Ergenlerdeki depresyon belirtilerini mutlaka ciddiye alın!
Ergenlik döneminde olmak pek çok duygusal iniş ve çıkış yaşamak anlamına gelir. Bu yıllarda yaşanan bazı zor deneyimler ergen çocuğunuzda üzüntü duygularına yol açar.
Bu gibi zor deneyimlerin en tipik örnekleri kız-erkek arkadaşından ayrılmak, arkadaşlarla tartışma yaşamak, anne-baba ile fikir ayrılıkları ve gerginlikler yaşamak ve okul başarısızlığı ya da okulla ilgili sorunlar yaşamak olmaktadır.
Ergenlik dönemindeki tüm çocuklar aileden uzaklaşarak ve daha fazla yetişkin sorumluluğu alarak kendi kimliğini tanımlamak amacında olduğundan, zaten hem anne-baba da hem de ergenlerde belli bir üzüntü duygusu mevcuttur.
Ergenlerin bu gelişim döneminde zaman zaman kendilerini üzgün hissetmeleri normal bir durum olmakla birlikte, bazı hallerde bu üzüntü normal bir hüznü aşmakta ve bir soruna dönüşmektedir.
Bu sorun klinik depresyon sorunudur. Üzüntünün çok ağır olduğu, birkaç günden fazla sürdüğü ya da ergenin ev, okul, iş ya da arkadaşlık fonksiyonlarını yerine getirmesini engellediği hallerde depresyondan söz edilebilmektedir.
Depresif ergenlerin okul başarısı düşer, arkadaş ilişkileri ve diğer ilişkilerde sorunlar yaşarlar, saldırgan davranışlar gösterirler ve öz saygıları düşer. Bu durumlarda depresyonu daha da derinleştirir ve alkol ya da uyuşturucuya başvurma riskini artırır.
Daha da önemlisi bu ergenlerin kendilerine zarar verme, intihar teşebbüsünde bulunma riski son derece yüksektir.
Ergenlik döneminde depresyon oldukça sık görülür. Her 100 ergenden altısında depresyon teşhis edilmektedir. Kızlarda depresyon görülme oranı erkeklerin iki katıdır.
Depresyonlu ya da başka bir duygu durum bozukluğu olan biri ile aynı evde büyüyen gençlerde depresyon görülme olasılığı da yükselmektedir.
Ergenlerin çoğunda anne-baba ya da sevdiği birini kaybetmek, bir ilişkinin sona ermesi, ağır yaralanmalar gibi travmaya yol açan yaşam olaylarının ardından depresyon ortaya çıkmakla birlikte, bazen de depresyona neden olan hiçbir net durum belirlenememektedir.
Ergenlerin çoğu depresyonu tamamen atlatmakta ve yetişkinlik döneminde de depresyonla ilgili sorunlar yaşamamaktadırlar. Ancak ne yazık ki bazıları da büyüdükçe tekrar depresyona girebilmekte ya da başka duygu durum bozuklukları yaşayabilmektedirler.
Ergen çocuğun çok üzgün olmasının normal olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceğini belirlemek çok zor olmakla birlikte, olası bir depresyonun belirlenmesi ve depresyondaki gence uygun yardımın verilmesi son derece önemlidir.
Ergenlerde depresyon teşhisinde şu belirtilere bakılır:
Depresif, sıkıntılı ruh hali veya aşırı hassasiyet
Olağan etkinliklerin tümü ya da çoğuna karşı ilginin kaybolması
Belirgin ölçüde kilo alma veya kilo verme veya iştah bozukluğu (aşırı fazla veya aşırı az)
Uykusuzluk veya aşırı uyku
Psikomotor görevleri yapmada güçlük, çok ağır hareket etme
Yorgunluk veya enerji eksikliği
Kendini değersiz hissetme
Konsantre olma, düşünme veya karar vermede zorluk
Anne-babalar ise ergenin üzüntüsünün normal bir hüznün ötesine geçtiğini gösteren işaretlere dikkat etmelidirler. Bunlardan bazıları:
Ani davranış değişimleri
Öfke, ajitasyon veya aşırı hassasiyet
Riskli davranışlar
Değerli eşyalarını başkalarına verme
Sosyal gruplardan çekilme
Giyim ve dış görünümde önemli farklılık
Sürekli can sıkıntısı
Reddedilme veya birşeyi başaramama konusunda aşırı hassasiyet
Görünürde fiziksel bir neden olmadığı halde sık sık fiziksel şikayetlerde bulunma (mide ağrısı, baş ağrısı, boğaz ağrısı gibi).
Okul devamsızlığı
Evden kaçma çabası
Dikkat toplama ve konsantre olmada güçlük
Ergen çocuğunuzda bunları veya kaygı verici başka değişimler olduğunu gözlerseniz, en kısa zamanda tıbbi yardım alınız.