1. Kambiyo İşlemleri: Millî para ve yabancı paraların dolaşımına ilişkin olarak kambiyo; para yerine geçen ve ödeme aracı olarak kullanılabilen her türlü bono, çek, poliçe ve diğer menkul kıymetler anlamında kambiyo olarak tanımlanabilir. Para ve diğer menkul kıymetler ile maden ve taşların iç piyasada tedavülü ve memleketten ihraç veya memlekete ithaline ilişkin usul ve esasları düzenleyen hukuki metinler bütününe kambiyo mevzuatı denilir.
1567 numaralı "Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu"na göre, bu konu ile ilgilikararları vermeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Kambiyo iktisat literatüründe "döviz", "efektif" anlamlarında da kullanılmaktadır.
2. Kambiyo İşlemlerinin Özellikleri: Kambiyo işlemleri gerçekleştirilirken aşağıdaki özellikler dikkate alınmalıdır,
- İşlemler yabancı para birimi üzerinden (sabit kurla) tek numaralı hesaplara kaydedilir.
- İşlem (efektif vaziyeti ve döviz vaziyeti hesapları dışındaki), iki yabancı paralı hesabı ilgilendiriyorsa sadece bu yabancı paralı hesaplar arasında kaydedilir.
- İşlem, bankanın yabancı para pozisyonunda (durumunda) azaltma yaratıyorsa efektif vaziyeti veya döviz vaziyeti hesaplarından biri, yabancı paralı diğer hesaplara karşılık, borçlanır. Tersi durumda da alacaklanır.
- Efektif Vaziyeti borçlandığı zaman, işlemin yabancı paralı tutarının karşılığı Türk parası üzerinden, Efektif Alım Satım Hesabı alacaklanır. Aynı ilişki Döviz Vaziyeti ile Döviz Alım Satım hesapları arasında da geçerlidir.
- Yabancı para alım satımın yarattığı kâr veya zarar Efektif Alım Satım ve Döviz Alım Satım Hesapları üzerinden ve ticari işletmelerinde emtia satış kârının “tek hesaplı” uygulamada belirlendiği şekilde hesaplanır.
- Efektif ve döviz satışında satılan efektif ve döviz satış bedeli üzerinden % 0,1 Komisyon ve Komisyon üzerinden de % 5 Bankacılık ve Sigorta Muameleleri Vergisi tahakkuk ettirilir.
3. Efektif: Efektif, nakit biçimindeki yabancı paralar demektir. Paranın gerçek değeri, itibari değer. Kambiyo rejimine göre "nakit yabancı para" demektir. Döviz kavramının aksine efektif kur, çek, senet, poliçe ve hazine bonosu gibi ödeme araçlarını kapsamaz. Efektif satış kuru, döviz satış kurundan genellikle daha yüksektir. Efektif ilk olarak “gerçekleşmiş” anlamında kullanılmaktadır. Örneğin, efektif kur, gerçekleşmiş kur anlamında kullanılmaktadır. Bankaların kasalarında durduğu sürece, faiz kaybına yol açan, ancak dövize çevrilerek yurt dışı banka hesaplarına intikal ettirildikten sonra faizlendirilebilinen kâğıt para olarak da tanımlanabilir. 1970'li yıllarda yayılan esnek (dalgalı) döviz kuru sistemiyle birlikte kullanımı yaygınlaşan bir kavramdır. Nominal veya reel olarak hesaplanabilir. Esnek döviz kurları yaygınlaşınca, çok taraflı kur değişmelerinin ticari rekabet gücü açısından önemi de artmıştır.
3.1. Nominal Efektif Kur: Bir paranın belli başlı diğer paralar karşısında değerinin değişmesi, hem döviz piyasasındaki hem de ticari rekabet gücündeki gidişin göstergesidir. Buna, nominal efektif kur denilmektedir. Ancak, ülkelerin yaşadığı enflasyon oranının farklı olması dolayısıyla, nominal efektif kur değişmeleri ticari rekabet gücünü göstermekte yetersiz kalır.
3.2. Reel Kur: Bir ülkenin parası, dünya piyasasında, ancak o ülke ile dış dünya arasındaki enflasyon farkını telafi edecek oranda değer yitiriyorsa reel olarak kur aynı kalmıştır; ticari rekabet gücünde kur değişmesinden kaynaklanan bir değişme olmamıştır. Efektif kurlardaki reel azalış veya artış, döviz piyasasındaki ve ticari rekabet gücündeki durum değişmesinin göstergesi olarak kullanılır. Nominal değerden reel değere varmak için, döviz kuru, ilgili ülke ile dış dünya arasındaki enflasyon oranındaki fark için düzeltilir. Ancak, reel kurların hesaplanmasındaki (kullanılacak fiyat istatistikleri başta olmak üzere) çeşitli istatistiksel sorunlar vardır. Bunun yanında, ticari rekabet gücünü belirleyen diğer etkenlerin varlığı da bir gerçektir. Efektif kurların hesaplanmasında iki ayrı çeşit tartı kullanılabilir:
- Çok taraflı ticaret tartısında, ülkelerin dünya ticaretindeki payı veya belirli bir bölge ticareti söz konusu ise (sanayileşmiş ülkeler veya B. Avrupa ülkeleri gibi) buradaki pay söz konusu olur,
- İki taraflı ticaret tartısıyla her ülkenin birbirleriyle karşılıklı ticaretindeki payları belirlenir. Genellikle iki taraflı ticaret tartısı birinciye tercih edilmektedir. Bunun iki nedeni vardır: Birincisi, her ülke piyasasında alıcı ve satıcıların karşılaştığı yerli ve yabancı fiyatlara olan ortalama döviz kuru etkilerini yansıtmasıdır; diğeri de, reel kurların hesaplanmasında, fiyat seviyesi değişmeleri ile döviz kuru değişmelerinin incelenmesine daha uygun olmasıdır. Buna karşılık, çok taraflı ticaret tartısı, iki ülkenin üçüncü piyasadaki rekabet gücünü saptamak açısından daha uygun düşmektedir.
3.3. Efektif Deposu: Bankanın banknot cinsinden yabancı para kasasıdır. Bankaların kabul ettiği her tür para için aktif karakterli ayrı bir efektif deposu hesabı bulunmaktadır. Herhangi bir müşteri hesabına alınan yabancı paralar efektif deposuna borç verilirken ilgili müşteri hesabına alacak verilir.
4. Döviz: Döviz, Ülkelerin elinde bulunan madeni ve kâğıt para cinsinden bütün ülke paraları ve bu paralarla ödemeyi sağlayan her türlü hesap, belge ve vasıtaların tümüne denir. Uluslararası ödemelerde geçerli olan yabancı para, para işlevi gören her tür bono, poliçe, kredi mektubu, havale ve benzeri varlıklar, her türlü mal ve hizmet alımında, ödemede bulunulurken kullanılan paranın, alacaklı tarafından kabul edilebilir cinsten olması gerekir. Bütün ülkeler, mal ve hizmet satışında kendi parası ile satma taraftarıdır. Yani kendi ülkesinin çıkardığı paraya güvenilmesini isterler.
Uygulamada, satın alınan bir malın bedelini, alıcı ülkenin yabancı para stoklarında satıcı ülkenin para biriminden para olmaması durumunda, satıcı ülkenin kabul edeceği bir başka para birimi ile ödeme gerçekleştirilir. Satıcı ülke de eline geçen bu para ile diğer ülkelerle alış verişini yapabilecektir. Bu nedenledir ki ülkelerin uluslararası ticaret yapabilmeleri için ellerinde diğer ülkelerin paralarının stoklarında bulunması gerekir. İşte bu ülkelerin elinde bulunan madeni ve kâğıt para cinsinden bütün ülke paraları ve bu paralarla ödemeyi sağlayan her türlü hesap, belge ve vasıtaların tümüne döviz denir.
4.1. Döviz Kuru: Döviz Kuru, Bir ülke parasının diğer ülke parasına göre değerini ifade eder. Alım satımları efektif ve serbest piyasa olmak üzere iki ayrı değerde yapılır. Efektif döviz, nakit biçimindeki yabancı para anlamına gelir. Efektif satış kuru genellikle döviz satış kurundan daha yüksektir. Bu iki fiyat arasındaki fark, "kur farkı" veya "kur makası" olarak bilinir. Bu farkın büyümesi dövize olan talebin arttığını, farkın kapanması da talebin azaldığını gösterir.
4.2. Döviz Piyasası: Döviz arz edenlerle döviz talep edenlerin karşılaştıkları piyasaya döviz piyasası denir. Döviz piyasasının üç ayağı vardır. Arz edenler, talep edenler ve aracılık edenler. Döviz piyasalarının diğer piyasalar gibi belirli fiziksel mekânlarda bulunmaları gerekmez. Günümüzde uluslararası döviz piyasasının başlıca merkezleri, New York, Paris, Tokyo, Frankfurt ve Londra'dır.
4.3. Döviz Paritesi: Bir ülkenin parası esas alınarak, diğer iki ülke parasının bu esas alınan ülke parası karşısındaki değeri olarak kabul edilir. Örneğin Mart 2007’de, Uluslararası piyasalarda avrodolar paritesi 1,3311, sterlin-dolar paritesi 1,9637, yen-dolar paritesi ise 117,54 düzeyinde seyrediyor. Burada, dolar karşısında diğer ülkelerin paralarının değeri gösterilmiştir. Bir başka deyişle, kamu otoritesinin ulusal para ile değer standardı olan yabancı para arasında belirlemiş olduğu fiyata döviz paritesi denilmektedir.
4.4. Döviz Bonosu: Bankada mevduatın bulunduğunu gösteren, isme veya hamiline düzenlenen kıymetli evraktır.
4.5. Döviz Spekülasyonu: Döviz kurlarının gelecekte göstereceği gelişmelere ilişkin tahminlere dayanılarak kazanç sağlamak amacıyla döviz piyasalarında sürdürülen alım satım işlemleri. Spekülatörler, değerinin düşeceğini bekledikleri dövizi elden çıkarmakta, değer kazanacağını düşündükleri dövizlere yatırım yapmaktadır. Spekülatörlerin etkinlikleri uluslararası para piyasasında döviz kurlarındaki istikrarsızlıkları güçlendiren bir faktördür.