Gönderen Konu: Mithat Paşa (Mithat Paşa Kimdir? - Mithat PaşaHayatı Biyoğrafisi  (Okunma sayısı 1039 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı mCEmRaH

  • Katılımcı Üye
  • *
  • İleti: 226
  • Rep Gücü : 226
  • Cinsiyet: Bay
    • Profili Görüntüle

Mithat Paşa (Mithat Paşa Kimdir? - Mithat PaşaHayatı Biyoğrafisi


Ahmed Şefik Midhat Paşa (18 Ekim 1822, İstanbul - 8 Mayıs 1884, Taif), I. Meşruti*yetin ilan edilmesinde etkili rol oynayan, Tanzimat döneminin ünlü bir devlet adamıdır.
İstanbul'da doğdu, özel öğrenim gördü. O zamanın geleneği uyarınca 12 yaşındayken 1834'te Divan-ı Hümayun kalemine girdi. Burada yetiştikten sonra çeşitli devlet dairele*rinde kâtiplik yaptı. 1846'da divan kâtibi olarak önce Konya'ya ardından Kastamonu' ya gitti. 1849'da İstanbul'a dönünce daha yüksek görevlere atandı. Çeşitli kurullarda çalıştı. Sadrazam Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa'nın güvenini kazandı. 1861'de onun tara*fından paşalığa yükseltilerek Niş (bugün Yugoslavya'da) valiliğine atandı. Bu görevde kazandığı başarı dolayısıyla 1864'te yeni kuru*lan Tuna vilayeti valiliğine getirildi. Burada Tanzimat döneminde yönetim alanında yapı*lan en köklü değişiklikleri başarıyla uyguladı. Tarım, bayındırlık ve eğitim alanında önemli atılımlar gerçekleştirdi. 1868'de İstanbul'a çağrılarak yeni kurulan Şura-yı Devlet'in (Danıştay) başkanlığına getirildi. Tanzimat reformlarıyla ilgili yeni tüzük ve yönetmelik*lerin hazırlanmasını üstlendi. 1869–71 arasın*da Bağdat valiliği yaptıktan sonra 1872'de sadrazam oldu. Ama Padişah Abdülaziz ile anlaşmazlığa düştüğünden üç ay sonra sadra*zamlıktan alındı. 1873'te bir süre adliye nazır*lığı (adalet bakanlığı) yaptı. 1873–75 arasında Selanik valiliğinde bulunduktan sonra 1875'te gene kısa bir süre adliye nazırı oldu.
1875–76 yıllarında Osmanlı Devleti büyük bir bunalım içindeydi. Dış borçlarını ödeye*mez duruma düşmüş, içte çeşitli huzursuzluk*lar hatta ayaklanmalar ortaya çıkmıştı. Bal-kanlar'da savaş belirtileri gözükmeye başla*mıştı. Bu ortamda Sadrazam Mütercim Rüşdü Paşa, Şurayı Devlet nazırlığına getirdiği Midhat Paşa ve serasker Hüseyin Avni Paşa ile birlikte harekete geçerek artık devlete zararlı olduğuna inandıkları Abdülaziz'i 30 Mayıs 1876'da tahttan indirip yerine V. Murad'ı padişah yaptılar. Bu olaydan birkaç gün sonra Abdülaziz intihar etti. Abdülaziz'in tahttan indirilmesi üzerine Avrupa'da sürgün*de bulunan aydınlar yurda dönerek meşruti*yetin ilanı için Midhat Paşa ile birlikte çalış*maya başladılar. Ama yeni Padişah V. Murad'ın ruh sağlığı yerinde olmadığından Mid*hat Paşa ve arkadaşları meşrutiyeti ilan etme sözü aldıkları II. Abdülhamid'i padişah yaptı*lar (31 Ağustos 1876). II. Abdülhamid 17 Aralık'ta Midhat Paşa'yı sadrazamlığa getir*di. 23 Aralık'ta da Kanun-ı Esasi'yi (anayasa) yani meşrutiyeti ilan etti. Ama II. Abdülha*mid Midhat Paşa'nın gücünden korkuyor, meşrutiyet rejimini de istemiyordu. Bu yüzden önce Midhat Paşa'nın yakın çevresinde bulunan Namık Kemal, Ziya Paşa gibi aydın*ları birer görevle İstanbul'dan uzaklaştırdı. Şubat 1877'de de Midhat Paşa'yı sadrazamlık*tan alarak yurtdışına sürgüne gönderdi. 1878 sonlarında affedilen Midhat Paşa önce Suriye, 1880'de de Aydın (İzmir) valiliğine atandı. Ama II. Abdülhamid Midhat Paşa'nın gücünden hâlâ çekiniyordu. Abdülaziz'in intihar et*meyip, Midhat Paşa ve arkadaşlarınca öldürtüldüğü iddiasıyla dava açtırdı. İstanbul" da Yıldız Sarayı bahçesinde kurulan bir çadır*da yapılan yargılama sonunda Midhat Paşa ölüm cezasına çarptırıldı. Ama II. Abdülha*mid dış ülkelerin baskısı üzerine cezayı ömür boyu hapse çevirdi ve Midhat Paşa Taife (bu*gün Suudi Arabistan'da) gönderildi. Bununla da yetinmeyen II. Abdülhamid 1884'te Mid*hat Paşa'yı burada öldürttü. Kemikleri 1951'de İstanbul'a getirilerek Hürriyet Tepesi'ne gömüldü.