'ı hatırlarsak, Harry aynı kılıcı, Basilisk'in üst damağına saplamıştı. Ve basilik zehri kılıç tarafından emildi. ( Kılıç kendini güçlendiren şeyleri emer.) )
Ve Voldemort tek bir büyüye kalmıştır artık. Ve bahçede karşılıklı darie çizerek yürüyen iki düşman, Harry'nin Voldemort'u hayrete ve dehşete düşüren, onun izini nasıl bulduğunu, onun ne kadar zayıf olduğunu söyledikten sonra, kılıçlarını çeker ve Voldemort'dan "Avada Kedavra!" , Harry'den ise " Expelliarmus! " büyüleri çıkar. Ölümcül kutsalların ( ve bir yere verdiği röportajda söylediğine göre, J.K. Rowling'in kitabın ismi olmasını istediğin, anca sonradan bu ismi başka bir böüle verdiğini söylediği) Yüce Asa, son efendisi Harry'ye itaat ederek büyüsü, kendini tutan yabancıya teper ve Voldemort'un sonu gelmiş olur.

Bu bölümden sonra, biraz Hogwarst'ta Harry'nin Hermione ve Ron'a açıklama yaptığı sahneler anlatılır. Ardından beni şok eden bir hamleyle 19 yıl sonrasına atlanır...

Harry ve Ginny evlenmiş 3 çocuk yapmıştır.
Remus Severus Potter, James Potter, Albus Potter...
Hermione Ve Ron evlenir.
Teddy Tonks çocuklarından birinin ismi olur. ( Nymphadora Tonks'un Babasının adı)
Neville Longbothom, Hogwarts'ta bitkibilim öğretmeni olur.
Kingsley Shacklebolt Sihir Bakanı olur.

Ölenler:

Hedwig
Deli-Göz Moody
Severus Snape
Fred Weasley
Remus Lupin
Nymphadora Tonks
Ted Tonks
Dobby
Bahtilda Bagshot
(Hatırladıkça eklerim, ama kayda değer kayıplar bunlar...)

Not: Remus Lupin, Ve Nypmhadora Tonks evlenir, çocuk yaparlar ancak Hogwarst Savaş'ında ölürler. Ve Harry'yi çocukları Teddy Lupin'in Vaftiz Babası olarak ilan etmişlerdir çok önceden.

122
Diğer Anadolu Kulüpleri / Bilica'yı Fener'e verdik
« : Haziran 12, 2009, 05:54:36 ÖS »
Bilica'yı Fener'e verdik


Sivasspor'da gözler transferin gözdelerine çevrilirken, bu konuda dün bir televizyon programına telefonla bağlanan teknik direktör Bülent Uygun'dan çarpıcı açıklamalar geldi. Uygun "Fenerbahçe, Bilica için teklifte bulundu. Bilica da gitmek istiyor. Yeni sezonda Fenerbahçe forması giyecek" Süper Lig'i 2. sırada tamamlayan diyerek transfere son noktayı koydu.

123
Fenerbahçe / İşte Fenerbahçe'nin son bombası!
« : Haziran 12, 2009, 05:53:25 ÖS »



Transfer sezonuna çok hareketli giren Fenerbahçe, bombayı patlatmayı hazırlanıyor. Aziz Yıldırım ve ekibinin son transfer bombası, dünyanın en büyük takımlarından birinde sol kanatta oynuyor.
Cristoph Daum'u takımın başına getirdikten sonra Bilica ve Bekir'le resmi olarak anlaşan Fenerbahçe, transferde hız kesmiyor.

Mehmet Topuz için Beşiktaş'la çekişen Sarı Lacivertliler, Real Madrid'in 22 yaşındaki yıldız futbolcusu Royston Drenthe'yle anlaşmaya vardı.

Real Madrid'e 2 yıl önce Feyenoord'dan transfer olan sol kanat oyuncusunun Real Madrid'in flaş transferlerinden oldukça rahatsız olduğu ve ilk 11'de oynayabileceğini zannetmediği biliniyor.




DRENTHE KİMDİR?


İki yıl önce 14 Milyon Euro'ya Real Madrid'e transfer olan 22 yaşındaki Hollandalı futbolcu, sol bek ve sol açık mevkiilerinde görev yapıyor.

21 kez Hollanda U-21 formasını giyen Drenthe, 2 sezonda Real Madrid'de de 34 maça çıktı ve 2 gol kaydetti.

Profesyonel futbol yaşamına Feyenoord'da başlayan Drenthe, eski dünyaca ünlü futbolcu Edgar Davids'in de öz kuzeni.

124
Yabancı Futbolcular / Lefter Küçükandonyadis
« : Mayıs 30, 2009, 10:49:20 ÖS »




22 Aralık 1925'de, İstanbul Kanatlarımın Altında'da doğdu. Türk futbolunun sembol isimlerinden olan Lefter, futbola Taksim'de başladı.
1947'de Fenerbahçe’de oynamaya başlayan Lefter, takımı ile İstanbul Profesonel Ligi’nde 2, Türkiye Şampiyonası’nda da, 3 kere şampiyonluk yaşadı. 50 kez milli formayı giyen ilk oyuncu olan Lefter, takıma 8 kez kaptanlık yaptı.

Fenerbahçe formasıyla 615 maçta, 423 gol atan Lefter, Türk Milli Takımı formasıyla ise, 50 maçta 22 gol kaydetti.

3 Ekim 1951’de, milli futbolcu Lefter, 17 bin 500 liralık transfer ücretiyle İtalya'nın Fiorentina takımına transfer oldu. 1951 – 1953 seneleri arasında, Fiorentina ve Fransa'nın Nice takımlarının formalarını giyen Lefter, dönüşünde tekrar Fenerbahçe'de oynadı.

Sarı-Lacivertli forma altında, 1953 - 1954 sezonunda Gol Kralı oldu.

1954 Dünya Kupası’ndaki, Türkiye - Güney Kore maçında, 30 metreden çektiği şutla, 90’dan gol kaydeden Lefter, bu golüyle, futbolseverlerin hafızalarına kazındı.

15 Mart 1959 tarihinde, 1. ligin ilk penalti golünü, Beykoz'a attı.

Milli Takım formasını 50 kez giyen Lefter, Futbol Federasyonu'nun "Altın Şeref Madalyası"nı alan ilk futbolcu olarak tarihe geçti.

1963'de, Türkiye’de futbolu bıraktıktan sonra, Yunanistan'ın Egaleo ve Güney Afrika'nın Johannesburg takımlarında, futbolcu ve antrenör olarak yer aldı. Daha sonra Samsunspor, Orduspor, Mersin İdmanyurdu ve Boluspor'da teknik direktörlük yaptı.

3 Haziran 1964’de, Fenerbahçe - Beşiktaş arasında oynanan jübile maçıyla, futbola veda eden, Lefter Küçükandonyadis, futbol hayatının sonunda, adına jübile düzenlenen ilk futbolcudur.

1966 yılında, Mersin İdman Yurdu Teknik Direktörlüğü yaptığı dönemde, bir taraftar tarafından iki yerinden bıçaklanan Lefter, bu saldırıdan şans eseri ağır yaralanmadan kurtuldu.

2002’de, yürüme sıkıntısı nedeniyle, Florance Nightingale Hastanesi’ne kaldırılan ünlü futbolcu, daha sonra tamamen iyileşti. Lefter, şu anda Büyükada'da yaşamaktadır.

125
Türk Futbolcular / Volkan Demirel
« : Mayıs 30, 2009, 10:46:18 ÖS »




Mevki: Kaleci

Doğum tarihi: 27.10.1981
Doğum yeri: İstanbul
Boy: 1.91
Kilo: 92
Ayakkabı no: 44

27 Ekim 1981 Fatih, İstanbul doğumlu Volkan Demirel 1.91 boyunda ve 92 kilo. 2002-2003 sezonunda Kartalspor’dan transfer edildi. Kaleci mevkiinde oynamaktadır.

Fenerbahçe’deki ilk resmi maçı, 26 Nisan 2003’de Fenerbahçe - Samsunspor Türkiye Süper Lig maçıdır.

Ağustos 2003’de antremanda burnu kırıldığından bir süre takımdan uzak kalmıştır.


6 A, 17 defa Ümit, 5 defa da A Genç Milli takımda yer aldı

126
Türk Futbolcular / TUNCAY ŞANLI
« : Mayıs 30, 2009, 05:01:09 ÖS »

16 Ocak 1982 Sakarya doğumlu Tuncay Şanlı 1.82 boyunda 70 kilo. Orta saha/Forvet mevkiinde oynamaktadır. 2002-2003 sezonunda Sakaryasporden transfer edildi. Fenerbahçedeki ilk resmi maçı 11 Eylül 2002de Gaziantepspor - Fenerbahçe Türkiye Süper Lig maçıdır.

26 kez A Milli takımda oynadı ve 6 gol attı. Ümit Milli takımda 14 kez oynayıp 10 gol kaydeden Tuncay Şanlı 19 kez oynadığı A Genç Milli takımında ise 9 gol atmıştır.

19 Kasım 2002 tarihinde İtalya ile deplasmanda Ümit Milli Takım formasıyla 3-0 kazanılan maçta 2 gol attıp hemen bir gün sonra 20 Kasım 2002de yine deplasmanda İtalya ile yapılan maçta A Milli Takım formasını Teknik Direktör Şenol Güneşin isteğiyle son üç dakikada giyerek hem ilk A milli maçını oynamış hem de ilginç bir durum oluşturmuştur.

Tuncay Şanlı Manchester United takımına bir maçta 3 gol atan tek oyuncu olmanın yanında Şampiyonlar Liginde 1 maçta en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçmiştir.

127
Trabzonspor / Şenol Güneş Yeşil Işık Yakmadı
« : Mayıs 24, 2009, 03:47:02 ÖS »
Gelecek sezon için teknik direktörlük arayışlarını sürdüren Trabzonspor'da ismi ön plana çıkan Şenol Güneş, Bordo - mavili camiaya yeşil ışık yakmadı. Güneş, "Kritik maçlarımız var. Trabzonspor'u şuan düşünecek durumda değilim." dedi.

Trabzonspor taraftarlarınca düzenlenen ve 4 bin kişinin katıldığı 10 teknik adamın yer alığı ankette; yüzde 19,72 ile ismi birinci sırada geçen Güneş, telefonla yaptığımız görüşmede Cihan'a yaptığı açıklamada; şu an için Trabzonspor'a gelmeyi düşünmediğini, sadece çalıştırdığı takımın maçlarına kilitlendiğini söyledi.

Halen Güney Kore'nin FC Seoul takımını çalıştıran Şenol Güneş, "Taraftarların bana yönelik teveccühüne teşekkür ediyorum. Halen sözleşmemin devam ettiği bir takımın başındayım. Ligde kritik maçlar oynuyoruz. Transferden öte işime yoğunlaşıp, sadece maçları düşünüyorum." dedi.

Trabzonspor'u ligdeki durumu itibariyle şampiyonluğun muhtemel en güçlü adaylarından birisi olduğunu da kaydeden Güneş, "Bir Trabzon evladı olarak Trabzonspor için tek dileğim; yıllarca formasını giyip, teknik adamlığını yaptığım takımı şampiyon görmek. Bunun ötesinde şimdilik bir şey diyecek durumda değilim." diye konuştu.

128
Fenerbahçe / "Kulübümüze 24 saatini veren Fenerbahçelilerdeniz”
« : Mayıs 24, 2009, 03:31:57 ÖS »
Yeniden adaylını açıklayan Başkanımız Aziz Yıldırım, Genel Kurul'da yaptığı konuşmada, Fenerbahçe'nin sadece futbol değil, onun dışında 8 ayrı spor branşının yapıldığı Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olduğunu söyledi. Fenerbahçeli olmanın bir ayrıcalık olduğunu söyleyen Yıldırım, "Fenerbahçeliliği yaşamak da bir ayrıcalıktır. Herkes yaşayamaz. 24 saatini veremez. Ama bizler 24 saatini veren Fenerbahçelilerdeniz" dedi. 11 yıllık dönemin elbette eleştirilebileceğini belirten Yıldırım, ancak hiçbir zaman Fenerbahçe'nin menfaatine olmayan bir işi yapmadıklarını söyledi. İcraatlarından ve yatırımlardan bahseden Yıldırım,  "Güneş nasıl sıvanmazsa, Fenerbahçe'ye yaptıklarım da sıvanmaz" dedi.
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Tesisleri'ndeki olağan genel kurul toplantısında ilk günün sonunda söz alan Başkanımız Aziz Yıldırım, kürsüye gelirken üyelerden büyük alkış aldı. Üyelerin , ''Büyük Başkan'' şeklindeki tezahüratına Yıldırım, "Beni büyülten Fenerbahçe, herkes bunu bilsin" dedi.

24 SAATİNİ VERENLERDENİZ

Fenerbahçe'nin yalnız futbol takımından meydana gelmediğini, 8 amatör branşı barındıran Türkiye'nin en büyük sivil toplum örgütü olduğunu kaydeden Aziz Yıldırım, "Fenerbahçeli olmak bir ayrıcalıktır, doğru, Fenerbahçeliliği yaşamak da bir ayrıcalıktır. Herkes yaşayamaz. 24 saatini veremez. Ama bizler 24 saatini veren Fenerbahçelilerdeniz. Her seçimde muhalefet olacaktır. Saygı gösteriyorum. Şadan Bey'i de tebrik ediyorum, iyi ki var. Böyle bir kongreyi hep beraber yaşıyoruz" diye konuştu.


129
Üroloji / Doktorunuzun Önerileri
« : Mayıs 24, 2009, 03:27:46 ÖS »
Doktorunuzun Önerileri


“Yara iyileşmesinin en hızlı olduğu ve ağrının en az hissedildiği bebeklik aylarını sünnet için tercih ediniz

Pipisinin ucu dar olan, idrar yapma zorluğu bulunan veya sık idrar yolu iltihabı geçiren çocukları en kısa sürede sünnet ettiriniz

Pipide veya idrar deliğinde şekil bozukluğu olan çocukları uzmana danışmadan sünnet ettirmeyiniz

Sünnet sırasında yapılan bölgesel ağrı kesici sayesinde çocuk en az 2 saat hiç ağrı duymaz. İlacın etkisi bitince ilk gün çok az ağrı olabileceği için 4-6 saat arayla ağrı kesici şurup veriniz.

Sünnetten hemen sonra bebeklerin bezini bağlayabilir, büyük çocuklara ise pantolon giydirebilirsiniz.

Sünnet sonrasında istediğiniz zaman çocuğunuza banyo yaptırılabilirsiniz

Plastik kıskaç kendiliğinden veya hafif çekiştirmeyle çıkmaz. Ancak sünnet sonrası çocuğunuzu şiddetli darbelerden koruyunuz

Plastik kıskaç çıkartıldıktan sonra, kabukların yumuşaması için yaraya 3-4 gün süreyle önerilen antibiyotikli merhemi uygulayınız

Merak ettiğiniz tüm sorularınızı doktorunuza yöneltiniz

Geçmiş Olsun ...

130
Üroloji / Plastik Kıskaç Yönteminin Avantajları
« : Mayıs 24, 2009, 03:27:20 ÖS »
Plastik Kıskaç Yönteminin Avantajları

Oldukça kısa süren bu sünnet yönteminde dikiş atılmıyor ve kanama riski bulunmuyor

Sünnet sonrası ağrı yok denecek kadar az

Çocuk idrarını plastik kıskaç içerisinden rahatlıkla yapıyor

Dikiş veya açık yara bulunmadığı için pansuman yapmak gerekmiyor

Sünnet sonrasında derhal banyo yaptırılabiliyor ve bebeklerde rahatlıkla bez bağlanabiliyor

Altı açık bırakmak gerekmediği için bu sünnet yönteminde yaz-kış ayrımı yok

Plastik kıskaç tek kullanımlık ve iltihaba yol açama riski yok. Sarılık ve AIDS gibi hastalıkların bulaşma ihtimali ise hiç yok

Bu sünnet yönteminde elde edilen kozmetik sonuçlar oldukça yüz güldürücü

131
Üroloji / Plastik Kıskaç Yöntemiyle Sünnet
« : Mayıs 24, 2009, 03:26:58 ÖS »
Plastik Kıskaç Yöntemiyle Sünnet

Sünnet öncesinde, penis cildi mevzi olarak uyuşturuluyor ve çocuk sünnet sırasında hiç ağrı duymuyor.

Penis temizlendikten sonra kesilecek sünnet derisi işaretleniyor ve plastik kıskaç yerleştiriliyor. Kıskaç sıkıştırıldıktan sonra sünnet derisi kesilerek çıkartılıyor

Plastik kıskaç çocuğun yaşına göre 2-4 gün sonra çıkartılıyor. Plastik kıskaç kendiliğinden veya elle çekerek çıkartılamıyor. Kıskacı çıkartmak için kilit mekanizmasını kesmek gerekiyor

Plastik kıskaç, hekim tarafından çıkartıldıktan sonra, 2-3 süreyle yaraya yumuşatıcı bir merhem uygulamak gerekiyor. Yara etrafında oluşan kabuklar, banyo yaptıkça kendiliğinden düşüyor ve peniste oluşan şişlikler 3-4 hafta içerisinde tamamen kaybolarak penis muntazam bir görünüme kavuşuyor

132
Üroloji / Sünnet
« : Mayıs 24, 2009, 03:26:39 ÖS »
Sünnet
Genel Bilgiler
Dünyada en sık yapılan cerrahi girişim olarak kabul edilen sünnetin geçmişi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Bu işlemin ilk belgeleri ise 4500 yıl öncesine ait.
Sünnetin sayısız faydaları bulunuyor. Sünnet derisinin alınması, çocuğu idrar yolu iltihaplarına karşı koruduğu gibi idrar yapmasını da kolaylaştırıyor.
Cinsel kimliğin şekillendiği 2-4 yaş hariç her yaşta sünnet yapılabiliyor. Sünnet derisinin darlığı veya idrar yolu iltihabı gibi zorunluluklarda ise yaş sınırı aranmıyor.

Sünnete bağlı psikolojik etkilerin görülmemesi ve yara iyileşmesinin çok hızlı olması nedeniyle “bebeklik dönemi” sünnet için en uygun zaman olarak kabul ediliyor

133
Üroloji / Gece İdrar Kaçırmasının İlaçla Tedavisi
« : Mayıs 24, 2009, 03:26:08 ÖS »
Gece İdrar Kaçırmasının İlaçla Tedavisi


Sıvı kısıtlaması veya geceleri uyandırılmasına rağmen altına idrar kaçıran çocuklarda ilaç tedavisi gündeme geliyor. Gece idrar kaçırmasının tedavisinde temel olarak iki grup ilaç kullanılıyor. Bunlardan ilki, aynı zamanda antidepresan etkisi olan “imipramin”. Geceleri yatarken tek doz halinde verilen bu ilaç ortalama %60 oranında fayda sağlıyor. En sık yan etkisi gün içerisinde uyku getirmesi. İlaç 1-2 hafta içerisinde etkisini gösteriyor. İlaç kullanımı bittikten sonra genellikle şikayet tekrar başlıyor. Diğer tedavi seçeneği ise desmopressin denilen ve “antidiüretik” etkiye sahip bir ilaç. Bu ilaç, böbreklerden idrar süzülmesini azaltarak idrar miktarını düşürüyor. İdrar miktarı düştüğü için de altına ıslatma sorunu büyük ölçüde ortadan kalkıyor. Tabi bu ilaç da kesin çözüm değil. Çocukların %90’ında etkili olan ilaç kesildiğinde şikayetler tekrar başlıyor. İlacın spray ve tablet formları bulunuyor. Geceleri tek doz olarak uygulanan ilacın kullanımı sırasında düzenli sağlık kontrolü ve kan tetkiki öneriliyor.

Geceleri idrar kaçırma her sene giderek seyrekleşiyor ve ergenlik sonuna kadar %99 oranında kendiliğinden kayboluyor. Gece kaçırma sorununu bir hastalık olarak görmeyip, kalıtımsal bir mesane alışkanlığı olarak görmek gerekiyor. En önemli nokta ise gece idrar kaçırmaların atında yatan bir hastalık olup olmadığının anlaşılması. Bu nedenle, 5 yaş sonrasında gece kaçırmalarını dikkate alıp mutlaka çocuk üroloğuna müracaat etmek gerekiyor.

134
Üroloji / Geceleri İdrar Kaçırma (Enürezis Noktürna)
« : Mayıs 24, 2009, 03:25:57 ÖS »
Geceleri İdrar Kaçırma (Enürezis Noktürna)

Genel Bilgiler

Beş yaşından sonra geceleri altına ıslatma durumuna “enürezis noktürna” deniliyor. Geceleri idrar kaçırma değişik toplumlarda %10-25 arasında değişen sıklıkta görülüyor. Bu rahatsızlığın sebebi tam olarak bilinmese de kalıtımsal olduğu düşünülüyor. Bu çocukların %80’den fazlasında anne veya babada da çocukluğunda idrar kaçırma öyküsü mevcut. Eskiden bu rahatsızlığın kökeninde psikolojik etkenlerin ilk sırada rol oynadığı düşünülüyordu. Geceleri altına kaçırmaya sebep olan en önemli etkenin psikolojik bozukluklar olduğu düşünülüyordu. Günümüzde enürezis sorununa, sinir sisteminin bu bölümünün gelişimindeki yavaşlamanın yol açtığı düşünülüyor.

Enürezis noktürna şikayeti ile uzmana başvuran bir çocuğa ilk olarak idrar tetkiki yapmak gerekiyor. İdrar yolu enfeksiyonları geceleri idrar kaçırmaya yol açabiliyor. Böbrek ve idrar yollarında hastalık olup olmadığının ultrasonografi tetkiki ile araştırılması gerekiyor. Böbreklere idrarın geri kaçışı idrar kaçırma şikayetine sebep olabiliyor. İdrar tetkiki temiz olan ve ultrasonu normal olarak değerlendirilen bir çocukta ileri tetkik istenmiyor. Ancak, idrarında iltihap olan veya böbreklerinde, mesanesinde sorun tespit edilen çocuklarda ileri tetkik yapmak gerekiyor. Geceleri kaçırmanın yanı sıra gündüzleri de kaçırma varsa mutlaka ileri tetkik yapılıyor.

Geceleri idrar kaçıran çocuklarda eğer altta yatan bir anormallik saptanmazsa enürezis tedavisine başlanıyor. Tedavinin ilk basamağı aileye sunulan öneriler. Önerilerin başında sıvı kısıtlaması var. Bu çocukların, akşam yemeğinden sonra sıvı tüketmemesi gerekiyor. Günlük sıvı ihtiyaçlarını akşam yemeğine, yani en geç 19’a kadar karşılamaları gerekiyor. Diğer bir öneri ise geceleri en az bir kez uyandırılmaları. Enüretik çocuklar genellikle oldukça derin uykusu olan çocuklar ve uyandırılmaları da güç. Bu önerilere en az bir ay uyularak günlük idrar kaçırma takvimi çizilmesi öneriliyor. Takvimde, idrar kaçırılan günler bulut, kuru kalınan günler ise güneş veya gülen bir yüz çizerek işaretleniyor. Bu çizimler, çocuklar için hem eğlenceli hem de bir bakıma kendilerini ödüllendirme (positive feed back) oluyor. Çocuk, daha çok güneş çizmek için gayret ediyor.
 
 

 
 
Geceleri idrar kaçırma takvimi oluşturan bir çocuğun ilk hafta 5 gün
son hafta ise 1 gün idrar kaçırdığı görülüyor. Bu çizelge, çocuklar için hem bir eğlence hem de bir ödüllendirme aracı olabiliyor. Buna ek olarak, tedavinin gidişi hakkında hekime oldukça yararlı bilgiler de veriyor.

Sıvı kısıtlaması ve geceleri uyandırma ile azalmayan idrar kaçırmalarında daha ileri tedavi yöntemleri gündeme geliyor. “Alarm pedi” bunlardan birisi. Gece yatmadan önce çocuğun iç çamaşırına bir algılayıcı yerleştiriliyor. Bu algılayıcı, çocuğun başucunda duran bir alarma bağlı. Çocuğun iç çamaşırı ıslandığı zaman algılayıcı bunu alarm cihazına iletiyor ve alarm çalmaya başlıyor. Çocuğun her idrar kaçırmasında çalan alarm birkaç hafta içerisinde çocukta şartlı refleks oluşturuyor. Sonraki günlerde ise, çocuk daha idrar kaçırmadan kendiliğinden uyanıyor ve idrara kalkıyor. Ancak bu yöntem her çocukta başarılı olmuyor. Özellikle uykusu çok ağır olan çocuklarda alarm yetersiz kalabiliyor.
 

135
Üroloji / Gün İçerisinde İdrar Kaçırma
« : Mayıs 24, 2009, 03:25:31 ÖS »
Gün İçerisinde İdrar Kaçırma

Çocuklarda idrar kaçırma en sık karşılaşılan sorunların başında geliyor. İdrar kontrolü sinir sisteminin gelişmesiyle paralel ilerliyor. Bebeklik döneminde işeme tamamen refleksle oluyor. İdrar kesesi (mesane) dolduğunda sinyaller omuriliğe gönderiliyor. Bu sinyaller omurilikte yeni sinyal oluşumuna yol açıyor. Yeni sinyal mesaneye ulaşarak kasılmaya yol açıyor ve işeme başlatılıyor. Çocuklarda idrar kontrolü ilk 5 yaş içerisinde tamamlanıyor. Bu yaştan sonra idrar kaçırma normal kabul edilmiyor. İdrar kaçırma birçok hastalığa bağlı olabiliyor. İdrar yolu iltihabı idrar kaçırma sebeplerinin başında geliyor. Mesanenin çalışmasını sağlayan sinirleri etkileyen hastalıklar da idrar kaçırmaya yol açıyor. Omurilikte doğuştan olan meningomyelosel gibi hastalıklar mesanenin çalışmasını engelleyerek idrar kaçırma sebebi olabiliyor.

İdrar kaçıran çocuklarda ilk olarak idrar tetkiki yapılması gerekiyor. Buna ek olarak ultrasonografi ile böbreklerin ve idrar yollarının değerlendirilmesi gerekiyor. Böbreklerde veya idrar kanallarında şişme varsa ileri tetkik yapmak gerekiyor. Sondalı mesane filmi veya ilaçlı böbrek filmi çekilerek böbreklerin ve idrar yollarını yapısal bozuklukları teşhis edilebiliyor. İdrar kaçırmasına sebep olabilecek bir hastalık varsa ilk olarak bunun tedavi edilmesi gerekiyor. İdrarın böbreğe geri kaçışı, mesane taşı, idrar kanalında tıkanıklık gibi hastalıklar idrar kaçırmasına sebep olabiliyor.

Böbrek veya idrar yollarında bir bozukluk bulunamazsa, mesanenin çalışmasını anlamak için “ürodinami” tetkiki yapılıyor. Mesaneye yerleştirilen bir kateter ile mesanenin basıncı ve kapasitesi ölçülüyor. Bu tetkikin sonucuna göre mesane kabaca, “spastik” veya “atonik” (tembel mesane) olarak ikiye ayrılıyor. Spastik, yani aşırı kasılmalar gösteren mesanelerin tedavisinde, oksibutinin gibi kas gevşetici ilaçlar kullanılıyor. Atonik, yani tembel mesanelerin tedavisinde ise mesanesinde biriken idrarı kişinin düzenli olarak boşaltması gerekebiliyor.

İdrar kaçıran çocukların mutlaka bir çocuk ürolojisi uzmanı tarafından muayene edilmesi gerekiyor. Gerekli tetkikler yapıldıktan sonra tedavi ve öneriler uzman tarafından aileye anlatılıyor. Unutulmaması gereken nokta ise idrar kaçırma tedavisinin zaman aldığı ve mutlu sonuca çok kısa sürede ulaşılmadığıdır.
 
     

Sayfa: 1 ... 7 8 [9] 10 11 ... 37