Gönderen Konu: Prostat Hakkında Sıkça Sorulan Sorular  (Okunma sayısı 4168 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Prostat Hakkında Sıkça Sorulan Sorular
« : Haziran 20, 2008, 11:39:50 ÖÖ »

PROSTAT NEDİR?

Doğuştan itibaren her erkekte bulunan ve idrar torbasının tam çıkışını çepeçevre saran bir salgı bezidir. İdrar yollarının savunmasını yapan ve meniye katılan birtakım değişik salgılar üretir. Yani prostat belirli bir yaştan sonra olan değil, doğuştan itibaren tüm erkeklerde bulunan bir organdır. Ancak belirli bir yaştan sonra prostat hormonlardaki değişimin de etkisi ile yavaş yavaş büyümeye başlar.

Bu büyüme tamamen fizyolojiktir. Saçlara ak düşmesi, derinin kırışması gibi normal yaşamın bir parçasıdır. Prostatın büyümesi için iki tane şart lazımdır.
1-İnsanın yaşlanması
2-Erkeklik hormonunun olması: Yani kişinin prostat sorunu olabilmesi için erkekliğinin olması gerekir. Hadım edilmiş kişinin yani yumurtalıkları alınmış bir kişinin prostat sorunu olmaz.

Prostatın değişik türleri var mı?

Prostat erkeklerin başının belasıdır diyebiliriz. 3 tane önemli hastalığı vardır. Bu üç hastalık bu organda genellikle değişik zamanlarda olmakla birlikte birbirinden tamamen ayrı olup aynı anda üçü birden de olabilir.

1- Prostatitler: Prostatın iltihabıdır. Ani çok şiddetli bir prostat iltihabı olduğunda insanı hastaneye aceleyle getiren, idrarı yapamaz hale getiren bir hastalıktır. Ağırlıklı olarak gençlerde görülür. Cinsel yolla kadınlardan bulaşan mikroplarla oluşur. Hijyene dikkat etmemek de prostat iltihabına neden olabilir. Yüksek ateş ve idrar yapamama gibi şikayetlerle başlar ve kişiyi yatağa düşürebilir. Prostatın iltihabı tam olarak tedavi edilmesi zordur, çünkü bu organın içine antibiyotikler zor geçer. İltihap bu nedenle kronik yani müzmin hale gelip yıllarca insanı süründürebilir. Bu nedenle bilhassa cinsel yolla bulaşan hastalıklarda çok dikkatli tetkik yapılması ve doğru tedavi edilmesi gerekir.

Doğru tedavi edilmezse yıllarca bu durum devam eder ve sonucunda da kısırlık bile ortaya çıkabilir. Hastalıklı kişi ile birlikte beraber olduktan 1-2 hafta sonra idrar yolunda sızlama, kaşıntı, akıntı görülebiliyor ve bu durumdaki erkeğin mutlaka Üroloji uzmanına başvurması gerekir. Akıntdan kültür yapılmadan rastgele kullanılan antibiyotikler zaman içinde kronik prostatit, kısırlık gibi kalıcı sorunlara yol açabilirler.

2-Prostatın büyümesi: Büyüyerek çevresinde bulunan idrar yolunu sıkılaştırması ve idrar yapmada zorluk oluşmasıdır. Bu hemen hemen herkeste normal olarak görülür. Sonuçta erkeklerin yüzde 10''u hayatlarının belirli bir döneminde prostatla ilgili bir sorundan dolayı ameliyat olurlar. Herhangi bir şekilde idrar yapmakta rahatsızlık hissedenlerin ise yüzde 30''u ameliyatlık haldedir.

Prostatı olan kişi ne hisseder?

1-Tam idrar yaptıktan sonra boşalamama hissi.
2-Sık sık idrara gitme
3-İdrar yaparken kesik kesik yapma
4-Sıkışık bir şekilde ve sık sık koşarak aciliyet hissi ile tuvalete gitme.
5-İdrar yaparken akımın çok ince olması
6-İdrar yaparken ıkınmak zorunda kalmak
7-Geceleri 2 yada daha fazla tuvalete kalkma ihtiyacı
8-İnce ve ayak dibine doğru ileri atım yapamadan işemek
9-İşeme sonrası damlamalar olması
10-İdrar kaçırma
11-Mesanenin dolarak şişmesi ve idrar yapamama sonrası şiş bir karınla hastaneye koşturmak.

Prostatı olan insanların bazılarının yada bir kısmının yaşadığı belirtilerdir

Prostat belirtileri gösteren kişi ne yapmalıdır?

Bu belirtilerin ne şiddette olduğu ve hayatını ne kadar etkilediği önemlidir. 60 yaşında bir insanda bunların bir kısmı var diyelim. Bu durum böbreklerine, idrar yollarına bir zarar vermiyorsa yani iltihaba vs. neden olmuyorsa burada kişiye bağlı bir durum vardır. Kişinin sosyal hayatı, çalışma hayatı değerlendirilir. Mesela kişi bir çiftçi ise bu tür durumlarla daha kolay başa çıkabilir.

Tarlada çalıştığı için istediği zaman tuvalete gider. Ama bu kişi bir hakim ise bir holding yöneticisi ise mahkeme sırasında toplantı sırasında sık sık ara vermek zorunda kalacaktır. Bir şoförse ikide bir benzinci aramak zorunda kalacaktır. Ama bir emekli ise kalkıp isteği zaman tuvalete gidebilir. Herkesin prostatı büyür ama gerçekte sadece bazıları ameliyat olmak zorundadır. Gerçekten şikayetleri olmayan kişileri lüzumsuz yere ameliyat edersek daha mutsuz insanlar ortaya çıkar.

3-Prostat kanseri

İleri yaşlarda sık görülen bir başka türü de kanserdir. 60 yaşındaki insanlarda yüzde 30, 70 yaşındaki insanların yüzde 40''ında kanser başlangıcı olacak kadar bozulmuş hücrelere rastlanır. Batı ülkelerinde trafik kazalarında ölen belirli yaşlardaki erkekler tarandığında 70 yaşındakilerin yarıya yakınında kanserli hücreler görülür. Prostat kanseri erken aşamalarda yakalandığında tamamıyla tedavi edilip vücuttan yok edilebilir ve hastalıktan eser kalmaz.

Ama geç teşhis edilirse bu hastalık kemiklere yayılırsa sadece idare edici tedaviler yapılır. Batı ülkelerinde 40-45 yaşından itibaren PSA denilen bir tetkikle tarama yapılarak, kanser olup olmadığı araştırılır. Kadınların meme taraması yaptırdığı gibi erkeklerin de bu testi yaptırması gerekmektedir. Basit bir kan testidir, 45 yaş sonrası her erkeğin 6 ayda bir yaptırmasını öneririm. Prostat büyümesi nedeni ile açık,kapalı veya lazer ile ameliyat olanlarda da bu risk devam ettiğinden PSA tesi önemlidir.

Prostat için başvuran kişi daha sonra hangi aşamalardan geçiyor?

Prostat için başvuran insanda tüm bu şikayetleri değerlendirdikten sonra muayene ederiz. Bu muayene makattan parmakla yapılır. Hem kanser olup olmadığını bir dereceye kadar değerlendirmek hem de prostatın ne kadar büyüdüğünü görmek açısından bu önemlidir. Mesela normalde bu kestane kadar bir organdır. Biraz büyürse bir mandalina kadar daha büyürse portakal kadar daha da büyürse bir greyfurt kadar olur. Normalda 20 gram olan bu organ 200-250 grama kadar ulaşabilir.

Dışarıdan bakılınca görülmez, makata doğru büyür, kabızlığa benzer dışkılama sorunları dahi yaratabilir. Gerektiğinde makattan yapılan bir ultrasonla detaylı olarak tetkikler yapılır. Kanser şüphesi varsa ultrason eşliğinde iğne biyopsisi ile her hangi bir anestezi gerekmeksizin parçalar alınarak dokuda kanser olup olmadığı anlaşılır.

Prostat ameliyatı nasıl yapılıyor?

Bu doku testine göre kanser durumu yoksa biz bunların çoğunu kapalı ameliyatla ya da gereğinde de açık ameliyatla tedavi ediyoruz. Tabii bir de son yıllarda gelişen lazer teknolojileri özellikle Gren Light yani yeşil ışık adlı lazer sıklıkla kullanılıyor. Kapalı ameliyatlar genellikle 90 gramın altında olanlarda kullanılır. Kapalı ameliyat cerrah bu konuya yatkın ve bu konuda uzmanlaşmışsa açık ameliyat kadar iyidir, başarısı eşittir ve hasta çok daha az süre hastahanede kalarak çok daha az rahatsızlık çeker.

Belirli bir boyutun üzerinde büyürse veya ek bazı başka sorunlar olur ise açık ameliyatı tercih edebiliriz. Prostat ameliyatında prostat kanseri ameliyatından farklı olarak tüm prostat alınmaz. Bunu bir portakal olarak düşünün. Prostat sulu iç dokunun şişmesi ile oluşur. Kanser ise genellikle bunun kabuğundadır. Kanser ameliyatında kabukla beraber tüm organ meni keseleri çıkıyor.

Kapalı ameliyat nedir?

Kapalı ameliyatta penisten fiberoptik bir aletle girerek prostatın içinden bir portakal oyulması gibi kazınmasıyla yapılır.

Açık ameliyatı nedir?

Açık ameliyatta ise prostata karından kesilerek ulaşılır, prostatın büyüyen dokusu çıkartılır, kapsül yani kabuk kısmı kalır.

Prostat için ameliyat dışında başka hangi tedaviler uygulanır?

Isı tedavisi, ultrason tedavisi, mikrodalga tedavisi, balonla germe tedavisi gibi bir takım ek tedavi yöntemleri denenmektedir. Ama bunun en başarılı tedavisi cerrahi tedavidir. Ameliyat olamayacak kadar ağır durumda olanlar, kalp hastalığı olanlar, anestezi alamayacak durumda olanlar kalp sağlığı açısından sorunu olanlar ya da çok ileri yaşlarda olup narkoz riski yüksek olanlarda için ilaç tedavisi ile işemeyi düzenlemek mümkündür. Ama genç yaşlardan itaberin de ilaç vermek hem ekonomik olarak hem de kişinin bu ilaçları izin süre kullanması gerektiğinden sakıncalıdır.

Bu ameliyatların riski nedir?

Bu ameliyatlar belirli oranlarda komplikasyonları olan ameliyatlardır. Ama genelde kapalı prostat ameliyatının komplikasyonları açık prostat ameliyatının komplikasyonlarına göre çok daha düşüktür. Günümüzde kapalı, açık prostat ameliyatları ve prostat kanseri ameliyatları olsun emin ellerde yapılmaktadır gayet hızlı ve risksizdir. Ölüm riski yüzde 1''in altına indirilmiştir. Bu ameliyat sırasında ve ameliyat sorasındaki 3 aylık dönem için geçirlidir.

Prostat ameliyatı ne kadar sürer?

Kapalı prostat ameliyatı 1 saatin altında sürer. Açık prostat ameliyatı 1.5 saat sürer. Kanser ameliyatı 1.5 saat sürer.

Ameliyat sonrası hastanede kaç gün yatmak gerekiyor?

Kapalı prostat ameliyatı sonrası hasta 3 gün hastanede yatar. Açık prostat ameliyatı sonrası ise 5 gün hastanede yatar. Prostat kanseri ameliyatında da hastanın 5 gün civarında hastanede kalması gerekmektedir.

Ameliyatın ortalama maliyeti ne kadardır?

Bir devlet hastanesinde ve bir öğretim üyesi tarafından yapıldığı taktirde 2 milyar lira civarındadır. Kanserle ilgilisi olanlar biraz daha farklıdır.

Yeni gelişen Green Light- Yeşil Işık lazer ile prostat yöntemi hakkında bilgi verirmisiniz?

Bu yeni ve başarılı bir teknoloji. Ülkemizde başta mucize bir yöntem gibi abartılı tanıtım yapıldı ise de gerçekte de hasta konforu açısından uygun hastalarda fayda sağlayan ve benim de tercih ettiğim bir yöntem. Bu yöntemde aynı kapalı ameliyat gibi idrar yolunu ağzından fiberoptik bir alet ile girilerek prostata ulaşılıyor ve görüntü altında lazer enerjisi kullanılarak prostat buharlaştırılıyor.

Netice açısından diğer ameliyatlardan farklı olmamakla birlikte, lokal anestezi ile uygulanabilmesi, kanamanın az olması, bazı hastalarda sonda dahi kullanılmayabilmesi, diğerlerinde ise 1-2 günde sondanın alınabilmesi önemli avantajlar. Green Light uygulanan hastalar aynı gece evlerine de gönderilebiliyor. En önemli dezavantajı cihazın ve sarf malzemesinin pahalılığından dolayı fiyatın yüksek olması. Ama prostatı çok büyük olmayan uygun hastalarda konforlu bir yöntem.

Prostat kanserinin belirtileri ile prostat hastalığının belirtileri aynı mı?

Prostat kanserinin kendine özgü bir belirtisi yok. Bu hastalık bir saatli bomba gibi. Vücudun içinde gelişiyor taki ilerleyip kemiklere atlayıp bir kemik kırılması durumda araştırma yapılması sonucu ortaya çıkabiliyor.

Prostatı önlemek için yapılacak bazı şeyler var mı?

Sebze meyve türü ağırlıklı öneriliyor. Batı usulü fast-food tarzı beslenmenin prostat kanseri riskini artırdığı söyleniyor. bu nedenle prostatı önlemek için yapılacak belirli bir tedavi şekli olmasa da doğal beslenmenin her türlü hastalığa olduğu gibi prostat kanserine de iyi geldiği belirtiliyor. Bitki kökleriyle ilgili ilaçlardan da bahsediliyor. Ancak bunların hiçbirinin yüzde 100 doğruluğunun kanıtlanmadığı da bir gerçek.

Prostat sonrası bir iktidarsızlık sorunu oluşur mu?

Bu tip ameliyatları olan insanlar genellikle yaş nedeniyle büyüyen prostatı küçültmeyi amaçlıyorlar. Bu nedenle yaşları ileri. Bir de ameliyat geçirince iktidarsızlık en azından kendine güvensizlik dönemi olabiliyor. . Ayrıca ileri yaş grubunda ve başka, şeker, kalp, tansiyon gibi sorunları olabilen yani zaten cinsel gücü etki altında olan insanların bu ameliyatı olduğunu da göz önünde bulundurmak lazım.

Kapalı prostat ameliyatı sonrası yüzde 10, açık prostat ameliyatı sonrası yüzde 15 bir iktidarsızlık riski var. Kanser ameliyatında ise iktidarsızlık riski çok daha yüksektir. Kanser ameliyatı olanların çoğu ereksiyon güçlerini kaybeder. Bir de bu ameliyattan sonra yaklaşık hastaların dörtte üçünde meni ileriye doğru değil arkaya idrar kesesine doğru fışkırıyor bu durumda da bir iktidarsızlık değil ama kısırlık sorununu ortaya çıkarıyor.