Gönderen Konu: Michaelis-Arbuzov Tepkimesi  (Okunma sayısı 727 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı lazakrep61

  • Yönetici
  • *
  • İleti: 2689
  • Rep Gücü : 608
  • Cinsiyet: Bay
  • Dünyada Ölümden Başkasi Yalan...
    • Profili Görüntüle
    • Benim Mekan
Michaelis-Arbuzov Tepkimesi
« : Haziran 06, 2009, 12:33:35 ÖÖ »

Kisaca Arbuzov tepkimesi olarak bilinse de, esas olarak Michaelis-Arbuzov Tepkimesidir. Tam olarak tarihcesini bilmiyorum ama ilk olarak 1898 yilinda, Michaelis tarafindan,1906 yilinda da Arbuzov tarafindan yayinlanan iki makale bu tepkime icin ilk referans olarak verilmekte. Konuya katkilarinin nasil olduklarini tam anlayamadim ama tahminim, konuyu ilk bulan Michaelis ama sonradan üzerine gidip detaylandiran Arbuzov. Ve de Arbuzov cok daha saglam bir fosfor kimyacisi oldugu icin sadece onun adiyla anilir hale de gelmis ama hakperest sahislarca Michaelis in de ismi sonradan eklenmis. Ya da birbirlerinden bagimsiz olarak buldular. Michaelis, sadece ilk örneklerini yayimladi ve aradan cekildi. Pek de ünlü bir kimyaci degildi. Arbuzov ise bagimsiz olarak kendisi de buldu ve üzerine detaylica gitti. Zamaninin ünlü kimyagerlerinden (özellikle fosfor kimyasi konusunda) olmasi ve ki adina ait bir enstitunun varligi bu kaniyi pekistiriyor, tepkimenin onun adiyla ünlenmesine olanak kiliyor. Hos iki makalenin yayinlanma sürelerinin aralarinda 8 yil gibi bir fark var ama o zamanki iletisim kosullarini düsününce belki de mümkündür böyle birsey. Elbette tüm bunlar benim spekülasyonlarim. Dogruluklari kesinlikle tartismaya aciktir.

Her ne ise, tepkimenin kendi tarihcesinden ziyade, tepkimenin benim acimdan var olan anekdotal hikayesine gelmek istiyorum ama öncelikle tepkimeden bahsedeyim.

Tepkime basit olarak, Trialkil fosfitler ile alkil halejenurlerin tepkimeye girerek, öncelikle ara ürünsel bir trialkoksifosfonyum tuzunu olusturmalari ve isitilmalari sonucu mono alkil fosfonyum esterlerinin olusturmasindan ibaret.







Tepkimeyi yavasca mekanistik acidan inceleyecek olursak; öncelikle ilk tepkime, trialkil fosfit ile alkil halejenür arasinda basit bir yer degistirme tepkimesi olarak düsünülebilir.
Olusan fosfonyum tuzunun halojeni, isinin da yardimiyla, fosfora bagli olan alkoksi gruplardan birinin oksijen bagli olan karbonuna saldirarak, R gruplarindan birini alkil halojenür olarak ayirir ve geriye fosfonyum esterini birakir.







Sentetik acidan elde edilen fosfonyum esterinin önemi, alkil halojenür olarak, alfa-halo esterlerin kullanilmasi sonucu elde edilen asagidaki fosfonyum esterinin, Wittig Tepkimesinde siklikla kullanilmasindan ileri gelmektedir.







Hafizam beni yaniltmiyorsa, bu tür fosfonyum esterleri kullanilarak elde edilen ilür (ylide)ler ile yapilan Wittig tepkimesi sonucu cogunlukla trans alkenler elde edilmektedir.

Tepkimeden bu kadar bahsettikten sonra, anekdotal hikayesine geleyim. Bu tepkimeyi ilk olarak Ayhan Hoca'dan olimpiyat kamplarindan birinde ögrenmistim. Sene 1995 idi. Yer ODTU kimya bölümü, seminer odasi idi. Ayhan hoca'nin kedileri cok sevdigini ögrenmem de ayni zamana denk gelir ki, kedilerinden birinin isminin Arbuzov oldugunu söylemesi ile bu tepkimenin hafizama kazinmasi da kolaylasmisti.

Aradan epey bir yil gecti. 2002 nin sonlari. Bir gün Organik katinda, eve gitmeye hazirlanirken, tam olarak nedenini hatirlamiyorum ama Ayhan hoca nerede oturdugumu sormus, ümitköy dedigimde ise, bak sen ben de orada oturuyorum, arabayla cikicam birazdan, seni de birakayim demisti. Seve seve kabul ettim. Ümitköy e aksam vakti gitmenin zorlugunu Ankara'yi bilenler tahmin edebilir. Atladik, Ayhan hoca'nin sari kizina, yani mercedesine, yola ciktik. Muhabbet sirasinda bir ara, Ayhan hoca'ya, kedisini kastederek, ee hocam Arbuzov nasil diye sordugum da aldigim cevap su oldu:

-Haa, ooo öleli cok oldu ama simdi torunu yasiyor.

kedilerin ortalama ömrü ne kadardi diye düsünmeye baslamistim ki ikinci cümle beni iyice sasirtti:

- Ve o da kimyager!!

O zaman biraz durakladim. Kedilerin ortalama ömrünü degil kabiliyetlerini düsünmeye basladim, acaba Ayhan hoca evdeki kedilerine deneyler mi yaptiriyordu. Bu iste bir yanlis anlama oldugu kesindi. Hocam, kediniz olandan bahsediyorum deyince, Ayhan hoca kahkahayi basti:

-Haaa, onu mu soruyorsun, ben de kimyager olan Arbuzov sanmistim, ha kedim Arbuzov. O da öleli cok oldu ama simdi torunu yasiyor dedi.

Cevap degismemisti. Arbuzovlar ölmüs, geriye torunlari kalmisti. Biri kimyagerdi ötekisi ise hala bir kedi.