Bundan tam 13 yıl önce, insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından biri, Bosna Hersek'te, adı ''Gümüşhane'' anlamına gelen Srebrenitsa'da yaşandı. Silahsız binlerce Müslüman Boşnak erkek, Avrupa'nın gözleri önünde hunharca katledildi.
11 Haziran 1995’te, Birleşmiş Milletler’in “güvenli bölge” ilan ettiği Srebrenitsa kenti, bölgeyi gözetim altında tutan Hollandalı askerlerin hiçbir müdahalesiyle karşılaşmaksızın Sırp kasabı Ratko Mladiç emrindeki 500’den fazla Sırp asker tarafından saldırıya uğradı. Kentte bulunan ve “güvenli bölge” olması nedeniyle silahsızlandırılan 12 binden fazla Müslüman Boşnak erkek, bu katliamda şehit oldu.
5 gün süren katliam boyunca Birleşmiş Milletler ya da dünyanın öteki “büyük” devletleri hiçbir müdahalede bulunmadı. Hollanda hükümeti, geçen yıl, Srebrenitsa’da görev yapan ve katliama seyirci kalan askerlerini madalyayla ödüllendirdi. Yine geçen yıl, Uluslar arası Adalet Divanı, Srebrenitsa’da yaşananları “soykırım” olarak nitelendirdi ama ne Sırp kasaplarını, ne Hollandalıları, ne de öteki sorumluları suçlu ilan etti. Kısacası dünya Srebrenitsa’da yaşananlara “soykırım” dedi ama suçu kimin işlediğini “söyleyemedi.” Srebrenitsa, Bosna Soykırımı’nın en kanlı parçası olarak, Avrupa’nın mezar taşı oldu!
Srebrenitsa için çok şey anlatıldı, anlatılacak, anlatılmalı. Biz bu vahşetin orta yerinde şehit olan kardeşlerimize Allah-u Teala’dan rahmet dilerken, sözü Bosna’nın Bilge Kral’ı, yirminci yüzyılın en büyük komutan ve liderlerinden merhum Aliya İzzetbegoviç’e bırakalım:
“Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.
(…)
Bize saldıranlar, Hazreti İsa’nın bütün sözlerini çiğnemişlerdir. Irza tecavüz, masumları katletmek hiçbir dine sığmaz. Onlar cani ve sadece canidir. Bunu aklınızdan çıkarmayın.
(…)
Nefrete nefretle cevap vermeyin. Bosna için nefret çıkmaz sokaktır. Nefret sadece bizim ruhlarımızı zedelemiyor, Bosna’nın özünü de zedeliyor.
(…)
Düşmanlarımıza gelince… Onlara adaletten başkasını borçlu değiliz.”