Hoşgeldiniz
Ziyaretçi
. Lütfen
giriş yapın
veya
kayıt olun
.
1 Saat
1 Gün
1 Hafta
1 Ay
Her zaman
Kullanıcı adınızı, şifrenizi ve aktif kalma süresini giriniz
Haberler:
Ana Sayfa
Yardım
Ara
Takvim
Giriş Yap
Kayıt Ol
ByKuS.OrG
»
SPOR
»
FUTBOL
»
Ünlü Futbolcuların Hayatları
»
Yabancı Futbolcular
»
Konu:
Luís Nazário de Lima Ronaldo
« önceki
sonraki »
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Aşağı git
Gönderen
Konu: Luís Nazário de Lima Ronaldo (Okunma sayısı 1246 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
Gamzeli
_Gamzeli_
Admin
İleti: 18871
Rep Gücü : 2045
Cinsiyet:
Bana Sen Lazımsınn...
Luís Nazário de Lima Ronaldo
«
:
Aralık 22, 2008, 11:48:54 ÖS »
Luís Nazário de Lima Ronaldo
Kariyeri
Luís Nazário de Lima Ronaldo, 22 Eylül 1976’da Bento Ribeiro, Rio de Janeiro, Brezilya’da doğan bir yıldız.
Brezilya Milli Takımı ve Real Madrid’de forma giyen ve kısaca Ronaldo olarak bilinen yıldız futbolcu ayrıca “O Fenômeno” yani “Fenomen” olarak da biliniyor.
Ronaldo’nun yüksek hızını kaybetmeden top sürme kabiliyeti, gol içgüdüsü ve gücü O’nun modern futbolun en tehlikeli ve iyi golcülerinden biri yapan en önemli özelliklerinden sadece bir kaçı.
Futbol dünyasının en çok tanınan isimlerinden biri olan Ronaldo, Latin Amerika’da tanrılaştırılan bir idol !
Dünya’nın bir ucundan öbürüne futbolun ne olduğunu bilen herkesin tanıdığı Ronaldo aşk hayatı, sakatlıkları ve tabii ki golleriyle günümüzün en önemli futbol şahsiyetlerinden biri.
Ronaldo ayrıca “FIFA Yılın Futbolcusu” ödülünü ilk kez 3 kere kazanan isim, bu rakama daha sonra şimdiki takım arkadaşı Zinedine Zidane da ulaşmayı başardı.
Ronaldo’nun futbol oynamaya olan yeteneği 14 yaşındayken görülmeye başladı. Brezilyalı futbol efsanesi Jairzinho, Ronaldo’yu 2. kulübü olan São Cristovao’da oynarken Brezilya Genç Takımı’na öneren isim oldu. Jairzinho gibi bir referans genç Ronaldo’yu Genç Takımın yanı sıra efsanenin eski takımı Cruzeiro’ya da sokmaya yetti. İlk önce Cruzeiro Esporte Clube’nin genç takımında oynamaya başlayan Ronaldo profesyonel kontrata imza atana kadar bekletildi ve ardından da kulübün en dikkat çekecek futbolcularından biri Mavi Beyazlıların bünyesine girdi.
Brezilya 17 Yaş Altı Milli Takımı’nda 16 yaşında geldiğinde 57 maça çıkan Ronaldo, kendisi için adını kullanan Jairzinho’yu utandırmadı ve kaydettiği 59 golle maç başına 1 gol ortalamasının üzerinde kısa süre sonra ne kadar büyük bir yıldız olacağının sinyallerini verdi. 1994’de Brezilya Milli Takım kadrosuna alınan Ronaldo zaten birçok yıldızı olan Brezilya’nın Dünya Kupası kadrosuna alındı ama Romario ile Bebeto’nun gölgesinde kalarak A.B.D’de düzenlenen 1994 Dünya Kupası’nda yedek kaldı. 94 Dünya Kupası döneminde Ronaldo’ya “Ronaldinho” adı verildi; bu ismi takmaktaki amaç kadroda yer alan Ronaldao ile karıştırılmasını engellemekti. Ronaldo bu ismi daha sonraları milli takımdaki en yakın arkadaşlarından biri olacak Ronaldo de Assis Moreira’ya (Ronaldinho) verdi.
Ronaldo’nun Avrupa kariyeri 1994 – 1995 sezonunda Hollanda ekibi PSV Eindhoven’a transfer edildiğinde başladı. Hollanda’ya transfer olan Ronaldo abisi sayılan Romario’nun kariyerini kendine örnek alarak hareket ettiği ve basamakları tırmanmayı başladığı kariyerinin en önemli yılında çok büyük bir patlama yaptı; Hollanda Ligi gol kralı olan Ronaldo, İspanyol devi Barcelona’nın ilgisini çekti.
1996 – 1997 sezonunda Barcelona’ya transfer edilen Ronaldo 37 maçta 34 gol lig de kaydetti. Copa Del Rey, ve Avrupa Kupa Galipleri Kupası da sayılacak olursa bu istatistik 49 maçta 47 gol oldu. Bir sonraki yıl ise Ronaldo Serie A devi Inter’e transfer edildi
1996 ve 1997’de peş peşe FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu seçilen Ronaldo, 1998 Dünya Kupası’nda ise sergilediği performansla hayal kırıklığı yarattı. Turnuva boyunca sadece 4 gol kaydeden Ronaldo’nun milli takımı finalde de ev sahibi Fransa’ya mağlup olarak kupayı alamadı.
Ronaldo’nun ciddi bir sakatlık geçirmesinin ardından finalde sahaya çıkması birçok soru işaretinin doğmasına sebep oldu. Sakatlığı tam olarak geçmeden maça çıktığına inanılan O Fenômeno’nun, sponsoru Nike’ın zorlamasıyla oynadığı iddiası ortaya atıldı. Bu dönem 4 yıl boyunca Ronaldo’nun kariyeri üzerine gelen kara bulutların yıldız futbolcuyu çok zorlayacağı yılların başlangıcı oldu.
Bir yıl sonra Ronaldo’nun derslere konu olan “diz sakatlığı” kariyerinin ciddi bir şekilde bitme noktasına kadar getirdi. Sağ dizinden çok ciddi bir şekilde sakatlanan ve aylarca antrenman dahi yapamayan Ronaldo için özel kum havuzları hazırlandı. Yürümeler, ter atmalar, diz güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları derken Ronaldo belki de bugüne kadar hiçbir futbolcuya gösterilmeyen ilgi ve alaka ve dikkat ile sahalara dönebilmesi için çalıştırıldı ve tedavi edildi.
Bu sakatlık ilk ve son olmayacaktı; 2000’de sahalara ilk dönüşünde Lazio karşısında sadece 7 dakika sahada kalabildi ve dizinden yine sakatlanarak bir kez daha yere yığıldı.
2 ameliyat ve 20 aylık iyileşme süreci oldukça sancılı geçti. Yine aynı süreç başladı; özel kum havuzları bir kez daha hazırlandı, yürümeler, ter atmalar, diz güçlendirmeler, hafif koşular, kondisyon antrenmanları derken Ronaldo 2002 Dünya Kupası’na yetiştirildi
Ronaldo, 2002’nin devamında 3. FIFA Dünya’da Yılın Futbolcusu ödülüne layık görüldü ve Inter’den Real Madrid’e 27.000.000 pound karşılığında transfer edildi. Bu transfer aylarca gündemden düşmedi. Bunu sebebi ise sadece Ronaldo değil aynı zamanda Real Madrid’e getirilen 3. Galactico olmasıydı. Inter teknik direktörü Hector Cuper ile yaşadığı problemler Ronaldo’nun Serie A şampiyonluğu yaşayamadan La Liga’ya bir kez daha geri dönmesine sebep olmuş ve Real Madrid’in Dünya yıldızlarını bünyesine katma programının 3. ismi yapılmıştı. Ronaldo, Galacticos taraftarının bağrına bastığı bir isim oldu; en azından kısa süre öncesine kadar!
Real Madrid’in Ronaldo ile ününü Dünya çapında daha da arttırma politikası işe yaradı; Ronaldo formaları Dünya’nın dört bir yanında Amerika’dan Asya’ya kırmadık reklam bırakmadı. Şan ve şöhretle Real Madrid’e gelen Ronaldo reklam kampanyasındaki başarısını Ekim 2002’e kadar sakat bekleyerek ilk başta gösteremedi. Ama Ronaldo’nun gelmesiyle patlayan bilet satışları O Fenômeno’nun yedek kulübesinde eşofmanlarıyla oturmasına rağen taraftarın her maçta O’na da ayrıca tezahürat yapmasına engel olmadı. Ronaldo sonunda ilk maçına çıktı ve Steve McManaman'ın pasıyla golünü de kaydetti. Ronaldo’nun henüz ilk maçında ortaya koyduğu performans bu yeteneğin bitmediği tam tam tersine bıraktığı yerden işine devam ettiğini taraflı tarafsız herkese gösterdi.
Ronaldo yine o bilindik tarzıyla sahadaydı. Çalımları, hızı ve şutları eskiyi aratmadı.
Ronaldo aynı güzel oyunu sezonun son maçında da sergiledi; Athletic Bilbao karşısında kaydettiği golle ilk sezonunu 23 golle tamamladı. Bu gol sayısı Şampiyonlar Ligi, ve özellikle Manchester United karşısında kaydettiği hat-tick’i kapsamazken 2003 O Fenômeno için çok daha önemli bir sene oldu. Ronaldo, Barcelona ile İspanya’da başaramadığını Real Madrid ile başardı ve yine 23 gol kaydederek tamamladığı sezonda Galacticos’u La Liga şampiyonluğuna taşıdı.
Ronaldo uluslararası arenada ilk kez 1994’de Arjantin karşısında forma giyerek boy gösterdi. 2002 Dünya Kupası’nda gol kralı olan O Fenômeno, 8 golle Altın Ayakkabı’yı kazandı. Ronaldo Bu 8 golden 2’sini final maçında ev sahibi Almanya’nın ağlarına gönderdi. Ronaldo aynı zamanda bu performansla Brezilya efsanesi “Siyah İnci” Pele’nin Dünya Kupası finallerinde kaydettiği 12 gollük performansı yakaladı. 12 gole ulaşan Ronaldo ayrıca, Dünya Kupası’nda 4 gol daha kaydedince Dünya Kupası finalleri tarihinin en golcü futbolcusu olma başarına erişecek. Ronaldo’nun daha önce kaydettiği 4 finaller golü ise 1998 Dünya Kupası’nda gelmişti.
Ekim 2005 itibariyle 90 kez milli olan Ronaldo’nun Sambacılar hesabında 57 golü bulunuyor
Ekim 2005 itibariyle 90 kez milli olan Ronaldo’nun Sambacılar hesabında 57 golü bulunuyor.
2 Haziran 2004 tarihi ise O Fenômeno için ayrı bir önem taşıyor. CONMEBOL 2006 Dünya Kupası finallerine kalabilme elemelerinde ezeli rakip Arjantin ile karşılaşan Brezilya’da Ronaldo kaydettiği 3 golle yaptığı hat-trick ile uzun süre konuşuldu. Ancak bu hat-trick pek alışık olunmayan bir hat-trick oldu çünkü Ronaldo 3 golü de penaltıdan kaydetti.
Ronaldo Nisan 1999’da futbolcu ve model olan Milene Domingues ile evlendi. Dünya’nın gözü önünde mutlu bir aile tablosu çizen çiftin evliliği 4 yıl sonra boşanmaları ile son buldu. Ronlado ve Domingues’in 2000 senesinde doğan Ronald adını taktıkları bir çocukları bulunuyor.
2005 senesinde ise Brezilyalı model ve MTV müzik televizyon kanalı sunucusu Daniella Cicarelli ile nişanlandı. Cicarelli ile Ronaldo kısa süre sonra çocuk beklemeye başladı ancak Cicarelli’nin düşük yapmasını ardından 3 ay süren ilişki sona erdi.
2002 Dünya Kupası, muhteşem Brezilya takımının asistleriyle süslediği Ronaldo için ayrı bir önem taşıdı her zaman. Dünya Kupası ve Brezilya Milli Takımı kulüp seviyesinde yaşayamadığı başarıları tatmasına sebep oldu. Hollanda, İspanya ve İtalya kariyeri yeteneklerini altında kaldı. Bireysel alanda yakaladığı başarılar kulüp seviyesinde kariyerine yaklaşamadı. 1998 ve 2002 Scudetto yarışını Juventus’a kaybetti. Bu dönemde doğal olarak kupaya uzanan Juventus efsanesi Alessandro Del Piero’nun gölgesinde kalmaktan kurtulamadı.
Futbolu bilenler; bir dönem sağ dizinin kurbanı olan Ronaldo’nun sakatlıklar boğuşmadığı bir kariyeri olsaydı adının bugün Mars da dahi bileneceğine inanır.
Formula 1’in can düşmanı A1 Grand Prix’i Ronaldo’nun da bir parçası olduğu dev bir motor sporları organizasyonu. A1 Brezilya Takımı’nın Brezilyalı efsane pilot Emerson Fittipaldi ile birlikte ortaklaşa sahibi olan Ronaldo yeni yeni tanınmaya başlayan ve Formula 1’in tahtını sallamaya çalışan A1 GP’de pilot olarak Nelson Piquet, Jr., Tony Kanaan ve João Paulo’yu kullanıyor.
Klüpleri
1990 - 1991 Social Ramos Klup (Rio): 12 Maçta/8 Gol
1991 - 1993 São Cristovão (Rio): 54 MAçta/36 Gol
1993 - 1994 Cruzeiro (Belo Horizonte): 60 Maçta/58 Gol
1994 - 1996 PSV Eindhoven : 56 Maçta/55 Gol
1996 - 1997 FC Barcelona : 37 Maçta/34 Gol
1997 - 1998 Inter Milan
Uluslararası Arenada Milli Takım Formasıyla: 35 Maçta/25 Gol
Uluslararası Arenada Sahneye Çıkması: 24.3.1994 vs Argentina (2:1).
Başlıca Şeref Ödülleri
1991 - Güney Amerika 16 yaş Altı Milli Takım Şampiyonluğu
1994 -Tetracampeón olmak için Brezilya Dünya Kupasına Katılan Üye
1995 - Kupa Amerika'da Brezilya adına şampiyonluk yaşamış
1995 - Hollanda Ligi'nin en iyi golcüsü
1996 - PSV Eindhoven Hollanda Kupasını Kazanmış
1996 - 1996 Olimpiyatları Futbol Turnuvas'ında Brezilya'ya
Bronz madalya kazandırmış
1997 - FC Barcelona'dayken Kupa Galipler kupası
1997 - Kupa Amerika'da Brezilya adına şampiyonluk yaşamış
Favorileri
Favori Kadın Aktör: Demie Moore
Favori Erkek oyuncu: Stallone
Favori Renk: Gök mavisi
Favori Ressam: Van Gogh
Futbolun dışında sevdiği sporlar): Tennis, masa tenisi basketball
Favori Ay:Eylül
Favori Hayvan: Pichichi (Alman çoban köpeği)
Favori Ülke: Brazil
Brezilya dışında sevdiği şehir: Barcelona
Favori Oyuncu: Zico
Kayıtlı
Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..
Yazdır
Sayfa: [
1
]
Yukarı git
« önceki
sonraki »
ByKuS.OrG
»
SPOR
»
FUTBOL
»
Ünlü Futbolcuların Hayatları
»
Yabancı Futbolcular
»
Konu:
Luís Nazário de Lima Ronaldo