Gönderen Konu: Horlamayı hafife almayın!  (Okunma sayısı 804 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı pudra_shekeri

  • ByKuS
  • *
  • İleti: 1864
  • Rep Gücü : 330
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle
Horlamayı hafife almayın!
« : Aralık 29, 2007, 12:21:05 ÖS »

Horlama tedavi edilmediğinde hipertansiyon, felç, kalp krizi, uykuda ani ölüm riskini artırabiliyor.



Horluyor musunuz? Sabahları yorgun kalkıyor musunuz? Araba kullanırken uyukladığınız oluyor mu? Toplantılarda uyuyakalıyor musunuz? Cinsel performansınızda düşüş var mı? Gecenin bir yarısı kan ter içerisinde uyanıyor musunuz? Kilo vermekte güçlük çekiyor musunuz? Bu soruların hepsine veya birkaçına ‘Evet’ yanıtı verdiyseniz, Dikkat! Uykuda nefes durması ve gündüz aşırı uyku hali ile seyreden ‘Obstrüktif Uyku Apne Sendromu’ hastası olabilirsiniz.

Horlama erkeklerin yüzde 25’inde, kadınların ise yüzde 15’inde görülüyor. Horlamanın genelde önemsiz bir sorun olduğu düşünülüyor. Sıklıkla eşlerin, aile bireylerinin hatta komşuların sorunu haline gelmekten öteye gitmiyor. Oysa horlama basit bir problem değil. Obstrüktif uyku apnesi sendromunun en önemli belirtisi. Uyku apnesi sürekli yorgunluk halinden trafik kazalarına, sürekli uykusuzluktan uykuda ölüme kadar onlarca tehlikenin habercisi. Öyle ki uyku apnesi hastalarının iş veya trafik kazası yapma olasılığı ise diğerlerinden 4 - 7 kat fazla.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Ceyda Erel Kırışoğlu, “Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) uyku sırasında havayolumuzda çeşitli seviyelerde gelişen tıkanıklıklara bağlı ortaya çıkar. Yüz kemikleri, çene yapısı, büyümüş geniz eti ve bademcikler, uzamış ve kalınlaşmış küçük dil, sarkık yumuşak damak veya burun tıkanıklığı gibi anatomik bozukluklara ve aşırı kiloya bağlı olarak görülür.” diyor.

SABAH YORGUNLUĞUNA YOL AÇIYOR
Uyku apnesinin başlıca belirtileri; horlama, uykuda 10 saniyeyi aşan nefes kesilmesi ve gündüz aşırı uyku hali. Uykuda nefesin durması ile kalp ve beyin için hayati önemi olan oksijen düzeyi kanda düşerken karbondioksit düzeyi artıyor. Beyin bu durumu ciddi bir tehdit olarak görerek 3-5 saniyelik uyanıklık ile nefes alması için hastayı uyarıyor. Nefes kesintisini takip eden derin gürültülü bir horultu ile tekrar nefes almaya başlanıyor. Bu şekilde bir gecede onlarca hatta yüzlerce defa uyanan kişi ertesi sabah yorgun uyanıyor. Gündüz aşırı uyku hali, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon güçlüğü, unutkanlık, sinirlilik, kişilik değişikliği ile kendini gösteriyor.