Yorgun düştüm, karanlıkta koşmaktan
Ümit durağına, serdim hasırı
Duygu hasılatım, geçmez elekten
Tamı kaybetmeden, topla küsürü
İnsanı insan bil, takma kulpunu
Son nefese değin, yokla kalbini
Şaşırtmasın seni, günlük albeni
Yanılır her beşer, vardır kusuru
Mevlana seslenir: “kim olunsan gel!”
Şimdi olsa derdi, “kim çağırsa git!”
Pırıltılı sözler, hikmetli öğüt
Her devirde, aydınlatır asırı
Dilleri tutulsa, gözünden akar
Tutuşur kelime, sözünden akar
Güven veren mânâ, yüzünden akar
Bilen bilir bunu, nedir ki sırrı?
Kimin umurunda, batarsa gemi?
Ağıt mı yakalım, güzelleme mi?
Doyumsuz nefise, vurursak gemi
Olur artık, gönlümüzün esiri
Karşılıksız sevgi, adı merhamet
Şefkat bağışlıyor, al da merhem et
Çağlayana oluk, kargaşaya set
İşte budur, safi kalbin öşürü…