Gönderen Konu: Vaginal Akıntı Hakkında Bilmedikleriniz  (Okunma sayısı 1723 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Vaginal Akıntı Hakkında Bilmedikleriniz
« : Haziran 21, 2008, 02:02:31 ÖÖ »

Vajinal akıntılar kadınların doktora en sık başvurduğu hastalık şikayetidir.

Vajina normal olarak nemli bir yapıya sahiptir.Vajina duvarlarındaki ve vajinanın içinde bulunan rahim ağzındaki bezelerden salgılanan sıvılar bu nemliliği-ıslaklığı sağlar . Vajina vücudun dışarıya açılımı olan boşluklarından bir tanesidir. Vajinanın ıslaklığı kadının sağlığı açısından gereklidir .

Mühim olan var olan akıntının normal mi, yoksa bir hastalık habercisi mi olduğunu ayırt etmektir. Çünkü varolan akıntı kişinin hareketi, ayakta durması gibi nedenlerden dolayı yerçekiminin etkisiyle vajinadan dışarı akacak ve iç çamaşırında veya pedinde bir ıslaklık oluşturacaktır.Ve bu salgılanma herhangi bir hastalık veya sıkıntı yoksa sağlıklı bir kadında süreklidir.

Normal vajinal akıntı berraktır ve sıvı yumurta akını andırır, koku yapmaz. Bu ıslaklığın kıvamı yumurtlama dönemi sırasında (adetin başlangıcından itibaren 14. gün civarı) biraz değişir ve sıvılaşabilir. Bunun amacı doğanın döllenmeye hazır yumurtanın döllenmesini kolaylaştırmak için salgının kıvamını değiştirmesidir ,

Servikste(rahim ağzındaki) ve buradan salgılanan sıvılardaki tüm değişiklikler buradan spermin kolayca geçerek yumurtaya ulaşmasını sağlamak içindir.. Adet dönemine yaklaştıkça bazı hanımlarımızda vajinada bir koku olabilir ve akıntı rengi koyulaşabilir. Bu adet kanamasını oluşturan hormonların bu dönemde getirdiği etkidendir.

Tanımladığımız dışındaki bütün akıntıları muayene oluncaya kadar bir hastalık belirtisi olarak kabul etmek ve en kısa zamanda doktora başvurmak sağlığınız açısından gerekli ve önemlidir.Rahatsız edici bir vajinal akıntıyla yaşamak kişinin hayat kalitesini düşürecektir. Kendinize olan güveniniz azalacak, kendinizi kötü ve huzursuz hissetmenize sebep olacaktır.

Cinsel yaşantınızı ve partnerinizle olan ilişkinizi etkileyebilecektir. Daha da önemlisi sağlığınızı bozacak, kısırlığa veya daha kötü sonuçlara gidebilen olaylara sebep olabilecektir.

Akıntıların tedavisi sanıldığının aksine daha kolay ve de acısızdır. Hele hele belirtilerin ilk başladığı günlerde bize başvuran hanımlarımızın bu sıkıntıları çok daha kolay ve de basitçe çözülebilmektedir. En sık karşılaştığımız korku nedeni ise ya kötü bir şey çıkarsa diye düşünüp doktora başvurmamaktır.

Var olan gerçek hiçbir zaman değişmeyecektir gecikmeniz karşılaşmaktan korktuğunuz olayları yok etmez aksine büyütür ve arttırır. Ve sonunda basitçe halledilecek bir sorununuz varken geçirdiğiniz (kaybettiğiniz) zaman, bu sorunu daha da büyümüş bazen de çözülemez bir hale de getirebilir.Gerçekleri görmemeye çalışarak yok edemezsiniz.

Sağlıklı kalabilmek kendinize saygı duyabilmek (Kendine saygı duymayan insana başkaları da saygı duymaz) için, düzenli olarak bir sıkıntınız ve cinsel hayatınız olsun olmasın doktor kontrolüne gitmektir. Önerdiğimiz altı ayda birdir. Eğer sıkıntınız varsa hemen gitmek en faydalı olanıdır.İnsanın en değerli varlığı kendisidir.Bedenimize sahip çıkalım.

Hanımlarımız bu tip şikayetleri için doktora başvurmayıp kendilerine zarar verdikleri gibi, başka arkadaşlarına da önerilerde bulunup onlara da zarar verebilmektedirler. Benim kaşıntım vardı, doktora gittim mantar dedi veya mantar olduğunu düşünüp eczaneden şu.......... ilacı aldım, geçti.Senin de kaşıntın varsa, mantardır. Bundan kullan geçer demek verilebilecek zararların en büyüğüdür.

Çünkü, her kaşıntı yapan beyaz akıntı mantar değildir. Bazı bu tip akıntılara verilen mantar ilaçları, daha fazla zarar verebilmekte, hatta kişiye geriye dönülmesi çok zor veya imkansız hasarlar yapabilmektedir. Çözüm bu kadar basitken ve elinizin altındayken doktora başvurmak en sağlıklı, en akılcı ve uzun vadede en ucuz yol olacaktır.