Birgün bu mahsun sevdadan geriye
Kalırsa sadece o hüzün kalır
Sende anladın ki yapayalnızız
Buluşmamız yasak, görüşmemiz uzak
Devrilmiş kadehler gibi dönüyor başımız
Neylersin
Ah güzelim, incinmiş bir sesi vardır yağmurun
Yanaklarına vurduğunda hissedersin
Ve bir veda sözcüğü
Saçlarına titreyen bir öpücükle dokunduğunda
Bu anı dondurmaya yetmez nefesin
Bir film sahnesi gibi akar gider ayrılık
Neylersin
Biz zaten hiçbir romanda
Kendi hayatımıza rastlamadık
Bütün şarkılar bizi yanlış anlatmıştı
Ve bütün bulmacalar yarım bırakılmıştı
Tenha sokaklarda üşüyüp durdu sırtımız
Oysa tuttuğumuz balıkları bile
Yeniden denize bağışlamıştık
Biz hayata dair hiçbir yanlış yapmamıştık
Neylersin
Biz bu sonucu haketmedik
Hayır, etmedik
Ömrümüz bu talana lâyık değildi
Bazen acı vurdu bazen de yağmur
Hiç gülmedi yüzümüz
Hiç büyümedi gülümüz
Bizi yalnızca akşamlar kucakladı biliyorsun
Sabaha çıkmayan bir yoldu yürüdüğümüz
'Bazen acı dinmez,
Bazen de yağmur
Sevgilim gülümse herşey unutulur
Suskunuz bu akşam üstü
Hasrete yanmışız
Neylersin...'
Birgün bu öykünün sonuna gelince
Ansızın desem ki 'hoşçakal canım'
Unutursun, mecburen unutursun
Yıldızlar söner, bu aşk da biter
Bazı gün hatırlayınca sessizce ağlarız
Neylersin..
Ah bebeğim, ah..
Kekremsi bir tadı vardır gözyaşının
Dudaklarına sızınca farkedersin
İçindeki vurgun aşklar mezarlığında
Ayrılık, ölümden üste yazılınca
Gideni durdurmaya yetişmez sesin
Bir inme gibi dolaşır bedeninde pimanlıklar
Neylersin...
Biz zaten hiçbir sinemaya tam vaktinde yetişemedik
Bütün vapurlar bizden önce kalkmıştı
Ve bütün biletler biz gelmeden satılmıştı
Boşuna telaşlarda yorduk günlerimizi
Oysa Nuh'un Gemisi'nde bile, bize yer kalmamıştı
Ve hiçbir mutluluğa adımız kaydolmamıştı
Neylersin
Biz bu aşkı sürdüremezdik, inan sürdüremezdik
Kalbimiz bu heyecana müsait değildi
Bize hep acılar kaldı
Bize hep yağmur
Unutmasan bile artık unutur gibi yapacaksın
Ve buruşturup buruşturup attığım kağıtlarda
Hiç bitiremediğim bir şiir olarak kalacaksın.
Yusuf Hayaloğlu