Gönderen Konu: Kapalı Taş Cerrahisi  (Okunma sayısı 982 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OĞUZHAN

  • Süper Mod
  • *
  • İleti: 2183
  • Rep Gücü : 869
  • Cinsiyet: Bay
  • Ne Mutlu Türküm Diyene !
    • Profili Görüntüle
Kapalı Taş Cerrahisi
« : Mayıs 24, 2009, 03:07:56 ÖS »

Kapalı Taş Cerrahisi

Tüm gelişmiş radyolojik tanı yöntemlerine karşın organın içerisini gözle görmek bir çok hastalığın kesin teşhisinin konulmasına yardımcı oluyor. Organları göstermek için kullanılan bu aletler, fiber optik görüntüleme sistemine dayanıyor. İçerisinde ince bir teleskop bulunan bu alet ışık kaynağına bağlandığında vücudun içerisini dışarıdaki bir ekrana yansıtıyor. Örneğin, nefes borusundan girerek akciğerlerdeki hava yollarını, veya yemek borusunda girip mide ve bağırsakların içini bu alet yardımıyla görmek kanser gibi önemli hastalıkların teşhisinde oldukça yararlı. Nefes borusuna kaçan yabancı maddelerin çıkartılmasında, idrar kesesindeki veya kalın bağırsaktaki tümörlerin tedavisinde de “endoskop” denilen bu aletler kullanılabiliyor.
Dış idrar kanalından yerleştirilen endoskopik cihazlar uzun yıllardır idrar kesesi, yani mesanenin içine bakmak veya kapalı prostat ameliyatları yapmak için kullanılıyor. Bu aletlerin çapı son yıllarda oldukça inceltildi. Kullanılan teknolojinin ilerlemesi, görüşü sağlayan optiklerin küçülmesi sayesinde artık dış idrar kanalından çok daha ince olan iç idrar kanallarını görmek mümkün. Böbreklerden mesaneye idrar taşıyan ve üreter denilen iç idrar kanallarının çapı 2-3mm kadar. Son yıllarda bu ince kanalların dahi içerisine girebilecek cihazlar geliştirildi. Bu cihazlar sayesinde iç idrar kanallarının, yani üreterlerin içerisine girilerek böbreğe kadar gidilebiliyor. Böylece hem kanalları hem de böbreğin içerisini görmek mümkün. Bu yöntem bazı tümörlerin teşhisinde ve tedavisinde kullanılıyor. “Üreterorenoskop” denilen bu cihazların içerisinden geçirilen ince kablolar sayesinde lazer ışınları kullanılarak tümörler yok edilebiliyor. İdrar kanalında takılmış olan taşların tedavisinde de üreterorenoskop kullanılıyor. Kendiliğinden düşmeyen veya taş kırma cihazı ile vücut dışarısından verilen şok dalgaları ile kırılamayan taşların tedavisinde oldukça etkili bir yöntem. Dış idrar kanalı yoluyla ilk önce idrar kesesine giriliyor. Burada üreterlerin giriş delikleri görülüyor ve alet buradan içeri yerleştiriliyor. Kanal içerisindeki taş görüldükten sonra cihazın içerisinden geçirilen bir katater sayesinde taş kırılarak çıkartılıyor. Hiç bir kesiye gerek olmadan yapılan bu kansız işlem sonrasında hastalar genellikle aynı gün hastaneden çıkabiliyorlar.