Gönderen Konu: Meme Kanserine Yakalanma Riskleri  (Okunma sayısı 1280 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Meme Kanserine Yakalanma Riskleri
« : Haziran 20, 2008, 01:30:30 ÖÖ »

Pek çok faktör kadınların meme kanserine yakalanma riskini etkileyebilir, ancak bu faktörlerden bir yada bir kaçına sahip olmak, o kadının meme kanseri olacağı olacağı anlamına da gelmez. Meme kanseri risklerinden birini yada bir kaçını taşıyan kadınların bir kısmı hiç kanser gelişimi göstermezken, meme kanserine yakalanan kadınların çoğunluğu görünürde hiç bir risk faktörünü taşımamaktadır. Bu risk faktörlerinden birini taşıyan kadının hastalanması durumunda o risk faktörünün meme kanserinin gerçek sebebi olduğunu ispat etmenin de bir yolu yoktur.

Meme kanseri risk faktörleri genetik ve yaş gibi değiştirilemeyen ve yaşam tarzı gibi değiştirilebilen öğeleri kapsar.

Kadınlar meme kanseri için risk taşıyıp taşımadıklarını nasıl belirleyebilirler?

Aile tarihçesi, ırk, ilk adet yaşı, çocuk sayısı gibi pek çok faktör kadınların meme kanseri için yüksek risk taşıyıp taşımadığını belirler. Aşağıdaki sorulara verilen cevaplar meme kanseri riskinin belirlenmesine yardımcı olabilir.

    *

      İlk adetinizi 12 yaşından önce mi gördünüz?
    *

      İlk çocuğunuza 30 yaşından önce mi sahip oldunuz?
    *

      Anneniz veya varsa kız kardeşiniz meme kanseri hastası mı?
    *

      Meme kanseri olmuş kızınız var mı?
    *

      Daha önce hiç göğüs biopsisi yaptırdınız mı?
    *

      Bu biopsilerinizin sonucunda kanser öncesi hücrelere rastlandı mı?
    *

      Bu biopsilerinizin sonucunda erken (yayılmamış) kansere rastlandı mı?

Yaş:

Kadınlar yaşlandıkça meme kanserine yakalanma riskleri artar. Yaklaşık olarak meme kanserine yakalanmış kadınların %77 si tanı konma aşamasında 50 yaşın üzerindedir. 20 ila 29 yaşları arasında meme kanserine yakalanmış kadınlar toplam meme kanseri hastalarının yanlızca binde 3 ü nü oluştururlar.

30 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski2,212 de 1

40 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski235 de 1

50 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski54 de 1

60 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski23 de 1

70 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski14 de 1

80 yaşından önce meme kanserine yakalanma riski10 de 1

Hayatı boyunca meme kanserine yakalanma riski8 de 1

Yukarıda verilen risk modeli toplum genelinde yapılmış olan istatistiklerden üretilmiştir. Her kadının meme kanserine yakalanma riski yukarıda verilenlerden daha aşağıda yada yukarıda olabillir. Bu farklılaşım aile de başka kanser hastalarının olup olmaması, genetik, adet görmeye başlama yaşı gibi bilinen ve şu ana kadar henüz tespit edilememiş olan pek çok faktörden etkilenir.

Genetik:

Belirli genlerdeki değişiklikler (Mutasyonlar) bazı hücrelerin kanser hücrelerine dönüşmesine neden olabilir. Yakın zamanda yapılmış olan çalışmalar meme kanserlerinin %10 a varan bir kısmının kalıtımsal olduğunu göstermiştir. 1994 de, araştırmacılar BRCA1 (Breast Cancer Gene 1, Meme kanseri Geni 1) veya BRCA2 (Breast Cancer Gene 2, Meme Kanseri Geni 2) genlerinde mutasyon (değişim) bulunan kadınların bu mutasyonları olmayan kadınlara oranla göğüs yada yumurtalık kanserine yakalanma risklerinin daha fazla olduğunu belirlediler. Günümüzde, BRCA1 geninde mutasyon olan kadınlar toplam meme kanseri hastalarının %5 i ni oluşturmaktadırlar. Kuzeydoğu Avrupa kökenli yahudi kadınlarda BRCA1 geni mutasyonu görülmesi riski daha fazladır.

HER2 (human epidermal growth factor receptor 2, İnsan epidermal büyüme faktörü algılayıcısı 2) bir başka gendir, hücrelerin yüzeyinde bulunur ve hücre büyümesinin kontrol edilmesinde anahtar bir rol oynar. HER2 geninin değiştirilmesi durumunda, fazladan HER2 algılayıcıları üretilebilinilir. HER2 nin böyle fazladan bulunması hücre büyümesinin ve çoğalmasının artmasına sebep olur, ve genellikle daha saldırgan tümör hücrelerine yol açar. HER2 proteininin fazla bulunması durumu meme kanseri hastalarının %25 ila 30 unu etkilemektedir. Birleşik devletler besin ve ilaç idaresi (U.S. Food and Drug Administration, FDA) yakın bir geçmişte Herceptin adlı ilacı HER2 anomalisi gösteren meme kanseri hastalarının bir kısmında kullanılmak üzere onayladı.

p53 genindeki mutasyonlarda kadınların meme kanserine yakalanma riskini arttırmaktadır. Yakın zamanda yapılan erken aşamadaki meme kanseri hastası kadınlara yönelik çalışmalar, p53 geni mutasyona uğramış olan kadınların bu mutasyonu göstermeyenlere oranla tedaviye daha az cevap verme eğilimini ortaya koymuştur.

Kişisel tarihçe:

Bir göğsünde daha önceden meme kanseri olan kadınların diğer göğüslerinde meme kanseri oluşma olasılığı hiç meme kanseri olmamış kadınlardan üç yada dört kat daha fazladır.

Aile tarihçesi:

Arasında kan bağı bulunan akrabalarından biri (anne yada baba tarafında) meme kanseri olmuş kadınlar meme kanseri için daha fazla risk taşırlar. Annesi, kardeşi, kızı gibi birinci derece akrabalardan biri kanser olmuş kadınlarda risk ikiye katlanabilir.

Biopsi sonucu habis (kötü huylu) olmayan oluşumlar tespit edilmesi:

Daha önce yapılan biopsilerinde habis olmayan oluşumlar tespit edilmiş kadınların meme kanserine yakalanma riski biraz daha fazla olabilir, çünkü bu oluşumların ortak karakteri göğüs hücresi sayısındaki keskin artıştır.

Adet görmeye başlama yaşı:

Adet görmeye erken yaşlarda başlayan kadınlarla (12 yaşından önce) menepoza 50 yaşından sonra giren kadınların meme kanserine yakalanma riskleri daha fazladır.

Gecikmiş doğum:

İlk çocuklarına 30 yaşından sonra sahip olan yada hiç çocuk sahibi olmamış kadınların meme kanserine yakalanma riskleri daha fazladır.

Alkol:

Pek çok sağlık kuruluşu günlük alkol kullanımının meme kanseri riskini arttırdığı konusunda görüş birliğindedir. Yakın zamanda meme kanseri ve alkol kullanımı konusunda yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre günde iki ila beş kadeh alkollü içki tüketen kadınların meme kanserine yakalanma riskleri alkol tüketmeyen kadınlardan %41 daha fazladır.

Sigara:

Sigara içmek kadınların pek çok meme kanseride dahil olmak üzere pek çok kanser türüne yakalanma riskini arttırır.

Yemek alışkanlıkları:

Yağ oranı yüksek yemeklerin yendiği bölgelerde (Birleşik Devletler gibi) meme kanseri oranları yağ oranı düşük yemeklerin yendiği bölgelerden (Japonya gibi) daha fazladır. Ancak, yemek alışkanlıkları ile meme kanseri riski arasındaki ilişki aslında daha karmaşıktır ve daha çok hangi tipte yağların tüketildiği ile ilgilidir. Zeytin yağı gibi tekdoymamış yağlar (Monounsaturated fats) genellikle daha düşük meme kanseri riski ile ilintili olarak kabul edilirken, mısır yağı ve margarin gibi çoklu doymamış yağlar ile etlerde bulunan doymuş yağların çok kullanıldığı diyetlerin daha yüksek meme kanseri riski ile bağlantılı olduğu kabul edilmektedir.

Kilo:

Kilo ile meme kanseri riski arasındaki ilişki halen tartışmaya açıktır. Yakın zamanda yapılmış olan yeni bir kaç çalışma göstermiştirki, aşırı kilolu kadınlardan bu kiloyu yetişkin olduğu dönemlerde kazananlar meme kanseri için daha yüksek risk taşırken, çocukluğundan beri çok kilolu olan kadınlarda önemli bir risk artışı gözlenmemiştir. Ayrıca, hormon değişim tedavisi gören fazla kilolu kadınların meme kanserine yakalanma riskleri de daha fazladır.

Önceki radyoterapiler:

Çocukluklarında göğüsleri radyoterapiden etkilenmiş kadınların, meme kanserine yakalanma riskleri daha fazladır, özellikle radyasyon Hodgkin hastalığının tedavisi için kullanılmışsa. Genel olarak, her ne kadar erken yaşta radyasyondan etkilenilirse, meme kanserine yakalanma riskide o kadar artar.

Hormon değişim tedavisi (Hormone replacement therapy, HRT):

Yapılan çalışmaların sonuçları arasında tutarsızlık olmasına rağmen, Estrojen değişim tedavisinin (Hormon değişim tedavisinin yalnız estrojen ile yapılan hali) tek başına meme kanseri riskini dikkate değer bir miktarda yükselmediğine dair bir görüş birliği oluştuğu gözlenmektedir. Bu özellikle beş yıldan daha az bir süre için günde 0.625 mg dan daha az estrojen alan kadınlar için doğru gibi görünmektedir.

Beş yıldan daha uzun süreli hormon değişim tedavileri kadınların meme kanseri riskini yükseltmektedir, ancak bu risk artışının ne kadar olduğu hala belirsizdir. Uzun dönemli homon değişim tedavisi kalp hastalıklarının ve östroporosisin önüne geçmesi gibi kanıtlanmış yararları ile meme kanseri riskinin artması olasılığı arasında bir tercih yapılmasının gerektirir. Hormon değişim tedavisi almak isteyen kadınların, bu tedavinin yarar ve risklerini doktorları ile tartışmaları önerilir.