Gönderen Konu: Ünlü prodüktör Erol Köse’ye bir e-posta yolladı, albümü oldu. Nasıl mı?  (Okunma sayısı 1556 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı pudra_shekeri

  • ByKuS
  • *
  • İleti: 1864
  • Rep Gücü : 330
  • Cinsiyet: Bayan
    • Profili Görüntüle



Son günlerde disko topuyla dans ettiği, daracık kıyafetler giydiği seksi klibiyle konuşuluyor Elif Turan. Aslında caz eğitimi aldı, Nardis Jazz Club, Jazz Cafe gibi mekanlarda sahneye çıktı. Ama "daha çok kişiye ulaşmak için" Erol Köse'yle çalıştı, Serdar Ortaç'tan şarkı aldı. Ve ortaya pop dans albümü "Çık Aradan" çıktı. Her ne kadar "düzene uysa da" albümüne iki de caz parçası ekledi.
Elif Turan 24 yaşında. Keman, piyano, davul ve blok flüt çalıyor. "Caz söylerken baymıyorum. Sahnede kopuyorum. Özellikle doğaçlama yaparken kendimi kaybediyorum. Seyirci enerjime hayran kalıyor.
O yüzden beni tekrar izlemeye geliyor. Repertuvarım caz da olsa kıpır kıpır" diyor. Bu kadar ididalı konuşan Turan'ı sahnede izlemek istiyorsanız, 19 Ocak'ta Nardis Jazz Club'da olacak.

Hayatınıza müzik nasıl girdi? Aileniz aracılığıyla, bir enstrümanla veya bir şarkıcıya hayranlığınız sayesinde mi?
Babamın hediyesiyle birlikte... İlkokula başlamadan önce babam bana küçük bir org almıştı. Duyduğum müzikleri orgda çıkarmaya çalışıyordum. Sonra şarkıcıların taklitlerini yapmaya başladım. Yonca Evcimik, Aşkın Nur Yengi... Bir de halalarım İzmir'de Türk sanat müziği korolarında solistlik yapardı. Onları dinlemeye giderdim.
Ortaokulda müzik öğretmenim aileme "Bu kızda cevher var, çıkarın" deyince onunla piyano çalışmaya başladık. Aryalar söylüyorduk. O dönemde şan dersleri de aldım.

Caz dinlemeye ne zaman başladınız? Öğretmeniniz mi tanıştırdı sizi bu müzik türüyle?
Cazı keşfetmemi ve sevmemi de öğretmenim sağladı. Kendi albüm arşivini paylaştı benimle. Henüz ortaokuldayken Ella Fitzgerald ve Sarah Vaughan'ı dinleyince kararımı verdim, cazcı olacaktım. İzmir Güzel Sanatlar Lisesi'ni kazandım. Ana çalgım kemandı. Bölüm birincisi olarak bitirdim okulu.

"Pop ekstralarına da gidiyordum"
Üniversitede de müzik okumaya devam ettiniz mi?
Evet. Babam memur. Ailem maddi imkansızlıklar nedeniyle İzmir'de kalmamı istiyordu. Benim istediğimse caz üzerine bir eğitim almaktı. Bunun için Bilgi Üniversitesi'nin Caz Vokal Bölümü'ne girdim. Tam burslu olarak...
Okulda ve dışarıda Ali Peret, Selen Gülün, Nükhet Ruacan, Yıldız İbrahimova ve Randy Esen'le çalıştım.

Memur bir ailenin çocuğuyum dediniz. İstanbul'da para kazanmak için sahneye mi çıktınız?
Okulun yurdunda kalıyordum zaten. Piyano ve vokal dersleri verdim. Çeşitli üniversitelerin müzik kulüplerinde hocalık yaptım. Randy ve Aydın Esen'in okulunda öğretmen oldum. Sonra caz kulüplerinde sahneye çıktım. Bazen otellerde pop ekstralarına da gidiyordum.

İstanbul'daki caz kulüplerinin sayısı belli. Oradan kazandığınız para sizi tatmin etmediği için mi Erol Köse'nin kapısını çaldınız?
Nardis Jazz Club'da ve Jazz Cafe'de ayda iki kere falan sıra geliyordu bana. Caz kulüplerinde konser vermek isteyen çok kişi var ama mekanların sayısı az. Kendi kendimi yemeye başladım. Kendimi, müziğimi daha fazla kişiye göstermem gerek diye düşündüm. CV'mi hazırladım, yanına bir fotoğrafımı ekledim ve Erol Köse'ye e-posta attım.

"İstediğim tarzda albümü Köse yapardı"
Teknolojik yoldan ulaştınız yani. E-postanız ilk seferde dikkatini çekti mi?
Aynı gün içinde aradılar ve ertesi gün ofisinde randevulaştık. Köse e-postalarını kontrol ederken şans eseri benimkini açmış. CV kısmında cazı görünce "Bu kadın bizi bozar. Kesin yaşlı biridir" demiş. Ama fotoğrafımı gördüğünde fikrini değiştirmiş.

Niye Erol Köse? Sizi en hızlı o parlatır diye mi düşündünüz?
Kesinlikle. Benim istediğim gibi bir albümü yapacak tek kişi oydu. Erol Köse'ye giderken yanımda jazzy parçaları söylediğim bir demo götürmüştüm. Ona göre çok tatmin edici değildi. Orada hemen bir pop müziği şarkısı söyledim ve Köse "Tamamdır" dedi.

Müziğinizi duyurmak için yola çıkmışsınız ama albümünüz pop dans albümü. Yoksa vaz mı geçtiniz cazcı olmaktan?
Hayır. Albümün içine iki caz parçası ekledik. Dinleyicileri yavaş yavaş alıştırıyoruz caza. İnsanlar caza karşı önyargılı. Sıkıcı buluyorlar. Oysa ben caz söylerken baymıyorum. Sahnede kopuyorum. Doğaçlama yaparken kendimi kaybediyorum. Seyirci enerjime hayran kalıyor. Beni tekrar izlemeye geliyor. Repertuvarım caz da olsa kıpır kıpır. Dans da ediyorum sahnede.

"Caz kulübünde söylerken de klipteki gibi seksi giyiniyorum"

Daha düne kadar caz kulüplerinde sahneye çıkarken ilk klibinizi çektiğiniz "Büyüt İstersen" Serdar Ortaç'a ait bir şarkı. Klipte seksi kıyafetler giyiyor ve seksi danslar yapıyorsunuz. Oyunu kuralına göre oynamak için mi tüm bu yapılanlar?
Klipte gördüğünüz kadın tamamıyla benim. Danslar, kostümler benim seçimimdi. Sesteki iddiamı dansta, kostümlerde, klipte de sürdürmek istedim. Gencim, potansiyelim var, neden kullanmayayım? 10 parmağımda 10 marifet...
Günlük hayatta da klipteki gibi yüksek topuklu ayakkabılar giyiyorum. Dar kıyafetleri seviyorum. Caz kulübünde sahneye çıktığımda da seksi giyiniyorum. Mini ve straplez elbise veya sırtı açık bir bluz...
Caz deyince insanların aklına yaşlı, hafif toplu bir kadın geliyor. Cazcılar sade ve iddiasız giyinir sanıyorlar. Oysa ben de cazcıyım.
24 yaşındayım ve tahmin ettikleri gibi giyinmiyorum. Onların kafasındaki cazcı profiline uymuyorum.