Sibirya soğukları ''ısırmasın''
Ankara (AA)- Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Demircan, ülkenin birçok bölgesini etkisi altına alan dondurucu Sibirya soğuklarından, ''bilinçli hareket edilerek korunmak gerektiğini'' söyledi.
Ahmet Demircan, soğuk kış günlerindeki donma vakalarının sıklıkla kuru ve rüzgarlı havalarda ortaya çıktığını ve özellikle hareketsiz kalanlarda görüldüğünü belirterek, böyle bir durumda kol ve bacaklardaki dokularda donma geliştiğini, bunun kalıcı his kaybına ve en sonunda da kangrene yol açabildiğini belirtti. Vücudun soğuk ortamlarda cilt damarlarını kasıp kan akımlarını azaltarak derin dokuların ısı kaybını önlediğini ifade eden Demircan, ''Isı kaybını önleyen bu koruyucu mekanizma el ve ayak parmaklarında kan akımını azaltarak 'soğuk yanığı' denilen donmayla sonuçlanabilir. Eğer vücut ısısı tehlikeli derecelerde düşerse vücut işlevleri yavaşlar,
hatta bazen durabilir'' diye konuştu.
-SOĞUK ISIRMASINA DİKKAT-
''Burun, kulak, yüz, el ve ayakların soğuğa korunmasız maruz kalması halinde, 'soğuk ısırması' denilen, içi su dolu kabarcıklar ortaya çıkabileceğini'' kaydeden Demircan, şu uyarılarda bulundu:
''Aşırı soğukların yaşandığı Sivas'ta oynanan maç sonrasında bazı futbolcuların karşılaştığı durum uzun süre soğukta kalan herkesin başına gelebilir. Eğer bu futbolcular bir 90 dakika daha soğukta kalsaydı belki donma tehlikesi yaşayabilirlerdi. Bu kabarcıklara uzman olmayan kişilerce müdahale edilmemelidir. Aksi takdirde deride enfeksiyona ve zedelenmelere yol açabilir. Böyle durumlarda mutlaka tıbbi yardım istenmelidir.''
-''ÜŞÜRSENİZ SAKIN ALKOL ALMAYIN''-
Demircan, soğuk havalarda uzak mesafeleri yürüyerek kat etmek zorunda olanlarla dağcılık ve avcılık gibi uğraşları bulunanlar ve ısının uzun süre eksi değerlerin altında seyrettiği yerlerde yaşayanların şu önlemleri almaları gerektiğini bildirdi:
-''Kırsal bölge gezileri dikkatli planlanmalı, bu kişiler yanlarında mutlaka çalışır durumda cep telefonları bulundurmalı ve çevredeki yetkilileri geziden haberdar etmeliler,
-Çok küçük rahatsızlığı bile bulunanlar böyle gezilere katılmamalıdırlar,-Gezi sırasında yaralanan veya kendini iyi hissetmeyenler derhal güvenilir bir yere nakledilmeliler,
-Bu tür gezilerde yedek kazak, kuru çorap ve uyku tulumunun yanı sıra acil durumlar için ilaç ve diğer malzemeler bulundurulmalı,
-Yolculuk sırasında tüketmek için yüksek kalorili besinler seçilmelidir. Ancak uzun süre soğukta kalanlar kan damarlarını genişleterek ısı kaybını hızlandıran alkolden kaçınmalıdır. Birçok kişi alkolün soğuk havada vücudu ısıttığını zanneder. Ancak, alkol ilk alındığında damarları genişlettiği için sıcaklık hissi vermesine rağmen, bu
genişlemenin ilerleyen sürede devam etmesi nedeniyle vücutta ısı kaybı olur ve kişi hayati tehlikeye maruz kalabilir,
-Soğukla baş etmenin en iyi yolu sıkı giyinmektir. Birkaç kat giysi tek kat giysiye göre soğuğa karşı daha etkilidir. Soğuk havalarda yünlü ve pamuklu giysiler tercih edilmeli, naylon giysilerden kaçınılmalıdır,
-En dıştaki giysi su ve rüzgara karşı yalıtkan olmalı, boyun ve bilek kısımları genişleyebilmelidir,
-Kardan yansıyarak göze direkt temas eden güneşin zararlı ultraviyole ışınları kornea yanıklarına sebep olabilir. Bundan korunmak için mutlaka doğru seçilmiş koruyucu gözlük kullanılmalıdır.''
-''DONAN BÖLGEYİ KARLA OVMAYIN''-
Uzun süre soğuğa maruz kalanlarda, iğnelenme ve karıncalanma, solukluk, ardından uyuşma, deride hissizleşme ve sertleşme, etkilenen bölgede cilt rengi değişimi (önce beyaz, sonra benekli ve mor, en sonunda da siyah) şeklinde donma belirtileri ortaya çıkabileceğini bildiren Demircan, bu durumda yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
-''Eldiven, bot, yüzük ve bilezik gibi sıkması muhtemel giysiler çıkartılmalıdır,
-Etkilenen bölge elde, kucakta ve donan kişinin koltuk altında ısıtılmalıdır,
-Halk arasındaki yanlış inanışın aksine deriye veya diğer dokulara zarar vereceği için donan bölge kesinlikle karla ovulmamalıdır,
-Donmuş kısım ısıtılmadan hasta sıcak bir ortama taşınmalıdır. Ayağında donma olan hasta yürütülmemelidir,
-Etkilenen bölge vücudun dayanabileceği kadar sıcaklıktaki suyun içine bir süre yerleştirilmeli, buradan çıkartıldıktan sonra da dikkatlice kurulanmalı, ardından da ince ve yumuşak bir kuru gazlı bezle hafifçe sarılmalıdır,
-Şişmenin önlenmesi için donan uzuv havada tutulmalıdır.''