Gönderen Konu: Baş Ağrısına Dikkat!  (Okunma sayısı 1016 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Gamzeli

  • _Gamzeli_
  • Admin
  • *
  • İleti: 18871
  • Rep Gücü : 2045
  • Cinsiyet: Bayan
  • Bana Sen Lazımsınn...
    • Profili Görüntüle
    • Ahmet Maranki
Baş Ağrısına Dikkat!
« : Ekim 22, 2007, 05:01:52 ÖS »



"Baş Ağrısına Dikkat!"

Sık görülen baş ağrılarının nedeni tümör olabilir.

Çocuklarda özellikle bulantısız, fışkırır tarzda kusmalar erken tanı yönünden önem taşır. Memorial Hastanesi Nöroşirurji Bölümü’nden Prof. Dr. Kadir Tahta “Baş ağrısı ve beyin tümörleri ilişkisi ” hakkında bilgi verdi. İnsanlığın varlığından bu yana görülen beyin tümörleri teknolojinin gelişmesi ile daha sık tanı konmaya başlamıştır. Tabii ki insanlar eğer bu durumla karşılaşacaklarsa tanının erken konması isteğindedirler. Ancak teknoloji bu kadar erken teşhis ettiği tümörleri aynı performansta tedavi edememektedir.

Beyin tümörünün belirtileri nelerdir?
Beyin tümörü kafa içinde basınç artışı yaptığı için baş ağrısı en önemli bulgularından birisidir. Her tümörde baş ağrısı olacak diye bir kural da yoktur. Günlük sabah başlayıp akşama doğru artan baş ağrılarında beyin tümöründen uzaklaştırmaktadır. Sabahları artan baş ağrısı varsa ayrıca bulantı ve kusmalar bu baş ağrısına eşlik ediyorsa basınç artışı belirtisi olup ciddiye almakta yarar vardır. Halk arasında sara nöbeti olarak bilinen epileptik nöbet yirmi yaştan sonra ortaya çıktı ise bu da önem arz etmektedir. Toplumun yüzde 50’sinde baş ağrısı bulunmaktadır. Her baş ağrısını tümör olarak değerlendirmekte uygun değildir. Baş ağrısı uzun süreli devam eden kişilerin bir kez olsun değerlendirilmelerinde yarar vardır. Beyin tümörlerinin iyi ve kötü huylu tipleri bulunmaktadır. İyi huylu olan tipleri yıllar içinde büyürler. Kötü huylu olanlar aylar hatta haftalar içinde kişinin yaşam kapasitesini geriletirler.

Beyin tümörü açısından risk taşıyanlar kimlerdir?
• Çocuklar ve yaşlılar
• Lösemi tedavisi gören çocuklar
• Kanser tedavisi için ışın almış hastalar
• Genetik anormalliği olan hastalar
• Ailesinde beyin tümörü öyküsü olan hastalar.
• Bazı genetik hastalığı bulunanlar.
• Bazı kimyasal ajanlar ve elektromanyetik alana maruz kalanlar. Petrol ve petrol ürünleri, nükleer yakıtlar, ziraat ilaçları. Özellikle anne karnında ve bebeklikte önemlidir.
• Bağışıklık sistemi bozukluğu olanlar. Organ nakli olanlar ve AIDS hastası olanlar serebral lenfoma riski altındadırlar.

Beyin tümörleri nasıl tedavi edilir?
Tanıda manyetik rezonans görüntülemenin (MR) yeri tartışmasızdır. Tümörün yeri, cinsi gibi bilgileri bize ulaştırmaktadır.
Tedavide ana kural tümörden alınan parçanın mikroskopik incelemesi ve mümkün olan maksimum seviyede boşaltılmasıdır. İyi huylu olanlardan özellikle menenjiomlarda tümörün tamamen çıkarılması sonrasında yıllar içinde yenilenmesi olup olmayacağının kontrolü yapılmalıdır. Cerrahi müdahale mikroşirürjikal yöntemle ve modern anestetikler ve anestezi ile çok düşük yüzde1 gibi mortalite ile gerçekleştirmek mümkündür. Hücrelerinde hareketlenme görülenlerde tamamlayıcı tedavi yöntemlerinden radyoterapi ve kemoterapi önemlidir. Beyin tümörlerinin tanı ve tedavisinde hasta, ailesi ve hastanedeki ekip bir bütün olarak olaya eğildiklerinde tedavide başarı şansı yükselmektedir. Devamlılık gerektiren bir tedavi şeklidir. Nükseden tümörlerde yine aynı kararlılıkla tedavi edilmektedir. Vücudun başka yerinden özellikle akciğer, meme gibi organlardan sıçrayan metastatik tümörler ve beynin vahşi tümörü olan glioblastomada başarı şansı hala kısıtlıdır. Son aylarda beyin tümörlerine karşı kök hücre ile aşılamalarda medyada parlak sonuçlar alındığı bilgisi sunulsa da malign tümörlerde kişiye bir iki aylık ömür ilave ettiği belirtilmektedir.
 
 


Seni sevdim gönülden, kalbimin sahibi oldun bilmeden, bu yürekte varolacaksın ebediyen, bunu bil çok seviyorum gerçekten.
Seninle doğdu bu yürek, sensin gönlüme eş, dudaklarım dudaklarındayken sanki can verdi bu yürek, senin kollarında ölmek dünyada en güzel şey olsa gerek..