Dinle beni bebeğim,sana bir çift sözüm var:
Kulağını ver şimdi,aman sakın kapama!
Tutman için öğüdüm, vasiyetim,yazım var;
Senin gibi kuzuyu çakala boğdururlar.
Sanma ki gülmek için geldin yalan dünyaya,
Hele bir yürüyesin önünde ırmak,derya,
At üstünde sefa yok,elbet kalırsın yaya,
Omzuna bu dünyanın yükünü yığdırırlar.
Bu hayatta palavra,hile ,oyun,tuzak çok,
Üç kağıdın on bini yirmi para ayak çok,
Mertekten sakınırken göze batan budak çok.
Yağmurlardan kaçarken doluyu yağdırırlar.
Yığın yığın abartı,deste deste palavra,
Senin süt beyaz rengin,onlara göre kara
Hepsi birer hokkabaz,hünerleri numara,
Mandayı iğnedeki deliğe sığdırırlar.
Kolay değil yaşamak,önünde zorlu yol var;
Eşim, dostum sandıkça,karşında tat var,el var;
Bir lokma ekmek için kazanılacak pul var;
Geçim ,için tekeden sütünü sağdırırlar.
Toplanmış yumağını tersine saracaklar,
Düzde giden işini yokuşa sürecekler,
Çıkan falı sanma ki,hayrına yoracaklar,
Doğudan gelen günü batıdan doğdururlar.
Büyüyeceksin bebek,düşeceksin sevdaya,
Bir güzel peri için dalacaksın hülyaya,
Kırılan gururunun telini saya saya,
Nazlı bir sevgiliye başını eğdirirler.