Küçük dalgalar boğamaz bizi, ateşler yakmaz.
Bizi vuran önce kendi vurulur kalbinin orta yerinden.
çünkü biz okuyan bir yüz oluruz karşılarında, kalplerini yansıtan bir ayna oluruz.
Kör karanlık bir gece olmadıkça söze mecalsiz kalır dilleri.
Medetleri bütün bir anlam toplamıyla zulümdür onların.
öyle kutlu bir nefes taşırız dilimizde, öyle kutlu bir hava dolar ki sohbetimize, mücrim meclislere alışkın bedenleri ter kesilir, boğulurlar.
Bakarlar ama görmezler.
Aslında gizlenmiş yüzleri, bastırılmış yürekleri, susulmuş sözleridir karşılarında duran.
Yine de karanlıktır gözleri, perdelenmiştir.
Nefretleri yüceltmez onları, kahreder ancak.
Nefret bir ateştir çünkü zamanla kendi körükleyicisini de yakar.
Ve öyle bir sevgiyle dururuz, öyle bir aşka boyarız ki dünyayı yanarlar yandıklarına da.
Biz aşkla yaşarız.
Umutlar çoğaltırız durmadan.
Kaybederiz ama kaybolmayız hiçbir zaman.
çünkü hüzne belenmiş yangın ellerimizde umutlar mayalayan biziz.
Biliriz, yeni yeni kavgalarda yepyeni zaferler bekler bizi.
Her kavga önce içimizde başlar ve önce içimizde biter.
Ancak kendini örseleyen ve bu yüzden örselenen ruhlar yücelemez.
Bizim tek yenilgimiz aşkadır.
Sadece aşk sarsar ruhumuzu, aşk teslim alır, aşk korkutur, aşk öldürür bizi.
Bu yüzden biliriz ki yitirmek unutmak değildir.
çünkü her kaybediş bir hatırlamadır.
Ve merhametler çiçeklendirir her acı, her zulüm direnci bileyen bir törpüdür.
Vurulduğumuz cepheler, terke zorlandığımız menziller yüreğimizi büyütür bizim.
Ve gün gelir, merhamet sarar bütün yaraları, bükülmez sanılan bilekler aşka mağlup olur.
çünkü umut gözlüm AşK her şeye galiptir!