Gönderen Konu: Meme Kanseri Evreleri  (Okunma sayısı 2834 defa)

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı OLCAY

  • _ByKuS_
  • Admin
  • *
  • İleti: 8917
  • Rep Gücü : 674
  • Cinsiyet: Bay
  • O şimdi ****EVLİ****
    • Profili Görüntüle
    • boyacı
Meme Kanseri Evreleri
« : Haziran 20, 2008, 01:28:15 ÖÖ »

 Aşamalandırma (Staging) doktorların tümörün boyutunu ve yerini belirlemek için yaptıkları bir işlemdir. Aşamalandırma, kanser tedavisindeki seçeneklerin belirlenmesinde çok önemli bir işlemdir. Aşamalandırma amacı ile aralarında klinik göğüs kontrolünün ve biyopsinin de olduğu bazı testler ve Göğüs Rontgeni, Mamogram, Kemik Taraması, Bilgisayarlı Tomografi, Ultrasonografik Görüntüleme ve Manyetik Rezonans taraması gibi bazı görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bunlara ek olarak hastaların genel sağlık durumunun belirlenmesi ve kanserin bazı organlara sıçrayıp sıçramadığının belirlenmesi amacı ile kan testleri de yapılır.

TNM Aşalandırma Sistemi

Kanserin aşamalandırılması amacı ile TNM sistemi geliştirilmiştir. Burada T tümörün boyutunu, N lenf benzlerinin durumunu (lymph Nodes) ve M ise kanserin metastaz yapıp yapmadığını belirtir.

T: Tümörün Boyutu. T ve ardından gelen 0 ila 4 arasındaki rakam tümörün boyutunu ve deriye yada göğsün altında bulunan göğüs duvarına sıçrayıp sıçramadığını belirtir. Tnin ardından gelen rakamın büyük olması daha büyük ve daha yaygın bir tümörün göstergesidir.
N: Lenf Bezleri. N ve ardından gelen 0 ila 3 arasındaki rakam kanserin göğse yakın lenf bezlerine yayılıp yayılmadığını, ve eğer yayıldıysa bu lenf bezlerinin vücut içi diğer yapılara göre sabit lenf bezleri olup olmadığını gösterir. N nin ardından gelen rakamın büyüklüğü daha fazla lenf bezine sıçramayı belirtir.
M: Metastaz. M ve ardından gelen 0 yada 1 ile gösterilir. M1 olması durumunda kanser metastaz yapmıştır yani diğer/uzak organlara yada göğse yakın olmayan lenf bezlerine (köprücük kemiğinin üstünde olan lenf bezleri gibi) sıçramıştır.
Kanser Aşamalarının Numaralar İle Belirlenmesi

Kanserin aşaması, tümörün boyu ve kanserin yayılımı tanımlar. Aşamalandırma sisteminde Aşama 0 ile 4 arasında bir rakam ile belirtilir.

Aşama 0;
Aynı zamanda ''in-situ'' olarak da adlandırılır, bu terim yerinde kalmış anlamına gelmektedir. Aşama 0 olan kanserler yerlerinde kalmış ve çevre dokulara sıçramamış kanserlerdir. Klinik kontrollerde tanısı konan kanserlerin yaklaşık olarak %15 ila %20''si Aşama 0 kanserlerdir. Aşama 0 kanserler oluştukları yerlere göre ikiye ayrılırlar, eğer süt bezlerinde (lobes) oluşmuşlarsa Lobular carcinoma in situ yada kısaca LCIS, eğer süt kanallarında (ducts) oluşmuşlarsa ductal carcinoma in situ yada kısaca DCIS olarak adlandırılırlar.

LCIS:
Aslında meme kanseri için yüksek risk olduğunun bir göstergesidir. Doktorların pek çoğu LCIS''i kanser olarak tanımlamazlar ve LCIS lerin pek çoğu göğüste şüpheli görülen başka bölgelerin biyopsisi yapılırken şans eseri bulunmaktadır. LCIS''in mikroskopik özellikleri normal hücrerden farklı ve kanser hücrelerine daha benzer olsada, genel olarak bakıldığında LCIS kanser olarak davranmaz ve bu yüzden de kanser gibi tedavi edilmez. LCIS yanlızca göğsün herhangi bir yerinde kanser oluşması riskinin arttığını gösteren bir göstergedir.

Buna rağmen, LCIS i olan hastalarda çift taraflı koruyucu mastektomi yanlızca hastanın ailesinde meme kanseri olan başka insanlar varsa önerilir. LCIS tanısı konmuş hastaların yıllık rutin mamografilere ek olarak her dört ayda bir klinik göğüs kontrolü almaları daha olası bir yöntemdir. Bu tip bazı hastalara meme kanserinin oluşmasını engellemek için tamoxifen önerilebilinilir.

DCIS:
DCIS tanısı konmuş kadınlarda, kanser hücreleri oluştukları süt kanalları içerisinde kalmış ve göğsün yağsı dokusuna yada lenf bezleri gibi vücudun diğer organlarına sıçramamışlardır. DCIS genellikle (yaklaşık olarak %80 oranında) mamogram üzerinde küçük kalsiyum birikimleri (mikrokalsifikasyonlar) olarak görünür. Daha az yaygın olmakla birlikte (yaklaşık olarak %15 oranında), DCIS kalsifikasyonlar ve kitle olarak bulunur.

Nadiren (yaklaşık olarak %5 oranında) , DCIS olarak tanımlanan kitlelerde mikrokalsifikasyonlar görülmez. Kuşkulu bölgede DCIS olup olmadığının belirlenmesi için göğüs biyopsisi yapılması gerekir. DCIS için standart tedavi şekli, göğüs koruyucu terapi (lampektomi) ve ardından gelen radyasyon tedavisi yada mastektomidir. Genel olarak bakıldığında DCIS tanısı konmuş hastaların yaklaşık olarak yarısı lampektomiyi tercih ederken diğer yarısı mastektomiyi tercih etmiştir, hasta dan hastaya değişebilen özel durumlar bu iki tedaviden birinin tercih edilmesini daha yararlı kılabilir. Bu nedenle DCIS tanısı konmuş hastaların tedavi seçeneklerini doktorları ile detaylı olarak tartışmaları önerilir.

Aşama (Stage) I:
Orjinal tümör 2cm yada daha küçüktür ve kanser lenf bezlerine sıçramamıştır. Aşama I kanser tedavisi için genellikle izlenen iki yöntem vardır.

    *

      Göğüs koruyucu tedavi: lampektomi (kanserli kitlenin etrafında bir parça sağlıklı göğüs dokusu ile birlikte alınması) ve koltuk altı lenf bezlerinin alınmasını takip eden radyasyon tedavsi.
    *

      Veya mastektomi (kanserin bulunduğu göğsün alınması operasyonu) ve koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması.

Aşama (Stage) IIA:
Orjinal tümör 2 ila 5 cm arasındadır, ve lenf bezlerine sıçramamıştır.

Aşama (Stage) IIB:
Orjinal tümör 2 ila 5 cm arasındadır ve koltuk altı lenf bezlerine sıçramıştır, yada orjinal tümör 5 cm den daha büyüktür ve koltuk altı lenf bezlerine sıçramamıştır.

Aşama II için genelde uygulanan tedavi şekli Aşama I ile aynıdır (lampektomi ve koltuk altı lenf bezlerinin çıkarılması yada mastektomi), ancak eğer tümör büyükse yada lenf bezlerine sıçramışsa radyasyon tedavisinin tamamlayıcı olarak önerilmesi daha yaygındır.

Aşama (Stage) IIIA:
Orjinal tümör koltuk altı lenf bezlerine ve göğüs dışı dokulara sıçramıştır. Aşama IIA meme kanseri için standart tedavi mastektomidir, ve sonrasında bazı durumlarda göğsün yeniden yapılmasını hedefleyen estetik operasyonlar yapılabilir. Tümörün sağlıklı göğüs dokusundan bir kesim ile ayrılabilmesinin olası olduğu durumlarda, lampektomi de yapılabilir. Operasyon sonrasında genelde radyasyon tedavisi ve sistematik tedavi olarak kemoterapi ve hormon tedavisi uygulanır.

Eğer tümör çok büyükse, operasyon öncesinde tümörün boyunun küçültülmesi amacıyla kemoterapi uygulanabilir, bu tip kemoterapi uygulamalarına neoadjuvant kemoterapi denir. Bazı durumlarda neoadjuvant kemoterapiye yardımcı olması amacıyla operasyon öncesi hormon tedavisi de uygulanır.

Aşama (Stage) IIIB:
Orjinal tümörün boyutuna bakılmaksızın, tümörün kendisini göğüs duvarına bağladığı ve (pektoral) göğüs lenf bezlerine sıçradığı durumlarda kanser Aşama IIIB olarak adlandırılır. Aşama IIIB meme kanserinin standart tedavisi genellikle neoadjuvant kemoterapi ile başlar. Orjinal tümörün boyunun istenen oranda küçülmesi ile birlikte, lampektomi veya mastektomi yapılır. Operasyon sonrası uygulanan standart tedavi ise, radyasyon tedavisi, kemoterapi ve hormon tedavisidir.

Aşama (Stage) IV:
Kanser göğüs dışına vücudun diğer bölümlerine (kemikler, akciğer, karaciğer yada beyin gibi) sıçramıştır. Aşama IV meme kanserinin tedavisinde temel amaç yaşam süresini ve kalitesini arttırmak, ve hastanın şikayetlerini gidermektir. Tedavide genelde kemoterapi ve hormon tedavisi gibi tüm vücudu etkileyen sistematik tedaviler uygulanır. Hastanın şikayetlerinin azaltılması amacı ile bazı durumlarda mastektomi ve tamoxifen kullanımı önerilebilinir.
Aşamalarına Göre Ortalama Yaşam Süreleri

Tıp uzmanları belirlenen aşamaya göre hastaların ortalama yaşam sürelerini tahmin etmeye ve gerekli tedavilere karar vermeye çalışırlar. Aşağıda verilen tablo her bir meme kanseri için ortalama 5 yıllık yaşama oranını vermektedir. Yanlız aklınızda tutmalısınız ki, aşama dışında pek çok faktör hastaların ortalama yaşam süresi üzerinde etkisi vardır, ve son yıllarda geliştirilen tedaviler ile her geçen gün bu rakamlar daha iyiye doğru gitmektedir.

Bu rakamlar ilerleyen yıllar ile birlikte biraz daha düşmektedir, özellikle ileri düzeyde kanseri olan hastalar için yakın geçmişte geliştirilen tedavi yöntemleri bu rakamlarda bir iyileşme eğiliminin olduğunu göstermektedir. Akılda tutulmalıdır ki, bu rakamlar yanlızca ortalamaları göstermektedir ve her hastanın tedavisi ve hastanın tedaviye cevap veriş şekli birbirinden çok farklıdır.

Inflammatory Meme Kanseri (Inflammatory Breast Cancer, IBC)

Inflammatory meme kanserinde göğüs sanki kırmızılıklarla ve sıcaklığıyla sanki yanıyormuş gibi bir görünüm verir, ve kanserli hücrelerin lenf sistemine girmesi ile oluşan döküntüler ve çöküntüler vardır. Bu tip kanserlerin bazen kanser olmayan bazı hastalıklardan ayırt edilmesi zor olabilir. Inflammatory meme kanseri oldukça nadir olarak görünür, ancak bu tip kanserler vücudun diğer bölgelerine hızlı bir şekilde yayılabilir.

Genellikle, inflammatory meme kanseri tanısı konmuş hastaların tedavisi Aşama IIIB veya Aşama IV olan meme kanseri hastalarının tedavisi ile aynıdır. Hastalar genellikle kemoterapi, hormon terapisi ve/veya radyasyon terapisi alırlar. Sistematik tedaviye pozitif cevap veren hastalar, mastektomi için uygun aday olabilirler.

Göğüs Ucunda Görülen Paget Hastalığı

Göğüs ucunda görülen paget hastalığı nadir görülen bir hastalıktır, süt kanallarında başlar ve göğüs ucundaki deriye ve göğüs ucunun etrafındaki areola adı verilen renkli bölüme sıçrar. Deri kabuk bağlamış, kızarık olarak görülebilir ve aynı zamanda akıntıda olabilir. Eğer göğüs ucundan gelen akıntılar hastalığın tek belirtisiyse ve tümör hissedilmiyorsa Paget hastalığının tedavisi daha kolaydır.

Meme Kanserinin Yenilemesi

Lampektomi sonrası meme kanseri yenileyen kadınlara genellikle yeni tedavilerinin ilk aşaması olarak mastektomi önerilir.

Mastektomi sonrası kanserin yenilediği durumlarda, tümörün oluştuğu bölgenin yeniden temizlenmesi için ek operasyonlar ve radyasyon tedavisi gerekebilir. Kemoterapi ve/veya hormon tedavisine başlanabilir.

Yenileyen meme kanserinin alternatif tedavi seçenekleri arasında:

    *

      Hormon tedavisi
    *

      Ameliyat (eğer kanser ameliyat edilebilecek bir bölgedeyse) ve/veya radyasyon terapisi.
    *

      Kemoterapi, hormon tedavisi yada biyolojik tedavileri kapsayan klinik test gruplarına katılmak.

Yenileyen meme kanseri için başka bir tedavi şeklide yumurtalıkların alınarak (oophorectomy) hormona duyarlı tümörlerin büyümelerinin engellenmesi yada yavaşlatılmasıdır.